©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi
|
|
|
|
Hocaçeşme |
|
Çizimler için tıklayın... |
Fotoğraflar için tıklayın... |
Türü:
|
Höyük |
Rakım:
|
60 m |
Bölge:
|
Marmara |
İl:
|
Edirne |
İlçe:
|
Enez |
Köy:
|
Yenice |
Araştırma Yöntemi:
|
Kazı |
Dönem:
|
Çanak Çömlekli |
|
|
|
Yeri: Edirne il merkezinin güney-güneybatısında; haritaya göre; Enez ilçe merkezinin 4 km güneydoğusunda (Hocaçeşme ile ilgili yayınlarda; Enez ilçe merkezinden bazen 3; bazen 5; bazen de 7 km uzakta olduğu yazılmaktadır); Keşan-Enez karayolu üzerinde; Yeniköy adlı köyü yaklaşık 2 km geçtikten sonra; yolun güney yanındaki Hocaçeşme veya Çobançeşme adlı çeşmenin hemen kuzeyinde; karayolunun kuzey kenarında yer almaktadır. Höyüğün ismi yanındaki çeşme isminden çıkılarak verilmiştir. |
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Günümüzde Saroz Körfezi'nden; dolayısıyla Ege Denizi'nden yaklaşık 6 km uzakta olan yerleşme yeri; Meriç Nehri'nin oluşturduğu deltaya bakan dalgalı sırtlardan birinin uç kısmı üzerinde uzanmaktadır.Yaklaşık 300 m uzunluğunda doğal bir kayalık olan bu sırtın üzerinde; buluntu dağılımına göre 80x70 m boyutlarında küçük bir yerleşme yeridir. Buraya gelen göçerlerin bu kayalığı yurt yeri olarak tercih etmelerindeki en önemli nedenin; kayalığın hemen altındaki debisi kuvvetli tatlı su kaynağı olduğu kesindir. Günümüzde karayolunun güneyinde bir çeşme ile kontrol altına alınan bu pınarın esas çıkış noktası; kayalığın karayoluna bakan yamacının alt kısmıdır. Yaklaşık olarak 2 m kalınlığında kültür toprağına sahip olan yerleşmenin üstü tarım için sürülmüştür; bu nedenle üstteki tabakaların tahrip olduğu sanılmaktadır. Höyüğün batı yamacı diğer yamaçlara nazaran daha diktir. Doğu yönü ise tatlı bir eğimle alçalmakta; arka plandaki sırtlarla birleşmektedir. Kuzey kesiminde kuru bir dere yatağı bulunmaktadır [Karul 1994:19]. Meriç havzasına bakan dalgalı yükseltili tepeler ile çevrili olan Hocaçeşme yerleşme yerinin kuzeyinde yer alan Hisarlıdağ; yörenin en yüksek dağıdır. Bu dağ meşe; karaçalı; geyik dikenleri gibi bitki örtüsü ile kaplıdır. |
Tarihçe: |
Araştırma ve Kazı: 1984 yılında S. Başaran tarafından bilim dünyasına tanıtılan bu yerleşme; 1990-93 yılları arasında; M. Özdoğan yönetiminde; Enez Kazısı'nın bir parçası olarak kazılmıştır. Bu kazı sonucunda yaklaşık 700 metrekarelik bir alan açılmıştır. Hemen hemen tümüne yakın bir kısmı kazılan yerleşme yerinden; Kuzeybatı Marmara yöresinin ilk üretimcilik dönemi için; uzun yıllar anahtar görevi görecek bilgiler elde edilmiştir. |
Tabakalanma: Boyutlarına göre oldukça geniş bir alanda (700 metrekare) yapılan kazılar sonucunda Trakya'nın şimdilik en eski yerleşim yeri olduğu anlaşılan höyükte; yüzeyden ana kayaya kadar 7 tabaka tespit edilmiş; bu tabakalar çanak çömlek özelliklerine; 14C tarihlerine göre 4 evrede toplanmıştır. 1. tabaka: 1. evre 2-4. tabakalar: 2. evre 5-6. tabakalar: 3. evre 7. tabaka: 4. evre olarak tanımlanmıştır. |
Buluntular: Mimari: 4.evre: Yerleşme yerindeki kayalığı yurt yeri olarak seçen ilk göçerler ana kayayı yer yer düzeltmişlerdir [Özdoğan 1993:185]. Kayalığın en üstünde çapı 4.5 m'yi bulan ve ana kayanın içine yaklaşık 20 cm derinliğinde oyularak açılmış iki barınağın varlığının yanısıra; gene yuvarlak planlı kulübemsi yapıların da olduğu yer yer 30 cm derinlikteki kazık delikleri saptanmıştır. Bu yerleşmenin ilginç özelliklerinden biri de köyün etrafının bir çevre/sur duvarı ile çevrelenmiş olmasıdır. Bu duvara ait kalıntılara höyüğün kuzey ve doğu kesiminde rastlanmıştır. Kayalığın oluşum konumundan; batısının 5-6 m kadar doğal bir düşüşle kendiliğinden korunma özelliğine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Güney kesiminde ise bu çevre duvarının var olup olmadığı görülmemekle beraber buradaki tahribatın bu duvarı yok ettiği tahmin edilmektedir. Çevre duvarının yapım tekniğine baktığımızda kırma taşların muntazam bir şekilde yerleştirilmediği; özenli bir yapım tekniği olmadığı; buna karşılık duvarın dış yüzünde iç yüze nazaran daha iri taşların yapımda kullanılmış olduğu görülmektedir. Kalınlığı 1 m kadar olan duvar; günümüze ancak 1 m yüksekliğinde korunarak gelmiştir. Çevre duvarının savunma amacı ile yapıldığı kesindir. Bu ilk yerleşiklerin; duvarın köy tarafındaki kısmını; yer yer bir sundurma biçiminde kullanmış oldukları; duvara koşut olarak ana kayaya oyulmuş kazık delikleri ve ana kayadaki; 1.5 m genişliğinde şerit biçimli düzeltmelerden anlaşılmaktadır. Çevre duvarının içindeki köy ise kulübe tipi barınak ve depo çukurları ile oldukça ilkel bir görünümdedir. 3.evre: Bu evrede de sur duvarı kullanılmıştır. 5. ve 6. tabakalarda çapları 4-5 m arasında değişen yuvarlak planlı yapılar; yer yer sıvalı taban parçaları; çukurlar ve küçük ocak kalıntıları ortaya çıkmıştır. 2.evre: Sur duvarının aynı biçimde var olduğu ve mimari açıdan bir değişikliğin görülmediği bu evrede; Güneydoğu Avrupa kültür özelliklerinin de izlendiği bir yerleşme yeri ile karşılaşılmıştır. Dal örgü ve kerpiç yapı tekniğinin beraber kullanıldığı; iç yüzeyi sıvalı duvarlı; dörtgen planlı evler bulunmuştur. Yapıların dışında bir plartform üzerinde yükseltilmiş kubbeli fırınlar; kil sıvalı depolama yerleri ele geçmiştir. Çanak Çömlek: 4. evre: Kırmızı; İnce Siyah; Kaba Siyah; Sert; Alacalı maldan çanak çömlek parçaları ve kaplar bulunmuştur. Hakim mal grubu olarak özenli yapılmış ince kenarlı kırmızı açkılı mal görülmektedir. 3. evre: Bu evrede; bu mal gruplarına ilave olarak İnce Kırılgan; Devetüyü Renkli Kaba mal; Bol Mika Katkılı Kaba; Koyu Kırmızı Renkli; Sıvaştırılmış Kil Boyalı gibi yeni mal gruplarının ortaya çıktığı saptanmıştır. Siyah üzerine kırmızı boyalı basit bezekli çanak çömlek parçaları Proto-Sesklo özelliklerini yansıtmaktadır. 3 evre pek çok yapım özelliğiyle ile 4. evrenin bir devamı şeklindedir. 2. evre: Kırmızı Astarlı Açkılı malların devam etmesine karşın Kızıl-kahverengi ve Siyah Renkli mallara ait kaplar bu evrede başlamaktadır. Kırmızı Astarlı mallar kabalaşmıştır. İlk defa siyah renkli çanak çömlek üzerinde kırmızı renkli astar bu evre de karşımıza çıkmaktadır. Biçimsel özellikleri açısından da 4 ve 3. evrelerde bir değişikliğin olmadığı saptanmıştır. Hocaçeşme'nin çanak çömlek buluntularını ayrıntılı bir şekilde inceleyen N. Karul; tipolojik olarak geniş ağızlı yayvan kaplar; hafif karınlı kaplar; S kıvrımlı geniş ağızlı kaplar; belirgin boyunlu kaplar; uzun gövdeli geniş ağızlı kaplar; dışbükey gövdeli kaplar gibi biçimlerin var olduğundan söz etmektedir. Kil: 4.evreden 2.evrenin sonuna kadar basma kalıp adı verilen ve ne amaçla kullanıldıkları tam saptanamayan ip delikli buluntuların yanısıra az sayıda heykelcik (çömelmiş durumda insan figürü) ve kulak tıkacı bulunmuştur. 3. evrede M biçimli insan heykelciğine de rastlanmıştır. Yontma Taş: 4-2. evrelerde Trakya'nın Epipaleolitik Çağ yapım tekniklerinden ve Fikirtepe-Pendik yapım geleneğinden tümü ile farklı bir endüstri ile karşılaşılmıştır. Bu endüstrinin en belirleyici alet tipi iki kenarı düzeltili; uca doğru daralan dilgiler ve dilgi üzerinde kazıyıcılardır. Ok ve mızrak ucu tipinde avlanma ve korunma silahları bulunmamıştır [Karul 1994:28]. Anakayaya oyulmuş çukurların içinden Epi-Gravette gelenekli küçük boyutlu aletler bulunmuştur [Erzen 1994:457]. Endüstrinin; Kuzey Marmara ve Trakya yöresinde yeni kazılar yapılana dek; şimdilik Anadolu'dan çok Bulgaristan'ın İlk Neolitik Çağ özellikleri taşıdığı ileri sürülmektedir. Sürtme Taş: Öğütme taşı; yassı taş balta; figürin gibi buluntuların yanısıra 4. evrede sığ; dörtgen veya yuvarlak şekilli basit taş kaplar; 2. evrede dörtgen biçimli kısa ayaklı taş kaplara ait parçalar bulunmuştur. Kemik/Boynuz: Hocaçeşme kültürünün belirleyici özelliklerinden biri olan çok sayıda uzun saplı; geniş; sığ kaşık biçimli uzun spatulalar 4. ve 2. evrede ele geçmiştir. Bu tip aletler; Ilıpınar ve Fikirtepe'den; Balkan Neolitik Çağ yerleşme yerlerine kadar geniş bir bölgeye yayılmıştır. Ayrıca 4 ve 3. evrelerde; bızlar ve mablak adı verilen alet tipi de bol sayıda karşımıza çıkmaktadır. Hayvan Kalıntıları: Ele geçen hayvan kemiklerinin analizinden tümünün evcil olduğu; alt evrede koyunun daha çok yendiği; domuzun besin ekonomisinde önemli yer tuttuğu saptanmıştır. Av hayvanlarına ait kemikler azdır. Diğer: Bazı deniz hayvanlarının kabuğundan yapılma halkaların yanısıra boncuklar da ele geçmiştir. |
Kalıntılar: |
Yorum ve tarihleme: Hocaçeşme'nin özellikle 4 ve 3. evreleri Marmara Bölgesi'nden Fikirtepe evresinin sonu; Yarımburgaz'ın 5. tabakası; Çoşkuntepe; belki Kumtepe Ia; Göller Bölgesi'nden Kuruçay 11-13. tabakaları; Hacılar V-I tabakaları ile benzerlikler kurulabilecek özelliklere sahip buluntular vermiştir. Bu evreleri Balkanlar ile karşılaştırıldığında Ön ve Öncü Sesklo; Nea Nikomedia; Frankti I evresi ile benzerlikler kurulabilmektedir [Karul 1994:194]. 2 evre ise Karanovo I-II evreleri ile çağdaştır. Bu alt evrelerde; ilk çiftçi toplulukların; Balkanlar'a Anadolu'dan göç ile geçtiklerinin kanıtları görülmektedir. 4 evrenin olduğu tabakadan alınan 14C örneği GÖ 7.200±180; 3. evreden alınanlar ise GÖ 7.135±270 ve 6.960±65 tarihlerini vermektedir. |