©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Kef Kalesi

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Kef Kalesi
Türü:
Kale
Rakım:
m
Bölge:
Doğu Anadolu
İl:
Bitlis
İlçe:
Adilcevaz
Köy:
Merkez
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Orta Demir Çağı

     


Yeri: Bitlis İli, Adilcevaz İlçesi yakınlarında, Van Gölü'nün batı kıyısında yer almaktadır. Kef Kalesi günümüzde "Haldi Kenti" olarak da bilinmektedir.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Bir Urartu Kalesi olan ve "Kef Kalesi" adını taşıyan müstahkem şehir, Adilcevaz'ın 6 km kadar kuzeyindeki volkanik bir tepenin üzerine kurulmuştur. Bu doğal tepenin üç tarafı, doğu, güney ve batı yönleri çok dik ve sarptır. Bu yönlerden üzerine çıkılması hemen hemen imkansızdır ve kaleye ancak kuzeyden yaklaşılabilmektedir. Kef Kalesi'nin en yüksek noktası batı-güney uçtaki kayalığın üzeridir. Bu noktanın denizden yüksekliği 2270 m'dir. Buna göre Kef Kalesi, Adilcevaz'ın bulunduğu yerden 550 m kadar daha yüksektedir. Tepenin doğudan batıya doğru gittikçe yükselen kuzey kesimi bir höyük görünümündedir.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: "Van Heyeti"nden Emin Bilgiç ve Baki Öğün, Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nin ve Türk Tarih Kurumu'nun yardımlarıyla, 1964 yılında, Adilcevaz Kef Kalesi'nde kazılara başlanmıştır. Kazı alanında A çukuru, 3 Temmuz 1964 tarihinde Baki Öğün tarafından açılmaya başlanmış ve A çukurunda kabartmalı bazalt blok ile üstü çivi yazılı pithosların bulunmasından sonra A çukurunun 20 m kuzeyinde B çukuru açılmıştır. 1965 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Eski Ön Asya Dilleri ve Medeniyetleri Enstitüsü'nün yardım ve destekleri ile yürütülmüştür.
Tabakalanma: Kef Kalesi buluntuları ve mimari yapısı incelendiğinde Orta Demir Çağı'nda (Urartular) iskan gördüğü anlaşılmaktadır.
Buluntular: Mimari: Kef Kalesi'nin kuzey kesimini kaplayan höyüğün batı kısmının güney yamacında, 5x10 m boyutlarında açılmaya başlanan çukur satıhtan itibaren, 50-70 cm derinliklerde kesif bir yangın bloğun yanında, iki dizi halinde büyük pithoslar açığa çıkartılmıştır. Blok ile bu küplerin bulunduğu yere I no'lu oda denilmiştir. Çukurun genişletilmesi sonucunda I no'lu odanın kuzeyinde kazılan yerde, bir sıra halinde, I no'lu odadakilerden daha büyük ölçüde 5 küp daha ele geçmiştir. Odaların içlerinde bulunan küplerin büyüklüklerine, sıralar haline bulunuşlarına ve üzerlerindeki yazılara göre, bu odaların Karmir-Blur'dakiler gibi saray veya benzeri büyük tesislere ait depolar oldukları anlaşılmaktadır. Çukurda rastlanan ve yangın tesiriyle kızarıp tuğlalaşan duvarların kerpiçleri, tuğlalaşma nedeniyle iyi korunmuştur. Bunların arasında, Toprakkale ve Teşebaini'deki kerpiçler ile aynı ölçüde, 53x35x14 cm olanları da görülmüştür. Ayrıca 53x53x14 cm boyutlarında olanları da ele geçmiştir. Çanak Çömlek: I no'lu odada ortaya çıkarılan pithosların ağız kısımları kısmen mahfuz kalmış veya kırık parçaları toplanmış olan bu küplerin sekizinin boyun kısımlarında çivi yazılı kısa satırlar bulunmaktadır. Bu küplerin boyunlarındaki yazıların altında, omuz kısımlarında şimdiye kadar ortaya çıkartılmış bulunan Urartu pithoslarında görüldüğü gibi "urgan süsleri" mevcuttur. A çukurunda, I no'lu odanın doğu tarafında bulunan büyük blok, bazalt türünde, grenli, sert ve sağlam gri-eflatun karışık renkte, işlenmesi güç bir taştır. Bu bazalt blok 140x140x110 m boyutlarındadır. Taşın duruşuna göre batı tarafa rastlayan yüzünde karşılıklı iki arslan tasviri bulunmaktadır. Bunlardan sağa doğru ilerleyen arslanın belinin üstünde bir insan ayağı görülmektedir. Bloğun üste gelen yüzünde de, bir arslan tasvirinin arka kısmı ile onun üstünde duran bir başka insan ayağı ve eteğinin arka parçası görülmektedir. Bunlar, arslanlar üzerinde kanatlı insanlar şeklinde tasvir edilmiş, tanrıların ayakları ve etekleridir. Ayrıca, bazaltın doğuya bakan yüzünün parçaları çatlamış olarak blokun üzerinde ve yanında bulunmuştur. Bu parçalar üzerinde de tasvirler bulunmaktadır. Blok üzerinde karşılıklı duran aslanların bulunduğu satıhta üst üste ve yan yana kalın T harfi şeklinde pencere tasvirleri bulunmaktadır. II no'lu odada da I no'lu odadaki blokların hemen hemen hizasında olmak üzere, odanın daha çok doğusunda ve batısında üzerleri kabartmalı ve çivi yazılı parçalar ele geçirilmiştir. I ve II no'lu odalarda ele geçen parçalar üzerinde, aslanlarla onların sırtında ayakta duran kanatlı tanrıların muhtelif kısımları, bu aslanlarla tanrıların arkasında, paneller içerisinde bulunan mızraklar veya hayat ağaçları tasvirleri görülmektedir.
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Kalede ele geçen kabartmaların kullanım yerinin Kef Kalesi olduğu kabul edilmesi durumunda, bu kabartmaların, kaleyi inşa ettiği bilinen II. Rusa dönemine (MÖ 685-645) ait olması gerekmektedir. Van Müzesi'nin bahçesinde sergilenmekte olan ve yayınlarda Adilcevaz kabartması olarak bildirilen kabartmadaki bir boğa üzerinde ayakta duran Tanrı Teişeba betimlemesidir. Aslan üzerinde duran kanatlı tanrı da, Tanrı Haldi olmalıdır.


Liste'ye