©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Nevali Çori

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Nevali Çori
Türü:
Höyük
Rakım:
490 m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Şanlıurfa
İlçe:
Hilvan
Köy:
Güluşağı
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
İTÇ I

     


Yeri: Şanlıurfa il merkezinin kuzeyinde; Hilvan İlçesi'nin batısında; Güluşağı Köyü'nün yaklaşık 750 m kuzeybatısında; Kantara ile Süleymanbey Mahallesi arasında yer almaktadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Birçok yayında ismi farklı bir şekilde Nevalla Çori; Nevali Çori; Novalo Çori olarak geçen yerleşme yeri; Fırat Nehri üzerindeki Atatürk Barajı yapılmadan önce Fırat Nehri'yle birleşen; Kantara Çayı'nın her iki yamacında; çayın önce batıya sonra tekrar kuzeye doğru dirsek yaptığı yerde; çayın doğu yakasındaki Yangıntepe adlı kalker yükseltinin altında; iki kuru derecik arasında 90x40 m boyutlarında bir alan ile Kantara Çayı'nın batı yamacında baraj gölüne daha yakın bir konumda olan başka küçük bir alanda bulunmaktadır. Kantara köyünden eski Fırat Nehri'ne bakıldığında; doğudaki yamaçta yer alan yerleşme yeri Nevali Çori I; batıdaki yerleşme yeri ise Nevali Çori II olarak adlandırılmıştır. Çayın doğu yamacındaki yerleşmenin 2 m kalınlığında kültür dolgusuna sahip olduğu ana toprağa kadar inilerek saptanmıştır. Kantara Vadisi'nin Türkçe "Hastalıklar Vadisi" anlamına gelen Nevali Çori adlı mevkiisinin; yerleşme yeri olarak yalnız Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ'da değil diğer çağlarda da tercih edilmesinin en büyük sebebi; olasılıkla çevrenin tatlı su kaynakları açısından zengin olmasıdır. Yerleşme yeri; günümüzde Kantara Çayı vadisinden yükselen baraj gölü tarafından kısmen su altında kalmıştır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: 1980 yılında H.G. Gebel yönetimindeki yüzey araştırmaları sırasında bulunmuş; 1983 ile 1991 yılları arasında H. Hauptmann başkanlığında; Heidelberg Üniversitesi ile Urfa Müzesi tarafından ortaklaşa kazılmıştır. Kazıda ilk olarak çayın doğu kısmında Nevali Çori I yerleşme yeri seçilmiştir. Daha sonra çayın karşı tarafındaki Nevali Çori II olarak adlandırılan alana geçilmiştir [Harmankaya et al. 1997:Nevali Çori]. 1992'den beri su altındadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Nevali Çori'nin Anadolu arkeolojine en büyük katkısı Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ yerleşmesinin; hem mimari hem de buluntular açısından olağanüstü sonuçlar vermesidir. Teras üstü ya da hafif eğimli bir yamaç yerleşimi görünümünde olan yerleşim; en üste bir Roma Dönemi yerleşmesini barındırmaktadır. Bunun altında İTÇ; Kalkolitik Çağ ve Neolitik Çağ köyleri; bu mevkiin hemen her dönemde yerleşmeye uygun özellikler taşıdığını göstermektedir.
Buluntular: Mimari: Nevali Çori'nin H/J açmalarında hafirlerin verdiği tarihlerle MÖ 3. binyılın ilk çeyreğine (İTÇ I. evre) tarihlenen çok odalı bir yapıya ait mimari kalıntılar ortaya çıkmıştır. İki yapım safhası olan bu yapıyı teraslama yaparak buraya yerleştirmişlerdir. Temelleri ve duvarları düzeltilmiş kireç taşlarındandır. Duvarın dış kısmına yüz verecek büyük taşlar yerleştirilmiştir. Dörtgen biçimli bir büyük oda ile onun yanında yer alan küçük oda açığa çıkarılmıştır. Büyük oda 4.3 m; küçük oda ise 1.5 m uzunluğundadır. Büyük odada bir petek (pişmemiş topraktan yapılma depolama kabı) küçük odada ise bir sanduka mezar ele geçmiştir. Odada batı kısımda kilden bir seki; ocak yeri ve yuvarlak biçimli bir ateş yeri de vardır. Maden: İTÇ I. evreye ait çukurlarda bakır cüruf ve döküm kabı parçası bulunmuştur. İnsan Kalıntıları ve Mezarlar: Yukarda anlatılan küçük odanın içindeki sanduka/sandık mezarda hocker biçiminde gömülmüş; çok bozuk durumda bir iskelet bulunmuştur. Gömüt armağanı yoktur. H/9 açmasında ise kuzey-güney yönünde yerleştirilmiş iki sanduka mezar daha çıkarılmıştır. Hocker tipinde gömülmüş kadın iskeletleri de ilk mezar gibi gayet kötü durumda bulunmuştur. Bunların yanına mezar armağanı olarak açık renkli bir kap; iki kırmızı kupa; tunçtan spiral başlı iğne; yüzük biçimli bir askı ve siyah; beyaz renkli taşlardan yapılma bir kolye bırakılmıştır.
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: İlk Tunç Çağı I. evreye tarihlenen bu bulgular; yöredeki diğer İTÇ I evresi yerleşme ve mezarlarındaki buluntulara benzediği bildirilmektedir [Mısır 1992:202]. Kazılan alan yerleşme dokusu ile ilgili yorum yapamayacak kadar küçüktür. Mezarlarla mimari kalıntıların ilişkisi anlaşılamamıştır.


Liste'ye