©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Başur Höyük

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Başur Höyük
Türü:
Höyük
Rakım:
m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Siirt
İlçe:
Botan
Köy:
Aktaş
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:

     


Yeri: Başur Höyük, Ilısu Barajı alanında, Siirt'in kuzeybatısında Botan Vadisi'ndeki Aktaş Köyü'ndedir.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Bitlis Vadisi'nden gelip Bostancık Köyü sınırları içinden Botan Nehri'ne dökülen Başur Çayı'nın kenarında bulunmaktadır. Höyüğün batı bölümü Başur Çayı'nın zaman zaman yükselen suları tarafından tahrip edilmiştir [http://arkeoloji.ege.edu.tr/Protohistorya/Projeler/basur/basur.htm, 22.6.2011; 11:41]. Van Gölü Havzası'nın batı bölgeleri Bitlis Vadisi aracılığı ile Siirt ve çevresine bağlanır. Bu nedenle Bitlis Vadisi, Güneydoğu ile Doğu Anadolu arasında kültürel bir koridor görevi görmektedir. Botan ve Bitlis Vadileri Neolitik Dönem itibariyle Nemrut Dağı obsidyen yatakları ile bağlantılı olarak, Mezopotamya ile Doğu Anadolu arasında yoğun olarak kullanılmış doğal bir yoldur. Yüzey buluntularına göre Neolitik Dönem itibariyle yerleşildiği anlaşılan höyüğün, bu boyutlara ulaşmasında yol güzergâhı üzerinde yer alması kuşkusuz önemli bir etkendir. Çevredeki geniş tarımsal araziler ve uygun topografik yapı gibi diğer unsurlar da höyüğün sürekli yerleşilerek büyümesine katkıda bulunmuş gibi görünmektedir [http://arkeoloji.ege.edu.tr/Protohistorya/Projeler/basur/basur.htm, 22.6.2011;11Ö49]. Höyük, 250 x 150 m boyutlarında ve 15 m yüksekliğindedir [http://www.une.edu.au/cat/sites/basur.php, 22.6.2011;11:51].
Tarihçe: Kazılardan ve yüzey araştırmasından elde edilen bulgular yerleşim yerinin MÖ 7. binyıldan günümüze kadar yerleşildiğini göstermektedir. Höyük üzerinde yakın zamana kadar iskan edilmiş olan bir köyün kalıntıları, geç dönem Ortaçağ yapıları ile birlikte MÖ 1. ve 2. binyıl yapılarının bir bölümünü tahrip etmiştir [http://arkeoloji.ege.edu.tr/Protohistorya/Projeler/basur/basur.htm, 22.6.2011;11:46].
Araştırma ve Kazı:
Tabakalanma: Höyükte yapılan kazılar sonucu üç ana tabakaya ulaşılmıştır. Bunlar; Ortaçağ Tabakası MÖ 2. Binyıl Tabakası (Orta Tunç Çağ) MÖ 4. Binyıl Tabakası (Geç Uruk Evresi) [http://arkeoloji.ege.edu.tr/Protohistorya/Projeler/basur/basur.htm, 22.6.2011;11:54].
Buluntular: Mimari: Başur Höyük, MÖ 3. binyıl bulguları, 2011 yılına kadar höyüğün farklı kesimlerinde bulunan açmalardan gelen ve herhangi bir mimari bağlamı bulunmayan çanak çömlek parçalarından oluşmaktaydı. 2011 yılında ilk kez bu döneme tarihlenen yerleşme katları ve mezarlar tespit edilmiştir. Höyüğün güneybatı yamacında yer alan P6 açmasında bu yıl yapılan çalışmalarda güneybatı ve kuzeybatı-güneydoğu yönünde iki duvar açığa çıkarılmıştır. Bu mekân içerisinde yapılan çalışmalarda çok sayıda devetüyü, kiremit kırmızısı, koyu kahverengi ve kirli kahverengi renkli hamurlu çanak çömlek parçalarına rastlanmıştır. Ortaya çıkarılan buluntulara göre bu açmadaki yapılar MÖ 3. binyılın geç evrelerine tarihlenmektedir. R6 plan karesinde 2010 yılı çalışmalarında ortaya çıkarılan taş temelsiz kerpiç bir mekan ile ilişkili iki tandır tespit edilmiştir. Mekanın kuzeyindeki tandırın çevresinden çok sayıda çakmaktaşı ve obsidiyen alet ele geçirilmiştir. Bu açmadan gelen buluntulara göre, MÖ 3. binyılın ortalarına tarihlenen söz konusu mekânın çevresinde bir avlu bulunduğu ve bu avluda günlük işlerin yürütüldüğü söylenebilir [Sağlamtimur-Ozan 2013]. 2012 yılında gerçekleştirilen çalışmalarda P5-R5 ve G5-6 plan karelerinde İTÇ'ye tarihlenen kalıntılar ortaya çıkartılmıştır. İTÇ yerleşmesinin en az üç yapı katından oluştuğu anlaşılmıştır. G5-6 plan karesinde, erken yapı katında bir kerpiç yapı bulunmuştur. Yapı, kalın kerpiç duvarlı ve taş temelsizdir. Yapının kuzeydoğu-güneybatı uzantılı arka duvarında bir niş vardır. Yan duvarının kenarında ise bir ocak yer alır. Ocağın ateş haznesinin oldukça küçük olması, ocağın içinde bulunan küçük kemik parçaları ve etraftaki üç büyük çanak çömlek ocağın ritüel amaçlı kullanılmış olabileceğini düşündürmektedir. Geç yapı katına ait kalıntıların yalnızca sıvalı tabanları korunmuştur. P5-R5 plan karelerinde de birkaç yapı katı tespit edilmiştir. R6 plan karesinde İTÇ tabakasının ilk evresi, taş temelsiz dikdörtgen bir yapıyla temsil edilir. Aynı plan karede, taş temelli kareye yakın planlı bir mekan ortaya çıkartılmıştır. Mekanın tabanı ve duvarları beyaz sıvalıdır. Kuzeydoğuya bakan arka duvarının önünde bir ocak vardır. Bu ocakta ateş haznesinin arkasından yukarıya doğru yükselen üç basamak görülmüştür. Bu ocak da ritüel amaçlı kullanılmış olmalıdır. Bu veriler, İTÇ'de Başur Höyük'te bir ocak kültü olduğuna işaret etmektedir [Sağlamtimur-Ozan 2014:517]. Çanak Çömlek: 2012 yılında gerçekleştirilen kazılarda açık kahverengi ve yeşilimsi / krem renkli hamurlu çanak çömlekler bulunmuştur. Formlar, boyunlu ve boyunsuz çömleklerden oluşmaktadır. Kabartma ve boya bezemeli örnekler daha az görülmektedir. Çanak çömleklerin çoğu astarlı ya da yalın mallardan oluşmaktadır. MÖ 3. binyılın ortalarına ve ikinci yarısına tarihlenen yapı katlarında ise devetüyü, açık ve koyu kahverengi, açık kahve / gri yüzeyli, kırmızı astarlı çanak çömlekler bulunmuştur. Akıtacaklı, yüksek ayaklı ve kaideli, halka ve disk dipli çanak çömlekler, uzun ve kısa boyunlu çömlekler görülen formlar arasındadır [Sağlamtimur-Ozan 2014:517-518]. İnsan Kalıntıları ve Mezarlar: R10, R9 ve S10 açmalarında İTÇ'ye tarihlenen mezarlar tespit edilmiştir. Mezarlar höyüğün güneydoğu kesimindeki eğimli alanda ortaya çıkarılmıştır. R10 plan karesindeki kazılar esnasında kuzey kesitinden güneydoğuya doğru devam eden büyük boyutlu plaka taşlara rastlanmıştır.Yapılan çalışmalar sonucunda bu alanda bir taş sanduka mezar ortaya çıkarılmıştır (M1). 0.93x1.85 m boyutlarındaki mezarın üst plaka taşları, kırılarak mezarın içerisine düşmüş durumdadır. Bu nedenle mezarın içinde bulunan çanak çömleklerin büyük bölümü tahribata uğramıştır. Bu mezarın benzerleri, S10 ve S9 plan karelerinde de tespit edilmiştir (M2, M3). S10 plan karesinde bulunan M2 1.65x2.15 m, S9 plan karesinde bulunan M3 ise 1.65x2.35 m boyutlarındadır. Mezarların içerisinde olması gereken iskeletler toprağın asidik yapısı nedeniyle tahribat görmüştür [Sağlamtimur-Ozan 2013]. 2011 ve 2012 yılında höyüğün güneydoğusunda yürütülen çalışmalar sonucunda toplam mezar sayısı 9'a ulaşmıştır. Mezarlardan 5'i sandık, 4'ü basit toprak mezardır. Taş sandık mezarlar, 4 dikdörtgen taştan oluşmaktadır. Bu mezarlar, büyük blok taşlarla kapatılmıştır. En büyük mezar 2.35x1.65 m; en küçük mezar ise 1.95x0.85 m boyutlarındadır. Derinlikleri 1 m ile 1.2 m arasında değişmektedir. Gömütler iki türlüdür: kremasyon ve doğrudan gömüt [Sağlamtimur-Ozan 2014:518]. Gömüt Armağanları: 2011 yılında kazısı yapılan 3 mezar da gömü yapıldıktan, içlerine bronz eserler ve çanak çömlekler konulduktan sonra toprakla doldurulmuştur. Her üç mezara da gömü hediyesi olarak çok sayıda tüm kap ve metal eser bırakılmıştır. Tüm kapların büyük çoğunluğunu, Ninive 5 olarak adlandırılan boya bezemeli ve bezemesiz çanak çömlekler oluşturmaktadır. Metal eserler ise mızrak uçlarından, bazılarının ucunda hayvan figürünü bulunan çeşitli boyuttaki iğnelerden ve üzeri bezemeli kaplardan oluşmaktadır. Mezarlardaki bir diğer buluntu grubu ise silindir bir mühürlerdir [Sağlamtimur-Ozan 2013:265]. 2012 yılında höyüğün güneydoğusunda ortaya çıkarılan mezarlarda boyalı ve boyasız çanak çömlekler, tunç mızrak, geometrik bezemeli silindir mühürler ve boncuklar bulunmuştur [Sağlamtimur-Ozan 2014:518].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme:


Liste'ye