©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Lidar Höyük

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Lidar Höyük
Türü:
Höyük
Rakım:
448 m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Şanlıurfa
İlçe:
Bozova
Köy:
Dikili
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
İTÇ III İTÇ II

     


Yeri: Şanlıurfa il merkezinin kuzeybatısında; Bozova İlçesi'nin 23 km kuzeyinde; Atatürk Barajı göl suları altında kalmadan önce yer alan Lidar Köyü'nün kısmen güneybatısında kısmen altında uzanmaktaydı [Hauptmann 1987:250]. Günümüz adı olasılıkla Bizans Dönemi yazılı belgelerinde adı geçen Kale Ltar'dan gelmektedir. Höyük; Dikili adıyla da tanımlanmaktadır. Kodu T 51/ 40.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Fırat doğu kıyısında yer alan ilk sekinin üzerinde; 25-30 m yüksekliğinde 200x240 m boyutlarında dik yamaçları olan bir tepeydi. Höyük; kuzeydoğu ve güneybatısındaki terasları ile geç devirlerde oldukça büyük; yaklaşık 650 m çapında bir yerleşmeyi bünyesinde barındırıyordu. Koni biçimli tepenin üstündeki düzlüğün bile 100x110 m boyutlarında olduğu belirtilmekteydi. Ticaret/kervan yolları üzerinde; tam karşısında bulunan Gritille; güneydoğusundaki Samsat ile Fırat Nehri'nin aşıldığı bir geçitbaşı görevini gördüğü; bu yüzden de yörenin büyük ve önemli yerleşme yerlerinden biri olduğu anlaşılmaktadır. Tepenin biçiminden bir tarihte tepenin Fırat taşkını ile kısmen kesildiği anlaşılmaktadır. Su altında kalmadan önce tepenin terasındaki çağdaş Lidar Köyü buradaki höyükleşmeyi devam ettirmekteydi.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Lidar Höyük; 1977 yılında Aşağı Fırat Havzası Projesi'nde saptanmış; 1979 yılından itibaren Baraj göl suları altında kaldığı döneme (1987 yılına) kadar Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Heidelberg Üniversitesi adına H. Hauptmann başkanlığında kazılmıştır. 9 kazı mevsimi süren bu kazı daha çok üst tabakaların aydınlatılmasına yönelik olmuştur. İTÇ tabakaları kuzeybatı ve güneybatı basamaklı açmada ortaya çıkmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Yüzey araştırmalarında Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ (?); Çanak Çömlekli Neolitik Çağ; Kalkolitik Çağ (Halaf; Obeid; Uruk); İlk Tunç Çağı; MÖ 2. binyıl; Demir Çağı; Hellenistik ve Ortaçağ bulguları veren höyükte gerçekleştirilen bu kazılar sonucunda İlk Tunç Çağı'ndan Ortaçağ'a kadar kesin yerleşim gördüğü belgelenmiştir. Alt tabakaların kilitlendiği ya da eski tabakaları saptamaya yönelik; beş basamaklı kuzey yamaç kazısında İlk Tunç Çağı öncesinin bulunamadığı ifade edilmektedir. İTÇ yerleşmesi birikintilerinin ise 11 m kalınlığında 14 yapı evresi olan bir kültür toprağına sahip olduğu anlaşılmıştır. H. Hauptmann; İlk Tunç Çağı tabakalarını I-IV evre olarak tanımlamakta; bunlar Mezopotamya kronolojisine göre; Er Hanedan I'den Ur III dönemine kadar tarihlenen yerleşimlerin varlığını işaret etmektedir.
Buluntular: Mimari: Kazıda saptanan en eski yerleşim İlk Tunç Çağı I evresinin sonuna tarihlenmektedir. Bu yerleşimin 2 m kalınlığında kerpiç tuğlalardan yapılmış bir sur duvarı ile çevrelendiği anlaşılmaktadır. Sur duvarının içinde bu duvara yapışık; yuvarlak disk biçimlli ocaklı; kerpiç duvarlı tek odalı evler bulunmaktadır [Mellink 1984:lev.58/5]. 3 mekan saptanabilmiştir. Sur duvarının da ancak 8 m uzunluğu ortaya çıkarılmıştır. Üst tabakalarda ise tek odalı yapılardan çok odalı yapılara geçiş izlenmektedir. Yapı tekniği olarak kısmen ocak taşlarından örülü duvarlar görülmektedir. Oda boyutları 4x4 m; 4.5x2 m'dir. Bu mekanlarda küçük bir alanda ortaya çıkmıştır. İTÇ II. evreye tarihlenmektedir. İTÇ III. evrenin son yapı katının yangın geçirdiği anlaşılmıştır. Höyüğün güneybatısında; iskanın dışında ayrıca bir çömlekçi üretim yeri de bulunmaktadır. Bu alanda beş tabaka ile çömlekci atölyeleri ortaya çıkarılmıştır. 5x2.5 m boyutlu at nalı biçimli fırınlardan 2.6x3.4 m boyutlu iki katlı gelişkin çanak çömlek pişirme fırınlarına kadar 19 fırın açığa çıkarılmıştır. İki katlı fırınlarda ateşhane ile çömleklerin piştiği yeri; ızgaralı (delikli) bir taban ayırmaktadır [Hauptmann 1999:72;res.12]. 260x340 cm boyutlu bu fırınların kubbeli olduğu sanılmaktadır. Fırınların çevresinde henüz pişirilmemiş ham kaplar da bulunmuştur. Çanak Çömlek: Sur ile çevrili en alt tabakada İTÇ I-IIa evresinin yalın ince mallarından örnekler bulunmuştur. Üzeri kırmızı boya ile içi dolu üçgenler çizilmiş goblet tipi ayaklı kaplar vardır. Çok odalı kompleks yapıların olduğu tabakalarda Amik Ovası kültür silsilesinin H evresinde bulunan mal türlerinden çanak çömlekler ele geçirilmiştir. Yukarda sözü edilen fırınların çevresinde ise bol miktarda açık renk hamurlu yalın ya da çizi bezemeli mal ele geçmiştir. At nalı biçimli fırınlarda büyük kaba çömleklerin; tek odalı iki katlı fırınlarda ise ince malların pişirildiği yorumlanmaktadır [Yakar 1985a:335]. Çömleklerin üstünde atölye işaretleri yer almaktadır. Bu da bu dönemde Lidar'daki çömlek ustalarının yapımlarında iddialı oldukları; yaptıklarına işaret atmalarından anlaşılmaktadır [Hauptmann 1983:96]. İnsan Kalıntıları ve Mezarlar: Lidar Köyü'nün ve höyüğün doğusunda; taş sanduka/sandık tipinde mezarlardan oluşan yerleşme içi mezarlık bulunmuştur. 205 adet mezarın İlk Tunç Çağı I-II sonu ile İlk Tunç Çağı III evresinde höyükte yaşayanlar tarafından inşa edildiği ölü armağanlarına göre saptanmıştır [Hauptmann 1997:1115]. Mezar duvarları; dikine konmuş yassı taşlardandır. 65-95x50 cm boyutlarında olanlar çocuklar için 80x160 cm olanlar erişkinler içindir. Ölüler mezarlara hocker biçiminde; başları kuzeybatıya bakar şekilde yerleştirilmişlerdir. Gömüt armağanı olarak yanlarına çok sayıda tüm kap [Hauptmann 1983:şek.11]; taş baltalar; yüzük; iğne (kefen iğnesi); bilezik ve taş boncuklardan oluşan kolyeler konmuştur. Bu mezarlığın güney kesiminde; diğer mezarlardan daha büyük olarak ocak taşları ile inşa edilmiş ve üstleri yassı taş levha kapatılmış ve kazı başkanı tarafından yine gömüt armağanlarının tipsel ve mal özelliklerine bakılarak İlk Tunç Çağı III evresine tarihlenen oda mezarlar ortaya çıkarılmıştır. Mezarların batı kısmında yer alan girişleri bir taş kapak ile kapatılmıştır. Ölülerin yatış pozisyonu diğer mezarlarda olduğu gibidir. İlk Tunç Çağı III. evreye tarihlenen ve yanyana yerleştirilmiş iki adet oda mezar ise höyüğün batı kısmında G 33-34 karelerinde bulunmuştur. Yapım tekniği çağdaşı mezarlara benzemektedir. Mezar çukuru açıldıktan sonra; iri ocak taşları özenli ve tek yüzlü olarak örülüp mezarın üç tarafı taş duvarla çevrelenmiştir. Üstü yassı levha taşlarla örtülmüştür. Dördüncü taraf ise giriş kapısı olarak örülmeden bırakılmış ve gömüt töreni bittikden sonra işlenmiş dörtgen bir taş levha ile mezar kapatılmıştır. Boyutları 250x160 cm'dir [Hauptmann 1983: şek. 7-10]. Bunların ikisinde tümü 25 adet olan iskeletlerin bulunuşu; bu mezarların açılıp açılıp tekrar kullanıldığını göstermektedir. Mezarlara en son birer kadın defnedilmiştir. Bu oda mezarların arka kısmında ve mezarın hemen girişinde tüm kaplar [Hauptmann 1983: şek. 12]; tunç iğneler ve boncuk dizileri bulunmuştur. Ölünün özel eşyaları dışında içecek/yiyecek sunu kaplarının oluşu bu dönem kap envanterini zenginleştirmiştir. Şerit bezekli ya da spiral düzeltili kapların Suriye'deki hem zamanlı mezarlıklarda bulunduğu ileri sürülmektedir [Hauptmann 1997:1115].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Lidar Höyük'teki İlk Tunç Çağı yerleşmelerinin önemsiz olduğunu iddia etmek imkansızdır. Tepenin üstündeki Atatürk Baraj sularının çabuk yükselmesi; açmalarda İTÇ tabakalarına inilememesi ve ancak yamaçlardaki açmalarda İlk Tunç Çağı yerleşimlerine ait kısıtlı mimari kalıntıların varlığı; yerleşim düzenleri hakkında kesin sonuçlar üretmemizi engellemektedir. Yine de özellikle mezarlıklarda ele geçen kaplar; çanak çömlek atölyeleri; mal üretim ve ticari ilişkileri konusunda bir fikir vermektedir. H. Hauptmann; tepenin İlk Tunç Çağı II. evrelerini; Amik Ovası H evresine koymaktadır [Hauptmann 1997:1115]. Bunların Kurban Höyük VA-IVA; Harran ve Suriye Tell Chuera ile çağdaş bulgular verdiği görülmektedir. Ölü gömme gelenekleri de Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde saptanan mezarlıklardaki ölü gömme adetlerini anımsatmaktadır. Oda mezarları ise Til Barsib'de ortaya çıkan hipojeye benzetilmektedir. İlk Tunç Çağı'nın sonunda ise Lidar'da siyasi ve etnik değişikliklerin varlığına işaret edilmektedir [Hauptmann 1999:72]. Bu olay Akad ya da Hurri yayılımına bağlanmaktadır.


Liste'ye