©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Coba Höyük / Sakçagözü

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Coba Höyük / Sakçagözü
Türü:
Höyük
Rakım:
620 m
Bölge:
Akdeniz
İl:
Gaziantep
İlçe:
Nurdağı
Köy:
Sakçagözü
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
İTÇ I İTÇ II

     


Yeri: Gaziantep il merkezinin yaklaşık 45 km batı-kuzeybatısında; eski adı Keferdiz olan Sakçagöz Bucağı'nın 3 km uzağında; Hasar Köyü'nün kuzeyinde; Kurtoba Köyü'nün güneyindedir [Garstang 1908:99].
Konumu ve Çevresel Özellikleri: 9 m yüksekliğinde; 140x90 m boyutlarında orta boy bir höyük olan Coba Höyük; arkeolojik metinlere; en yakın köyün isminden çıkılarak; yanlış bir şekilde Sakçegözü/Sakçagözü olarak geçmiştir. İslahiye ovasının devamı olan Sakçagözü ovasında yer alan höyüğün çevresi küçük derelerle beslenen münbit topraklara sahiptir. Tektonik karakterli olan İslahiye Ovası batıda Amanos (Nur) Dağları'nın doğu ucu; batıda ise Sof (Kartal) Dağı ile sınırlanan güneybatı-kuzeydoğu uzantısında olan bir ovadır. Amanos ve Sof dağlarından doğan birçok dere ovayı suladıktan sonra güneyde Asi Irmağı'na kavuşmaktadır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: 1907 yılında; tepenin üzerinde kabartmalı ortostadların bulunuşu tüm ilginin; araştırma yapıldığı sıralarda A Höyüğü olarak isimlendirilen bu höyüğe çekilmesine yol açmış ve ilk dönem kazıları 1908 yılında başlamıştır. Garstang ekibinin çalışma sürelerinin az oluşu; ortostadların varlığı; höyüğün küçüklüğü; ovada daha önemli ve büyük höyüklerin yerine buranın kazılmasına sebep olmuştur [Garstang 1908:100-101]. Kazıya birkaç yıl ara verildikten sonra; 1911 yılında devam edilmiştir. Coba Höyük (veya Garstang'ın deyimiyle Jobba Huyuk) yerleşme yerindeki son kazı ise İngiliz Arkeoloji Enstitüsü adına; J. Waechter başkanlığında; J. du Plat Taylor ve M.V. Seton-Williams'ın katılımıyla 1949 yılında gerçekleşmiştir [du Plat Taylor et al. 1950:53-138]. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sitalanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Kazının kısa sürmesi; özellikle MÖ 2. binyıl önceki yerleşmelerin ancak küçük alanlarda ortaya çıkarılmasına yol açmıştır. Höyüğün genel tabakalanmasında [Harmankaya et al.1998:Coba] İlk Tunç Çağı'na tarihlenebilecek tabakalar kesin olarak saptanamamıştır. Olasılıkla Son Kalkolitik Çağ-İlk Tunç Çağı'na konabilecek V. tabaka Va ve Vb olmak üzere; iki yapı katına (?) sahiptir. Bunlardan Va karışık dönemlere tarihlenen malzeme vermektedir. VI. tabaka ise yöre için karakteristik İTÇ malı olan portakal renkli mal örnekleri ile doludur.
Buluntular: Mimari: Va tabakası; 1 m'den daha fazla kalınlıkta; içinde kerpiç ve sıva parçalarının bulunduğu gri renkli küllü bir dolgu toprağına sahiptir [du Plat Taylor et al. 1950:78; şek.6]. Vb tabakasında ise açmanın güney batı kısmında 2 cm kalınlığında bir kil taban görülmektedir. Her iki yapı evresinde de duvar izleri görülmemektedir. VI. tabaka da iki evrelidir. VIa'da iri taşlardan yapılmış bir duvar parçası; çaytaşı bir döşemeyi sınırlamaktadır [du Plat Taylor et al.1950:80; şek.8]. Çanak Çömlek: Va tabakası; önceki tabakalara göre boyalı malların olmayışı ile dikkat çekicidir. Uruk kırmızı malı; kırmızı astarlı mal; gri mal; portakal devetüyü renkli mal gibi mal örnekleri görülmektedir [du Plat Taylor et al. 1950:103]. Az sayıda parçalar arasında derin kaseler; yayvan kaseler; çömlekler gibi biçimler izlenmektedir. Vb tabakasında iki yeni mal ortaya çıkmaktadır. Bunlardan biri taşcık katkılı; devetüyünden griye renkli hamurlu; portakal-kahverengi yüzey renkli; çok güzel açkılanmış mal diğeri yeşilimsi krem; arıtılmış hamurlu; çark yapımı ince maldır. Mutfak kaplarında kahverengi mal hakimdir. Kaseler; çömlek; pişirme kapları en çok görülen biçimlerdir. VI. tabakada ise mallarda büyük bir değişme yoksa da yeni biçimler ortaya çıkmıştır. Diğer: V ve VI. tabakalarda çok az sayıda küçük buluntu ele geçmiştir. Kazı başkanları V-VIII. tabaka bulgularını beraber değerlendirmektedir.
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Açılan alanın küçük oluşu kesin bir yorum yapmamızı önlemekle beraber; İTÇ'nda höyüğün büyük yerleşmelere pek sahne olmadığı fakir buluntuların varlığından anlaşılmaktadır. V. tabaka Uruk IV-Jemdet Nasr- Er Hanedan Dönemi'ne yaklaşık olarak MÖ 3200-2750 tarihleri arasına VI. tabaka ise MÖ 3. bin yılın ortasına konmaktadır.


Liste'ye