©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi
|
|
|
|
Kurban Höyük |
|
Çizimler için tıklayın... |
Fotoğraflar için tıklayın... |
Türü:
|
Höyük |
Rakım:
|
418 m |
Bölge:
|
Güneydoğu Anadolu |
İl:
|
Şanlıurfa |
İlçe:
|
Bozova |
Köy:
|
Çınarlı |
Araştırma Yöntemi:
|
Kazı |
Dönem:
|
İTÇ III İTÇ II |
|
|
|
Yeri: Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmadan önce Urfa İli; Bozova İlçesi'ne bağlı Cümcüme Köyü'nün 2 km kadar batısında; Fırat Nehri'nin güney kıyısında yer almaktaydı. Urfa İli'nin 60 km kadar kuzey-kuzeybatısında; Bozova'dan 15 km uzaklıkta idi. Kodu U 50/7. |
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Kurban Höyük; Fırat'ın güney kıyısında 1.5 km genişliğindeki alçak bir teras üzerine kurulmuştur; güneyi daha yüksek bir terasla çevrelenmiştir. Kurban Höyük'ün ilk yerleşmesinin; üst terasları kesen vadilerden birinin alüvyal deltasının kıyısında; bir kaynak kenarında kurulduğu saptanmıştır. Oldukça alçak; semer biçimli iki tepeden oluşan yerleşmenin güneyindeki höyük; daha yüksek; ova seviyesinden yaklaşık 9-10 m yükseklikte ve yaklaşık 250x180 m boyutlarındadır. Kuzeydeki ise daha alçak; ova seviyesinden 4 m yükseklikte ve 170x120 m boyutlarındadır. Her iki höyük birlikte (doğu-batı yönünde 250; kuzey-güney yönünde ise 300 m) yaklaşık altı hektarlık bir alanı kaplamaktadır. 3.000 metrekaresi kazılmış olan yerleşmede; üç açmada ana toprağa varılmıştır [Algaze 1990c:4-5]. |
Tarihçe: |
Araştırma ve Kazı: 1975 yılında Ü. Serdaroğlu'nun Aşağı Fırat Havzası'nda yürüttüğü araştırmalar sırasında saptanmış [Serdaroğlu 1977:120]; daha sonra İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı'ndan M. Özdoğan'ın başkanlığındaki Aşağı Fırat Havzası 1977 Yüzey Araştırmaları sırasında yüzey toplaması yapılmıştır [Özdoğan 1977:171]. 1980-84 yılları arasında ise Chicago Üniversitesi Doğu Bilimleri Enstitüsü'nden L. Marfoe'nun başkanlığında; beş yıl süreyle Atatürk Baraj Gölü altında kalacak yerleşmeleri kurtarma projesi kapsamında kazılmıştır. Kazılan alanın oldukça büyük tutuluşu; birkaç yerde ana toprağa ulaşılması; höyüğün tam bir tabakalanmasını ortaya konması dışında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde diğer yerleşmelerin tarihlenmesinde anahtar rol oynamasına yol açmıştır [Marfoe 1983a:96-101; Marfoe et al. 1986:48-53; Verhaaren 1997:1068-1069]. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır. |
Tabakalanma: Marfoe; höyüğün tabakalanması için aşağıdaki tabloyu sunmaktadır. Yukardan aşağıya doğru: I. tabaka: Ortaçağ (MS 12-13. yüzyıl) Mezarlık Alanı II tabaka: Erken Abbasi (MS 9-10 yüzyıl) III. tabaka: İlk Tunç Çağı'ndan-Orta Tunç Çağı'na geçiş IV.tabaka: İlk Tunç Çağı (Orta ve Son Ara Evreleri) İTÇ II-III V.tabaka: İlk Tunç Çağı (Erken Evresi) İTÇ I VI. A-B tabakası: Son Kalkolitik Çağ VII. tabaka: Orta Kalkolitik Çağ VIII.tabaka: İlk Kalkolitik Çağ (Orta ve Son Halaf Dönemi) |
Buluntular: Mimari (eskiden yeniye doğru): İlk Tunç Çağı'nın başına tarihlenen V tabaka; kuzey höyüğün olduğu yerdedir. Burada avlusu taş döşeli büyük bir yapı ortaya çıkarılmıştır. Birkaç yüzyıl höyükte bir yerleşim olmamış ve MÖ 3. binyılın ortasında IV. tabaka olarak nitelendirilen yerleşime ait yapılar kurulmuştur. Bu tabakanın A; B ve C gibi üç alt evresi bulunmaktadır. IV C evresi güney höyük ve boyun kısmına yayılmıştır. IV B evresi ise her iki tepede çok geniş bir alanda saptanmıştır. Çevresi sur ile çevrili büyük bir yapının var olduğu merkezi yerleşim ile bu merkezi çevreleyen daha az nüfusun yaşadığı mahallelerden ibaret bir yerleşim ile karşılaşılmıştır. Dış alanların daha çok işlik mekanları olarak kullanıldığı görülmektedir. Yerleşim çeşitli işlevleri olan bir kent görünümündedir. Sokaklarla ayrılan sıkışık düzenli yapılar bulunmaktadır. Yapılar sokağın iki yanına dizilmiştir. Etrafı sur ile çevrili büyük yapı ise kazı başkanı tarafından ya varlıklı ve nüfuzlu bir kişinin konutu ya da idare yapısı olarak nitelendirilmiştir. Daha sonraki yapı evresi olan IV A yapı katında; bu yapının olduğu yerde sıkışık düzende küçük mekanlı yapılar yer almaktadır. Her iki yapı evresinde de kerpiç sur duvarı; bu kesimi korumaktadır. Kuzey höyükte C alanı olarak söylenen kısımda da aralarında üstü açık avlular bulunan yapılar bir sokağa doğru yönlenmiştir [Verhaaren 1997:1069]. Bunlar halkın oturduğu evlerdir. En üstteki IV A yerleşiminde ise IV B ye nazaran daha küçülmüş kent ile karşılaşılmıştır. Güney höyügün olduğu yerde bir yoğunlaşma sezinlenmektedir. İTÇ III. evreden OTÇ I geçişi gösteren; III. tabakada yerleşmenin boyutları daha da küçülmüştür. Bu tabaka en geniş alanda açıldığı için çok iyi bilinmektedir. Mimari kalıntıları günümüze iyi konumda gelmiştir. Yapıların temelleri ve su basmanları düzgün dizilmiş kireç taşından inşa edilmiştir. Tabanları sıkıştırılmış kilden yapılan tüm yapılar sekiz blokta toplanmıştır. Aralarda sokaklar; avlular ve açık alanlar vardır. Bu evrede zanaatkarlar gibi sınıfların ortaya çıktığı kesindir. Çanak Çömlek: V. tabakada daha önceki tabakalarda var olan Mezopotamya etkisi kaybolmuştur. Çanak çömlekde yöresel özellikler görülmektedir. Çark yapımı ince yalın mal; kendinden astarlı mal; kaba mal gibi üç mal grubu örneği vardır. IV tabakada çark yapımı yalın mal; metal taklidi mal (Metalik mal); boya bezekli mal (bant bezekli) Karababa malı vardır. Boyalı mal örnekleri azalmıştır; endüstride Anadolu etkisi görülmektedir. Fıçı biçimli kaplar; küpler; Kuzey Suriye ilişkisi gösteren üç kulplu mutfak kapları yaygındır. III. tabakada ise bir önceki tabakanın mal özellikleri devam etmekte; Kuzey Suriye ilişkileri gözlenmektedir. Oluk bezekli Hama tipi gobletler; yatay ve dalgalı taramalı fıçı biçimli yalın çömlekler mevcuttur. Üç kulplu kaplar devam etmektedir. Maden: V. tabakadan itibaren bakır buluntular vardır. |
Kalıntılar: |
Yorum ve tarihleme: İlk Tunç Çağı'nın eskiden yeniye doğru iki evresinde V ve IV. tabakalardan IV B. yapı katında; kalabalık bir nüfusun yaşadığı yerleşmenin; semtleri ile tam bir kent olma özelliği taşıdığı anlaşılmaktadır. Çevresi sur ile çevrilen büyük yapı; hem kent beyinin oturduğu hem de kente ait yerel ve ticari işlemlerin yönetildiği bir yapı olmalıdır. Sur dışında da işlik alanları mevcuttur. Bu dönemde Kurban Höyüğü'nün çevrede önemli bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır. Tabakanın bir sonraki günümüze yakın evresinde; yerleşmenin küçüldüğü ve olasılıkla bir başka önemli yerleşmeye bağlı bir uydu kasaba hüviyeti taşıdığı anlaşılmaktadır. İlk Tunç Çağı'ndan Orta Tunç Çağı'na geçişi yansıttığı iddia edilen III. tabakada ise kentten çok kasaba olarak tanımlanabilecek bir yerleşim düzeni bulunmaktadır. Bu yerleşimden sonra höyüğün olduğu yer üç bin yıl boyunca; Abbasi Dönemi'ne dek nedense terkedilmiştir. Bu olayın sebebi bilinmemektedir. Olasılıkla yakınındaki tatlı su pınarı kaybolmuştur. Ticaret yolunun değişmesi de yerleşmelerin kurulmamasına yol açmıştır. |