©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Byzantion / Lygos

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Byzantion / Lygos
Türü:
Höyük
Rakım:
m
Bölge:
Marmara
İl:
İstanbul
İlçe:
Fatih
Köy:
Sarayburnu
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Klasik Erken Demir Çağı Arkaik

     


Yeri: Plinius'a göre önceleri Lygos adını taşıyan yerleşme, İstanbul Boğazı'nın batı kıyısındadır [N.H. IV, 46]. Kuzeyinde Haliç (Khrysokeras), güneyinde Marmara Denizi (Propontis) olan Sarayburnu (Bosphoros Akra) üzerinde kurulmuştur. Herodotos'un da söz ettiği bir yerleşmedir [IV, 87, 144; VI, 33].
Konumu ve Çevresel Özellikleri: 1871 yılında antik kentin nekropol arazisinden geçen Avrupa demiryolu, antik kentin bir kısmını ortaya çıkarmış fakat tahrip de etmiştir [Asgari 1985:44].
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: 1937 yılında A. Ogan başkanlığında, Topkapı Sarayı'nın ikinci avlusunda, 1946-47 yıllarında Hagia Sophia ve St. Irene Kiliseleri'nde, 1950-52 yıllarında Hippodrom alanında ve Beyazıt Nekropolü'nde, 1968 ve 1973 yıllarında N. Fıratlı başkanlığında Topkapı Sarayı Müzesi ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri arasındaki alanda ve antik kentin akropolisi olarak bilinen tepenin kuzeybatı yamacında kazılar yapılmıştır. 1983 yılında, Ömerli Barajı'ndan, Bakırköy ve Bahçelievler'e su getirmek amacıyla Devlet Su İşleri'nin döşediği boru hattı için açılan 8 km'yi aşan uzun hendek kazısı, N. Asgari başkanlığındaki ekiple takip edilmiştir. 1997 yılından itibaren A. Pasinli başkanlığında Ayasofya'nın doğusunda kalan bölge olan Pittakia'da ve Büyük Saray Bölgesi'nde, Sultanahmet Eski Cezaevi bahçesinde (günümüzde Four Seasons Oteli'nin bulunduğu yer) kazılar yapılmaktadır. 2004 yılında İstanbul Metro ve Marmaray Tüpgeçit Projeleri dahilinde Yenikapı'da ve Sirkeci'de İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin yürüttüğü kazılar başlatılmıştır. 58 bin metrekarelik bir alanda yürütülen Yenikapı Kazıları, İstanbul'un yedinci tepesi Cerrahpaşa'nın güney eteklerinde, Bizans Dönemi'nde Eleuthorios-Theodosius ismi ile anılan limanda sürdürülmektedir [Gökçay 2007]. Bugünkü Sirkeci İstasyonu'nun doğusunda yürütülen kazılar, MÖ 6. binyıl Prosphorianos Limanı olduğu sanılan alanın kıyısında, Sepetçiler Kasrı'nın güneyindedir. Kazı, Sirkeci Garı içi, Sirkeci Garı arkası, Ankara Caddesi üzerindeki yeni istasyon girişleri ve Hocapaşa Camii'nin yanındaki havalandırma alanları olmak üzere dört ayrı noktada yürütülmektedir.
Tabakalanma: Megaralılar tarafından MÖ 658 yılında kurulduğu bilinen yerleşme, Bizans Dönemi sonuna kadar varlığını sürdürmüştür. Yenikapı kazılarında jeoarkeolojik çalışmalar yapılmış, denizel istifin üst kısmının, Bizans Dönemi liman yapımı sırasında dökülen açık sarı kumlar ile temsil edildiği saptanmıştır. Bu istif, sığ bir kıyı ortamını temsil eden, yer yer ince kum içeren esasen ince taneli sedimentleri depoladığı 8 birimden oluşur (P6-P13). Alt kesimde gri killerin altında yaklaşık 1 m kalınlıkta kavkı kırıklarından ve kumlardan oluşan bir birim yeralır. Neolitik ve Demir Çağı'na ait mimari ve yerleşim kalıntıları bu kavkılı kum seviyesinin altında bulunmuştur [Algan-Yalçın 2007: 157]. Sirkeci Garı arkasındaki, çoğunluğu pişmiş toprak kap kacak, kandil, tuğla ve kiremit parçaları gibi buluntular, tabakalanmanın MÖ 7. yüzyılda başladığını göstermektedir [Girgin 2007a].
Buluntular: Mimari: 1973 yılında Topkapı Sarayı Müzesi ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri arasındaki alanda yapılan kazıda; arkaik pişmiş toprak çatı kiremitleri, "Laconia" stilinde bir Korinth çatı kiremiti ve bir tanesi rölyef dekorasyona sahip diğeri -tek olarak değerlendirilen- yarım antefiks olmak üzere iki antefiks bulunmuştur [Fıratlı 1978:pl. 164, çiz. 6]. Çanak Çömlek: 1937 yılında Topkapı Sarayı'nın ikinci avlusunda yapılan kazılarda 5. yüzyıl Bizans bazilikası ve birkaç Proto-Korinth aryballos parçası bulunmuştur [Fıratlı 1978:pl.168, çiz.11]. 1946-47 yıllarında Hagia Sophia ve St. Irene Kiliseleri'nde kazılarda Arkaik Dönem'e ait parçalar bulunmuştur. Parçalar yayınlanmamasına rağmen, Fıratlı tarafından bir tanesinin çizimi verilmiştir. Bu, seramik rölyef bezemeli bir amphora boyun parçasıdır [Fıratlı 1978:571, Ill. 4]. St. Irene'nin güneyinde açılan sondajlarda gri Frig seramiği de bulunduğu belirtilmiştir [Özdoğan 2000:18]. Beyazıt Nekropolü kazılarında MÖ 4. yüzyıla ait bir matara bulunmuştur [Fıratlı 1978:pl. 168, çiz.12]. Alibeyköy'de Arkaik Dönem'e ait bir askos bulunmuştur. 1973 yılında Topkapı Sarayı Müzesi ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri arasındaki alanda yapılan kazıda, çok sayıda karışık Yunan seramiği ve pişmiş toprak parçalar bulunmuştur [Fıratlı 1978:572,565-68]. Seramik buluntular arasında, amphoralar, pişirme kapları, bantlı seramikler, birkaç "kuşlu kase", yaklaşık olarak MÖ 600 yıla tarihlenen bir kulp parçası ve üzerinde sakallı erkek başı bulunan bir siyah figürlü seramik parçası vardır [Fıratlı 1978:pl. 164, çiz. 5]. Sözü edilen buluntuların yanı sıra daha önce rastlanmamış olan üç adet Prehistorik dönem malzemesi de bulunmuştur. Bunlar ana toprağın hemen üzerinde el yapımı, üzeri parmak baskı izli kabartma bant bezemeli üç adet çanak çömlek parçası ile bir cilalı yassı baltadır. Buluntular Fıratlı tarafından Son Tunç Çağı-Erken Demir Çağı geçiş dönemine tarihlenmiştir. Aynı alanda MÖ 5. ve 4. yüzyıl malzemesi olarak; kırmızı figürlü vazo parçaları, bir tam skyphos ve birkaç ağız ve kaide parçası bulunmuştur. Çarşıkapı'da bir temel çukurunda yapılan temizlik çalışmasında Arkaik Dönem'e ait buluntular ile MÖ 2. binyıl sonu ile 2. binyıl başlarına ait olduğu ileri sürülen, Orta Kıbrıs üslubunda bir kap parçası bulunmuştur [Fıratlı 1958:29; Fıratlı 1978:Ill.5]. 1997-99 yıllarında Sultanahmet Eski Cezaevi bahçesinde yapılan kazılarda, malzemenin içinde MÖ 5-3. yüzyıla tarihlenen üç adet çanak parçası ve dolgu toprağında Yunan döneminden başlayan keramik ve küçük buluntular bulunmuştur [Pasinli 2002: 9]. Cezaevi bahçesinde 1999 yılında yapılan kazıda, 28.70 m kotunda %1 Klasik Dönem keramiği tespit edilmiştir [Pasinli 2001: 50]. 2001 yılı kazılarında da, Yunan Dönemi keramik parçaları, yanık izi tesbit edilen 32.08 kotunda MÖ 5. yüzyıla ait bir kandil, MÖ 5.-4. yüzyıla ait kadın terracotta başı ve Frig dönemine (MÖ 8.-7. yüzyıl.) ait bir adet bronz fibula bulunmuştur [Pasinli 2003: 3, çizim 2, 3]. Yenikapı Theodosius Limanı'nda devam eden kazılarda, MÖ 7.-6. yüzyıla tarihlenen baykuş figürlü bir aryballos (Korinth seramiği) ile MÖ 5.-4. yüzyıla tarihlenen ince bilezik dudaklı, uzun boyunlu bir amphora bulunmuştur [Asal 2007:153]. Sirkeci'de, Ankara Caddesi'nin altında yol genişletme çalışmaları sırasında yıkılan 19. yüzyılın sonlarına ait yığma yapıların temellerinde kır figürlü MÖ 5. yüzyıla ait bir kap parçası bulunmuştur [Girgin 2007a:159]. Sirkeci Garı arkasındaki kazılarda MÖ 7. yüzyıldan itibaren tarihlenen çanak çömlek parçaları, MÖ 5. yüzyıldan itibaren tarihlenen amphora parçaları bulunmuştur [Girgin 2007a]. Büyük Saray Kazısında, MÖ 625-600 yıllarına ait doğu Yunan oinokhoe parçası, MÖ 6. yüzyıla ait bir dinos, MÖ 550-525 yıllarına ait Küçük Usta Grubun'dan bir kyliks parçası ve MÖ 5. yüzyıla tarihlene kırmızı figür tekniğinde bir askos [Denker et al. 2007: kat.no.SC 2,3]. Takı: Büyük Saray Kazısında, MÖ 8.-7. yüzyıla tarihlenen bronz Frig fibulası bulunmuştur [Denker et al. 2007: kat.no.SC 1]. Figürin: 1950-52 yıllarında Hippodrom alanındaki kazılarda Hellenistik Dönem'e ait pişmiş toprak figürinler bulunmuştur. 1973 yılında Topkapı Sarayı Müzesi ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri arasındaki alanda yapılan kazıda, MÖ 5. ve 4. yüzyıl malzemesi olarak pişmiş toprak aslanlarla oturan Kybele ve çeşitli hayvanlar ile baş ve büstler bulunmuştur [Fıratlı 1978:pl. 166-67, çiz. 8-9]. Epigrafik Malzeme: Yenikapı kazılarında, rıhtım binasında kullanılan devşirme malzemeler arasında MÖ 4. yüzyıla tarihlenen "Lollia Serenia 12 yıl yaşadı" yazıtlı bir mezar steli bulunmuştur [Gökçay 2007:21]. Diğer: 1973 yılında Topkapı Sarayı Müzesi ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri arasındaki alanda yapılan kazıda; Arkaik Dönem'den Hellenistik Dönem'e kadar tarihlenen pişmiş toprak kandiller ile bazıları damgalı olan, yuvarlak ve piramidal olmak üzere iki tipte dokuma ağırlıkları bulunmuştur [Fıratlı 1978]. Sirkeci Garı arkasındaki kazılarda MÖ 7. yüzyıldan itibaren kandil, tuğla ve kiremit parçaları ele geçmiştir [Girgin 2007a].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Topkapı Sarayı'nın ikinci avlusunda kazılarda bulunan MÖ 7. yüzyıla ait Proto-Korinth vazo parçaları sayesinde Byzantion'un MÖ 7. yüzyılın ilk yarısında kurulmuş olduğu doğrulanmıştır [Mansel 1971:167]. Sirkeci Garı arkasındaki kazılarda MÖ 7. yüzyıldan itibaren bulunan kap kacak parçaları, kandil, tuğla ve kiremit parçaları, özellikle MÖ 5. - MS 1. yüzyıla tarihlenen amphoralar Byzantion'un Tasos, Rodos, Sakız ve Kos Adaları ile Knidos, Sinop ve Karadeniz Ereğlisi ile ticari ilişkiler içinde olduğunu göstermektedir [Girgin 2007]. Büyük Saray Kazısında bulunan bronz Frig fibulası, Byzantion'da Frig varlığını kanıtlayan örneklerden bir tanesi olmuştur.


Liste'ye