©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Müslümantepe

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Müslümantepe
Türü:
Höyük
Rakım:
480 m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Diyarbakır
İlçe:
Bismil
Köy:
Şahintepe
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Erken Demir Çağı

     


Yeri: Diyarbakır ili; Bismil İlçesi'ne bağlı Şahintepe (Till Şahn) Köyü'nün kuzeybatı kenarında yer alır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Höyük; Dicle Nehri'nin güney kıyısında; güneyden gelerek vadi tabanının içine doğru uzayan bir yarımada görünümündeki doğal kayalık üzerindedeir. Batı ve kuzey yönlerinden Dicle Nehri; doğudan ise; güneyden gelerek höyüğün eteklerini geçtikten sonra Dicle'ye dökülen Çoramezri Deresi ile sınırlanmıştır. Tepenin güneydoğu yamacından itibaren köy yerleşimi başlamaktadır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Müslümantepe, Yukarı Dicle Vadisi yüzey araştırmaları sırasında ilk kez G. Algaze ve ekibi tarafından ziyaret edilmiştir [Algaze et al. 1991:175-240]. 1999-2000 yıllarında ise ODTÜ-TAÇDAM Projesi çerçevesinde E. Ay başkanlığındaki bir ekip tarafından son dönem yüzey araştırmaları yapılarak ilk sonuçları yayınlanmış ve 2001 yılında kazı çalışmalarına başlanmıştır [Ay 2002b:491]. 2005 yılında kazı Kültür Varlıkları ve Müzeler Müdürlüğü'ne geçmiştir. Kazı çalışmaları Müslümantepe, Hıristiyantepe ve mezarlık alanı olarak üç alanda sürdürülmektedir [Ay et al. 2013:273]. S, T, U, V, Y kodlu açmalar Müslümantepe; DD, EE, FF, GG, HH, JJ, KK, LL, MM, NN, OO, PP açmaları Hıristiyantepe; C, D, E, F, G ise mezarlık alandadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Müslümantepe'nin çeşitli dönemlerde Kuzey Mezopotamya ova kültürleri ile Doğu Anadolu dağlık bölge kültürleri arasındaki geçiş bölgesinde yer almasının yanı sıra, stratejik konumu nedeniyle de önemli bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır. Höyük yüzeyinden Geç Uruk, Ninive 5, Metalik seramik, Orta ve Son Tunç Çağı ile Erken Demir Çağı seramiği toplanmıştır [Ay 2001:695-696]. Ayrıca yapılan çalışmalarda tespit edilen mezarlar, Müslümantepe'de güçlü bir İlk Tunç Çağı yerleşmesinin olduğunu kanıtlamıştır. Mezarlık alanında açığa çıkarılan ve olasılıkla, mezarlardan daha erken bir döneme ait olan mimari kalıntı, Müslümantepe'nin Kalkolitik Çağ'da da geniş bir yayılım alanına sahip olduğuna işaret etmiştir [Ay 2004:377]. Günümüze kadar korunmuş höyük konisi dışında yerleşme 20 hektarlık bir alana yayılmaktadır. Ancak toprak çekme ve taşkınlar nedeniyle höyüğün kuzey kesimi tamamen tahrip olmuştur. Höyük konisinin yaklaşık 60 m kuzeyinde Dicle kenarındaki tarlada yapılan sondaj çalışmaları yaklaşık 2 m kalınlığında bir kültür dolgusu vermiştir. Çevre tarlalarda tarım faaliyetleri sırasında bulunan insan kalıntıları, MÖ 2. binyıl ve Geç DÇ Müslümantepe mezarlığının geniş bir alana yayıldığını göstermektedir. Geç DÇ ve sonrası tabakalarının günümüz köy yerleşmesinin altında olduğu düşünülmektedir. Temel kazıları ve sondaj çalışmaları da bu düşünceyi desteklemektedir [Ay et al. 2013:274]. Höyüğün stratigrafik gelişimini anlamak için 2005 yılında Hıristiyantepe'de, höyüğün kuzeybatı köşesinde bir merdiven açma açılmıştır. DD 11 açmasında Obeid Dönemi seramik bulunmuştur. [Ay et al. 2013:277-8].
Buluntular: Mimari: Müslümantepe'de A1/21 açmasında bulunan mezar çukurları, belirli bir mimari bütünlüğe sahip olmayan I. tabakaya ait taş temelin ve altındaki blokajın içine açılmıştır. Kazılan tabaka toprağından çok sayıda Yeni Assur Dönemi çanak çömlek parçası ele geçmiştir. Mezarlar değerlendirilip kaldırıldıktan sonra yapılan derinlik çalışmalarında, mezarların tahrip ettiği blokajlı yapının niteliği daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. A1/21 açmasında blokajlı yapının girişi önüne gelen ve çamur harcıyla sertleştirilen açık bir alan saptanmıştır. Bu açık alandan, blokaj zeminli ve taş temelli bir yapıya girilmektedir. Bu yapı A1/21 açması ile B1/21 açmasında doğu-batı yönünde uzanan dikdörtgen planlı bir mekandır. Mekana giriş batı (kısa) duvarın kuzey ucundan sağlanmaktadır. Mekanın içinde ele geçen bir ekmek fırını, bu mekanın niteliğinin anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır. Girişin tam karşısında yer alan fırın, mekanın kuzey (uzun) duvarına yaslanmış şekilde konumlanmıştır. Yapının taş temelinin güneydoğu köşesi B1/21 açmasının kenarına girmekte ve olasılıkla bir yapı kompleksinin temeline dayanmaktadır [Ay 2002b:493]. Müslümantepe'de açığa çıkarılan Ortaçağ mezarlarının tahrip ettiği blokaj temelli yapı, Yeni Assur Dönemi mimari özelliklerini yansıtmaktadır [Ay 2002b:497]. 2005-2008 kazılarında S, T 42-43 açmalarında kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu taş temelli yapı kompleksi açığa çıkartılmıştır. Bu yapının U, V43 açmasına devam ettiği görülmüştür. Içinde ocakların yoğun olarak bulunduğu yapıda toplanan seramikler Orta Asur Dönemi'ne tarihlendirilmiştir. Yapının kuzeyinde taş döşeli bir avlu açığa çıkartılmıştır. Bu kompleksin bir işlik olarak kullanılmış olduğu düşünülmektedir [Ay et al. 2013:275]. Hıristiyantepe kazı alanında 2006-2007 yılında yapılan kazılarda KK 18-19, LL 18-21, MM 18-21 açmalarında kerpiç bedenli bir istinat duvarının (sur?) çevrelediği bir yapı kompleksi açığa çıkartılmıştır. 2008 yılında bu yapı kompleksinin doğu ve güneydeki bağlantılarını görmek için NN 20-21, OO 20-21, PP 21-22 açmalarında çalışılmıştır. MÖ 1. binyıla tarihlendirilen işlikler açığa çıkartılmıştır. İşlikler daha çok maden ergitme işleminin yapıldığı fırın tabanlarıdır. Işliklerin yakınında geçici konaklamayla ilişkili dikme yuvaları bulunmuştur. Alanda mevsimlik çalışma yürütüldüğü düşünülmektedir [Ay et al. 2013:278]. Çanak Çömlek: 2000 yılında höyük üzerinde yapılan yüzey çalışmalarının ışığında, Müslümantepe'nin, Yukarı Dicle kültür bölgesinin Assur İmparatorluk Çağı, Er Hanedanlar Çağı ve Geç Uruk Çağı kültür tarihinin aydınlatılmasında önemli bir rol oynayacağı gözlenmiştir. Tepe üzerinde yapılan çalışmalarda I. tabakaya ait toprak içinden çok sayıda Yeni Assur seramiği elde edilmiştir [Ay 2002a:415-422].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Müslümantepe'nin çeşitli dönemlerde Kuzey Mezopotamya ova kültürleri ile Doğu Anadolu dağlık bölge kültürleri arasındaki geçiş bölgesinde yer almasının yanı sıra stratejik konumu nedeniyle de önemli bir yerleşme yeri olduğu anlaşılmaktadır. Amedi (Diyarbakır) ile Hısn-ı Keyfa (Hasankeyf) arasında kalan Müslümantepe ve çevresindeki merkezler, Ortaçağ'da 11-12. yüzyıllar arasında Artuklular ve Ermeni Krallığı ile Urfa Haçlı Kontluğu arasında egemenlik mücadelesine sahne olmuştur. Bizans Dönemi'nde ise bölge, Dicle boyunca, Bizans-Sasani İmparatorlukları arasında stratejik konumu nedeniyle bir sınır problemi olmuştur. Dicle boyundaki bu sınır mücadelesi, daha önceki dönemden, Roma-Part İmparatorlukları'ndan mirastır. Gaugamala ve Arbela savaşlarından ve Pers İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra da Yukarı Dicle Bölgesi, önce İskender daha sonra da Selevkoslar'ın eline geçmiş ve bütün dönemler boyunca tartışmalı bir sınır bölgesi olmuştur. Assur İmparartorluğu'nun kuzey sınırında yer alan Müslümantepe'nin, daha önce güneydeki Akadlar'la, kuzeydeki dağlık bölge halkları arasındaki ihtilaflarda da önemli bir taraf olduğu düşünülmektedir. Erhanedanlar Dönemi ile Geç Uruk Dönemi'nde de Sümer kültürünü, kuzeyde temsil etmiştir [Ay 2002a:415].


Liste'ye