Ocak '07 Arşivi |
28 Ocak - 3 Şubat 2007 |
|
KUŞADASI SAKIZDEDE TÜRBESİ İLGİ BEKLİYOR
Kuşadası'ndaki üç türbeden biri olan Sakızdede türbesi, yetkililerin ilgisizliği nedeniyle kaderine terk edildi. Aydın Denge, 03.02.2007 |
|
İSRAİL'İN HAZİNESİ HAK SAHİPLERİNE VERİLİYOR
Kudüs'teki İsrail Müzesi, kanunlar uyarınca, 400 kadar sanat eserini esas sahipleri olan Nazi soykırımı kurbanlarının mirasçılarına vermek zorunda kalacak. Haaretz gazetesindeki haberde, soykırım kurbanlarının izlerinin bulunması için İsrail'de bir hükümet kurumu oluşturulduğu ve kanun gereği, eserlerin kurbanların mirasçılarına verilmesi gerekliliğinin ortaya çıktığı belirtildi. Bu eserleri verecek mirasçıların bulunamaması halinde eserlerin açık artırmaya çıkarılacağı belirtilen haberde, elde edilen gelirlerin soykırım anısına kurulan kuruluşlara aktarılacağı kaydedildi. Eserler arasında, Egon Schiele'nin bir tablosuyla, Sisley, Max Liebermann ve Moritz Oppenheim'ın elinden çıkmış birçok tablonun yer aldığı belirtiliyor. Bu eserler bütün Avrupa'da Naziler tarafından yağmalanmış ve 2. Dünya Savaşı bitiminde Amerikan askerleri tarafından bulunmuştu. Eserleri 1965'te bünyesine dahil eden İsrail Müzesi de mirasçıları bulmak için hiçbir çaba sarf etmemişti. Birgün, 02.02.2007 |
|
TARİHİ CAMİYE RESTORASYONDA SON CEMAAT YERİ İLAVE EDİLMİŞ
Restorasyon çalışmaları geçen yıl yapılan Sivas Ulucamii'ndeki onarım projesinin hatalı olduğu belirlendi. Sivas Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından yapılan incelemede, camiye, aslında olmadığı halde son cemaat mahalli eklendiği tespit edildi. Zaman, Haber: İsmail Yıldız, 02.02.2007 |
|
KANGREN OLMUŞ BİR YARA: İSTANBUL KENT MÜZESİ
İstanbul Kent Müzesi hakkında Tarih Vakfı ile Kültür Bakanlığı arasındaki 11 yıllık karmaşa sürüyor.
Tarih Vakfı, geçtiğimiz günlerde Darphane-i Amire’de Yönetim Kurulu Başkanı Halim Bulutoğlu’nun deyimiyle “artık bir kangren haline gelmiş” Darphane-i Amire binaları ve İstanbul Müzesi hakkındaki son gelişmeleri paylaşmak ve görüşlerini almak üzere üyeleriyle bir toplantı gerçekleştirdi.
Aslında bu noktaya kadar olan on bir yıllık süreç epey karışık. Bilindiği gibi Darphane-i Amire binalarının 1995 yılında Tarih Vakfı’na 49 yıllığına tahsisi, Habitat’ın sergisini açmak ve altı yıl içinde İstanbul Kent Müzesi’ni kurmak üzere verilmiş ve Kültür Bakanlığı’nın onayıyla bu tapuya da işlenmişti.
Son gelinen noktada Kültür Bakanlığı, yıkılma tehlikesi içerdiği gerekçesiyle Darphane binalarının boşaltılmasını talep ederken Tarih Vakfı, Teknik Üniversite’den yedi numaralı bina haricinde yapıların sağlam olduğuna dair rapor alıyor. Yedi numaralı binanın bu durumda olmasının sebebinin de koruma kurulu kararı yüzünden restore edilememesi olduğunu söylüyor. Tarih Vakfı, bu gelişmeler sonucunda Darphane binalarından çıkarılsa bile Tarih Vakfı’na tahsis süresinin dolmasına daha 39 yıl var.
Evrensel, Haber: Uğur Manay, 02.02.2007 |
|
TOBB'DAN SELİMİYE CAMİİ'NİN EKSİKLERİ İÇİN ÖDENEK
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu üyesi ve Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yardımcı, TOBB'nin Edirne'deki Selimiye Camii'nin eksiklerinin giderilmesi için ekonomik destek vereceğini söyledi. Edirne Internet Gazetesi, 02.02.2007 |
|
TOPKAPI SARAYI'NIN ONARIMI İÇİN UYGUN PROJE BULUNAMIYOR
Topkapı Sarayı ve Dünya Mirası Listesi'ndeki Divriği Ulucamii'nin restore edilmesi için uygun proje bulunamıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, restorasyon için 3-4 kere ihaleye çıkıldığını; ancak sonuç alınamadığını kaydetti. "İhalelerde eserleri tamir edecek ve aslına uygun yapacak bir proje çıkmadı." diyen Koç, bu işlerin zorluğuna dikkat çekti. Zaman, Haber: Habibe Demircan, 02.02.2007 |
|
"GELİN VE TARİHİ ESERLERİNİZİ ALIN"
Türkiye’den bir yolcu otobüsü içinde kaçırılırken Avusturya’da yakalanan 316 parça tarihi eserin Türkiye’ye iade edilmesini Avusturya resmen onayladı. Avusturya Adalet Bakanlığı, 11 Ocak 2007 tarihinde Türk Adalet Bakanlığı’na bir yazı göndererek "Gelin eserlerinizi alın" dedi. Hürriyet, Haber: Celal Özcan, 02.02.2007
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre iki bakanlık uzmanı, ağustos ayında bu eserlerin tespitleri için Avusturya’ya gitti. İncelemeler sonrasında eserlerin Anadolu kökenli olduklarına karar verildi. Hürriyet, Haber: Umut Erdem, 01.02.2007 |
|
ANITLAR KURULU: İSTANBUL MODERN TAŞINSIN
Galataport'un yeni imar planı bu kez de Anıtlar Kurulu'na takıldı. Kurul planda meydan olarak tanımlanan 'İstanbul Modern' Sanat Müzesi'nin başka bir yere taşınmasını şart koşuyor. Ancak Müze Yönetimi, taşınmaya yanaşmıyor.
Konuyla ilgili olarak dün öğle saatlerinde NTV televizyonunda yayımlanan 'Günün İçinden' programında verilen Sezer Kılıç imzalı özel habere göre, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı da, tüm hazırlıklar tamamlanmasına rağmen Anıtlar Kurulu onay vermediği için ihaleye çıkamıyor. Galataport ihalesinin yeni imar planını Anıtlar Kurulu'na sunan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, aylardır onay bekliyor.
Sorunun çözülmesi halinde i / 5000'lik ve ıooo'lik uygulama planları hazırlanacak. Projenin, teklif sahiplerine de yaptırılabileceği belirtiliyor. Bu anlamda , son gelişmeyi de daha öncekiler gibi yine basından öğrendiklerini söyleyen müze kadrosu da açıklama yapmıyor. Konunun aydınlığa kavuşması için halen yurt dışında bulunan Müzenin Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı'nın İstanbul'a dönüşü merakla bekleniyor.
İstanbul Fındıklı'daki Antrepo bölgesinde yer alan 4 numaralı Antrepo Binası'nda, Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından kurulan İstanbul Modern Sanat Müzesi, Başbakan R. Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı özel ve ihtişamlı bir açılışla 12 Aralık 2004'te sanatseverlerle buluşmuş; müze açılışının ikinci yılını doldurduğu günlerde 1 milyonun üzerinde ziyaretçiyi kendisine çektiğini açıklamıştı.
Müzenin açılışından bir yıl sonra Hürriyet Gazetesi'ne 17 Ekim 2005 tarihinde bir röportaj veren proje mimarları Murat ve Melkan Tabanlıoğlu ise, yıkım meselesi ile ilgili olarak gazeteci Nurten Erk'e verdikleri röportajda, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan 2004 yılında gelen paftalar doğrultusunda projeleri yaptıklarını şöyle anlatmıştı: "...Hem Anıtlar Kurulu'nun, hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 'Denizden bakıldığında Tophane'nin, Nispetiye Camii ve Kılıç Ali Paşa Camii'nin siluette ortaya çıkabilmesi için 4 numaralı antreponun yani şu anda İstanbul Modern'in kaldırılması gerekiyor. 1960'da yapılan ilk projede o antrepo yokmuş, sonradan yapılmış. O yüzden biz ihaleye çıkan projemize o müzeyi koyamadık. Bize devlet 'Ey mimar bunu kaldır' dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan gelen talep buydu. Bakanlık bize bunu derken, Başbakan müzeyi bizzat ziyaret ediyor ve bunu Aralık'ta bitirin ben açacağım' diyor...Başbakan'ın açtığı İstanbul'un ilk modern müzesinin yıkılması bizce doğru değil. Anıtlar Kurulu'nda tekrar konuşulması gerekiyor. İstanbul'un silueti için müzenin yıkılması gerekebilir, ama bizce böyle bir müze bir daha kolay kolay yapılamaz. Projeye adapte olmasında fayda var." Birgün, 01.02.2007 |
|
VE POMPIDOU 30 YAŞINA GİRDİ
Fransa'nın başkenti Paris'in kültür ve sanat alanındaki 'kilometre taşlarından' biri olarak anılan ve ilginç tasarımı ile mimar Renzo Piano'nun imzasını taşıyan Centre Georges Pompidou / Georges Pompidou Kültür Merkezi'nin 30. kuruluş yıldönümü, önceki akşam Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın da içinde bulunduğu geniş bir topluluğa verilen özel gecede kutlandı. Geceye, kültür merkezine adını veren eski Fransa Cumhurbaşkanı Pompidou'nun eşi Claude Pompidou' da katıldı.
Cumhurbaşkanı Chirac burada yaptığı konuşmada, içerisinde bir kütüphane, müzik merkezi, sinema ve sanat galerileri bulunan yapının görevinin yolu aydınlatmak olduğunu, bunun da ancak tüm sınırların ötesine geçmekle mümkün olabildiğini bir kere daha vurguladı. Chirac ayrıca Pompidou Kültür Merkezi'nin Çin'in Şangay ve Fransa'nın Metz bölgesine açacağı yeni 'şubelere' de değinerek, 'Aynı ruhla, müzenin Rusya, Hindistan, Afrika ve Güney Amerika'da da' bulunmasına dair inancı ve düşünü ifade etti. Paris'in Beaubourg bölgesinde yer alan Georges Pompidou Kültür Merkezi, açıldığı 1977 yılında, başını Jean Baudrillard gibi aydınların çektiği bir çok akademisyen ve entelektüel tarafından çirkin bulunarak eleştirilmişti. Buna karşın Louvre Müzesi'ne ciddi bir rakip olmaya doğru yönelen modern sanat merkezi Pompidou, zaman içinde yılda 6 milyon kişilik ziyaretçi birikimini kazandı. Merkez böylece Paris'te Eyfel Kulesi ve Louvre Müzesi'nin ardından gidilen uğrak noktaları arasında üçüncü sıraya çıktı. Georges Pompidou Kültür Merkezi, bünyesinde barındırdığı 58 bin parçalık sanat eseri koleksiyonunun halihazırdaki 2 bin adedini sergilerken, kurum müdürü Pompidou'nun, Paris manzarasında Eyfel kadar 'sembolik' olduğunu vurguluyor. Birgün, 01.02.2007 |
|
MİMAR SİNAN'IN İSTANBUL'DA 100 ESERİ BULUNUYOR
Osmanlı devleti sınırları içinde 400'ü aşkın eser bırakan Mimar Sinan'ın İstanbul'da 58'i özgünlüğünü koruyan toplam 100 eseri bulunuyor. Bugün, 01.02.2007 |
|
EFES VALİSİ'NİN SARAYI BULUNDU
Antik dünyanın en önemli merkezlerinden birisi olarak adlandırılan İzmir'in Selçuk ilçesi sınırları içindeki Efes Antik Kenti'nde 116 yıldır yürütülen kazı çalışmalarında son olarak gün güzüne çıkarılan yapılardan birisinin, valilerin yaşadığı saray olduğu sanılıyor.
Haber Ekspres, 01.02.2007 |
|
OLMAYAN SERGİNİN TARTIŞMALARI SÜRÜYOR
Zaman'ın 11 Kasım 2006'da 'Olmayan sergiye ilgi büyüktü!' başlığıyla verdiği serginin tartışmaları sürüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü "Hacet Sergisi: Gösteri Çağında Sanat ve Gerçeklik" adlı bir söyleşi düzenliyor. Cumartesi günü saat 15.00'te Taksim Sanat Galerisi'nde gerçekleşecek söyleşinin konuğu Beral Madra ve Fatih Balcı. 'Hayali' sergi duyurusundan yola çıkarak sanatın gündelik hayattaki yeri ve varoluş konumunun sorgulanacağı söyleşide 'sergi'lerin güncel sanattaki işlevinin hangi yönlerden farklılaştığı ve izleyici-yapıt ilişkisini nasıl değiştirdiği tartışılacak. "Sanat, daha iyi bir dünya için hareket edecekti; var olanı yeniden üretmenin aracı oldu. Gündelik yaşamı dönüştürecekti; gündelik yaşama katıldı. Eleştirel mesafesi olacaktı; toplumsal olanda eridi. Şimdi ise boşlukta kendini oynamaya çalışıyor. Sergilerin çoğu, algımızı genişletmiyor oyalıyor." diyen Fatih Balcı ve "Sergiler, izleyicilerin yapıt görmeye geldiği yer olmaktan çıkıp, bir sınıfsal buluşma alanına dönüşüyor" diyen Beral Madra sanat kavramı ve güncel sanatı tartışacak. Zaman, 01.02.2007 |
|
BALATLAR KİLİSESİ TURİZMİ CANLANDIRACAK
Bizanslılar tarafından MS 660 yılında Sinop'ta yapılan Balatlar Kilisesi, gerçekleştirilecek kazı ve onarım çalışmaları sonrası turizme kazandırılacak. Sinop Kent Haber, 01.02.2007 |
|
TÜRKİYE'DEN ÇALINAN ALTIN HAÇ RUSYA'DAN ÇIKTI
Rusya'nın Saint Petersburg kentindeki dünyaca ünlü Ermitaj Müzesi'ne satılmaya çalışılırken ele geçirilen Bizans dönemine ait altın haçın, 1963'te Antalya'dan kaçırılan "Noel Baba Hazinesi" nin bir parçası olduğu belirlendi. Rusya Devlet Kültürel Varlıklarını İzleme Ajansı Rosokhrankultura Başkan Yardımcısı Anatoly Vilkov, altın haç ve kutunun, İngiltere ve Avusturya'daki koleksiyonlardan geldiğini ve ABD'li bir müzeyedeci tarafından Kremlin Müzesi'ne satılmak istendiğini kaydetti. 5. ve 12. yüzyıllar arasındaki döneme ait olan eserlerin Türkiye'den çalındığı düşüncesiyle Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvurduklarını belirten Vilkov, "Şimdi Türkiye'nin, belgelerle bu eserler üzerindeki hakkını kanıtlamasını bekliyoruz'' diye konuştu. Bu arada Türkiye'nin yapılan başvuruya henüz yanıt vermediği öğrenildi. Sabah, 01.02.2007 |
|
|
4 BİN 600 YILLIK TARİH AYDINLANIYOR
Britanya'nın güneybatısında Keltlerden kalan Stonehenge dikilitaşlarının yakınında yapılan kazılarda, dikilitaşları yapanlara ait olduğu sanılan bir köyün kalıntıları bulundu. Bilim insanları, kalıntıların MÖ 2600 yıllarına ait olduğunun sanıldığını belirtti.
Radikal, Fotoğraf: AP, 01.02.2007 |
YEREBATAN'IN ÜSTÜNDEKİ BİNALAR KALDIRILIYOR
Bizans İmparatoru Justinyen tarafından 542 yılında sarayın su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılan Sultanahmet’teki 1500 yıllık Yerebatan Sarnıcı’nı, üzerindeki büyük ağırlıktan kurtarmak için İl Genel Meclisi ve İl Özel İdare binaları kaldırılacak. Hürriyet, Haber: Hasan Ay, 01.02.2007 |
![]() |
TARİHİ HAMAM 140 BİN AVRO İLE 'GALERİ' OLUYOR
Kosova'nın başkenti Priştine'de XV. yüzyıldan kalma Büyük Hamam'ın restorasyon ihalesi nisan ayında yapılacak. Pristine Belediyesi Kültür Müdürü Mustafa Halili, başkentin en önemli tarihi mirası sayılan hamamın restorasyonu için belediye bütçesinden 140 bin avro ayrıldığını açıkladı. Halili, tarihi hamamın harabeye döndüğünü ve kurtarılması için proje çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Restorasyon çalışmalarıyla ilgili ihalenin nisan ayında yapılacağını bildiren Halili, hamamın müzeye ve Pristine Sanat Galerisine dönüştürüleceğini kaydetti. Priştine'deki "Fatih" ve Prizren'deki "Si-nanpaşa" camilerinin restorasyonuyla ilgili belgeler, Kosova Kültür, Gençlik ve Spor Bakanlığına geçen yıl teslim edilmişti. Pristine yakınlarındaki "Sultan I. Murad Türbesi" ise geçen yıl restore edilmişti. Kosova Türk Eşgüdüm Bürosu Müsteşarlığı, aynı bölgede bulunan Bayraktar Türbesinin de bu yıl restore edileceğini açıklamıştı. Kosova'daki tarihi kültürel mirasın korunması amacıyla 2005 mayısında Paris'te yapılan ve 10 milyon avronun toplandığı bağışçılar konferansında Türkiye'nin katkısı 2 milyon avro olmuştu. Birgün, 31.01.2007 |
|
|
GÜNEY SURLARI İÇİN KAZI BAŞLADI
Bitlis'in Adilcevaz İlçesi'ndeki tarihi kalede, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izni ile Ahlat Müze Müdürlüğü tarafından çalışmalar başlatıldı. Yeni Şafak, Haber: Rahmetullah Aydoğdu, 31.01.2007 |
EDİRNE'DE KÜLTÜREL MİRASIN ENVANTERİ ÇIKARILACAK
Kültürel ve doğal mirasın korunması için önceliğin kültür varlıklarının tespitinde olduğuna karar veren Edirne Valiliği, bu amaçla bir proje başlattı. 6 ay sürecek çalışma ile şehrin kültürel envanteri çıkartılacak. Envanter çalışmasıyla eski eser ve korumacılık konusunda geniş kitlelerin bilinçlendirilmesi hedefleniyor. Zaman, Haber: Muhammet Çakan, 31.01.2007 |
![]() |
FOTOĞRAF GALERİCİLİĞİNDE OLAY
Dünyanın yedi önemli şehrinde yer alan ve sadece dünyanın saygın fotoğrafçılarının eserlerinin sergilendiği Leica Galerileri'nin sekizincisi, İstanbul'da, fotoğrafçı Sebastiao Salgado'nun 'INDIA' sergisi ile kapılarını açıyor.
İstanbul Fotoğraf Merkezi (İFM) bünyesinde açılan Leica Galeri İstanbul, yarın akşam, efsanevi fotoğrafçı Sebastiao Salgado'nun ' INDIA' isimli sergisi ile sanatseverlere merhaba diyor. 4 Mart'a kadar gezilebilecek olan İstanbul'daki ilk Leica Galeri sergisi efsanevi fotoğrafçı Sebastiao Salgado'nun "INDIA"isimli çalışması. Serginin küratör'lüğünü ise sanatçının eşi Lelia Wanick Salgado üstleniyor.
Leica Galeri'lerin sekizinci halkası için İstanbul'u tercih etmelerinde İstanbul'un dünyanın en heyecanlı şehirlerinden biri olmasının önemini vurgulayan Leica Kurumsal İletişim Müdürü, Gero Furchheim "İstanbul, Avrupa ve Asya'nın kesiştiği noktada kurulmuş bir kültür başkenti olarak dünyanın en heyecan verici şehirlerinden birisi" diye konuşuyor.
İstanbul Fotoğraf Merkezi'nin 'kalplerin fotoğraf için attığı bir mekan' olduğunu vurgulayan Furchheim, İFM'nin dünya çapındaki Leica Galeri ağı ile fotoğraf dünyası arasında her türlü etkinliği de kapsayacak bir bağ kurmak için uygun bir ortak olduğunu söyledi.
Leica Galeri İstanbul sayesinde sanatseverleri dünyanın seçkin fotoğrafçılarının eserleri ile buluşturmaya hazırlanan ve 6 Mart 2003 tarihinde açılan İstanbul Fotoğraf Merkezi'nin kurucusu Mehmet Kısmet ise, Leica ile gerçekleşen işbirliği ardındaki itici gücü, "Tarihe mal olmuş veya bugün de üretmeye devam eden sayısız önemli fotoğrafçının Leica ismiyle bütünleşmiş olması, bu değerli markanın bir 'kültür' haline dönüştüğünü gösteriyor. İFM'nin Leica ile işbirliğine girmek arzusunun ana itici gücü işte bu sihirli 'kültür' kelimesine dayanmakta. İFM'nin ana hedeflerinin başında gelen ülkemiz ve dünya fotoğraf kültürünün kitlelere daha da iyi bir şekilde ulaştırılması ve yayılması amacının, bu işbirliği ile daha da güçlenerek gerçekleşeceği inancındayım" sözleriyle açıklıyor. Bu anlamda dünyaca ünlü Leica Fotoğraf Galerileri de daha önce New York, Sao Paulo, Frankfurt, Melbourne, Tokyo, Solms ve Viyana'da açılmıştı. Birgün, 30.01.2007 |
|
TAM 12 BİN YILLIK ANADOLU TARİHİ ALMANYA'YA TAŞINDI
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Almanya'nın Baden Eyalet Müzesi'nde (Karlsruhe Sarayı) '12 Bin Yıl Önce Anadolu: İnsanlık Tarihinin En Eski Anıtları' adlı bir sergi açtı. 20 Ocak'ta açılışı yapılan sergi, 17 Haziran'a kadar görülebiliyor. Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü ile işbirliğinin sonucunda açılan sergide, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nden 34 adet eser ile bir adet kopya yapıtın yanı sıra, Antalya Müzesi'nden 25, Burdur Müzesi'nden 20, Diyarbakır Müzesi'nden 87, Edirne Müzesi'nden 4, Kırklareli Müzesi'nden 2, İzmir Arkeoloji Müzesi'nden 4, Niğde Müzesi'nden 52, Konya Müzesi'nden 34, Malatya Müzesi'nden 4, ve Şanlıurfa Müzesi'nden 120 olmak üzere, 386 eser yer alıyor. Sergide Çatalhöyük, Hacılar, Bademağacı, Çayönü, Höyücek Höyük, Kuruçay Höyük, Hallançemi, Kortik Tepe, Hocaçeşme Höyüğü, Ulucak Höyük, Aşağıpınar, Caferhöyük, Kaletepe, Köşk Höyük, Tepecik Höyük, Göbekli Tepe, Mezra- Teleilat ve Nevala Çori kazılarından ele geçen Akeramik Neolitik, Neolitik, Erken Kalkolitik ve Kalkolitik dönemlere ait çok sayıda özgün eser izlenebiliyor. Birgün, 30.01.2007 |
|
![]() |
GÜZELYURT, YENİ YERALTI ŞEHRİNE KAVUŞUYOR
Aksaray'ın Güzelyurt İlçesi'ne bağlı Gaziemir Köyü'nde ortaya çıkartılan yeraltı şehrini temizleme çalışmaları devam ediyor.
Bölgedeki yeraltı şehrinin Aksaray'ın en büyük yeraltı şehri olabileceği öğrenildi. Güzelyurt'ta yıllar önce sel nedeniyle büyük bir bölümü kapanan yeraltı şehrinin, temizlenerek turizme kazandırılması için çalışmalar sürüyor. Köylüler arasında Kırgöz olarak bilinen ve yıllarca hayvan barınağı olarak da kullanıldığı öğrenilen yeraltı şehrinin, temizlendikten sonra ziyarete açılacağı bildirildi. Turizm Gazetesi, 30.01.2007 |
TARİHİ MEZAR TAŞLARI MÜZEDE KORUNACAK
Trabzon’un Sürmene İlçesi Kaymakamlığı, tarihi mezar taşlarının kaybolmaması amacıyla çalışma başlattı. İstanbul’dan sonra önemli ve eski tarihi mezar taşlarının Sürmene’de bulunduğunu ifade eden Sürmene Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal, “Mezar taşları zaman içinde bir şekilde zarar görerek yok oluyor. Bu durumu göz önünde alarak, mevcut tarihi mezar taşlarının kopyalarını hazırlıyoruz” dedi. Kopyalama tekniği ile yüzlerce yıllık eserleri, halka sunma fırsatı bulacaklarına dikkati çeken Kartal, şunları söyledi: “30 din görevlisinin katıldığı çalışmalarda şimdiye kadar alüminyum folyo kullanılarak ters kabartma tekniği ile yaklaşık 100 mezar taşının kopyaları çıkarıldı. Kopyalar deri kaplanmış kontrplak üzerine yerleştirildikten sonra özel bir teknikle boyanıyor. Ayrıca mezar taşı yazıları Türkçeye çevriliyor. Kullanımı kaymakamlığımıza ait olan Memiş Ağa Konağı’nı Kitabeler Müzesi’ne dönüştürerek, mezar taşlarının kopyalarını burada sergileyeceğiz.” Türkiye Gazetesi, 30.01.2007 |
|
DİYARBAKIR'DA TARİHİ ESER OPERASYONU
Diyarbakır'da gerçekleştirilen operasyonda Roma dönemine ait bin 600 adet sikke ve 4 adet heykel ele geçirildi.
Diyarbakır Kent Haber, 30.01.2007 |
|
SANAT MADALYONUNUN ARKA YÜZÜ
Para için sanattan ödün verenler ve ödün vermeyerek aç kalanlar diye ikiye ayrılmıştı sanatçılar daha 19. yüzyıl başında. Önlerinde uçsuz bucaksız seçenekler açılmış; ama yaptıklarının satılmama ihtimali de karışmıştı bu seçenekler arasına.
Sanat tarihinin bitmez tükenmez hikayelerini hatırlatan ve daha da önemlisi madalyonun iki yüzünü birden göstermeye çalışan bir sergi açıldı Siemens Sanat'ta. İsmini madalyonun iki ayrı yüzünden alan 'Sanat ve Para', birçok çağdaş sanatçının grafik tasarım şirketlerinde çalıştığını, portre sattığını, doğu sanatının reprodüksiyonlarını yaptığını hatırlatıyor izleyiciye. Küratörlüğünü Marcus Graf'ın yaptığı sergide sanat ve para ilişkisinden kaynaklanan çıkmaz, 11 sanatçı tarafından ele alınıyor. Madalyonun iki ayrı yüzünü evirip çeviren işler, birçok çağdaş sanatçının zamanlarının çoğunu sanatın ticari yanına yöneltmeleri sorununa eleştirel bir bakış getiriyor. Resim, heykel, fotoğraf, video ve objeden oluşan eserler arasında bir küçük video çalışması dikkat çekiyor. Ergün Yıldız, Kaos adını verdiği videosunda iğne ile ipliği bırakmış bir başlarına. Onlar da bir buluşup bir ayrılıyor, bir dikip bir söküyorlar kendi kendilerine. Şehrin basma kumaşlı ayak izlerini takip edip galerinin üst katına çıkmaya üşenmezseniz Recep Keçeli'nin IMF isimli karıncalarıyla da tanışabilirsiniz.
Sanatın yaşamla bütünleşmeyi amaçladığını hatırlatan küratörün "Toplum ne düşünüyor? Bir görsel sanatçı yıldız olabilir mi? Sanatın kaç tane takipçisi var? İzleyici kitlesi ne denli geniş? Sanat popüler olabilir mi? Ya da, biz hala sanat aracılığıyla toplumun ruhsal ve entelektüel seviyesinin yükseltilebileceğine mi inanıyoruz?" gibi pek çok sorusu var. Cevabı ise bir cümleyle şöyle: "Sanatın toplumun aktif bir öğesi haline getirilebilmesi için eğitim müfredatlarına eklenmesi ve ekonomiye entegre edilmesi gerek." Peki siz hayatınızda kaç sergi izlediniz, kaç tane sanat eseri satın aldınız? En azından bu sergi için 18 Mart'a dek vaktiniz var. Zaman, Haber: Jülide Karahan, 30.01.2007 |
|
TARİHİ ESER OPERASYONU
Kırıkkale Merkez Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda çok sayıda tarihi eser ele geçirildi.
Gözaltına alınan ancak ismi açıklanmayan tarihi eser satıcısının yapılan sorgulamanın ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi. Kırıkkale Kent Haber, 30.01.2007 |
|
ERMİTAJ'DAKİ HAÇ TÜRKİYE'YE Mİ AİT?
Dünyaca ünlü Rus Ermitaj Müzesi'nin satın alma komisyonunun arşivinde, 6'ncı yüzyıla ait Bizanslılardan kalma bir haç bulunduğu kaydedildi. Haberde, komisyonun haçın 1963'te Antalya'daki Medeniyetler Müzesi'nden çalındığını tahmin ettiği belirtildi.
Radikal, 30.01.2007 |
|
2100 YILLIK KEMERDE YIKILMA TEHLİKESİ
Antik çağlarda Efes’e su sağlayan 3 büyük sistemden biri olan 2100 yıllık tarihi su kemeri, doğu ve batı ayaklarının dayandığı tabanlardaki kayalarda meydana gelen çatlamalar yüzünden yıkılma tehlikesi altında. Hürriyet, 30.01.2007 |
İZMİR'E 23 ÜLKEDEN 200 ARKEOLOG GELİYOR
Dokuz Eylül Üniversitesi’nce (DEÜ) İzmir’de düzenlenecek olan arkeoloji konferansına katılmak için 23 ülkeden 200’ün üzerinde bilim adamı başvurdu. Hürriyet, 30.01.2007 |
SARAY, 180 KAMERA İLE GÖZETLENECEK
Dolmabahçe Sarayı’ndaki mevcut 61 kameranın sayısı, Sabancı Holding’e ait Bimsa’nın ana yüklenici olarak yer aldığı 1 milyon 300 bin YTL’lik yatırımla 180’e çıkarıldı. Hürriyet, Haber: Muharrem Aydın, 30.01.2007 |
|
KASTAMONU ULUSAL MÜZE OLMAK İSTİYOR
Kültür ve Turim Bakanlığının 23 müzeyi ulusal müze olarak belirlemesi,köklü bir geçmişe sahip aynı zaman da 1333 Arkeolojik eserin bulunduğu Kastamonu Müzesinin ulusal müze kapsamına alınmamasına Kastamonu Arkeoloji Müzesi Müdürü Hüseyin Karaoğlu tepki gösterdi.
Kastamonu gibi sanayiden yoksun en büyük övün kaynağı doğası, tarihi ve gelişmekte olan turizmi olan bir kent için bu konunun büyük önem arz ettiğini belirten Karaoğlu zaten doğal bir mucize şehir görünümünde olan Kastamonu’nun neden ulusal müze kapsamına alınmadığına bir anlam veremediğini ifade etti. Kastamonu Postası, 29.01.2007 |
|
BOLU MÜZESİ'NE GİTTİNİZ Mİ?
Bolu Müzesi’nde geçen yıl yeni düzenlemeler yapıldı. Yeni eserler salonlardaki yerini aldı. Şu anda müzede 15.945 eser sergileniyor
Bolu İl Kültür ve Turizm Müdürü Hasan Kaplani, Bolu Müzesi’nin 2006 yılında teşhir-tanzimi yapılarak tekrar ziyarete açıldığını ifade ederek, 2006 yılı içinde müzeye 19 adet eserin kazandırıldığını ve müzedeki toplam eser sayısının 15.945 adete ulaştığını söyledi.
Bolu Olay, 29.01.2007 |
|
FOSİLLER İÇİN ÖZEL 'AÇIK HAVA MÜZESİ'
Muğla'ya bağlı Özlüce köyünde 5-10 milyon yıl öncesine ait fosillerin bulunduğu alan, açık hava müzesi haline getirilecek.
Muğla Valisi Temel Koçaklar, yazılı açıklamasında, Muğla Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan 'Turolian Park ve Açık Hava Müzesi' projesiyle, fosillerin bulunduğu bölgenin açık hava müzesi haline getirileceğini belirtti. Projenin 7 bin metre kare alanda uygulanacağını bildiren Koçaklar, şunları kaydetti: '...Önümüzdeki yıllarda, fosil yataklarında kazılara devam edilirken, bu projenin turizme sağlayacağı ekonomik katkıyla, 'köy turizmi' uygulaması da başlatılmış olacak...Turistler ise, fosil yataklarını ve bu yerde oluşturulan açık hava müzesini gezme fırsatını da bulacaklar." Birgün, 29.01.2007 |
|
MAĞARALARIN DERİNLERİNE YOLCULUK
Yaklaşık 40 bin mağarasıyla "mağara cenneti ülke" Türkiye’de mağara turizmi son dönemlerde önem kazanmaya başladı. Şimdilik bunlardan yaklaşık 30’u turizme açıldı. Çeşitli aktiviteler yerli ve yabancı birçok turisti mağaralarımıza çekiyor. Yıllık ziyaretçi sayısı 400 bini buldu. Hürriyet Seyahat, 29.01.2007 |
|
ANTİK SİDE DÜNYA VİTRİNİNDE
Anadolu'nun en eski yerleşim birimlerinden biri olan Side, plajları, tapınakları, antik tiyatrosu ve çarşısına yerleştirilecek kameralarla dünyanın her yerinden internet kanalıyla 24 saat izlenebilecek.
Eski Pamfilya'nın doğal limanı Side'de, arkeolojik sit alanında bulunan antik liman da yenilendi.
Haber Ekspres, 29.01.2007 |
|
TARİHİ TABYALAR GÜNYÜZÜNE ÇIKARILIYOR
Osmanlıdan günümüze önemli bir tarih mirası olan, ancak bugüne kadar yeterli ilgiyi göremeyen Namazgah ve Mecidiye tabyaları, adeta açık hava müzesine dönüştürülüyor.
Çalışmalar sırasında tabya ve bonetlerden tonlarca çöp ve toprak çıktığını anlatan Yörükoğlu, "Geçmişi 100 yılı aşan tabyalarda zaman içinde su ve rüzgar nedeniyle toprak kaymaları meydana gelmiş, içleri ise çöplüğe dönüşmüş" dedi. Yörükoğlu, gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:
Haber Ekspres, 29.01.2007 |
|
TARİHİ KENTLER KAŞ'TA BULUŞTU
Tarihi Kentler Birliği üyesi belediye ve destek kadrolarının, temel sorunlarına çözüm oluşturmak, var olan yeteneklerin geliştirilip, yapabilirliklerini artırmaya yönelik düzenlenen Tarihi Kentler Birliği Semineri, Antalya’nın Kaş İlçesi’nde gerçekleştirildi. Kaş’ın Çukurbağ yarımadasında bulunan Aqua Park Otel’de yapılan seminere, çeşitli illerden gelen toplam 350 kişi katıldı.
Türkiye Gazetesi, 29.01.2007 |
|
BÜYÜK FATİHE BÜYÜK AYIP
Malazgirt’te 26 Ağustos 1071 tarihinde Bizans ordusunu mağlup edip, Türkler’e Anadolu’nun kapısını açan Büyük Selçuklu hükümdarı Alparslan’ın anıtındaki kılıcı çalındı.
Kayseri’nin Melikgazi Belediyesi’nce Alparslan Mahallesi Alparslan Parkı’na 6 ay önce yerleştirilen, at üzerinde kılıç ve kalkanıyla Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan’ı sembolize eden anıttaki kılıcı hırsızların keserek çaldığı belirlendi.
Hırsızlar daha önce de 27 Aralık’ta Melikgazi Belediyesi’nce Besime Özderici parkındaki Keloğlan heykelinin kavalını çalmışlardı. Melikgazi Belediyesi yetkilileri, çalınan kavalın yerine yenisini koymuştu. Hürriyet, Haber: Demet Öztürk, 29.01.2007 |
|
RÖNESANS'IN HAYALETİ İSPANYA'DA DOLAŞIYOR
Venedik asıllı Rönesans ekolünün tanınmış fırçası Tintoretto (1518 - 1594), İspanya'nın başkenti Madrid'deki ünlü Prado Müzesi'nde açılan kapsamlı bir sergiyle anılıyor. Ressamın vatanı dışında 70 yıldan bu yana açılan en kapsamlı sergi olarak anılan etkinlikte sanatçının 'Son Yemek' ve 'Samanyolu'nun Kökeni' gibi başyapıtlarının da içinde olduğu 49 çalışması izleniyor. Mayıs'a dek sürecek ve açılışı İspanya Kralı Carlos tarafından yapılan sergide sanatçının 13 deseni ve üç heykeline de yer verilirken, etkinlik nedeniyle ressam üzerine 26 ve 27 Şubat'ta uluslararası bir kon-ferans'da düzenlenecek. Bu anlamda Prado Müzesi'nde izlenen bir diğer Rönesans ustası olan Titian'ın sergisi, açıldığı 2003 yılında 400 bin kişiyi kendine çekmişti. Birgün, 28.01.2007 |
|
TARİHİ KONAK CUMHURİYET EVİ OLUYOR
Manisa merkez Sakarya Mahallesi'ndeki Cumhuriyet dönemi eserlerinden, 1926 yılında yapılan Hıdıroğlu Konağı'na Kültür ve Turizm Bakanlığı talip oldu.
Haber Ekspres, 28.01.2007 |
|
FOTOĞRAFIN DUAYENLERİ İSTANBUL'DA
İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi, dünyanın en önemli fotoğraf ajanslarının başında yer alan Magnum Photos’nun 60. kuruluş yıldönümünü “Magnum Gözüyle Türkiye” adlı kapsamlı bir sergiyle kutlayacak. 17 Şubat 2007’de açılacak olan ve 13 Mayıs 2007’de sona erecek olan sergi, Magnum Photos’nun ülkemizde gerçekleşen ilk büyük karma sergisi olmasıyla da büyük önem taşıyor. Robert Capa gibi fotoğraf sanatının efsane isimlerini de barındıran serginin eş küratörlüğünü Engin Özendes ve Magnum Genel Müdürü Diane Dufour üstleniyor.
Magnum ajansı 1947 yılında, 2. Dünya savaşının ardından yaşanan belirsizlik ortamı içinde dört önemli fotoğrafçı tarafından kuruldu. Bu fotoğrafçılar, Henri-Cartier Bresson, Robert Capa, George Rodger ve David Seymour savaştan doğrudan etkilenmiş isimlerdi. Magnum Photos’un kuruluş amaçlarının başında, dünyayı sarsan olaylara tanıklık etmek ve genel toplumsal tutumu kışkırtmakta fotoğrafın büyük gücünü kanıtlamak düşüncesi ve isteği yer alıyordu. Bir diğer amaç da, röportajların tercihi, süresi, fotoğrafların seçimi, negatiflerin özgülüğü, copyright’ın ustalığı ve dağıtımın kontrolü gibi fotoğrafçının üzerinde baskı oluşturduğunu düşündükleri birtakım kurallar, yaptırımlar, zorunluluklarla başa çıkabilmekti. Türkiye Gazetesi, 28.01.2007 |
|
![]() |
ESKİ KURAN ALTIN PLAKADA
Dünyanın en eski ikinci elyazması Kuran-ı Kerim'i olan 'Usman'ın Kuran-ı'nın 162 sayfalık kopyası, Rusya'nın St. Petersburg kentinde altın plakalar üzerine yaptırıldı.
Radikal, Fotoğraf: Nihat Dağdelen/AA, 28.01.2007 |
50 YIL SAKLANAN KURAN, HZ. OSMAN'IN DEĞİL
Mevlana Müzesi'ne bağışlanan Kuran nüshasının Halife Hz. Osman'a ait olmadığı ortaya çıktı. Kuran, Sultan Abdülmecit'in torunu 'Bereket Şah' (Prens Mükerrem) tarafından tam 50 yıl İsviçre'de bir bankanın kasasında saklandıktan sonra, geçen yıl kasım ayında Mevlana Müzesi'ne bağışlanmıştı.
Müze Müdürlüğü'nün bilgisine başvurduğu eski Diyanet İşleri Başkanı ve AKP milletvekili Tayyar Altıkulaç şöyle konuştu: "Hz. Osman zamanında yazılan mushaflarda olmayan birtakım işaretler var. Daha sonraki dönemleri yansıtan bazı noktalama işaretleri mevcut. 8. yüzyıla ait olduğu söylenebilir. Ancak Hz. Osman'a ait olmadığı ihtimali yüzde sonsuz." Hz. Osman'a ait olduğu bilinen gerçek Kuran'ın parçalarından biri halen Topkapı Sarayı'nda sergilenirken, Kuran'ın diğer parçaları da Rusya ve Hindistan'da bulunuyor. Radikal, 28.01.2007 |
|
MARDİN NİHAYET ADAY
'Dillerin ve dinlerin şehri' olarak bilinen Mardin kent merkezi ve Deyrülzafaran Manastırı'nın, UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesine adaylığı kabul edildi.
Binlerce yıllık tarihi, taş evleri, hanları, medreseleri, camileri ve kiliseleriyle açık hava müzesini andıran Mardin, yıllardır listeye girmek için girişimlerde bulunuyordu. Mardin Valisi Mehmet Kılıçlar, Mardin'in Dünya Kültür Mirası listesine adaylığının kabul edilmesinin kendilerini sevindirdiğini söyledi: "Mardin halkına büyük iş düşüyor. Herkes vatandaşlık görevini üstlenmeli. Özellikle yeni yapılara kesinlikle belediye izin vermemeli, vatandaşlar da bu gibi girişimlere yönelmemelidir. Belediyeyle Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarihi kentin görünümünü bozan yeni yapılaşmaları tespit için çalışma başlattı." Radikal, 28.01.2007 |
|
![]() |
MERYEM ANA KİLİSESİ'NE YILDIRIM DÜŞTÜ
Mardin Kent Haber, 27.01.2007 |
![]() |
|
![]() |
|
||||||||||||||
DÜĞMELİ EVLERE KORUMA
Antalya'nın Akseki İlçesi'nde, duvarın dışında çıkıntı olarak görünen hatılları nedeniyle halk arasında "Düğmeli evler" olarak bilinen asırlık yapıların korunması için "koruma amaçlı imar planı" yapılacak.
Akseki Belediye Başkanı Osman Salih Çelikel, Akseki'nin 1864 yılında kurulan Türkiye'nin sekizinci ilçesi olduğunu söyledi. İlçede pek çok tarihi yapı bulunduğunu belirten Çelikel, bu yapılar arasında duvarın dışında çıkıntı olarak görünen hatılları nedeniyle halk arasında "Düğmeli ev" olarak bilinen yapıların önemli yeri olduğuna değindi. Haber Ekspres, 27.01.2007 |
||||||||||||||
ARASTA TURİZM MERKEZİ OLUYOR
Üç bin yıllık tarihi geçmişiyle dinlerin, bilimin ve medeniyetlerin beşiği olan Bergama'ya Osmanlı'dan yadigar kalan eski çarşı turizm merkezi oluyor.
Haber Ekspres, 27.01.2007 |
||||||||||||||
|
BODRUM'A ANTİK KARYA DÖNEMİNİ SEMBOLİZE EDEN HEYKEL
Bodrum Belediyesi ve Erzurum Atatürk Üniversitesi Heykel Bölümü Başkanı Heykeltraş Yrd.Doç.Dr.Mustafa Bulat, Araştırma Görevlisi Serap Bulat ve Asistan Barış Aydın’ın yaptığı; Antik Karya dönemini sembolize eden heykel, yapımının sürdürüldüğü Belediye Kademesinden taşınarak, Bodrum Belediyesi yanındaki park alanına yerleştirildi.
Kaidesi ve Ana parçası taşınan heykelin, diğer iki parçası da taşınacak ve heykel tamamiyle yerleştirilmiş olacak. Heykelin ilk tanıtımı Erzurum Atatürk Üniversitesi Heykel Bölümü Başkanı Heykeltraş Yrd.Doç.Dr.Mustafa Bulat, Araştırma Görevlisi Serap Bulat ve Asistan Barış Aydın ile Belediye Başkanı Mazlum Ağan, Meclis Üyeleri, Muğla Üniversitesi Karya Araştırma Merkezi Başkanı Prof.Dr. Adnan Diler ve Ermaş Firmasından Mustafa Ercan’ın katılımı ile 28 Ağustos 2004 tarihinde gerçekleşmişti. Turizm Gazetesi, 27.01.2007 |
|||||||||||||
EFES, DÜZENLEMELERİN ARDINDAN DÜNYA MİRAS LİSTESİNDEKİ YERİNİ YENİDEN ALACAK
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Dünya Miras Listesi'nin geçici listesinde yer alan, Türkiye'den 18 alan ve varlıkla ilgili dosyaların zaman içinde hazırlanarak Dünya Miras Merkezi'ne iletileceğini bildirdi.
Koç, AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in soru önergesine verdiği yanıtta, Dünya Miras Sözleşmesi'ne taraf ülkelerin, Dünya Miras Listesi'ne aday göstermek istedikleri varlıkları içeren geçici listeyi, Dünya Miras Komitesi'ne iletmekle yükümlü olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, geçici listeyi Dünya Miras Komitesi'ne 2000 yılında sunduğunu ifade eden Koç, listede yer alan isimleri şöyle sıraladı: ''Edirne Selimiye Camii, Bursa ve Cumalıkızık Osmanlı Kentsel ve Kırsal Yerleşimleri, Konya Selçuklu Başkenti, Alanya Kalesi ve Tersanesi, Selçuk Kervansarayları Denizli-Doğubeyazıt Güzergahı, Ishakpaşa Sarayı, Harran ve Şanlıurfa Yerleşimleri, Diyarbakır Kalesi ve Surları, Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları, Sümela Manastırı, Alahan Manastırı, St.Nicholas Kilisesi, St. Paul Kilisesi, St. Paul Kuyusu ve çevresi, Kekova, Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı, Efes, Mardin eski Kent Merkezi ve Deyru'l Zafaran Manastırı, Karain.''
Bugüne kadar Dünya Miras Merkezi tarafından Türkiye'den Miras Listesine alınan yerler şöyle: İstanbul'un tarihi alanları (1985), Göreme Milli Parkı ve Kapadokya (1985), Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (1985), Hattuşa (Boğazköy): Hitit Başkenti (1986), Nemrut Dağı (1987), Xanthos-Letoon (1988), Hieropolis-Pamukkale (1988), Safranbolu (1994) ve Truva Arkeolojik Siti (1998). Turizm Gazetesi, 27.01.2007 |
||||||||||||||
REMBRANDT'IN TABLOSUNA SERVET
Hollandalı ressam Rembrandt'ın nadir geç dönem çalışmalarından olan bir tablosu New York'ta yaklaşık 26 milyon dolara satıldı.
Sotheby's müzayede evinden yapılan açıklamada, Hz. İsa'nın 12 havarisinden Aziz James'i dua ederken gösteren, 1661'da yapılan "Saint James the Greater" adlı tablonun, müzayedeye telefonla katılan ve ismi açıklanmayan bir kişi tarafından satın alındığı bildirildi.
Açıklamada ayrıca, tablonun, müzayede evinde bugüne kadar satışa çıkarılan en önemli Rembrandt eseri olduğu kaydedildi. Müzayededen önce, tablonun 18-25 milyon dolar arasında bir fiyata satılacağının tahmin edildiği açıklanmıştı.
"Saint James the Greater" bir süre önce Washington'daki Ulusal Sanat Galerisi'nde, Los Angeles'taki J. Paul Getty Müzesi'nde ve Berlin'deki Staatliche Müzesi'nde sergilenmişti. Trt/Haber, 27.01.2007 |
|
|||||||||||||
|
2500 YILLIK AYNA ÇEKİM YAPILIRKEN YERE DÜŞTÜ
Çin'de 2500 yıllık ayna, bir televizyon programında gösterilirken yere düşerek kırıldı.
Sahibi, 11 turkuvaz taşı ve ince oymalarla bezenmiş altın kaplama aynanın bin parçalık koleksiyonunun en iyi parçası olduğunu söyledi. Zaman, 27.01.2007 |
|||||||||||||
2010 KÜLTÜR BAŞKENTİ MACERASI
Yaklaşık bir yıldır gündemdeki yerini koruyan İstanbul 2010 için toplantılar yapılırken o tarihe kadar köprülerin altından ne sular akar Türkiye'de diye düşünüyordum ve Hrant Dink suikastıyla temizlenmesi olanaksız bir kan aktı.
Radikal, Yazı: Beral Madra, 27.01.2007 |
||||||||||||||
TARİHİ SURLARA CONİ SAYGISIZLIĞI
ABD Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait USS Bataan (LHD 5) savaş gemisinin askerlerinin, dokunulması bile yasak olan tarihi Kaunos kentinin surları üzerine çıkarak hatıra fotoğrafı çektirmeleri tepkiye neden oldu. Hürriyet, Haber: Mustafa Sarıipek, 27.01.2007 |
|
|||||||||||||
SAHTE ESERLE DOLANDIRDILAR
Çankırı’da polise başvuran İ.S., tanıştığı 4 kişinin kendisini bir kazı alanına götürüp çıkan tarihi eserlerle çok para kazabileceklerini, ancak bunun için yurtdışına gitmeleri gerektiğini söyleyerek para istediklerini ileri sürdü. İ.S. bu kişilere 55 bin YTL gönderdiğini söyledi. Polis bu kişilerden Y.Y. (33) ve kız arkadaşı R.K.’yi İzmir’de yakaladı. Evlerinde yapılan aramada, sahte heykellerle bunları boyamakta kullandıkları boya ve fırçalar ele geçti. Çankırı’ya getirilen iki zanlı suçlarını itiraf etti. İki zanlının banka kartlarının incelemesinde, bu kartlara ait hesaplarda 1.5 milyon YTL’lik hareket olduğu belirlendi. Hürriyet, Haber: Ethem Yenigürcüz, 27.01.2007 |
SARAYA 180 KAMERALI GÜVENLİK
Dolmabahçe Sarayı Kamera Güvenlik Sistemi 29 Ocak 2006 Pazartesi günü saat 13.00’de TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın da katılacağı törenle hizmete girecek.
Dolmabahçe Sarayı’nın iç ve dış mekanları ve çevresinde belirlenen noktalara yerleştirilen IP tabanlı 180 kamerayla saray, Ana İzleme Merkezi’nde görevli personel tarafından 24 saat izlenebilecek. Saray çevresinde 42 sabit, 26 hareketli kamera yerleştirilirken Camlı Köşk’te 7, Saat Müzesi’nde ise 4 sabit kamera bulunuyor. Hürriyet, Haber: Aslı Sözbilir, 27.01.2007 |
|||||||||||||
"HARİTACILIK VE RESSAMLIK: TARİHİN BELGESİ HARİTALAR"
Sanat Tarihi Derneği, bilimsel çizgisine uygun olarak düzenlediği konferanslara 2007 yılında da devam ediyor. Prof.Dr. Günsel Renda tarafından 3 Şubat 2007 Cumartesi günü saat 15.00'de Caddebostan Kültür Merkezi, A Salonu'nda verilecek olan konferansın konusu "Haritacılık ve Ressamlık: Tarihin Belgesi Haritalar" başlığını taşıyor.
Konferansın içeriğinde tarih boyunca ünlü haritacıların dünyanın çeşitli yerlerini çizerken buraların yalnız topografik ayrıntılarını değil, tarihini de belgelemiş oldukları ve haritacılığın yalnız bir bilim değil aynı zamanda bir sanat olduğunu düşündüklerinden yola çıkılıyor. Nitekim, kimi haritalardaki kent tasvirleri, bitkiler, hayvanlar, hatta portreler bu haritalara sanat yapıtı niteliğini kazandırır. 15. yüzyıldan sonra gerek Avrupalılar gerekse Osmanlılar tarafından yapılmış olan resimli haritalar Akdeniz’deki farklı kültürlerin etkileşimini ve özellikle Osmanlılarla Akdeniz ülkeleri arasındaki siyasal ve kültürel ilişkileri açığa çıkarabilmektedir. Bazı haritalarda önemli tarihi olaylar bile not edilmiştir. Öncelikle Akdeniz deniz haritalarının incelenmesi İtalyan, Katalan ya da Osmanlı kartograflarının üretim ilişkilerini ve farklı kökenlerin getirdiği yaklaşımları ortaya koyar. Esas tartışılması gereken ise haritacılarla ressamların bağıdır. İster daha basit çizilmiş haritalarda ister görkemli atlaslarda yer alan tasvirler, haritacılıkla ressamlığın içiçeliğini ve haritaların aslında tarihin belgeleri olduğunu kanıtlar. Bu haritalar aynı zamanda o dönemin resim sanatına ve Akdeniz’deki sanat çevrelerinde varolan estetik değerlerin dolaşımına tanıktır.
1965 - 2004 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyeliği veSanat Tarihi Bölüm Başkanlığı görevlerini yürüten Prof.Dr. Günsel Renda, halen Koç Üniversitesi'nde ders vermektedir. TAY Haber, 27.01.2007 |
||||||||||||||
ŞEHİTLER ABİDESİ'NDE 18 MART SEFERBERLİĞİ
Çanakkale Şehitler Abidesi'nde Ağustos ayında başlatılan güçlendirme ve müze inşaatı tamamlanma aşamasına geldi. Ayaklarının etrafına 60x100 santimetre ebadında yeni temel kirişler yapılan abidenin altında 1800 metrekarelik kullanım alanı yaratıldı, yeni müze inşasına başlandı.
Gelibolu Yarımadası'nda Morto Koyu'nun yanındaki Hisarlık Burnu'nda tüm şehitleri temsilen yapılan ve 1960 yılında ziyarete açılan 41.70 metre yüksekliğindeki Şehitler Abidesi'nde 46 yıl sonra güçlendirme çalışmaları başlatıldı. 1 milyon 220 bin YTL'ye Şehitler Abidesi'ni güçlendirme ve müze inşaatını üstlenen KSM İnşaat şirketi, abideyi 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 92'nci yıldönümü törenlerine yetiştirmek için çalışmalara hız verdi.
Çalışmaların yüzde 70'lik bölümünün tamamlandığını anlatan KSM İnşaat şantiye şefi mimar Hasan Terzi, abideyi 18 Mart törenlerine yetiştirmek için seferberlik ilan ettiklerini söyledi. Terzi, "Abidenin ayaklarına 60x100 santimetre ebadında yeni temel kirişleri yaptık ve yukarıdan aşağıya yatay yüke karşı ayakları güçlendirdik. Bundan sonra 4 ayağı birbirine bağlayan ana kolonlar arasındaki bağları güçlendireceğiz. Böylece abidenin çökme veya yıkılma riski ortadan kalkmış olacak" dedi.
Projeye göre, yeniden kullanılması amacıyla Şehitler Abidesi'nin tabanındaki 2 bin granit taşın numaralandırılarak tek tek söküldüğünü hatırlatan Terzi, "Ancak abidenin altındaki kullanım alanının genişletilmesinden sonra tabanın, sökülen kalın granit taşları taşıyamayacağını düşündük. Bunları kullanmaktan vazgeçtik. Abidenin tabanı yeni yapılacak 17 santimetre kalınlığındaki granit taşlarla kaplanacak" diye konuştu.
Çanakkale Şehitler Abidesi, Türk'ün tükenmezliğinin simgesi, birlik ve beraberliğimizin kanıtı olarak gösteriliyor. Çanakkale Savaşları'nda şehit düşen yaklaşık 253 bin şehidimizi simgeleyen abidelerin en görkemlisidir. Bu anıt, geleceğe güven yansıtan, Türk milletinin en zor döneminde bile herkesi dize getirebileceğini ve yüz binlerce şehit pahasına vatan topraklarını ebediyen koruyacağını gösteren bir anıttır. Bu anıt ilk olarak Gelibolu Yarımadası'nda Alıçıtepe'de yapılması planlandı ancak arazinin bozuk olması ve denize uzak olması nedeniyle vazgeçildi. Daha sonra Hisarlık Burnu'nda Morto'ya hakim 50 metre rakımlı olan Hisar Burnu'na yapılmasına karar verildi. 1952'de karar alındı, 19 Nisan 1954'te temeli atıldı. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı birkaç defa yapımı durdu ve nihayet 15 Mart 1958'de sadece gövde kısmı yapılabildi. 1960'da tamamlanabildi. 25x25 metre kaide üzerine 4 ayak üzerine oturtulmuş ve 41. 70 metre yüksekliğindedir. Burası Çanakkale, 26.01.2007 |
||||||||||||||
ROMA KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRAN İNŞAAT İŞÇİLERİ MUDURNU'DAN GEÇTİ
İtalya'nın başkenti Roma'dan 3 hafta önce yola çıkarak Türkiye'ye gelen 3 inşaat işçisi, Roma şehirlerini gezerek atalarının yaşayış şekilleriyle ilgili inceleme yapıyor.
4 bin 500 kilometre yol kat ederek Avrupa'nın çeşitli kentlerinde incelemeler yapan İsviçre vatandaşı Martin Magner, Daniel Nehrli ile Thomas Sehanb, Türkiye'de Ankara, Çanakkale ve Hatay illerinde Roma dönemine ait yapıları inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. Son olarak Mudurnu'ya gelen 3 inşaat işçisi, Gelinözü, Karşıköy Köyleri'nde bulunan Roma dönemine ait tarihi eserler hakkında Mudurnu esnafından bilgi aldı. Amaçlarının Roma dönemine ait eserleri inceleyerek, gelecek nesillere aktarmak olduğunu ifade eden Martin Magner, "Avrupa'da Roma döneminin izlerini taşıyan şehirlerde incelemelerde bulunduk. Anadolu toprakları Roma dönemi için çok önemli bir yere sahip. Türkiye'ye gelerek Ankara, Hatay, Çanakkale ve son olarak da Mudurnu'da Roma dönemine ait eserleri inceleyerek atalarımızın yaşayış şekillerini araştırıyoruz. İsviçre'de 12 kişilik bir grupla Roma dönemine ait çalışmalar yapıyoruz. Hedefimiz Roma kültürünü gelecek nesillere aktarmak" dedi. Bolunun Sesi, 26.01.2007 |
||||||||||||||
|
||||||||||||||
YIKILMAYA YÜZ TUTAN TARİHİ EVLER TEHLİKE SAÇIYOR
Sivas’ta sayısı fazla olan eski ve tarihi binalar bakımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle tehlike saçmaya başladı. Çürümeye başlayan bu evler çevre sakinlerini de tedirgin ediyor. Akdeğirmen Mahallesi 13. Sokakta tarihi görünümlü bir çok bina bulunuyor. Bu binalardan bazıları yapılan tadilat ve bakımları nedeniyle son derece sağlıklı bir halde dururken, kimsenin sahiplenmediği binalar ise çevre için tehlike oluşturmaya başladı. Caddeleri birbirine bağlayan kavşakta karşılıklı olarak duran iki eski bina bakımsızlıktan çürümeye, yağmur ve rüzgarın etkisiyle de yıkılmaya başladı. Mahalle sakinleri ise tehlike karşısında çaresiz. Belediye başta olmak üzere ilgili yerlere müracaatlarını yaptıklarını belirten mahalle sakinleri, binaların bakıma alınmasını yada tamamen yıkılmasını istiyor. Bu binalardan düşen parçalar nedeniyle tehlike yaşandığına dikkat çeken çevre sakinleri çevrede kimsenin bulunmaması nedeniyle kimsenin zarar görmediğini bunun ise büyük bir şans olduğunu dile getirdiler. Sivas Hürdoğan, 26.01.2007 |
||||||||||||||
İSTANBUL TEKKELERİ GEZİSİ
Bugün, İstanbul’un kuytularında, tarihin derinliklerinde kalmış tekke ve türbelere bir yolculuk yapacağız. Kentin çevresinde ilk Müslümanların oturmaya başladığı 1330’lardan 1925’e kadar toplum hayatında vazgeçilmez bir konumdaydılar. Osmanlı modernleşmesinin başlangıcından ve özellikle Tanzimat döneminden itibaren eski güç ve etkilerini kaybettiler. |
||||||||||||||
MYNDOS KAPISI'NDA TARİHİ TEMİZLİK
Bodrum’da Halikarnassos Kralı Mousolos’un 2 bin 400 yıl önce yaptırdığı, altı yıl önce restore edilen Antik Myndos Kapısı ve Harabeleri’nin bulunduğu alanın, hurda ve hasarlı otomobiller için otopark olarak kullanıldığı, alkoliklerin, evsizlerin barındığı, surlara yazılar yazıldığı yönündeki haber yankı uyandırdı. Hürriyet Ege, Haber: Yaşar Anter, 26.01.2007 |
||||||||||||||
![]() |
OSMANLI SAMURAY'I
Japon Kralı Meiji’yi ziyaret ettikten sonra fırtınalı havada dönüşe geçerken, 1890’da Japonya’nın güneyinde Oşima Adası kayalıklarına çarparak batan ve 550 denizciye mezar olan Ertuğrul Fırkateyni’nde kurtarma kazıları sürdürülürken, 117 yıllık anılar canlandı. Hürriyet, Haber: Yaşar Anter, 26.01.2007 |
|||||||||||||
TARAKLI'DA TARİHİ MEZARLAR
Sakarya'nın Taraklı İlçesi'nde 1517 yılında Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında Yunus Paşa'nın yaptırdığı Yunuspaşa Camii yanındaki mezarların yanı sıra ilçede ve köylerdeki tarihi mezarlarla ilgili çalışma başlatıldı.
Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Lütfi Şeyban, Taraklı'daki tarihi mezarlarla ilgili araştırma başlattıklarını söyledi. Şeyban, araştırma sonunda mezarlıkların tarihini ve bu mezarlıkta yatanlarla ilgili bilgileri ortaya çıkarmayı amaçladıklarını kaydetti. Haber Ekspres, 26.01.2007 |
||||||||||||||
PAŞA'YA KILIÇ DAYANMIYOR
"93 Harbi" olarak bilinen 1877- 1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda, Erzurum'u düşman işgalinden kurtaran komutanlardan Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın anısına dikilen heykeldeki kılıç, üçüncü kez çalındı. Sabah, Haber: Sinan Aydın, 26.01.2007 |
|
|||||||||||||
![]() |
DEMRE'DE BİN 800 YILLIK İSKELETLER
Antalya'da Demre Çayı yatağında, DSİ'nin yürüttüğü taşkın önleme çalışmaları sırasında bulunan Roma Dönemi'ne ait 6 lahit içinde çok sayıda iskelet bulundu. Antalya Kent Haber, 25.01.2007 |
|||||||||||||
TOPKAPI'DA RESTORASYON
2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Projesi kapsamında Topkapı Sarayı'nda "Kubbealtı ve Adalet Kulesi'nin onarımı" için bir tören yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bütçesinden ayrılan 324 bin YTL ödenekle başlatılan projenin açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç da katıldı.
Atilla Koç törende yaptığı konuşmasında, 16 ayrı restorasyon projesini aynı anda yürüttüklerini ve projeleri bu sene veya en geç gelecek sene bitirileceğini söyleyerek, "Son 200 yılda Topkapı'ya bu kadar ağırlık verilmemiştir. Biz burada bir başka anlayışı da getiriyoruz. Topkapı sadece içindeki değerli eşyaların, değerli sanat eserlerinin sergilenmesi değil, şehrin içerisinde mimarisinin farkedilmesi için de çalışmalarda bulunuyoruz. Bu çok önemli. Bu günden sonra her gün açılışlardayım. Son iki senedir yaptığımız projelerin her gün birinin açılışına katılsam yetiştiremem" şeklinde konuştu. Turizm Habercisi, 25.01.2007 |
||||||||||||||
HIDIROĞLU KONAĞI'NA BAKANLIK TALİP OLDU
Manisa Merkez Sakarya Mahallesi'ndeki Cumhuriyet dönemi eserlerinden, 1926 yılında yapılan Hıdıroğlu Konağı'na Kültür ve Turizm Bakanlığı talip oldu. İzmir 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1993 yılında koruma altına alınan konak Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nce restore edilerek cumhuriyet evine dönüştürülecek.
Alanı 322 metre kare, üç katlı ve 12 odası bulunan, Hıdıroğlu ailesinin yaptırdığı Konak için mirasçı Ozan Hıdıroğlu, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne müracaat etti. Konağın son 20 yılda kimliği belirsiz kişilerce dört defa yakıldığını ifade eden Hıdıroğlu, "Bugünkü değeri 500 milyon YTL civarında olan konağımız, yaklaşık 17 yıldır metruk bir halde bekliyordu. Koruma altına alındığı için biz de giremiyorduk. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün cumhuriyet evi projesi olduğunu duyduğumda, konağı Manisa'ya kazandırmak amacıyla müracaat ettim." dedi.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Erdinç Karaköse'yle görüşen Hıdıroğlu, konağın tek mirasçısı olduğunu ifade ederek, "Konak koruma altına alınmadan önce üç katını da kiralıyorduk ancak çok eski olan binayı restore etmek için çalışmalara başladığımızda, bakanlığın bu gibi eserleri koruma altına aldığını öğrendik. Bunun üzerine 1993 yılında koruma altına alındı." şeklinde konuştu.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Karaköse de Manisa'da cumhuriyet döneminden kalma iki ev olduğunu belirterek, "Birisi Hıdıroğlu Konağı. diğeri Erler Caddesi'nde iki katlı bir yapı. Onun da mülk sahibini bulmaya çalışıyoruz. Hıdıroğlu Konağı, Manisa'nın o dönemden kalma en özellikli yapısı. İncelemelerimiz sonucu, tarihi cumbalarını Manisa Müzesi'ne aldık. Konakla ilgili projemiz kabul gördüğünde cumhuriyet evi olarak kullanacağız." açıklamasında bulundu.
İlk hazırladıkları projede konağı Manisa misafirhanesi olarak kullanmayı düşündüklerini kaydeden Karaköse, "Daha sonra Cumhuriyet Evi yapmayı tasarladık. Bu tarihi binada, Manisa Müzesi'ndeki Cumhuriyet dönemine ait eserleri sergileyeceğiz. Bunun yanısıra o döneme ait türküler, vazolar ve sultan çayı da konakta yeniden hayat bulacak." dedi. Turizm Gazetesi, 25.01.2007 |
||||||||||||||
ALLIANOI'Yİ YAŞATMA ÇABALARI SÜRÜYOR
Allianoi antik kentinin, Yortanlı Barajı suları altında kalma tehlikesinin büyümesine yönelik tepkiler giderek artıyor. Allianoi dostları, yeni etkinliklerle kentin sulara gömülmesini önlemeye çalışıyorlar. Kamuoyu ve hükümet yetkililerine yazılan açık mektupla, Allianoi’nin önemine vurgu yapılarak bir kez daha bu kültürel mirasın yok olmasının önlenmesi istendi. Şu ana kadar aralarında aydın, bilim insanı, meslek örgütü, dernek ve siyasi parti yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda Allianoi dostunun imzaladığı açık mektupta, Bergama-Allianoi Ören Yeri’nin sulama amaçlı Yortanlı Barajı’nın altında bırakılması riskinin hızla büyüdüğüne dikkat çekildi. Mektupta, oluşturulan bilim kurulunun yaptığı öteki öneriler dikkate alınmadan, kazı alanının üstü örtülerek tamamen terk edilmesi seçeneğinin, bazı yerel politikacıların baskıları sonucu, ilgili bakanlık ve DSİ’nin isteği gibi yorumlandığına vurgu yapılarak baraja su tutulmasının, her açıdan geri dönülmez bir yanlış olacağı belirtildi. Anıtlar Yüksek Kurulu’nun korumacılık alanındaki uluslararası ilkelere aykırı olarak aldığı son kararı, bu kurulun üyelerinin büyük bir bölümünün, bağımsız uzmanlardan değil memurlardan oluşmasına bağlayan açık mektupta, bu kısa vadeli politik tercihin Danıştay tarafından iptal edileceğine olan inanç dile getirildi.
Mektupta şöyle denildi: “Yalnız Anadolu’nun değil dünya kültür mirasının değerli bir parçası olan Allianoi, küçük çıkar ve oy hesaplarına kurban edilmemelidir. Bölgenin ve Türkiye’nin Allianoi’nin korunup turizme açılması ile sağlayabileceği daha büyük, daha uzun ve çok yönlü kazanç olanaklarının yok sayılması, kabul edilemez bir politik hesap hatasıdır.” Allianoi’de, kazıların tamamlanması için en az beş yıllık bir süreye ihtiyaç olduğunun altının çizildiği mektupta, bu alandan sağlanabilecek bilgilerin tamamlanmışçasına hareket edilmesinin, bilime ve kültüre yönelik değer bilmezlik olarak algılandığı belirtildi. Mektup, “Ülkemizdeki başka baraj yapımlarında da tarihi mirasın görmezden gelinmesine bir örnek oluşturabilecek olan Allianoi’ye ilişkin süreci, özellikle bu yanıyla da tehlikeli bulduğumuzu, söz konusu yanlıştan uzak durulması için başta Sayın Başbakan olmak üzere yetkilileri göreve davet ettiğimizi, kamuoyunun dikkatine sunuyoruz” denilerek bitirildi. Evrensel, 25.01.2007 |
![]() |
|||||||||||||
DA VİNCİ'NİN ASIL ŞİFRESİ
Eczacıbaşı Sanal Müzesi, doğumunun 555. yılında Leonardo da Vinci'yi ressamlığı ve portrelerine odaklı bir sergi ile anıyor. Küratörlüğünü Haşim Nur Gürel ve İdil Ergün'ün üstlendiği 75 dijital imgeden oluşan sergiye, Gürel ve Burcu Pelvanoğlu'nun metinleri eşlik ediyor.
Gürel, sergi metninde da Vinci'yi şu sözlerle anlatıyor: "... Ressam belirli duygusal anlarını işlediği Hristiyan mitolojisi konusundaki araştırmaları ile de geliştirdiği beceri ile çok da sempatik gözlerle bakmadığı kişileri çirkin-leştirir, ilgi duyduğu ve farklı duygular beslediği kişileri de -örneğin genellikle portresini yaptığı soylu kadınları- da gizemli ve duyarlı kılabilmek için tüm becerisini seferber eder. Bu tarz yapıtlarının önde geleni hiç kuşkusuz ölümüne dek yanından ayırmadığı, her gittiği yere beraberinde taşıdığı ve ölümünden günümüze de büyük ölçüde onun ile tanındığı, özdeşleştirildiği "Mona Lisa" portresidir."
Pelvanoğlu ise metninde Leonardo'nun farklı ilgi alanlarını dile getiriyor: "Leonardo'nun amacı, resim bilimi üzerine bir kitap yazmaktır. Alberti'nin ve Piero della Francesca'nın kitapları derinlik çizimleri ve oranlar konusunu ele alan ilk yapıtlardır ancak Leonardo'nun isteği bunları bir adım daha ileri götürmektir... Leonardo, gözlemleriyle elde ettiği sonuçlarla kitaplardan öğrendiklerini birleştirmiş ve bunları çizimlerle de desteklemiştir. Leonardo'nun resim, heykel ve mimarlık dışında mekanik, jeofizik, botanik, hidrolik ve havacılık gibi konularla ilgilenmesi, sanatsal olmaktan ziyade Rönesans'ın l'uomo universale [evrensel insan] tipiyle örtüşen bilimsel bir merakın ürünüdür. Birgün, 25.01.2007 |
||||||||||||||
ÇORUMLULAR TARİHE İLGİSİZ
Başkent Boğazkale, Alacahöyük ve Şapinuva'da yıllarca barınan ve geçmişi 7 bin yıllık tarihi bir mirasa dayanan bu toprakları yöre halkından başka bilen Çorumlu sayısı oldukça az. Konu hakkında açıklama yapan İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Özüdoğru, müze ve ören yerlerine gelen turist sayısının geçen yıllara oranla yüzde 70 arttığını belirtti ancak Çorumluların tarihi incelemediklerinden yakındı. "Dünya Kültür Mirası Listesine girmiş tarihimizi bilmeyenler var" şeklinde açıklamalarda bulunan Ozüdoğru, bu sebepten dolayı bölgeye gelen turistlere yardımcı olunamadığını ifade etti.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ozüdoğru, yaptığı yazılı açıklamayı şu şekilde sürdürdü: "İlimizde bulunan Müze ve Ören yerlerine 2006 yılında 20 bin 159 yabancı, 37 bin 450 yerli olmak üzere toplam 57 bin 609 kişi ziyaret etti. En çok ziyaretçi Hattuşa-Yazılıkaya Ören yerleri'ni gezmiş olup, burayı 17 bin 490 yabancı ve 9 bin 248 yerli olmak üzere toplam da 26 bin 738 kişi ziyaret etmiştir. Ancak Çorumluların çoğu, Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girmiş bu değerlerimizi görmedi. Bu nedenle de ilimizin tanıtımına ve ilimize gelen yabancılara yeterli derecede yardımcı olunamıyor. Tüm hemşerilerimizi ilimizin kültür ve turizm değerlerini ziyaret etmeye bekliyoruz." Çorum Müzesi, Alacahöyük Müze ve Ören Yerleri'ni 2006 yılı içerisinde 30 bin turist inceledi. Hitit Uygarlığının bir başka kalesi olan ve tarihi geçmişi bakımından birçok esere ev sahipliği yapan Alacahöyük örenyeri, turistlerin en çok ilgisini çeken bölüm oldu. Turistlerinin yaptığı ziyaretler ve sayıları şunlar:
Çorum Müzesi 322 yabancı, 12 bin 130 yerli ve toplamda 12 bin 452 kişi, Alacahöyük Müze ve Ören Yeri bin 404 yabancı, 11 bin 338 yerlik olmak üzere toplamda 12 bin 742 kişi yakından inceledi. Çorum'da bulunan 7 bin yıllık tarihi geçmişi incelemek üzere bölgeye gelen turistler Çorum ekonomisine 68 bin 36 YTL katkı sağladılar. Çorum Müzesi, Boğazköy Müzesi ve Ören Yeri, Alacahöyük müzesi ve ören yerlerini inceleyen 57 bin 609 yerli ve yabancı turist sayısı bu yıl geçmişe oranla ortalama yüzde 70 arttı.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Özüdoğru tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre Çorum'da tarihi eser sayısı 2006 yılı içerisinde 29 bin 548'e ulaştırıldığı belirtildi. Yapılan yazılı açıklamaya göre Çorum Müzesi kayıtlarına 240 yeni eser eklendi ve müze eser sayısı 13 bin 804'e ulaştı. Polis ve Jandarma ekiplerinin operasyonları sonucunda ele geçirilen eserler ise Alaca ve Boğazkale müzelerine teslim edildi. Böylece Alacahöyük Müzesi kayıtlarına 19 yeni eser eklendi ve eser sayısı 3 bin 324'e ulaştı; Boğazköy Müzesi'ne 38 yeni eser girdi ve Boğazköy'de bulunan eserler 12 bin 420 oldu.
Tarih bakımından Türkiye'nin birçok ilinden zengin olan ve tarihi geçmişini 7 bin yıllık kalıntılarla süsleyen Çorum'a, 2006 yılında 57 bin 609 turist geldi. Alacahöyük, Ortaköy-Şapinuva, Boğazkale ve Çorum müzesine gelen ve ziyaret eden turist sayısına yine her yıl olduğunu gibi bu yılda Boğazkale-Hattuşa tarihi kalıntıları sahip çıktı. Ziyaretçi akınına uğrayan Hattuşa Örenyeri'ni 17 bin 490 yabancı ve 9 bin 248 yerli olmak üzere toplamda 26 bin 738 kişi ziyaret etti. 57 bin ziyaretçiden 26 binini ağırlayan Boğazköy müze ve ören yerleri yetkilileri sayıdan oldukça memnun. Birgün, Haber: Volkan Baş, 25.01.2007 |
||||||||||||||
ONLINE YAZIT HİZMETİ HAZIR
Kazakistan'da eski Türk yazıtları, hazırlanan bir yazılımla bilgisayar ortamında yararlanılabilir hale getirildi. Kazakistan Kültür ve Enformasyon Bakanlığına bağlı Dil Komitesinin eski Türk anıt yazıları Orhon, Yenisey, Talaş ve Turpan'ın tarihi elektronik külliyatını oluşturma projesi hizmete sunulmaya hazır.
Dil Komitesi Başkanı Prof. Dr. Erden Kajıbekov, projenin tanıtımında, oluşturulan Türk dünyasının zengin mirası eski anıt yazıları ve yazılı taşlarının elektronik külliyatının, araştırmacılar ve okuyucular için geniş imkanlar sunacağını belirtti. Kajıbekov programın gelecek günlerde Dil Komitesinin internet sitesine (www. tilkomite-ti.kz) konularak izleyici kitlelerinin yaralanmasına sunulmasının planladığını kaydetti.
Toplanan materyalin Abay Üniversitesi Bilgi İşlem Bölümünün katkısıyla elektronik ortama aktarıldığını kaydeden Kazakistan Kültür ve Enformasyon Bakanlığı Kültürel Miras Programı ve Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Göktürk Yazısı ve Moğolca uzmanı Nepil Bazilhan, eski yazıtların elektronik nüshasında, yazılı anıt hakkında tarihi bilgi, üzerinde yapılan araştırmalar gibi bilgiler içeren açıklayıcı bölüm, orijinal metin, orijinal metnin Latin harfleriyle transkripsiyonu, Kazakça tercümesi, fotoğrafları, anıtların üzerindeki yazıların tıpkı kopyaları, ölçütleri ve sözlük bulunduğunu söyledi. Bazilhan, programın, Orhon, Yenisay, Talas'ın da aralarında bulunduğu 300'den fazla anıtla eski yazılı taşı içerdiğini kaydetti. Birgün, 25.01.2007 |
||||||||||||||
KÜLTÜR TURİZMİNDE BÜYÜK PROJE
42 ülkede, 1050'yi aşkın gösteri ve 8 milyon canlı performansla Türk kültürünü dünyaya tanıtan "Anadolu Ateşi", Mayıs'tan Kasım'a kadar Aspendos Antik Tiyatrosu'nda gösteri sunacak. Gösterilerin biletleri Türkiye Seyahat Acentaları Birliği aracılığıyla satılacak.
Antik çağlardan bu yana kültür ve sanata ev sahipliği yapan Aspendos, bu yıl Anadolu kültürünü yüzbinlerce yerli ve yabancı turiste ulaştıracak. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 6 aylığına Anadolu Ateşi'ne tahsis edilen Aspendos Antik Tiyatrosu, ülke kültürünün tanıtımına katkıda bulunacak. Anadolu Ateşi Dans Topluluğu'nun 1 Mayıs-1 Kasım tarihleri arasında Aspendos'ta yapacağı tüm gösterilerin biletleri ise Türkiye Seyahat Acentaları Birliği tarafından satılacak.
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, "Bu yıl başlattığımız çalışma umarım yakın gelecekte milyonlarca ziyaretçiye hizmet verebileceğimiz bir anlayış olur. Yurtdışında en büyük tanıtım faktörlerimizden bir tanesi; Anadolu Ateşi" dedi.
Anadolu Ateşi Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan, "Bu sene 400 bin bilet satmayı düşünüyoruz. 80'in üzerinde gösteriyle Anadolu Ateşi'nin gösterileri, Anadolu Ateşi'nin yeni projesi ve 11 tane de sanatsal kalitesi çok yüksek opera ve bale eserini ülkemize gelen turistlere sunacağız" diye konuştu.
Anlaşmaya göre, Türkiye'ye ve özellikle Antalya'ya gelmek için rezervasyon yaptıran turistlere, uçak biletleriyle birlikte tercihlerine göre Anadolu Ateşi veya Aspendos Opera ve Bale Festivali için bilet satışı yapılacak. Trt/Haber, 25.01.2007
"Kültür ve Turizm Bakanlığı artık bu her tarihi eserden turizm adına rant çıkarma kaygısını bırakmalıdır" diye defalarca yazdık. Aspendos Tiyatrosu MS 2. yüzyıla aittir, Yaşlıdır, yorgundur, emek, özen ve bakım ister. Bunu anlamak çok mu zor? Anadolu Ateşi gibi bir gösterinin Türkiye'ye ne kadar turist ve dikkat çekeceğinin tabii ki farkındayız ancak Genel Sanat Yönetmeninden dansçısına kadar toplam 71 kişilik bir kadrodan söz ediyoruz. Sadece 60 kişilik dans kadrosunun, büyük zarar gördüğü raporlanan sahne arkasında nasıl hareket edeceği hesaplanmış mıdır? Ayrıca, Anadolu Ateşi'nin Teknik Sözleşmesinde sahnenin minimum 120 m2 ve 1 m yüksekliğinde olması, dans pistinin nasıl düzenlenmesi, asma sistemlerinin düzenekleri vs ile ilgili maddeler var. Sözleşmede yer alan tüm maddelerin uygulanması halinde antik tiyatronun ne kadar zarar göreceğinin de hesaplanmadığından eminim. İçeri ve dışarı yüklemelerin sonucu da tahmin edilebilir haliyle. Çekilecek elektrik ve telefon hatları, konteynırların park yeri, ses sistemleri, kurulacak prodüksiyon ekranlarının zararlarını ise hesaplamak mümkün değil. Gösteri sonrasındaki eser yorgunluğunu ise ayrı... Ya, sadece işlerini yapmaya çalışan ekibin başına birşey gelirse bunun sorumluluğunu kim üstlenebilir?
Bize bütün bunları açıklayacak biri var mı? |
||||||||||||||
![]() |
ÇATALHÖYÜK ZİYARETÇİ ÇEKİYOR
Konya Müze Müdürü Erdoğan Erol, dünyada insanoğlunun bilinen en eski yerleşim yerlerinden olan Çatalhöyük'ü, Eylül ayından bu yana 3 bin 67 kişinin ziyaret ettiğini söyledi.
Erol, Konya'da halen kazı çalışması yapılan ören yerleri arasında ilk sırada Çatalhöyük, Boncuklu Höyük ve Kubadabat Sarayı'nın kalıntılarının geldiğini belirtti. Konya Hakimiyet, 25.01.2007 |
|||||||||||||
TARİHİ ESERLERE 'ÇATILI' KORUMA
Balıkesir'in Burhaniye İlçesi'nde antik Adramytteion şehrinde kazılar devam ederken ortaya çıkan eserler korumaya alınıyor.
Haber Ekspres, 25.01.2007 |
||||||||||||||
TARİHİ RENDA KÖŞKÜ MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLECEK
Tarihi Renda Köşkü'nün restorasyonu ve çevre düzenlemesi Çankaya Belediyesi, ODTÜ ve Kızılay işbirliği ile gerçekleştirilecek. Çalışmaların ardından tarihi köşk müzeye dönüştürülecek. Köşkte planlanan ek binada, Kızılay'a ek gelir sağlayacak konaklama, toplantı ve sergi salonlarını da kapsayan bir kültür merkezi olacağı kaydedildi.
Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşı olan, dönemin Maliye ve Savunma Bakanı Mustafa Abdülhalik Renda'nın Kızılay'a bağışladığı tarihi köşkün yeniden canlanması için Ankara'nın eski belediye başkanı Vedat Dalokay'ın hayatını kaybetmeden önce üzerinde çalıştığı bir projeden yararlanılacağı açıklandı. Turizm Gazetesi, 24.01.2007 |
JEOLOG MAĞARADA ANILDI
Bilimsel mağaracılık dendiğinde ilk akla gelen isimlerden olan Toroslar Doğa Sporları Kulübü Kurucusu ve Onursal Başkanı Jeolog Temuçin Aygen, ölümünün dördüncü yıldönümünde, keşfettiği Kocain Mağarası'nda anıldı.
TODOSK birimlerinden çok sayıda üyenin katılımıyla Kocain Mağarası'nda düzenlenen anma töreninde konuşan TODOSK Başkanı Ahmet Şimşek, Aygen'in Türkiye'de bilimsel mağaracılığın kurucusu olduğunu söyledi. Şimşek, Aygen'in mağaracılığı geliştirmek için devletin imkanlarının yanı sıra, kendi imkanlarını da kullandığını belirtti. Haber Ekspres, 25.01.2007 |
|||||||||||||
MİLLET KÜTÜPHANESİ RESTORE EDİLİYOR
Ali Emiri Efendi, hayatı boyunca büyük fedakarlıklarla topladığı eserleri Fatih'teki 'Millet Kütüphanesi'ne bağışlamıştı. 1916'da Ali Emiri Efendi tarafından kurulan Millet Kütüphanesi, 1999 Marmara depreminde ağır hasar gördü.
Kütüphanede bulunan eserler, Beyazıt Devlet Kütüphanesi'ne taşındı. Millet Kütüphanesi'nde ise Suna ve İnan Kıraç Vakfı'nın desteğiyle restorasyon çalışmaları devam ediyor. Millet Kütüphanesi'nde bulunan eserlerin dijital ortama aktarılması, araştırmacıların internet ortamında kütüphaneden faydalanmalarının sağlanması amaçlanıyor. Kitapseverleri ağırlamak için gün sayan kütüphanede çoğunluğu nadide 6 bin 998 yazma, 20 bin 605 Arap harfli basma eser olmak üzere toplam 27 bin 603 eser bulunuyor. Zaman, Haber: Habibe Demircan, 25.01.2007 |
||||||||||||||
SELAHADDİN EYYUBİ'NİN MİNBERİ YENİDEN MESCİD-İ AKSA'DA
Selahaddin Eyyubi'nin minberi 38 yıl aradan sonra yeniden Filistin'deki El Aksa Camii'ne getirildi.
1187 yılında Selahaddin Eyyubi tarafından El Aksa Camii'ne yerleştirilen minber, 21 Ağustos 1969'da aşırı bir Hıristiyan eylemci olan Michael Dennis Rohan tarafından camide çıkarılan yangında hasar görmüştü. Ürdün'de tamir edilerek Kudüs'e getirilen minber, geniş güvenlik önlemleri altında yerine yerleştirildi. Minberin getirilişi sırasında bazı caddeler trafiğe kapatılırken İsrail helikopterleri de devriye gezdi. El Aksa Vakfı yetkililerinden Adnan Hüseyin, yeniden yapılan minberin orijinali ile aynı olduğunu söyledi. Yapımı dört yıl süren minber 1,5 milyon dolara mal oldu. Zaman, 25.01.2007 |
|
|||||||||||||
URFA'DAKİ EYYÜP PEYGAMBER'İN KABRİNİN ÇEVRE DÜZENLEMESİNİ ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YAPACAK
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'nin Eyyüp Nebi beldesindeki, tarihi alanların çevresinde park ve bahçe düzenlemesi yapacak.
Dün sabah saatlerinde uçakla Mardin'e gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve eşi Nevin Gökçek, Mardin Belediye Başkanı Metin Pamukçu ile birlikte, Viranşehir'in Eyyüp Nebi beldesine giderek, incelemelerde bulundu. Burada Belde Belediye Başkanı Mustafa Çiftçi'nin, karşıladığı Gökçek ve beraberindekiler, Hz. Eyyüp, Hz. Elyasa ile Eyyüp Peygamberin eşi Hz. Rahime'nin türbelerini ziyaret etti. Daha sonra Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan ile onuruna verilen yemeğe katılan ve ikram edilen 'Mırra'yı içen Gökçek, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin bir süre önce beldede çevre düzenlemesi ve park yapmayı kararlaştırdığını söyledi. Bu çerçevede bölgeyi yerinde görmek ve tarihi yerleri ziyaret etmek için beldeye geldiğini ifade eden Gökçek, "Buralar hepimiz için kutsi yerler. Meclis kararımıza göre, burada park ve çevre düzenlemesi yapacağız. Bu alanda su konusunda sıkıntı var, o sorunu da çözmeye çalışacağız. Bu manada çevrenin güzelleşmesi için elimizden gelen katkıyı sağlayacağız. Onun için bölgeyi yerinde görmek ve Eyyüp Nebi'yi ziyaret etmek üzere Şanlıurfa'ya geldik. Hazırlanacak projeyi bu yıl içerisinde bitirmeyi düşünüyoruz" dedi. Zaman, 24.01.2007 |
||||||||||||||
2. ABDÜLHAMİD'İN HATIRASI ETFAL SAAT KULESİ KURTARILMAYI BEKLİYOR
Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamid tarafından yaptırılan Etfal Saat Kulesi, bakımsızlık nedeniyle yok olma tehlikesi altında. İstanbul'daki dört saat kulesinden biri olan Etfal Saat Kulesi, yavaş yavaş çürüyor. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi kendi sınırları içinde yer alan saat kulesini kurtarmak için kolları sıvadı. Kuleyi restore ettirmek isteyen hastane, sponsor desteği arıyor. Zaman, Haber: Necip Çakır, 24.01.2007 |
||||||||||||||
![]() |
KAYSERİ KALESİ'Nİ KUŞLAR YIKACAK
Yıkıcı savaşlara rağmen yüzyıllarca ayakta kalmayı başaran tarihi Kayseri Kalesi, kuşlara yenik düştü. Güvercinlerin toplandığı kale duvarlarının taşları her geçen gün eriyor, eridikçe dökülüyor. Binlerce güvercin, her gün gagalarıyla kale surlarının taşlarını oyuyor. Bazı taşlardaki oyukların derinliği neredeyse 15-20 cm’yi buluyor.
Kayseri Kent Haber, 24.01.2007 |
|||||||||||||
GALATA SURLARININ TARİHİ YENİDEN
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Galata Surları'nın tarihi geçmişinin, taşıma sırasında malzemeler üzerinde yapılacak inceleme ile yeniden tespit edileceğini söyledi. İstanbul Kent Haber, 24.01.2007 |
||||||||||||||
SİT ALANINDAKİ İŞYERLERİ YIKILDI
Denizli Belediyesi, tarihi Kaleiçi Çarşısı'nın kale duvarları kısmındaki sit alanı içinde kalan, üçü atıl durumdaki 10 işyerini kamulaştırmanın ardından yıkıldı. Yıkımda işyeri sahipleri belediyeye yardım etti.
Haber Ekspres, 24.01.2007 |
||||||||||||||
MÜZELER 2 MİLYON ZİYARETÇİ KAYBETTİ
Müze giriş fiyatlarında yerli-yabancı ayrımı kalkınca yerli turist müzeye gitmedi. Genel olarak turist sayısında yaşanan yüzde 5'lik azalma da müze ziyaretlerindeki sayının azalmasında etkili oldu.
Müzeler, 2006 yılında yerli ve yabancı olmak üzere yaklaşık 2 milyon ziyaretçisini kaybetti. Müze ve ören yerlerini ziyaret eden yerli turist sayısı 2005 yılında 8,5 milyonken, 2006 yılında bu rakam 7,5 milyona geriledi. Yabancı turist sayısı da 2005 yılında 9,5 milyon olurken, 2006 yılında 8,5 milyon olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz yıla kadar yerlilere daha düşük olmak üzere, müzelere girişler için farklı ücret tarifesi uygulanıyordu. Avrupa Birliği'ne (AB) uyum sürecinde bu fark ortadan kaldırıldı. Giriş ücretleri yabancı ziyaretçiler için aşağı çekilmiş olurken, yerliler için de iki katına çıktı. Yerli turist için ayrıca ayda bir gün müzeleri ücretsiz ziyaret etme uygulaması başlatıldı.
2006 yılında müze giriş fiyatları çoğunlukla 2 YTL, Topkapı gibi büyük müzeler için ise 10 YTL olarak belirlendi. Ören yeri giriş fiyatları ise çoğu yerde 5 YTL olarak belirlenmişti. Önceki yıllara nazaran daha uygun olan ücretler yine de yerli turisti çekmedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, yerli turist sayısında yaşanan azalma nedeniyle yeni bir düzenleme yapabileceklerini; ancak AB'ye uyum için de, fiyatlarda yerli-yabancı farkı gözetilmemesi gerekliliğinin altını çizdi Zaman, Haber: Aslıhan Aydın, 24.01.2007 |
||||||||||||||
İZLEYENİN RUHUNA İŞLEYEN SERGİ
Radikal, Haber: Ahu Antmen, 24.01.2007 |
||||||||||||||
EKMEKÇİZADE KERVANSARAYI'NIN RESTORASYONU
Edirne'de, Avrupa Birliği (AB) Eşgüdüm Merkezi, Ekmekçizade Kervansarayı'nın onarım sonrası nasıl kullanılabileceği konusunda kamuoyunun bilgisini alarak, teklif topladı. Edirne Internet Gazetesi, 23.01.2007 |
||||||||||||||
ÜSKÜP'TEKİ 500 YILLIK CAMİ RESTORE EDİLİYOR
Makedonya'nın başkenti Üsküp'teki tarihi Dükkancık Camii, Rumeli Türkleri Vakfı tarafından restore ediliyor. 16. yüzyılda Osmanlılar tarafından inşa edilen cami, şu anda metruk vaziyette.
Üsküp'ün merkezindeki cami bir süre mimarının ismiyle 'Müezzin Hoca Camii' olarak anılmış, daha sonra ise etrafındaki Dükkancık Çarşısı nedeniyle bu ismi almış. Rumeli Türkleri Vakfı Başkanı Melek Aras, caminin onarım izni için 1991 yılından beri uğraştıklarına dikkat çekiyor. Caminin yerine park ve bahçe yapılmak istendiğini belirten Aras, "Osmanlı'ya ait bu eseri eski haline dönüştürmek bizim için çok önemliydi." diyor. Aras, Dükkancık Camii ile Raduşa köyünde 2001'de yıkılan bir başka caminin 500 bin Euro'ya restore edildiğini kaydediyor. Zaman, Haber: Habibe Demircan, 24.01.2007 |
![]() |
|||||||||||||
DEPODAN MÜZEYE
Karabük'ün Safranbolu İlçesi'nde 15 yıl önce inşaat kazısı sırasında bulunan Roma dönemine ait bina alınlığı, belediyenin deposundan çıkarılarak müzede sergilenmeye başlandı.
Safranbolu'nun Baba Sultan Mahallesi'nde bulunan bina alınlığı üzerinde üzüm, tarım aletleri kabartmaları bulunuyor. Yörede bağcılık yapıldığını gösteren alınlık bir süre Safranbolu Belediyesi'nin önünde sergilendi. Tahrip edilen alınlık bir süre camlı vitrinde sergilendikten sonra Belediye'nin yaptığı çevre düzenlemesi kapsamında depoya konuldu. Vatan, 23.01.2007 |
||||||||||||||
KAPADOKYA TARİH ZENGİNİ
Kapadokya bölgesi, tarihi peri bacaları, mağara evleri, tarihi eserleri ve ilginç coğrafik yapısı ile, her yıl yerli ve yabancı turistlerin yoğun ziyaretçi akınına uğruyor. Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesindeki tarihi eserlerin sergilendiği Nevşehir Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nde 18 bin 256 tarihi eserin bulunduğu bildirildi.
Nevşehir Müze Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde çeşitli dönemlere ait eserler sergileniyor. Eserlerin 4 bin 53’ünün, bölgede yapılan kazı çalışmalarından ve bağışlardan elde edildiği belirtiliyor. Müzedeki eserler arasında saç iğnesi, bronz yüzükler, bronz bilezik, bronz heykel, toprak kap ve figürler ile toprak mühürler dikkati çekiyor. Müzede sergilenen eserlerin 10 bin 731’ini Roma ve İslami dönemlere ait bronz, gümüş ve altın sikkeler, 128’ini toprak ve bronz mühürler oluşturuyor. 93 el yazması eserin yer aldığı müzede, 3 bin 251 de son Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemine ait kadın, çocuk, erkek, giyim ve mutfak eşyaları bulunuyor. Türkiye Gazetesi, 23.01.2007 |
||||||||||||||
ÖDÜLLÜ MÜZE İLGİ ODAĞI
Trakya Üniversitesi (TÜ) Rektörü Prof. Dr. Enver Duran, Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi’ni tanıtım çalışmalarında başarılı olduklarını vurgulayarak, “Müzeyi ilk açıldığı 1997 yılında 3 bin 200 kişi ziyaret ederken, 2006 yılında 122 bin 691 kişi gezdi” dedi. Duran, yaptığı açıklamada, müzenin, Avrupa Müze Ödüllü bir kurum olma bilinciyle kendini sürekli yenileyerek, canlı ve dinamik olacağını bildirdi. Müzeyi ilk açıldığı 1997 yılında 3 bin 200 kişinin ziyaret ettiğini ifade eden Duran, bu rakamın 2006 yılında 122 bin 691’e ulaştığını belirtti. Sağlık Müzesi’nin 2006 yılındaki ziyaretçi sayısının bir önceki yıla göre yüzde 10,2 oranında arttığını belirten Duran, müzenin başta Yunanlılar olmak üzere 68 ülkeden gelen yabancı turistler tarafından ziyaret edildiğini söyledi. Duran, restorasyonunun tamamlanmasından sonra müze kompleksi içinde değerlendirilerek Edirne turizmine kazındırılacağını belirten Duran, bu amaçla üniversite bünyesinde kurulan komisyonun çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.
II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesinde “Tıphane” bölümünün açılacağını bildiren Duran, 1484-1488 yıllarında yapılan Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi'nin o günden bu yana aşeevi, medrese, darrüşifa ve cami bölümlerinin ayakta kalabilmeyi başardığını söyledi. Edirne’yi Balkanlarda marka haline getirmek istediklerini ifade eden Duran, “Sağlık Müzesi'nde açılacak Tıphane bölümüyle ilgili projeler hazırlandı. Tıphane o günkü şartlara uygun olarak düzenlenecek. Bu bölümün açılmasıyla ziyaretçi sayısının da artacağını düşünüyoruz” dedi. Duran, Tıphane’yi Türkiye genelindeki tıp öğrencilerinin ziyaret ederek, yüzyıllar önce tıp alanında neler yapıldığını görme imkanına kavuşacaklarını söyledi. Geçmişte tabiat ve su sesiyle tedavi yönteminin kullanıldığı Sultan II. Bayezit Külliyesi Sağlık Müzesi, daha önce Avrupa Konseyi 2004 Yılı Müze Ödülü kazanmıştı. Türkiye Gazetesi, 23.01.2007 |
||||||||||||||
![]() |
BİRGİ DÜNYA MİRASI OLUYOR
Birgi Belediyesi, ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma, Tanıtma) Vakfı ile Mimar Sinan Üniversitesi’nin, MÖ 2000 yılında Lidyalıların yerleştiği bilinen, antik dönemde ve orta çağda kutsal alan olarak misyon yüklenmesinin yanında 14. yüzyılda Aydınoğlu Beyliği'ne de başkentlik eden Birgi’nin bir dünya kenti haline gelmesi amacıyla ortaklaşa yürüttüğü çalışmaları hızla sürüyor. Bu kapsamda 140 evin rölövesi tamamlandı, 76 tarihi ev, 3 cami, 2 konak ve 2 medrese, 3 çeşmenin restorasyon çalışmaları bitirildi. Aydınoğlu Mehmet Bey ve Derviş Ağa gibi tarihi camiler ile ünlü Çakırağa Konağı bu çerçevede yenilendi, Sandıkoğlu Konağı’ndaki restorasyon faaliyetlerinin bu yıl tamamlanması hedeflendi. Birgi Belediye Başkanı Cumhur Şener, beldenin çok mükemmel bir görünüme kavuştuğunu, kimliğini bulduğunu ifade ederek, Birgi’nin kültürel bir miras olarak dünyaya açılacağını belirtti. “2007 Birgi yılı olacak” diyen Şener, bir sıçramanın gerçekleştirileceğini, bugüne kadar gizlenen tarihin tanıtımının yapılacağını söyledi. ÇEKÜL Vakfının Batı Anadolu’daki en çok korunması gereken yer olarak nitelediği Birgi’de geçen yıl ayrıca İzmir Valiliği’nin desteği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili genelgesi uyarınca emlak vergilerinden yüzde 10’luk katkı payıyla önemli çalışmalar da gerçekleştirildi. Bu kapsamda Aydınoğlu Meydanı, 1, 2, 3. Beyzade ve Bahadır sokakları ile Fatih Mehmet Bey caddesinde düzenleme ve cephe restorasyonları tamamlandı, bütün konutların cephe ve yüzeyleri yenilendi. Türkiye Gazetesi, 23.01.2007 |
|||||||||||||
TÜRKİYE'NİN JEOLOJİK MİRAS ALANLARINA UNESCO DESTEĞİ
Türkiye'nin ilk jeo-park alanlarının belirlenmesi ve korunmaya alınması için düğmeye basıldı. Başlatılan projeyle jeolojik miras alanları belirlenip UNESCO'nun Küresel Jeo-Park Ağı'na dahil edilecek.
Böylece koruma altına alınan bölgelerin ulusal envanteri çıkarılacak, canlı türleri koruma altına alınacak. UNESCO'nun büyük kaynaklar aktardığı sahalar, sık sık yapılan uluslararası toplantılarda ve yayın organlarında tanıtılacak. Böylece jeolojik miras alanları bilimsel, kültürel ve ekonomik kazanç sağlayacak. Proje için seçilen ilk üç saha ise; Mut Miyosen Havzası, Karapınar Volkan, Arkeoloji Havzası ve Gümüşhane Artabel Gölleri bölgesi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden Tetkik Arama Genel Müdürü Mehmet Üzer, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Mustafa Kemal Yalınkılıç ile Doğa ve Çevre Derneği arasında imzalanan protokole göre ilk aşamada üç alan korumaya alınıp jeo-park yapılacak. Protokole imza koyan Doğa ve Çevre Derneği Genel Sekreteri Mutlu Gürler, ilk aşamada Mut Miyosen Havzası, Karapınar Volkan ve Arkeoloji Havzası ve Gümüşhane Artabel Gölleri bölgesinin korunma çalışmalarının yapılacağını, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) bünyesinde üç yıldır buralarla ilgili hazırlık yapıldığını söyledi.
İmzalanan protokol çerçevesinde üç kurum/kuruluş ortak bir Türkiye Jeolojik Miras Alanları Danışma Kurulu oluşturacak. MTA bünyesinde kurulacak Türkiye Jeolojik Miras Alanları Koordinatörlüğü, konuyla ilgili bilgi, belge, doküman ve diğer çalışmaları bünyesinde arşivleyip düzenleyecek, yerel ve bölgesel temsilcilikleri yönlendirecek. Sekreterya hizmetleri ise tarafların vereceği birer temsilciyle MTA bünyesinde oluşturulacak olan Türkiye Jeolojik Miras Alanları Yürütme Kurulu'nca verilecek. Projede "yerinde koruma" esas alınacak, gerekirse ilgili alanda müze de kurulacak.
Projenin en önemli amacı jeo-park yapılacak alanların bilimsel amaçlı korunması, ender canlı türlerinin korunması ve turizm. Başlatılacak bölge toplantılarına, korunması gereken alanlarla ilgili çalışmaları bulunan bilim insanlarının yanı sıra bölgede yaşayan vatandaşların da katılımı sağlanıp, alanların belirlenmesi ve korunmasında yardım alınacak.
Türkiye'de 50 civarında jeo-park olma özelliği gösteren alan var; ancak jeolojik miras alanlarıyla ilgili bir koruma bulunmuyor. Bu projeyle, ilk koruma alanları oluşturulacak. UNESCO'nun Küresel Jeo-Park Ağı'na çeşitli ülkelerden 20 civarında bölge dahil. Son olarak bu ağa Çin'den üç, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan'dan birer alan dahil edildi. Bir sahanın Küresel Jeo-Park Ağı'na dahil edilmesi için enderlik, ekonomi, bilgi ve kültür turizmine uygunluk gibi bazı şartlar aranıyor. Zaman, Haber: Ahmet Dinç, 23.01.2007 |
||||||||||||||
DİNK'İN BEKLEDİĞİ YANIT GELDİ: AKDAMAR 15 NİSAN'DA AÇILACAK
Hrant Dink, öldürülmeden önce son yazısında Van'daki Akdamar Kilisesi'nin 'ilginç tesadüflerle dolu' açılış tarihinin sürekli değiştirildiğine dikkat çekmiş ve Kültür Bakanlığı'na sormuştu: 'Emin misiniz, son kararınız mı?'. Bakan Atilla Koç dün açılışla ilgili son kararı açıkladı: 15 Nisan 2007. Dink, 'Tarihin cilvesi' başlıklı yazısında Akdamar'daki Surp Haç Kilisesi'nin açılışındaki gecikmeye dikkat çekmişti.
Radikal, 23.01.2007 |
||||||||||||||
EMİNÖNÜ'NÜ KİM KURTARACAK? Dokuz senedir kaderine terkedilen Gedikpaşa İlköğretim Okulu sonunda satıldı. İhaleyi kazanan işadamının ilk açıklaması burayı Akmerkez’den daha güzel bir işyeri yapacağını söylemek oldu. Sultanahmet Gazetesi, sivil toplum kuruluşları, parti teşkilatları ve esnafa kadar toplumun her kesimine Eminönü’nün geleceğini etkileyecek olan bu konuda ne düşündüğünü sordu. İşte cevaplar:
Şimdilik satışla noktalanan Gedikpaşa İlköğretim Okulu’nun hikayesi oldukça heyecanlı. İlk hamle Ahmet Çetinsaya’nın Eminönü Belediye Başkanlığı döneminde (1995-1999) yapıldı. Çetinsaya binayı otel yapmak üzere Belediye’ye aldı. Ancak zamanın İstanbul valisi Kutlu Aktaş’ın satışı iptal etmesiyle okul, bu ilk hamleyi savuşturmuş oldu. Olay yargıya intikal etti ve sonunda okul yargı kararıyla Özel İdare’ye geçti. Daha sonraki Eminönü Belediye Başkanı Lütfi Kibiroğlu’nun okulu Semt Konağı’na dönüştürme çabaları amacına ulaşmadı. Ama bu süre içinde de satıştan söz edilmedi. Ta ki, AKP iktidara gelene kadar. AKP Hükümeti’nin göreve başlamasıyla o zamana kadar görülmemiş süratte kamu mallarının satışına girişildi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın “Babalar gibi satarım” cümlesiyle açıklanan politikası sonunda KİT’lerin bitmesiyle sıra okullara geldi. İzmir ve İstanbul’da 40 kadar okulun “Kaynak yaratmak” gerekçesiyle satışa çıkarıldığı açıklandı. Öğrenci sayısı azlığı ve trafik sorunu gibi nedenlerle eğitim yapma imkanı kalmadığı için satışa çıkarıldığı açıklanan okulların Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer’in “trafik sorununa ve öğrenci sayısının azalmasına rağmen eğitim kurumlarının satılması gerekmez” ifadesiyle eğitim camiasının düşüncelerini açıklamasına rağmen, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in memleketi Van’daki Kız Meslek Lisesi’nin satışıyla işe başlaması gibi, Gedikpaşa İlkoğretim Okulunu satmaya kalkışanların başında gelen Ahmet Çetinsaya’nın da bu okulun öğrencisi olması ilginç bir raslantı.
Bir ara ‘Semt Konağı’ olarak kabul edilerek planları Büyükşehir’den geçerken şöyle bir gelişme yaşandı: Büyükşehir meclisinde 14.2.2006 tarihinde bir karar çıkmış ve Suriçi İmar Planı’nda bölge aynı şekilde ‘semt Konağı olarak kabul edilmiş, planları da Büyükşehirden geçmişti. Ancak valilik önce buranın il özel idaresi yatırım programında olduğunu belirterek itiraz ediyor. bir süre sonra Milli Eğitimin ihtiyaçlarını karşılamak için satılmasını istiyor.
Bu arada İstanbul 4 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü, buranın derecesinin değiştirilmesiyle dikkat çekiyor. Adım adım satışa yaklaşırken okulun bulunduğu alan imar planlarına ‘ticaret alanı’ olarak geçiriliyor. İmar planlarında değişiklik yaparak okulun bulunduğu yer ticaret alanına dönüştürülüyor. Planlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden geçiyor. 15 Kasım’da da kapalı zarf usuluyle satışı gerçekleşiyor. İşadamı Mehmet Çeker 21.4 milyon YTL’ye binayı alıyor. Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er’le Malatya Pötürge’den aynı köylü ve akraba olan Mehmet Çeker bu konuda bir danışıklı dövüşün olmadığını belirterek okulun bulunduğu yere Laleli’ye yeni bir hüviyet kazandıracak Akmerkez’den daha güzel bir işmerkezi yapacağını söylüyor.
Ancak bu okulun öyküsü burada bitmiyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve bazı partiler satışın iptali için yargıya başvurmaya hazırlanıyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin 14.2.2006 tarihli toplantısında Valiliğin itirazı görüşülürken 21.5.2005 tarihli Eminönü’yle ilgili koruma planında ‘semt konağı’ olarak gözüken yerin 1. derecede koruma bölgesi içinde bulunduğu, 634 ada, 31 parselde ”Papazoğlu Medresesi-Mercidi-Türbesi” ve Müslüman mezarlığı ile 634/1’de ise kayıp Ali Fuat Paşa Konağı (tescilsiz) bulunduğıu zabıtlarda yer alıyor. Bütün bu sözkonusu yerler 1922 tarihli planlarda açıkça görülüyor. Bu arada da 634 olarak yazan ada numarası meclis kararıyla 624 olarak düzeltiliyor. Ayrıca (tescilli) sivil mimarlık örneği ve sarnıç kalıntısının bu parselde bulunduğu vurgulanıyor. Ancak bunların hiçbiri dikkate alınmadığı gibi 4 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü, buranın derecesini değiştirerek değerinin küçültülmesine yönelik girişimde bulunuyor. Sultanahmet News, 23.01.2007 |
||||||||||||||
TARİH, MİRASÇILARIN UZLAŞMASINI BEKLİYOR
Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu merkez ilçeye 42 kilometre uzaklıktaki Sarıçiçek Köyü’nde 150 yıl önce biri usta diğeri de çırağı tarafından yapılan Türk Evleri’nde incelemelerde bulundu. |
![]() |
|||||||||||||
ESKİ MISIR'DAN BUGÜNE GÖMLEK
Erkek ve kadın gardrobunun vazgeçilmez ürünü gömleğin öyküsünü hiç merak ettiniz mi?
Babil'de, kalasiris, uzunluğuna göre sosyal statüyü de ifade eden özellikler taşıyordu.
1980'lerde prét-a-porter (hazır giyim) nosyonunun doğmasıyla gömlek, günümüze kadar gelecek olan rönesansını yaşamaya başladı. Koleksiyonlarda giysileri bütünleyen bir ürün olarak yerini alırken, dünyada binlerce gömlek firması doğdu. Radikal, 22.01.2007 |
||||||||||||||
![]() |
GARA KİLİSE, BODRUM'UN MERYEMANA'SI OLACAK
Muğla’nın Bodrum İlçesi Bitez Beldesi’nde bulunan 1800 yıllık Gara Kilise’nin kültür turizmine kazandırılması için geliştirilen proje tamamlandı. Gara Kilise’nin restorasyon sonrası Selçuk’taki Meryemana Kilisesi kadar önemli bir ibadet ve turizm merkezi olacağı belirtildi.
Hürriyet, Haber: Yaşar Anter, 22.01.2007 |
|||||||||||||
'ZEUS AYİNİ' YAPTILAR
Antik Yunan mitolojisinin 12 tanrısına inanan onlarca kişi Atina'daki Zeus Tapınağı'nda bir ayin düzenledi. Milliyet, 22.01.2007 |
![]() ![]() |
|||||||||||||
PERA'DA ÜÇ SERGİ
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'nde 3 yeni sergi sanatseverlerle buluşuyor.
11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılan ilk Türk sözlüğü Divan-ı Lügati’t-Türk’ün günümüze ulaşan tek nüshasının da aralarında bulunduğu “Millet Yazma Eser Kütüphanesinden Bir Seçme: Ali Emiri Efendi ve Dünyası, Fermanlar, Beratlar, Hatlar, Kitaplar” sergisi, 24 Ocak-1 Temmuz arasında ziyarete açılacak.
Müzede, aynı gün başlayacak, “Chermayeff&Geismar: Son 50 Yılın Amblem, Logo ve Tasarımları” sergisi ile Ivan Chermayeff’in çalışmalarından oluşan “Ivan Chermayeff: Kolajlar ve Küçük Heykeller” sergisi ise 25 Mart’a kadar açık kalacak. Türkiye Gazetesi, 21.01.2007 |
||||||||||||||
SANAT TARİHİNE BİÇİM VEREN UFFIZI'YE MAKYAJ
Sanat tarihini şekillendiren nice yapıta ev sahipliği yapması ile öne çıkan galeriler arasındaki yerini koruyan, İtalya'nın Floransa kentindeki Uffizi Galerileri, 'Nuovi Uffizi' başlığı altında yenileniyor. Çalışmalarına 18 Ocak'ta başlanan restorasyon hakkında konuşan bölge yetkilileri, restorasyonun 2013 yılına kadar uzayabileceğini ifade ediyor. Birgün, 21.01.2007 |
||||||||||||||
21. YÜZYILIN DEV SANAT MÜZESİ AÇILDI
Japonya'nın en büyük sanat müzesi başkent Tokyo'da açıldı.
Yüksek teknoloji ürünü camdan dev cephesiyle, 14 bin metre karelik sergi alanına sahip Tokyo Ulusal Sanat Merkezi, başkentin merkezindeki Roppongi semtinde kuruldu.
Müzede hiçbir daimi koleksiyonun sergilenmeyeceğini, bu bakımdan da dünyanın en büyük geçici sanat sergisi merkezi olacağını belirten mimar Kisho Kurokawa, "Ne zaman olursa olsun, Japon ya da yabancı bir sergiyi kabul etme durumunda olacağız, bu da müzenin başlıca özgünlüğü. Mesela Louvre Müzesi için imkansız olan bu görev bizim Ulusal Sanat Merkezimiz için gerçekleştirilebilir olacak. Bunun 21. yüzyılın yeni zihniyet tarzı olduğunu düşünüyorum" dedi. Sanat Merkezi ilk sergisini Paris'teki George Pompidou Merkezi tarafından verilen koleksiyonla düzenleyecek. Sergide, 20. yüzyıl başlarında Paris'te yaşamış yabancı sanatçıların yapıtları yer alacak.
Yaklaşık 35 milyar yene (yaklaşık 400 milyon YTL) mal olan müzede büyük bir kütüphene, kafeler ve Fransız şef Paul Bocuse gözetimindeki bir restoran da hizmet verecek. Zaman, 21.01.2007 |
||||||||||||||
![]() |
ZEUS TAPINAĞI'NDA İBADETE İZİN YOK
Yunanistan Kültür Bakanlığı, 1800 yıllık Zeus tapınağında dua etmek isteyen gruba izin vermedi.
Hürriyet, 21.01.2007 |
![]() |
|
![]() |
|
||
|
||
BURDEF PANELİNDE MÜZELER TARTIŞILDI
Bursa Defteri`nin 28. sayısının içeriği olan `Bursa Müzeleri Sorunları ve Geleceği` konusu, Kent Müzesi`nde gerçekleştirilen panelde tartışıldı.
Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu`nun yönettiği panele, UÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, UÜ Öğretim Görevlisi Recep Okçu ve Kent Müzesi Müdürü Ahmet Erdönmez katıldı.
Bursa Olay, 20.01.2007 |
||
FRANSA MÜZE İHRAÇ ETMEKTE KARARSIZ
Batı dünyası küreselleşme içindeki sanat eseri ihracını tartışmaya başladı: Fransa'da, Françoise Cachin, Jean Clair ve Roland Recht'in geçtiğimiz günlerde, Le Monde gazetesinde yayımladıkları manifesto niteliğindeki ortak yazılarında ''Sanat eserinin satılamaz'' olduğunu vurguladılar.
Küreselleşme döneminde bu üç konservatörün Fransa'nın sınırlarından çıkarmak istemedikleri eserlerin önce High Museum of Atlanta'ya ödünç verilecek olması ile başlayan tartışma, Louvre ve Beaubourg müzelererinin dünyanın en çok gezilen müzeleri olduğunun açıklanması ile belli bir süre için ödünç verilecek olan eserlerin tartışmasını alevlendirdiği gibi müzelerin ihracının tartışmasını da başlattı. Atlanta müzesinin başkanı Michael E. Shapiro üç Fransız konservatörün yazısını kıyasıya eleştirdi ve onları Amerikan kültürünü 'zengin Coca Cola kültürüne' indirgemekle suçladı.
Müzelerin konservatörleri kendi müzelerinin dünya çapındaki yerlerininin daralacağından korkup, bu dünyasallaşma projesine karşı çıkıyor. Son yıllarda epeyi irtifa kaybeden Fransız entelektüel ve sanat hayatında bu rakkamlar Fransızlar için neşe kaynağı olmuşa benziyor. Müzelerin gezilme oranındaki rekorlar arasında gösterilen Louvre ve Beaubourg Kültür Merkezi birçok alanda geriye düşmüş olan Fransa için umut verici rakamlar olarak gözükmekte. Bu nedenle, ekonominin bir parçası haline gelen kültür sermayesinin de ötesinde ekonomik sermayeyi oluşturan klasik ve çağdaş sanatlar, dünyanın ekonomik güçlerinin değişime uğradığı zamanlarda (Çin, Brezilya ve Hindistan'ın yeni büyüyen ülkeler olması), bu tartışmayı gündeme getiriyor.
Radikal, Haber: Ali Akay, 20.01.2007 |
||
![]() |
GAZİ ŞEHRİN MADALYASI NEREDE?
Kurtuluş Savaşı’ndaki mücadelesi nedeniyle 1921’de "gazi"lik unvanı alan Gaziantep, sır olan İstiklal Madalyası’nın peşine düştü. Belediye ve valilik didik didik arandığı halde madalya bulunamayınca AKP Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, madalyanın izini Ankara’da sürme kararı aldı.
2 yıl önce, Gaziantep’te yayınlanan Beyaz Sayfa isimli yerel gazetede, madalyanın kaybolduğu iddiaları yer alınca şehir karıştı. Hatta iddiaları köşesinde işleyen eski gazeteci Yusuf Ağar, belediyenin eski binasında madalyayı bizzat gördüğünü öne sürdü. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbay soruşturma başlatırken, eski başkan Celal Doğan ise "Madalya vardı da biz mi yedik" dedi. Bu arada geçen ay Gaziantep’te haftalık olarak yayınlanan Telgraf Gazetesi "Madalyamızı istiyoruz" sloganıyla kampanya başlattı. Şehrin tüm temsilcileri, gazilik unvanı verilişinin 86’ncı yıldönümü olan 8 Şubat’ta madalyayı alma amacında olduklarını açıkladı. Hürriyet, Haber: Şehriban Oğhan, 20.01.2007 |
|
"BULDUĞUMUZ ESERLERİ ANKARA'YA GÖTÜRDÜK"
Yozgat’ın Şefaatli İlçesi’nde kaçak kazı yaparken jandarma tarafından suçüstü yakalanan FIFA kokartlı eski hakemlerden Sadık İlhan ve 3 arkadaşı, jandarmaya verdikleri ifadede, bölgede 2 ay önce kazı yaptıklarını itiraf ettiler. Hürriyet, Haber: Harun Gökçeoğlu, 20.01.2007 |
||
BU MÜZEDE KUŞ UÇURTULMUYOR
Türkiye'nin en modern müzeleri arasında yer alan Sinop Arkeoloji Müzesi, en ileri güvenlik sistemleriyle korunuyor.
Sinop Kent Haber, 19.01.2007 |
|
|
|
KESİKKÖPRÜ KERVANSARAYI YIKILMAK ÜZERE
Kırşehir'de Selçuklular döneminde Kızılırmak kenarındaki Kesikköprü yanına yaptırılan tarihi "Kesikköprü Kervansarayı", bakımsızlık nedeniyle yıkılmaya yüz tuttu. Kırşehir Kent Haber, 19.01.2007 |
|
TARİHİ TEKKE RESİDANS OLUYOR
İstanbul'da nadiren kalmış yeşil alanları yapılaşmaya açan Büyükşehir Belediyesi Haliç kıyılarında bugüne kadar korunabilen tarihi bir alana daha "özel imar izni" verdi. Beyoğlu İlçesi, Sütlüce mahallesi, Dutluk Karaağaç Mevkii'ndeki eski 1929, yeni 3257 ve 3258 No'lu parsellerde tarihi Karaağaç Tekkesi'nin bulunduğu arazinin alt parseli, özel izinle imara açıldı. Cafer Baba, Sukuti Baba, Hasip Baba gibi önemli Bektaşi babalarının postnişinlik yaptığı tekkede, ünlü neyzen ve şair Neyzen Tevfik de Münir Baba 'dan nasip olarak Bektaşilik tarikatına girmişti. Osmanlı arşivlerindeki kayıtlara göre ise tekkenin II. Bayazıd Vakfiyesi'ne bağlı olduğu ve 16. yüzyılın başlarından itibaren faaliyette olduğu belirtiliyor. Bu durumda tekkenin 500 yıllık bir geçmişi olduğu ortaya çıkıyor.
Beyoğlu Belediyesi "Haliç düzenlemeleri" çerçevesinde sahilde yapılan Miniaturk ve Kültür Merkezi gibi projelerin yanındaki tekke arazisinin alt parselinde ise "itfaiye binası" yapmak için istimlak hazırlıklarına başladı. Ancak yöredeki sorumlu yurttaşlardan Mustafa Cofus 'un uyarısı üzerine Alevi Bektaşi Eğitim ve Kültür Vakfı, arazinin maliki olmadığı halde Yüksek Anıtlar Kurulu'na başvurarak İslam Eserleri Müzesi gözetiminde kazı yapma izni talep etti. Gereken izin verildi ve yapılan araştırma kazısı sonucunda, dergâhın dönemler halinde üstüste yapılan temel izleri, giriş taşlığı, su ve kanal künkleri, havuz, mezarlar ve o dönemde kullanılan avadanlıklar gün ışığına çıkarıldı. Cumhuriyet, Haber: Miyase İlknur, 19.01.2007 |
||
ŞANLIURFA'DA TARİHİ MOZAİKLER
Binlerce yıllık tarihi geçmişe sahip olan Şanlıurfa'da her geçen gün yeni bir tarihi değer günışığına çıkartılıyor. Son olarak Haleplibahçe'de yapılan kazı çalışmalarında Bizans dönemine ait oldouğu tahmin edilen mozaik bulundu. Trt/Haber, 19.01.2007 |
||
ALLIANOI KARARINA İPTAL DAVASI
Allianoi Girişim Grubu, İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun, İzmir'in Bergama İlçesi'nde bulunan Allianoi Antik Kenti'nin yapımı tamamlanan Yortanlı Barajı'nın suları altında kalmasına izin veren kararının yürütmesinin durdurulması için İzmir 4. İdare Mahkemesi'ne başvurdu.
Mahkemeye başvurduktan sonra İzmir Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapan Allianoi Girişim Grubu üyeleri, Koruma Kurulu'nun kararının antik kenti sular altında bırakacağını söyledi. Allianoi Girişim Grubu Dönem Sözcüsü Dr. Oya Otyıldız, İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun, Devlet Su İşleri (DSİ) 2'nci Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan projeyi onayladığını hatırlattı. Dr. Otyıldız, "Kurul, Allianoi'nin çevresine duvar örüp su tutulmasını öngören projeye onay vererek, kendi varlık nedenine aykırı bir karar almıştır. Kararın alınma süreci normal bir süreç değildir. Yortanlı Barajı'nda su tutulmasına karar verilmiş ve bunu sağlayacak kararlar da ardından alınmıştır. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun, bu konudaki inisiyatifi Koruma Kurulu'na bırakan kararına karşı açılmış iptal davasının sonucu beklenmeden, olay oldu bittiye getirilmiştir" dedi. Vatan, 19.01.2007 |
||
27 ADET TARİHİ ESER ELE GEÇİRİLDİ
Çorum'da alıcı gibi davranan jandarmaya, 27 adet tarihi eseri satmaya çalışan bir kişi gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, Çorum'un Alaca İlçesi'ne bağlı Suludere Köyü'nde ikamet eden Sadettin K. (55), kaçak kazı yoluyla Roma Dönemi'ne ait 27 adet eski eser çıkardı. Eski eserleri satmak için müşteri aradığı duyumunu alan Çorum Jandarma İl Komutanlığı İstihbarat Şubesi ekipleri Sadettin K. ile temasa geçti.
Sadettin K., Roma Dönemi'ne ait 7 adet gümüş sikke, İslami Dönem'e ait 1 adet bakır sikke, "ölü hediyesi" olarak kullanılan pişmiş topraktan 11 adet testi, 3 adet tabak, 1 adet cam kase, 1 adet cam eşya kulpu, 1 adet koku kabı ve 2 adet gözyaşı şişesini alıcı gibi davranan jandarma ekiplerine satmak isterken suçüstü yakalandı.
Sadettin K. Alaca Cumhuriyet Savcılığı'na sevkedilirken, tarihi eserler de Çorum Müze Müdürlüğü'ne teslim edildi. Çorum Haber, 19.01.2007 |
![]() |
|
![]() |
HAKEM İLHAN KAZI YAPARKEN YAKALANDI
Bir süre önce şike iddiaları yüzünden tutuklanan FİFA kokartlı eski hakem Sadık İlhan, Yozgat’ta kaçak kazı yaparken gözaltına alındı Bugün, 19.01.2007 |
|
TARİHİ BOŞ BİNADA BAĞIMLI OPERASYONU
Samsun'da tarihi tekel binalarında madde bağımlısı gençlerin olduğunun ihbarını alan polis ekipleri zor anlar yaşadı.
Gazi Caddesi'nde bulunan eski tekel binalarının çatısında madde bağımlısı gençlerin olduğu ihbarını alan polisler, tarihi binanın etrafını çevirdi. Ancak, tarihi binaların giriş kapılarının kilitli olması üzerine içeriye giremeyen polis, değişik yollar denemek zorunda kaldı. Polisler önce, Fransızlardan kalan tarihi binaların etrafındaki evlerin bahçe duvarlarından tırmanarak avluya girdi. Daha sonra alt kat pencereleri demir parmaklıklı olan binanın içine girmek için ekipler, ikinci kat penceresine merdiven dayadı. Bir polis memuru tahta merdiveni alttan tutarken, arkadaşlarıda ellerinde biber gazı ve coplarla tırmanıp içeriye girdi. Dört katlı binanın her yerini yarım saat içinde arayan ekipler, madde bağımlısı gençleri bulamadı. Vatan, 19.01.2007 |
KAÇAK DEFİNECİLER TUTUKLANDI
Nevşehir'in Derinkuyu İlçesi'nde, jandarma ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda, tescilli yeraltı şehrinde, kaçak kazı yaparak define aramakla suçlanan 7 kişi tutuklandı.
Derinkuyu'ya bağlı Til Köyü'nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescilli yeraltı şehrinde kaçak kazı yaparak define arandığı ihbarı alan jandarma ekipleri, operasyon düzenledi. Jandarma ekipleri araştırmalarında, köy merkezindeki bir evden geçilerek içine girilen yeraltı şehrinde, kaçak kazı yapan K.Y. (52), V.D. (64), M.K. (46), H.B. (39), D.B. (51), E.D. (29) ve F.D.'yi (64) gözaltına aldı.
Mahkemeye çıkartılan 7 kişi, tutuklanarak Nevşehir E Tipi Kapalı Cezaevi'ne konuldu. Vatan, 19.01.2007 |
|
AMSTERDAM'DAKİ DÜŞÜNEN ADAM HEYKELİNİ ÇALDILAR
Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da bulunan Singer Laren Müzesi’nin bahçesine giren hırsızlar, aralarında Rodin’in yaptığı çok sayıda Düşünen Adam heykellerinden birinin de bulunduğu 7 bronz heykeli çaldılar. Hürriyet, 19.01.2007 |
![]() |
|
![]() |
TARİHİ RÖLYEFİ ÇALMA GİRİŞİMİ
izmit'te Çukurbağ Kültür Merkezi'nin bahçesindeki alanda koruma altına alınan tarihi eserlerin "Allaha emanet" durduğu ortaya çıktı.
Özgür Kocaeli, 19.01.2007 |
|
33 YILLIK TRUVA ATI BAKIMDA
Çanakkale'de Antik Kent Truva'nın girişinde bulunan tahta Truva Atı, 33 yıl aradan sonra 106 bin YTL'ye baştan aşağıya yenileniyor.
Çanakkaleli marangoz Ahmet Karadeniz'in 1974 yılında yaptığı Tahta Truva Atı 1 ay sürecek onarımdan sonra yeni ve görkemli görüntüsüyle yaz aylarında yeniden turistleri ağırlamaya başlayacak. Kente gelen ziyaretçileri Troy filminde kullanıldıktan Türkiye'ye hediye edilen Truva Atı karşılıyor. Milliyet, 19.01.2007 |
![]() |
|
HAVA KİRLİLİĞİ TARİHİ DE KARARTIYOR
Büyük kentlerde görülen hava kirliliğinin, havayı emen özellikteki yapı malzemeleriyle inşa edilen tarihi binalara önemli zararlar verdiği bildirildi. Konya Müze Müdürü Erdoğan Erol, binlerce yıldır çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan, Selçuklu Devleti'nin başkenti Konya'da pek çok tarihi yapı bulunduğunu, yapıların zamanla olumsuz dış etkilerden zarar gördüğünü söyledi. Erol, hava kirliliği de dahil olmak üzere olumsuz hava koşullarının etkilerinin en belirgin olarak, kent merkezindeki Selçuklu eseri İnce Minare Müzesi ile Osmanlı dönemi eseri Konya Valilik Binası ve Atatürk Anıtı'nın üzerine oturduğu kaidede görüldüğünü belirtti. Mimarlar Odası Konya Şube Başkanı Serdar Işık ise her malzemenin zamanla yıprandığını, ancak hava kirliliğinin maddedeki yıpranmayı hızlandırdığını vurgulayarak, "En düşük düzeydeki hava kirliliği bile insana olduğu gibi tarihi eserlerde de negatif etki yapar" dedi.
Üzeri sırlı olan yapı taşlarının, gözenekli taşlara göre hava kirliliğinden daha az etkilendiğini anlatan Işık, şunları kaydetti: "Taş cinsinden malzemeyle yapılmış tarihi binalarda kullanılan yapı malzemesi, hava kirliliğini adeta sünger gibi emer. Hava kirliliği artıkça bina malzemelerin-deki bozulma da o kadar artar. Yapı malzemesi yaşayan bir organizma gibidir. İnsana zararlı olan her şey yapı malzemesine de zararlıdır." Birgün, 18.01.2007 |
||
SİYAVUŞPAŞA MEDRESESİ MİMARLIK MÜZESİ OLACAK
Bu on yılda, Mimarlık Vakfı, Mimarlar Odası ve çeşitli kurumlar ülkemiz ebir mimarlık müzesi kazandırılması için çeşitli girişimlerde bulundular. Mimarlık Vakfı bu çabaları ve güçleri birleştirmek, somut bir adım atmak, üzerinde çalışılabilecek ortak bri projeyi elle tutulur hale getirmek için sürdürdüğü girişimler sonucunda Eminönü'nde 16. yy.dan kalan Siyavuşpaşa Medresesi'nde bir Mimarlık Müzesi kurulması amacıyla Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile anlaşmıştır. Vakıflar tarafından Mimarlık Vakfı'na tahsis edilen yapı belirli bir onarımdan geçirilerek müze işlevini kazandırabilecek durumdadır.
Eminönü, Odunkapı ve Kepenkçi yokuşları ile Kepenkçi Sokağı tarafından çevrelenen yapı adası üzerinde bulunan Siyavuşpaşa Medresesi, Sultan II. Selim'in damadı ve III. Murad döneminde iki kez sadrazamlık yapan Kanijeli Siyavuş Paşa tarafından, 1580'de ölen eşi, II. Selim'in kızı Fatma Sultan adına yaptırılmıştır. Muhtemelen Davud Ağa'nın eseri olan yapı, özenli tasarımı, malzemesi ve ayrıntıları ile dikkat çekicidir. Süleymaniye'den Haliç'e inen Odunkapı yokuşuna set çekercesine dik olarak yerleştirilen Medrese'nin, üst ve alt sokak kotları arasından yaklaşık 10 m. fark olan yamuk planlı arsaya yerleşme zorlukları ustaca çözümlenmiştir. Arsanın düzensiz geometrisi nedeniyle medresenin planı herhangi bri şemaya bağlı değildir, özel bir çözüm sergilemektedir.
1869’da kullanılmakta olan medrese, 1914’ten itibaren öğrencilerin barınmasına elverişli olmadığı ileri sürülerek, darülhilafe kadrosu haricine çıkartılmıştır. I. Dünya savaşında, Hilal-i Ahmer’e ayrılarak askerlerin barındığı medrese, 1970’lerde yoksulların barındığı bir mekan olarak kullanılmıştır. Avluya bakan odaların bazılarının işyeri olarak kullanıldığı yapı, acil müdahale beklemektedir. Mimarlar Odası, 18.01.2007 |
||
NİĞDE KARATLI'DA ANTİK MEZARLAR
Niğde Karatlı ve Dikilitaş bölgesi’ndeki kaya mezarlarına Niğde- Kayseri yolundan sağa dönüş yaparak sağlı sollu patates tarlalarının uzandığı asfalt yoldan Merkeze 36 kilometre uzaklıktaki Karatlı Kasabası’ndan ulaşılıyor. 1989 yılında belediye olan kasabada, Bizans, Roma hatta daha öncesinde de yerleşim olduğuna dair çokça veri bulunmaktadır.
Karatlı Kasabası’nın ortasında bulunan Roma Kalesi'nden geriye çok az bir bölüm kalmıştır. O kısımdaki surlar da duvar olarak kullanılmaktadır. Kalıntılarından oldukça görkemli olduğu anlaşılan kalenin, ayakta kalan çok az bir sur parçasının çevresinin temizlenerek bir bilgi panosu ile kalıntı olarak yaşatılma şansı hala mevcut. Yöre halkı kale çevresinde define bulunduğuna inanıyor. Kale taşları çevredeki evlerde duvar taşı olarak kullanılmış. Halk, kalenin yakınındaki yıkıntının Manastır olduğu belirtiyorsa da yıkıntıların arasından görünen bir dehliz nedeniyle metrelerce uzanan bir yeraltı şehrine ulaşıldığı söyleniyor.
Karatlı Kasabası'ndaki kaya mezarları Kayardı'yı geçtikten sonra çıkış yönünde uzanan avdide yer almakta. 15 tane kaya mezar ilk göze çarpanlardı. Gördüğümüz kadarıyla bu vadi bir dere yatağıydı ve zaman içinde dolmuş, vadi özelliğini yitirmiş. Temizlendiğinde mutlaka daha çok kaya mezar açığa çıkabilir düşüncesi ile çevreye baktım. Vadinin güney yamacında 11 kuzey yamacında 4 kaya mezar girişi vardı. Bir kaya mezar havaya uçurulmuş, çok sayıda yer oyulmuş, kaya mezarlarının içleri de talan edilmişti. Vadide kasabaya yakın bölgedeki kaya mezarın biri diğerlerinden farklı olarak iki katlı idi. Dönemin önemli kişilerinden birisine ait bir mezar olduğu düşünülebilir. Kaya mezarların kapıları kare ya da dikdörtgen ve bazıları kemerli yapılmış olup bir kişinin gireceği genişlikte. Kayalara oyularak yapılan mezar içlerinde kiminde iki kiminde üç mezar yeri, oturma alanı ve bazılarında da duvara yapılmış çizimler vardı. En ilginç olanı görülür durumda kalan dağ keçisini kovalayan köpek figürü olandı. Aynı zamanda her kaya mezarının girişinde de farklı işaretler mevcut.
Kaya mezarlarının olduğu vadiden bir kilometre ötedeki kasaba mezarlığında bulunan mezar taşları da oldukça ilginç olup aralarında farklı özellikte olanlar var. Karatlı Tatarlar Mezarlığı olarak tanımlanan alan 24.01.1991 tarihinde 947 sayılı karar ile tarihi SİT alanı olarak belirlenmiş. Ancak alan korunmadığı gibi bir bölümü de yok edilip bir de verici direği dikilmiş. Duvar ile çevrili alanda 20’den fazla lahit taşını andıran mezar yeri var. Bazılarında bulunan şekiller, yazılar ve semboller Hitit dönemindeki işaretlere benziyor. Bir tek farklı taş ise Osmanlıca yazılı bir mermer taş. Bu taşın bulunduğu yerden alındığı ancak kendiliğinden sonra tekrar geldiği anlatılıyor. Bölge halkı tarafından orada yatanın önemli bir zat olduğuna inanılıyor. En azından bu sayede mezar taşı parçalanmaktan kurtulmuş.
Karatlı Kasabası’ndan ovaya dönüldüğünde zor bir yolculuktan sonra Kırkgöz Mağaraları'na ulaşılıyor. Çevrede onlarca yeraltı yapısı var. Bu bölgede batık bir kent karşımıza çıkıyor. Bir giriş yeraltı şehrine açılıyor. Girenlerin bir süre sonra koşullar nedeni ile geri döndüğü bu yeraltı şehri dışında çok sayıda odalı yapı var. Yeraltındaki yapıların hemen yanındaki kayalara oyulmuş kağnı izlerinin yer aldığı İpek Yolu olduğu söylenen yol net olarak görünüyor. Bölge inceleme araştırma ve ilgi için bekliyor.
Umuyoruz üzerinde şekiller olan mezar taşları envanterlenerek yazıları incelenir ve bölge korumaya alınır. TAY Haber, Ömer Fethi Gürer, 18.01.2007 |
||
KÖŞKE YABANCI MİRASÇI
Osmanlı Bankası'nın kurucularından Glavany'nin yaptırdığı tarihi köşkü de içine alan ve 36 yıldır paylaşılamayan Kandilli'deki 5 dönümlük arsaya, "Mirasçıyız" diyen 12 Fransız da talip oldu Bayındırlık Bakanlığı da, köşkün dışında kalan 4.5 dönümlük arsa üzerine okul yapılması için 'özel tip proje' çalışmalarına başladı ve 2006'da ihale yapılmasına karar verdi. 'Kandilli İlkokulu' için geri sayımın başladığı günlerde ortaya çıkan bir gelişme, semt halkını bir kez daha şaşkına çevirdi. Fransa'da yaşayan ve Glavany'nin mirasçısı olduğunu öne süren 12 Fransız, Üsküdar 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, restorasyonun durdurulmasını ve gayrimenkule tedbir konulmasını istedi. Mahkeme, 12 Fransız'ın talebini kabul etti.
Müteahhit Cevat Yaltıraklı'nın önderliğindeki semt halkı, karara itiraz etti. Yaltıraklı, mahkemeye sunduğu dilekçede, "Davacılar, neden 36 yıl boyunca hiçbir girişimde bulunmadılar? Çocuk ve zil sesini bahane eden zenginlere karşı 16 yıl amansız bir mücadele verdik ve lobiyi yendik. Şimdi de lobinin uzantısı olan ve 'pişmiş aşa soğuk katan' davacılar ortaya çıktı" ifadelerine yer verdi. Mahkeme son duruşmada, Hazine'nin de itirazı üzerine, inşaatın durdurulmasına ilişkin kararı kaldırdı, fakat tedbirin devamına hükmetti. Konuyu değerlendiren İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti Başkanı Vahap Adıyaman, “Tabiatı Koruma Kurulu orayı korumamak için elinden geleni yaptı. Bina gün geçtikçe kötüye gidiyor. Biz binayı eğitim ve araştırma amaçlı kullanacaktık. Şimdiye kadar 150 milyar tamirat harcaması yaptık ama ortada hiçbir şey yok. Göz göre göre yok oluyor. Kurul korumuyor yok ediyor” diye konuştu. Bugün, Haber: Tolga Atar, 18.01.2007 |
||
ÇORUM'DA MÜZE VE ÖREN YERLERİNİ 57 BİN 609 KİŞİ ZİYARET ETTİ
Hititlerin başkenti olarak bilinen Çorum ve bölgesindeki müze ve ören yerlerini 2006 yılında 57 bin 609 kişinin ziyaret ettiği bildirildi.
Kültür ve Turizm Müdürü Ali Özüdoğru, geçen yıl Çorum'daki müze ve ören yerlerini 20 bin 159'u yabancı olmak üzere toplam 57 bin 609 turistin ziyaret ettiğini söyledi. Hititler'e uzun süre başkentlik yapan Boğazkale ilçesindeki Hattuşa-Yazılıkaya ören yerinin 26 bin 738 turist ile en fazla ziyaret edilen yer olduğunu ifade eden Özüdoğru, Çorum Müzesi'nin 12 bin 452, Alacahöyük Müzesi ve ören yerinin 12 bin 742, Boğazköy Müzesi ve ören yerinin 32 bin 415 kişi tarafından ziyaret edildiğini kaydetti. Turizm Gazetesi, 18.01.2007 |
||
![]() |
ZEUGMA SANAL ZİYARETE AÇILIYOR
Gaziantep’in Nizip İlçesi'nde bulunan Zeugma Antik Kenti’nin renkli ve üç boyutlu görüntülerinin bilgisayar ortamına aktarılması çalışmaları tamamlanmak üzere. Zeugma Kazı Başkanı Doç. Dr. Kutalmış Görkay, çalışmayla elde edecekleri üç boyutlu görüntüleri röleve, restorasyon ve tanıtım başta olmak üzere Zeugma ile ilgili çok farklı çalışmalarda kullanacaklarını söyledi.
Zeugma Antik Kentinin renkli ve üç boyutlu görüntülerini bilgisayar ortamına aktarma çalışmasına geçen yıl başladıklarını belirten Görkay, “Antik kentte sanal gezi yapılmasına imkan sağlayacak çalışmayla Zeugma Antik Kenti yerleşim yerini lazer tarayıcı ile renkli ve 3 boyutlu olarak görüntülüyoruz. Çalışmayı, yerleşim alanının tümünü kapsayacak şekilde hazırladığımız iş planı çerçevesinde yapıyoruz. Yaz mevsiminde gerçekleştirdiğimiz çalışmayla antik kentteki villaları renkli ve 3 boyutlu olarak görüntüledik. Elde ettiğimiz görüntüleri bilgisayar ortamına aktardık.
Türkiye Gazetesi, 18.01.2007 |
|
2007'DE YURTDIŞI SERGİLERE AĞIRLIK VERİLECEK
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2007'de yurtdışı sergilere ağırlık verecek. Bu yıl gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek yurtdışı sergileri şöyle:
"Türkiye: 7000 Yıllık Tarih" (10 Ocak-31 Mart / İtalya-Roma Cumhurbaşkanlığı Sarayı); "12 Bin Yıl Önce Anadolu: İnsanlık Tarihinin En Eski Anıtları" (20 Ocak-17 Haziran / Almanya-Karlsruhe Eyalet Müzesi); "Venedik ve İslam Dünyası: 828-1797" (26 Mart-8 Temmuz / ABD-Newyork, Metropolitan Müzesi); "Batı ve Doğu'nun Buluştuğu Yer Türkiye-Seramiklerin Kavşak Noktası" (28 Nisan-24 Haziran 2007'de Kore); "Muhteşem Osmanlı Hanedanlığı" (Ağustos 2007-Şubat 2008 / Japonya); "Osmanlı İmparatorluğu'nun Büyüklüğü" (Eylül / Kore); "Gladyatörler Sergisi" (Sydney). Zaman, Haber: Pınar Acar, 18.01.2007 |
||
ANTİK ÇAĞDAN BİR DİRENİŞİN İZLERİ
Balçıktan yapılmış ve sapandan fırlatılmaya hazır 12 'kurşun'... Azılı işgalcilerin saldırılarına karşı kentlerini ve yaşamlarını korumak için ellerine ne geçerse silaha dönüştürme çabası içindeki antik Mezopotamyalılardan kalan yüzlerce ipucunun sadece bir kısmı...
Radikal, Fotoğraf: AP, 18.01.2007 |
||
DEFİNECİLER ANTİK KENTİ TALAN ETMİŞ
İzmir'in Bergama İlçesi'ndeki Allionai antik kentindeki geçen yıl ekonomik nedenlerle yarıda bırakılan kazılarda ortaya çıkartılan açılmamış tümülüslerin, defineciler tarafından soyulduğu ortaya çıktı.
Milliyet, 18.01.2007 |
||
![]() |
KANATLI DENİZATI'NIN HEYKELİ YAPILIYOR
Uşak Arkeoloji Müzesi’nde, Karun Hazineleri’nin en değerli parçası olan ve sahtesiyle değiştirilerek kaçırılan "Kanatlı Deniz Atı Broşu"nun Uşak’ın simgesi haline getirmek için heykeli hazırlanıyor. Hürriyet, 18.01.2007 |
|
KARAMAN'DA RESTORASYON ÇALIŞMALARI
Karaman Vali Yardımcısı Mehmet Yüce ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Dindar Dilbaz, restorasyon çalışmaları devam eden tarihi Çeşmeli Kilise, Tartan Evi, Yeni Hamam ile Seki Hamam'da incelemelerde bulundu.
Karaman Kent Haber, 17.01.2007 |
![]() |
|
![]() ![]() |
KRAL MEZARLARI İLE HAZERANLAR KONAĞI'NA BÜYÜK İLGİ
Tarihi ve doğal güzellikleri ile kültür turizminde parlayan yıldız olma yolunda önemli adımların atıldığı Amasya'da, 2006 yılı içerisinde 164 bin yerli ve yabancı turist kente gelerek müze, Kral Mezarları ve Hazeranlar Konağı'nı ziyaret ettiler.
Girişte kişi başı 2 YTL ücret alınan müze ve diğer yerlerden asker, öğretmen ve öğrenciler parasız istifade ederlerken, elde edilen gelirin DÖSİM'e aktarıldığını ifade eden Müze Müdür Vekili Celal Özdemir, Amasya Müzesi'nde MÖ 3 bin yıllarına dayanan Tunç Çağı'ndan günümüze kadar geçen zaman içerisinde elde edilen 23 bin 290 adet eserin sergilendiğini söyleyerek, bu eserlerin her ayın ilk pazartesi günlerinde düzenlenen halk günlerinde ücretsiz olarak gezilebildiğini, bu uygulamanın yapılmasından buyana geçen 1 yıllık zaman içerisinde halk günlerinden faydalanarak müzeyi gezenlerin sayısının bin 238 kişi olduğunu ifade etti. Heryerden Haber, 17.01.2007 |
|
SİDE MÜZESİ'NDEKİ TARİHİ ESERLER ARTIK DAHA DA GÜVENDE
Side Müzesi´ne 42 kameranın da yer aldığı yeni bir güvenlik ve alarm sistemi kuruldu.
Gazete Bir, 17.01.2007 |
||
AMFORALARA YENİ BAKIŞ
Antik Çağ'da zeytinyağı, hububat, şarap gibi değerli ticaret malları taşıyan amforalar, 2007 yılında Ceracarnassos projesi kapsamında sanat ve kültür taşıyacak. Bir zamanların kültür beşiği Halikarnassos ve günümüzün turizm merkezi Bodrum'da gerçekleştirilecek Ceracarnassos projesinde, sanatçılar amforaları yeniden yorumlayarak birer sanat eseri yaratacak.
Ceracarnassos'a davet edilecek yerli ve yabancı 50 sanatçı, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde mevcut olan atölyede çalışmalarını gerçekleştirecek. Atölye çalışmaları, proje boyunca ziyaretçilere açık olacaktır, böylece ziyaretçiler bir sanat eseri yaratma sürecini yakından izleyebilecek. 01 Nisan 2007 tarihinde başlayacak "atölye çalışmaları" yaz sonunda sona erecek. 15 Eylül 2007 tarihinde yapılacak geniş katılımlı açılış kokteyli ile birlikte, amforalar öncelikle Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde sergilenecek. Bir zamanlar hububat, şarap, zeytinyağı, reçine gibi ticaret malları taşıyan amforalar, Bodrum'daki sergilemenin ardından eskiden olduğu gibi deniz yoluyla Akdeniz liman kentlerine taşınıp buralarda sergilenecek. Böylelikle çağlar boyunca değerli ürünleri şehirler, ülkeler, kültürler arasında taşıyan amforalar, Akdeniz'in ortak kültürünü temsilen yeniden dolaşıma dönecek.
Uzun soluklu bir sanat etkinliği olan Ceracarnassos, 15 Ocak 2007 tarihinde, sanatçıların üzerinde çalışacağı amforaların üretilmesiyle birlikte başladı. Bodrum'da kurulan atölyede, amforalar Antik Çağ'da olduğu gibi insan gücüyle çalışan çömlekçi çarkında şekillendirilip ilkel odunlu fırında pişiriliyor. Geçtiğimiz senelerde sualtı seramik sergileri ve Bodrum'da düzenlediği geniş kapsamlı sanat etkinlikleri ile adını sanat çevrelerine duyuran Denizi Pişirdik bu kez uluslararası platformda ses getirecek Ceracarnassos projesinin altına imzasını atıyor. Etkinlikle birlikte, binyılların ticaret ve depo kaynağı, yeni anlamlar kazanacak. Birgün, 17.01.2007 |
||
TOPKAPI SARAYI'NA LAYIK BİR KİTAP, ŞİMDİ RAFLARDA
Tarih ve mimari meraklılarını aynı kitapta birleştirecek yeni bir eser Yapı Kredi Yayınları'ndan çıktı: '15. ve 16. yüzyılda Topkapı Sarayı Mimari, Tören ve İktidar'. Harvard Üniversitesi Sanat ve Mimari Tarihi bölümünde İslam Mimarisi Profesörü olan Gülru Necipoğlu tarafından hazırlanan eser, imparatorluğun en güçlü döneminde Osmanlı'nın gücünü yansıtan Topkapı Sarayı'nın zengin arşiv ve görsellerle süslü ayrıntılı bir incelemesini ve yorumlamasını yapıyor. Kitapta Topkapı Sarayı'nın çok katlı mimari söylemi yorumlanırken, aynı zamanda egemenlik ideolojisi, saray teşrifatının anlamı, mimari ve teşrifat arasındaki karşılıklı etkileşim, erkek ve kadın mekanlarının ayrımı, kamusal ve özel yaşam karşıtlığı ve yapının çağdaş izleyicilerice algılanışı hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor. Osmanlı'nın 19. yüzyıl sonlarına doğru Avrupa'yı örnek almasıyla terk edilen bir dönemin bu önemli yapısı hakkında bir kaynak niteliğindeki kitap, gerek bu konuya ilgi duyanlara, tarihçilere gerekse de öğrencilere önerilen bir eser. Birgün, 17.01.2007 |
||
İSHAKPAŞA SARAYI YOLU TAMAMLANDI
Ağrı İl Kültür ve Turizm Müdürü Muhsin Bulut, İshak Paşa Sarayı yolunun tamamlanarak geçici kabule hazır hale getirildiğini belirtti.
Bulut, Türkiye'nin ve Ağrı'nın en büyük turizm değerlerinden biri olan İshak Paşa Sarayı yolunun yoğun çalışmalar sonucu bitirildiğini ifade ederek, yolu yaz aylarında Ahmed-i Hani Türbesi'ne kadar uzatılacağını kaydetti.
Kış ayında bu yolun kullanılacağını ve yaz ayında bozulan yerlerinde onarılarak yolun kesin kabulünün gerçekleşeceğini belirten Bulut, "Kültür Bakanlığı'nın katkılarıyla Ağrı Valiliği tarafından yapılan yol çalışmalarının İshak Paşa Sarayı'na kadar olan kısmı tamamlanmıştır. Yaz ayında yapılacak olan onarım çalışmaları sonucunda bu yol resmi olarak kabul edilecektir. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği İshak Paşa Sarayı yolu, Türkiye'ye ve Ağrı'ya yakışır hale gelmiştir" dedi. Turizm Gazetesi, 17.01.2007 |
![]() |
|
|
MODERN İNSANLA NEANDERTHAL KARIŞTI MI?
Romanya'da bir mağarada bulunan kafatasının hem modern insan, hem de Neandertal özellikleri göstermesi tartışmaya yol açtı. Araştırmacılara göre 40 bin yıl öncesine ait olan kafatası Avrupa'da bulunan en eski modern insan kalıntısı.
Radikal, Fotoğraf: AP, 17.01.2007 |
|
ANTİK TAKI SERGİSİ
Ankara, Polatlı Belediyesi ile Anadolu Sanat Tarihçileri Derneği’nin (ASTAD) iş birliğinde düzenlenen antik takı sergisi, Anadolu Medeniyetleri Müzesinde açıldı. Açılışa, Ankara Vali Yardımcısı Selahattin Ekremoğlu, Polatlı Belediye Başkanı Yakup Çelik, ASTAD Başkanı Mücahit Türköne ile çok sayıda davetli katıldı. Hürriyet Ankara, 17.01.2007 |
||
KAÇAK KAZIYA SUÇÜSTÜ YAPILDI
Ankara'da Nallıhan’a bağlı Ericek Köyü’nde bir sit alanında kaçak kazı yaptıkları tespit edilen 3 kişi, jandarmanın düzenlediği operasyonda suçüstü yakalandı. Hürriyet Ankara, 17.01.2007 |
||
MÜZELİK MÜZE
Türkiye’deki 41 ulusal müzeden biri olan Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’nde çatı aktığı için bazı eserler her yağmurda sular altında kalıyor. Dünyanın en eski köy yerleşim yerlerinden biri olan Çayönü’nden çıkarılan 11 bin yıllık paha biçilmez tarihi eserler de naylon çadırlarla korunmaya çalışılıyor. Hürriyet, Haber: Ferit Aslan, 17.01.2007 |
![]() |
|
![]() |
DEFİNE CİNAYETİ
Bursa'da bir kişi, define aramaya gittiği arkadaşını ihbar ettiği gerekçesiyle öldürüldü. Bursa Kent Haber, 16.01.2007 |
|
TARİHİ KÖPRÜ SATICILARIN MEKANI OLDU
Adana'da ödenek sıkıntısı yüzünden restorasyonu yarıda kalan tarihi Taşköprü dilencilerin ve seyyar satıcıların mekanı haline geldi.
Adana Kent Haber, 16.01.2007 |
![]() |
|
|
RESTORASYON ÇALIŞMALARI HIZLANDI
Kastamonu`nun Taşköprü İlçesi`nde bulunan Taş Camii ile Şeyh Hüsamettin Tekke Camii ve Türbesi`nde, Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan restore çalışmalarında sona doğru yaklaşılıyor. İhaleyi 543 bin 300 YTL proje bedeli ile alan Nilşen İnşaat A.Ş., her iki camiyi de önümüzdeki aylarda hizmete açmayı planlıyor. Kastamonu Postası, 16.01.2007 |
|
TARİHİ BAKIRCILAR ÇARŞISI YENİLENDİ
ÇEKÜL Vakfı ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen "Gaziantep Tarihsel Doku ve Kültürel Mirası Koruma Projesi" kapsamında Gaziantep İl Özel İdaresi'nin maddi desteğiyle yenilenen tarihi Bakırcılar Çarşısı, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un katılımıyla açıldı.
Toplam 600 metrelik aksta yapılan çalışmalar dahilinde altyapı, döşeme kaplamaları ve aydınlatma armatürleri yenilenirken 280 dükkanda cephe sağlıklaştırma çalışması yapıldı. Antep halkının da büyük önem verdiği ve desteklediği tarihi "Bakırcılar Çarşısı" yenileme çalışması, "kamu-yerel-sivil-özel" birlikteliğin başarılı ve somut örneklerinden biri niteliğini taşıyor. Toplam 600 metrelik aksta yapılan çalışmalar kapsamında altyapı, döşeme kaplamaları ve aydınlatma armatürleri yenilenirken, 280 dükkanda cephe sağlıklaştırma çalışması yapıldı. Açılışa katılan Bakan Atilla Koç, konuşmasında "Bazı valiler ve idareciler her şeyi devletten bekleyerek bir şeyler yapmak istiyor; ama Gaziantep'te böyle değil. Burada herkes bir şeyler yapmanın peşinde. Bunun için burada çalışan tüm idareci arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" dedi. Bakan Koç, Türkiye'de binlerce tarihi mekanın olduğunu hatırlatarak, "Bir çok ülke, petrol kuyularıyla övünerek gelir elde ettiklerini söyler. Biz bu düşüncelerle hareket ederek bir çok şeyi aşıyoruz. Vatandaşlar ve idarecilerinde kendi çabalarıyla başarıya ulaşması bizi memnun ediyor" diye konuştu.
Son olarak ÇEKÜL Vakfı Gaziantep Temsilcisi Zafer Okuducu, Bakan Koç'a "Tarihsel Doku ve Kültürel Mirası Koruma Projesi" kapsamında yer alan çalışmalar hakkında bilgi verdi. "Bakırcılar Çarşısı" ile birlikte tarihi Kır Kahvesi'nin açılışı da gerçekleştirildi; aynı zamanda tarihi üç bina arasına yapılacak olan Yeni Han'ın temeli atıldı. Birgün, 16.01.2007 |
||
YARGITAY'DAN KRİTİK SİT ALANI KARARI
"Zilyetlikle (kullanımla) mülk edinme yolunun kapanması ülke gerçeklerine tamamen ters düşmektedir". Sabah, Haber: Ersan Atar, 16.01.2007 |
||
MUĞLA'DA MÜZE VE ÖREN YERLERİNİ 595 BİN KİŞİ ZİYARET ETTİ
Muğla ve yörelerindeki müze ve ören yerlerini 2006 yılında 595 bin 852 kişinin ziyaret ettiği ve ziyaretçilerden giriş yeri ücreti olarak 2 milyon 643 bin 729 YTL gelir sağlandığı bildirildi. Muğla Valisi Temel Koçaklar, yaptığı yazılı açıklamada, müze ve ören yerlerinin kültür turizminde önemli bir yeri olduğuna işaret ederek, bu gibi yerlerin korunmasına ve geliştirilmesine büyük önem verilmekte olduğunu belirtti. Uygarlıkların kesiştiği noktada yer alan ve bu uygarlıkların izlerini taşıyan 195 tarihi antik kentin bulunduğunu ifade eden Koçaklar, Muğla'da kültür turizmine ivme kazandıran müze ve ören yerlerine büyük önem verilmekte olduğunu dikkati çekti.
Yörede her yıl yerli ve yabancı arkeologların bilimsel danışmanlığında yapılmakta olan arkeolojik kazılarda ve yüzey araştırmalarında ortaya çıkarılan taşınmaz kültürel zenginliklerin numaralanarak yerinde korunduklarını işaret eden Muğla Valisi Koçaklar, taşınabilir değerli kültür zenginliklerinin de yöredeki müzelerde korunarak, yerli ve yabancı ziyaretçilerin görüşüne sunulmakta olduğunu bildirdi.
Koçaklar, yazılı açıklamasında şu ifadelere verildi: ''Muğla Kültür ve Turizm Müdürlüğünce tutulan kayıtlara göre; Muğla ve yöresindeki müze ve ören yerlerini 2006 yılı içinde giriş ücreti ödeyerek toplam 595 bin 852 kişi ziyaret etti. Ziyaretçilerin 282 bin 796'sını Muğla, Bodrum, Zeki Müren, Fethiye, Marmaris ve Milas müzelerini ziyaret edenler, 313 bin 056'sı da, düzenlenmiş ve giriş ücreti uygulaması yapılan 22 ören yerini ziyaret edenler oluşturuyor. Müzeleri ziyaret edenlerin sayılarına bakıldığında, 210 bin 365 kişiyle ilk sırada Bodrum Müzesi yer alıyor. Bu sayıyı sırasıyla 31 bin 225 kişiyle Marmaris Müzesi, 30 bin 179 kişiyle Zeki Müren Müzesi, 5 bin 504 kişiyle Muğla Müzesi, 3 bin 014 kişiyle Fethiye Müzesi ve 2 bin 509 kişiyle de Milas Müzesi izliyor.''
Ören yerleri ziyareti sıralamasında Sedir Adası'nın ilk sırada yer aldığı belirtilen açıklamada şöyle denildi: ''Muğla'da 2006 yılı içinde, ören yerleri ziyareti sıralamasında 96 bin 857 kişiyle Sedir Adası ilk sırada yer alıyor. Bu sayıyı sırasıyla 46 bin 893 kişiyle Kaunos, 46 bin 069 kişiyle Kayaköy, 35 bin 673 kişiyle Mausoleion ve 29 bin 064 kişiyle Stratonikeia ören yerini ziyaret edenler oluşturuyor. Geri kalan ziyaretçiler ise, diğer düzenlenmiş ören yerlerini ziyaret edenlerden meydana geliyor.''
Açıklamada ayrıca, 2006 yılı içinde müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerden elde edilen 2 milyon 643 bin 729 YTL gelirin, 1 milyon 400 bin 417 YTL'sinin müzeleri ziyaret edenlerden, 1 milyon 243 bin 312 YTL'sinin ise ören yerlerinden sağlandığı kaydedildi. Turizm Gazetesi, 16.01.2007 |
||
ALLIANOI İÇİN KÖTÜ HABER
Antik dönemin sağlık merkezi Allianoi'nin, Yortanlı Barajı suları altında kalmaması için verilen mücadeleye İzmir 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun son kararı gölge düşürdü. Kurul bugüne kadar verdiği kararların aksi yönünde görüş belirterek, Yortanlı Barajı'nın planlandığı biçimde su tutmasına karar verdi.
Gelişme, "antik kentin infazı" biçiminde yorumlanırken, Türkiye'nin imzaladığı uluslararası anlaşmalara da aykırı davranıldığı vurgulandı. Bergama'da yer alan antik Allianoi Kenti'nin bulunduğu alanda projelendirilen Yortanlı Barajı'nın yapım sürecine karşı çıkan korumacı kesimler, Allianoi'nin evrensel kültür mirası olduğunu ve baraj suları altında kalmaması gerektiğini savundular. Bu uğurda verilen mücadelede pek çok yargı kazanımı elde edildi. Oluşan kamuoyu baskısı sonucu DSİ, Allianoi'nin üzerinin mille kaplanması ve baraj kapaklarının bu işlemin ardından açılması yönünde hazırlıklara başladı ve konuyla ilgili oluşturduğu raporu ilgili kurullara sundu. İzmir 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu son yaptığı toplantıda, daha önceki dönemlerde aldığı kararları yok sayan bir görüşbirliğine vardı. Buna göre DSİ raporunun olumlu bulunduğu, ancak mil önerisi yerine antik yerleşimin etrafının 1 metrelik duvarla çevrilerek korunması düşüncesinin benimsendiği belirtildi. Kurul üyeleri, Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu'nun kendilerine sunduğu "Yortanlı Baraj Göl Alanı Paşa Ilıcası Kazı Alanının Korunması Tatbikat Projesi'nin" uygun olduğuna karar verdiklerini açıkladılar. Buna göre kısa bir süre sonra Yortanlı Barajı'nda su tutulmaya başlanacağını ve antik yerleşimde taşınması mümkün olan eserlerin alınması, kalan parçaların da video ve fotoğraflarının çekilmesinin uygun olacağı kurul üyelerinin imzaladığı tutanakta yer aldı. Allianoi'nin sular altında kalması yönünde karar veren koruma kurulunun daha önce verdiği kararlarda antik kentin korunması yönünde karar aldığını söyleyen Allianoi Girişim Grubu Dönem Sözcüsü Oya Otyıldız, "2005 Ekimi'nde verdikleri kararda, Allianoi'nin dünya mirası literatürüne girebilecek nitelikte korunması gerekli kültür varlığı olduğunu vurgulamışlardı. Antik kentin korunmasına yönelik önlemlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca çözümleninceye kadar barajda su tutulmaması görüşünü karara bağlamışlardı. Şimdi ne oldu da tam tersi yönde görüşe vardılar" dedi. Cumhuriyet, 16.01.2007 |
||
YENİ MAĞARA BULUNDU
Mersin Üniversitesi Mağara Araştırma Topluluğu (MÜMAT) ekiplerince Arslanköy yakınlarında, henüz kayıtlarda yer almayan bir mağara bulunduğu bildirildi. MÜMAT Danışmanı ve MEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü araştırma görevlisi Murat Akgöz, yazılı açıklamasında, merkeze bağlı Arslanköy'ün Şekersu mevkisinde yeni bir mağara keşfettiklerini belirtti. Gelişimini tamamlamış fosil mağaraya "Zekerce" adı verildiğini kaydeden Akgöz, burasının taş ve yontma taş döneminde sığınma amaçlı olarak değerlendirilmiş olabileceğini, bu yönde inceleme yapılacağını ifade etti. Haber Ekspres, 16.01.2007 |
||
DÜNYA MİRASI LE HAVRE
Garanti Galeri, 23 Ocak - 17 Mart 2007 tarihleri arasında, benzersiz mimarisiyle dünya kültür mirası listesine giren La Havre için “Auguste Perret’nin Yeniden İnşa Ettiği Kent: Le Havre” başlıklı sergiye ev sahipliği yapacak. Joseph Abram’ın küratörlüğünde 2006’dan bu yana ülkelerarası dolaşıma çıkan sergi, Le Havre Belediye Başkanı Antoine Rufenacht’ın izni ve UNESCO’nun katkılarıyla Garanti Galeri’de izleyiciyle buluşacak.
Türkiye Gazetesi, 16.01.2007 |
||
TARİHİ TEMİZLİK BAŞLADI
Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde çöplüğe çevrilen Antik Myndos Kapısı ve harabelerinde temizlik başladı. Antik surlara boyayla yazılan yazılar temizlenirken, traktör yolu da duvar örülerek kapatıldı. |
||
KEPÇELİ KAÇAK KAZIYA BASKIN
Malatya'da Yazıhan İlçesi Erecek Köyü Üçtepeler mevkiinde, Roma dönemine ait bir tümülüste kaçak kazı yapan gruba jandarma tarafından baskın düzenlendiği ve 7 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar arasında bir yarbay ile Fenerbahçeliler Derneği'nin başkanının da bulunduğu haber alındı. Adliyeye verilen 7 zanlının tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldıkları öğrenildi. Malatya Haber, 15.01.2007 |
||
TAPINAK DAĞI'NDA BULUNAN SU YOLLARI VE RİTÜEL HAMAMI KAZILDI
Kudüs’te, her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği Batı Duvarı ve Tapınak Dağı’nın kuzeyindeki kısma denk gelen bu bölge daha önce hiç kazılmamıştı. Bu yeni arkeolojik keşifler, “Aşağı Su Kemerleri” de denilen antik su sisteminin son eksik kısımlarını da tamamladı. Bu sistem Kudüs’ün birkaç km güneyinde bulunan ve “Süleyman’ın Havuzları” olarak bilinen noktadan Tapınak Dağı’na su getiren kanallardan oluşmakta.
Süleyman’ın Havuzları denilen göletler Efrat kasabasının hemen kuzeyinde yer almakta, yaklaşık 28 dönüm alanı kaplamakta ve 6 milyon litre su tutmaktadırlar. En alçak havuzdan uzanan bir su kemerler ağı Bethlehem’e, daha sonra Gihon Vadisi boyunca devam ederek Tyropoeon Vadisi’nin batı yamacından Tapınak Dağı’na ulaşmaktaydı. Aradaki antik kemerlerin tahrip olması yüzünden bugün su sadece Bethlehem’e ulaşabilmektedir. Filistin bölgesini ayırmak için inşa edilen duvar Süleyman’ın Havuzlarını İsrail kontrolu dışında bırakmıştır.
Alçı ile sıvanmış kumtaşından inşa edilmiş mikva (ritüel hamamı) ise İkinci Tapınak Dönemi’nden kalma ve inşa edildiği dönemde özel bir evin önünde yer almakta idi. Bölgede ortaya çıkan en önemli kalıntılar arasında “Doğu Cardo” denilen Roma-Bizans Dönemi sütunlu caddesi bulunmaktadır. Aynı yerde bir stoa ve dükkan sırası da yer almakta. Cadde, MS 6. yüzyılda yapılmış ve Medaba Haritası olarak bilinen haritada da açıkça görülmekte. Bilinen ama günümüz zemininden yaklaşık 4 m aşağıda kalan, 11 m genişliğindeki caddenin bir kısmı bu kazı dolayısıyla tekrar açığa çıkarıldı. Çapraz döşenmiş büyük zemin taşlarından inşa edilmiş caddenin altında büyük bir kanalizasyon şebekesi yer almakta.
Batı Duvarı Mirası Vakfı’nın talebi ile kazıyı sürdüren Eski Eserler Müdürlüğü yaklaşık 24x60 m lik bir alanı kazmakta. Bölge kısa bir süre sonra Vakıf tarafından korumaya alınacak. |
![]() ![]() |
|
TARİHİ MEZARLIKLAR GÜNYÜZÜNE ÇIKARILIYOR
Edirne Valisi Nusret Miroğlu, tarihi değer taşıyan mezar taşlarının okunacak hale getirilmesine yönelik çalışma yaptıklarını belirtti. Edirne Internet Gazetesi, 15.01.2007 |
||
EDİRNE'DE TARİHİ ÇEŞMELER GÜNYÜZÜNE ÇIKARILIYOR
Edirne Vali Yardımcısı Abdülkadir Yazıcı, Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından 114 çeşmenin envanterinin hazırlandığını, acil onarımı gereken 22 çeşmenin birlik tarafından onarıldığını kaydetti. Edirne Internet Gazetesi, 15.01.2007 |
||
KIRKLARELİ'NDE TARİHİ BİNA ÇÖKTÜ
Kırklareli'de, daha önceden konut olarak kullanıldığı belirtilen tarihi bina çöktü. Edirne Internet Gazetesi, 15.01.2007 |
||
ANAVARZA'NIN RESTORASYONUNA 300 BİN YTL ÖDENEK AYRILDI
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, tarihi mekanların restorasyonuna daha önceleri yılda 500 bin YTL kaynak aktarılırken kendi dönemlerinde bu rakamın 15-20 katına çıktığını, bu yıl ayrılan ödeneğin 9 milyon YTL olduğunu söyledi.
Bakan Koç, "Ören yerlerinin etrafındaki 10 evi kaldırmaya çalışsak 750 bin konut yapmamız gerekir." dedi. Bakan Koç, Anavarza Kalesi'nin restorasyonu için 300 bin YTL ödenek ayırdıklarını söyledi. Bakan Koç, bir dizi temaslarda bulunmak üzere Adana'nın Kozan İlçesi'ne geldi. Kozan'a gelmeden önce ilçeye 20 kilometre uzaklıktaki Anavarza Kalesi'nde incelemelerde bulunan Bakan Koç, kalenin hemen yanıdaki Dilekkaya Köyü'ne de giderek köylülerin sorunlarını dinledi. Kozan Kaymakamlığı'nı ziyaretinde Kaymakam Aydın Fetihoğlu'ndan ilçe hakkında bilgi alan Bakan Koç, Anavarza Kalesi'nin röleve projesinin çıkarılacağını ve buranın restorasyon çalışması için 300 bin YTL kaynak aktarılacağını söyledi.
Bayındırlık ve İskan İl Müdürü Hasan Şaybak'ın SİT alanındaki Dilekkaya köyündeki 39 evin yerine konut yapılarak köyün kaldırılacağını ve bunun için gerekli ilanın birkaç gün içinde asılacağını söylemesi üzerine Bakan Koç, "Burada 2007 yılı içinde kazı çalışması başlayacak. Bizden önce kültür varlıklarının kazı çalışması 500 bin YTL ayrılırken biz her yıl 9 milyon YTL ayırmaya başladık. Türkiye genelinde 75 bin ören yeri var. Bunların etrafındaki 10 evi kaldırmaya çalışsak 750 bin ev yapmamız gerekiyor. Biz sorunları çok büyük olmaktan çıkararak bakanlığa bir hareketlilik getirdik. İstanbul'daki saraylarda görev yapan sayısı 300'den 30'a kadar düşmüştü. Bin personel aldık." diye konuştu.
Adana bölgesinin kaleler bölgesi olduğuna vurgu yapan Bakan Koç, buradaki kaleleri kültür turizmine açacaklarını, Van'dan Adana'ya kadar yeniden bir destinasyon çalışması başlatacaklarını söyledi. Tarihi ören yerlerindeki envanter çalışmasının tamamlandığını ve bu çalışmanın kültür varlıklarına yeni değerler kattığını ifade eden Koç, "115 antik köprü olduğu söyleniyordu ama 206 tane çıktı. Bu tür çalışma kültür varlıkları sayısını artırdı. Anadolu kültürüne hizmet etmiş kişileri şimdi topluma tanıtacağız. Adana Kozan'da Karacaoğlan heykelini açıyoruz. Bu diğer illerde de devam edecek." şeklinde konuştu. Zaman, Haber: Ali Akçoban, 15.01.2007 |
||
AYASOFYA İBADETE AÇILSIN KAMPANYASI
Konya Alperen Ocakları tarafından düzenlenen Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması ile ilgili imza kampanyası büyük ilgi görüyor. Zafer Alanı’na kurulan stantta vatandaşlar imza atarak, Ayasofya Camii’nin yeniden ibadete açılması için destek oluyor. İmza kampanyasının önceki gün başlatıldığını dile getiren Konya Alperen Ocakları 2.Başkanı Serhan Tataroğlu, bugüne kadar 2 bini aşkın imza topladıklarını belirterek, bir hafta boyunca 20 bin imza toplamayı planladıklarını ifade etti. Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması ile ilgili düzenledikleri imza kampanyasına vatandaşların yoğun ilgisinin olduğunu belirten Tataroğlu, “Toplumun her kesiminden insan kampanyamıza katılıyor. Ecdadımız Fatih Sultan Mehmet tarafından cami olarak kullanılması vasiyet edilen Ayasofya, uzun yıllardır müze olarak kullanılıyor. Şimdi de bazı Bizans entrikaları ile kiliseye çevrilmek isteniyor” dedi. Merhaba Gazetesi, 15.01.2007 |
||
![]() |
MERSİN'DE TARİHE İLGİ ARTIYOR
Mersin Müze Müdürü Songül Ceylan Bala, tarihi ve ören yerleri açısından Mersin'in zengin bir il olduğunu, tanıtım ve benzeri faaliyetlerle daha fazla turist çekilebileceğini kaydetti.
Bala, yaptığı açıklamada, Mersin Müzesi ile bağlı ören yerlerini geçen yıl 73 bin 459 kişinin ziyaret ettiğini, en fazla ilginin Atatürk Evi'ne olduğunu vurguladı. Mersin Müzesini 15 bin 959, Atatürk Evi'ni 25 bin 199 kişinin ziyaret ettiğini belirten Bala, "Kızkalesi'ni 7 bin 228, Kanlı Divane ören yerini 18 bin 386 ve Gözne Kalesi'ni ise 6 bin 687 kişi gezdi. Geçen yıl, müze ve ören yerlerini, toplam 73 bin 459 kişi ziyaret etti" dedi. Bala, ziyaretlerden toplam 40 bin 785 YTL gelir sağlandığını kaydetti.
Mersin Müzesi binasının yetersiz kaldığını belirten Bala, şöyle devam etti: "Teşhir salonlarımız yetersiz olduğu için elimizdeki eserleri sergileyebilme imkanlarımız kısıtlı. Ancak bu sorunu ilettiğimiz Bakanlık yetkilileri sorunun kısa zaman içinde çözüleceğini bildirdi. Mersin Müzesi'nin ikinci sorunu ise aynı binada bulunduğu Kültür Merkezi'nin gölgesinde kalması. Bu nedenle kentte yaşayan birçok insan müzenin yerini bilmiyor. Bu nedenle ziyaretçi sayısı düşük kalıyor."
Özellikle Mersin Emniyet Müdürlüğünün çalışmalarıyla tarihi eser kaçakçılığının önlendiğini ifade eden Bala, geçen yıl 8 bin 15 eser satın alındığını, 54 eserin hibe yoluyla temin edildiğini, 109 eserin yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılarak müzeye kazandırıldığını sözlerine ekledi. Trt/Haber, 15.01.2007 |
|
ASIRLIK ÇAM AĞAÇLARI KESİLDİ
Aydın Belediyesi şehrin akciğeri olan Aydın’ın en eski tarihi sokağındaki asırlık çam ağaçlarının bir kısmını kesti. Belediye görevlileri asırlık çam ağaçları keserken, mahalle sakinleri de ağaçların kesilmesine seyirci kaldı. Bazıları Başkan Ortekin için “Yeşili sevmiyor, yeşil düşmanı” derken, bazılarının ise kesilen ağaçları temizlik olarak algılaması dikkat çekti.
Aydın Denge, 15.01.2007 |
![]() |
|
![]() |
TARİHİ ŞİREHAN VE YEMİŞHAN OTEL OLACAK
Gaziantep’teki Rönesans Alışveriş Merkezleri’ni yapan Rönesans’ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kamil Yanıkömeroğlu, tarihi Şirehan ve Yemişhan'ın 5 yıldızlı 80 odalı butik otele dönüştürüleceğini söyledi.
Tesislerin etrafına ticaret alanları ekleneceğini, burada 28 dükkan, 1 hipermarket, 1 banka, 3 büyük mağaza ve 1 kafenin yer alacağını açıklayan Yanıkömeroğlu, 18 milyon YTL değerindeki projeyi bir yıl içinde tamamlamayı planladıklarını belirtti. Yanıkömeroğlu, ''Burası, Gaziantep'in yanı sıra Ortadoğu'nun ticaret ve turizm merkezi olacak'' dedi. Turizm Gazetesi, 15.01.2007 |
|
YÖRÜK ALİ EFE'NİN EVİ KADERİNE TERK EDİLDİ
Milli Mücadele kahramanlarından ve Aydın'ın Simgesi Yörük Ali Efe'nin Sultanhisar Kavaklı Köyü'ndeki evi yapılan restorasyon çalışmasının 4. yılında yeniden harabeye döndü. Yaklaşık 4 yıl önce milyonlarca para harcanarak yenilenen eve ne bakan var ne de ziyaret eden kimse. Aynı zamanda kapıları da açık olan tarihi mekanda sergilenen Efe'ye ait asırlık eşyalar olası bir hırsızlık olayına karşı da korumasız durumda bırakılıyor. Devletin kaynaklarının bu şekilde israf edildiğini belirten Yörük Ali Efe'nin hemşerileri olan Kavaklı Köyü sakinleri ise yetkililerin tarihi binayı ve içerisinde sergilenen Efe'ye ait eşyaları korumasını istediler.
Aydın Denge, 15.01.2007 |
![]() |
|
ANADOLU İLE ORTA ASYA ARASINDAKİ BAĞI GÖSTEREN 3 BİN YILLIK MEZAR BULUNDU
Anadolu'da ilk kez, insan, at ve köpeğin yan yana gömüldüğü bir mezar ortaya çıkarıldı. Kuzeydoğu Anadolu'da bulunan mezarın Anadolu ile Orta Asya'nın bağlarının en az üç bin yıl öncesine dayandığının en önemli bulgularından biri olduğuna dikkat çekildi.
Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alparslan Ceylan, 'Türk Dünyası Yüzey Araştırmaları Projesi' kapsamında sürdürülen çalışmalar kapsamında Kuzeydoğu Anadolu'da ortaya çıkarılan insan, at ve köpeğin yer aldığı mezarın ilk belirlemelere göre MÖ 2-1 binli yıllara ait olduğunu belirtti. Mezarın kesin tarihini belirlemek için çalışmaların sürdüğünü kaydeden Ceylan, insan, at ve köpeğin aynı mezarda yer almasının Orta Asya geleneği olduğunu kaydetti. Ceylan, bu tür mezarların Orta Asya ve Kırım bölgesinde çok sayıda bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Anadolu'da bu tip bir mezar ilk defa ortaya çıkarıldı. Kaçak kazı yapanlar tarafından talan edilmeye çalışılan tarihi mezarlıklar arasında tespit ettiğimiz mezar, Orta Asya ile Anadolu'nun bağlarının binlerce yıl öncesine dayandığını gösteriyor. Bu mezar Türk kurgan geleneği ile örtüşmekte." Atatürk Üniversitesi tarafından 1998'de başlanan Doğu Anadolu Yüzey Araştırma Projesi'nin, Türk Dünyası Yüzey Araştırma Projesi'ne dönüştürülerek genişletildiğini anlatan Ceylan, "Anadolu'nun, Türk vatanı oluşu, bilinenden çok eskiye uzanıyor. Anadolu tarihi yeniden yazılmalı. Türkiye, Gürcistan, İran, Azerbaycan ve Kazakistan'da yürüttüğümüz bilimsel yüzey araştırma çalışmalarını bu yıl Kırgızistan'da da sürdüreceğiz." diye konuştu.
Ceylan, Türk ve Anadolu tarihi açısından çok önemli olan proje kapsamında geçtiğimiz yıllarda Erzurum'un Karayazı ilçesi Cunni Mağarası'nda mağara resimlerinin bulunduğunu da hatırlattı. Zaman, 15.01.2007 |
||
SÜMEROLOG MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ'A 'MESLEK HİZMET ÖDÜLÜ'
Türkiye'de, 'canlı tarih' olarak anılan, 93 yaşındaki Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ'a, Adana Tepebağ Rotary Kulübü 'Meslek Hizmet Ödülü' verdi. Sümerolog Çığ, Adana'da düzenlenen törende, kürsüye davet edildikten sonra öz geçmişinin okunacağı anons edilince, bunun çok uzun süreceğini belirterek, sandalye istedi. Doğumundan, eğitimine, yazdığı kitaplara ve aldığı ödüllere kadar tüm yaşantısı satır başlarıyla anlatılan Çığ, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu yıllardan günümüze yaşadığı değişimlere dikkati çekti.
Türkiye'nin geçirdiği evreleri anlatırken, bunun kıymetinin bilinmesi, Atatürk'ün çok iyi tanınması ve anlanması gerektiğini belirten Çığ, şunları söyledi: "1933 yılında ilkokul öğretmenliği yapıyordum. O yıllarda devrimlerimiz bitmişti. Yazımız değişmiş, takvimimiz, ölçülerimiz değişmişti. Amerikalı bir gazeteci bana 'Siz çok büyük bir milletsiniz. Biz 20 yıldır ölçülerimizi bile değiştiremiyoruz, ama siz çok kısa sürede birçok şeyi değiştirdiniz' demişti. "Geçmişte heykel yapmak bile suç sayılırken, çalgı nedir bilinmezken, bugün ünlü heykeltıraşlar, yurt dışında Türkiye'yi başarıyla temsil eden müzisyenler ve sanatçılar bulunduğunu ifade eden Çığ, "Bu memleket için herkes elinden geleni yapmalı. Ben de elimden geleni yapmaya çalışıyorum" dedi. Birgün, 14.01.2007 |
||
HASANKEYF BİLİM KURULU'NU BEKLİYOR
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, baraj suları altında kalacak Hasankeyfin, Dünya Mirası Listesi'ne alınması taleplerinin, bilim kurulunun çalışmalarını tamamlamasının ardından değerlendirileceğini bildirdi.
Bakan Koç, Anavatan Partisi Mardin Milletvekili Muharrem Doğan'ın, Ilısu Barajı suları altında kalacak 12 bin yıllık uygarlığın ve kültürün başkenti Hasankeyf in, Dünya Miras Listesi'ne alınmasına ilişkin soru önergesini cevaplandırdı. Dünya Miras Sözleşmesi uyarınca taraf ülkelerin, Dünya Mirası Listesi'ne aday göstermek istedikleri varlıkları içeren geçici listeyi, Dünya Miras Komitesi'ne iletmekle yükümlü olduğunu belirten Atilla Koç, bu doğrultuda hazırlanan ve 2000 yılında komiteye sunulan geçici listede, Hasankeyfin bulunmadığını bildirdi. Koç, kararın oluşturulan bilim kurulunun değerlendirmesinden sonra açıklanacağını belirtti. Birgün, 14.01.2007 |
||
![]() ![]() |
CHESTER'DAKİ ROMA TİYATROSU'NDA YENİ KEŞİFLER
Chester’da bulunan Roma tiyatrosunun aslında Akdeniz’de görülen benzerleri gibi iki katlı, çok büyük bir yapı olduğu ve daha eski bir tiyatronun üstüne inşa edildiği anlaşıldı. Bu yeni teoriler Chester’da 17-18 Şubat tarihlerinde yapılacak olan 1. Uluslararası Amfitiyatro Konferansı’nda kapsamlı olarak tartışılacak. Chester’daki kazıların başkanı Dan Garner yeni araştırmaların sonuçları hakkında şunları söyledi: “Üç yıldır süren araştırmaların sonuçlarına göre, bu tiyatro hakkındaki yorumların çoğu baştan kaleme alınmak zorunda.”
Yeni kazılarda, tiyatro çevresine eşit aralıklarla dağılmış sekiz “vomitoria” (giriş - çıkış tüneli) kalıntısı bulundu. Bu tünellerin bağlantısı olan merdivenler ise yapının orijinalde iki katlı olduğunun bir ispatı. Chester Tiyatrosu, İngiltere’de bu özelliğe sahip yegane tiyatro. Asıl önemli sorun ise, böylesi bir yapının, tarihçilerin Roma Dönemi Chester şehrine bakışlarını değiştirmek zorunda bırakması. Dan Garner “Burada yaşayan birçok varlıklı insan bulunduğu artık kesin gibi. Ama hala buranın bir askeri yerleşim mi, yoksa sivil bir şehir mi olduğuna emin değiliz” demekte. Tiyatronun yaklaşık 8-10.000 kişilik bir oturma kapasitesi olduğu tahmin edilmekte. Bu da yerleşimde sivil halk bulunduğunun bir belirtisi olabilir. Tiyatro, MS 2. yüzyılda, büyük olasılıkla 193-211 arası hüküm süren ve York’daki savaş sırasında ölen İmparator Septimus Severus döneminde inşa edilmiş. 24 Hour Museum, Haber: Graham Spicer, 09.01.2007 |
|
TARİHİ ESER SATACAKLARDI
Muğla'nın Milas İlçesi'nde düzenlenen tarihi eser operasyonunda Roma dönemine ait eserleri satmaya çalışan 2 kişi jandarma tarafından yakalandı, yakalanan 2 kişi tutuklanarak cezaevine konuldu.
Haber Ekspres, 14.01.2007 |
||
İŞTE 2500 YILLIK ANTİK KAPININ HALİ
Bodrum'daki antik Myndos Kapısı ve harabelerinin bulunduğu arazi yıllardır otopark olarak kullanılıyor. Harabelerin ortasından yol geçti, sütunlar kırıldı, surlar ve mezarlar tahrip edildi, alkoliklerin mekanı oldu.
Bodrum Eskiçeşme Mahallesi Büyük İskender Caddesi'ndeki 7 dönüm alana yayılan Myndos Kapısı ve harabeleri altı yıl önce, başkanlığını Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu'nun yaptığı kazı ekibi tarafından günışığına çıkarılarak restore edildi. Bekçi ya da bir başka sorumlunun görevlendirilmediği tarihi alan, kısa sürede mezbeleliğe döndü. Antik kapı, surlar ve mezarlar tahrip edildi. Sur kuleleri tuvalet olarak kullanılmaya başlandı. Antik harabelerin ortasından geçen traktör yolunu kullanan kamyonlar ve ağır araçlar nedeniyle birçok sütun kırılarak parçalandı. Harabelerin içine, lüks bir otelin LPG tankları yerleştirildi. Otelin ve harabeleri işgal eden otopark işletmesinin, Bodrum Müze Müdürlüğü'ne tek kuruş ödeme yapmadan geniş araziyi yıllardır bedava kullandığı ortaya çıktı. Seyahat acenteleri, evsizlerin, alkoliklerin barınma alanı olan harabeleri gezi programından çıkardı. Bodrum Müzesi Müdürü Yaşar Yıldız, "Dünyanın en güzel eserlerinin yer aldığı harabeler kaderine terk edildi. Bakanlığa rapor gönderdim. Otopark olarak kullanılan yerdeki araçların boşaltılması için kaymakamlık ve emniyetle görüşmelerimiz devam ediyor. Araç parkını ve otelin LPG tank depolarını oradan kaldıracağız" dedi.
Harabelerin ortasına lüks bir otelin dev LPG tanklarının bulunduğu depo yapıldı. Ayrıca arazi yıllardan beri otopark olarak kullanılıyor. Vatan, 14.01.2007 |
![]() |
|
"ÜÇ TOYNAKLI ATI GÖREN YARADILIŞÇILAR KUDURACAK"
13 yıl önce, Sivas’ın Halimhanı ve Hayranlı köylerinin yakınlarında 50 kilometrekarelik bir alan Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erksin Güleç’in çok ilgisini çekti. Hürriyet Pazar, 14.01.2007 |
||
BEYAZIT KULESİ İÜ'NİN OLDU
Maliye Bakanlığı, 1829’da yangın gözetleme kulesi olarak inşa edilen ve bugüne kadar İstanbul İtfaiyesi tarafından kullanılan Beyazıt Kulesi’ni, İstanbul Üniversitesi Merkez Kampusu’nun tarihi dokusunu tamamlayan bir yapı olması ve zaman zaman meydana gelen öğrenci olaylarının denetimini güçleştirmesi gerekçeleriyle İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne devretti. Hürriyet, Haber: Hasan Ay, 14.01.2007 |
![]() |
|
![]() |
ÜNLÜ TÜRK DENİZCİSİNİN TÜRBESİ İÇİN KAMPANYA
Turgut Reis’in Trablusgarp’taki mezarı ve türbesinin harabeye döndüğünü öğrenen dış ilişkiler uzmanı ve tiyatro oyuncusu Onur Tanış (28), üç yıl önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvurdu, bir heyetin giderek incelemelerde bulunmasını sağladı.
Yazıda, Trablusgarp’ta 20 yıldır bakımsız halde kalan türbenin oradaki külliyede yer alması, kent hafızasında önemli bir yer tutması ve varlığımızın bir göstergesi olması nedeniyle taşınmasının uygun olmadığına da değinildi. Hürriyet Ege, Haber: Yaşar Anter, 14.01.2007 |
|
İLAHİ KOMEDYA DEĞİL BİLGİSAYAR GERÇEĞİ
İtalyan şair Dante Alighieri’nin burnunun sanıldığından daha sivri ve kemerli olduğu ortaya çıktı. 1920’de Dante’nin kemiklerinin ölçüsünü alan ve fotoğraflarını çeken bilimadamı Fabio Frassetto’nun notlarından yola çıkan bilimadamları bilgisayar teknolojisi yardımıyla ünlü şairin yüzünü yeniden canlandırdı. Hürriyet, 14.01.2007 |
||
"DÜĞÜMÜN SON HALKASI"
İmparatorluk günlerinin görkemli evlerinde nasıl halılar kullanılırdı? Dolmabahçe Sarayı'nda açılan "Düğümün Son Halkası: Osmanlı Saralı haliları" sergisi, saray ve köşklerdeki halıları bir araya getirdi. Serginin koordinatörü Ayşe Fazlıoğlu anlatıyor.
10 Şubat'ta bitecek sergide Sultan Reşad'a Çanakkale Zaferi'nden duyulan sevincin anısına hediye edilmiş ipek bir duvar halısı bulunuyor. Ayrıca cumhuriyetin ilanından sonra Yunanistan'ın hediyesi olan, üzerine Atatürk'ün portresinin dokunduğu bir halı da var. Milliyet Pazar, Haber: Bahar Bakır, 14.01.2007 |
||
![]() ![]() |
HEYKELLER ÇALINIR DİYE DEPODALAR
İzmir'in simgesi heykellerin uğradığı saldırılar yüzünden 1. Heykel Günleri Sempozyumu'nda yapılan heykeller, çalınır korkusuyla yerlerine konulamıyor.
Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ, ellerinde demir testeresiyle gezenlerin heykelleri kesip hurdacılara sattığını, bazılarının da heykellere boyayla saldırdığını söyledi. Tunçağ, "Biz her heykelin başına bir adam dikemeyiz. Heykelleri o kentin halkı korumalı, sahip çıkmalı. Kamu malı olan heykelleri çalmanın, kırıp dökmenin ağır bir şuç sayılması gerekir. Bununla ilgili gerekirse yasal düzenleme yapılmalı" dedi.
"Sanatçılarımızın büyük emeklerle yaptığı bu heykeller şu anda atölyemizdeki depomuzda duruyor. Metalden yapılan bu heykelleri meydanlara dikseydik yerinde bulamazdık. Heykeller metal olduğu için çalıp hurdacıya satarlardı. Onları güvenli, korumalı kapalı alanlara dikmeyi düşünüyoruz. Fakat heykeller çalınıyor diye heykel yapmaktan vazgeçmemeliyiz. Bizleri 'bu heykellere bu kadar para verip yaptırıyorsunuz' diye eleştirenler var. O zaman 'Sanatsal faliyetlere, operaya, tiyatroya ne gerek var' da diyebilirler. İzmir çağdaş bir kent. Biz bu kente yakışanı yapmaya devam edeceğiz."
Milliyet, Haber: Mustafa Oğuz, 14.01.2007 |
|
TARİHİ ESER OPERASYONU
Sakarya'nın Karasu İlçesi'nde jandarmanın tarihi eser kaçakçılarına yönelik düzenlediği operasyonda 11 parça tarihi eser ele geçirilirken, 2 kişi gözaltına alındı. Sakarya Kent Haber, 14.01.2007 |
|
|
TESADÜF SONUCU TARİHİ TÜRBE VE ÇEŞME BULUNDU
Ankara'nın Nallahan İlçesi'nde 13-14'üncü yüzyıla ait bir türbe ile Osmanlı Dönemi'ne ait bir çeşme ortaya çıkarıldı.
Nallıhan Kaymakamı Ömer Toraman'ın köy ziyaretleri sırasında karşılaştığı kalıntılarda yapılan incelemelerde tarihi eserlere rastlanıldı. Kaymakam Toraman'ın talebi üzerine Anadolu Medeniyetler Müzesi'nden gelen uzmanların yaptığı araştırmalar sonrası ilçeye bağlı Soğukkuyu Köyü'nde 13-14'üncü yüzyıllara ait olduğu tahmin edilen bir türbe ile Beydili Köyü'nde Osmanlı Dönemi'ne ait bir çeşme ortaya çıkarıldı. Nallıhan Kaymakamlığı'nca tescil edilen eserlerin restorasyonuna başlandı. Restorasyon çalışmalarının bitimiyle eserlerin Nallıhan'a değer katacağını belirten Kaymakam Ömer Toraman, tarihi eserleri gün yüzüne çıkartarak ilçe turizmine katkı yapmasını sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Vatan, 13.01.2007 |
![]() |
|
![]() |
|
|||||||||||||||||
METRO İÇİN CENEVİZ SURLARI TAŞINACAK
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, metroyu Haliç'ten geçirebilmek için Galata bölgesindeki 700 yıllık Ceneviz surlarını başka yere taşıyacak.
Milliyet, Haber: Mehmet Demirkaya, 13.01.2007 |
|||||||||||||||||
ŞU DUVAR POMPEIOPOLIS'İN SARAYINDAN
Radikal, Fotoğraflar: Mehmet Tuğcu/AA, 13.01.2007 |
|||||||||||||||||
TARİH YENİDEN CANLANACAK
Gaziantep'te, Avrupa Komisyonu, GAP İdaresi Başkanlığı ve Büyükşehir Belediyesi tarafından "Kültürel Mirası Geliştirme Programı" çerçevesinde, kent merkezinde 3 proje hayata geçirilerek turistlerin şehir merkezinde zaman geçirmesi sağlanacak. Hazırlanan projeler kapsamında Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde de bahsedilen ve 1640 yılında inşa edilmiş olan Osmanlı yapıtı Naib Hamamı restorasyonu yapılacak. Yapılacak restorasyon çalışmalarının ardından hamam, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlere hizmet vererek Gaziantep hamam kültürünü tanımalarını amaçlayacak.
Yine Gaziantep Kalesi eteklerinde 1950 yılından önce yapılan Butik Otel restore edildikten sonra turistler için konaklama, dinlenme, yemek yeme gibi yeni işlevleri de içinde barındıracak. Otel, toplam 8 oda ve 120 kişilik restoranı ile ziyaretçilerine hizmet verecek.
Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, GAP Bölgesi Kültürel Miras Geliştirme Programı çerçevesinde Gaziantep Kalesi çevresinde yapılacak restorasyon çalışmalarıyla birlikte bölgenin turist açısından canlanacağını söyledi. Başkan Güzelbey, "Geçmişten günümüze kadar olan süreç içerisinde varlığını devam ettiren, Naib Hamamı, Kır Kahvesi ve Butik Otel, şehrin cazibe merkezleri haline getirilecek ve işletme mantığı ile hem kendi işlevini koruyacak hem de yeni istihdam alanları oluşturulacak. Hizmet verilen alandaki beklentiler maksimum düzeyde gerçekleştirecektir. AB desteği çerçevesinde gerçekleştirilen projede Gaziantep'in simgesi haline gelmiş yapıların sanat eserlerine dönüştürülmesi gerçekleştirilecek ve yeni nesillere hem sosyal hem de kültürel değerler emanet edilerek, hayat kazandırılmış olacaktır" dedi. Gaziantep 27 Gazetesi, 13.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
ŞANLIURFA'DA TARİHİ ESER OPERASYONU
Şanlıurfa'da jandarma ekipleri tarafından yapılan operasyonda Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen tarihi eserler ele geçirildi. Vatan, 13.01.2007 |
|||||||||||||||||
![]() |
"O RESMİ KİTAPTAN KASTEN ÇIKARMADIK"
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Fransız ressam Eugene Delacroix’in "Liberty Leading The People" (Halka Yol Gösteren Özgürlük) isimli tablosuna ilişkin resmin ilköğretim kitabından çıkarılmasıyla ilgili CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı’nın soru önergesini yanıtladı. Hürriyet, 13.01.2007 |
||||||||||||||||
ÜÇ DİNİN MABEDİ BİRARADA
Diyarbakır, Sur Belediyesi, yaklaşık 1.5 kilometre uzunluğunda içinde 15. yüzyılda yapılanan Şeyh Matar Camii, hemen karşısındaki 19. yüzyıla ait Mor Petyum Keldani Kilisesi ve Ermeni Surp Gregos Kilisesi, 16. yüzyıla ait Havra, Osmanlılar dönemine ait Paşa Hamamı ile kentin geleneksel sivil mimari örneklerini yansıtan tarihi evlerin birarada bulunduğu Yenikapı Sokağı'nı Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Pir Sultan Abdal Derneği Diyarbakır Şubesi ile Yezidiler Birliği'nin desteğiyle restore ederek turizme kazandıracak.
Proje kapsamında ayrıca bir Alevi Kültür Evi ile Yezidi Kültür Evi de oluşturulacak. Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş Diyarbakır'ın sahip olduğu tarihi ve kültürel mirası açığa çıkarıp bunu insanlığın ortak malı olarak sunmayı ve bu mekanları yaşayan sosyal donatı alanlara dönüştürmeyi hedeflediklerini söyledi.
Cami, iki kilise ve bir Havra'nın bulunduğu ayrıca Alevi ve Yezidi kültür evlerinin de oluşturulacağı "Kültürler Sokağı Projesi"ni başlattıklarını ifade eden Demirbaş, "Biz sokağı düzenleyip buradaki tarihi mekanları da restore ederek turizme açacağız. Şu an tahmini bütçesi yaklaşık 4.5 milyon avro-dur. Bu projede herkes bir rol dağılımı temelinde üstüne düşenleri yapmaya çalışıyor" dedi.
Türkiye'de Vakıflar Yasası'nın değişerek azınlık cemaatlerinin mülk edinebilme problemlerinin ortadan kaldırılabilmesi için yasal değişikliğin gerektiğini savunan Demirbaş, şunları söyledi: "AİHM bir ihlal kararı da verdi. Biz bir önce yasal değişimin yaratılıp bu mekanların düzenlenmesi için adımların atılması ve kolaylaştırılması gerektiğine inanıyoruz. Bu temelde bu projemiz, Diyarbakır'ın çokdilli, çok dinli tarihsel gelişimini de açığa çıkaracağına ve burada loiltür ve inanç turizmin geliştirileceğine inanıyorum. 2007 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü 4 Ayaklı Minare'yi restore etmeyi programına aldı."
Demirbaş, sokakta bulunan tarihi mekanların çok önemli olduğunu, proje için aralarında Fener Rum Patriği Bartholomeos, Musevi cemaatinin Hahambaşı, Vatikan'ın Türkiye Temsilcisi, Süryani Katolik temsilcisi, Ermeni Patriği, yerel kanaat önderleri, dini liderler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri görüştüğünü belirterek, "Görüştüğümüz tüm kesimler projeye destek veriyor. Projede rol alan herkes kendi bütçesi oranında katkıda bulunacak" dedi.
Diyarbakır'ın zengin tarihi geçmişiyle aslında hem kültürlerin hem dinlerin buluştuğu bir nokta olduğunu, yaklaşık 9 yıllık bir tarihi geçmişiyle Şemsiler, Sabiler, Yezidiler, Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudilerin bir arada yaşadığını anlatan Demirbaş, bu tarihi zenginliği açığa çıkarılarak bugüne taşınması gerektiğine inandığını kaydetti.
Demirbaş, projenin hem kültür hem de inanç turizmine büyük katkı sağlayacağını, getirisiyle yoksulluğu da önleyeceğini ifade ederek, şunları söyledi: "Dünyada dinler ve medeniyetler arası çatışmalar yoğunlaşmış. Ama biz 3 ayrı medeniyetle 3 ayrı dinin buluştuğu sokakta aslında toplumsal barışın gerçekleşmesi gerektiğine dair bir mesaj veriyoruz. Burada İslamiyet, Hıristiyanlık ve Yahudilik var. Ermeni, Keldani, Kürt, Türk halkları var. Diyarbakır'da caminin hemen aşağısında 2 kilise,biraz ötesinde de bir havra var. Bu güzelliği ortaya çıkarmak ve bu güzelliği insanların gelip görmesini istiyoruz."
Demirbaş, 140 bin nüfuslu Sur beldesinde 162 ayakta kalan eski Diyarbakır Evi, yaklaşık 16 kilise, 28 cami, 32 çeşme birçok han ve hamam bulunduğunu belirterek, beldeyi açık hava müzesi haline getirmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Birgün, 12.01.2007 |
|||||||||||||||||
MEKSİKA'DA OSMANLI SAAT KULESİ
Yıl 1909. İstanbul'dan binlerce kilometre uzaktaki Aztekler'in yurdu, yakın zamanda çalkantılı bir devrime sahne olmuş ve ülke dökülen onca kanın ardından kısmen de olsa istikrarlı bir siyasal düzene geçmiştir.
Haber Ekspres, 12.01.2007 |
![]() ![]() |
||||||||||||||||
4 KÖPRÜDEKİ 'TARİH KÖŞKÜ' İHTİŞAMINI KORUYOR
Edirne'de Osmanlı İmparatorluğu döneminde 4 tarihi köprü üzerine padişah ve paşalar tarafından yaptırılan ''tarih köşkleri'', ilk günkü ihtişamını koruyor. Edirne Internet Gazetesi, 12.01.2007 |
|||||||||||||||||
OSMANLI BANKASI MÜZESİ'NDE BİZANS İSTANBUL'U TARTIŞILIYOR
Osmanlı Bankası Müzesi'ndeki Voyvoda Caddesi Toplantıları kapsamında düzenlenen İstanbul Sohbetleri'nde, 17 Ocak Çarşamba günü saat 18:30'da Prof. Dr. Ayla Ödekan konuk edilecek. Ödekan, "IV. Haçlı Seferi ve Ganimetler Kenti Konstantinopolis" konulu bir söyleşi gerçekleştirecek. Arkitera, 12.01.2007 |
|||||||||||||||||
![]() |
KONYA'DAKİ TARİHİ ESERLER COLORMIX LINE İLE IŞIL IŞIL
Konya Büyükşehir Belediyesi Konya'daki tarihi eserlerin dikkat çekmesi için solar ve Led'li armatür üreten Canesol firmasıyla bir aydınlatma projesine imza attı. Proje çerçevesinde Konya'daki tarihi eserler Canesol'un ışık barı Colormix Line ile rengarenk aydınlatılıyor. Arkitera, 12.01.2007 |
||||||||||||||||
"2006 YILINDA 365 YENİ ESER GETİRİLDİ"
Alanya Müze Müdürü Seher Türkmen, 2006 yılı içerisinde 365 taşınabilir kültür varlığının müzeye getirildiğini açıkladı.
Kemer Gözcü, 12.01.2007 |
|||||||||||||||||
İNEGÖL'E KENT MÜZESİ
İnegöl'de Kent Müzesi kurulması için çalışmalar sürüyor. BOSKİ'nin boşalttığı eski belediye binasında tadilat sürerken, bir yandan da müzede sergilenecek done ve verilerin toplanmasına çalışılıyor. İnegöl genelindeki geçmiş tarihlere ait eşya, vesika, fotoğraf ve benzeri donelerin bulunup Kent Müzesi'nde değerlendirilmesi için muhtarlardan destek isteyen Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bir kez daha muhtarlarla yemekte buluştu. Başkan Aktaş, yemeğin ardından muhtarları Bursa Kent Müzesi'ne götürdü. Aktaş, "Daha önce muhtarlarımızla yaptığımız toplantıda, çalışmalarını sürdürdüğümüz Kent Müzesi ile ilgili bilgiler aktarmış ve muhtarlarımızı Bursa Kent Müzesi'ne götürme sözü vermiştik. İnegöl'ün geçmişi için bu müze gerekli. BOSKİ'nin tarihi binası boşaltıldı. Şu anda içeride arkadaşlar çalışıyor. İshakpaşa Camii'nin çevresinde dokuya uygun çalışmalar yapıyoruz" şeklinde bilgi verdi. Bursa Hakimiyet, 12.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
![]() |
MOZAİKLERE 'LOZAN' RESTORASYONU
Bursa'da Büyükorhan'a bağlı Derecik Köyü'nde bir çiftçi tarafından bulunan bin 600 yıl öncesine ait mozaiklerin İsviçre'nin Lozan Üniversitesi'nden gelecek bir ekiple restore edileceği bildirildi.
Uludağ Üniversitesi'nin yardım çağrısı üzerine Lozan Üniversitesi milyon dolarlık restorasyonu üstlendi. Büyükorhan İlçesi'ne bağlı Derecik Köyü'nde 2000 yılında bir çiftçi tarafından ortaya çıkarılan ve bin 600 yıl öncesine ait olduğu belirlenen mozaikler, İsviçre Lozan Üniversitesi tarafından koruma altına alınarak restore edilecek. Geç Roma Dönemi'ne ait manastır kalıntılarından yola çıkan İsviçre'nin Lozan Üniversitesi yetkilileri, Uludağ Üniversitesi'nin (UÜ) başvurusu sonucu bölgede milyon dolarlık kazı çalışmaları başlatma kararı aldı. Uludağ Üniversitesi ile ortaklaşa sürdürülecek kazı çalışmalarının 5 yıl süreceği ve kazıları Lozan Üniversitesi ekiplerinin yürüteceği bildirildi.
Bursa Hakimiyet, 12.01.2007 |
||||||||||||||||
TÜMÜLÜSLER YATIRIMA ENGEL DEĞİL
Düzce'de Tepetarla mevkiinde faaliyete geçen II. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan tümülüslerin yatırıma engel teşkil etmeyeceği açıklandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından hazırlanan raporda şu ifadelere yer veriliyor; “Düzce İl Merkez Gövenköyü Tepetarla Mevkiinde yapılmak istenen II. Organize Sanayi Bölgesi'ne ilişkin Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 15.03.2004 gün ve 5701 sayılı yazısı okundu, ekleri incelendi. Yapılan görüşmeler sonunda; Düzce İl Merkez Gövenköyü Tepetarla Mevkiinde bulunan tescili Güven I ve Güven II Tümülüsleri'nin çevresine, kararımız eki paftada belirtilen arkeolojik sit sınırlarından itibaren 30 metrelik bir koruma bantı çekilmesine, geri kalan alanın, Organize Sanayi Bölgesi Alanı olarak değerlendirilebileceğine ve giderleri Organize Sanayi Bölgesi Mütevelli Heyeti'nce karşılanmak üzere Bolu Müze Müdürlüğü uzmanlarınca kurtarma kazısı yapılmasına karar verildi.”
Kamuoyunda yaratılan olumsuz haberler üzerine açıklamalarda bulunan Vali Halil Nimetoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan raporu açıkladı. OSB’de gerekli onayların alındığını belirterek “2. OSB işlerinin yürütüldüğü günlerde konuyla ilgili kurum görüşleri alınmıştır. Kültür Bakanlığı tarafından hazırlanan raporda sit sınırlarından itibaren 30 metrelik bir koruma bantı çekilmesi istenirken biz 60 metrelik bir koruma bantı çektik." dedi. Düzce Damla, 12.01.2007 |
|||||||||||||||||
BAK ŞU HAVALARIN İŞİNE: AKDAMAR'IN AÇILIŞI 24 NİSAN
Ermeni soykırımı iddialarının uluslararası arenada Türkiye'ye karşı kullanıldığı bir dönemde Kültür Bakanlığı Van Gölü'ndeki Akdamar Adası'nda bulunan tarihi Ermeni Kilisesi'ni restore etti. Açılışının 4 Kasım'da yapılması planlandı ama daha sonra 'olumsuz hava koşulları' gerekçesiyle nisana ertelendi. Açılış için belirlenen gün dikkatlerden kaçmadı: 24 Nisan.
Radikal, Foto: Feyat Erdemir, 12.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
AMSTERDAM'DAKİ İSTANBUL SERGİSİNİ 40 BİN KİŞİ GEZDİ
Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da geçen ay açılan ve Osmanlı Devleti'nin kültürel zenginliğini günümüze taşıyan eserlerden oluşan "İstanbul; Kent ve Sultan" adlı sergiyi, bir ay içinde yaklaşık 40 bin kişi gezdi.
15 Nisan'a kadar açık kalacak sergi kapsamında her perşembe akşamı, serginin yer aldığı Nieuwe Kerk Müzesi'nde Osmanlı kültürüne ilişkin konser, tartışma toplantıları, tiyatro, film ve edebiyat akşamları gibi etkinlikler de yapılacak. Sergi, 14 Aralık 2006'da, Kraliçe Beatrix ile Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un katıldığı bir törenle açılmıştı. Zaman, 12.01.2007 |
|||||||||||||||||
TÜRKİYE'DE MÜZE MAĞAZALARIN 1 MİLYON 800 BİN MÜŞTERİSİ VAR
Haftalık Ekonomist Dergisi’nin verdiği Garanti Bankası’nın katkılarıyla yayınlanan aylık Kobi Girişim dergisi, Ocak 2007 sayısının kapağında müze mağazacılığını konu edinmiş. Hürriyet Cuma, Yazı: Banu Tuna, 12.01.2007 |
|||||||||||||||||
ESKİ SARAY MÜDÜRÜNE KOLTUK YIRTMA DAVASI
TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, Dolmabahçe Sarayı’nın eski Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdal Eren hakkında, 13 Kasım 2005’te öğrencileriyle yaptığı ziyaret sırasında saray envanterine kayıtlı koltuğun kumaşını yırttığı iddiasıyla dava açtı. Hürriyet, Haber: Taner Yener, 12.01.2007 |
|||||||||||||||||
600 YIL ÖNCE DONAN KORKU
Güney Amerika’da Amazon bölgesinde mezar ve tapınak olarak kullanılan gizli bir yeraltı mağarasında bulunan 600 yıl öncesine ait bir düzine mumya, bilim dünyasında büyük heyecan yarattı. Bir kadın mumyasının Norveçli ressam Edvard Munch’un ünlü "Çığlık" tablosunu çağrıştıran biçimde, korku ve dehşetten ellerini yüzüne kapatmış olarak bulunması, büyük ilgi çekti. Hürriyet, 12.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
MÜZELERİMİZİ GEZMİYORUZ
2006 yılı faaliyet dönemini tamamlayan Kastamonu Müze Müdürlüğü`nün yıl sonu rakamları açıklandı. Arkeoloji Müzesini 2006`da 9 bin 154 kişi ziyaret ederken, Liva Paşa Konağını ise 15 bin 395 kişi ziyaret etti. Her iki müzeyi de ziyaret eden toplam 24 bin 549 kişiden 161`inin ise yabancı olduğu açıklandı.
Liva Paşa Konağı Müzesi`ni ise 2006`da 15 bin 395 kişi ziyaret etti. Bu rakamın 3 bin 583`ü ücretli, 11 bin 743`ü ise ücretsiz ziyaret gerçekleştirirken, elde edilen ziyaret geliri ise 6 bin 825 YTL olduğu açıklandı. Kastamonu Postası, 11.01.2007 |
|||||||||||||||||
ORDU'DA TURİZM PROJELERİ
Geleceğini 'turizm' üzerine kuran Ordu'da, değişik projeler hazırlandı. Bu kapsamda tarihi özelliğe sahip alanlarda arkeolojik kazılar yapılırken, turistik özellik taşıyan alanların cazibesi arttırılacak.
Gaga Gölü: Fatsa İlçesi'ndeki Gaga Gölü çevresinde ışıklandırılma, oturma grupları, gezi parkurları, çocuk oyun alanları ile balık tutma yerleri yapılacak. Bunun için 450 bin YTL ödenek talebinde bulunuldu. Küpkaya Kanyonu: Ulubey İlçesi Kardeşler Köyü sınırları içerisinde bulunan 10 kilometre uzunluğundaki Küpkaya Kanyonu çevresinde asma köprüler, gezi parkurları, oltayla balık avlama yerleri ve WC yapılacak. Işıklandırmanın da yapılacağı alana gidecek yol asfaltlanacak. 400 bin YTL ödeneğe ihtiyaç bulunuyor. Ohtamış Şelalesi: Ulubey İlçesi sınırları içerisindeki Ohtamış Şelalesi doğa turizmi bakımından cazibeli bulunuyor. 200 bin YTL ödenek talebinde bulunulduğu alanda gezi parkurları, seyir terasları, yürüyüş parkurları ve WC yapılacak. Turnasuyu Vadisi: Başbakanlık Özel Çevre Koruma Kurulu'nca koruma altına alınan Turnasuyu Vadisi'nde çevre düzenlemesi, gezi ve dinlenme tesisleri yapılacak. Ulaşımı yapılan yol ıslah edilecek. İlk etapta 200 bin YTL ödeneğe ihtiyaç bulunuyor. Yalman Tepesi: Korgan İlçesi'nde Milli Park alanı içerisinde bulunan Yalman Tepesi'nde oturma grupları, gezi parkurları, dinlenme tesisleri ve WC inşa edilmesi planlandı. İlk etapta 200 bin YTL ödenek talebinde bulunuldu. Topçam Ormanları: Mesudiye İlçesi'nde flora, hayvan varlığı, botanik özelliğinin yanı sıra derinliği ve genişliğiyle yörenin en muhteşem yerlerinden biri olan Topçam Ormanları'nda gezi parkurları, dinlenme ve sportif amaçlı düzenlemeler yapılacak. Topçam Baraj yolunun faaliyete geçmesiyle yöreye ulaşım kolaylaşacak. Kaleköy Kümbetleri: 14. asırda Hacıemiroğulları Beyliği'nin başkenti olan Kaleköy'deki kümbetler restore edilerek turizme kazandırılacak. Türk Köyü Höyüğü: Mesudiye'nin Türk köyünde bulunan ve birkaç bin yıllık tarihi bulunduğu belirlenen höyüklerin turizme kazandırılması ve cazibe alanı haline getirilmesi için 400 bin YTL ödenek talebinde bulunuldu. Samur Tümülüsü: Kumru İlçesi'ndeki Samur Tümülüsü'ndeki arkeolojik ve etnografik değerlerin gün yüzüne çıkarılması için ışıklandırma ve çevre düzenlenmesi yapılacak. Argın Kayak Merkezi: Akkuş İlçesi Argın Yaylası'nın kış turizmine kazandırılması için oluşturulan kayak alanı 2009 yılında turizme açılacak Turizm Habercisi, 11.01.2007 |
|||||||||||||||||
MANİSA'DA YUNT DAĞI'NA MÜZE YAPILACAK
Manisa Yuntdağı'nda bulunan tarihi Aigai Kalesi yakınlarındaki 2 bin 229 metre karelik alanda, bir hayırsever tarafından müze yaptırılacağı bildirildi.
Manisa Valisi Refik Arslan Öztürk, iş adamı İsmail Akçura'nın öncülüğünde müze kurulacak bölgede incelemelerde bulundu. Vali Öztürk'ün Yuntdağı Köseler köyündeki tarihi kale yakınlarındaki inceleme gezisine, Kültür ve Turizm Müdürü Erdinç Karaköse, Manisa Müze Müdürü Müesser Tosunbaş, İzmir Röleve ve Anıtlar Müdürlüğünden uzman heyet katıldı.
Milli Emlak Müdürlüğü yetkilileri, müzenin kurulacağı alanın 3 bin 500 veya 4 bin metre kareye çıkarılabileceğini kaydettiler. Vali Öztürk, yaptığı açıklamada, Köseler köyünde bir yandan kazı diğer yandan restorasyon çalışmalarının gerçekleştirildiğini belirtti.Öztürk, şöyle konuştu: ''Kazılarda artık restorasyon şartı da koşuluyor. Ben bilerek hiç yanlış yapmadım, yani yanlış kararlar almadım. Onun için kendime danışır ve kendimle konuşurum. Tek tesellim, bu tür yapılara ülke kaynaklarının değil hayırseverlerin para yatırmasıdır. Bu köyümüz turizm ve kültürel varlıklar açısından önemli bir konuma sahiptir. Böyle bir yer yapıldığı zaman da boş kalacağı konusunda en ufak şüpheye düşülmemesi gereklidir.''
Müze için gösterilen yer konusunda bayındırlık ve kadastro müdürlükleri ile görüşmeler yapılacağını, planların çizileceğini ifade eden Vali Öztürk, şunları söyledi: ''Müze yapılırsa yeteri ilgi görür mü, kesin olmamakla beraber ilgi göreceğini umut ederiz. Bu köyümüze müzeyi yaptırırsak Bergama'ya giden turistlerin yol sıkıntısı yaşamamaları amacıyla İzmir ili sınırına kadar yol yapmak için elimizden gelen çabayı gösteririz.'' Turizm Gazetesi, 11.01.2007 |
|||||||||||||||||
![]() |
AMASYA TAMİMİ'NİN İMZALANDIĞI BİNA YENİLENİYOR
Amasya Tamimi'nin imzalandığı tarihi Saraydüzü Kışlası'nın aslına uygun yeniden inşa edilmesi için hazırlanan proje kapsamında çalışmalara başlandı.
Zamanın 5. Kafkas Fırkası'nın karargahı olan ve Saraydüzü Kışlası olarak bilinen tarihi yapının aradan geçen zaman içerisinde çeşitli nedenlerle korunamayarak yıkılmasının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı, Amasya Valiliği ve Belediye Başkanlığı tarafından hazırlanan proje çalışmaları kapsamında inşaat için kazılara başlandı. Bahçeleriçi Mahallesi'nde Amasya Belediyesine ait yaklaşık 3.5 dönüm alan üzerine 2 katlı inşa edilecek binanın yapım çalışmalarının başlaması dolayısıyla incelemelerde bulunan Vali Mehmet Celalettin Lekesiz, proje bedelinin yaklaşık 2 milyon 800 bin YTL olduğunu söyledi.
Projenin tamamlanması için belirlenen tarihin Aralık 2007 olduğunu ifade eden Lekesiz, ''Ancak, binanın yapımının 12 Haziran Festivali'ne yetiştirilmesi için çaba gösterilecek'' dedi. Vali Lekesiz, binanın hizmete girmesinin Amasya açısından önemli olduğunu sözlerine ekledi. Belediye Başkanı İsmet Özarslan da ''Cumhuriyetin doğum belgesi olan Amasya Tamimi'nin imzalandığı binanın aslına uygun yapılması çok önemlidir. Bu inşaatın resmen başlaması bizleri çok sevindirdi'' diye konuştu. Turizm Gazetesi, 11.01.2007 |
||||||||||||||||
4. KİTABE ÇORUM MÜZESİ'NDEN ÇIKTI
Baltacı Mehmet Paşa tarafından Osmancık'a 4 Halife adına yaptırılan çeşmelerden sonuncusunun kitabesi Çorum Müzesi'nde bulundu.
Daha önce dördüncü kitabeyi aradıklarını duyuran Osmancık Belediye Başkanı Serdar Kurşun, Hasan Bilginer isimli bir hemşehrilerinin bilgi vermesiyle kitabenin Çorum Müzesi'nde olduğunun tespit edildiğini açıkladı.
Başkan Kurşun, tarihi ve kültürel açıdan ilçe için çok önemli olan Baltacı Mehmet Paşa Çeşmeleri'nin canlandırılması projesinde önemli bir mesafe alındığını söyledi. Çorum Müzesi'ndeki kitabenin kendilerine teslimi için Bakan onayı gerektiğini de belirten Kurşun, restorasyon çalışmalarının tamamlandığında açılışa Bakan Atilla Koç'u çağıracaklarını ve bu taleplerini kendilerine ileteceklerini sözlerine ekledi. Çorum Haber, 11.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
AYDIN'DA MÜZE VE ÖREN YERİ ZİYARETÇİ SAYISI % 20 AZALDI
Aydın Kültür ve Turizm Müdürü Nuri Aktakka, ''2006 yılında Kuşadası'na deniz yoluyla giriş yapan turist sayısı yüzde 25 artarken, Aydın'daki müzelerin ziyaretçi sayısı yüzde 35, ören yerlerinin ise yüzde 20 düştü'' dedi.
Aydın Denge, 11.01.2007 |
|||||||||||||||||
![]() |
KANUNİ HEYKELİ 8 YIL SONRA AYAĞA KALKIYOR
Kanuni Sultan Süleyman heykeli, Muğla'nın Marmaris İlçesi'nin girişinde bulunan Belbaşı mevkiine dikilecek.
Osmanlı Devleti'nin 700. kuruluş yıldönümü nedeniyle Marmaris'in Beldibi Belediyesi tarafından heykeltıraş Necmettin Yağcı'ya yaptırılan ve dikilmesi 8 yıl boyunca tartışmalara sebep olan 3 metre 10 santim boyundaki "Kanuni Sultan Süleyman'' heykeli için gerekli izin çıktı. Beldibi Belediye Başkanı İdris İspirli'nin talebine olumlu cevap veren Muğla Çevre ve Orman İl Müdürlüğü ile Milli Parklar Genel Müdürlüğü arasında konuyla ilgili hazırlanan protokol Muğla Valisi Temel Koçaklar tarafından da onaylandı. Protokol gereğince belediye, Kanuni Sultan Süleyman heykelinin dikileceği alandaki çalışmaları ve heykelin temizlik ve bakımını üstlenecek. Beldibi Belediyesi otoparkında bulunan heykel dün itfaiye ekipleri tarafından temizlendi. Zaman, 11.01.2007 |
||||||||||||||||
ODTÜ'LÜ HOCALAR KAYIP KENTİ BULDU
Dr. Geoffrey Summers ve Dr. Scott Branting’in 1993’ten beri yaptıkları kazı çalışması ile Kerkenes Dağı’ndaki kayıp şehir Pteria olduğu belirtildi. Hürriyet Ankara, 11.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
IHLARA'YA TURİST ASANSÖRÜ
Kapadokya’nın Batı Kapısı olarak bilinen, Aksaray’ın Güzelyurt İlçesi'nde erken Hıristiyanlık döneminde, ibadet yeri, savaş ve istila gibi olağanüstü durumlar için gizlenme ve korunma yeri olarak kullanılan Ihlara Vadisi’ni geçen yıl 200 bin 100 kişi ziyaret etti. Hürriyet, Haber: Hasan Bölükbaş, 11.01.2007 |
|||||||||||||||||
SEZER SERGİYİ 'TÜRK BASININA KAPALI' AÇTI
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano ile birlikte gerçekleştirdiği "Türkiye: 7000 Yıllık Tarih" sergisi açılışını Türk gazeteciler izleyemedi. Hürriyet, Haber: Özgür Ekşi, 11.01.2007 |
|||||||||||||||||
|
"LOUVRE MÜZESİ SATILIK DEĞİLDİR"
Fransa'da müze müdürleri, arkeologlar ve tarihçiler, ulusal müzelerin yurtdışında da şube açmalarına karşı imza kampanyası başlattı. Yaklaşık 800 kişinin imza attığı ve 'Müzeler satılık değildir' sloganıyla düzenlenen kampanyayla özellikle ünlü Louvre Müzesi'nin ABD'deki Atlanta Müzesi'yle işbirliğine gitmesi ve son olarak yine aynı müzenin Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de şube açmasına karşı çıkılıyor. Radikal, 11.01.2007 |
||||||||||||||||
TAC MAHAL'DE TADİLAT
Hindistan'ın tarihi miraslarını koruma teşkilatı Arkeolojik Araştırma Kurumu, ülkenin mimari tacı 17. yüzyıl şaheseri Tac Mahal'in yıpranan aksamını ince restorasyona gidiyor.
Arkeolojik Araştırma Kurumu yetkilisi K. K. Sarma, bu hafta başlayan hassas onarımın üç ay süreceğini açıkladı. Tac Mahal'in iki ana kapısı, mermer yollarıyla diğer duvar yapıtları inceden inceye gözden geçiriliyor. Onarımda çok sayıda arkeolog görev alıyor. Dört minareli ak mermer Tac Mahal başyapıtında Türkiye, Hindistan ve başka ülkelerden devrin en büyük ustaları çalıştı. Tac Mahal, 22 yılda 1653 'te bütünüyle tamamlandı Birgün, 11.01.2007 |
|||||||||||||||||
JANDARMADAN TARİHİ ESER OPERASYONU
Diyarbakır'da jandarma ekiplerinin gerçekleştirdiği operasyonda, 726 adet tarihi sikke ele geçirildi. Diyarbakır Kent Haber, 11.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
ŞARHÖYÜK KALINTILARININ İNCELEMESİ PROJESİ KABUL EDİLDİ
Anadolu Üniversitesi (AÜ) ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 1989 yılından bu yana çalışma yürüttüğü Şarhöyük'ten çıkarılan kalıntıların kalıntıların bilimsel incelemesi için TÜBİTAK'a sunulan proje teklifinin kabul edildiği bildirildi.
AÜ'ye bağlı Klasik Arkeoloji Bölümü, Tarih Bölümü, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü'nün ortak çalışmasıyla hazırlanan proje kapsamında, Şarhöyük ören yerinden çıkarılan Hellenistik Dönem'e ait seramik esaslı kalıntıların incelenerek kalıntıların ham maddeleri, şekillendirme yöntemleri ve kökenleri araştırılacak.
AÜ Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alpagut Kara, projenin önemine değinerek, ülke ekonomisi ve turizmine önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Hellenistik Dönem'e ait iki farklı ürün grubunun ele alındığı projede, ''Batı Yamacı'' seramikleri ve kalıplı kaseler ürün gruplarının incelendiğini bildiren Doç. Dr. Kara, ürün gruplarına ait iki tip malzemenin karşılaştırıldığını belirterek buluntuların yüzeyinde kaplı olan metalik görünümlü astar tabakanın kimyasal analizlerinin yapıldığını bildirdi.
Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Hakan Sivas ise arkeoloji çalışmaları içerisinde arkeometrik karakterizasyon çalışmalarının çok az yer aldığını ifade ederek, bu çalışmanın daha sonra yapılan projelere destek sağlayacak kaynak niteliği taşıdığını söyledi. Projenin şimdilik Şarhöyük'ü konu aldığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Sivas, gelecekte tüm Türkiye'den toplanacak örneklerin incelenmesi sonucu, Anadolu'da geçmişte ticaretin ne şekilde geliştiğini ortaya koyacak bir projenin hayata geçirilmesinin planlandığını sözlerine ekledi. Sivas, TÜBİTAK tarafından kabul edilen proje için çalışmaların sürdüğünü sözlerine ekledi. Turizm Gazetesi, 10.01.2007 |
|||||||||||||||||
AVRUPA'NIN MAĞARA CENNETİ TÜRKİYE
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, mağara yoğunluğu açısından Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer aldığını bildirdiği Türkiye'de, turizme açık 20'yi aşkın mağaranın yanı sıra ekipmanlı normal ve profesyonel ziyaretçilerin girebileceği 19 mağara da yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Alınan bilgilere göre, yaklaşık 40 bin mağaranın bulunduğu Türkiye'de, en uzun mağara 16 kilometreyi aşan Isparta'daki Pınargözü ve en derini 1453 metre ile Mersin'deki Peynirlikönü'ne, özellikle profesyonel sporcular ilgi gösteriyorlar.
Haber Ekpres, 10.01.2007 Nano-yorum: Şu ikinci paragrafı okudunuz mu? "Alınan bilgilere göre, yaklaşık 40 bin mağaranın bulunduğu Türkiye'de...". Yahu kim sallıyor bu sayıları allahaşkına!!? Hani "rakkam büyüsün de haber okunsun, reytingimiz artsın" kaygılarına mecbur bırakılmış sevgili muhabir arkadaşımız mı? (Öyle olmadığını umut ediyoruz). Yoksaaa, elinde Türkiye'nin kültürel ve doğal varlıklarına yönelik neredeyse hiçbir doğru dürüst sayısal/yazısal/görsel veri bulunmayan ismi belli, cismi kırkdokuzelli, tepesindeki accaip kifayetli zat-ı muhteremiyle şu ülkede hiçbir işlevi olmayan Bakan'lık mı? Sayın bayanlar baylar; yalan-dolan bunlar!.. Aman ha, önünüze liste gelmeden inanmayasınız böyle laf-ı güzaflara. Bir zamanlar bazıları, arkeolojik yerleşme sayısına da 30-40 bin rakkamlarını sallamışlardı, sonra baktılar durumu toparlayamayacaklar, pılıyı pırtıyı toplayıp, sus-pus olup köşeciklerine çekiliverdiler... Siz bilirsiniz gayri, bizden söylemesi... |
|||||||||||||||||
|
'DRAKULA'NIN ŞATOSU' ŞİMDİ KİMİN OLACAK?
Romanya, 'Drakula'nın Şatosu' olarak bilinen, ortaçağ döneminden kalma kaleyi, geçen yıl devletten satın alan Habsburg Kraliyet ailesinden geri istiyor. Habsburg ailesi Bran Kalesi için 60 milyon avro (yaklaşık 113 milyon YTL) istiyor.
Habsburglar, sivri kuleleri ve ıssız çevresiyle ünlenen kaleyi, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Romanya'nın komünist rejime geçmesiyle kaybetmişti. O dönemde ülke yönetimi Habsburgları ülkeden sürmüştü. Eski kraliyet ailesi Habsburglar, uzun süren yasal mücadeleden sonra kaleyi devletten satın almıştı. Hayatı romana ilham olan Romanya'nın ünlü yöneticisi Vlad Tepes veya bilinen adıyla Kazıklı Voyvoda, bu kalede kısa süre yaşadı. Radikal, Fotoğraf: Reuters, 10.01.2007 |
||||||||||||||||
HASANKEYF İÇİN GÖNDERİLEN ÖDENEĞİN YARISI İADE EDİLDİ
Batman'daki antik kent Hasankeyf'in başka bir alana taşınması kapsamında yürütülen 2006 yılı arkeolojik kurtarma kazıları için gönderilen ödeneğin yarısı kullanılmadığı için iade edildi.
Batman İl Kültür ve Turizm Müdürü Selahattin Ortaboy, Hasankeyf'in Tarihi ve Arkeolojik Sit Alanı ören yerinde 2006'da yapılan arkeolojik kurtarma kazıları kapsamında yürütülen röleve, belgeleme, restorasyon ve restitüsyon proje hazırlama, onarım ve alan çalışmalarının 31 Aralık 2006'da sona erdiğini söyledi. Çalışmalar için ayrılan ödeneğin yarısının kullanıldığını anlatan Ortaboy, "GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 1 milyon 64 bin YTL ödenek gönderdi. Ödeneği harcama yetkisi ve denetimi, Hasankeyf Arkeolojik Kazı ve Kurtarma Projesi Başkanı Prof. Dr. Abdusselam Uluçam'a aitti. Ödeneğin kullanılmayan 524 bin 873 YTL'lik kısmı iade edildi." dedi.
Bu arada hükümet, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) Hasankeyf ile ilgili 6,5 kilo ağırlığında bir savunma gönderdi. Savunmada, Ilısu Barajı'nın yapılması halinde sular altında kalacak olan Hasankeyf'teki kültürel mirasın korunması için yapılan çalışmalara yer verildi. Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Oluş Arık, Prof. Dr. Metin Ahunbay, Özcan Yüksek ve avukat Murat Cano tarafından 22 Şubat 2006'da AİHM'ye yapılan başvuruya karşılık olarak gönderilen savunma metninde, konu itibarıyla mahkemenin yetkisiz olduğu vurgulandı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) tek başına 'kültürel miras hakkı'nı korumadığının vurgulandığı savunmada, avukat Cano dışında başvuranların 'başvurucu hakkının olmadığı' öne sürüldü. Savunmada, "Ilısu Barajı olmadan, GAP Projesi tamamlanamaz. Proje; baraj inşaatı, yeniden yerleştirme ve kültürel mirasın yeni kültürel park bölgesine taşınması olmak üzere üç ana koldan yürütülmektedir." denildi. Hasankeyf'in, Sümerlere kadar uzanan ve çok sayıda başka medeniyeti içine alan 6 bin yıllık tarihi bir mirası yansıttığına değinilerek, Hasankeyf'te taşınabilir tüm kalıntıların taşınacağı ve bunun için 80 milyon dolar harcanacağı belirtildi. Ilısu Barajı'nın Dicle Nehri'ni düzenleyeceği, kuraklık ve sel gibi mevsimsel değişimleri yumuşatarak, yarı-kurak bölgeye düzenli su sağlayacağı da aktarıldı.
Avukat Murat Cano ise, AİHM'nin, AİHS'nin 'kültürel miras hakkı'nı korumadığını kabul ederek konu bakımından yetkisiz olduğuna karar vermesi halinde, Avrupa uygarlığının esaslı bir eksikliğini saptamış olacağını savundu. Ilısu Havzası'nda Hasankeyf'le birlikte 200'ün üzerinde tarihsel yerleşim bulunduğuna ve Hasankeyf dışında yerleşmelerin hiçbirinde herhangi bir kazı yapılmadığına dikkat çeken Cano, baraj gölünün, bütün tarihsel yerleşmeleri yutacağını kaydetti. Hasankeyf sit alanındaki yapıların, alçı esaslı bir haraç ve moloz tabir edilen taşlarla inşa edildiği için taşınamaz olduğuna işaret eden Cano, sökülen kentin taşındığı yerde özgün nitelikleriyle kurulamayacağını da vurguladı. Cano, barajdan elde edilmesi planlanan enerjinin ise ırmağın kolları üzerinde birden çok baraj ve hidrolik santral yapılarak sağlanacağını iddia etti. Zaman, Haber: Medeni Akbaş, 10.01.2007 |
|||||||||||||||||
SANAT MÜZESİ'NE EŞKİYA DADANDI
Üsküdar'daki İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi'nin üç kişi tarafından sürekli taciz edildiği belirtildi. Müzenin kurucusu Prof Dr. Süleyman Saim Tekcan, söz konusu kişilerin müzenin koruyuculuğunu yapmak maksadıyla kendisinden para istediklerini, resim çalışması yapmaya gelen kadın sanatçılara tacizde bulunduklarını ve müzenin camlarını kırdıklarını ileri sürdü. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde dekanlık görevi yapan Tekcan, "Dün de bu olay tekrarlanınca, buraya polis ekipleri çağrıldı. Polis bu 3 kişiyi gözaltına alarak götürdü" dedi. Polisin gözaltına aldığı T.Z, K.N ve M.C isimli kişiler mahkemece serbest bırakıldı. Sabah, Haber: Yalçın Bel, 10.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
![]() ![]() |
YENİ VİKİNG HAZİNELERİ BULUNDU
Arkeologlar, Norveç’in batısında, mezar armağanları ile birlikte çok iyi korunmuş durumda 9. yüzyıla ait Viking mezarları buldular.
Stavanger Arkeoloji Müzesi uzmanları bölgede yaptıkları kazı sırasında, toprağın sadece 50 cm altında bir kadın, bir erkek ve bir çocuk mezarı buldular. Henüz açılmamış olmasına rağmen aynı alanda iki mezar daha olduğu tesbit edildi. İlk açılan mezardan çıkartılan 50 den fazla eser yeni yılın ilk günlerinde müzeye sevk edildi. aftenposten.no, 09.01.2007 |
||||||||||||||||
400 YILLIK TARİHE EL UZATAN YOK Radikal, Fotoğraf: Yaşar Anter, 09.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
![]() |
MALATYA'DA 78 MİLYON YILLIK FOSİL ŞAŞIRTTI
Malatya'da 78 milyon yaşında deniz canlısı fosili bulunduğu iddia edildi. İnönü Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mehmet Önal ve Prof. Dr. Hasan Kavruk, Akçadağ ve Hekimhan ilçeleri kırsalında yaptıkları araştırmada "Rudist" (dev midye) fosili bulduklarını öne sürdü. Bulunan fosilin 70 milyon yıl önce neslinin tükendiğini belirten Önal da şöyle konuştu:
Milliyet, 09.01.2007 |
||||||||||||||||
GİRESUN MÜZESİ KAN KAYBEDİYOR
Giresun Müzesi'ni 2006 yılında ziyaret eden kişi sayısında, bir önceki seneye göre yüzde 11 oranında azalma kaydedildiği bildirildi. Giresun Kent Haber, 09.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
İZMİRLİ HEYKELLERİ RAHAT BIRAKMIYOR
Kültür ve sanat kenti olmaya aday İzmir'de heykellere yönelik saldırıların artması, bu hedefe ulaşmanın zor olduğunu da ortaya koydu. Kıbrıs Barış Harekatı sırasında dışişleri bakanı olan daha sonra da başbakan yardımcılığı görevinde bulunan Prof. Dr. Turan Güneş'in Alsancak Talatpaşa Caddesi'nde, polis noktasına sadece 30 metre uzaklıktaki bronz büstü geçen hafta çalındı.
Cumbalı taş evleriyle kentin tarihi dokusunu yansıtan Alsancak'taki Muzaffer İzgü Sokak'ta Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri, enstrüman çalan ünlü müzisyenlerin bronz heykellerini yaptı. Ancak 200 metre uzunluktaki sokağa konan üç heykelden biri yerinden sökülüp çalınırken, keman çalan Mozart heykelinin de kolu ve kemanı kesildi. Heykele saldıranlar dudaklarına da kırmızı ruj sürüp boyayla figürler yaptı. Milliyet, Haber: Mustafa Oğuz, 09.01.2007 |
||||||||||||||||
SMYRNA ÇEŞMESİ ASIRLARDIR AKIYOR
İzmir’in İkiçeşmelik semtinde oturan vatandaşlar, suları kesildiğinde kentin önemli tarihi mekanlarından Agora’daki Smyrna çeşmesine koşuyor. Hürriyet İzmir, 09.01.2007 |
ÇORUM'DAKİ MÜZELERİN BAKIMI İÇİN 32 BİN YTL ÖDENEK AYRILDI
Çorum Milletvekili Agah Kafkas, Çorum Müzesi doğalgaz dönüşümü, il genelindeki müze ve ören yerlerinin temizlik ve güvenlik hizmetleri için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan ödenek ayrıldığını açıkladı.
Milletvekili Agah Kafkas, bakanlıktan Çorum Müzesi doğalgaz dönüşümü için 22 bin 365 YTL, il genelinde bulunan müze ve ören yerlerinin temizlik ve güvenlik hizmetleri içinde 9 bin 500 YTL İl Özel İdare Müdürlüğü hesabına kaynak aktarıldığını bildirdi. Turizm Gazetesi, 09.01.2007 |
||||||||||||||||
TARİHİ ÇUKURHAN ARTIK TURİZME HİZMET EDECEK
Başkent’in önemli ancak önemli olduğu ölçüde ihmal edilmiş tarihi mekanı Çukurhan’ı "restore et-işlet-devret" modeliyle 29 yıllığına kiralayan Koç Grubu, hanı butik otel olarak restore ederek turizme kazandıracak. Hürriyet Ankara, Haber: Ferhat Demircan, 09.01.2007 |
|||||||||||||||||
TARİHİ EVLERİN MAHSUN BEKLEYİŞİ
Ordu'da Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında yapılan ve bugün yıkılmaya yüz tutmuş tarihi evlerin mahzun bekleyişi sürüyor. Ordu Kent Haber, 08.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
KAÇAK KAZILARDA ELE GEÇİRİLEN 55 BİN ESER ÇORUM MÜZESİ'NE KAZANDIRILDI
Çorum Müze Müdürü Arkeolog Dr. Önder İpek, il genelinde güvenlik güçlerinin 2006 yılında yaptığı operasyonlar sonucunda yakalanan 55 tarihi eserin müze kayıtlarına işlendiğini söyledi. İpek, 2006'da 18 adet eserin vatandaştan satın alma yoluyla müzeye kazandırıldığını dile getirdi.
Yaklaşık 7 bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan Çorum ve yöresinin adeta açık hava müzesi konumunda olduğunu vurgulayan İpek, bu nedenle bölgede kaçak kazıların ve tarihi eser kaçakçılığının öteden beri yaygın olduğunu anlattı. Emniyet ve jandarma birimlerinin kaçak kazı ve tarihi eser kaçakçılığına karşı son derece duyarlı davrandıklarını belirten İpek, kaçak kazı yapanların hem eski medeniyetlerin gün ışığına çıkarılmasına olanak sağlayacak alanları tahrip ettiklerini, hem de eserlerin Çorum dışına çıkarılmasına olanak sağladıklarını söyledi.
Uğurludağ İlçesi sınırları içerisinde bulunan Resuloğlu yöresinde 4 bin yıllık bir geçmişi bulunan mezarların geçmiş yıllarda büyük oranda tahrip edildiğini dile getiren İpek, Resuloğlu'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı onayı ile Çorum Müzesi tarafından kazıların başlatılması ile bu tahribatın önüne geçildiğini vurguladı. Turizm Gazetesi, 08.01.2007 |
|||||||||||||||||
![]() |
KRAL I. LUAN'IN MOZOLESİ KAZILDI
Dün, Çin’in Anhui Bölgesi’ndeki Lu’an şehrinde bulunan, Hang Sülalesi’nin 1. Kralı için yapılmış olan mozole, 9 ay süren restorasyon sonrası törenle ziyarete açıldı.
Uzmanlar mezarın Hang Sülalesi’nin ilk kralına ait olduğundan tamamen eminler. Kazılar ise dönemin sosyal, ekonomik ve kültürel yaşantısı hakkında çok önemli bilgiler verdi. anhuinews.com 08.01.2007 |
||||||||||||||||
TARİHİ ÇEŞMELER TAMİRATTA
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, ilçedeki 118 çeşmenin restore edileceğini bildirdi. Projeleri dahil çeşmelern toplam restorasyon bedeli yaklaşık 2 milyon YTL olacak. Birgün, 08.01.2007 |
|||||||||||||||||
MAGNUM FOTOĞRAFÇILARININ GÖZÜNDEN TÜRKİYE
İstanbul Modern Fotoğraf galerisi kapsamlı bir sergiye evsahipliği yapmaya hazırlanıyor. Dünyanın önde gelen fotoğraf ajanslarından Magnum Photos'un kuruluşunun 60'ıncı yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen sergi 16 Şubat ile 20 Mayıs tarihleri arasında izlenebilecek.
Sergide, Robert Capa, Erich Lessing, Constantine Manos, Ara Güler Gilles Peress, Leonard Freed, Abbas, Alex Webb, Nicos Economopoulos, Gueorgui Pinkhassov, Bruno Barbey, Jim Goldberg, Antoine d’Agata, Paolo Pellegrin, Martin Parr ve Harry Gruyaert’in toplam 213 fotoğrafı yer alıyor.
Serginin ikinci bölümü, İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi’nde yer alacak olan Magnum Tarihi. Bu yıl, 1947 yılında kurulan Magnum’un 60. yılı olması dolayısıyla, galeride, Magnum Koleksiyonu’nun 60 yıllık tarihinden özenle seçilmiş yapıtlar, ajansın tarihini de yansıtan metinlerle birlikte sergileniyor. Bu bölümde ayrıca, Magnum’un 80’in üzerinde özgün yayınına da yer veriliyor.
Üçüncü bölüm ise, müzenin alt katının fuayesinde “Magnum Fotoğrafları ile Türkiye” bölümünde yer alan fotoğrafçıların diğer çalışmalarını içeren belgesel nitelikte filmlerden oluşuyor. Toplam 16 adet plazmada, sanatçıların kariyerlerinin en önemli fotoğrafları izlenebilecek.
Magnum Ajansı 1947 yılında, 2. Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan belirsizlik ortamı içinde dört önemli fotoğrafçı, Henri Cartier-Bresson, Robert Capa, George Rodger ve David Seymour tarafından kuruldu.
Bu fotoğrafçıların hepsi savaştan doğrudan etkilenmiş isimlerdir. Robert Capa, savaş yüzünden ülkesini terk etmiş, Henri Cartier-Bresson Almanlara esir düşmüş, George Rodger Pasifik’te Japonlardan kaçmak için binlerce kilometre yürümüş, David “Chim” Seymour ise bir Yahudi olarak sürekli saklanmak zorunda kalmış ve toplama kamplarında ailesini kaybetmişti. Savaşın psikolojik yıkımı içerisindeki Capa ve Seymour öncülüğünde kurulan ajans, kısa zamanda dünyanın en önemli ajanslarından biri haline geldi.
Magnum Photos’un kuruluş amaçlarının başında, dünyayı sarsan olaylara tanıklık etmek ve genel toplumsal tutumu kışkırtmakta fotoğrafın büyük gücünü kanıtlamak düşüncesi ve isteği yer alıyor.
Tüm cephelere, tüm kıtalara yayılmış bakışları dönemin iz bırakan olaylarında karşımıza çıkar. Devrimlere baş kaldırışlar gibi olayların yanı sıra günlük hayattan ve sanat dünyasından kişilere dair görüntüler de vardır. Belleğimizde yer eden ve uluslararası basında genişçe yer alan ikonlar da yarattılar. Aynı anda hem tanık, hem de sanatçıdırlar. Aykırılıkları ve basın dünyasına, modern sanata özgü kuralları aşarak bu çifte kimliği üstlerine alırlar.
Henri Cartier-Bresson’un karar anından Raymond Depardo’nun kırılgan anına, Gilles Peress’in belgesel arkeolojisinden Lise Sarfati’nin iç mekanlarına, Josef Koudelka’nın inşa edilmiş şiirlerinden Martin Parr’ın tüketimsel klişelerine kadar kanıtlanan benzersiz vizyonları, kitap serileriyle, sergilerle ve gençlerin onlardan ilham almasıyla kesinleşir. Magnum'un kurucularından biri de Karaköy'deki ünlü merdivenleri de görüntüleyen Henri Cartier Bresson. Hürriyet, 08.01.2007 |
|||||||||||||||||
PREZIOSI İSTANBUL'DA
Yapı Kredi Kültür Merkezi Kazım Taşkent Sanat Galerisi, en ünlü oryantalist ressamlardan Amadeo Prezisosi’nin resimlerine ev sahipliği yapıyor.
Evrensel Gazetesi, 08.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
|
40. YILINDA FİKRET MUALLA İÇİN 40 ESER
Fikret Mualla, ölümünün 40. yılında bir sergi zinciriyle anılıyor. Yerli ve yabancı 40 sanatçının onun resimlerinden esinlenerek yaptığı ve şu an Paris'te sergilenen çalışmalar, sırayla İstanbul, Ankara, Ürgüp, İzmir ve Bursa'ya gittikten sonra Art İstanbul 2007 için tekrar İstanbul'a gelecek.
Fikret Mualla'nın kendi tablolarının da bulunduğu sergi, sanatçının anısını tazelemek amacıyla Paris La Petite Galerie'den Jacqueline Quillere Üstenel tarafından düzenleniyor. 20 Türk, 20 yabancı sanatçının eserlerinden oluşan 'Fikret Mualla'ya Saygı' sergisi, bir yıl boyunca sanat çevrelerinin gündemini meşgul edecek gibi. Sergide, yaşarken Mualla'nın izini sürmüş Ara Güler'den Paris'te yaşayan Onay Akbaş'a, Mehmet Güleryüz'den Komet'e, Bedri Baykam'dan Henri Bourdin'e, Jean Marc Brunet'ten Gökşin Sipahioğlu'na pek çok isim var. İlk durağı Paris Champs-Elysee Belediyesi Gösteri Merkezi'nde 27 Ocak'a dek açık kalacak sergi, İstanbul AKM, Ankara Çankaya Belediyesi Sanat Merkezi, Ürgüp Hadosan ve İzmir AKM'ye gelecek.
Türkiye'nin geçirdiği siyasi ve toplumsal dönüşümlere uzak, bağımsız ve mutsuz hayatıyla sanat çevresinde kendine yer edinen 1903 İstanbul doğumlu Mualla, 1967'de Reillanne'da öldüğünde kimsesizler mezarlığına gömüldü. Kemikleri 1974'te yurda getirildi. Delilikle dahilik arasındaki o incecik çizginin üzerinde yürüyen Mualla, bir türlü kendini ait hissedemediği dünyaya, yıllar, hatta yüzyıllar boyunca yetecek sayıda eser bıraktı. Zaman, 08.01.2007 |
||||||||||||||||
ÇANAKKALE AYNALI ÇARŞI'SINA KAVUŞTU
Çanakkale Savaşları sırasında adı türküyle ölümsüzleşen ünlü Aynalı Çarşı, 1.5 milyon YTL harcamayla yenilendi.
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de geçen Aynalı Çarşı, 2’nci Abdülhamid’in 1889 yılındaki padişahlığı sırasında, Çanakkale’nin önde gelen Yahudi ailelerinden birinin üyesi İlya Halyo tarafından yeniden inşa ettirildi. Çarşı, 1915’te Gelibolu Çıkarması sırasında tahrip oldu. Çarşı içinde eskiden atlar için koşum ve süs eşyası yapan dükkanlar yer alıyordu. Çarşı, "ayna" denilen at gözlüklerinin satılması nedeniyle "Aynalı Çarşı" adıyla anılıyordu. Aynalı Çarşı’dan söz edilen Çanakkale Türküsü’nü ise ilk kez Çanakkale Savaşları’na katılan Kastamonulu bir askerin söylediği biliniyor. Hürriyet, Haber: Burak Gezen, 08.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
![]() |
YERALTI ŞEHRİ TEMİZLEME ÇALIŞMALARI
Aksaray'ın Güzelyurt İlçesi'ne bağlı Emirgazi Köyü'nde ortaya çıkartılan yeraltı şehrini temizleme çalışmaları devam ediyor. Bölgedeki yeraltı şehrinin Aksaray'ın en büyük yeraltı şehri olabileceği öğrenildi. Aksaray Kent Haber, 07.01.2007 |
||||||||||||||||
KAYIP KÜTÜPHANELERİ HATIRLAYAN KİTAP
Günümüzde, kitapların yakılması, kütüphanelerin yağmalanması, tarihi eserlerin başka ülkelere kaçırılması sadece Türkiye'ye özgü yaşanmışlıklar değil. Anımsanacağı üzere birkaç yıl önce Amerika ve İngiltere'nin Irak'ta başlattığı işgalin üzerinden sadece 48 saat geçmişti ki Irak Ulusal Kütüphanesi ve Dini Bağışlar Müzesi'nde bulunan kütüphanenin bir enkaz yığınına dönüştüğü haberlerini seyretmiştik televizyonlardan. Musul'daki üniversite kütüphaneleri tamamen yıkılırken, Irak Ulusal Müzesi'nde bulunan 170 binden fazla eser, yağmacılar tarafından kaçırılmıştı.
Bölgenin başına gelen ilk olay da değil bu. 13. yüzyılda Cengiz Han'ın torunu şehri yakmış ve söylendiğine göre Dicle nehri, kitapların mürekkebi yüzünden simsiyah akmış.
Örnekleri çoğaltmak ne yazıktır, o kadar mümkün ki çok eskilere değil, Irak işgalinden ıo-ıı yıl önceye gidersek Saray-bosna'daki 19. yüzyıl Mağribi Kütüphanesi'nin üç gün boyunca yangın bombalarıyla ateşe verildiğini ve bütün bir şehirde havalarda uçuşan yanan kağıt parçalarının şehri kirli bir kar yağışı gibi nasıl kapladığını anımsamak çok da zor olmasa gerek.
İnsanlık tarihinin bu en eski ve önemli trajedilerinden biri olan kitap ve kütüphane yakmalar, yağmalamalar ne yazık ki bir kitap haline dönüşebilecek kadar çok sayıda. Bu kitabın sonu da, içinde yazılanlarla aynı olur mu bilinmez ama geçmişten günümüze bütün bu kötü gelişmelerin derlendiği bir kitap var artık elimizde: 'Kayıp Kütüphaneler Antikiteden Günümüze Yok Olan Koleksiyonlar' Cambridge Kitap Projesi İdare Kurulu'nun desteği ile 2000 yılında Cambrid-ge'teki Magdalena Üniversitesi'nde hazırlanan makalelerden oluşturulan bu kitap, farklı alanlardan birçok biliminsanının çalışmasından oluşuyor.
Kitapta yer alan kütüphaneler ise şunlar: Eski Mezopotamya'nın kayıp kütüphaneleri, Aristo'nun Gezgin kütüphanesi, Regiomontanus'un kütüphanesi, Corvina kütüphanesi ve kaybolan Macar kraliyet arşivi, el yazması kitaplar, Humfrey'in kütüphanesi, on altıncu yüzyıl İngiliz kütüphaneleri, Avusturya'da laikleşme ve manastır kütüphaneleri, kaybolan kraliyet kütüphaneleri, Fransız kütüphaneleri, İrlanda kilisesi piskoposluk kütüphaneleri, kayıp Yahudi kütüphaneleri, Çin'in Roosevelt kütüphanesi ve son olarak Çin Tibet kütüphaneleri. Birgün, Haber: Ulaş Gürpınar, 07.01.2007 |
|||||||||||||||||
BAYRAMGAZİ TÜRBESİ ONARILIYOR
Kastamonu'da Bozkurt İlçesi Bayramgazi Köyü'ndeki Bayramgazi Türbesi'nin binası ahşap olduğu ve uzun süre bakım yapılamadığı içi yıkılacak hale gelmişti. Köy ismini; Türklerin bölgeye girişinde burada yerli halkla yapılan savaş sırasında şehit düşen ve köye yakın bir semtteki mezarı türbeye dönüştürülen "Bayram Gazi" adlı Komutandan almıştır. Yerli ve yabancı turistlerin akın akın gelip ziyaret ettiği türbe binasının yenilenmesi çalışmalarına nihayet başlandı. Kastamonu Postası, 07.01.2007 |
MÜZEDE GÜVENLİK KAMERASI HALA YOK
1831 arkeolojik, 456 etnografik ve 3837 adet çeşitli devirlere ait sikke olmak üzere toplam 6124 eserin bulunduğu Konuralp Müzesi'nde güvenlik kamerası yok. Konuralp Müzesi güvenlik kamera sistemi için bekliyor. Geçtiğimiz aylarda yapılan ihale sonuç vermediğinden yeni bir ihale gündemde. 17 Kasım 2006 tarihinde Düzce İl Kültür Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleştirilen Düzce Konuralp Müzesi kamera güvenlik sistemi yapım işi ihalesi iptal edildi. Alınan bilgilere göre, güvenlik kamera sistemi işi ihaleye tek kişinin katıldığı gerekçesi ile iptal oldu. Müzeye güvenlik kamerasının yerleştirilebilmesi için tekrar ihaleye çıkılacağı öğrenildi. Düzce Damla, 08.01.2007 |
||||||||||||||||
DOĞU'NUN HAZİNELERİ TÜKENMİYOR
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top başkanlığındaki ekip tarafından Hakkari ve Şırnak'ta devam eden yüzey araştırmaları sırasında, daha önce envanterde yer almayan yeni kültür varlıkları tespit edildi.
Top, yaptığı açıklamada, 2006'nın eylül ayında 4 kişilik ekiple başlatılan ve 20 gün süren yüzey araştırmaları sırasında Hakkari merkez ve Yüksekova İlçesi'nde, Şırnak merkez ile Cizre, İdil Silopi ve Güçlükonak İlçeleri'nde çalışma yürüttüklerini söyledi. Yediveren ve Dağlıca köylerinde de birer kilise yapısıyla karşılaştıklarına işaret eden Top, İran ve Irak sınırındaki bu kiliselerin de belgelendiğini vurguladı. Mehmet Top, Şırnak'ın Cizre ilçesinde devam ettirdikleri araştırmalarda tarihi özelliği ve önemi bulunan Sitti Nefis Pınarı ve Mehmet Ağa Kasrı ile İdil İlçesi'nde 3 kilise yapısı daha tespit ettiklerini söyledi.
İdil İlçesi'nde Havindi Mağaraları olarak bilinen bölgede 28 kaya evi yapısıyla karşılaştıklarını anlatan Top, Silopi'de tarihi 2 cami, 1 köprü, 1 han kalıntısı, "Nuh Nebi" adlı bir cami, bir han kalıntısı, Güçlükonak'ta da 1 kale, 1 türbe ve 1 camide araştırma yaptıklarını kaydetti. Mehmet Top, 1998 yılında başladıkları yüzey araştırmalarında, Hakkari ve İlçeleri'nde şimdiye kadar bilinmeyen çok sayıda eser tespit ettiklerini söyledi. Şırnak'taki çalışmaların da 2004 yılından itibaren başladığını belirten Top, bölgedeki İslam ve Hristiyan kültürlerine ait Ortaçağ sonrasındaki şekillenmeyi ortaya koyabilecek bulgular elde edildiğini sözlerine ekledi. Birgün, 07.01.2007 |
|||||||||||||||||
UNESCO MİRAS LİSTESİNE İKİ SURİYE YERLEŞİMİ
Suriye Kültür Bakanlığı, iki kaleyi uluslararası kültür mirası listesine eklemek için UNESCO tarafından istenen başvuru belgelerini tamamlayarak teslim edildiğini bildirdi. Daha önce bu ülkedeki Halep, Şam ve Palmyra antik kenti aynı listeye dahil edilmişti.
Hosn Kalesi, Şam’dan 60 km uzaklıkta, 750 m yüksekliğinde bir tepenin üzerine 1031 yılında inşa edilmiş. 1157 ve 1167 yılında olan iki büyük depremi de fazla hasar görmeden atlatmış. Haçlılar tarafından yapılmış olan diğer kale ise, 1188 yılında Selahaddin-i Eyyubi tarafından kuşatılarak alındığı için onun ismini taşımakta. Kuwait News Agency, 01.01.2007 |
|||||||||||||||||
ETRÜSK SAVAŞ ARABASI
Leon Levy ve Shelby White çifti tarafında 155 milyon USD harcanarak yaptırılan yeni salonda teşhir edilecek.
651 nüfuslu Monteleone Köyü’nün sakinleri ise Etrüsk savaş arabasının kanunsuz yollarla yurt dışına çıkartıldığını savunuyorlar. İddialara göre, arabayı bulan çiftçi onu iki öküz karşılığında aracılara satmış, daha sonra da eser yurt dışına kaçırılmış.
Ailesi Monteleone’den Amerika’ya göç etmiş olan Atlanta’lı avukat Tito Mazzetta davayı üstlenmiş durumda. Söylediğine göre Metropolitan arabanın iadesini reddetmesine karşın menşei ile ilgili kanuni herhangi bir belge sunamamakta. The Times, 05.01.2007 |
![]() |
||||||||||||||||
KARUN HAZİNELERİ DAVASI
Karun Hazineleri davasında tutuklu yargılanan Oğuz Salvan, avukatının bir üst mahkemeye yaptığı itiraz sonucu, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
Haber Ekspres, 06.01.2007 |
|||||||||||||||||
EDİRNE SARAYI'NDA KAZI ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Edirne'nin Sarayiçi mevkisinde Padişah II. Murat döneminde yaptırılan ''Saray-ı Cedid Amire''de (Yeni Edirne Sarayı) kazı çalışmaları devam ediyor. Edirne Internet Gazetesi, 05.01.2007 |
|||||||||||||||||
|
![]() |
||
|
||
![]() |
||
![]() |
![]() |
TAY Projesi . Kuruçeşme Cad. 67/B 34345 Kuruçeşme İstanbul Tel: 0 (212) 265 7858 - Faks: 0 (212) 287 1298 e.posta: info@tayproject.org |
Copyright©1998 TAY Projesi |