©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi
|
|
|
|
Acemhöyük |
|
Çizimler için tıklayın... |
Fotoğraflar için tıklayın... |
Türü:
|
Höyük |
Rakım:
|
953 m |
Bölge:
|
İç Anadolu |
İl:
|
Aksaray |
İlçe:
|
Merkez |
Köy:
|
Yeşilova |
Araştırma Yöntemi:
|
Kazı |
Dönem:
|
İTÇ II İTÇ III |
|
|
|
Yeri: Aksaray il merkezinin 18 km kuzeybatısındaki Yeşilova İlçesi sınırları içindedir. Aksaray'dan Yeşilova'ya giden karayolu asfalt olduğu için ulaşımı çok kolaydır. |
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Uzaktan bakıldığında yayvan bir tepe görünümünde olan yerleşmenin çanak çömlek dağılımına göre 800x700 m boyutlarında olduğu bildirilmektedir. Araştırmacılar höyüğün İTÇ yerleşmesinin boyutlarını saptayamamıştır. Çağdaş Yeşilova evleri tarafından hemen hemen kuşatılmış olan höyük; özellikle kazıların tekrar başlaması üzerine artık tahribata uğramamaktadır. Melendiz Dağı'nın yakınından doğan Melendiz Çayı (Uluırmak); tepenin yakınından geçerek Tuz Gölü'ne dökülmekteydi. Günümüzde sulama amacıyla kullanıldığı için çay göle ulaşamadan artık ovada kaybolmaktadır. |
Tarihçe: |
Araştırma ve Kazı: 1962-88 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil; Tarih ve Coğrafya Fakültesi öğretim üyelerinden N. Özgüç; 1989 yılından günümüze kadar da aynı fakülteden A. Öztan yönetiminde kazılmaktadır. Son dönem kazılar Asur Ticaret Kolonileri Çağı'na ait tabakalarda yoğunlaşmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır. |
Tabakalanma: Höyükte; İlk Tunç Çağı'ndan Roma Dönemi'ne kadar yerleşmelerin olduğu saptanmıştır. Bunlar arasında MÖ 2. bin yılın ilk çeyreğine tarihlenen Asur Koloni Dönemi'ne ait yerleşme; ünlü sarayları ve buluntuları ile dikkat çekicidir. Kazılar genelde MÖ 2. binyıl yerleşimlerinin ortaya çıkarılmasına yönelik olduğu için alt tabakalar geniş bir alanda kazılamamıştır. İlk Tunç Çağı tabakalarına ancak höyüğün doğu kesimindeki derin sondajda ulaşılmıştır. S açmasında VIII-X. yapı katları; İTÇ II-III evresine konmaktadır. İlk yerleşmenin yüzey bulgularına dayanılarak Son Kalkolitik Çağ'da başladığı da iddia edilmektedir [Yakar 1985:199]. |
Buluntular: Mimari: İTÇ'ye ait dikdörtgen veya yamuk planlı kerpiç yapılardan oluşan; bir köy mimarisinin olduğu anlaşılmıştır. Taş temelli olan bu yapıların düz damlı oldukları düşünülmektedir. Ev tabanları ise sıkıştırılmış topraktandır. Bu çağa ait geniş alanda çalışma yapılamadığı için yerleşim planlanması şimdilik saptanamamıştır. 2005 yılı kazıları höyüğün güneyindeki Sarıkaya ve kuzeyindeki Hatipler anıtsal sarayları arasında kalan büyük düzlükte yapılmış; bu kesimde Assur Ticaret Kolonileri Çağı'nın III. katına yanmış "Hizmet Binası"nın güney ve doğudaki uzantılarını belirlemek amacıyla üçü Sarıkaya yönünde; biri doğuda olmak üzere 4 plan karede çalışılmış; bu alanlarda I ve II. katlar incelenmiş; bazı kesimlerde III. kata ulaşılabilmiştir. I. kat kazıları: TA/34 plan karesinde Assur Ticaret Kolonileri Çağı'nın I. katına ait bir yapının taş temelli kerpiç duvarlı odası açığa çıkarılmıştır. PA-RA-SA/39 plan karesinde I. kat tamamen köy mezarları ile tahrip olmuştur ancak bazı taş temel parçaları korunabilmiştir. Bunların bir plan vermemesine karşılık biri yerleşimin kuzeybatısından diğeri kuzeydoğusundan gelen iki sokağın RA/39 karesinde birleşerek geniş bir meydan oluşturduğu anlaşılmaktadır. Evler de bu sokaklara koşut olarak yapılmıştır. Kuzeyden güneye doğru eğimli olan sokak küçük taşlar; çanak çömlek parçaları ve kemiklerle sıkıştırılmış topraktır. Sokaklar bazı yerlerde bir arabanın geçeceği kadar geniştir; yol kenarları çoğu yerde orta ve iri boy taşlarla desteklenmiştir [Öztan 2007:550]. PA-SA/39 plan karelerinde II. kata ait yapılar; biri bu sokakların arasında kalan diğerleri doğu ve batı kıyılarında yer alan üç yapı adasında gelişmiştir. SA/39 plan karedeki doğu adasındaki tek yapının kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanan duvarı; Acemhöyük'ün II. kat yapılarının çoğunda olduğu gibi bazı yerlerde taşlarla desteklenmiş temele sahiptir. Üç mekana ayrılmıştır ancak hepsinin de içi I. kata ait çöp çukurları tarafından tahrip edilmiştir. RA/39 plan karesindeki evin temelleri iri boy taşlarla yapılmış araları orta boyutlu olanlarla desteklenmiştir; ancak kerpiç duvarlar korunamamıştır. Arka arkaya 2 odadan oluşmuş ev dikdörtgen planlıdır. Girişi güneybatıdaki sokağın kıyısında yer alan avludandır. Evin arsası güneyde meydan; batıda sokağın ucu tarafından sınırlanmaktadır. Bu kısımda evle meydan ve sokak arasında kalan çeyrek daire biçimli geniş alanın avlu olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Avlunun doğu kıyısında bir seki bulunmaktadır. Ev kapısının hemen güneyinden başlayan bahçe duvarına doğru uzanan bir taş sırası ile sınırlandırılmış bu üçgen sekinin çamur sıvası yer yer korunmuştur. Avlunun batı kıyısında ise daha küçük taşlarla yapılmış bir temele sahip duvarla avludan ayrılmış küçük mekan bulunmaktadır. Ortasındaki tabanı korunmuş olan tandır bu alanın bir "tandır evi" işlevi gördüğünü göstermektedir. Sokak ve meydanın batısında kalan PA/39 adasındaki II. kat yapıları daha iyi korunmuş durumdadır. Bu alanda ortaya çıkarılan üç evin toplam 8 mekanı vardır. I. ev meydanın güneydoğu kenarında yer alan ve 7-8. mekanlar olarak adlandırılan odalardan oluşmaktadır. I. evin batısında yer alan ve 3. evin avlusunu batıdan çeviren dört odalı yapı 2. ev olarak adlandırılmıştır. Kabaca dikdörtgen planlı dört odadan ikisi doğuda bunlara koşut olan diğer ikisi batıda yer alır. Mutfak karakterli 2. odada yuvarlak bir platforma oturtulan at nalı biçimli ocağın ağzı Kaniş Karumu'ndakiler gibi batıya dönüktür. Yumruk büyüklüğünde taşların dizilmesi ile yapılan platform çamurla düzgünce sıvanmıştır. Ağzın iki yanı ve arkada orta kısmı yükseltilmiş; üstleri düzeltilmiştir. Ocağın bir başka özelliği de yükseltilmiş uçların hemen altında; iç kısımda 6-8 cm çapında birer düğme bulunmasıdır. Yuvarlatılmış çanak kırıklarından hazırlanan parçaların buralara tutturulup üstünün çamurla sıvanması ile yapılmışlardır. Bu düğmeler hem kapların ocak içine kaymasını önlemekte hem de daha küçük boyutlu kapların kullanımına olanak sağlamaktadır. 3. ev sokağın batısında; açmanın kuzeybatısında yer almaktadır. 2005 yılında açılan 4 ve 5. odalara ait kerpiç duvarların da Acemhöyük'te II. kata ait birçok yapıda karşılaşıldığı gibi yer yer taşlarla desteklenen temellere sahip olduğu görülmektedir [Öztan 2007:551-554]. 2009 yılında Hizmet Binası'nın doğusunda I. tabaka mimarisine ait kalıntılar UA/33 plan karedeki bir plan vermeyen küçük parçalar halinde korunmuş duvar parçaları ve çöp çukurları ile temsil edilmektedir. İki seviye ile temsil edilen II. tabakanın geç evresine ait olan yapılar UA/32-33 plan karelerdir. UA 33'te bir yapının köşesi ile 2.80 m uzunluğa sahip bir mekanın parçası korunmuştur. TA/ 38 plan karesinde 2008 yılında açılan II b evresinin duvar parçaları arasında iki silo mevcuttu. 2009 yılında bu açmada silolardan güneydekinin daha önce aynı alanda var olan bir başka siloyu kısmen kesecek biçimde onun üstüne oturduğu, açmanın hemen hemen tamamının yangın enkazı dışında kalan çok sayıda çöp çukuru tarafından tahrip edildiği görülmüştür. II b evresine ait yapılar ise daha güneyde, TA/ 38- 39'da kuzeydoğu-güneybatı yönünde yer alan iki mekan, bir aralık ve diğer grup odalar ile bunların güney uzantısındaki bir mekan ve ön avlusundur. Kuzeydoğudaki yapı grubunda yer alan üç mekandan doğuda olanın yarıya yakın kısmı açılabilmiştir. Tek sıra kerpiçle yapılmış duvarları 50 cm kalınlıktadır. Bu mekânın kuzeybatı duvarı ile aynı hizada ona kısmen bitişik, ancak bağımsız duvarlara sahip bir diğer mekân güneybatıya doğru uzanmaktadır. İki mekânın doğu yönde yan yana gelen bağımsız duvarları kuzeybatıya doğru hafifçe birbirinden ayrılmıştır. İçten içe 4.00x3.50 m ölçülerinde hafif yamuk planlı odanın kuzeybatı duvarının ortasında üst tabakanın bir çöp çukuru yer alır. Odanın girişinin de bu kesimde olduğu çöp çukuru kenarında korunmuş sıvasından anlaşılmaktadır. Odada, taban üstünde yanmış durumda ağaç kalıntılarına rastlanmıştır. Sadece kuzeydoğu duvarının temelinde taş kullanılmıştır. Güneydoğu duvarında güneye doğru üç kerpiçle yapılan bir çıkıntı ile güneybatı duvarı ortasındaki benzer bir çıkıntı arasında kalan alan düzeltilmiş, bu kısım olasılıkla sundurma gibi kullanılmıştır. Bu çıkıntıların ortasına yakın bir yere yapılmış silo 2.50x2.00 m ölçülerindedir. Odanın güneydoğu köşesinden 2.50 m batıda, yolun kıyısına yakın bir konumdaki bir diğer silo ise 2.00 m çapındadır [Öztan-Arbuckle 2011:217]. Bu yapının güneyinde TA/40 plan karesinde, II a evresine ait kalıntıların hemen altında erken evreye ait bir yapının bazı bölümlerine ulaşılmıştır. Yapının bir odası ve onun önünde olasılıkla bir sundurması açılabilmiştir. Hafif bir yangın geçirmiş yapının 50x40 cm.lik tek sıra kerpiçten yapılmış duvarları komşusu gibi 50 cm genişliktedir. 4.50x3.50 m ölçülerindeki odanın girişi kuzeybatıya bakmaktadır. Odanın kuzey köşesinden itibaren doğu duvarı hizasında 4.00 m devam eden bir duvar, kapının doğu kenarında bir ön avlu veya sundurmanın varlığına işaret etmektedir [Öztan-Arbuckle 2011:218]. III. kata ait kalıntılar SA-TA/34-38 plan karelerde incelenmiştir. Bu alanlarda "Hizmet Binası"nın 2008 yılında açılan 24 No'lu odası, ona bitişik durumdaki 26. oda ve batısındaki alan ile güneydoğusuna bitişik olan bir başka odanın açma kenarına kadar olan küçük bir bölümü açığa çıkarılmıştır. 24 numaralı odaya bitişik en doğuda yer alan, şimdilik oda numarası verilmeyen, mekanın güney duvarında 4.5 m'lik bir kısmı açığa çıkarılmıştır.Bunun batısında ona bitişik olan 24. oda duvarları ve taban üstüne düşmüş çatı hatıllarına kadar olan kısımda ikişer kerpiçten oluşan duvarlar 90 cm kalınlıktadır. Taban üstündeki yanmış ağaç kalıntılarının bir kısmı oda içindeki kapları da kırmış, büyük ölçüde tahribine neden olmuştur. İçten içe 6.50x5.00 m ölçülerindeki odanın biri güneyde, diğeri batıda iki kapısı vardır. "Hizmet Binası" avlusuna açılan güneydeki kapı 2 m genişliktedir. Avlu tabanı ile aynı seviyedeki eşiği sıkıştırılmış toprakla kaplıdır. Bitişiğindeki 26. odaya açılan diğer kapı 1.10 m genişlikte olup kuzey kenarı yuvarlatılmıştır. 24. oda tabanı ile aynı seviyedeki eşikten 20 cm aşağıda olan 26. odaya inilmektedir. 26. oda içine bakan kısımda eşik kısmına dayalı durumdaki yanmış tahta kalıntıları olasılıkla bir kapıdan arta kalan parçalar olduğu düşünülmektedir. 24. odanın batısında ona bitişik durumdaki 26. oda, 6.50x5.50 m ölçülerindedir ve odanın duvarlarında sıva altına gömülerek kullanılmış iki ahşap dikme de bina ile birlikte yanmıştır. Kuzey duvarı, tam ortasına gelen bir çöp çukuru tarafından tahrip edilmiştir. Bu yönde çöp çukuru ve onun tam karşısına gelen kısımdan itibaren odanın doğuda kalan kısmı yanındaki diğer odalar gibi yangın geçirmiştir. Buna karşın duvarların bundan sonra batıya doğru uzanan kısımları yangın geçirmemiştir. Bu durum, binanın tümünün yanmasından sonra odanın tamir edilerek yeniden kullanıldığını göstermektedir. 26. odanın kuzey duvarına yeniden kullanım sırasında eklenen duvar odanın bitiminden itibaren kuzeybatı yönünde 3.00 m. daha devam ettikten sonra güneye dönerek, Hizmet Binası'nın 18. odasının kuzeyinde küçük bir odacık yapmaktadır. TA/37 açmasında Ğ2.70 m. derinlikten itibaren dağınık olarak rastlanan yangın enkazı içinde Ğ3.00 m.den itibaren "Hizmet Binası"na ait odanın duvarlarına ulaşılmıştır. Bu alandaki 22. odasının doğusunda, ona bitişik olanı yapının 25. odasıdır. Güney duvarı kısmen TA/38 plan karesine uzanan oda 7.5x7.5 m ölçülerindedir. TA/37'nin kuzey kenarına yakın durumdaki avluya açılan tek kapısı 80 cm genişliktedir. Güneydoğu duvarı güney yönüne doğru 1 m yakın bir eğimle yatmış, 50 cm'lik bir kısmı korunmuş duvarın üstü, adeta dizilmiş gibi birbiri ardından güney yönüne doğru göçmüştür. 25. oda içindeki güneybatı duvarına bitişik 2.50x4.00 m ölçülerindeki bir seki iki kademeli olarak oda ortasına doğru uzanmaktadır. Sekinin duvara dayandığı kısımda duvar içine gömülmüş birbirinden 2 m uzaklıkta birer dikme yer almaktadır. Bu odanın güney duvarı dışında duvar dibinden başlayan sıkıştırılmış toprakla yapılmış bir döşeme mevcuttur [Öztan-Arbuckle 2011: 218-220]. Sarıkaya Sarayı'nın güneybatı köşesinden 20 m uzaklıktaki höyük yamacında, önceki yıllarda açığa çıkarılan II. kata ait fırın ve silo dizisine DB/48 plan karesinde, onların batısındaki 4. silo eklenmiştir. Diğerleri gibi kerpiçten inşa edilmiş silo 2.80 m çapındadır ve tabanı kireç sıvalıdır. IV. kata ait bir duvarın üstüne oturmaktadır. Silonun hemen batısında birbirini kesen üç çöp çukuru 3 mçapında bir alanı kaplamaktadır. Silonun güneyinde DB/48-49 plan karelerinde bağımsız olarak yapılmış kare planlı bir oda mevcuttur. Kuzeybatı-güneydoğu yönündeki bu oda 3x3 m ölçülerindedir. Tek sıra kerpiçten yapılmış duvarları 25 cm genişliktedir. Yapı 4. kata tarihlendirilmektedir. CB-DB/48-49 plan karelerinde ise V. kat yapıları bağımsız duvarları olan, ancak bitişik olarak inşa edilmiş yan yana üç konuta aittir. Hepsi de kuzeybatı-güneydoğu yönünde olup uzunlukları 13 metredir. Bütün duvarları 60 cm genişlikte tek sıra kerpiçle yapılmıştır. Bu yapılardan batıdakinin güneydoğu yönünde bir küçük, kuzeybatıda ise büyük bir odası vardır. Bu yapıların batısında CB/49 plan karesinde onlara paralel olarak kuzeybatı güneydoğu yönünde 8.00 m uzanan ve doğuya dönen, diğerleri ile aynı karakterde bir duvar bu eve bitişik bir mekan veya komşu eve aittir. Doğudaki evde olduğu gibi bu yapının kuzeybatı köşesine de II. kata ait bir fırın oturmuştur. Bu alanda biri bu duvarın doğusunda, oda içine girmiş 1.50 m. çapında, diğerleri oda dışında 1.00 m çaplarında olmak üzere II. kata ait üç çöp çukuru yer almaktadır [Öztan-Arbuckle 2011:221-222]. 2011 yılı çalışmalarında, VIII. kat kalıntıları arasında kuzey duvarının batı ucu VII. kat evi altına doğru uzanan iki mekan, aynı katın güneyde kalan içten içe 5 m, genişlikteki bir odası yer almaktadır. XI. kat çalışmalarında höyüğün o dönemdeki topografyasına uygun olarak hafif bir kavisle uzanan bolkajın yerleşmenin İTÇ'ye ait surunun bir parçası olduğu kesinlik kazanmıştır. Sur açılan kısmına göre ana gövdenin kahverengi ve boz renkli kilden hazırlanmış kerpiçlerden şevli olarak yapıldığı anlaşılmıştır [Öztan-Arbuckle 2013:278-280]. 2012 yılı kazılarında CB-DB/52 ile BB-EB/51 plan karelerinde İTÇ'ye ait surun seviyesine ulaşılmıştır. Üstünde yer alan eski köy evleri tarafından kısmen tahrip olmuştur. Doğu kısımda, EB/51 plan karesinde sur kuzeydoğu yönüne doğru kavis yapmaktadır. Bu plan karede, şevin üstündeki karışık dolguda Koloni Çağı'na ait bir terazi ağırlığı ve İTÇ'ye ait iki ağırşak bir pişmiş toprak damga mühür bulunmuştur. Surun şimdiye dek açılan kısımlarında korunan kalınlığı 5.50 m, uzunluğu ise 45 m'dir. Henüz temeline ulaşılmamış olan şevin yüksekliği 4.10 m'yi bulmuştur. Surun içinde yer alan yapılarda çalışmalar devam etmiştir. EB/50 plan karesinde XI. kata ait surun iç kısmında, birbirine bitişik üç mekan incelenmiştir. Bunların kuzeyinde dördüncü bir mekan daha yer almaktadır (A-D mekanları). Bu mekanlar, üzerinde yer alan modern köy evleri tarafından oldukça tahrip edilmiştir. Mekanların duvar kalınlıkları 30-50 cm arasında değişmektedir. Az sayıda buluntu ele geçmiştir [Öztan 2014:142-143]. Çanak Çömlek: İç Anadolu Bölgesi'ne has İlk Tunç Çağı mallarından parçalar ele geçmiştir. Bu çanak çömlek parçaları; alt yapı katlarında elde; üst yapı katlarında çarkta şekillendirilmiştir. 9. yapı katında kırmızı açkılı mal grubu ve üzerinde silik kırmızı boya ile bantlar ve taramalı alanların çizildiği; çark yapımı; kaba; devetüyü maldan parçalar ele geçmiştir. 10 yapı katında da Gözlükule (Tarsus) İTÇ II evresindekilere benzeyen parçalar toplanmıştır [Mellink 1983:431]. Bu katla beraber hareli çanak çömlek parçaları bitmekte; elde yapılmış tek renkli parçalar ortaya çıkmaktadır. İç Anadolu Bölgesi metalik mal örnekleri de bulunmaktadır. 2005 yılında TA/34 plan karesinde Assur Ticaret Kolonileri Çağı'na ait bir yapının ilk kat enkazı içinde yüzeye yakınlığı nedeniyle fazlaca tahribata uğramasına karşın; bir çanak; pişmiş topraktan iki hayvan figürini; iki ağırşak ve parçalar halinde tek renkli ve boya bezekli çok sayıda çanak çömlek ele geçirilmiştir [Öztan 2007:549]. II. katta ise pişmiş topraktan dört ağırşak; bir hayvan figürini ve iki çanak bulunmuştur [Öztan 2007:550]. PA-RA-SA/39 plan karesinde I. kat enkazında ve sokak dolgusu içinde dokuz ağırşak; iki ağırlık; bir hayvan figürini; bir tabak; bir üfleç ve bir kalıp parçası; II. katın bir odası içinde de yonca ağızlı bir testi ele geçmiştir [Öztan 2007:550]. PA-SA/39 plan karelerinde II. kat yapılarında ve sokakların dolgusu içinde iki çanak; birer çömlek; bardak; tekne ve yonca ağızlı testi bulunmuştur [Öztan 2007:554]. 2009 yılında II. katın UA/32 plan karesinde, yarıdan biraz fazlası korunmuş üstünde bir balta, amulet ve ok ucunun negatifleri yer alan bir kalıp parçası, bir ağırşak ve bir çanak ele geçirilmiştir. II. katın TA/40 plan karesinde ortaya çıkan yapının buluntuları arasında yan yana bulunmuş bir kulplu çanak ve kaidedir. Konut dışında, aynı katın enkazı içinde ele geçirilen diğer buluntular arasında parçalar halinde olup tümlenebilen birer fincan, minyatür fincan, çaydanlık, havaneli, dört ağırşak, bir ağırlık yer almaktadır [Öztan-Arbuckle 2011: 218]. SA/34 plan karesinde tümlenebilen 1 çanak, 26. oda içinde parçalar halinde olan bir küp ve çanak, 24. oda içinde parçalar halindeki 2 küp, birer çömlek, çanak ve ağırşak, 25. odada iki küp ile bir yonca ağızlı testicik, ikisi yan yana olmak üzere 5 ağırşak, bir pota, 25. odanın dışında avlu kıyısında SA/37 plan karesindeki dolguda altından bir çanak ele geçirilen buluntular arasındadır [Öztan-Arbuckle 2011:219-220]. 2011 yılında yamaçtaki kazılarda İTÇ'nin X.-XI. katları karakterinde çanak çömlek parçaları ele geçmiştir. VIII. kat çalışmaları sırasında, Darboğaz kapları, Orta Anadolu için dönemin karakteristik kap parçaları ve iri iki obsidiyen çekirdek tespit edilmiştir. IX. ve X. kat buluntuları arasında beş ağırşak, tunç bir iğne ve bir tekerlek yer almaktadır [Öztan-Arbuckle 2013:278-280]. 2012 yılında, EB/50 plan karesindeki A mekanının tabanında çanak çömlek parçaları bulunmuştur. Bunlardan iki tanesi tümlenmiştir. Bu çanak çömleklerden ilki el yapımı, yatay çift kulplu bir pişirme kabına aittir. İkincisi ise temiz hamurlu, dikey çift kulplu, çark yapımıdır [Öztan 2014:143]. Kil: 10. yapı katında kilden tezgah ağırlıkları bulunmuştur. Taş döşemesi olan mekanın dokuma odası olduğu in situ durumunda ele geçen bu ağırlıklarından anlaşılmıştır [Özgüç (N) 1984:110]. XI. kattaki sur kuzey ve güneyinde 100'e yakın sapan tanesi bulunmuştur [Öztan-Arbuckle 2013:278-280]. 2012 yılı kazılarında, EB/51'in doğu yarısında ve DB/51'in güneydoğu köşesinde toplam 206 adet sapan tanesi bulunmuştur. Eski çalışmalar sırasında bulunanlarla birlikte toplam sapan tanesi sayısı 527'ye ulaşmıştır. Çoğunluğu kilden yapılmış taneler bikonik, oval, basık oval ve yuvarlak biçimlidir. Çoğu sapan tanesinin belirli bir alanda topanmış olması, surun belli bölümlerinin hedef alınmış olabileceğini göstermektedir [Öztan 2014:142]. Sürtme Taş: 8. yapı katında Kültepe'nin (Kayseri) 13-12. yapı katlarında bulunanlara benzeyen Kapadokya tipi mermer idol parçası ele geçmiştir [Özgüç (N) 1984:110]. Bu tip idol; Kayseri Kültepe dışında bulunan şimdilik tek örnektir. İdol sivri başlı uzun boyunlu yuvarlak gövdeli tiptendir. Olasılıkla; iki yerleşme arasındaki ticaret ilişkisinin MÖ 3. binyılın sonunda başladığını gösterir bir bulgudur. Kemik/Boynuz: Az sayıda kemik buluntu vardır. Fildişinden yapılmış bir nesnenin; dört yüzünde yer alan tek nokta merkezli daireler; Kültepe mermer idollerinin üstündeki daire bezemelere benzemektedir. İki yerleşme arasındaki ilişkiyi gösteren bir başka belgedir. PA-SA/39 plan karelerinde II. kat yapılarında ve sokakların dolgusu içinde kemikten bız; sap ve başları dilimli iğneler ele geçmiştir [Öztan 2007:554]. 2009 yılında II. katın UA/32 plan karesinde, kemikten bir iğne bulunmuştur. TA/40 plan karesindeki konut dışında aynı katın enkazı içinde kemikten bir sap ele geçirilmiştir [Öztan-Arbuckle 2011:218]. İnsan Kalıntıları ve Mezarlar: Hem yerleşim içinde hem de yerleşim dışında mezarlar bulunmuştur. İlk Tunç Çağı ölü gömme adetlerine baktığımızda; yerleşim içinde az sayıda toprak veya küp mezara gömüt yapıldığı belirlenmiştir. N. Özgüç; İlk Tunç Çağı yerleşim dışı mezarlığının höyüğün Aksaray tarafında olduğunu; Yeşilova-Aksaray yolunda M. Mengi'nin tarlasındaki bir mezarın varlığından dolayı ileri sürmektedir. Burada yavaş dönen çarkta yapılmış parçalar ile tek kulplu bardak ve bir depasın olduğu bildirilmektedir [Özgüç (N) 1980:621]. Ayrıca 10. yapı katında BB/51 alanındaki taş temelli mekanın kuzey kesiminde tabanın altında iki çömlek mezar; çok az sayıda da olsa yerleşme içi gömüt olduğunu göstermektedir [Özgüç (N) 1993:517-520]. Çömleklerden bir tanesi kırmızımsı kahverengi astarlı; kum katkılı hamurlu maldandır ve gömüt armağanı yoktur. 68 cm yüksekliğinde olan diğer çömlek ise ilkine nazaran daha iyi durumda bulunmuştur. Kırmızı astarlı ve açkılı maldandır. Gövdenin omuz kısmında iki küçük kulp bulunmaktadır. Diğeri gibi içine çocuk ölüsü konmuştur. İçinde iki bakır minik bilezik; altın saç iğnesi; 6 ile 10 cm arasında değişken boyutlu minyatür kaplar [Özgüç (N) 1993:şek.2/1-2] gibi gömüt armağanları vardır. Hayvan Kalıntıları: 2005 yılında PA-RA-SA/39 plan karesinde I. katın çöp çukurlarından birinde hayvan kemikleri ele geçmiştir [Öztan 2007:550]. 2009 yılında 25. odanın doğu köşesinden başlayarak güney duvarı önünde platforma kadar uzanan kısma dağılmış durumda en az 15 adet öküz, keçi boynuzu, ceylan baş ve boynuzları ile çok sayıda yanmış hayvan kemiği bulunmuştur [Öztan-Arbuckle 2011:220]. Diğer: 2005 yılında TA/34 plan karesinde Assur Ticaret Kolonileri Çağı'na ait bir yapının II. kat enkazı içinde üç tekerlek; bir makara; bronz iğne parçaları; çok sayıda pota parçası ile kurşun halkalar bulunmuştur [Öztan 2007:550]. PA-RA-SA/39 plan karesinde I. kat enkazında ve sokak dolgusu içinde çok sayıda kurşun halka ve tunç eşya parçaları ele geçmiştir [Öztan 2007:550]. PA-SA/39 plan karelerinde II. kat yapılarında ve sokakların dolgusu içinde taştan bir topuz başı; tüften yapılmış ağ ağırlıkları; biri tunç çok sayıda kurşun halka; bir kısmı dilimli veya mercimek biçimli başa sahip iğne parçaları ile çok sayıda tunç alet ve silah parçası; pota parçaları ve üfleçler bulunmuştur [Öztan 2007:554]. 2009 yılında TA 38/39 plan karesindeki yapının buluntuları arasında ik tunç orak, biri kerpiç içinde çivi gibi kullanılmış üç adet tunç iğne, bir ölçü kabı, iki adet ağırlık birimi, bir ağırşak ve bir maşrapa yer almaktadır [Öztan-Arbuckle 2011:218]. TA/40 açmasının batı yarısında 2008 yılında saptanan madenci ocağının çevresinde bazı metal atıkları ile TA/39'daki uzantısında birer üfleç, kemik sap, pişmiş toprak düğme, ikişer tunç iğne ve çanak ile beş ağırşak diğer buluntularıdır [Öztan-Arbuckle 2011:218]. SA/34 plan karesinde 26 tane yumuşakça kabuğu, 26. oda içinde tunçtan bir orak, 24. odada eşik içinde tunçtan bir iğne, odanın avluya bakan duvarı dibinde ortası kabaralı, kenarında karşılıklı tutturma delikleri bulunan altından bir aplik, 25. odanın dışında avlu kıyısında SA/37 plan karesindeki dolguda altından küpe, bir ölçü kabı ele geçirilen buluntular arasındadır [Öztan-Arbuckle 2011:220]. |
Kalıntılar: |
Yorum ve tarihleme: Acemhöyük İlk Tunç Çağı yerleşmesinde; yalnızca İç Anadolu Bölgesi değil; Mezopotamya ve Kuzey Suriye tipinde çanak çömleklerin bulunmuştur. Daha sonraki dönemde de Pruşhanda olarak lokalize edilecek olan Acemhöyük ile bu yöreler arasındaki ilişkilerin; MÖ 3. binyılda başladığını göstermektedir. Yukarıda belirtildiği gibi gerek N. Özgüç gerek A. Öztan'ın kazıları daha çok MÖ 2. binyıla yönelik olduğu için; Aksaray Ovası'nın bu önemli höyüğünün MÖ 3. binyılı çok iyi bilinememektedir.Höyük İlk Tunç Çağı'nda da bir beylik başkenti hüviyeti taşıyan önemli bir merkez olabilir. IX. tabakada ele geçen ve Suriye menşeli olduğu yadsınamaz olan bir şişeden dolayı bu tabaka MÖ 3. bin yılın erken safhasına konmaktadır [Özgüç (N) 1979:890]. İki kulplu bardağın (depas) kral Naramsin döneminde bir Akad stelindeki bardak tipinde olduğu söylenmektedir. Buna karşılık N. Özgüç; X. yapı katındaki iki çömlek mezar ve bulgularından çıkarak bu yapı katını kabaca İlk Tunç Çağı II. evrenin sonuna III. evrenin başına tarihlemektedir. Yapı katlarını tarihlenmesinde uyumsuzluk görülmektedir. 2005 yılında I. kat kazılarında ortaya çıkarılan sokak dolgusu içinde bulunan künk parçaları sokakların; önceki yıllarda aynı alanın 40 m kuzeyinde saptanan rögar ve künklerin bulunduğu sokaklarla da bağlantılı olduğunu göstermektedir [Öztan 2007:550]. |