©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Aphrodisias - Pekmez

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Aphrodisias - Pekmez
Türü:
Höyük
Rakım:
500 m
Bölge:
Ege
İl:
Aydın
İlçe:
Karacasu
Köy:
Geyre
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Son

     


Yeri: Aydın İli; Karacasu İlçesi'nde yer alır. Aphrodisias antik kentinin içinde Pekmez Höyük; Kuşkalesi ve Akropolis adlarıyla bilinen üç yer; prehistorik dönemlerden itibaren iskan görmüştür [Joukowsky 1986:19;482-483].
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Aphrodisias; Büyük Menderes Nehri'nin güney kollarından birinin verimli vadisinde; kuzeyindeki Babadağ nedeniyle korunaklı bir bölgede yer alır. Klasik dönem kalıntılarıyla tanınan Aphrodisias antik kentinin güneydoğusuna rastlayan bölgedeki iki höyükten biri Akropolis; diğeri Pekmez Höyük/Tepe olarak bilinir. Prehistorik yerleşmelere ait dolgular; Pekmez Höyük'te tespit edilmiştir. Pekmez Höyük; yaklaşık 13 m yükseklikte ve 125 m çapındadır (taban çapı) [Joukowsky 1986:19; 1989:225]. Ovanın güneyinde üçüncü bir prehistorik yerleşme yeri ise Kuşkalesi'dir.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: 1826'da Laborde; 1835'de Texier; 1840'da Fellows; 1871-72'de Seiff; 1872'de Davis ve 1894'de Deschamps; 1904'de Paul Gaudin tarafından ziyaret edilmiştir [Madran 1989: 229-233]. 1960'lı yıllardan beri K. Erim tarafından yürütülen Aphrodisias antik kenti kazıları sırasında; kentin Helen öncesine ait uygarlık kalıntılarının/izlerinin saptanması amacıyla aynı bilim adamı başkanlığında; 1962'de J. Bordaz; 1966'da S. Page; 1967-72 yıllarında B. Kadish; 1973-74 yıllarında R. Marchese 1975-83 yıllarında M.S. Joukowski yönetiminde; hem Pekmez Höyük hem de Akropol Höyüğü'nde kazı ve değerlendirme çalışmaları yapılmıştır. Joukowski tarafından yapılan çalışmalar kazıdan çok malzeme değerlendirilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Pekmez Höyük'te iki; Akropol'de yedi küçük açma açılmıştır. Ayrıca yine antik kent sınırları içindeki Kuşkalesi Mevkii'nde de İlk Tunç Çağı malzemesi bulunmuştur. Gerek Pekmez gerek Akropol tepesindeki kazı; olağan olarak üstteki Klasik Dönem kalıntıları yüzünden daha çok sondaj tipinde gerçekleşmiştir. Joukowski yönetimindeki çalışmalar dışında daha önceki kazıların ancak ön raporlarından bilgi edinilmektedir. 1992'den sonraki kazı çalışması R.R. Smith başkanlığında yapılmaktadır. Bu son dönem kazıları şimdilik kentin Roma Dönemi yerleşmesini aydınlatmaya yöneliktir.
Tabakalanma: Aphrodisias'taki Kalkolitik dönem; Pekmez Höyük'te; Son Neolitik sonrasındaki; dört ana evreli (1-4) Son Kalkolitik yerleşme ile bilinir. Afrodisias Son Kalkolitik 4 yerleşmesinin Anadolu'nun geleneksel kronolojisinde İlk Tunç Çağı'na denk geldiği belirtilmektedir. Son Kalkolitik; İlk ve Orta Tunç çağları ile devam eder. Akropolis ile Kuşkalesi'ndeki en erken yerleşmeler ise İlk Tunç Çağı'ndadır. Bu yerleşmeler Orta Tunç Çağı'nda sürer; Son Tunç ve Demir çağlarında ise yalnızca Akropolis'te yerleşildiği saptanmıştır. Taban suyu nedeniyle; her üç yerde ana toprağa ulaşılamamıştır [Kadish 1971:123; Joukowsky 1989:226-227; Harmankaya et al. 1997:Afrodisias-Pekmez].
Buluntular: Mimari: Aphrodisias Kalkolitik dönem mimarisini açıklamaya yönelik buluntular ortaya çıkartılmamıştır; yalnızca parça halindeki duvar kalıntılarıyla bilinir; kerpiç tuğla duvarlarda taş temel görülmez [Kadish 1971:127; Alkım (H.) 1973:41; Joukowsky 1986:167]. Çanak Çömlek: Son Kalkolitik'in 1. ve 2. evrelerinde siyah astarlı açkılı; beyaz boyalı mal grubu basit; kaba; çizgilerden ve şevronlardan oluşan bezemeye sahiptir. Biçimler; açılan ağızlı kaselerdir. Son Kalkolitik 3'de ise beyaz boyalılar sayıca azalır; siyah astarlıların biçimlerinde farklılıklar görülmeye başlar; içe dönük ağızlılar ortaya çıkar. Son Kalkolitik 4'de beyaz boyalılar tümüyle ortadan kalkar; ancak dışa açılan ağızlı kaseler gibi eski biçimlere dönüş söz konusudur [Alkım (H.) 1973:41; Joukowsky 1986; 1989:227-228]. Kil: Kil ağırşaklar; kolye uçlukları; ocaklarda kullanıldığı düşünülen konik biçimli kil nesneler bulunmuştur [Kadish 1971:128]. Yontma Taş: Yontma taş endüstrisinin hammaddesini çakmaktaşı; kuvartz ve obsidiyen oluşturmaktadır. Endüstri; dilgi ağırlıklıdır. Uç kazıyıcılar; oraklar; sırtlı ve düzeltili dilgiler alet türlerini oluşturur. Obsidiyenin; Son Kalkolitik'in ilk (1. ve 2.) evrelerinde %57 oranında Ege Adaları'ndan Melos'tan; %43 oranında ise Orta Anadolu'dan ithal edildiği saptanmıştır. Daha geç dönemde kullanılanlar ise (Son Kalkolitik 3) tümüyle Melos kaynaklıdır [Kadish 1971:127; 128; Alkım (H.) 1973:41; Blackman 1986:279-285; Leurquin 1986:242-247; Joukowsky 1989:227]. Sürtme Taş: Kireçtaşı ve mermerden yapılmış Kilia türü heykelcik parçaları; disk biçimli delikli taşlar; yassı boncuklar; açkı ve vurgu taşları; ahşap kesme ve işlemede kullanıldığı düşünülen keskiler bulunmuştur [Kadish 1971:127-129; Joukowsky 1986:201-238]. Kemik/Boynuz: Kemik ağırşaklar; spatulalar; parlatılmış boynuzlar ve kesme ya da yarma işlevi gören kemik buluntular ortaya çıkartılmıştır [Joukowsky 1986:286]. Maden: Arsenikli bakırdan bir iğne parçası; bakır ya da tunç boncuk; olasılıkla bakırdan bir bız; kolye ucu görünümünde bir buluntu maden eserleri oluşturur [Joukowsky 1986: 288; Kadish 1971:127]. Hayvan Kalıntıları: Aphrodisias'ta; Kalkolitik dönemde bulunan kemik yoğunluğuna bağlı olarak en sık koyun/keçi ve alageyik tüketildiği anlaşılmaktadır. Domuz ve sığırı; kızılgeyik ve köpek gibi hayvanlar izler. Kaplumbağa; kuş türlerine ait kemikler de bulunmuştur [Crabtree-Monge 1986:181;188]. Diğer: Kalkolitik tabakalarda çok az sayıda olmakla birlikte deniz ve tatlısu kabukları ele geçmiştir [Reese 1986:191].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Aphrodisias'ta; kazıldığı kadarıyla en eski yerleşme olan Son Neolitik; Pekmez Höyük'te MÖ 6. binin başlarına tarihlenmektedir. Bunu; 14C tarihleriyle saptanan; MÖ 4.360'lerde başlayan Son Kalkolitik yerleşme izler. Dört ana evreli Son Kalkolitik yerleşmeler için önerilen tarihler şöyledir: Son Kalkolitik 1: MÖ 4.360-3.500; Son Kalkolitik 2: MÖ 3.500-3.300; Son Kalkolitik MÖ 3: 3300-3100; Son Kalkolitik 4: MÖ 3100-2915. Aphrodisias Son Kalkolitik 1 ve 2. evreleri Beycesultan (özellikle alet gelişimindeki benzerlikler açısından) ile; 3. ve 4. evreleri ise; Elmalı Ovası'ndaki Bağbaşı kültürü; Troas bölgesindeki Kumtepe ile karşılaştırılmaktadır [Joukowsky 1986:161;163; 1989:226-228; 1993:310; 313].


Liste'ye