©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


[TAYmaster.fm::buluntu_yeri_t]

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

[TAYmaster.fm::buluntu_yeri_t]
Türü:
[TAYmaster.fm::tur_t]
Rakım:
[TAYmaster.fm::rakim] m
Bölge:
[TAYmaster.fm::bolge_t]
İl:
[TAYmaster.fm::il_t]
İlçe:
[TAYmaster.fm::ilce_t]
Köy:
[TAYmaster.fm::koy_t]
Araştırma Yöntemi:
[TAYmaster.fm::arastirma_yontemi_t]
Dönem:

     


Yeri: [TAYmaster.fm::yeri_t]
Konumu ve Çevresel Özellikleri: [TAYmaster.fm::konumu_ve_cevresel_ozellikleri_t]
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: 1976 yılında Söğütlüçeşme tren istasyonu civarındaki çevre yolu yapımı sırasında Kalkhedon Nekropol Alanı sınırları saptanmıştır [Asgari-Fıratlı 1978:3 vd., abb. 1-3]. 1987 yılında Bahariye Caddesi'nin Altınyol noktasında sağa dönülen köşe başında yer alan tepecik, -günümüzde Boğa Heykeli'nin olduğu alan- yol genişletme çalışmaları nedeniyle, köşesiden bir kısmı alınarak, kenarları tıraşlanmıştır. Belediye tarafından başlatılan altyapı çalışmaları sırasında caddeler boyunca geniş ve derin çukurlar açılmıştır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü adına Ş. Atik başkanlığındaki bir ekip tarafından açılan çukurlar denetlenmiş ve kazı yapılmıştır. Kalıntıların yerleşik olanları Altıyol'da yeniden toprak altına gömülmüş ve üzerleri betonla kapatılmıştır. Taşınabilir olanların onarılabilen örnekleri ise İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde iki ayrı salonda sergilenmektedir. Bir kısmı "İstanbul" katında Khalkedon vitrininde, diğeri ise "Bithynia" katında yine Khalkedon vitrininde görülebilir.
Tabakalanma: 12x10 m'lik alan içinde yapılan kazılar sonucunda, platformun güneybatı yarısı sökülerek lahitlerin buraya sonradan yerleştirilmiş olduğu tespit edilmiştir. Podyumun, lahitlerden daha erken bir döneme ait olduğu anlaşılmıştır.
Buluntular: Mimari: 12x10 m'lik alanda, zeminin yaklaşık 10 cm altında kireçtaşı bloklar gelmeye başlamıştır. Kireçtaşı blokların -daha sonra saptanan- podyumun en yüksek yeri olduğu anlaşılmıştır. Platform sert kireçtaşındandır. Üst üste ve yan yana yerleştirilen bloklar, bronz kenetlerle birbirine bağlanmıştır. Platformun kuzeybatı yönünde düzgün kesilmiş ve arası kırlangıç kuyruğu biçimli bronz kenetle bağlı iki mermer blok, platformun en dış sırasının mermerden yapıldığının kanıtı olarak görülmüştür. Platformun mevcut boyutları yaklaşık 8.8x4.3 m boyutlarındadır. Podyumun hemen yanında ise yayvan semerdam kapaklı kireçtaşı lahitler bulunmuştur. Lahitlerin üstünde 6 m yüksekliğinde yığma toprak saptanmıştır. Mimari kalıntıların ise yolun altına doğru devam ettiği gözlenmiştir. Çalışmalar genişletilmiş ve yan yana sıralanmış, 2.36x1.1 m boyutlarında altı lahit ortaya çıkarılmıştır. Lahitlerin beş tanesi kireçtaşından, bir tanesi ise açık yeşil od taşındandır. Lahitler "L" biçimli levhaların karşı karşıya koyulmasıyla ve yanlarının molozlarla desteklenmesiyle düzgün bir dikdörtgen biçimi kazanmıştır. Üzeri yayvan semerdam kapaklıdır. Semerdam kapaklı lahitlerin bazılarının kapak alınlıklarında ve yan üst yüzlerinde birer grafitto yer alır. Mezarların bir tanesi boştur. Bu durum, mezarların savaş sonrası gömüsü olabileceği yorumunu akla getirmiştir [Atik 2003:92]. Çanak Çömlek: Lahitlerden 5 tanesinin içinde seramik parçaları bulunmuştur. Ayrıca lahitlerin hemen önünde, güney kesimde çok miktarda küçük seramik parçasına rastlanmıştır. Üstte bulunan 6 m'lik yığma toprağın da baskısıyla adeta ufalanmış olan bu parçalar, MÖ 6. yüzyıl sonu - MÖ 4. yüzyıl başına tarihlendirilmiştir ve İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Atölyesi elemanlarının çalışmaları sonucunda bir kısmı tümlenebilmiştir. Bu parçalar arasında, yaklaşık 35 cm yüksekiğinde ve 30 cm genişliğinde olan khytralar (büyük mutfak kapları), geniş ağızlı omuz üzerinde yatay çift kulplu ve kapaklı depo kapları, çok sayıda MÖ 5. yüzyıl sonu - MÖ 4. yüzyıl başına tarihlenen mantar ağızlı, hafif şişkin boyunlu, şişkin gövdeli amphoralar, 66 cm yüksekliğinde kiremit rengi hamurlu MÖ 4. yüzyıla daha yakın bir tarihe ait başka bir amphora grubu ve yaklaşık 40 cm yüksekliğinde, boya bantlı masa amphoraları ve MÖ 5. yüzyıl sonu - MÖ 4. yüzyıl başına tarihlenen 53 cm yüksekliğinde ve 30 cm genişliğinde hydria vardır. Podyumun doğusundaki açmada MÖ 4. yüzyıla ait fish-plate (balık tabakları), kantharoslar, kandiller, çeşitli boy kaseler ve bir guttus (damlalık) bulunmuştur. Küçük kaplar, bir adet fincan, bir adet çift kulpu kırmızı boya bezekli kap ve bir adet mortar (ezme kabı) parçaları ele geçmiştir. Yeri tam olarak saptanamayan karışık seramikler arasında çok küçük bir parça, gri hamur üzerine patlıcan moru boya ile cepheden aslan başı tasviri vardır. Bu parça, protokorint aryballos ya da alabastronlar üzerindeki aslan tasvirlerine aittir. Figürin: MÖ 6. yüzyıl sonu - MÖ 5. yüzyıl başına ait iki adet pişmiş toprak tanrıça figürini parçası bulunmuştur. Sikke: MÖ 5. yüzyıl sonu - MÖ 4. yüzyıl başlarına ait 5 adet Khalkedon sikkesi ve bir adet bronz Byzantion sikkesi bulunmuştur. İnsan Kalıntıları: Lahitlerden 5 tanesinin içinde yakılmış ve ufalanmış insan kemikleri bulunmuştur. Toplu gömü olduğu anlaşılmıştır.
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: MÖ 5. yüzyıl sonu - MÖ 4. yüzyıl başlarına tarihlenen lahitler ve çevre buluntuları ile bundan daha erken bir tarihe, MÖ 6. yüzyıl sonu - MÖ 5. yüzyıl başına tarihlenen podyum ve podyumun kuzeydoğu yanındaki MÖ 4. yüzyıl seramikleri farklı yüzyılları biraraya toplamaktadır ve durumun sonuçtan çok, sorun getirdiği belirtilmiştir [Atik 2003:93]. Gri hamur üzerine patlıcan moru boya ile cepheden aslan başı tasviri bulunan parça Khalkedon için en erken dönemin delili olarak çok önemlidir. MÖ 7. yüzyıl sonlarında burada bir yaşamın varlığının tek kanıtıdır [Atik 2003:93].


Liste'ye