©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi
|
|
|
|
Keşlik Yaylası |
|
Çizimler için tıklayın... |
Fotoğraflar için tıklayın... |
Türü:
|
Tekil Buluntu Yeri |
Rakım:
|
m |
Bölge:
|
İç Anadolu |
İl:
|
Niğde |
İlçe:
|
Bor |
Köy:
|
Yeşilyurt Kale |
Araştırma Yöntemi:
|
Yüzey Araştırması |
Dönem:
|
|
|
|
|
Keşlik, Niğde ili Bor İlçesi'nin Altunhisar Nahiyesi'ne bağlı, Yeşilyurt Kale Mahallesi'nin yaylasıdır. Kale Mahallesi'nin halkının, yaz aylarını, hatta yaylaya kar yağıncaya kadar günlerini geçirdiği bir bölgedir. Burası, günümüz ulaşım araçları ile ulaşılmasına imkan olmayan, kısmen sarp; kayalar arasında az olmakla birlikte, suyu eksilmeyen bir yayladır. 1962 ve 1980 yıllarında, Nevşehir Arkeoloji Müzesi'ne, Keşlik yaylasından Demir Çağı'na tarihlenen iki adet kabartmalı taş stel getirilmiştir. 1980 yılında Aykut Çınaroğlu, stellerin çıkış yerlerini saptamak üzere, Keşlik yaylasında araştırma yapmıştır. Bu araştırmada, 1962 yılında bulunan ve Keşlik Steli olarak tanımlanan eseri tapulu arazisinde bulan ve müzeye teslim eden Abdullah Tanık ile buluntu yeri gezilmiştir. A. Tanık'ın ifadesine göre, kabartma asıl dikili olduğu kayalığın üzerinden yuvarlanmıştır. Stelin dikili olduğu yer, Tepe Ağılı Mevkii, araziden 25 m kadar yüksekte, doğal bir kayalıktır. Kabartmanın kaidesi yoktur. Buna karşılık, doğal bir kaya blokunun üzerinde, stelin oturtulacağı yuva hazırlanmıştır. Bu yuvanın ölçüleri, kabartmanın kaidesinin yerleşebileceği boyutlardadır. Eser ve kaide andezit taşındandır. 1980 yılında bulunan ve Tanrıça kabartmalı stel olarak tanımlanan ikinci Keşlik Steli, Keşlik'ten kuşuçumu 5 km kadar uzaklıkta, Çiftlik Nahiyesi'ne yakın bir yerde ele geçirilmiştir. Kurt Sivrisi Mevkii ile Boz Dağ arasında, doğal bir yol üzerinde, Tavşan Tepesi diye anılan yerde bulunmuş, iki parça halinde müzeye getirilmiştir. Adı geçen yer, bir stelin dikilebilmesi için pek uygun olmayan, dikildiği zaman da etraftan veya uzaktan kolayca görülebilecek bir nokta değildir. A. Çınaroğlu Tavşan Tepesi mevkiinde, birbirinden 2,75 m uzaklıkta iki tane kaide saptamıştır. Her iki kaidenin derinliği 50 cm dir. Her iki kaide de, ana kaya içine oyularak sabit yapılmıştır. Tanrıça kabartmalı stelin alt kısmının ölçüleri, buradaki kaidelerden 1 no'lu, yani büyük olanına uygundur. Tavşan Tepesi'nde, iki kaidenin 50 m kadar yakınında, stel biçimli bir taş saptanmıştır. Stel biçimli bu taşın üzerine bazı çizgiler çizilerek heykeltraşa yön verilmek istenmiş, yapacağı figürün ana hatları belirlenmiştir. Bu taslak da Niğde Müzesi'ne getirilmiştir. A. Çınaroğluna göre, gerek bitirilmemiş tanrıça kabartmalı anıt stel, gerekse taslaktan anlaşılacağı üzere burası, kutsal mahalden ziyade bir açık hava atölyesi görünümündedir. Tavşan Tepesi'nden sonra araştırmalar, Dikili Taş Mevkii'nde devam etmişitir. Burası Kale Mahallesi'ne hakim bir kayalık tepedir. Tepenin üst kısımda bir basamaklı platform ve yol üzerinde de bir stel yer almaktadır. 1.50 m uzunluğunda, en geniş yeri 0.75 m olan stel taslağının her iki yüzünde de herhangi bir yazı veya figür mevcut değildir. Stel olarak hazırlanmış taş, basamaklı kaidesi ve kaidenin kuzeybatı istikametindeki (yola bakar vaziyette) yuvarlak ve oyuk sunak kısmı da, hazırlandıktan sonra ocaktan veya biçimlendirildiği yerden alınıp getirilmiştir. Steli hazırlayanların esas figürü burada işleyip ana kaya üzerindeki kaidesine oturtmaya olanak bulamadıkları anlaşılmaktadır. A. Çınaroğlu'na göre, Keşlik Yaylası, Tabal Ülkesi'nde, Tuvanuva'da MÖ 1. binin ilk yarısında, hem taş ocağı hem de atölye olarak kullanılan bir yerdir. Burası aynı zamanda bir kült mahalli de olabilir. Keşlik'in, Bizans Dönemi'nde de kutsal bir yer olarak önemini koruduğu saptanmıştır. Keşlik Steli: Üzerinde Hava Tanrısı kabartması vardır. Tanrı, sol elinde başak demeti, sağ elinde ise asma dalı tutmaktadır. Ancak kabartma, Keşlik yöresine özgü andezit taşından yapılmış olduğundan, andezit taşının da hava şartlarından çok kolay ve çabuk etkilenmesi sebebiyle, asıl görünümünü her geçen yıl kaybetmektedir [Çınaroğlu 1986: lev. 130]. Tanrıça Steli: Tabal Ülkesi'nde bugüne kadar ele geçen taşınabılır stellerin en büyüğü, içerdiği konular bakımından da en zengin olanıdır. Kanatlı bir cinin iki eliyle destek olduğu tahtı ve taburesi, arslan üzerinde duran tanrıçanın önünde, başı hizasında tanrıçaya dönük bir figür daha bulunmaktadır [Çınaroğlu 1986: lev. 131]. |
Yeri: |
Konumu ve Çevresel Özellikleri: |
Tarihçe: |
Araştırma ve Kazı: |
Tabakalanma: |
Buluntular: |
Kalıntılar: |
Yorum ve tarihleme: |