©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Kınık Höyük

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Kınık Höyük
Türü:
Höyük
Rakım:
1150 m
Bölge:
İç Anadolu
İl:
Niğde
İlçe:
Bor
Köy:
Bayat
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:

     


Yeri: Kınık Höyük Niğde İli'nde, Melendiz Dağları'nın eteğindeki Altunhisar vadisinin girişinde, Konya Ovası'nın kuzeydoğu kesiminde yer almaktadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Kınık Höyük, Melendiz Dağı'nın eteklerinde yer alır. Yerleşme, 20 m yüksek yüksekliğinde ve 180 m çapında bir tepeden oluşmaktadır. yaklaşık 300 metrekarelik bir teras üzerine kurulmuştur.
Tarihçe: Meriggi, Hitit metinlerinde geçen Uda ve daha geç metinlerde bahsedilen Hyde kentiyle Kınık Höyük'ü özdeşleştirmiştir. Hellenistik Döneme ait yazılı belgelerde ise Kınık Höyük'ten Dratai adıyla bahsedildiği düşünülmektedir. Bu isim, Bizans Dönemine ait yazılı belgelerde Frourion Drizion veya Idrizion olarak geçmektedir. Roma Dönemine tarihlenen Tabula Peutingeriana'da ise Tracias olarak gösterilmektedir. Bu önerilerin tümü tartışmaya açıktır [d'Alfonso-Işıklı 2012:18, 20].
Araştırma ve Kazı: Yerleşme, Pavia Üniversitesi'nden bir ekibin 2006-2009 yılları arasında gerçekleştirdiği yüzey araştırması sırasında tanımlanmıştır. 2011 yılında Pavia ve New York üniversiteleri tarafından kazı çalışmaları başlatılmıştır. Bu kazı çalışmalarına Niğde ve Erzurum üniversiteleri de destek vermiştir. 2011 yılı kazı çalışmaları, New York Üniversitesi'nden L. d'Alfonzo ve Erzurum Üniversitesi'nden M. Işıklı başkanlığında yürütülmüştür [D'alfonzo 2013:387].
Tabakalanma: Dönem I: Ortaçağ Dönem II: Hellenistik (MÖ 4.-1. yüzyıl) Dönem III: Akhamenid (MÖ 6.-4. yüzyıl) Dönem IV: Geç DÇ I (MÖ 7.-6. yüzyıl) Dönem V: Orta DÇ (9.-8. yüzyıl) Dönem VI: Erken DÇ (11.-10. yüzyıl?) Dönem VII: STÇ [D'alfonso et al. 2016:302], [https://kinikhoyuk.org/excavations.html, 12.09.2019, 16:11].
Buluntular: Mimari: 2011 yılında, A, B ve C olarak adlandırılan üç alanda çalışmalar yürütülmüştür. Kale duvarlarının araştırıldığı Alan A ve C, höyüğün kuzey ve güneybatı yamaçlarında yer almaktadır. Alan B ise höyüğün tepesine açılmıştır ve bu alanda yer altı radarıyla (GPR) bulunmuş olan büyük taş yapı üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Üç kareden oluşan Alan B'de açığa çıkarılan iki tabaka yerleşmenin en üst dönemlerini temsil etmektedir. Tabaka B1'de kazılan alanın doğu ucunda bir mekan (Mekan 1) bulunmuştur. Tabaka B2, domestik mimariye ait kalıntılar ve açık bir işlik alanıyla temsil edilmektedir. 70-90 cm kalınlığında iki sıra duvar açığa çıkarılmıştır. Duvarlar 50 cm yüksekliğe kadar korunagelmiştir. Oldukça düzensiz olan duvarlar, kil harçla birleştirilmiş şekilsiz taşlarla örülmüştür. En kuzeyde iki mekanlı bir yapının taş duvarları bulunmuştur. Toplamda dokuz metrekarelik bir alanı kaplayan doğudaki mekanın (Mekan 2) tümü kazılmıştır. Tabaka B2 modern çukurlarla kesildiği için mimariyi anlamak güçtür. Alan B'nin merkezinde istinat duvarı ve işlevi belirlenemeyen mimari ögeler ortaya çıkarılmıştır. Güney kesimde taş dizileri ve olasılıkla avluyla bağlantılı küçük bir yapı kompleksine ait duvar parçaları bulunmuştur. Alan A höyüğün kuzey yamacında, günümüzde taş ocağı olarak kullanılan büyük çukurun kenarının üstünde yer almaktadır. Yüzey toprağı kaldırıldıktan sonra bir kerpiç yığınıyla karşılaşılmıştır. Bu yığının içine bir çukur açılmıştır. Yığının altında ise kalenin tahkimat duvarına ait taş örgü bulunmuştur. Yapı, doğu-batı ekseninde uzanmaktadır ve dört metreyi aşkın bir genişliğe sahiptir. 2011 yılı çalışmaları sonunda duvarın dış yüzeyinin beş metreyi aşkın kısmı açığa çıkarılmıştır. Duvarın temellerine henüz ulaşılamamıştır. Duvarda iki ana evre saptanmıştır. Duvarın iç ve dış yüzleri büyük ve şekilsiz taşlarla inşa edilirken, orta kısımlarda daha küçük taşlar kullanılmıştır. Yapıyı sağlamlaştırmak için kil harç kullanılmıştır. Duvarın üst kısmının yaklaşık 3 m altında duvar sıvasıyla bağlantılı kilden bir sur ortaya çıkarılmıştır. Bu surun altında ise hafifçe yuvarlatılmış bloklardan yapılmış 2 m'lik bir taş örgü bulunmuştur. Bu blokların çapı yaklaşık 50-60 cm civarındadır ve sıvayla kaplanmamıştır. Kale duvarları, höyüğün güney yamacında yer alan Alan C'de de araştırılmaya devam edilmiştir. Buradaki çalışmalar duvarları korumak amacıyla sondajlar açılarak yürütülmüştür. 1, 2 ve 4 nolu sondajlarda kerpiç ve taş mimariyle ilişkili tabanlar açığa çıkarılmıştır [d'Alfonso 2013]. 2012 yılında Alan A'da yapılan çalışmalarda, yüzeyde Hellenistik Döneme ait kalıntılar bulunmuştur. Bu takanın altında ise Geç DÇ'ye ait dört yapı tabakası tespit edilmiştir. Geç DÇ'ye tarihlenen bu yerleşme, yerleşmede Tabaka III'e karşılık gelmektedir. Yaklaşık olarak MÖ 700-400 yıllarını kapsamaktadır. Yapı tabakası A2.2'de fırın, çukur ocaklar ve çöp çukurlarını içeren bir üretim alanı bulunmuştur. Yapı içi ögelerinden çanak çömlek cürufları ve organik kalıntılar toplanmıştır. Yapı tabakası A2.3'te, zayıf bir mimari ile ilişkili, oldukça iyi yapılmış bir dizi kil taban bulunmuştur. Düzenli aralıklarla görülen oyuklar, ahşap direk deliklerini temsil ediyor olmalıdır. Bu tabanların sonuncusunda kül kalıntıları ve MÖ geç 7. ve 6. yüzyıllara tarihlenen çok sayıda boyalı çanak çömlek parçası bulunmuştur. Yapı tabakası A2.4 ve A2.5'te bir önceki tabakayla benzer buluntular ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle MÖ 7. yüzyıla tarihlenmesi olasıdır. Yapı tabakası A2.4, özel bir yapı olmalıdır. Duvar işçiliği geleneksel olmasına karşın duvarların iç ve dış yüzeyleri beyaz sıvalıdır. Olasılıkla bazı kısımları boyalıdır. Beyaz sıva üzerinde kırmızı renkli şerit izlerine rastlanmıştır. Altta yer alan yapı tabakası A2.5'te ortaya çıkarılan duvarlar ve tabanlar Yapı tabakası A2.4'tekilerle aynı tekniktedir. Ancak bunlar beyaz sıvalı değildir. Buradaki yapının işlevi farklıdır. Doğu duvar boyunca sıralanmış bir dizi pithos bulunmuştur. Bunlardan taş döşemenin yanında olan ikisi kil tabanın içine oturtulmuştur. Yapı eğer bir kamusal yapı değilse; ortaya çıkarılan ögeler, geniş bir evle ilişkili depo amaçlı bir yapıya işaret etmektedir. Yapı tabakası A1.4 ile eş olan Yapı tabakası A2.6'da ortaya çıkarılan sitadel duvarlarının genişliği 4.5 m'den fazladır. Duvarların inşa tekniğinin klasik dönem öncesi Anadolu'da bir benzeri yoktur. Duvarlar, yaklaşık 30-35 cm çapındaki biçimsiz taşlarla inşa edilmiştir. Dış yüzeyde iki metrelik bir sondaj açılmıştır. Henüz temele ulaşılmamış olsa da bu alandaki duvarlar 5 m'yi geçen bir derinlikte korunmuştur. Bu yapı tabakasında iki evre saptanmıştır. Altta olanda daha büyük taşlar kullanılmıştır. Ortaya çıkarılan verilerin kısıtlı olması sebebiyle bu iki evrenin tarihlemesi henüz kesinleşmemiştir. Kuzey yamaçta açığa çıkarılan sitadel duvarları, doğu-batı yönünde 15 m uzanmaktadır [d'Alfonso-Ergürer 2014]. 2013 yılında Alan A, B ve C'de çalışılmıştır. Alan B'de, Hellenistik Dönem'e ait B3 ve B4 tabakasının altında, karbonlaşmış malzeme ve kemik kalıntılarından oluşan bir çöplük dolgusu bulunmuştur. Bu dolgu, küçük fırınlar ve diğer mimari ögelerle ilişkili olan toprak tabakalar üzerindedir. Bu dolgu, Geç DÇ II ve Hellenistik yerleşmeler arasındaki geçiş dönemini yansıtmaktadır. Bu dolgular kaldırıldıktan sonra, 2011 yılında, derin açmada bir kısmı tespit edilen kerpiç duvarın üst kısmına ulaşılmıştır. Duvarın kalınlığı 1 m'dir. Üç sıra kerpiçten örülmüştür ve uzunluğu 10 m'yi aşmaktadır. Bu duvar, batı-doğu uzantılı geniş odanın kuzey duvarını oluşturmaktadır. Bu oda kısmen kazılmıştır ve Ortaçağ, Hellenistik Dönem çukurları nedeniyle büyük oranda tahrip olmuştur. Odanın kuzeydoğu köşesinde derin bir açma açılmıştır. Ancak odanın orijinal tabanına ulaşılamamıştır. Odanın son kullanım evrelerini temsil eden (Tabaka B5 ve B6) iki kil tabanın altında, yuvarlak planlı bir kerpiç yapı, olasılıkla atık için kullanılmış bir mimari öge tespit edilmiştir. Bu ögenin köşeleri iki duvarla sınırlandırılmıştır. Atık dolgusunun içinde Tabaka III'te yaygın olarak görülen ve Geç DÇ II'ye (Akhamenid Dönem) tarihlenen çanak çömlek parçaları bulunmuştur. Alan A'da gerçekleştirilen çalışmalarda, A2.4 tabakasına ait yaklaşık 9 metrekarelik, kare biçimli, taş döşeli bir taban ortaya çıkarılmıştır. Bu tabakaların MÖ 8. ve 6. yüzyıllara tarihlendiği söylenebilir. 2013 yılında iki sur duvarı kazılmıştır. En erken sur duvarı, erken evreye ait duvarları tamamen tahrip etmiş ve duvarların sıvasından dışarı doğru eğim yapmıştır. İkinci evrede sur duvarı daha dik bir form almış ve yükseltilmiştir [d'Alfonso et al. 2015]. Sektör A1, S17.3'de bulunan A1534 tabanının altında yapı tabakası 2'ye ulaşılmıştır. 2014 yılında, Alan A2, Sektör A2'de, geçen kazı sezonlarında açığa çıkarılan binalar kazılmaya devam etmiştir. Bu binalar, yapı tabakası A2.3'ye Geç DÇ'ye aittir. Kazılar güney yönde devam etmiş ve A282 tabanı kaldırılmıştır. Bu tabanın altında A1215 tabanı ortaya çıkarılmıştır. Çanak çömlek parçalarına göre bu taban da Geç DÇ I'e tarihlenmiştir. Bu taban Oda 1 olarak adlandırılan büyük bir avluyla ilişkilidir. Avlunun kuzey duvarı beyaz sıvayla sıvanmıştır. Avluyu sınırlayan duvarlar, yapının birkaç inşa evresine sahip olduğunu gösterir. Avluya giriş, güneybatı köşedeki geniş geçitten sağlanır. Burada toplamda üç taban tespit edilmiştir ve bu tabanların tümünde Geç DÇ I ve Orta DÇ'ye tarihlenen az sayıda malzeme bulunmuştur. Tabanlarda tespit edilen üç pithos parçası, bu alanın depolamayla ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Alan B'de gerçekleştirilen 2014 yılı kazılarında, Akamenid döneme ait olan kerpiç binada çalışmalara devam edilmiştir. Bu binanın birkaç inşa evresi vardır (Yapı tabakası B5-7). B397 ve B673 kerpiç duvarları 2013 yılında ortaya çıkarılmıştır ve bu duvarlar yapının üç evresinde de kullanılmaya devam etmiştir. Duvarlar yaklaşık 2 m yüksekliğinde, 1 m genişliğindedir. Üzerlerinde renkli bir sıvaya ait izler tespit edilmiştir. Bu binanın en son evresi iki duvarla (B815 ve B892) temsil edilir. Bu duvarlar, B397 ve B673 ile birleşerek trapezoid biçimli biro da oluştururlar (Oda 7). Oda 10x3-4 m boyutlarındadır. Bunun altında tespit edilen Yapı tabakası B6'da B897 duvarı ortaya çıkarılmıştır. Taş temelli ve kerpiç bir üst yapıya sahip olan bu duvar, kalın bir sıva tabakasıyla kaplanmıştır. Yapı tabakası B6'ya tarihlenen en erken tabanda (B2001) yanal taşlardan oluşan bir mimari ögeyle bir fırın tespit edilmiştir. Odanın kuzeybatı köşesinde öğütmeyle ilişkili bir öge bulunmuştur. Bu ögeyle birlikte odada bulunan fırın ve birkaç küllü ateş yeri, bu alanın Yapı tabakası B6 boyunca besin hazırlama faaliyetleriyle ilişkili olduğuna işaret etmektedir [D'alfonso et al. 2016; https://kinikhoyuk.org/excavations.html, 12.09.2019, 16:11]. Çanak Çömlek: Alan B'deki Tabaka B2'den elde edilen çanak çömlek parçalarını Ortaçağ'a tarihlemek mümkündür. Bu alanda ortaya çıkarılan çanak çömlekler arasında Hellenistik Döneme tarihlenen çanak çömlek parçaları da görülmektedir. Alan C'deki sondajlarda bulunan çanak çömlek parçalarını Orta ve Geç Demir Çağı'na tarihlemek mümkündür. Beyaz üzerine siyah ve kırmızı üzerine siyah boyalı bu çömlekler zikzak, üçgen, haç, ok, paralel tire ve dalga motifleriyle bezenmiştir. Yine Alan C'de, 4 no'lu sondajda, üzerinde geyik motifi bulunan omurgalı bir fincan ortaya çıkarılmıştır. Siluet stilinde betimlenmiş olan bu geyik motifi Alişar IV'de bulunanlarla benzerlik gösterir. Bu motif ayrıca Alişar'dan Boğazköy'e ve Kınık Höyük'e yakın olan Porsuk, Kamankale höyük gibi Orta Anadolu'da bulunan birçok yerleşmeden de bilinmektedir [d'Alfonso 2013:392]. Orta DÇ'ye tarihlenen çanak çömlek parçaları Porsuk-Zeyve Höyük ve Kamankale Höyük ile yakın benzerlik göstermektedir. Orta DÇ çanak çömleklerinin çoğu çark yapımıdır. Devetüyü renkli ve ağız kenarlarında geometrik betimler olan monokrom kaplardan oluşmaktadır. En sık görülen formlar, kaseler ve pişirme kaplarıdır. Geç DÇ'ye ait çanak çömleklerde bezeme stilinin değiştiği gözlemlenmiştir. Beyaz metop içinde iki renkli ya da çok renkli boyanmış örnekler görülmüştür [d'Alfonso-Ergürer 2014]. Kil: Alan A1, Yapı tabakası A1.2'de, A1548 tabanı üzerinde terracotta bir heykelciğe ait kırmızı boyalı dip parçası bulunmuştur. Bu parça, üretim tekniği, malzemenin niteliği ve bezeme açısından 2013 yılında bulunan ve Geç Akamenid döneme tarihlenen zoomorfik çanaklara ait iki dip parçasıyla benzerlik gösterir [D'alfonso et al. 2016:305]. İnsan Kalıntıları: Alan A'da bulunan kerpiç yığının içine açılmış olan çukurda doğu-batı uzantılı basit bir mezar açığa çıkarılmıştır. Mezar oldukça tahrip olmuştur. Mezarda farklı renkte, biçimde ve boyutta cam boncuklardan oluşan bir kolye de bulunmuştur. Kolye, kil bir kap içine yerleştirilmiştir. Cam boncukların tümü çubuk şeklindedir ve renkli bantlar ve yumru bezeklerle süslenmiştir [d'Alfonzo 2013:390]. Bitki Kalıntıları: 2012 yılında Yapı tabakası A2.2'den elde edilen organik kalıntılar arasında ahşap kömürü, arpa ve buğday taneleri, rakis (başak ekseni) parçaları, üzüm çekirdekleri ve üzüm sapları tanımlanmıştır [d'Alfonso-Ergürer 2014]. 2014 yılı çalışmalarında, farklı bağlamlardan toplam 58 örnek toplanmıştır. En yüksek tahıl oranı Geç DÇ'ye ait örneklerde tespit edilmiştir. Bu döneme ait örneklerde çok sayıda üzüm çekirdeği ve pediçele de rastlanmıştır [D'alfonso et al. 2016:320-322].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Höyük ve teras yerleşmenin merkezini oluştursa da etraftaki alanlardan toplanan çanak çömlek parçalarının yoğun olması büyük bir aşağı şehrin varlığına işaret etmektedir. Yüzey araştırması sırasında toplanan çanak çömlek parçaları yerleşmenin İTÇ'den Ortaçağ'a kadar iskan edilmiş olduğunu göstermektedir. Ancak çanak çömlek parçalarının sayısı ve dağılımı göz önünde bulundurulduğunda yerleşmenin Demir Çağı'nda yoğun bir iskan gördüğü anlaşılmaktadır [D'alfonzo 2013].


Liste'ye