Mayıs '07 Arşivi |
![]() |
27 Mayıs - 2 Haziran 2007 |
||
LOUVRE MÜZESİ İZMİR KİTABI YAYINLAYACAK
Louvre Müzesi'nin, İzmir'in antik dönemini anlatan bir kitap yayınlama kararı aldığı bildirildi.
Louvre Müzesi Roma Dönemi Eski Eserler Daire Başkanı Jean-Luc Martinez, beraberindeki heyet ve İzmir Fransız Kültür Merkezi Müdürü Jean-Luc Maeso ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu ziyaret etti. Jean-Luc Martinez, ziyarette gazetecilere yaptığı açıklamada, Louvre Müzesi olarak, geçen yıl müzede yer alan İzmir ile ilgili eserlerden olaşan bir sergi düzenlediklerini, bunun sonuçlarından son derece memnun kaldıklarını belirtti. Bu işbirliğini yeni bir projeyle devam ettirmek istediklerini ifade eden Martinez, şunları kaydetti: "Louvre Müzesi olarak antik tarihe sahip şehirlerle ilgili bir koleksiyon hazırlama kararı aldık. Antik döneme sahip şehirlerin, bu yönlerini gösterir kitaplar hazırlanacak. Koleksiyon dünyadaki birçok şehirle ilgili olacak, fakat ilk basılacak kitap İzmir ile ilgili. Bu, İzmir ve Fransa arasında çok eskiye dayanan ve devam eden dostluk sayesindedir." Martinez, İzmir'deki müzeleri gezdiğini belirtti. İzmir'in gerçekten antik dönem açısından çok zengin bir potansiyele sahip olduğunu belirten Martinez, "Ancak bu dünyada bilinmiyor, tanınmıyor, sadece uzmanlar bunun farkında" dedi. Martinez, antik şehirler koleksiyonu için ilk kent olarak İzmir'in seçilmesinde "Türk-Fransız ilişkilerinde son dönemde yaşanan gerilimin yumuşatılmasına katkı sağlama amacı tayışıp taşımadığı" yönündeki soruya da "İlişkilerimiz hiç de kötü değil. Bakın burada dört Fransız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını ziyaret ediyoruz" yanıtını verdi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da Louvre Müzesi tarafından hazırlanacak İzmir kitabının 2008 yılında tamamlanacağını bildirdi. Fransa'da 2009 yılının "Türk Yılı" ilan edildiğini belirten Kocaoğlu, İzmir ile ilgili bu kitabın etkinliklerin başlangıcını teşkil edeceğini, Louvre Müzesi'ne çalışmalarında her türlü kolaylaştırıcı desteği vereceklerini kaydetti. Kocaoğlu, ziyaretin anısına Louvre Müzesi Roma Dönemi Eski Eserler Daire Başkanı Jean-Luc Martinez ve beraberindekilere "İzmir Kartpostalları" ve "Küllerinden Doğan Şehir" adlı prestij kitaplarıyla Prof. Dr. Ekrem Akurgal'ın "Ege" kitabını hediye etti. Haber Ekspres, 02.06.2007 |
||
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İLE MİLLİ SARAYLAR EL SIKIŞTI
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Milli Saraylar ve Tarihi Yapılar Meslek Yüksek Okulu'nun kurulmasına ilişkin protokol, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve YTÜ Rektörü Prof. Dr. Durul Ören tarafından imzalandı. Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonu'nda dün düzenlenen protokol imza töreninde konuşan Bülent Arınç, 5 yıllık meclis başkanlığı döneminin sonunda bu okulun açılacak olmasının, kendisini çok mutlu ettiğini belirterek, "Bu okulun 100 yıllık mazisi olan Yıldız Teknik Üniversitesi gibi bir prestijli kurumun içinde açılması bizi ayrıca çok mutlu etti" diye konuştu. Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durul Ören de, üniversite bünyesinde açılacak okulun 2007-2008 akademik döneminde 40 öğrenciyle eğitime başlayacağını belirterek YTÜ Mimarlık Fakültesi Restorasyon Bölümü'nün teorik eğitim, Milli Sarayların atölyelerinin de bu işin pratik eğitimine katkıda bulunacağını dile getirdi. Sabah, Haber: Güngör Karakuş, 02.06.2007 |
||
ROMA HAMAMI GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
Kültür Varlıkları ve
Müzeler Genel Müdürlüğü'nün, Roma Hamamı’nda
başlattığı kazı ve restorasyon çalışmalarının ilk
aşamasının sonuna gelindi. Sütunlu Cadde, üzerindeki
topraklar alınarak daha belirgin hale getirildi,
etrafı temizlendi. Hürriyet Ankara, 02.06.2007 |
||
|
DENETİMDE DEFİNECİ SÜRPRİZİ
Kocaeli, Saraybahçe Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, rutin denetim için gittikleri Alemdar Caddesi üzerinde bir pastanede ilginç bir olayla karşılaştı.
Olay yerinde Kocaeli Müze Müdürü İlksen Özbay incelemelerde bulundu. Yapılan incelemelerin ardından tünel kapatılırken izinsiz kazı sebebiyle soruşturma başlatıldı. Heryerden Haber, 02.06.2007 |
|
SON ŞÖVALYEYE KÖTÜ HABER
Kültür ve Turizm Bakanlığı, eski müze müdürü Oğuz Alpözen'in Bodrum Kalesi'nde astırdığı armaların derhal kaldırılmasını istedi. Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde 27 yıl görev yapan Alpözen, mermere kazılı ay-yıldız ve Oğuz boylarının simgelerinden oluşan armaları, kalenin yedi yerine yerleştirmişti. Armalardan biri, Refahyol döneminde büyük tartışmalardan sonra şapele inşa edilen minarede.
Radikal, Fotoğraf: Yaşar Anter/DHA, 02.06.2007 |
||
KIRKLARELİ'NDE 2500 YIL ZAR BULUNDU
Kırklareli kent merkezinin güneyindeki Aşağı Pınar'da yürütülen kazı çalışmalarında, MÖ 5'inci yüzyılda kullanıldığı sanılan bir zar bulundu. Pişmiş toprak malzemeden yapılmış zarın üzerindeki rakamların dizilişi, bugün kullanılan zarlarla bire bir aynı. Zarın, Darius komutasında Kırklareli üzerinden Trakya'ya geçen Pers askerlerine ait olduğu sanılıyor. Sabah, Haber: Bedia Güzelce, 02.06.2007 |
|
|
ASPENDOS TİYATROSU YENİDEN ETKİNLİKLERE AÇILIYOR
Antalya Koruma Kurulu'nun raporu ile 'etkinlikler zarar veriyor' tartışmalarına sahne olan Aspendos Tiyatrosu, yapılan onarımın ardından kapılarını yeniden açıyor. Son alarak TRT'nin düzenlediği 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği gala programının gerçekleştirildiği antik tiyatroda, önceki etkinliklerde hasar gören bölümler yeniden gözden geçirildi. 30 bin YTL harcama yapılan onarım çalışmalarında zarar gördüğü tespit edilen bölümler krom kelepçelerle güçlendirildi. Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından yapılan ihale sonucunda Aspendos'ta küçük onarım çalışmaları yapıldığını belirten Kültür ve Turizm İl Müdürü İbrahim Acar, "Bundan böyle koruma kurulunun kararlarının uygulanmasında daha hassas olunacak." dedi.
Aspendos'taki etkinliklerin kaldığı yerden devam edeceğini belirten Acar, her yıl Mayıs ayında başlayan Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali'nin de onarım nedeniyle bu yıl Haziran'da başlayacağı bilgisini verdi. Devlet Opera ve Balesi tarafından bu yıl 14. kez düzenlenecek olan etkinlik 7 Haziran tarihinde Mario Frangoulis gala konseri ile başlayacak. Festivalin ilk gösterisi ise Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından 12 Haziran'da sergilenecek Nabucco operası olacak.
Aspendos'ta daha büyük ve daha kapsamlı ikinci bir onarım çalışmasına başlatılacağı bilgisini de veren İbrahim Acar, "Böylece tartışmaların önüne geçilecek. Tarihi eserleri karşıdan bakarak değil, kullanarak tanıtmak daha etkili oluyor" diye konuştu. Acar, ikinci onarım çalışmasının 200 bin YTL tutarında olacağını söyledi.
Aspendos Tiyatrosu ile ilgili tartışmalar Koruma Kurulu'nun hazırladığı rapor ile gün yüzüne çıkmıştı. Aspendos'ta düzenlenen konser ve gösterilerin antik tiyatroya zarar verdiği belirtilen raporda, etkinliklerin durdurulması istenmişti. Aynı dönemde Anadolu Ateşi'nin Kasım ayına kadar Aspendos'ta gösteri düzenleme hakkını alması da tartışma konusu olmuştu. Tartışmalar üzerine kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Aspendos'ta her hangi bir yasak olmadığını söylemişti. Ancak bakanlık tartışmaların büyümesi ve kamuoyundan gelen baskılar üzerine geri adım atmıştı. TürkiyeTurizm.com, 01.06.2007 |
||
ZEUGMA ANTİK KENTİ ARKEOPARKA DÖNÜŞECEK
Gaziantep'in Nizip İlçesi'nde Birecik Barajı gölü kıyısındaki Zeugma Antik Kenti 5 yıl içinde arkeoparka dönüştürülecek.
Zeugma Kazı Başkanı ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Kutalmış Görkay, Zeugma'nın arkeopark haline getirilmesi amacıyla hazırlanan projeyi 5 yıl içinde tamamlamayı planladıklarını söyledi. Zeugma Arkeoloji Projesi'nin interdisipliner bir çalışma ortamı geliştirmeye yönelik olduğunu söyleyen Görkay, "Şimdilik İsviçre ve ABD'den katılan araştırmacı ve bilim adamları ile gerçekleştirilen çalışmaların, ileriki yıllarda daha kapsamlı katılımlarla sürdürülmesi planlanıyor. Bunun için Zeugma'da bir Müze-Enstitü Kazıevi Projesi geliştirildi ve bu aşamada proje için çeşitli vakıf ve kuruluşların da desteklerini bekliyoruz." dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Zeugma Kazıevi Enstitü Müzesi'nin hayata geçirilmesi amacıyla antik kent yakınlarında 362 dönümlük bir arazi tahsisi yaptığını söyleyen Görkay, yapılması planlanan arkeoparkın benzer örneklerinin Türkiye'de mevcut olduğunu belirtti. Projeyi AB fonlarından sağlanacak hibe ile hayata geçirmek istediklerini bildiren Görkay, bu amaçla hazırladıkları avam projenin AB'nin Türkiye'deki yetkililerince iyi bulunduğunu belirterek, "Hazırladığımız avam proje, AB'nin Türkiye ayağında iyi not aldı. Ancak son kararı, AB'nin merkezindeki uzmanlar verecek. Birlikten hibe desteği çıkmazsa sponsor firmalar bularak bu projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Zeugma Antik Kenti'ni 5 yıl içinde arkeoparka dönüştürmeyi amaçlıyoruz." diye konuştu. Görkay, Zeugma Antik Kenti'ndeki kazı çalışmalarına 15 Temmuz'da başlanacağını da sözlerine ekledi. Zaman, Haber: Serkan Canbaz, 01.06.2007 |
||
"İSTANBUL'UN KÜÇÜK AYRINTILARA DEĞİL, BÜTÜNSEL RESTORASYONA İHTİYACI VAR"
Havana’da geliştirdiği
yerel koruma modeliyle, Küba’nın en başarılı
mimarları arasına girmeyi başaran 65 yaşındaki Kent
Tarihçisi Dr. Eusebio Leal Spengler, İstanbul’u
’Ulaşılamaz bir şehir’ olarak tanımlıyor. Spengler,
İstanbul’da küçük ayrıntılara odaklanıldığına dikkat
çekerek, "Bunları bir kenara bırakıp, İstanbul için
sosyal yönü de içeren bütünsel bir restorasyona
ihtiyaç var" dedi. Spengler ayrıca şehirlerin
uzmanların ve politikacıların ruhuyla değil sevgiyle
kurtarılacağını söylüyor. Hürriyet, Haber: Yeliz Öz, 01.06.2007 |
||
UNKAPANI YIKILIYOR!
İstanbul'un ilk alışveriş merkezi İstanbul Manifaturacılar Çarşısı (İMÇ) İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin geçen ay aldığı karara göre yıkılmaya hazırlanıyor. Bine yakın parseli kapsayan "Tarihi Yarımada'yı Koruma Projesi" kapsamında yıkılacak olan İMÇ'nin yerine Kiptaş tarafından Prestij Konutları adı altında Osmanlı mimarisiyle 50 adet ahşap villa yapılacak. 6 blok ve 2 bin 300 işyerinin bulunduğu İMÇ'nin esnafı ise mahkemeye başvurarak kararın iptalini istedi. Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, "Karar hatalı. Kadir Topbaş'ı ikna etmeye çalışıyorum" dedi.
İstanbul Manifaturacılar Çarşısı (İMÇ) 1960 başında İstanbul Belediyesi tarafından tüm sektörleri bir araya getiren bir alışveriş merkezi olarak tasarlandı. Proje için açılan yarışmayı ünlü mimarlar Doğan Tekeli ve Sami Simsa kazandı. Daha sonraki yıllarda özellikle kasetçiler çarşısı ile kamuoyunda tanınan İMÇ, geçen yıl Eminönü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan Tarihi Yarımada'yı koruma amaçlı Nazım Uygulama İmar Planı çerçevesi'nde konut alanı ilan edildi.
Bölgedeki konut
inşaatlarını yapmakla görevlendirilen Kiptaş,
İMÇ'nin yerine Prestij Konutları adı altında 50 adet
ahşap villa yapmak için proje hazırladı. Bu arada
Kiptaş, İMÇ'nin etrafındaki bine yakın parseli de
projelendirdi. Projelerinin İstanbul'a ayrı bir renk
getireceğini ifade eden Kiptaş Genel Müdürü İsmet
Yıldırım, ilk etabın kısa süre içinde başlayacağını,
İMÇ'nin ise tamamen kaldırılacağını açıkladı. "Bizim çarşımız İstanbul'un en güzel yerinde. Deniz hemen yanımızda, Taksim'e 5 dakika mesafede. Biz çarşımızı kaybetmek istemiyoruz. 20 bin kişiyi işsiz bırakıp 50 tane konut yapılması çok yanlış bir karar olur. 50 bin metrekare alana sahip İMÇ, bazı çevrelerin iştahını kabartıyor. Bize İkitelli'ye Giyimkent'e gidin diyorlar. Biz perakendeciyiz orada iş yapamayız. İstanbul içinde de başka bir alternatif sunulmuyor. "
Uzun süredir Büyükşehir'in kendilerine yıldırma politikası uyguladığını da ifade eden Keçoğlu, çarşıya neredeyse bir çivi bile çakamadıklarını belirterek, "Arabayla çarşıya gelmek isteyen müşteriler için bütün zorluklar çıkarılıyor. Arabaları çekiliyor, park için izin verilmiyor. Tamamen bir yıldırma politikası ile karşı karşıyayız. Ancak yılmaya niyetimiz yok. Mücadelemiz sürecek" dedi.
25 yıldır İMÇ'de faaliyet gösteren ve İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi olan Oda Mefruşat'ın sahibi Halit Örgad da, perdede marka olmuş bir merkezin yok edilmesine karşı çıkacaklarını belirterek "İMÇ boş, işe yaramaz bir merkez olarak lanse ediliyor. Oysa İMÇ'nin yüzde 90'ı dolu ve Türkiye'nin her yerinden müşterisi var. Rant peşinde koşanlar şimdi gözünü buraya dikti" diye konuştu.
Konut projesine karşı çıkan kurumlardan biri de Mimarlar Odası İstanbul Şubesi oldu. Başkan Eyüp Muhçu, "Bu proje uzun zamandır var. Askıdaydı. Şimdi tekrar gündemde. Süleymaniye'ye dönüşüm projesi gerekli ancak İMÇ'nin yıkılmasına karşıyız. Bunun için biz de mahkemeye başvurduk" dedi.
Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er ise dönüşüm projesinin İstanbul'un en büyük projelerinden birisi olduğunu, 8 mahalleyi ve bine yakın parseli kapsadığını açıkladı. Bölgede etap etap mülkiyet çalışmalarının tamamlandığını anlatan Er, "Kiptaş ile anlaşmaya vardık. Kiptaş da geçtiğimiz günlerde projenin tüm ayrıntılarını tamamladı. Kısacası projeyi hayata geçirmemize çok az kaldı" dedi.
İMÇ'nin durumunun ise hala tartışıldığını dile getiren Er, "İMÇ de konut kapsamında. Ben İMÇ'nin alışveriş merkezi olarak kalmasından yanayım. Ben burada doğdum ve bu alışveriş merkezininin temellerinin nasıl atıldığına şahit oldum. Bence hatalı oldu. Büyükşehir geçenlerde Sultanahmet'teki bir çok oteli de konut alanı ilan etti. Kadir Topbaş'la bir kez daha konuşacağım' dedi.
* İnşaatına 1960'ta başlandı ve 1966'da tamamlandı. * İlk yıllarda plak yapımcıları, döşemeciler, konfeksiyoncular ve makineciler yer aldı. * 1980'lerde elinde sazıyla Anadolu'dan kopup gelen binlerce insanın ilk durağı oldu. * İbrahim Tatlıses’ten Küçük Emrah’a, Mahsun Kırmızıgül’den Özcan Deniz’e kadar bir çok isim bu çarşıdan çıktı. * 2000'lere gelindiğinde bazı plak firmaları görkemli binalarının yolunu tutarken korsana yenilen şirketler ise kapandı. * Halen 6 blok ve 2 bin 300 işyeri bulunuyor. * 20 bin kişiye iş imkanı sağlıyor. * Bölgenin bugünkü saltanatını ise perdeciler sürüyor. Turizm Habercisi, Fotoğraf: Mimarlık Müzesi, 01.06.2007
TAYHaber Bilgi:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sultanhamam ve çevresinde yer alan manifaturacıların, ulaşım ve mekân güçlükleri nedeniyle inşa ettirmek istedikleri yeni bir çarşı için 1954 yılında kurdukları kooperatife, Bozdoğan kemeri ile Unkapanı Köprüsü arasında kalan kısımda bir arsa teklif etmiştir. Bu arsa, sözü edilen bölgede, Atatürk Bulvarı'nın Süleymaniye yakası boyunca, dar bir şerit olarak uzanan, 45.000 metrekare büyüklüğünde bir alandır. İmar planı için açılan yarışmanın sonuçlanmasının hemen ardından düzenlenen mimari proje yarışmasında, Doğan Tekeli-Sami Sisa- M. Hepgüler'in tasarımının uygulanmasına karar verilmiştir.
Unkapanı'nda bulunan İstanbul Manifaturacılar Çarşısı sadece dönemin saygın mimarlarının projesi değil, bugün kimse farketmese de aynı zamanda çağdaş Türk plastik sanatının değerli isimlerinin çalışmalarının da yer almasıyla önemlidir. Yapı grubunda, inşa edildiği dönemin seçme plastik eserlerine de yer verilmiştir. Bu eserler için açılan yarışma sonucunda; Füreya Koral ve Sadi Diren'in seramik panoları, Eren Eyüboğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Nedim Günsür'ün mozaik panoları, Yavuz Görey'in dekoratif plastiği ve Kuzgun Acar ile Teoman Germaner'in kabartma yapıtları seçilerek belirlenen yüzeylere yerleştirilmiştir.
1959 yılında yapımına başlanan çarşı 1967 yılında tamamlanmıştır. Kaynak: Mimarlık Müzesi
|
||
![]() ![]() |
BODRUM'UN YENİ UCUBELERİ
Konacık Belediyesi’nin bulunduğu ışıkları geçtiğinizde biraz ileride sağda gözünüze garip, tuhaf yapılar çarpacak..
Bodrum mimari özelliklerinin hiç birini taşımayan, adını aldığı Anadolu mimarisi ile de yakından uzaktan ilgisi olmayan bu modern gecekonduları Anadolu motiflerini taşıyan bir çarşı olarak pazarlamaya çalışıyorlar..
Tüm Bodrum Yarımadası genelindeki diğer ucube yapıların tahtını elinden alacak kadar tuhaf olan bu yeni ucube yapılara izin verenlere de sormak lazım Bodrum’u seven, Bodrum’a aşık olan bir tek insan bu yapılar için “güzel olmuş” dedi mi ?
Eğer bu yapılar sezonluk yapıldı, sezon sonu kalkacak diyecekseniz biz de size bu sezonda bu ucube yapılar ile Bodrum’u rezil etme hakkını nereden aldınız diyeceğiz.
Bodrum’u gecekondu mahallesine çevirmeye kimsenin hakkı yok.
Çevirenlerin ise “biz farklıyız, daha iyi, daha güzel bir Bodrum için çalışıyoruz” demeye hiç hakkı yok.
Bir Konacık var Bodrum’da örnek diyorduk, ne yazık ki yanılmışız. Çünkü bu yapılar yenilir, yutulur gibi değil. BodrumdaHayat.com, 01.06.2007 |
|
LADİK'TEKİ KANALİZASYON ÇALIŞMASINDAN TARİH ÇIKTI
Konya'nın Sarayönü İlçesi'ne bağlı Ladik beldesinde, kanalizasyon şebekesi inşaatı için kazı yapılırken, antik Laodikya kentine ait olduğu sanılan parçalar çıktı.
Ladik Belediye Başkanı Kazım Torlak, yaptığı açıklamada, beldede altyapı çalışmaları kapsamında kanalizasyon hattı döşediklerini söyledi. Belde merkezinde kanalizasyon hattı çekilirken, çalışmayı yapan belediye görevlilerinin kendisine gelerek, "Tarihi eser kalıntısı olabilecek bazı taş parçaları çıktı" dediklerini bildiren Torlak, "Kazı yerine gittiğimde yontulmuş az sayıda taş parçası gördüm. Bunun üzerine, kazı çalışmamızı önemli bir tarihi kalıntıya zarar verebileceği şüphesiyle durdurduk" dedi. Konuyu derhal Konya Müze Müdürlüğü'ne bildirdiklerini, görevlendirilen uzmanın da aynı gün beldeye gelip inceleme yaptığını vurgulayan Torlak, şunları kaydetti: "Görevli uzman ön inceleme yaparak, topladığı bilgileri Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na sunmak üzere beldeden ayrıldı. Bu alan, bölgemizdeki bazı yerler gibi 3. derece sit alanı statüsüne dahil edilebilir. Çünkü beldemiz, Roma Dönemi'nin Anadolu'daki en önemli kentlerinden biri olan Laodikya'nın yakınında yer alıyor. Bu çıkan parçaların da halen sit alanı durumundaki antik kent döneminden kalan bazı unsurlar olduğu tahmin ediliyor. " Torlak, kazı çalışmasında çıkan parçaların, düzenli bir tarihi yapının parçaları olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle kanalizasyon kazısına bir müze yetkilisinin gözetiminde devam edilebileceğini, durumun kurulun vereceği karardan sonra netleşeceğini sözlerine ekledi.
Konya Müze Müdürlüğü yetkilileri de kanalizasyon inşaatında rastlanan parçaların, başlanan inşaatı durduracak önemde olmadığını, fakat bunun, kazının diğer bölümlerinde arkeolojik değeri yüksek tarihi eserlerle karşılaşılmayacağı anlamına gelmediğini vurguladı. Yeni Şafak, 01.06.2007 |
||
BU HEYKEL NE HEYKELİ?
Kısa bir süre önce Bodrum’un tam ortasına, Bodrum Belediyesi tarafından garip bir heykel konuldu.
Görenlerin bu heykelin ne heykeli olduğunu anlaması imkansız..
Çünkü bu heykelin ne heykeli olduğunu sadece onu oraya koyan Bodrum Belediyesi biliyor.
Ülkemizin ve dünyanın her yerinde bu tip heykellerin üzerine inceleyen kişilerin bilgilenmesi için heykel hakkında bilgiler içeren bir plaket konulur.
Bodrum Belediyesi’nin kime yaptırdığı, kaça yaptırdığı, niye yaptırdığı belli olmayan bu heykeli, tıpkı diğer icraatları gibi..
Neyin ne olduğunu, neden olduğunu sadece kendileri biliyor, bu da onlara yetiyor.
BodrumdaHayat.com, 01.06.2007 |
![]() ![]() |
|
|
LEYLA KONUK'UN YAPITLARI TARİHİ TERSANEDE
Bodrum’un ilk tersanesi
olarak, 1775 yılından günümüze kadar uzanan
zenginzbir geçmişe sahip olan Osmanlı Tersanesi
Kaymakamlık Sanat Galerisi kültür- sanat
etkinliklerine evsahipliği yapmaya devam ediyor. Bu
tarihi mekanda haziran ayının ilk sergisi Leyla
Konuk'un yağlıboya tablolarına ayrıldı. Sergi, 2
Haziran'dan başlayarak 17 Haziran tarihine kadar
görülebilecek. Hürriyet, 01.06.2007 |
|
ADIYAMAN BELEDİYESİ TARİHİ ÇIRÇIR PINARINI RESTORE ETTİRDİ
Adıyaman Belediyesi tarafından Ali Taşı Mahallesi'nde bulunan Tarihi Çırçır Pınarı yeniden restore edilerek hizmete sunuldu. Belediye, Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında ele aldığı çalışmaların yanında Adıyaman'ın tarihini canlı tutacak tarihi yapılarında korunması yönünde çalışmalar yapıyor.
Bu kapsamda Adıyaman'ın tarihi yapıtlarından olan ve Adıyaman ile özdeşleşmiş Çırçır Pınarı yok olmaktan kurtarılarak yeniden canlandırıldı. Park ve Bahçeler Müdürlüğü öncelikle Çırçır Pınarı için restorasyon çalışması yaparak pınar etrafında yeni düzenlemeler yaptı. Çırçır Pınarı'nın önünden geçen kaldırım ve karşı taraftaki kaldırımda 200 metrekarelik kilitli parke döşemesi yapıldı. Öte yandan bu bölgede yapılan yol çalışmaları esnasında yolun kaymasını önlemek için yolun tarafına taş duvar örüldü. Bu arada Park ve Bahçeler Müdürlüğü Çırçır Pınarı çevresinde peyzaj düzenlemesi de yapacak. Yetkililerin Çırçır Pınarı etrafında yapılacak olan çalışmaların en kısa sürede tamamlanarak hizmete sunulacağını belirtti.
Belediye Başkanı Necip Büyükaslan, Adıyaman Belediyesi olarak tarihi ve kültürel yapıların korunması yönünde bir çok önemli çalışma yaptıklarını kaydederek, "Özellikle şehir merkezimizde bulunan tarihi yapıtların bir envanterini çıkarıp kültür bakanlığına sunduk. Tarihi yapıların korunması ve yeniden restore edilmesi için bakanlık nezdinde girişimlerimiz devam ediyor. Ayrıca yapılan fizibilite çalışmalarından sonra Tarihi Çırçır Pınarı'nı yeniden restore ederek hizmete sunduk. Yaptığımız düzenlemeler ile bu bölge daha modern bir görüntüye kavuşacak" dedi. Adıyaman Haber, 01.06.2007 |
![]() |
|
|
IV. ULUSLARARASI
Mersin Üniversitesi, Kilikia Arkeolojisini Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen IV. Uluslararası Kilikia Arkeolojisi Sempozyumu, 03-06 Haziran 2007 tarihleri arasında Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampüsü “Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi, B Salonu”nda gerçekleştirilecek. TAYHaber, 01.06.2007 |
|
GAZİANTEP'TE İSLAM ESERLERİ MÜZESİ KURULDU
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kültür ve
turizme katkı sağlamak amacıyla kurulan ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nin ilk İslam Eserleri Müzesi olarak
nitelendirilen Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi
için, 1636 yılında Mustafa Ağa Bini Yusuf Efendi
tarafından yaptırılarak vakfedilen Mevlevihane
binası restore edildi.
4 Ekim 2006'da başlayan restorasyon çalışması, 14
Mart 2007'de tamamlandı. Restorasyonu 6 ayda biten
binanın müze olarak tefrişi, 45 günde
gerçekleştirildi. Restorasyon için 593 bin YTL
harcandı. 2 ayrı binadan oluşan Gaziantep
Mevlevihanesi Vakıf Müzesi'nin 3 katlı binasında,
Mevlevilik kültürü ve maden eserleri ile Türk vakıf
hat sanatlarından örnekler yer alıyor.
2 katlı binada ise değişik yörelere özgü tarihi
kilim ve halılar teşhir ediliyor. Müzede, tezhip ve
ebru sanatının eşsiz motifleriyle süslendiği altın
ve gümüş yaldızlı 20 el yazması Kur'an-ı Kerim ve 10
hat levhası; Konya, Gaziantep, Uşak, Kırşehir ve
Muğla'nın yanı sıra Türkiye'nin farklı yörelerine
özgü motiflerle bezenmiş tarihi değeri yüksek 47 el
dokuması halı ve kilim ile tarihi değere sahip 14
mihrap şamdanı ve cami kandili sergileniyor.
Sergilenen eserlerin büyük bir bölümü, Vakıflar
Genel Müdürlüğü'ne ait eserlerden oluşuyor.
Mevlevi kültürünün gözler önüne serildiği salonda
ise, arakiyye, sikke, istiva, tennure, hırka, kemer
ve habbesi ile mevlevi dervişlerinin kıyafetlerinden
örnekler yer alıyor. Bu salonda, sazendelerin ney ve
bendiri ile ruh kattığı bir sema ayini tasvir
ediliyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde arkeoloji, etnoğrafya
ve açık hava müzeleri olmasına rağmen, Türk
milletinin Orta Asya'dan Anadolu'ya getirdiği kültür
zenginliği ile oluşturduğu Türk-İslam medeniyetine
ailt eserlerin sergilendiği bir müze bulunmuyor.
Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi'nin, Türk
kültür ve turizmine önemli katkı yapması ve
kaybolmaya yüz tutan hat ve dokuma sanatının tekrar
canlandırılmasına da büyük katkı sağlaması
bekleniyor. Olay Medya, 01.06.2007
|
||
AŞAĞI HAMAM'DA RESTORASYON ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Tarihi eserler eserler açısından önemli bir potansiyele sahip olan Divriği'de bu tarihi yapıların korunarak gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan çalışmalar çerçevesinde tarihi Aşağıhamam da ortaya çıkmış oldu. Memleket Sivas, 01.06.2007 |
|
|
![]() |
ATATÜRK'ÜN KALDIĞI KONAK ÇÜRÜYOR
Göynük’de bulunan 200 yıllık Postacılar Konağı gün geçtikçe çürüyor. Cumhuriyetin ilanından sonra Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım’ın üç gün birlikte kaldıkları konak yıkılmak üzere.
Mustafa Kemal Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım’ın 1920’li yıllarda Göynük’ün Yenice Mahallesi’nde bulunan 200 yıllık Postacılar Konağı’nda kaldığı iddia ediliyor. Konuyla ilgili olarak bilgi veren Göynük Belediye Başkanı Abdulkadir Yılman, “‘İlçemizde bulunan yaşlılarımız tarafından Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım’ın Göynük’te kaldığı söylenmekte. Bunun üzerine bizde araştırma yaptık ve benim de yakın akrabalarım olan yaşlılarla bire bir görüşmelerim sonucunda söylenen bilgilerin doğru olduğunu öğrendim. Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım İstanbul’dan Ankara’ya giderlerken ilçemiz yakınlarında Zübeyde Hanım rahatsızlık geçirmiş. Bunun üzerine annesiyle birlikte Postacılar Konağı’na konuk olmuşlar. Burada birkaç gece kalmışlar. Bunu şu an ilçemizde bulunan 90’lı yaşlardaki dedelerimiz, ninelerimiz bize anlatıyorlar. Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım’ın Göynük’te kaldığını kanıtlamak için resmi kurumlarla görüşmeler yapmaktayız. Resmiyete döktüğümüz takdirde Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım’ın kaldığı 200 yıllık konağın müze olarak açılması için çalışacağız’’ dedi.
Yılman, 200 yıllık Postacılar Konağı’nın bakımdan geçirilmesi gerektiğini kaydederek, ‘’Konağın sahipleri ile görüşme yapacağız. Görüşmelerimiz sonucunda restorasyon çalışması için izin alabilirsek konağın önce projesini çizdireceğiz. Daha sonra da çalışmalara başlayacağız. Atatürk’ün ve annesi Zübeyde Hanım’ın kaldığını resmi olarak kanıtlarsak bu ilçemiz için büyük bir tanıtım sağlar’’ ifadelerini kullandı. Bolunun Sesi, 01.06.2007 |
|
KOZAN'DAKİ YAVERİN KONAĞI BUTİK OTEL OLUYOR
Adana'nın Kozan İlçesi'nde belediye tarafından restorasyonu yapılan Yaverin Konağı butik otel oluyor.
Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan, özellikle dışarıdan gelen misafirler için konağın bulunmaz bir yer olacağını söyledi. Özgan, "Bugüne kadar dışarıdan gelen misafirleri ağırlayamadık. Misafirler Kozan'a günü birlik gelip gitti. Yaverin Konağı'nın tamamlanmasıyla misafirleri burada ağırlayacağız. Bu da Kozan için iyi bir fırsat olacak." dedi. Kamulaştırılması yapılan Yaverin Konağı, Kozan tarihinde turizme kazandırılmış ilk tarihi eser olacak. Turizm Gazetesi, 01.06.2007 |
|
|
"KÜLTÜREL MİRASIMIZA SAHİP ÇIKALIM"
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, asrın felaketi sayılan 1999 yılındaki depremde hasar alan Kadı Camii’nin onarımında ve Semerkant Camii’nin tuvalet yapımında verdikleri destekten ötürü Ankara Vakıflar Bölge Müdürü Muzaffer Ataseven’e teşekkür plaketi, İnşaat Şube Müdürü Algun Gören ve diğer personele teşekkür belgesi verdi.
|
||
|
SÜLEYMANPAŞA HAMAMI ONARILACAK
İzmit Akçakoca Mahallesi’nde bulunan, 14. yüzyılda yapıldığı bilinen Süleymanpaşa Hamamı’nın restorasyonu için harekete geçildi.
Özgür Kocaeli, 01.06.2007 |
|
AKM'YE YIKIM VİZESİ ÇIKMADI
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un, "Yıkıp yeniden yapacağız" dediği Atatürk Kültür Merkezi (AKM) için toplanan 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Taksim'deki binanın yıkılmasına vize vermedi. Bakanlığın yaklaşık 2.5 ay önce yaptığı başvurunun ardından Kurul, binanın deprem dayanıklılık raporu ile AKM'nin yerine yapılması düşünülen konsept projenin getirilmesini talep etti. Bu talep üzerine bakanlık Sakarya Üniversitesi'nden 15 Mayıs'ta alınan dayanıklılık raporunu sundu. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Prof. Dr. Kemalettin Yılmaz ve Yrd. Doç. Dr. Naci Çağlar'ın hazırladığı raporda, AKM'nin depremsellik göz önüne alınarak yıkılması ibaresi yer almazken, raporun sonuç bölümünde, binanın güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Bunun üzerine Kurul üyeleri yaptığı toplantıda, konsept projenin de getirilmesi gerektiğine karar vererek AKM dosyasını rafa kaldırdı. Sabah, Haber: Erhan Öztürk, 01.06.2007 |
![]() |
|
|
TARİHİ ESERİ KARPUZ GİBİ SATILIĞA ÇIKARDILAR
Bozkurt’ta çok sayıda tarihi eser ele geçirildi. İlçe Jandarma Komutanlığı’nca yapılan operasyonda 2 kişi, traktöre yüklü vaziyette Roma dönemine ait olduğu sanılan bir adet eski esere alıcı beklerken yakalandı.
Denizli Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi ekipleri, Bozkurt İlçesi Armutalanı Köyü yolunda iki kişinin tarihi eski eser kaçakçılığı yapacakları ihbarını aldı. Bozkurt İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan operasyonda 2 şahıs, traktöre yüklü vaziyette Roma dönemine ait olduğu sanılan bir adet eski esere alıcı beklerken yakalandı. Şüphelilerden M.A.A.'nın Baklankuyucak Köyü'ndeki evinde yapılan aramada, Roma dönemine ait 2 adet daha taş eser ele geçirildi. Diğer şüpheli M.İ'nin Bozkurt İlçesi'ndeki evinde yapılan aramada ise Osmanlı dönemine ait 53 bronz sikke, bir bronz bilezik, eski döneme ait 2 dolma tüfek, bir bronz yüzük, bir gözyaşı şişesi, bir ahşap halka, bir bronz boğa ayağı figürlü bıçak sapı, 2 nal, eski döneme ait bir bıçak ucu, bir kanca, bir kapı süsü ve
Tarihi eserler ile olayda kullanılan traktöre el konuldu, şüpheliler gözaltına alındı. Tarihi eserlerle ilgili Denizli Müze Müdürlüğü’den yapılan açıklamada eserlerin Roma döneminde bina girişlerinde kullanılan su oluğu olduğu bildirildi. denizlili.net, 01.06.2007 |
|
MÜZAYEDEDE LALE DEVRİ
Alif Art Antikacılık A.Ş.’nin 3 Haziran 2007 Pazar günü Ortaköy, Esma Sultan Yalısı’nda yapılacak yaz müzayedesine, paha biçilmez mücevherler ve Lale Devri’nde İstanbul’a gelip Osmanlı’nın gizemli hayatını resmetmiş oryantalistlerin göz kamaştıran tabloları damgasını vuracak.
Türkiye Gazetesi, 01.06.2007 |
||
|
300 BİN DOLARLIK
Mali Suçlarla
Mücadele Müdürlüğü ekipleri, Beyoğlu’nda Adnan
Ahmat’ın yanında getirdiği kolide 17 parça tarihi
eseri buldu. Hürriyet, 01.06.2007 |
|
TARİHİ APOLYONT HANI YANDI
Bursa'nın Osmangazi İlçesi'nde, bobinajcı atölyesinde başlayan yangının yeni restore edilen tarihi Apolyont Hanı'nın çatısına sıçraması sonucu, tarihi bina kısmen kullanılmaz hale geldi. Yeni Bursa, 31.05.2007 |
![]() |
|
|
AKDAMAR'A İLGİ AZ
Van Akdamar Kilisesi Anıt Müzesi, açıldığı 29 Mart 2007 tarihinden itibaren sadece 479 yabancı tarafından ziyaret edildi. Müzeye yerli turistin ilgisi ise Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yüzünü güldürdü. Müze'nin 5 bin 876 yerli turist tarafından gezildiği öğrenildi.
Restorasyonu 3 yılda tamamlanan ve toplam 4 trilyon lira harcanan Van Akdamar Kilisesi Anıt Müzesi'nin Ermeniler başta olmak üzere çok sayıda yabancı turistin ilgisini çekmesi bekleniyor. Ancak müzenin faaliyete geçtiği 29 Mart 2007 tarihinden itibaren 479'u yabancı olmak üzere toplam 6 bin 355 kişi tarafından ziyaret edildiği öğrenildi.
Yerli turist ilgisinin fazla olduğu müzeye turizm mevsiminin yeni başlaması nedeniyle daha çok yabancı turist geleceği düşünülüyor. Bakanlık yetkilileri, şuanki yabancı turist rakamlarının beklenenin altında olduğu belirtiyor.
Akdamar Kilisesi Anıt Müzesi'nin açılışını Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ve Türk Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan birlikte yapmıştı.
Mutafyan, anıt müze olarak kullanılacak kilisede yılda bir kez ayin, Akdamar adasında ise festival düzenlenmesini istemişti. Konuyla ilgili olarak Başbakanlık ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'na yazı yazan Mutafya'nın isteğine her iki kurumdan da yanıt gelmedi. Akdamar Kilisesi Anıt Müzesi'ne haç konulup konulmayacağı da tartışma yaratmış, Mutafyan'ın "haç hazır" sözleri de sonuçsuz kalmıştı. Turizm Habercisi, 31.05.2007 |
|
OKÇULAR ÇARŞISI KİTAP OLDU
Bursa Osmangazi
Belediyesi ve Bursa Araştırma Vakfı'nın ortaklaşa
yürüttüğü çalışmalar sonucu tarihi Okçular
Çarşısı'nın geçmişi kitap haline getirildi. Yeni Bursa, 31.05.2007 |
||
"ORTAÇAĞ ANADOLUSU'NDA TARİKAT YAPILARININ MİMARİSİ"
Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü (IFEA) tarafından Türkiye Turist Rehberleri Birliği (TUREB) ve Fransız Kültür Merkezi’nin işbirliğiyle düzenlenen konferans serisi kapsamında düzenlenen "Ortaçağ Anadolusu'na Çapraz Bakışlar 2007" serisi, İstanbul Üniversitesi Türk ve İslam Sanatı Anabilim Dalı Başkanı ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Bilim Kurulu Başkanı Prof.Dr. M. Baha Tanman ile devam ediyor.
13 Haziran 2007 Çarşamba günü saat 19.00'da gerçekleşek konferans "Ortaçağ Anadolusu'nda Tarikat Yapılarının Mimarisi" başlığını taşıyor. İstanbul, Taksim Fransız Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek olan konferansta simultane çeviri de yapılacak. TAYHaber, 31.05.2007 |
||
4. ULUSLARARASI
Bu yıl dördüncüsü gerçekleşecek olan Türkiye Mozaik Sempozyumu, Gaziantep Ticaret Odası’nın yürütmekte olduğu ve Avrupa Birliği’nin finanse ettiği “Gaziantep, Halfeti ve Rumkale’de Turizm Etkinliğinin Arttırılması Projesi” kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan “Uluslararası Mozaik Sempozyumu” ile birleştirilerek 05–10 Haziran 2007 tarihleri arasında Gaziantep’te yapılacak. TAYHaber, 31.05.2007 |
![]() |
|
|
YILIN MÜZESİ ÖDÜLÜ ALMANYA'YA GİTTİ
Avrupa Müze Forumu tarafından düzenlenen Avrupa'da Yılın Müzesi Yarışması (EMYA) sonuçlandı. İspanya'nın Alicante kentinde düzenlenen törende Almanya'nın Bremenhaven kentinden Alman Göçmen Merkezi Müzesi yılın müzesi seçildi.Bu yıl 29. kez sahibini bulan ödül için Türkiye'den Gaziantep Arkeoloji Müzesi de iddialıydı.
Kapsamlı bir modernizasyon çalışmasından geçmiş müzeler ile son iki yılda açılmış müzelerin dahil olabildiği yarışmada EMYA ödülünün yanı sıra iki ödül daha veriliyor. Yarışmada Avrupa kültür mirasını anlamaya yönelik çalışmalar yapan müzelere verilen Avrupa Konseyi Ödülünün bu yılki sahibi İsviçre Cenevre'den Reform Müzesi oldu. Yarışma kapsamında İtalya Brescia merkezli Michletti Vakfı tarafından Endüstri ve Teknoloji müzelerine verilen Michletti ödülünün bu yılki sahibi ise İngiltere Bristol'den Brune's ss Müzesi oldu. Turizmde Bu Sabah, 31.05.2007 |
|
AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTLERİ İSTANBUL İLE ESSEN ARASINDA İŞBİRLİĞİ
2010 yılı Avrupa Kültür Başkentleri ilan edilen İstanbul ile Essen arasında işbirliği olanaklarını görüşmek üzere İstanbul'a gelen Kuzey Ren Vestfalya Parlamentosu Kültür Komisyonu üyeleri, ziyaretlerine başladı.
2010 Avrupa Kültür Başkentleri ilan edilen İstanbul ile Essen kentleri arasında işbirliği olanaklarını görüşmek üzere İstanbul´a gelen Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Parlamentosu Kültür Komisyonu üyeleri, 2 Haziran tarihine kadar kent yöneticileri ve kültür kurumlarının temsilcilerini ziyaret ederek, görüş alışverişi yapacak. Kuzey Ren Vestfalya Parlamentosu Kültür Komisyonu Başkanı Dr. Fritz Behrens öncülüğündeki heyette beşi Sosyal Demokrat Parti (SPD), dördü Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU), biri Yeşiller ve biri Hür Demokrat Parti´den olmak üzere 11 parlamenter yer alıyor.
Komisyon sekreterinin de dahil olduğu heyetin İstanbul'daki ziyaretlerinin koordinasyonunu Türkiye Araştırmalar Merkezi Çalışanı Ülkü Bursa gerçekleştiriyor.
İlk olarak İstanbul Modern´i ziyaret eden heyet, Gursky sergisinin açılışına katıldı ve Feriye'de bir akşam yemeği yedi.
Ziyaretin ikinci günü İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı´nı ziyaret ederek Vakıf Direktörü Görgün Taner ile görüşen heyet, Kültür Başkenti İstanbul 2010 Bürosu yetkilileriyle bir araya geldi. Ardından Goethe Enstitüsü´nü ziyaret eden heyet, Perşembe günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi´nde Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile görüşecek.
Belediye yetkilileriyle görüşmelerin ardından Alman Doğu Enstitüsü (Orient-Institut) ziyaret edilecek.
Heyetin İstanbul ziyareti şerefine 31 Mayıs Perşembe günü Friedrich Naumann Vakfı´nın İstanbul Bürosu´nda bir kokteyl gerçekleştirilecek.
Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı ve Friedrich Naumann Vakfı'nca ortaklaşa düzenlenen ve saat 18:00´de başlayacak olan kokteylde Friedrich Neumann Vakfı Türkiye koordinatörü Jörg Behnert´in selamlama konuşmasının ardından Heyet Başkanı Dr. Fritz Behrens, kentlerarası işbirliği konulu bir konuşma yapacak.
Behrens´in konuşmasının ardından ise Türkiye Araştırmalar Merkezi -TAM Vakfı Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, Nasyonal Sosyalistlerin iktidarı döneminde Türkiye´ye sığınan Alman bilimadamlarının faaliyetlerini konu alan Scurla Raporu'nun tanıtımını yapacak.
Türkiye Araştırmalar Merkezi´nce hazırlanan „Ay yıldız altında sürgün" adlı derleme içerisinde, Almanca olarak geçenlerde yeniden bilim dünyasına kazandırılan rapor aynı adla Ekim ayında Günizi Yayıncılık'ca Türkçe olarak basılacak.
Heyet kokteylin ardından EMS Taşımacılık Genel Müdürü Şeref Tıraş´ın akşam yemeğine konuk olacak.
Heyet Cuma günü Kadıköy Belediyesi´nde düzenlenecek olan „2010 Kültür Başkentleri İstanbul ve Essen: Hangi Alanlarda İşbirliği Yapılabilir?" başlıklı konferansta yer alacak.
Saat 11:00´de başlayacak toplantının açılış konuşmalarını Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Friedrich Naumann Vakfı Türkiye Koordinatörü Jörg Dehnert ve TAM Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen yapacak.
Açılış konuşmalarının ardından heyet başkanı Dr. Fritz Behners´in yapacağı „Kültür başkentleri 2010: Istanbul ve Essen" başlıklı giriş konuşmasını Kadıköy Belediyesi temsilcilerinin sunumları izleyecek.
Sunumlardan sonra ise Kuzey Ren Vestfalya Parlamentosu´nda grubu olan partilerin temsilcileri birer konuşma yapacak.
Toplantının ardından İstanbul 2010 Bürosu başkanı Nuri Çolakoğlu ile görüşecek olan heyet Cumartesi günü Almanya´ya dönecek. TürkiyeTurizm.com, 31.05.2007 |
||
KENT MERKEZLERİNİN YAĞMALANMASI SÜRECİNE TCDD DA KATILDI
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürlüğü’ne ait Türkiye kültür mirasının işletme fazlası nedeniyle satıldığını açıkladı.
TMMOB, TCDD’nin satışı yapılacak taşınmazların imar planlarının Kamu İhale Kanunu’na bağlı kalınmaksızın yaptırılabileceğine ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından askı sürelerine tabi olmaksızın doğrudan onaylanabileceğine dikkat çekti.
Devlet Demiryolları’nın diğer parasal kaynaklara yük oluşturmadan kendi kaynaklarıyla çözüm arayan bir tavır sergilemesinin olumlu gözüktüğü ifade edilen açıklamada, yeni yasal düzenleme ayrıntılı incelendiğinde, amacında belirtildiği kadar masum, yapıcı ve kabul edilebilir olmadığının anlaşıldığına dikkat çekildi.
Planlama süreçlerinin,
yangından mal kaçırmak için kullanılan araçlar
haline getirildiği vurgulanan açıklamada, kent
topraklarının önemli bir bölümünün belli grupların
istekleri doğrultusunda planlandığına işaret edildi.
Satışı yapılacak taşınmazların imar planlarının Kamu
İhale Kanunu’na bağlı kalınmaksızın
yaptırılabileceğine ve Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı tarafından askı sürelerine tabi olmaksızın
doğrudan onaylanabileceğine dikkat çekilen
açıklamada, şöyle denildi: “İmar planlarının kent ve
tarihi dokusuna, fiziksel çevreye uygun olarak
görüntü ve çevre kirliliğini gidermek amacıyla, kent
dokusuna ve şehircilik ilkelerine uygun olarak
dönüşüm projeleri ile en verimli kullanımların
sağlanması ve cazibe merkezleri haline getirilmesine
yönelik düzenlenmesi öngörülmüştü. Ancak onaylanan
bazı planlar, bu ilke ve yaklaşımların çoğunlukla
göz ardı edildiğini, getirilen kararların alanın
satışı ya da devri sürecinde çekici hale gelmesi
için düzenlendiğini gösteriyor.”
Açıklamada, “Eski demiryolu
arsalarındaki inşaat etkinliklerinin uzmanlık ve
yüksek teknoloji gerektirmesi nedeniyle belli
kişilere pazarlanabilecek ve rekabet ortadan
kaldırılabilecek” denildi.
Planlama ve projelendirme hizmetleri idarenin istediği kişilere yaptırılacağı ifade edilen açıklamada şöyle denildi: “Bu alanda da rekabet ortadan kaldırıyor. Bu yöntem, DDY Plancısı, DDY Mimarı gibi bir kümelenme ve ayrıcalığı gündeme getirebilecek. Yönetmelikte tanımlanan doğrudan temin yolu ekspertiz şirketlerine rayiç bedel tespit ettirilmesi, gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine her ölçekteki imar planlarının yaptırılması, ilan, reklam, proje, kontrollük, danışmanlık veya pazarlama gibi konularda kullanılacak.” TAYHaber, Fotoğraf: Yeni Yıldız Gazetesi, 31.05.2007 |
||
MARDİN '2002 İNANÇ KÜLTÜRÜ' RESTORASYONLARI DEVAM EDİYOR
Mardin'de 2002 yılında inanç ve kültür turizmi kapsamında tarihi eserlere yönelik restorasyon çalışmaları devam ediyor.
Mardin Valisi Mehmet Kılıçlar, inanç ve kültür turizmi kapsamında 2002 yılından beri tarihi eserlere yönelik başlatılan restorasyon çalışmaları kapsamında bugüne kadar bir çok tarihi eseri yeniden restore ettiklerini söyledi.
Kılıçlar, "Artuklu ve Selçuklu mimarisinden günümüze miras kalan tarihi eserlerin bakım ve onarım çalışmaları kapsamında bugüne kadar bir çok tarihi eserleri yeniden gözden geçirdik. 940 yıllık Tekkiye Medresesi, restorasyonu tamamlanarak inanç ve kültür turizmine hizmet verecek hale getirildi. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Artuklu döneminden günümüze miras kalan Kasımiye ve Zinciriye ve Tekiye medreselerinin restorasyon çalışmaları devam ediyor. Elektrik tesisatları bitirilme aşamasına gelinen her 2 medresenin de 940 yıllık tarihi geçmişi bulunuyor. Zinciriye Medresesi'nde Sultan İsa, Tekkiye Medresesi'nde ise Abdulkadir Geylani Hazretleri'nin 3 torununun türbesinin de hizmete girmesiyle inanç ve kültür turizmi bağlamında büyük bir hareketlilik kazandıracaktır." dedi.
Son 5 yılda Mardin genelinde yaklaşık 100 tarihi eserin yeniden restore ettiklerini vurgulayan Kılıçlar, "Mardin'in tarihini aslına göre yeniden inşaa ediyoruz. Bu çalışmalar aralıksız devam edecektir. Yılda ortalama 500 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği tarihi kentin kültür varlıklarını koruma adına önemli projelere imza atıyoruz. Bazı restorasyon çalışmalarında aksaklıklar vardır. Onları da gidermeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl Mardin'de başlatılan restorasyon çalışmaları kapsamına katkı sağlayan özel mülkiyetli 10 tarihi taş mimarisine sahip ev ve konağın bakım ve onarımlarının bitirilerek yeni turizm sezonuna hazırlandığı ifade edildi. Mardin'de kentsel dönüşüm projesi kapsamında betonarme binaların da peyderpey dış cephelerinin özgün taş mimarisine dönüştürülmesi yönünde çalışmaların sürdürülmektedir." şeklinde konuştu. TürkiyeTurizm.com, 31.05.2007 |
![]() ![]() ![]() |
|
|
MİTRAS KÜLTÜR TURİZMİNE KAZANDIRILACAK
Dünyanın en eski yerleşim birimleri arasında yer alan Dülük Antik Kenti'nde bulunan Mitras Yer Altı Tapınağı'nda, aydınlatma ve çevre düzenleme çalışması devam ediyor.
Gaziantep'in Metropol İlçesi Şehitkamil Belediyesi'ne bağlı ekipler, 10 gün önce başlayan çalışmayı, 3 ay içerisinde tamamlamayı hedefliyor. Dülük Antik Kenti'nde Keber Tepesi'nin güney yamacında bulunan ve dünyanın en büyük yeraltı tapınağı olan Mitras, bulunduğu alanın çok dar ve karanlık olması nedeniyle bugüne kadar bölgeye gelen turistler tarafından ziyaret edilemedi. Ekipler, 8 metre uzunluğunda dar bir geçitle girilebilen Mitras'ta, öncelikle girişte bulunan toprak alanı, merdiven şeklinde düzenleyerek işe başladı. İki bölümden oluşan tapınakta, duvarlardaki dinsel motifler ve boğa motifleri, kayaların ustalıkla işlenişi ilgi çekiyor.
Gaziantep Kültür ve Turizm İl Müdürü Salih Efiloğlu, yaptığı açıklamada, Dülük Antik Kenti'nde bulunan ve dünyanın en büyük yer altı tapınağı olan Mitras'ın, aydınlatma ve çevre düzenleme çalışmaları tamamlanarak turizme kazandırılacağını söyledi. Efiloğlu, Şehitkamil Belediyesi tarafından başlatılan çalışmanın, 3 ay içerisinde tamamlanacağını ifade etti. Zaman, Fotoğraf: doliche.org, 31.05.2007 |
|
BARLACH'IN ESERLERİ BURSA'DA SERGİLENECEK
Alman heykeltıraş ve ressam Ernest Barlach, Alman dışavurumculuğunun en önemli temsilcilerinden. Yaşadığı karışık dönemde, Hitler’in yıkıcı düşüncelerine ve Nazizmine karşı cesurca duruşuyla olduğu kadar, günümüzde dahi canlılığını yitirmeyen modern bir önsezi sonucu oluşturduğu aydınlık sanat anlayışıyla da sanat tarihindeki yerini aldı.
Eserleriyle modern çağın Avrupa kültürel gelişimini de yansıtan Ernest Barlach’ın döneminin varoluşsal sorularını dile getirdiği net ve yalın insan figürleri tüm kültürel sınırların ötesinde rahatlıkla anlaşılırlığını ve güncelliğini koruyor. Dünyaca tanınmış Alman heykeltıraş ve ressam Barlach'ı (1870-1938) tanıtmak amacıyla, Ernest Barlach Vakfı (Hamburg), Goethe-Institut (İstanbul) ve Anadolu Kültür İstanbul tarafından planlanan bu sergi, Mersin, Malatya, Gaziantep, Antakya, İzmir ve Antalya'nın ardından 4 Haziran saat 18.00'de Bursa'da Şefik Bursalı Sanat Galerisi'nde açılacak. Serginin son durağı Diyarbakır olacak. Bursa Hakimiyet, Fotoğraf: von-der-heydt-museum.de, 31.05.2007 |
![]() |
|
|
HEYKELLERİN TESBİHİNİ ÇALDILAR
Tarihi Kırkpınar
Yağlı Güreşleri'nin yapıldığı Edirne'de, Sarayiçi
mevkiinde eski Kırkpınar ağaları Alper Yazoğlu ve
Hüseyin Şahin'in heykellerindeki tespihler çalındı.
Bugün, 31.05.2007 |
|
HOKKA VE DİVİT 17 YIL SONRA YERİNDE
Eyüp'te Nazlı Defterdar Mahmut Efendi tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan Defter Camii'nin minaresindeki hokka ve divit dün düzenlenen törenle yeniden aleme yerleştirildi. Caminin ibadete açılması nedeniyle düzenlenen törende konuşan Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 'Vakıflara kayıtlı 18 bin 500 tescilli eserin yüzde 60'a yakını İstanbul'dadır ve bunun önemli bölümü, onarım ve restorasyona ihtiyaç duyuyor' dedi. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 2003 yılı bütçesinin, 40 trilyon lira olduğunu ve bunun büyük bir kısmını giderlerin teşkil ettiğini, belirten Bakan Şahin, 2007 yılı bütçesinin ise 600 trilyon liraya çıkarıldığını ifade etti. Şahin, bu yılın sonuna kadar onarılmadık vakıf eseri kalmayacağınını da sözlerine ekledi. Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt da bugüne kadar vakıf eserlerinin çalınıp yurt dışına kaçırıldığını ve camilerin yağmalandığını ifade ederek, yurt dışına kaçırılan eserlerin geri getirilmesi için bir çalışma başlattıklarını söyledi.
Konuşmaların ardından Devlet Bakanı Şahin, Vakıflar Genel Müdürü Beyazıt, İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, cami hakkında araştırmalar yapan Prof. Dr. Uğur Derman ile Prof. Dr. Çiçek Derman, Sunay Akın ve gazeteci Hıncal Uluç tarafından kurdele kesildi. Yeni Şafak, Haber: Şamil Kucur, 31.05.2007 |
![]() |
|
KÜTAHYA'DA TARİH YENİDEN CANLANIYOR
Yaklaşık 7 bin
yıllık tarihe sahip Kütahya'da belediye, tarihe
yeniden sahip çıkıyor. Özellikle Selçuklu ve Osmanlı
mimari örneklerinin sıkça rastlandığı Kütahya'da,
tarih ve kültür turizmini geliştirmek için yapılan
çalışmalar takdir topluyor.
19. yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı tahmin edilen, Sultanbağı Caddesi üzerindeki tarihi Defterdar Konağı'nın kamulaştırılması belediye tarafından yapılarak, restorasyon çalışmalarına başlandı. Kentteki önemli konaklardan biri olan Defterdar Konağı, Kütahya'nın eski ailelerinden Defterdarlar Ailesi tarafından yaptırılarak kullanılan bir konak. Cephe özellikleri ve iç mekan süslemeleri bakımından Kütahya'nın en zengin tarihi yapılarından birisi olma özelliğini taşıyor. Son dönem Osmanlı mimarisi olan konak, bahçeli kerpiç ev vasfına sahip. 7 bin yıllık Kütahya tarihinde çok önemli bir yeri olan Kütahya Kalesi'nin çevre düzenlemesi de, belediyenin önemli projelerinden biri. Kütahya'nın çok sayıda kültürün izlerini taşıdığını hatırlatan Kütahya Belediye Başkanı Mustafa İça, Ulu Cami çevre düzenleme projesi kapsamında hayata geçirilecek olan Ulu Cami İş Merkezi Projesi'nde yıkımların tamamlanarak inşaat çalışmalarına başlandığını söyledi.
Kütahya'nın önemli tarihi mekanlarından olan Ulu Cami çevresinde, tarihi dokuya uygun bir meydan çalışması yapılacağını aktaran Başkan İça, "Meydan çalışması kapsamında yapılacak iş merkezi; pastanelerin, kahvaltı salonlarının bulunduğu, Kütahyamıza özgü yöresel ev yemekleri, hamur işleri ve böreklerin ikram edileceği bir mekan olacak. Yeni yapılacak iş merkezinde zemin kattaki yerler tamamen eski mülk sahiplerine verilecek" şeklinde konuştu. Zaman, Haber: Cemil Türken, 31.05.2007 |
||
MSGSÜ ŞİLE'YE TAŞINIYOR
Şile Belediye Başkanı
Can Tabakoğlu, Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi (MSGSÜ) Senatosu'nun, üniversite
yerleşkesinin Şile'ye taşınması kararı
aldığını aldığını bildirdi. Hürriyet, Haber: Yalçın Bayer, 31.05.2007 |
||
|
İŞGALDEN KALMA TOP MERMİSİ BULUNDU
Gümüşhane'nin Köse ilçe merkezinde belediye ekipleri tarafından yapılan altyapı kazı çalışmaları sırasında 2 adet tarihi top mermisi bulundu. Gümüşhane Kent Haber, 31.05.2007 |
|
"FATİH SULTAN MEHMET ZEHİRLENEREK ÖLDÜRÜLDÜ"
Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. İlber Ortaylı, daha önce bazı tarihçilerin dile getirdiği Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenmesiyle ilgili iddiaların doğru olduğunu söyledi.
Ortaylı, "Fatih Sultan Mehmet'in hastalığı vardı; ama o hastalıktan değil, zehirlenerek öldü." dedi. Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye'nin Bükreş Büyükelçisi Ahmet Rıfat Ökçün'ün girişimi ile düzenlenen, 'Türkiye tarihinde Balkanlar-Kültürel Yaklaşım' isimli konferansa konuşmacı olarak katıldı. Ortaylı, tarih boyunca bölgede yaşanan toplumsal gelişmeler ve devletler arası ilişkiler konusunda önemli açıklamalar yaptı. Osmanlı padişahları arasında Fatih Sultan Mehmet'in dehası ve ileri görüşlülüğü ile müstesna bir yere sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Ortaylı, konferansın sonunda dinleyicilerden gelen soruları cevaplandırdı. Dinleyicilerden birisinin Macarların Kanuni Sultan Süleyman'a anısı için bir büst yaptırdığı, Osmanlı padişahlarının büstlerinin neden Türkiye'de de yapılmadığı yönündeki soruya Ortaylı, "Biz Türkiye'de bırakın büstlerini, Osmanlı hükümdarlarının kabirlerine sahip çıkamamışız. Şu an kabri açık olan hükümdar sayısı çoktur." cevabını verdi.
Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenerek öldürüldüğü iddialarının hatırlatılması üzerine İlber Ortaylı, "Evet Fatih Sultan Mehmet, yönü belli olmayan bir sefere çıkarken zehirlenerek öldürülmüştür. Tarihi veriler bu seferin İtalya üzerine olduğunu gösteriyor ve İtalyanlar o dönemde zehir konusunda çok uzmanlaşmış bir milletti. Fatih Sultan Mehmet'in hastalığı vardı; ama o hastalıktan ölmedi, zehirlenerek öldü." dedi. Tarihçi Ahmet Almaz da, 'Fatih Sultan Mehmet Nasıl Öldürüldü?' adlı kitabında padişahın, Venedik ajanı doktoru Yakup Paşa tarafından zehirlendiğini iddia etmiş. Zaman, Haber: Tahsin Demir, 31.05.2007 |
||
TBMM ARAŞTIRMA KOMİSYONU: KAPADOKYA'NIN ADI DEĞİŞSİN
TBMM Türkçe Araştırma Komisyonu'nun AKP'li üyeleri, Kapadokya ve Efes gibi tarihi yerlerin Türkçe isimlerinin kullanılmasını önerdi.
Milliyet, 31.05.2007 |
||
YÜZYILLIK BİNA RESTORE EDİLİYOR
Balıkesir'in
Erdek İlçesi'ndeki en eski yapılarından olan 100
yıllık tarihi Kaymakamlık Lojmanı binası restore
ediliyor. Balıkesir Kent Haber, 31.05.2007 |
|
|
![]() |
'RUMKALE ARTIK YALNIZ DEĞİLSİN' DÜNYADA DÖRDÜNCÜ OLDU
Özel Sanko Okulları'nın, Volvo Adventure Çevre Projesi yarışmasında, ''Rumkale Artık Yalnız Değilsin'' projesiyle dünya dördüncüsü olduğu bildirildi.
Özel Sanko Okulları Genel Müdürü Murat Köylüoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, okullarının Türkiye'den 184 projeyi geride bırakarak birinci olduğunu ve İsveç'te 15 ülkenin katılımıyla düzenlenen finale katıldığını belirtti. Öğrencileri Melih Bayram, Ceyda Kaygusuz, Bahar Koçer, Sena Koçer, Dila Tuğçe Şahin ile tarih öğretmeni Mehmet Bozbaş, İngilizce öğretmeni Celal Yiğit ve biyoloji öğretmeni Zuhal Uncuoğlu'nun hazırladığı projenin yarışmada Türkiye'yi temsil ettiğini ve dünya dördüncüsü olduğunu duyuran Köylüoğlu, "Öğrenen Okullar kapsamında 2004'te kurulan Sessiz Tarih Takımının yürüttüğü çalışmalar, projenin içeriğini oluşturuyor" dedi. "Sessiz Tarih Takımının kurulmasıyla beraber Rumkale'ye hareket eden takım, gezi ve incelemelerde bulunarak tespitler yapmış ve öncelikli olarak Rumkale'nin tanıtımına yönelik çalışmalar başlatmıştı" diyen Köylüoğlu, "Bu çalışmalar sırasında İl Özel İdaresi ve Yavuzeli Kaymakamlığının da katkılarıyla gemi alımı sağlanarak Rumkale'ye kolay ulaşım için adım atılmış oldu. 'www.rumkale.org' sitesiyle Rumkale'yi bütün dünyaya anlatmaya çalışan takım, ayrıca Rumkale ile ilgili şu ana kadar en geniş kapsamlı kitapçığı hazırladı ve basılıp dağıtılmasını sağladı. Takım, projeyle ilgili çalışmalarına devam ediyor" şeklinde konuştu. Gazianetp 27 Gazetesi, 31.05.2007 |
|
MÜZEDE EĞİTİM
Ege Üniversitesi'nin öğretmen adayları, bir yıl boyunca çeşitli müzelerde, sanat dersi gördü. Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sevgi Gürtuna, uygulamalı eğitim verdiklerini söyledi. Gürtuna, ''Öğrenciler müzenin özüne uygun, kendilerinin hazırladığı kostümleri giyerek, yaşayarak öğrendi'' dedi. |
|
|
MÜZE ARAZİSİNE TOKİ KONUTLARI
Plan Bütçe
Komisyon Başkanı Doç. Dr Sait Açba yaptığı
açıklamada; Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TOKİ
arasında yapılan anlaşma sonrasında Afyon Arkeoloji
Müzesi'nin olduğu yere TOKİ tarafından konut
yapılacağını, olimpik yüzme havuzunun bulunduğu yere
de yeni Arkeoloji Müzesi yapılacağını söyledi. Afyon Haber, 31.05.2007 |
||
|
AGORA'DA KAZI ZAMANI
İzmir'in tarihi hazinesi 2 bin yıllık Agora'da, 1.5 yıl önce duran kazılar, önümüzdeki ay yeniden başlayacak. Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ticaret Odası'nın desteğiyle yürütülen, Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy başkanlığındaki çalışmalarda 30 kişilik ekip görev alacak. |
|
ALLIANOI'DE KAZI İÇİN İMZA KAMPANYASI
Allianoi
Girişim Grubu, antik kentte kazı yapılabilmesi için
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’a gönderilmek
üzere imza kampanyası başlattı. Hürriyet Ege, 31.05.2007 |
||
BOĞAZKALE ÖREN YERLERİNİN YOLLARI YAPILACAK
Çorum Valisi Mustafa Toprak, Boğazkale (Hattuşa) ören yerlerinin en öncelikli sorununun yol olduğunu belirterek, en kısa süre de bu sorunun halledileceğini bildirdi.
Vali Toprak, Vali Yardımcısı Murat Soylu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Özüdoğru, Köye Yönelik Hizmetler Müdür Vekili Yaşar Göbüt ve beraberindeki heyet ile turizm konusundaki sorunları ve mevcut durumu yerinde görmek ve incelemek üzere Boğazkale ilçesine gitti.
Ziyarette ören yerini gezen ve müzeyi ziyaret eden Vali Toprak, ören yerlerinin en öncelikli sorununun yol olduğunu belirterek, şöyle dedi: ''Boğazkale Belediyesi ve İl Özel İdaresi'nin ortak çalışmalarıyla en kısa sürede bu sorun çözülmeli. Boğazkale (Hattuşa) ören yerlerinin en öncelikli sorunu yol, en kısa sürede bu sorun halledilecek.''
Müze bahçesi ve müze içinde incelemeler yaparak, müze hakkında İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Özüdoğru ve Arkeologu Halis Şahin'den bilgi alan Toprak, müze binasının yetersiz olduğunu ifade ederek, eserlerin hem içeriğinin hem de sergi bölümünün zenginleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
İlçe merkezinde bulanan ve Kaplan Dölarslan'a ait tarihi konağı da ziyaret eden Vali Toprak, bu tür tarihi varlıkların korunması ve gerekli restorasyon çalışmalarının yapılması gerektiğini belirterek, konağın restorasyonu için gerekli girişimlerin yapılacağını söyledi. Toprak, ilçede tespit edilen eksikliklerin süratle tamamlanması talimatını verdi. Turizm Gazetesi, 30.05.2007 |
||
İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ'NİN KUZEY BÖLÜMÜ AÇILDI
İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde yaklaşık 25 yıldır kapalı tutulan ve aralarında Türkiye'nin en büyük lahdi Sidemara'nın da bulunduğu eserler, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç tarafından ziyarete açıldı.
Müzede düzenlenen törende konuşan Koç, Türkiye'nin kültür ve tabiat varlıkları açısından çok zengin bir ülke olduğunu, ancak bu zenginliğin kendilerine taşınması hayli ağır bir sorumluluk da yüklediğini söyledi. Bu kültürel ve tabii zenginlikleri geleceğe intikal ettirmek mecburiyetinde olduklarını ifade eden Koç, kültür ve tabiat varlıklarını devlet ve millet adına korumaya, yaşatmaya, geleceğe aktarmaya ve bunları yaparken de fonksiyonel olmaya devam edeceklerini kaydetti. İstanbul'da Türk ve İslam Eserleri Müdürlüğü uzmanlarınca Türkiye'deki 50 eser ve 35 anıtın, arkeolojik kent ve sanal müze kıstaslarına uygun olarak sınırlar ötesi müze kavramına dahil edildiğini dile getiren Koç, ''İslam sanatını Akdeniz'de keşfedin'' müze anlayışının, yeni ortaya koydukları bir konsept olduğunu söyledi.
Koç, Türkiye'de en çok ziyaret edilen müzelerin Topkapı Sarayı ile Ayasofya Müzesi olduğunu, Arkeoloji Müzesi'nin ise bugüne kadar gerçek değerini bulamadığını belirterek, ''İnşallah bundan sonra bulacak'' dedi. Burada yapılan yatırımın 1-2 milyar YTL arasında olduğunu, ancak bugüne kadar bu paranın bulunup da buranın yapılamadığını dile getiren Koç, ''Ama biz bulduk. Bu kısım, tam 20 yıldır kapalıydı. Açıyoruz. Bu bile yeni anlayış değişikliğinin güzel bir göstergesi değil mi?'' diye konuştu.
İstanbul Valisi Muammer Güler de, İstanbul'un fethinin yıl dönümünde hoşgörü, uzlaşma, kültürel eserlere sahip çıkma ve bunları geleceğe taşıma anlayışının bulunduğunu, bu anlayış doğrultusunda hangi döneme ait olursa olsun bu eserleri geleceğe taşıyacaklarını söyledi.
Türkiye'de müzelerde bulunan materyallerin üçte birinin İstanbul'da olduğunu, İl Özel İdaresi olarak son 4 yılda kültür eserlerinin restorasyonu için 80 milyon YTL kaynak aktardıklarını, bu yıl için de 40 milyon ayrıldığını dile getiren Güler, ayrıca belediyeler için de 60 milyon YTL ödenek ayrıldığını ve bunun 200 projede kullanılacağını ifade etti.
Güler, hedeflerinin İstanbul'da kültür turizm potansiyeli oluşturmak olduğunu ve bu yolda kentin büyük ivme kazandığını belirterek, ''İstanbul'a gelen turist sayısı 5 milyonu aştı. Bu yıl hedefimiz 6, hatta 7 milyonu aşmak. Ama asıl hedefimiz, 10 milyon turist'' dedi. Güler, sikke ve hazine bölümlerinin projeleri kendilerine geldiğinde restorasyon için kaynak aktaracaklarını da bildirdi.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü İsmail Karamut da, bugün açılışı yapılan müze klasik bina kuzey bölümünün yaklaşık 25 yıldan beri eleman sıkıntısı ve onarım gereksinimi nedeniyle ziyarete kapalı olduğunu söyledi. Turizm Gazetesi, 30.05.2007 |
||
KADİFEKALE'DEKİ TİYATRO GÜN IŞIĞINA ÇIKIYOR
İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,
Kadifekale eteğindeki antik tiyatronun gün ışığına
çıkarılması için çalışmalara başladıklarını
belirterek, "İnsanlık tarihinin araştırılabilecek en
önemli coğrafyalarından birinde yaşıyoruz" dedi
Haber Ekspres, Fotoğraf: izmirsehirrehberi.com, 30.05.2007 |
||
PAMUKKALE'DE FOTOĞRAF ÇEKİM ŞARTLARI YENİDEN BELİRLENDİ
Pamukkale'de, görüntü ve fotoğraf
çekilmesi ile ilgili bir dizi yeni düzenleme
getirildi. Ticari amaçlı çekimlerde izin alınması
gerektiği, buna karşılık ticari nitelikte olmayan,
turistik, sanatsal, kültürel, haber amaçlı çekimler
için izine gerek olmadığı bildirildi.
Denizli Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, yönergenin 12. maddesinde, ulusal ve uluslararası basın mensuplarının ören yerinde çekim izninin Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca, yerel basın mensuplarının izninin ise Pamukkale Yönetim Birim Başkanlığı'nca verildiği belirtildi. Açıklamada, bu maddeye göre yerel, ulusal ve uluslararası medya ile diğer kuruluşların profesyonel ve ticari amaçlı çekimlerde izin alınması gerekmekte olup ticari nitelikte olmayan, turistik, sanatsal, kültürel, haber amaçlı çekimler için izine gerek duyulmadığı ifade edildi. Ancak, açıklamada, "Yerel ve ulusal medya mensuplarının Pamukkale ve ören yerinde rahat çalışmalarının temin edilmesi ve gerekli desteğin verilebilmesi bakımından İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'ne bilgi vermeleri halinde Basın Müdürü Pamukkale Yönetim Birimi ve ilgili diğer kuruluşları konu hakkında bilgilendirecektir" denildi.
Açıklamada, Pamukkale ören yerinde çalışma yapmak isteyen basın mensuplarının giriş kapılarında basın kartlarını göstermeleri halinde kendileri ve araçları için verilecek basın kartları ile ören yeri içinde çalışmalarını yapacakları belirtildi. Turizm Gazetesi, 30.05.2007 |
||
ANITKABİR'İN SESSİZ BEKÇİLERİ
Türkiye
Cumhuriyeti'nin en anlamlı eserlerinden biri olarak
gösterilen Anıtkabir'de, çeşitli kulelerin önünde
bulunan heykeller, "bağımsızlığın kutsallığı,
özgürlük, kuvvet ve sükuneti" simgeliyor, üçerli
gruplar halinde dikilen erkek ve kadın heykelleriyle
ise "derin acısında gururlu duran Türk kadını ile
asker, gençlik ve köylüler" tasvir ediliyor.
Haber Ekspres, 30.05.2007 |
||
KAPADOKYA BÖLGESİ'NİN EN BÜYÜK YERALTI ŞEHRİ
Aksaray'ın Gülağaç İlçesi'ne bağlı Gülpınar beldesinin Belediye Başkanı Nizamettin Uğur, Gülpınar sınırlarında bulunan yeraltı şehrinin tarihinin çok eskilere dayandığını söyledi. Uğur, Çukurören yeraltı şehrinin yayıldığı alan itibariyle Kapadokya bölgesinin en büyük yeraltı şehri olduğunu bildirdi. Yapılan araştırmalara göre yeraltı şehrinin 8 kattan oluştuğunu ifade eden Uğur, şunları kaydetti: 'Yeraltı şehrinin 3. ve 4. katında yeraltı sularının geçtiği belirtiliyor. Henüz o noktaya ulaşamadığımız için göremedik. Şimdiye kadar yapılan çalışmalar ile yeraltı şehrinin sadece 2. katına kadar inilebildi. Bu katta kilise, şırahane, erzak depoları, yaşam mekanları ve su kuyuları bulunuyor. Alt katlara ulaşılabilmesi için çalışmalar hızlı bir şekilde sürüyor.'' Çukurören Yeraltı Şehri'nin temizleme ve turizme açma çalışmalarına Gülağaç Kaymakamlığı ve Gülpınar Belediye Başkanlığının ortaklaşa çalışmaları ile havaların ısınmasıyla tekrar başlandığını vurgulayan Uğur, Aksaray İl Genel Meclisince yeraltı şehrinin temizleme çalışmalarında kullanılmak üzere ilk etapta 20 bin YTL'lik ödenek ayrıldığını söyledi. İl Genel Meclis üyelerinin yeraltı şehrini gezdiğini ve bölgeye hayran kaldıklarını vurgulayan Uğur, ''Şehrin Aksaray turizmine çok katkı sağlayacağı görüşüne vardılar. Bu yüzden ilave ödenek çıkarılması için çalışacaklarını söylediler'' dedi. 8 katlı yeraltı şehrinin bütün katlarının temizlenip turizme kazandırılması durumunda beldelerine turist akını olacağını ifade eden Uğur, yetkililerden şehrin hızlı bir şekilde turizme kazandırılması konusunda desteklerini beklediklerini sözlerine ekledi. Sabah, 30.05.2007 |
![]() |
|
|
HANÖNÜ'NDE FİGÜR İŞLENMİŞ KAYALAR BULUNDU
Alınan bilgiye göre, Kastamonu'nun Hanönü İlçesi Kavak Köyü sınırlarındaki ormanlık alanda gezen 2 kişi, üzerinde figürler yer alan kayalara rastladı.
Bölgenin ve kayaların incelenmesini isteyen kişiler, durumu ilgili makamlara bildirdiler. Kastamonu Postası, 30.05.2007 |
|
POLATLI BELEDİYESİ'NE TARİHİ KORUMA ÖDÜLÜ
Ankara Polatlı
Belediyesi, Tarihi Kentler Birliği’nin Türkiye
genelinde belediyeler arasında yaptığı ’Tarihi ve
Kültürel Mirası Koruma Projeleri ve Uygulamalarını
Özendirme Yarışması"nda 2006 yılı Özendirme Ödülüne
layık görüldü. Hürriyet Ankara, Haber: Metin Özdemir, 30.05.2007 |
||
SERVET DEĞERİNDE STRADIVARIUS ÇALINDI
Avusturya'da, bir müzisyenin dairesinden yaklaşık
olarak 2.7 milyon dolar değerindeki Stradivarius
kemanı çalındı. Hürriyet, 30.05.2007 |
|
|
YOL ÇALIŞMASINDA TARİHİ ESER BULUNDU
Yozgat'ın Şefaatli İlçesi'ne bağlı Şerefoğlu köyünde tarla yolu açma çalışması sırasında tarihi eser bulundu. Tarihi eserin Osmanlı Dönemi'ne ait olduğu belirlendi. Yozgat Müze Müdür Vekili Mehmet Ayar, ''Kayalar oyularak, çanak biçimine getirildikten sonra 3 kat horasan benzeri bir sıva kullanılarak, buğday ambarı haline getirilmiş. Yaklaşık 3 metre derinliğinde, 1,5 metre genişliğindeki eseri çıkartıp, müzeye getirmek için çalıştık, ancak kaya içerisine sıva yapılarak çanak biçimine dönüştürüldüğü için kırılmalar oldu'' dedi. Bursa Hakimiyet, 30.05.2007 |
||
SARAÇHANE KÖPRÜSÜ SİL BAŞTAN
“Tarihi Köprülerin
Onarımı” projesi kapsamında geçtiğimiz ay
çalışmaların başlatıldığı tarihi Saraçhane
(Şehabeddin Paşa) Köprüsü'nde dolgu üzerine dolgu
yapılması sonucu 250 kamyon dolgu malzemesi
çıkarıldığı ifade edildi. Günümüzde oldukça ciddi
zararlar verilen tarihi köprüye II. Mustafa
zamanında yapılan onarımda da tahribat yapıldığı ve
kitabelerinin söktürüldüğü biliniyor. Edirne Internet Gazetesi, 29.05.2007 |
||
TARİHİ YAPIYA ÇANAK ANTEN
Edirne Kültür,
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin Arasta
Çarşısı'nda bulunan dernek binasının üstünde bulunan
Çanak Anten Arasta Çarşısı ve Selimiye Camii'nin
tarihi dokusuna gölge düşürüyor. Edirne Internet Gazetesi, 29.05.2007 |
|
|
SARAYDA ZAMANA YOLCULUK
Dolmabahçe Sarayı, “Türkiye-Avusturya İlişkilerinde Zamana Yolculuk” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergide, iki ülke arasında, özellikle 19. yüzyılın başından itibaren hız kazanan olumlu ilişkileri anlatan yaklaşık 120 fotoğraf yer alıyor.
Avusturya Lisesi’nin 125. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen ve TBMM Milli Saraylar İdaresi, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği İletişim Grubu ile bazı özel sektör firmaları tarafından desteklenen sergide yer alan eserler, başta Ömer Koç olmak üzere özel koleksiyon sahipleri tarafından sağlanıyor. Türkiye-Avusturya ilişkilerinin içerdiği renkli dönem ve şahsiyetlere dikkat çekmek, iki ülke arasındaki güncel ilişkilere katkıda bulunmak amacıyla hazırlanan sergi, “Avusturya’lı oryantalist ressamlar ve yazarların Osmanlı İmparatorluğu’ndaki çalışmaları”, “iki ülke hanedan üyelerinin karşılıklı seyahatleri”, “I. Dünya Savaşı silah kardeşliği”, “karşılıklı sanat ve kültür etkinlikleri ile Viyana’da düzenlenen sergiler”, “İstanbul Avusturya Lisesi’nin kuruluş tarihi, gelişimi ve günümüzdeki durumu”, “Cumhuriyet döneminde fotoğrafçı Othmar Pferschy ve mimar Clemens Holzmeister’in Türkiye’deki çalışmaları” ve “Avusturya’lı arkeologların ziyaretleri” başlıkları altında gerçekleştiriliyor.
Avusturya’da büyük ilgi gören sergi 10 Haziran 2007 tarihine kadar Dolmabahçe Sarayı’nda sergilenecek. Türkiye Gazetesi, 29.05.2007 |
||
MÜZELER HAFTASINDA HATAY ARKEOLOJİ MÜZESİ'Nİ 3 BİN 643 KİŞİ ZİYARET ETTİ
Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Faruk Kılınç, yaptığı açıklamada, ''Müzeler Haftası'' etkinlikleri kapsamında, ilköğretim okulları öğrencileri ağırlıklı olmak üzere, bir haftada 3 bin 643 kişinin ziyaret ettiğini söyledi. Etkinlikler kapsamında kurtarma kazılarını içeren fotoğraf sergisi ile el sanatları sergilerinin açıldığına dikkati çeken Kılınç, şöyle devam etti: ''Müzeler Haftası nedeniyle il ve ilçelerde bazı okullarda karma sergiler açıldı. Müzede görevli arkeologlar tarafından tarihi eserler ve müzelerle ilgili konferanslar verildi. Ayrıca, özellikle ilköğretim okulları öğrencilerinin arkeoloji müzesini öğretmenleri gözetiminde ücretsiz gezmeleri sağlandı.''
Kılınç, kurtarma çalışmaları için ödenek geldiğini, yaz sezonu boyunca görevli arkeologlarla çalışmalara başlayacaklarını da sözlerine ekledi. Hatay Gazetesi, 29.05.2007 |
||
MÜZECİLİKTE DE 'ÜÇ BÜYÜKLER' VAR
Kütür Varlıkları ve
Müzeler Genel Müdürlüğü'nün 95 müze ve 92 birimde
toplam sayısı 3 milyonu bulan eserin neredeyse üçte
biri dört müzede toplandı. İstanbul Arkeoloji
Müzesi, 704 bin 132 Radikal, Fotoğraf: Vahap Çakır, 29.05.2007 |
||
İNŞAATTAN 2400 YILLIK İSKELET ÇIKTI
Antalya'da Fener Mahallesi'ndeki bir inşaatın önünde, foseptik çukuru kazılırken, MÖ 4'üncü yüzyıla ait olduğu belirlenen insan iskeletleri ile mezara konulan bazı eşyalar bulundu. Sabah, 29.05.2007 |
|
|
SAKLI LAHİTLER GÜN IŞIĞINA ÇIKIYOR
Türkiye'nin en büyük lahdi olan Sidemara lahdi, bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde ziyarete açılıyor. 30 yıldır kapalı tutulan ve İstanbul Valiliği İl Özel İdare tarafından 1 milyon 280 bin YTL'ye onarılan salonda ayrıca Likya mezarları, Magnesia ve Lagina tapınak frizleri ile mumya tipi lahitler de bulunuyor.
Milliyet, Haber: Ömer Erbil, 29.05.2007 |
||
GÜZELBEY: TARİHİ KORUMAYI GÖREV BİLDİK
Tarihi
Kentler Birliği'nin Türkiye genelinde belediyeler
arasında yaptığı Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma
Projeleri ve Uygulamalarını Özendirme' Yarışması'nın
sonuçları belirlendi. Otuz belediyenin projelerinin
değerlendirildiği yarışmada, Gaziantep Büyükşehir
Belediyesi 'Bakırcılar Çarşısı Sokak Sağlıklaştırma
Projesi ve Uygulaması' ile Başarı Ödülü'nü aldı.
Başarı ödülüne layık görülen Bakırcılar Çarşısı Sokak Sağlıklaştırma Projesi kapsamında sekiz sokakta sağlıklaştırma çalışması yapıldı, iki yüz seksen dükkanın dış cepheleri tarihi dokuya uygun olarak yeniden yapılandırıldı. Dükkanların cephelerine ahşap camekan yapılarak, camekanların üzerine alaturka kiremit kaplamalı saçak eklendi. Çarşının daha otantik ve göze hoş gelen bir görünüme kavuşması için, sokaklar doğal kesme taşlarla kaplandı. Yeni Şafak, Haber: Zabit Durmuş, 29.05.2007 |
||
![]() |
ANTİK YUNAN KUTSAL MEKANINDA SERAMİK KASELER
Yunanistan’da, büyük olasılıkla Üç Güzeller’e adanmış bir kutsal mekanda binlerce seramik kap ve heykel bulundu. Yetkililerin bildirdiğine göre buluntular, sayı bakımından son yılların en büyüğü. Atina’nın 100 km kuzey batısında bulunan Orchomenos antik yerleşiminde yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılan küçük bir adak mekanında MÖ 5. ila 3. yüzyıllar arasında sunulmuş binlerce adak bulundu.
Minyatür adaklar arasında kaplar, kadın ve hayvan figürinleri, büstler ve kandiller var. Bakanlık açıklamasına göre, burada tapınılan ve adak sunulan tanrı veya tanrıçaların kimler olduğu henüz kesin değil. Fakat, bitki ve hasatla ilgili olabileceği belirtildi. Öte yandan, antik Orchomenos şehrinde Üç Güzeller’e adanmış bir sunak olduğu kayıtlardan biliniyor. Bu kazı sırasında bulunan bir adağın üzerinde ise Eurynome’un ismi geçmekte. yahoonews.com, 23.05.2007 |
|
TARİHİ OKUL BİNALARI HALKA AÇILIYOR Arkitera, Haber: Gökçe Aras, 29.05.2007 |
||
BU GEMİDE TARİH VE KÜLTÜR GEZİSİ YAPILIR
Genişliği 26 metre, eni 3.20 metre ve 100 ton ağırlığında olan, Gaziantep İl Özel İdaresi tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden alınan Kumla gemisi 2006 yılında Gaziantep'e getirildi. Birecik Baraj gölü içerisinde Zeugma'nın olduğu bölgeye yerleştirilen gemi ilk turistlerini geçtiğimiz hafta gezdirdi. Gaziantep İl Özel İdare Müdürü Abdulkadir Demir, amaçlarının özellikle Zeugma ile Rumkale arasında tur düzenlemek ve Gaziantep'e gelen turist sayısını arttırmak olduğunu söyledi.
Geminin Zeugma'ya yakın bir kıyıda demir attığını ve bağlama yerinin Zeugma olduğunu belirten Demir, "Dolayısıyla gelen konuklarımız gemiyle de seyahat edebilme imkanı bulacaklar. Zeugma ile Rumkale arasında yaklaşık 35 km mesafe var. Gemilerin gidiş hızını düşündüğümüzde uzun bir destonesyon. Bu arada gemi Rumkale'ye giderken, Halfeti'den geçecek. Bundan daha önemlisi gelen turistler Ermeniler dönemine ait köş evleri, el değmemiş saray evlerini görme şansına sahip olacak. Fırat Nehri'nin tutulmasıyla su altında kalan evlerin, minarelerin ve diğer yapılan üst kısımların bu seyahat esnasında görülme şansı var" diye konuştu.
"Dünyanın gözdesi olan mezopotamyanın kollarından birisi olan Fırat vadisinin eşsiz güzelliği görülecek" diyen Demir, "Ben inanıyorum ki, bu gemiyle yapılacakolan gezinti Türkiye'deki en güzel güzergah olacak. Belki Ege'den, Akdeniz'den daha ilginç olacak. Mezopotamya'nın merkezi olan bir yeri bütün tarihi güzelliklerini ve o vahşi doğasını da turistler bu vesile ile görmüş olacak" şeklinde konuştu. Gaziantep 27 Gazetesi, 29.05.2007 |
||
FATİH CAMİİ ONARIMDAN GEÇİYOR
Hatay'ın İskenderun ilçesinde Fatih Camii bakım ve onarımdan geçirilirken, daha güzel ve estetik bir yapıya bürünüyor.
Cami cemaati ve hayırsever vatandaşların katkıları ile onarımdan geçirilen cami içerisinde işleme sanatı ve hat yazıları dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde halıları yenilenen caminin onarımının iki gün içerisinde tamamlanması bekleniyor. Zaman, Haber: Mürsel Seher, 28.05.2007 |
||
|
MERSİN'İN TEK OSMANLI ESERİ ESKİ CAMİ'DE RESTORASYON SÜRÜYOR
Mersin'in kuruluşunda yapılan ve tek Osmanlı camii olma özelliğini taşıyan Merkez Eski Camii, çevresinde bulunan dükkanlardan kurtarılarak tarihi güzelliği ortaya çıkarılırken, restorasyon da devam ediyor.
Sultan Abdulmecid'in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan adına 1870 yılında yaptırılan Eski Camii, yıllardır çevresinde bulunan binalar arasında sıkışmış durumda iken, binalar yıkılarak cami ortaya çıkarıldı.
Vakıflar Adana Bölge Müdürü Osman Yayla, caminin yanında bulunan kiracıların çıkarıldığını ve bu binaların yıkıldığını belirterek, "Mayıs ayı başında başlayan çalışmaların kasım ayı başında bitirilmesi hedefleniyor. Daha önce caminin yanında dükkanlar vardı. Bunlar yıkıldı. Caminin tamamen ortaya çıkması sağlandı." diye konuştu.
Dikdörtgen planlı, ahşap beşik çatılı, tek minareli cami 1901 yılında onarım görmüş. Zaman, Haber: Ümit Pıtır, Fotoğraf: haberler.com, 28.05.2007 |
|
ELMASLAR, MAĞARA ADAMLARI VE KUYRUKLU YILDIZ
Oregon Üniversitesi’nden
iki bilimadamı, yıllar süren
araştırmalarının sonuçlarını geçtiğimiz günlerde
Amerikan Jeofizikçiler Birliği’nin Meksika,
Acapulco’da yapılan birleşik toplantısında bir
bildiri ile açıkladılar. Sunulan bildiriye göre
13.000 yıl kadar önce dünya atmosferinde infilak
eden bir kuyrukluyıldız, kuzey yarıkürenin büyük
kısmında yangınlara ve felaketlere yol açmış. En az
1000 yıl sürdüğü tahmin edilen mevsim değişiklikleri
ise, Avrupa ve Asya’daki insan toplulukları ile
Amerika’ya yeni göç etmiş gruplarda büyük nüfus
dalgalanmaları yaratmış. Aynı bildiride
bilimadamları bu patlamanın etkilerinin sadece
insanlarda değil, mastadon, mamut gibi birçok büyük
memeli hayvanda da tesbit edildiğini vurguladılar.
Bu çarpma ve patlamaların en önemli delili ise Amerika ve Avrupa’da 26 değişik noktada, aynı katmanlarda bulunmuş, “nanoelmas” da denilen, mikroskobik elmas zerrecikleri. Bunlar, karbon zengini bir kuyruklu yıldızın bu ana elementinin inanılmaz basınç ve ısı sonucu geride kalan zerrecikleri.
Bilimadamlarının bildirdiğine göre, aynı dönemde Asya’dan Amerika’ya göç eden avcı toplayıcı grupların bir süre sonra yokolmalarının sebebi bu yangınlar, kuraklık ve açlık olabilir. Amerika kıtasının bu ilk insan topluluklarının yokolma sebepleri arkeoloji dünyasında uzun süredir tartışılmakta idi. Öne sürülen en belirgin teori ise mevsim değişiklikleriydi.
Patlama ve yangınların diğer bir etkisi de son buzul çağının son kalan buzlarının hızla erimesi ve büyük sellere yol açmış olması olabilir. Nature Dergisinde de yayınlanan ve jeofizikçiler arasında dünya çapında tartışmalar yaratan bu araştırma, ekibin diğer üyesi James Kennett’a göre uzun zamandır süren üç önemli soruyu da cevaplamakta. Bunlar; Amerika’daki taş devri insanlarının aniden yokolmaları, Amerika ve Avrupa’da mamut soyunun tükenmesi ve son buzul çağının ardından hızla sıcak ve kuru bir iklime geçilmesi. The Observer ve Newswise, 20.05.2007 |
||
HIDIR AĞA CAMİİ'NE REKLAM GÖLGESİ
Edirne'de Altunhan Çay Bahçesi önüne konulan reklam levhası, o bölgede bulunan Hıdır Ağa Camii'nin görüntüsünü bozduğu gerekçesiyle vatandaşların tepkisine neden oluyor. Edirne Internet Gazetesi, Fotoğraf: edirneden.com, 28.05.2007 |
|
|
İSTANBUL'UN KORULARI
Yüzlerce yıllık tarihe
tanıklık eden, Osmanlı dönemine ait önemli köşk ve
sarayları barındıran, hanedanın dinlenme, avlanma ve
gezi alanlarını da oluşturan koruluklarda, yüzlerce
egzotik ve nadir bitki türü yer alıyor. NTV, 28.05.2007 |
||
|
2700 YILLIK
Atina'nın 90
km. güneyinde,
Argos'ta yapılan kazı çalışmaları sırasında MÖ 7. yüzyıla tarihlenen kumaş parçası, bakırdan yapılmış ölü küllerinin muhafaza edildiği bir kabın (urne) içinde bulundu.
Sarı renkli ve organik bir maddeden yapıldığı anlaşılan kumaş parçasının yanısıra silindirik biçimli urnenin içerisinde kurutulmuş nar tanecikleri de bulundu. |
|
BATMAN'DA TARİHİ SİKKELER ELE GEÇTİ
Batman da
tarihi eser kaçakçılılarına yönelik yapılan
operasyonlarda çak sayıda tarihi eser sikke ele
geçirildiği açıklandı. Yapılan açıklamada Organize
suçlar şubesi tarafından yapılan iki ayrı
operasyonda toplam 314 adet sikkeni ele geçirildiği,
ayrı tarihlerde S.Y. ve M.G. adlı kişiler göz altına
alınmış ve adı geçen şahısların evlerine yapılan
operasyonlarda çeşitli dönemlere ait sikkelerin ele
geçirildiği belirtildi. Haber Diyarbakır, 29.05.2007 |
|
|
KOSOVA'DAKİ OSMANLI ESERLERİNİ AVRUPALI ÜLKELER RESTORE EDİYOR
Kosova'daki Osmanlı eserlerinin birçoğu Batı devletlerinin desteği ile onarım ve koruma altına alındı. Başkent Priştine'deki Osmanlı Dönemi'nden kalma şehir hamamı, Avrupa Kültür Merkezi tarafından restore ediliyor.
Restorasyon çalışmalarından sonra hamam, Avrupa Kültür Merkezini'nin Kosova Ofisi olarak kullanılacak. Prizren'de Bayraklı Camii olarak bilinen Mehmet Paşa Camii'nin avlusundaki Osmanlı kütüphanesi ve kütüphane içindeki binin üzerinde elyazması eser ve 450 yıllık Kur'an-ı Kerim, ABD'nin koruması ve denetimi altında. Geçen yıl Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı ile Kosova Kültür Bakanlığı arasında tarihi Sinan Paşa Camii ve Priştine'deki Fatih Camii onarım protokolü imzalanmasına rağmen hala çalışmalara başlanmadı. Zaman, Haber: Enis Tabak, 28.05.2007 |
||
![]() |
HAZİNE İÇİNDE HAZİNE
ABD'li uzmanların Atlas Okyanusu'nda 500 milyon dolar değerinde altın ve gümüş para çıkardıkları batığın alt güvertesinde kilitli bir sandık içinde çok daha değerli bir hazine bulunduğu öne sürüldü.
Milliyet, 28.05.2007 |
|
TARİH KIYIMI
Definecilerin, Ilısu Barajı suları altında kalacak olan Hasankeyf İlçesi'ndeki tarihi eserlere yönelik katliamı sürüyor. Defineciler bu kez Kalebaşı'ndaki Eyyübiler'den kalma Ulu Cami'yi hedef seçti. Ulu Cami'nin tavanında yalıtım ve havalandırma amaçlı kullanılan küplerde altın olduğunu düşünen defineciler, cami tavanının yıkılmasına neden oldu.
Haber Diyarbakır, 28.05.2007 |
![]() |
|
ÇANAKKALE'DE TROY ATININ BAKIMI TAMAMLANDI
"Troy" filminde kullanıldıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın teşebbüsüyle Warner Bros film şirketi tarafından Türkiye'ye hibe edilen, 3 yıl önce de Çanakkale Valiliği karşısına yerleştirilen Troy atının yıllık bakımı tamamlandı.
Çanakkale Belediyesi yetkilileri, 3 yıl önce Çanakkale'ye getirilerek kordon boyunda valilik önündeki bölgeye yerleştirilen fiberden yapılma atın yıllık bakım çalışmalarının tamamlandığını belirterek, "Tabiat şartları sebebiyle fiber atın dış cephesinde meydana gelen boyalardaki dökülmeler yapılan çalışma ile ortadan kaldırıldı. Ayrıca boyanın ardından atın dış kesimine özel bir püskürtme madde sıkılarak boyası güneş ışınlarına karşı dayanıklı hale getirildi. Yaklaşık 10 gün süren çalışmaların ardından Troy atı daha güzel bir görünüme kavuşturulmuş oldu" dedi Turizm Gazetesi, 28.05.2007 |
||
SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ ARTIK GECELERİ DE AÇIK
Süleymaniye Kütüphanesi'nde 85 yıl aradan sonra tarihi bir gelenek canlanıyor. Daha önce 08.30-17.00 saatleri arasında açık olan kütüphanenin okuma salonu, bundan böyle hafta içi her gün saat 08.00-23.00 saatleri arasında hizmet vermeye başlayacak.
Dünyada en fazla elyazmasına sahip olan Süleymaniye Kütüphanesi'nde 67 bin 350 yazma, 49 bin 663 eski harfli basma olmak üzere 117 bin 22 eser yer alıyor. Zaman, 28.05.2007 |
||
![]() |
SALATA SOSU İLE ANTİK FRESKLERİ TEMİZLEMEK
Rönesans sanatçısı Lorenzo di Pietro’nun (Vecchietta) dünyanın en eski hastanelerinden birisi olan Santa Maria della Scala’daki olağanüstü freskleri, 50 yıl önce restore edilmeye çalışılırken tahrip oldular. Şimdi İtalyan bilimadamları daha çok salata sosuna benzeyen bir karışım ile bu freskleri onarıyorlar.
Daha önce koruma amaçlı olarak sürülen poliakrilat freskleri karartmış ve bozmuştu. Floransa Üniversitesi’nden kimyager Piero Baglioni 20 yıl kadar önce bulduğu koruyucu karışımı kiliselerde uygulamış ve çok başarılı olmuştu. Şimdi ise yağ ve su karışımından oluşan bu formülü Vecchietta’nın fresklerinde uygulamaktalar. Aslında uygulanan karışım uzun zamandır petrol türevlerinin temizliğinde başarı ile kullanılmakta idi. Baglioni ise bu karışımı daha iyi ve daha az toksik hale getirmiş. Şekere benzeyen bu yapı, içinde görülebilir ışığın dalga boyunun 1/10 u inceliğinde bir damlacık olarak yağlı temizleyiciyi barındırmakta. Bu mikro karışım önce selülöz liflerine emdirilmekte ve bu şekilde, bir macun kıvamına geldiğinde çok ince bir Japon kağıdı üzerine yedirilip kağıt freskin üzerine belirli bir süre kaplanmakta. Bu yöntem petrol türevi tüm kirleri olduğu kadar yılların birikimi olan yağlı kirleri de mükemmel şekilde temizlemekte. livescience.com, Haber: Charles Q. Choi, 15.05.2007 |
|
MEVLANA MÜZESİ'NE SANAL TUR
Türkiye’nin en çok ziyaret edilen ikinci müzesi olan Mevlana Müzesi sanal tura açıldı.
Semazen.net’in, yakında hizmete girecek olan Hz. Mevlana Müzesi (Dergah) ile alakalı web sayfası için hazırlattığı "Hz. Mevlana Müzesi 360 derece Sanal Tur" projesi tamamlanarak müze sanal ziyaretçilere açıldı. Geçtiğimiz hafta uygulaması başlatılan proje dahilinde çok sayıda kişinin sanal alemden Mevlana Müzesi’ni ziyaret ettiği belirtiliyor.
|
||
SOFU'NUN TARTIŞILAN TABLOSU ALICI BULDU
Ressam Melek Celal Sofu'nun orijinal olup olmadığı konusunda tartışmalar yaratan natürmortu dün İstanbul Antik Sanat'ın düzenlediği müzayedede satıldı.
Milliyet, Haber: Aslı Onat, 27.05.2007 |
![]() |
|
|
HAZİNE AVCILARI TARİHİ SURLARI TALAN ETTİ
Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'ndeki tarihi surlar, define avcıları tarafından tahrip edildi. Diyarbakır Kent Haber, 27.05.2007 |
|
ATA'NIN EVİ YENİLENDİ
Selanik'teki Atatürk Evi, Türkiye
Yardım Sevenler Derneği (TYSD) üyeleri tarafından
değerli el işi ürünler ve antika aksesuarlarla
yenilendi.
Zübeyde Hanım'ın odasına 90 yıllık yatak örtüsü ve konsola da yaklaşık 300 yıllık Türk işi örtü serildi. Evin girişindeki antreye ise 200 yıllık bir kilim ile dernek üyesi Sabiha Sonsoy'un anneannesinin çeyizinden bağışladığı 125 yıllık sedir örtü takımı serildi. Hamam ve mutfağa da Ankara'daki antikacılardan temin edilen değerli aksesuarlar konuldu. Ayrıca, Atatürk Evi Müzesi'ndeki 16 geniş ve 14 küçük pencereye Türk kadınlarının ördükleri dantel perdeler ve birizler asıldı. Evin ikinci katındaki antrede yer alan sedir takımın, yine bu kattaki pencerelere takılacak perdeler ise TYSD üyelerince 1 ay içerisinde hazırlanarak, Selanik Başkonsolosluğu'na gönderilecek. Bugün, 27.05.2007 |
|
|
KALEHÖYÜK ARKEOLOJİ MÜZESİ TURİZMİN HİZMETİNE AÇILIYOR
Kırşehir'in Kaman İlçesi'ne Japonlar tarafından
yaptırılacak olan Kaman-Kalehöyük Arkeoloji Müzesi
inşaatının Mart 2008 başlayacağı bildirildi.
Kazılarda bulunan eserlerin, dünya kamuoyuna sunulması için yerinde oluşturulacak bir müzeye ihtiyaç duyulması ile Japon ve Türk Hükümetinin ortak çalışmaları ve görüş alışverişleriyle Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın öncülüğünde müze çalışması başlatıldığını vurgulayan Arslan, " 2005 yılı Mart ayı içerisinde Japonya Dışişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilen ve Bakanlığın bir yan kuruluşu olan JICA ve teknik proje heyeti ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında görüşmeler yapılmış ve müze ile ilgili taslak çalışmalar ortaya çıkartılmıştı. Kaman-Kalehöyük Arkeoloji Müzesi, müzelerin içerik ve hizmet konularıyla bağlantılı olarak, kazılardan çıkan eserleri yerinde sergilemek, depolamak, korumak, araştırmak; ziyaretçilerin, yöre halkının ve özellikle çocukların kendi kültürleri ve tarihi geçmişleri hakkında bilgilendirilmesi ve eğitilmesine katkıda bulunma işlevlerini yerine getirmek amacıyla 1500 m2 kapalı alan üzerinde kurulması planlanan bir müzedir. Müzenin tasarım konsepti olarak Kalehöyük temel alınmıştır. Müze binası tamamlandığında, görüntüsü bir höyük şeklinde olacaktır. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın koordinasyonu ile müzenin uygulama projeleri ve inşaatın başlaması için gerekli ön hazırlıklar tamamlanmıştır. Müze binasında sergi salonları, depo, kütüphane, ziyaretçiler ve çocuklar için özel olarak hazırlanan eğitim ve bilgilendirme bölümü, derslik, laboratuar, sinevizyon, fotoğrafhane, teknik servis, dinlenme birimi-kafeterya-hediyelik eşya satış reyonu, güvenlik birimi ve müze idari bölümü gibi birimler yer alacak. Japon hükümeti, çok yakında aldığı bir kararla, müze için 430 milyon Japon Yeni kaynak ayrılmasını ve yapımına 2008 yılı Mart ayında başlanmasını kararlaştırmıştır. Bu kararla 2008 yılı sonunda, müze inşaatı bitirilecek ve bölgenin tarihi ve turistik önemine katkıda bulunacak bir tesis hizmete girecek.
Şu anda yılda ortalama 30 bin ziyaretçi Kaman-Kalehöyük kazı alanını ve Japon Bahçesini ziyaret etmektedir. Müze tamamlandıktan sonra daha çok sayıda yerli ve yabancı turistin yöreye gelmesi bekleniyor. Kazı çalışmalarının aralıksız devam etmesinde ve Müzenin bölgemize kazandırılmasında başta Japon Prensi ve hükümet yetkilileri olmak üzere emeği geçen Prof.Dr Omura ve ekibine teşekkür ederken, müzenin şimdiden Kırşehir'imize hayırlı olmasını dilerim" dedi. Yeni Şafak, 26.05.2007 |
||
REZERVASYON SİSTEMİ ANTİK ÇAĞDA DA VARDI
Çanakkale'nin Ayvacık İlçesi sınırları içinde yer alan ve geçmişi antik döneme kadar uzanan Assos Antik Kenti'nde, bugünkü rezervasyon sisteminin bir benzerinin uygulandığı ortaya çıktı.
Assos Antik Kenti Kazı Başkanı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nurettin Aslan, tiyatronun orta taraftaki oturma yerlerinde 3 meslek grubunun adının yazılı olduğunu, bu grupların demirciler, taş ustaları ve dericiler olduğunu söyledi. Bu meslek grubu mensuplarının, tiyatroda yapılan şenlik, tören ve eğlencelerde kendilerine rezerve edilmiş yerlere oturma şansına sahip olduğunu ifade eden Aslan, "Bu oturma sıraları orta bir bölgede yer aldığı için bu üç mesleğin sahiplerinin o dönemdeki statülerinin orta seviyede, toplumda sevilen sayılan kişiler olduğunu anlıyoruz" diye konuştu. Aslan, antik kentin çevresinde dola-şıldığında oldukça fazla demir cüruflarına rastlanıldığını, bunun nedenin de demirin bu devirde daha çok silah yapımında sıkça kullanıldığını kanıtladığını kaydetti. Aslan, kentin, Troas bölgesinde en fazla korunmuş sur duvarlarına sahip olduğuna ve duvarların inşasının harç kullanılmadan mükemmel bir şekilde yapıldığına da işaret etti. Birgün, 26.05.2007 |
||
KÜLTÜREL MİRAS VE TURİZM KALKINMA TOPLANTISI
Güneydoğu ve Doğu Anadolu Kültürel Miras ve Turizm
Kalkınma Birliği Birlik Meclisi'nin Mayıs ayı olağan
toplantısı, Mardin Valisi Mehmet Kılıçlar'ın
başkanlığında yapıldı. Haber Diyarbakır, 26.05.2007 |
||
İSTANBUL'DA YENİ BİR MÜZE
"Türk Resim Sanatının Bir Asırlık
Öyküsü" adlı sergiyle, Türk Resim Tarihi'nin, Osman
Hamdi Bey'den Şeker Ahmet Paşa'ya, İbrahim Çallı'dan
Fikret Mualla'ya ve günümüz çağdaş sanatçılarına
kadar uzanan zengin öyküsü çarpıcı örneklerle ortaya
koyuluyor. Yüksek Zemin Arayışı, 20.05.2007 |
![]() |
|
![]() |
20 - 26 Mayıs 2007 |
|
TOPKAPI SARAYI'NDA OSMANLI MİMARİSİ'NDEN BİR KESİT
Doğan Kuban’ın YEM Yayın
tarafından yayımlanan ve başyapıtı olarak
nitelendirilen Osmanlı Mimarisi kitabının tanıtımı
kapsamında düzenlenen “Osmanlı Mimarisi’nden Bir
Kesit” fotoğraf sergisinin açılış kokteyli Topkapı
Sarayı II. Avlu revakları ve Babüssaade önünde
gerçekleştirildi. Yapı-Endüstri Merkezi ile Topkapı
Sarayı Müzesi’nin işbirliğiyle gerçekleştirilen
sergi, Doğan Kuban’ın “Osmanlı Mimarisi” kitabından
seçkiler içeriyor.
Yapı, Haber: Mesut Tufan - Işıl Göreci, 26.05.2007 |
|
İSTANBUL MODERN'DE SANAT
EĞİTİMİ
Garanti Bankası'nın katkılarıyla gerçekleşen Genç İstanbul Modern, 3 yıl sürecek. Centre Georges Pompidou, üç yıl boyunca hem İstanbul Modern Eğitim ve Sosyal Projeler Birimi'ne bilgi ve deneyimlerini aktaracak, hem de çocuk ve gençlere atölye ortamında sanat eğitimi verecek. Ülkemizde ilk kez gerçekleştirilecek bu eğitim programında, yılda iki kez, 2,5 aylık sürelerde 6-16 yaş grubuna yönelik uygulamalı sergi ve atölyeler yer alıyor.
Üç yıl boyunca Brancusi, Matisse ve Picasso gibi modern sanatın önemli isimlerinin dünyalarını keşfedecek ziyaretçileri, etkinliğin ilk döneminde 'Taşın İçinde Saklı Kuş' isimli interaktif proje bekliyor. Heykeltıraş Constantin Brancusi'nin atölyesini gösteren on yedi fotoğrafın da yer aldığı sekiz eğitsel oyun alanında çocuklar ahşap ve mermer blokları yontmasını, bir bronz bloku törpüleyip düzeltmesini ya da biçimlendirip parlatmasını öğrenecek. "Taşın İçinde Saklı Kuş" başlıklı program, pazartesi dışında her gün 10.00-12.00 ve 13.00-18.00 arasında her saat başı gerçekleştirilecek.
Fransa'da da Paris'te Centre George Pompidou'nun kuruluşunun 30. yılı nedeniyle Gençlik Programı Bölümü'nün hazırladığı FI'ART Ailelerle Uluslararası Sanat Festivali, 2-3 Haziran'da gerçekleşecek. İstanbul Modern'in yanı sıra Paris (Fransa), Taipei (Tayvan) ve Rivoli'de (İtalya) yapılacak festivalde, anne-baba ve çocuklarla "Kullanılmayan Nesneler Müzesi" başlıklı çalışma yapılacak. Çalışmanın amacı, çocukların gündelik hayatta kullanılan ve önemsenmeyen nesnelere farklı gözlerle bakmalarını ve eski eşyalara ilginçlik kazandırmalarını sağlamak. Zaman, 26.05.2007 |
|
LALELİ'NİN KADERİNİ DEĞİŞTİREN TARİHİ MEKAN 'TAŞ HAN'
İstanbul Laleli’deki Taş
Han, 1980’lerin sonuna kadar kereste deposu olarak
kullanılıyordu. Bakımsızlıktan ve ilgisizlikten
harabeye dönen handaki dükkanlardan bir kısmını
Kemal Ocak, 1987’de satın alınca hem hanın hem de
semtin kaderi değişmeye başladı.
Laleli, son birkaç
yıldır bu damgadan kurtulmak için çaba sarf ediyor.
Bu arada Lalelililer ve semtin eski esnafı tarihi
çevrenin korunması ve İstanbul’a kazandırılması için
çalışıyor. Kemal Ocak, Laleli’nin geçmişini
kurtarmaya çalışanların öncülüğünü yapıyor.
24 saat hareketli olan
Laleli’nin gürültülü sokaklarından geçip Taş Han’ın
kapısından girdiğinizde sesler ansızın kesiliyor, bu
kapı sizi farklı bir zamanın içine çekiyor. Sıra
dükkanların olduğu tonozu aşıp çiçeklerle kaplı
büyük avluya vardığınızda sevinçli bir şaşkınlık
içinde kalıyorsunuz. Avluda oturup çay, kahve
içerken tonozun girişinden avluya geçenlerin önce
derin bir nefes alarak bu güzelliğin tadını çıkarmak
için durakladığını görüyorsunuz. Avlunun sonlarında,
hanın derinliklerine inen merdivenlerle
karşılaşılaşıyorsunuz. Bu merdiven sizi ikinci bir
zamana, bin yıl öncesine götürüyor. Bizans sarnıcına
yani. |
|
ANADOLU'NUN EN ESKİ
YERLEŞİM YERLERİNDEN HARPUT YOKOLUYOR
Kültürel milli miras konumunda olan Harput'ta günden güne yaşanan tahribat ve tarihi erozyona engel olamayan vatandaşlar yetkililerin bir önlem almasını istedi.
Harput Mahalle Muhtarı
Feyzi Kahraman, tarihi ilim ve irfan yuvası olan bir
şehrin yok olmanın eşiğine geldiğini belirterek,
"Harput'ta bulunan yolları Osmanlı döneminde Arnavut
taşı ile döşenmiş. Daha sonra belediyeler tarihi
dokuyu göz önünde bulundurmadan yollar
asfaltlanmış." dedi.
Vatandaşlardan Süleyman Kılıç, sit alanı olduğu için tahribata uğrayan yerlerde kendilerinin onarım yapamadıkları, tarihi erozyonun yaşandığını vurguladı.
Kılıç, "Altyapı eksikliğinin yanı sıra yapılmayan çevre düzenlemesi sıkıntıyı artıyor. Özellikle tuvalet eksikliği şehre gelen ziyaretçileri çok zor durumda bırakıyor." dedi. TürkiyeTurizm.com, 25.05.2007 |
|
BATMAN'DA 5 BİN KİŞİ HASANKEYF 'TARİH KALSIN' DİYE YÜRÜDÜ
Batman'da Hasankeyf'e 5 kilometre mesafede bulunan Kesme Köprüsü'nde toplanan yaklaşık 5 bin kişi, önce halay çekip oyunlar oynadı ardından güneşin altında 5 kilometre yürüyerek Hasankeyf'e geldi.
Kalabalık grup, "Hasankeyf tarihtir, tarih kalacak, Hasankeyf'e uzanan eller kırılsın" şeklinde slogan atarak Hasankeyf'e kadar yürüdü. Yoldan geçen araçlar ise zaman zaman korna çalarak eylemcilere destek verdi. Yürüyüş esnasında emniyet güçleri sık sık megafonla eylemcileri, trafiği tıkamamaları konusunda uyardı.
Hasankeyf'e gelen kalabalık grup, basın açıklamasını Dicle kenarında yaptı. Özgür Yurttaş Girişimi temsilcileri suya grip basın açıklamasını okudu. Özgür Yurttaş Girişimi temsilcisi Mesut Aydın, Diyarbakır, Mardin, Siirt ve daha birçok yerden, Hasankeyf'in sessiz çığlıklarına ses olmak için Batman'a geldiklerini ifade etti.
Binlerce yıllık bir kökleşmiş değerin çığlıklarını duymayan vicdanlara seslenmeye geldiklerini belirten Aydın, "7 bin yıllık ve belki de daha fazla bir tarih 50 yıllık ömrü olan baraja mahkum ediliyor. Yapılacak baraj kapsamındaki yerleşim alanları insansızlaştırılmakta, vadinin kapsama alanındaki eko sistem ve canlı türleri yok edilmeye bırakılıyor. Hasankeyf Mezopotamya'da değil de Avrupa'da olmuş olsaydı belki de barajın adı bile geçmeyecekti." dedi.Eylemciler daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı. TürkiyeTurizm.com, 25.05.2007 |
|
ULUSLARARASI KAZI, ARAŞTIRMA VE ARKEOMETRİ SEMPOZYUMU
Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu’nun 29.su, Kocaeli Üniversitesi, Umuttepe Kampusü, Kültür ve Kongre Merkezi Salonları’nda 28 Mayıs - 01 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Sempozyum süresince 2006 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ile gerçekleştirilen arkeolojik kazılar, yüzey araştırmaları ve bu çalışmalarda ele geçen buluntular üzerindeki arkeometrik çalışmalar ile Müzelerimizde yapılan bilimsel çalışmalara ilişkin bildiriler sunulacak.
Sempozyumda, hafta boyunca üç salonda kazılara ait 145, yüzey araştırmalarına ait 100, arkeometrik çalışmalara ait 34 ve müze araştırmalarına ait 22 olmak üzere, toplam 301 bildiri yer alacak. TAY Haber, 25.05.2007 |
|
|
EN PAHALI FOTOĞRAFÇI
İSTANBUL'DA İstanbul Modern, 30 Mayıs-26 Ağustos 2007 tarihleri arasında, dünyaca ünlü Alman fotoğrafçı Andreas Gursky’nin retrospektif sergisine ev sahipliği yapacak. Münih’teki Haus der Kunst tarafından düzenlenen sergide, sanatçının 23 yıllık kariyerini kapsamlı biçimde yansıtan 35 fotoğraf yer alacak.
Haus der Kunst’un baş küratörü Thomas Weski’nin düzenlediği sergi, hem Gursky’nin Türkiye’deki en büyük kişisel sergisi hem de uluslararası bir çağdaş fotoğrafçının İstanbul Modern’deki ilk kapsamlı kişisel sergisi olacak.
Serginin gerçekleşmesinde Merrill Lynch, Westlb Bank, Türk Alman İşadamları Kültür Vakfı, Goethe Institut, Almanya Federal Cumhuriyeti Başkonsolosluğu ve Tepta katkıda bulundular. Sergide yer alan yapıtlar seçkisi, Gursky’nin dünyanın birçok farklı coğrafyasını gözler önüne seren benzersiz bakışını kapsamlı bir biçimde yansıtıyor. Sergilenen fotoğrafların otuzu, sanatçının 2001 yılında New York Modern Sanat Müzesi’nde büyük ses getiren retrospektif sergisinden sonra ürettiği yapıtlardan oluşuyor. Boyutları, gözüpeklikleri, renk kullanımları ve şaşırtıcı nitelikleri ile öne çıkan bu yapıtlar, sanatçının 1984 yılından günümüze uzanan sanatsal üretimini ortaya koyuyorlar.
"Bu sergi benim için yeni bir alan anlamına geliyor..." diyen Gursky, dijital teknolojiyi kullanarak tanıdık motifleri yeniden yorumladı ve fotoğraflarının standart boyutunu büyüterek özellikle bu sergiye uygun hale getirdi. Sergide yer alan fotoğrafların en büyük olanları, yaklaşık olarak 2 x 5 m. boyutlarını taşıyor. Gursky’nin sergilenecek yapıtlardan biri olan 99 Cent II Diptychon adlı fotoğrafı, 2006 yılında yapılan bir müzayedede, yaşayan bir fotoğrafçının yapıtına şimdiye kadar ödenen en yüksek ücret ile bir rekora imza attı. Hürriyet, 25.05.2007 |
BOLU'DA TARİHİ ESERLERİN HALİ İÇLER ACISI
Bolu'da 12 Kasım 1999 yılında yaşanan depremin ardından ağır hasar gören Bolu Kültür ve Turizm Müdürlüğü binası yıkılarak yenisi yaptırılmıştı. Binanın yapımı esnasında tarihi eserler yıllarca konteynırlarda muhafaza edildi. Binanın yapımı tamamlandıktan sonra Müze Müdürlüğü için özel sergi salonu yaptırıldı. Değerli ve küçük tarihi eserler burada sergilenmeye başlandı. Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün girişinde üst üste bırakılmış bir şekilde bekleyen onlarca Roma dönemine ait eser terk edilmiş bir şekilde bekliyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün bahçesi tarihi eserlerin sergilenmesi yerine araç park yeri olarak kullanılıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde bulunan Müze Müdürlüğü yetkilileri, müdürlüğün bahçe düzenlemesi için çalışmaların yapıldığını ve bu yıl içerisinde çalışmaların tamamlanacağını söylediler. Bolunun Sesi, 25.05.2007 |
|
SELZEDE ESERLERİN ONARIMI TAMAMLANDI
Batman’da yaşanan sel afetinin ardından ağır hasar gören ve Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi tarafından Konya’ya getirilerek üzerinde çalışılan el yazması 30 tarihi eserin onarımı tamamlandı.
Bölge Yazma Eserler Müdürü Bekir Şahin, kurtarılan kitapların 3-4 asırlık olduğunu hatırlatarak, “Biz selin ardından bölgede kitaplara Batman’da ilk bakımı yaptığımızda su ve çamur içerisinde kalmış olduğu için hamurlaşmış vaziyetteydi. Kitapları Konya’ya getirdik. Güzel Sanatlar Fakültesi’nden destek alarak yaklaşık 20 kişi ile birlikte kitapları kurtarmak için çalıştık” dedi. Önce kurutma, sonra da sırasıyla temizlik, bakım, onarım ve ciltleme çalışmalarının yürütüldüğünü dile getiren Şahin, dijital kopyalarının ve CD’lerinin alınarak eser sahibi kişiler ile kütüphaneye verilmesi ile sürecin tamamlandığını kaydetti. Orijinal kitapların ise Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi demirbaşları arasında kaydolduğunu aktaran Bekir Şahin, böylece tarihin mirası eserlerin çok yönlü olarak toplumun hizmetine sunulduğunu vurguladı. Kurtarılan kitapların matematik ve tıp alanında eserlerden oluştuğunu dile getiren Şahin, tıpla ilgili eserin Türkoloji Bölümü öğrencileri tarafından tez konusu yapıldığını sözlerine ekledi. Merhaba Gazetesi, 25.05.2007 |
|
TRİPOLİS GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
Denizli'de Buldan’ın Yenicekent beldesindeki Tripolis Antik Kenti'nin gün yüzüne çıkarılması konusunda çalışmalar sürüyor.
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümünden kazı heyeti başkanı Yrd.Doç.Dr. Aytekin Erdoğan Denizli Valisi Dr.Hasan Canpolat’ı makamında ziyaret ederek kazı çalışmalarının başlaması için yapılan hazırlıklarda gelinen son nokta hakkında Vali Canpolat’a bilgi verdi.
Kazı çalışmaları konusunda gerekli hazırlıkların yapıldığını, projelerin oluşturulduğunu söyleyen Yrd.Doç.Dr.Aytekin Erdoğan, hazırlanan projelerin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın onayına sunulacağını, bakanlık onay verdiği taktirde kazı çalışmalarına başlamak için harekete geçileceğini dile getirdi.
Tripolis antik kentinin çok küçük bir bölümünde Yenicekent Belediyesi'nin girişimleriyle kazı çalışmaları yapılmış, ancak belediyenin kaynakları sınırlı olduğu için kazı çalışmaları sürdürülememişti. Oldukça geniş bir alana yayılan antik kentin, hemen hemen tamamı toprak altında. Belediye'nin yaptırmış olduğu kazı çalışması sonucu yalnızca birkaç sütunun olduğu bölge gün yüzünde. denizlili.net, 25.05.2007 |
|
DÜNYANIN EN ESKİ ÇIPASI URLA'DA BULUNDU
Türk ve İsrailli arkeologların Urla Limanı'nda yaptıkları kazılarda dünyanın en eski tahta çıpası bulundu. Kazıları Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi ile ortak yürüten Hayfa Üniversitesi Deniz Araştırmaları Enstitüsü'nden yapılan açıklamada, Urla'nın antik Liman Tepe mevkiinde, deniz yatağının 1,5 metre altında bulunan çıpanın, şimdiye dek bulunan en eskisi olduğu belirtildi.
Haber Ekspres, 25.05.2007 |
|
SAHTE RESİM ŞOKU
Müzayedelerde
biri satılan, diğeri son anda satıştan çekilen Melek
Celal Sofu imzalı 2 tablo sahte olduğu gerekçesiyle
iade edildi.
İkinci müzayede
20 Mayıs'ta yapıldı. Sofu'nun eseri 40 bin YTL
bedelle müzayede kataloğunda yer aldı ancak son anda
satıştan çekildi. Tüm bunlardan sonra şimdi, 27
Mayıs'ta Antik A.Ş. tarafından düzenlenecek
müzayedede 48 bin YTL bedelle satışa çıkacak Sofu
imzalı tabloya şüpheyle bakılıyor. Resimleri
müzayede evlerine satan Troy Sanat'ın sahibi Atilla
Taşpınar ise "5 esere 140 bin dolar ödedim, sahte
resimleri hepimize yutturmuşlar. Savcılığa
başvuracağım ama önce resimlerin sahte olduğunu
onaylatmam gerekiyor" diyor. Vatan, 25.05.2007 |
|
|
TAŞKUYU MAĞARASI'NDA İNCELEME BAŞLATILDI
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü Mağara Araştırma Grubu, Mersin'in Tarsus İlçesi'ndeki Taşkuyu Mağarası'nda inceleme başlattı. İnceleme sonucu mağaranın konumu rapor haline getirilecek. |
KAYA RESİMLERİ NİHAYET MUĞLA'DA
Muğla’nın Milas İlçesi’ndeki Heraklia Antik
Kenti’nde bulunan Latmos harabelerinde, Alman
Arkeolog Aneliese Peschlow tarafından bulunan 8 bin
yıllık geçmişe sahip kaya resimleri Muğla’da
sergilenecek. Muğla Müze Müdürü Şevki Bardakçı, 1994
yılında Alman Arkeolog Aneliese Peschlow tarafından
Milas İlçesi’ndeki Latmos harabelerinde, üzerinde
paleolitik döneme ait resimlerin yer aldığı
kayaların bulunduğunu hatırlattı. Peschlow
tarafından çekilen kaya resimlerinin Avrupa,
ülkelerinde, Ankara ve İstanbul’da sergilendiğini
bildiren Bardakçı, fotoğrafların yarın Muğla’da
valilik ve sponsorların katkılarıyla halkın
izlenimine sunulacağını söyledi. Akşam Ege, 25.05.2007 |
|
SARAYIN ALTINDAN KAT OTOPARKI ÇIKTI
İstanbul-Eminönü'nde bulunan tarihi Ali Paşa Sarayı'nın yerine katlı otopark yapıldığı ortaya çıktı. 142 yıl önce yapılan ancak 94 yıl önce meydana gelen Mercan yangınında tamamen yanan, Osmanlı paşalarına ve ailelerine ev sahipliği yapan sarayın yerine, şimdi otomobiller park ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan "tarihi yarımada koruma nazım imar planı" çerçevesinde, tarihi yarımadada 50 bin bina ve yapıya 5 bin cadde sokağa ilişikin bilgi ve belge toplandı. Yarımadada 1848'den günümüze kadar yıkılan tüm anıt eserlerin tesbitleri yapılırken, plan alanının tümünün silüeti çıkartıldı. Bin 100 tarihi eserin tamamen yok olduğu tespit edildi. Tarihi Ali Paşa Sarayı'nın da yok olan tarihi eserler arasında bulunduğu belirlendi. Yapılan incelemelerde, üç katlı olan Ali Paşa Sarayı'nın 1911 yılında meydana gelen yangında büyük hasar gördüğü ve geride kalan saray kalıntılarının, dönemin İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay döneminde yıkıldığı belirlendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi katlı otoparkı yıkarak, sarayı aslına uygun Belediye Yönetim Binası yapmak için harekete geçti ve 12 Haziran'da proje ihalesi yapmak için karar aldı. Sabah, Haber: Ercan Sarıkaya, 25.05.2007 |
|
"SAĞLIK MÜZESİ'NİN KARDEŞİNİ KURTARALIM"
Trakya Üniversitesi
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Armağan Altun, Trakya
Üniversitesi'nin bölgesinde ve çevresindeki tarihi
mirasa sahip çıktığını belirterek, “Elimizde bir
Sağlık Müzemiz var. İkincisi Trakya Üniversitesi
başkanlığında Allianoi'de süren kazılarda ortaya
çıktı. Yortanlı Barajı yapılırsa Allianoi sular
altında kalacak. Hükümetin Yortanlı Barajı'nın
yapılmasından vazgeçmesini istiyoruz” dedi. Edirne Internet Gazetesi, 24.05.2007 |
|
AFRODİT'İN AYNASI KAPALIÇARŞI'DA ÇIKTI
İstanbul Kapalıçarşı'da tarihi eserlerin piyasaya sürüleceği ihbarı üzerine Mali Şube ekipleri devreye girdi. Yapılan operasyonlarda Yunan, Roma ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda tarihi eser ele geçirildi.
Eserler arasında Afrodit'in güzellik aynası ve iki Bizans imparatoruna ait sikkeler de bulunuyor. Mali Şube Müdürlüğü dedektiflerinin ele geçirdiği tarihi eserler arasında bulunan Afrodit aynasının MÖ 3. yüzyıl eseri olduğu ve paha biçilemediği ortaya çıktı. Afrodit aynası işyerinde bulunan Hüseyin Canpolat ifade verme işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye gönderildi. Sabah, Haber: Rıdvan Tezel, 24.05.2007 |
|
BELEDİYE, BOZDOĞAN KEMERİ İÇİN BİNASINI YIKTI
Tarihi eserleri gün ışığına çıkarmak için görüntüyü bozan eski yapıları yıkım faaliyetlerine Fatih Belediyesi de katıldı. Belediye, Bozdoğan Kemeri'nin bitişiğindeki ek hizmet binasını, kemerin bütünüyle ortaya çıkması amacıyla yıktı.
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, ilçeyi 2010 yılına hazırlayacak birçok tasarım ve yenileme projesine imza attığını belirterek, "Fatih'te tarihi eserleri gün ışığına çıkartıyoruz." dedi. Demir, Bozdoğan Kemeri'nin de Fatih İlçesi'nde bulunan önemli tarihi eserlerden biri olduğunu ve bu eserin ön plana çıkartılması için çalışmalara ilk önce belediye ek hizmet binasından başlandığını söyledi. Fatih Belediyesi, 22 senedir kullandığı ek hizmet binasının yıkımını gerçekleştirdi. 1985 yılında Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan ve Fatih Belediyesi'nin çeşitli müdürlüklerince vatandaşa hizmet veren 200 metrekare zemin alanı bulunan 3 katlı, 600 metrekarelik betonarme bina iş makineleri tarafından yıkıldı. Tarihi Bozdoğan Kemerleri'nin görünümünü engelleyen binanın yıkılmasıyla birlikte tarihi eserin ön plana çıkartılması planlanıyor. Zaman, 24.05.2007 |
|
|
MÜZEYİ İLK DEFA GÖRDÜLER
18-24 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Müzeler Haftası nedeniyle yardıma muhtaç çocuklara ve Düzce merkezdeki ilköğretim okulu öğrencilerine Konuralp Müzesi gezdirildi.
Hayatlarında hiç müzeye gitmemiş olan Rıza Malatyalı İlköğretim Okulundan 30 öğrenci müzeyi ve tarihi eserleri görme fırsatı yakaladı. Müzeyi ve eserleri hayranlıkla izleyen küçük öğrencilere daha sonra öğlen yemeği ikramında bulunuldu.
Arkeolog Züleyha Kartal önemli, kültürel mirasın ve tarih bilincinin kazandırılması amacıyla başlattıkları bu projenin devam edeceğini söyledi. Bu tür etkinliklerin küçük yaştaki çocukların tarihe ve kültüre sahip çıkacak birey olarak yetiştirilmesinde etkili olacağını belirten Önemli, öğrencilere müzedeki tarihi eserler hakkında bilgiler verdi. DüzceDamla, 24.05.2007 |
TARİHİ SİNOP CEZAEVİ,
KÜLTÜR KOMPLEKSİNE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
Sinop İl Kültür ve
Turizm Müdürü Hikmet Tosun çalışmalarla ilgili
yaptığı açıklamada, "Adalet Bakanlığı Yapım İşleri
Dairesi Başkanlığı'ndan 5 kişilik bir heyet gelerek
tarihi cezaevinde fizibilite işlemlerinde bulundu.
Heyete cezaevinde yıkılacak ve kalacak binaları
göstererek bunların fonksiyonları hakkında bilgi
verdik'' dedi. TürkiyeTurizm.com, 24.05.2007 |
|
MÜZE VE ÖREN YERLERİNİN GİRİŞ ÜCRETLERİNDE DÜZENLEME
Muğla Kültür ve Turizm Müdürü Osman Murat Süslü, Türkiye'de müze ve ören yerlerinin giriş ücretlerinde düzenleme yapıldığını bildirdi.
Haber Ekspres, 24.05.2007 |
|
"BİR ÜLKEDE ZENGİNLİK OLURSA SANAT ESERLERİ ALINIR"
Müzayede Kuruluşu Sotheby's Başkan Yardımcısı David C. Norman, "Bir ülkede zenginlik olunca, görüyoruz ki, yaptıkları şey sanat eserleri satın almak" dedi.
Önemli empresyonizm ve modern sanat uzmanlarından biri sayılan Norman, Akbank Private Banking tarafından Sakıp Sabancı Müzesi'nde düzenlenen, "Yüzyılın Başında Sanat Piyasası" adlı konferansta, modern sanat eserlerinin fiyatlandırılması ve yatırım aracı olarak değerlendirilmesi konusunda bir konuşma gerçekleştirdi. Norman, 1991 yılında satışların 1,5 milyar dolar olduğunu fiyatlarda yüzde 30-40 oranlarında düşme olduğunu söyledi. 2000'li yıllarla beraber piyasanın toparlandığını ifade eden Norman, 11 Eylül saldırısı ile yine düşüş yaşanmasına karşın satılan eserlerin çok iyi fiyatlarla el değiştirdiğini ve rekorlar kırıldığını kaydetti. Norman, sanat piyasasında güven arttıkça fiyatların arttığını dile getirerek, "Sanat piyasasında daha fazla arz, daha fazla talep yaratır" diye konuştu. Japonların empresyonist sanat eserleri satın almaya başlamalarıyla ve 2004 yılından itibaren Ruslar'ın sanat piyasasına girmeleriyle piyasada sıçramalar yaşandığını belirten Norman, "Bir ülkede zenginlik olunca görüyoruz ki, yaptıkları şey sanat eserleri satın almak" dedi. Sabah, 24.05.2007 |
|
SULTAN ABDÜLMECİD'İN HAT LEVHASI MÜZAYEDEDE
İstanbul Antik Sanat Müzayede Evi'nin yaz müzayedesinde, Türk hat ve resim sanatından 270 parça koleksiyon satışa sunuluyor.
Müzayede, 27 Mayıs günü saat 14.30'da Hyatt Regency Otel'de gerçekleşecek. Eserler arasında 25 bin YTL'ye satışa sunulacak Sultan Abdülmecid'in celi sülüs ile yazdığı "Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna, Allah'ın şahitliği yeter" mealindeki ayet-i kerime dikkat çekiyor. Yoğunluklu olarak hat eserlerinin yer aldığı müzayedede Derviş Ali, Sırrı Efendi, Mustafa Halim Özyazıcı, Necmettin Okyay gibi hattatların levhaları yanında İbrahim Çallı, Melek Celal Sofu, Eren Eyüpoğlu ve İbrahim Safi gibi usta ressamların tabloları yer alıyor. Zaman, 24.05.2007 |
|
![]() |
TARİH HIRSIZLIĞINA JANDARMADAN "DUR"
Jandarma`nın 6 ay önce başlattığı takip, Bursa`nın da aralarında bulunduğu 5 ilde operasyona dönüştü: 26 gözaltı.
Bursa Olay, 24.05.2007 |
TOPLU MEZARDAKİLER ERMENİ DEĞİL ROMALI
Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde Ermenilere ait olduğu iddia edilen mezarların Roma Dönemi'nden kalma olduğu ortaya çıktı. Söz konusu mezarların en yenisi 1800 yıllık. Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, İsveç Stockholm Söderntörn Üniversitesi'nden Prof. David Gaunt ile Mardin'in Nusaybin İlçesi'ne bağlı Kuru Köyü'ndeki inceleme sonrası alınan numunelerin laboratuvar sonuçlarını açıkladı.Halaçoğlu, laboratuvara gelen kemik parçalarının çevresinden alınan toprak numunelerinin en son ışık gördüğü sürenin MÖ 257 ile 597 arası olduğunun hesaplandığını söyledi. Halaçoğlu, "Toprak ve seramik analizleriyle ilgili de MÖ 53-MS 227 yıllarına ait olduğu, üçüncü numunenin ise MÖ 63-383 yılları arasındaki döneme ait olduğu sonucuna varıldı.'' dedi. Halaçoğlu, aldıkları toprak, kemik ve seramik numunelerini getirerek Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü'nde tahlillerini yaptırdıklarını söyledi. Institue For Historical Justice and Reconciliation temsilcisi olarak Türkiye'ye gelen İsveç Stockholm Södertörn Üniversitesi'nden Prof. David Gaunt'un inceleme yaptıkları yerin Roma mezarı olduğunu kabul etmesine rağmen kemiklerin taşındığı iddiasını dile getirdiğini hatırlatan Halaçoğlu, "Yapılan analizler sonucu laboratuvara gelen kemik parçalarının çevresinden alınan toprak numunelerinin en son ışık gördüğü süre MÖ 257 ile 597 arası olarak hesaplanmıştır. Yani bu mezarlık, en yakın dönemi olarak MS 227 yıla en az tarihleniyor demektir. Bugünkü anlamda düşünecek olursak, bu tarihten aşağı yukarı 1800 sene öncesine ait en yakın zamanı." dedi. Prof. Gaunt'un inceleme yapmaya çok sayıda bilim adamıyla geleceğini söylediğini, ancak sonuçta İsveç Asuri Federasyonu'ndan bir üyeyle incelemeye katıldığını aktaran Halaçoğlu, 'numunelerin incelenmesi için yaklaşık 15 bin YTL ödediklerini aktardı. Halaçoğlu, geçtiğimiz yıl iddiaların gündeme gelmesinin ardından tüm dünyaya çağrıda bulunarak, mezarın kamuoyu tarafından bilim adamlarınca açılmasını istemişti. Çağrıya ilk ve tek cevap ise İsviçreli bilim adamı David Gaunt'tan gelmişti. Zaman, 24.05.2007 |
![]() |
|
EDİRNE EVLERİ İÇİN KOMİSYON OLUŞTURULACAK
Merhum Edirne Valisi Fahri Yücel döneminde başlanan ve daha sonra yarım kalan “Edirne Evlerinin Onarımı” projesi Edirne Valiliği'nin çalışmalarıyla yeniden hayata geçirilecek.
Edirne Internet Gazetesi, Fotoğraf: edirneden.com, 24.05.2007 |
TARİHİN EN ESKİ RENKLİ FOTOĞRAFLARI BULUNDU
Amerikan New York Times gazetesinde yer alan habere göre, bu sonbaharda George Eastman Müzesi'nde sergilenmeye başlanacak olan 3 renkli fotoğraf bugüne kadar bulunan en eski fotoğraflar...
Maddi değer biçilemeyen fotoğrafları daha da değerli kılan nedenlerden biri de, Amerikalı ünlü fotoğrafçı Edward Steichen'e ait olması. Sabah, 24.05.2007 |
![]() |
|
LAODİKYA YİNE YANDI
Antik kent Laodikya’da çıkan ot yangınında yaklaşık 10 hektarlık alan yandı. Tel örgülerin dışından başlayan yangın otların kuru olması nedeniyle kısa sürede yayıldı. Kazı çalışmalarının yapıldığı yere ulaşmadan Denizli Belediyesi İtfaiye ekipleri müdahale ederek yangını söndürdü. Yangın itfaiyenin zamanında müdahalesiyle tarihi eserlerin bulunduğu alana yayılmadan söndürüldü. İtfaiye ekiplerinin yaptığı incelemede yangının tel örgülerin dışından başladığı tespit edilirken, otların kasten tutuşturulmuş olabileceği olasılığı üzerinde de duruluyor. Turizm ve Kültür Müdürü Mehmet Korkmaz, yangının kasten çıkarılmış olabileceğini söyleyerek, “Dün akşam saatlerinde tel örgülerin dışından başlamış. Yaklaşık Denizlili.net, 23.05.2007 |
BELDİBİ'NDE YARASALI
YENİ MAĞARA BULUNDU
Kemer Gözcü, Haber: Saffet Yenigün, 23.05.2007 |
|
HASANKEYF'TE KAZI ÇALIŞMALARI BAŞLIYOR
Batman Kültür Müdürü Selahattin Ortaboy,
gazetecilere yaptığı açıklamada, 1985 yılından beri
Hasankeyf İlçesi'ndeki tarihi ören yeri ve sahasında
sürdürülen kazıların başlayacağını açıkladı.
CNN Türk, 23.05.2007 |
|
TİCARİ DEĞİL BİLİMSEL RESTORASYON
“Mihenk taşı
kültür olmayan tüm restorasyon ve dönüşüm projeleri
çöküşü hazırlıyor demektir” diyen Kent Tarihçisi
Dr. Eusebio Leal Spengler, restorasyon ve
dönüşüm projelerine halkın katılmasının önemine
dikkat çekerek, ticari değil bilimsel restorasyondan
yana olduğunu vurguladı.
Şu anki görevleri Danışmalığını yaptığı Kamu/Sivil Kurum ve
Kuruluşları : Yapı, Haber: Filiz Yavuz, 23.05.2007 |
|
OSMANİYE MÜZESİ'NİN TEŞHİR SALONU AÇILIYOR
Osmaniye'nin tek müzesi, Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi'nin yapımı tamamlanan ve yörede bulunan taşınabilir kültür varlıklarının sergileneceği teşhir-tanzim salonları açılıyor.
İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Veli Aba, açılışı yapılacak teşhir-tanzim salonlarının hizmete girmesiyle Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi'nin il turizmine olan katkısının daha da artacağını kaydetti. Zaman, 23.05.2007 |
KAÇAK KAZIYA 3 GÖZALTI
Giresun merkeze
bağlı Çaykara Köyü'nde dün izinsiz kazı yapan 3 kişi
gözaltına alındı. Giresun Kent Haber, 23.05.2007 |
ARKEOLOJİ KONGRESİ ÇEŞME'DE BAŞLADI
Uluslararası Avrasya Arkeoloji Kongresi Çeşme'de başladı. Rusya, Hollanda, Ukrayna, Kırgızistan ve Azerbaycan başta olmak üzere çok sayıda ülkeden gelen yaklaşık 250 arkeoloğun katıldığı kongrenin başkanlığını Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Semih Güneri yaptı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi, Türk Ocakları, İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın katkılarıyla düzenlenen kongrede, arkeolojiye katkılarından dolayı dünyaca ünlü arkeologlar Sergey Minyaev, Prof. Dr. Emine Güngör Naskali, Vladimir Kubarev ve Dimitriy Savinov'a "Emeğe saygı plaketleri" verildi. Haber Ekspres, 23.05.2007 |
|
![]() |
MÜCELDİLİ KONAĞI RESTORE EDİLİYOR
Erzuurm'da Esatpaşa yokuşunda bulunan Tarihi Müceldili Konağı restore ediliyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen konak, tarihi motiflerin sergilendiği bir mekan haline getirilecek.
Tarihi zenginlikleriyle ön planda olan Erzurum’da bakımı yıllardır ihmal edilen tarihi eserlerin onarımına başlandı. Tarihi eserler konusunda duyarlı olunmasını isteyen vatandaşlar, restorasyon işlemlerine ağırlık verilmesini istiyorlar. Tarihi eserlerin ata yadigarı olduğunu ve korunmaya ihtiyacı olduğunu belirten vatandaşlar, kentin tarihi dokusunun korunması için üzerine görev düşen herkesten duyarlılık beklediklerini dile getiriyorlar. Erzurum Gazetesi, Fotoğraf: Erzurum Büyükşehir Belediyesi, 23.05.2007 |
2000 YILLIK YÜZÜK TÜRKİYE'YE DÖNÜYOR
Adı açıklanmayan bir İngiliz, Efes'te bir sokak satıcısından aldığı yüzüğü değer tespiti için Nottingham'daki ünlü Derby Müzesi'ne götürdü. Ancak müze yetkililerinin şüphelenmesi üzerine yüzük ünlü British Müzesi'ne gönderildi. Derby Müzesi Başkanı Anneka Bambery, "Yüzüğü British Müzesi'ne gönderdik. British Müzesi yetkilileri, yüzüğün kaçak yollardan İngiltere'ye sokulduğunun anlaşılmasının ardından İngiliz Gümrük yetkililerini haberdar etti" dedi.
Milliyet, Haber: Nevsal Elevli, 23.05.2007 |
|
SELÇUK, GÜNÜBİRLİK GEZİLEN BİR ÖREN YERİ OLMAKTAN ÇIKARILACAK
Efes ören yerleri, Meryem Ana Evi, diğer birçok tarihi eser ve doğal ortamlarıyla önemli bir turizm bölgesi olan İzmir'in Selçuk İlçesi'nde belediye, şehir yenileme projesini uygulamaya koydu. Belediye Başkanı Vefa Ülgür, ilçede yapılacak cazip turizm faaliyetleriyle bölgenin günübirlik gezilen bir ören yeri olmaktan çıkarılacağını ifade etti.
Selçuk'un sahip olduğu Efes, Meryem Ana Evi, Müze, St. Jean Kilisesi, İsa Bey Camii gibi kültür miraslarını görmek için yılda yaklaşık 2 milyon kişinin ziyaret ettiğini belirten Başkan Ülgür, "Her şey dahil sistemiyle yapılan turizm, ilçe halkına beklenen ekonomik hareketi getirmedi. Çeşitli projelerle ilçenin cazibesini arttırarak gereken hareketliliğin sağlanabileceğini düşünüyoruz." dedi. Önemli projeler arasında tiyatronun restorasyonunu da sayan Ülgür, "Bana kalırsa tiyatronun işlerlik kazanması, Selçuk'ta kurulacak bir fabrika kadar önemli. Selçuk'un tanıtımı ve turizme katkı yönünden uluslararası organizasyonlar büyük önem taşıyor." diye konuştu.
Tiyatroda restorasyon çalışmalarının üç yıl sonra biteceğini söyleyen Ülgür, Efes antik tiyatronun nitelikli kullanımlara açılmasından Selçuk halkının önemli ölçüde nemalanacağının altını çizdi. İlçede bulunan müzenin binlerce eseri depolarda saklamak zorunda kaldığını hatırlatan Başkan Vefa Ülgür, uluslararası nitelikte bir müze inşa ederek bütün bu eserlerin sergilenmesini sağlayıp ilçenin öneminin bir kat daha arttırılabileceğini söyledi. Dünya standardında yeni bir müzenin Selçuk'u konaklamalara daha fazla açan bir konuma sokacağını belirten Ülgür, bunun sadece belediye kaynaklarıyla çözülemeyeceğini ancak konuyla ilgili projeler üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Selçuk Kalesi'nin her geçen gün daha da yıprandığını da hatırlatan Ülgür, "Kalenin turizme kazandırılması konusunda uzun bir süredir çağrılar yapıyoruz. Bu yıl Avusturya Kazıevi'yle eylül ayının sonuna kadar bir alan projesi oluşturacağız. Kaleyi yeniden ayağa kaldırmak üç dört yıllık bir iş ancak mutlaka yapılması gerekiyor" dedi. Turizm Gazetesi, 22.05.2007 |
|
![]() |
LEFKOŞA'DA BÜYÜK HAMAM RESTORE EDİLİYOR
Osmanlılar tarafından 16. yüzyılda inşa edilen Lefkoşa´daki Büyük Hamam restore edilerek, günümüz standartlarında hizmet verecek hale getirilecek.Lefkoşa Surlariçi´ndeki St. George Kilisesi´ne, 1570-1590 yılları arasında eklenerek inşa edilen Hamam, Vakıflar ve Din İşleri Dairesi ile UNDP-ACT´ın (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı - İşbirliği ve Güven İçin Hareket) işbirliğinde restore edilecek.
Vakıflar ve Din İşleri Dairesi ile UNDP-ACT tarafından, beş aydır, rölöve (mevcut durumun tespiti ve çizimi) ve restorasyon projelendirme çalışmaları sürdürülüyor. Edinilen bilgiye göre, rölöve ve restorasyon projesi hazırlanması çalışmaları çerçevesinde, Büyük Hamam ile ilgili olarak mekanik ve elektrik projeleri konusunda Daire dışından hizmet alımı yapıldı. Vakıflar ve Din İşleri Dairesi İnşaat Şubesi´nde oluşturulan bir ekip tarafından sürdürülen restorasyon projesine danışman olarak Türkiye´den restorasyon uzmanı, mimar Aydın Kesici destek veriyor. Geniş ve detaylı araştırma yapan restorasyon proje ekibinin, Büyük Hamam´ı, restorasyon kurallarına uyarak, ilk günkü görünümüne kavuşturmak amacıyla çaba harcadığı kaydedildi. Günümüzde aranan sağlık koşullarına uygun olarak ilk günkü görünümüyle restore edilecek olan Lefkoşa´daki Büyük Hamam, restorasyonla birlikte modern altyapı sistemine de kavuşacak. Bu amaçla hazırlanan proje, kısa bir süre içinde Anıtlar Yüksek Kurulu´na sunulacak. Projenin Anıtlar Yüksek Kurulu´nca onaylanması halinde, proje uygulamasına 15 Ağustos´ta başlanacak.Bir yıl içinde tamamlanması öngörülen projenin finansmanı, 31 Aralık 2006 yılında imzalanan sözleşme gereği UNDP-ACT tarafından karşılanacak. Her şeyin planlandığı gibi gitmesi halinde 15 Ağustos 2008 tarihinde tamamlanacak projenin ön keşif bedeli 500 bin ABD Doları olarak öngörülüyor.Aslına ve günümüz sağlık kurallarına uygun restore edilecek Büyük Hamam, halkın ve turistlerin hizmetine sunulacak. Kuzey Kıbrıs Vatan, Fotoğraf: Lefkoşa Türk Belediyesi, 22.05.2007 |
BEDESTEN TADİLAT NEDENİYLE 180 GÜN KAPALI
Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün mülkiyetindeki tarihi Bedesten Çarşısı'nın onarımı ihaleyi alan şirket onarım çalışmasına 20 Mayıs Pazar günü itibarı ile başladı. Çarşı esnafı yönetimin şirket yetkilileriyle yaptığı görüşmeler sonrası dükkanlarını tadilat nedeniyle kapattı. Esnaf tahliye edilmeden kiracılık haklarının devam ettiği tarihi çarşının onarımın 180 günde tamamlanması hedefleniyor.
Edirne Internet Gazetesi, Fotoğraf: edirneden.com, 22.05.2007 |
![]() |
TARLABAŞI DÖNÜŞÜME HAZIRLANIYOR
Yaklaşık 1 yıl
önce "yenileme alanı" ilan edilen Tarlabaşı'nda,
kentsel dönüşümün ilk adımları atıldı. Harap haldeki
tarihi yapıların onarılarak yaşatılması hedeflenen
proje kapsamında ilk aşamada 278 bina restore
edilecek. Cumhuriyet, Haber: Gökçe Uygun, 22.05.2007 |
|
TARİHİ BEDESTENDE RESTORASYON HAZIRLIKLARI BAŞLADI
Manisa'daki 5 asırlık tarihi yapının yeniden sosyal yaşama kazandırılması amacıyla iki yıl önce başlanan çalışmalarda, sona yaklaşıldığı bildirildi.
Fatih Sultan
Mehmet'in komutanlarından Rum Mehmet Paşa tarafından
1465 yılında yaptırılan
Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürü Erdinç Karaköse, tarihi bedestenin yeniden sosyal yaşama kazandırılmasına yönelik çalışmalarda sona gelindiğini bildirdi. Tarihi bedesten ile ilgili çalışmalara 2005 yılı sonunda başlandığını, Manisa Valiliği önderliğindeki faaliyetlere meslek odalarının büyük katkı sağladığını ifade eden Erdinç Karaköse, kamulaştırma çalışmalarına devam edilmesi nedeniyle restorasyona başlanamadığını söyledi.
İç mekandaki dükkan sahiplerine kamulaştırma bedellerinin ödendiğini, ancak bulunamayan 7 dükkan sahibinin mirasçıları hakkında araştırmaların sürdüğünü bildiren Karaköse, 8 Haziranda yapılacak son duruşmada bu konuda kararın alınacağını kaydetti. Karaköse, bulunamayan mirasçılar için nüfus ve vatandaşlık, belediye ve tapu müdürlüklerinden bilgi ve adres temin edilmeye çalışılırken, bir yandan da bedestendeki esnaf vasıtasıyla araştırmaların sürdüğünü belirtti. Bu arada, bedestenin restorasyon projesinin de ihale edildiğini bildiren Erdinç Karaköse, şunları kaydetti:
''Kamulaştırma çalışmalarında hukuki ve adli engeller bittiğinde, restorasyon çalışmalarına hemen başlanacak. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı'na destek istemek amacıyla müracaat edildi. Bedestenin restorasyon projesi tamamlanarak, koruma kurulunun onayına sunuldu. Kurul, projeyi onaylamak için bedestenin iç mekanındaki Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından sürdürülen kamulaştırma işlemlerinin sonuçlanmasını bekliyor. Bedestenin dışında bulunan özel şahıslara ait 40 adet dükkanın da restorasyon sürecine ortak edilmesi ile birlikte çalışmalara başlanacak.'' Turizm Gazetesi, 22.05.2007 |
|
|
SOBESOS'DA KAZILAR TEKRAR BAŞLIYOR
Nevşehir'in
Ürgüp İlçesi'ne bağlı Şahinefendi Köyü sınırlarındaki
Sobesos antik kentinde kazılar tekrar başlayacak.
CNN Türk, 22.05.2007 |
ADIYAMAN PERRE ANTİK KENTİ'NDE KAZILAR BAŞLADI
Adıyaman'da bulunan Kommagene Krallığı'nın 5 büyük kentinden biri olan Perre Antik Kenti'nde 2007 yılı kazı çalışmaları başladı. Bu yıl yapılacak olan kazı çalışmalarının açılışına Vali Halil Işık, Başsavcı Ekrem Aydemir, Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, Müze Müdürü Fehmi Erarslan ve çok sayıda kamu kurum temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Vali Halil Işık, Perre Antik Kenti'nin Adıyaman için çok önemli bir turizm potansiyeli olduğunu belirterek, "Kommagene Krallığı'nın önümüze bıraktığı eserler büyük önem taşımaktadır. Biz Perre Antik Kenti'nin özellikle metropol alanında kazı çalışmaları yapmak suretiyle burayı dünya turizmine ve açık hava müzesi olarak günümüzü kazandırmayı arzuluyoruz. 1980'li yıllarda Adıyaman İli'nde Kahta Kaymakamı olarak görev yaparken Perre Antik Kenti'nin neden kazı yapılarak ortaya çıkarılmadığını hep düşünürdüm. 9 Ağustos 2000 yılında Adıyaman'da Vali olarak göreve başladığımda burayı gezdiğimde burada hiçbir çalışma yapılmadığını ve bu kadar zengin ve tarihi mirasın günümüze kazandırılmadığını gördüm. Hemen İl Özel İdaresi ile burada kazı çalışmalarına başladık. Perre Antik Kenti'nin turizmde markalaşacağına inanıyorum. Burada o kadar zengin bir tarih yatıyor ki bunu anlatmak mümkün değil. Bugün Zeugma'da ne varsa Perre'de de o var. Gelecekten umutluyuz. Burada yapılması gereken sosyal tesislerden sonra buranın marka haline geleceğine inanıyorum" dedi. Turizm Gazetesi, Fotoğraf: Adıyaman Valiliği, 22.05.2007 |
![]() |
NARKISSOS'UN 'SU KAYNAĞI' ARANIYOR
"Aşktan kaçınan
bir delikanlı" olarak tasvir edilen Narkissos'un
nergis çiçeğine çevrildiği mitolojik öyküye konu
olan "su kaynağı"nın, Mordoğan'da bulunduğu iddia
edildi. Mordoğan Belediye Başkanı Ahmet Çakır, su
kaynağının bulunduğu bölgenin turizm merkezi haline
getirileceğini bildirdi.
Bu doğrultuda Narkissos'un efsanesini Mordoğan'da yeniden canlandırmak için proje hazırladıklarını, Karaburun Kaymakamlığı ile birlikte bölgeyi turizm merkezi haline getirmek için girişimlerde bulunduklarını belirten Çakır, şunları ifade etti: "Bu konuda çeşitli kurumlara bilgi verdik, gelip araştırılmasını istedik. Şu anda İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nden projeyle ilgili destek alıyoruz. Projeler tamamlanınca burayı turizme kazandırmak amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan maddi destek isteyeceğiz."
Haber Ekspres, 22.05.2007 |
|
![]() |
ANTİK TİYATROYU TÜRSAB RESTORE EDECEK
Fethiye ilçe merkezinde bulunan Antik Tiyatro'nun restorasyonunu Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) üstlenecek. Haber Ekspres, Fotoğraf: Fethiye Kaymakamlığı, 22.05.2007 |
MİLLİ SARAYA REKOR ZİYARET
TBMM Milli Saraylar
Daire Başkanlığı’na bağlı tarihi mekanları, yılın
ilk 3 ayında 285 bin yerli ve yabancı ziyaretçi
gezdi. Hürriyet, 22.05.2007 |
MİMARLIK MÜZESİ SANAL ALEMDE AÇILDI
Türkiye'de yıllardır gündemde olan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen Mimarlık Müzesi, gerçekte olmasa bile sanal alemde kuruldu. Yapı-Endüstri Merkezi tarafından kurulan Mimarlık Müzesi'nde Türk ve dünya mimarlık mirasını oluşturan, ulaşılabilir her türlü belge ve tanıklık derlenecek.Çeşitli kişi ve kurumların arşivlerinde saklanan belgeler gün ışığına çıkarılıp internet ortamında incelenebilecek. Böylece araştırmacılar için çok değerli bir envanter oluşturulacak. Müzede yer alan bilgi ve belgeler dijital kayıt biçiminde saklanarak mimarlık tarihi açısından çok değerli bir dijital arşiv de meydana getirilecek. Mimarlık Müzesi 'galeri'sinde 45 günde bir yenilenen tematik sergiler, bittikten sonra 'koleksiyon'a alınacak. "www.mimarlikmuzesi.org" adresinden yayın yapan müze, 'www.archmuseum.org' adresinden İngilizce olarak da hizmet veriyor. Sanal müzeyi hazırlayanlar, arşivlerinde mimarlıkla ilgili belge, bilgi bulunan herkesi müzeye katkıda bulunmaya çağırıyor. Zaman, 22.05.2007 |
ANKARA'DA MÜZECİLİK SEMPOZYUMU YAPILIYOR
Türkiye'de müzecilik, koleksiyonculuk ve bu
alanlarda yaşanan sorunların tartışıldığı "Geçmişten
Geleceğe Türkiye’de Müzecilik" sempozyumu başladı.
Hürriyet Ankara, 22.05.2007 |
|
CENGİZ HAN'IN 16 MİLYON TORUNU VAR
16 milyon Asyalı erkek, yaklaşık 800 yıl önce Moğolistan’da yaşamış tek bir erkeğin soyundan geliyor. Bilim adamlarına göre bu kişi, yüzlerce çocuğu olduğu sanılan Moğol imparatoru Cengiz Han. Hürriyet, 22.05.2007 |
![]() |
|
TARİHİ ESERLERİN DE ARTIK HASTANESİ VAR
Süleymaniye'deki tarihi Kayserili Ahmet Paşa Konağı, Türkiye'nin ilk tarihi eser hastanesi oluyor. Haziran ayında faaliyete geçecek olan hastanede, İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nden uzmanlar görev yapacaklar. İstanbul Koruma, Uygulama ve Denetim Büro Müdürlüğü bünyesinde kurulacak olan tarihi eser hastanesi 40 bin tarihi esere sahip olan İstanbul ve tüm Türkiye'ye hizmet verecek.
Hastanede tarihi eserlerden alınan numuneler laboratuvar ortamında incelenecek. Mikroskopla eserin yapımında kullanılan malzemeler belirlenip, içindeki bakteriler değerlendirilecek. Böylelikle tarihi eserin yıkılmasına neden olan bakteriler ortaya çıkacak. Eserin hangi malzemelerden yapıldığı ve kullanılan harcın cinsi, içindeki malzemeler de tespit edilecek. Uzmanlar labortuvar ortamında tarihi eserle ilgili 'hastalığın' sebebini tespit ettikten sonra eserin yeniden hayata geçirilebilmesi için reçete yazacaklar. Reçetede tarihi eserin nasıl onarılacağı, hangi malzemelerin tamir için kullanılacağına dair bilgiler bulunacak. Hastaneden tarihi eserle ilgili tespitleri ve reçeteyi alan şahıs yada kurum bu reçeteye uygun olarak restorasyon yapacak. Sabah, Haber: Ercan Sarıkaya, 22.05.2007 |
AYASOFYA'NIN GÜVERCİNİ AB'YE DERT OLDU
Ayasofya'da yuvalanan güvercinlerin dışkılarının tarihi yapıyı tahrip ettiği, bu pisliğin yaydığı kokunun da müze içinde rahatsız edici bir durum yarattığı iddiaları Avrupa Birliği (AB) gündemine geldi.
Ayasofya'da aşırı sayıda güvercin yuva yapmış
durumda. |
|
VAKIF DEPOSUNDAKİ DEĞERLİ HALILAR ÇALINDI
İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün hemen bitişiğinde bulunan ve depo olarak kullanılan Kozluca İşhanı soyuldu, 3 bin halı arasında el dokuması olanlar çalındı. Vakıflar yetkilileri, çalınan halının miktarını ve hırsızlığın ne zaman gerçekleştiğini de bilmiyor. Bir süre önce tahliye edilmeye başlanan hanın hemen yanında polis merkezi de bulunuyor.
Milliyet, Haber: Şükran Özçakmak, 22.05.2007 |
|
ZEUGMA'NIN MÜHÜR BASKILARININ 85 BİNİ KAYIT ALTINA ALINDI
Gaziantep'in Nizip İlçesi Zeugma antik kenti arşiv binasında ele geçirilen 100 bini geçkin kil mühür baskısı, Avrupa Birliği'nin (AB) hibe fonlarından yararlanılarak hazırlanan bir proje ile kayıt altına alınıyor.
Gaziantep Arkeoloji Müzesi'nce yürütülen Zeugma kil mühür baskılarının envanterlenmesi projesi kapsamında bugüne kadar 85 bin kil mühür baskısı kayıt altına alındı.
Kil mühür baskılarının envanterlenmesi, Zeugma antik kentindeki ticari faaliyetler hakkında bilgi edinilmesi açısından ayrı bir önem taşıyor. 20 Ekim 2007 tarihinde tamamlanacak proje sayesinde Roma arşivinin envanter kaydı yapılmış olacak.
Ticari ürünlerin üzerine vurulan kil mühürler, üzerlerindeki sembollerle kime ait olduğunu, nereden nereye gönderildiğini ortaya koyan bir nevi kaşe özelliği taşıyor.
Kil mühürlerin envanter çalışmasının tamamlanmasıyla, Zeugma antik kentinde yaşayanlardan kimlerin ticaretle uğraştıkları, kimlerle alışveriş içinde bulundukları ortaya konulmuş olacak.
Dünyanın en büyük koleksiyonu olarak nitelenen ve Gaziantep Arkeoloji Müzesi'nde teşhir edilen mühür baskılarının Gaziantep'in turizm potansiyeline önemli bir katkı yapması bekleniyor. TürkiyeTurizm.com, 22.05.2007 |
|
TESADÜFEN 4 BİN YILLIK MEZAR
Belçikalı arkeologlar Mısır'da 4 bin yıllık çok iyi korunmuş bir mezar buldu. Leuven Katolik Üniversitesi ekibinin Güney Kahire'deki Minya kasabasında yer alan Deyr el Barşa mezarlığında tesadüfen bulduğu mezarın, döneminin en iyi korunan mezarlarından biri olduğu açıklandı. Mezar, MÖ 2181-2050 döneminde yaşamış olan Henu adlı üst düzey bir kraliyet görevlisine ait. Arkeologlar Henu'nun keten beze sarılmış mumyasını geniş bir ahşap tabut ve hiyeroglif alfabesiyle süslenmiş bir lahdin içinde buldu. Mezarda tuğla yapan işçileri ve bira üreten kadınları tasvir eden, iyi derecede korunmuş ahşap heykeller de bulundu. Radikal, Fotoğraf: Reuters, 22.05.2007 |
|
KÜLTÜR VE TURİZMDEN DEF-İ HACET DURUMLARINA İLİŞKİN TAZE HABERLER... |
|
TARİHİ BELDE HARPUT'TA TUVALET SIKINTISI BİR
TÜRLÜ GİDERİLEMEDİ
Harput Bucağı Merkez Mahalle Muhtarı Feyzi Kahraman, yaptığı değerlendirmede özellikle yaz aylarında hafta sonları günde 10 binlerce kişinin ziyaret ettiği tarihi ve turistik bir yerde tuvaletin olmamasının Elazığ'a yakışmadığını belirtti.
Yenilerinin yapılacağı gerekçesiyle yıkılarak bugüne kadar hiç bir çalışma yapılmamasının kendilerini derinden üzdüğünü anlatan Kahraman, şöyle dedi: "Dünyanın hemen hiçbir yerinde bu şekilde en doğal ihtiyaç olan tuvalet sıkıntısı yaşanmamaktadır. Hatta az gelişmiş Afrika ülkelerinde dahi turistik mekanlarda bir değil ondan fazla tuvalet bulunurken ne yazık ki Harputumuz da bir tek tuvalet bulunmaması bizim kültür ve dini anlayışımıza tamamen ters bir durum olup bizlere yakışmamaktadır."
Başta Elazığ Valiliği olmak üzere Belediye ve Harvak olmak üzere tüm kuruluşların bu hassas konuya bir an evvel çözüm bulmalarını isteyen Muhtar Feyzi Kahraman, "Hemen hemen bütün platformlarda Harput'un bütün problemleri ile yakından ilgilenen Vali Muammer Muşmal ve Belediye Başkanımız Süleyman Selmanoğlu'nun bu konuyu çözüme kavuşturmasını istiyoruz." dedi. TürkiyeTurizm.com, 22.05.2007
HERGÜN EN AZ 10 BİN TURİSTİN AĞIRLANDIĞI EFES'TE
TUVALET KRİZİ
Bölgede başka tuvalet bulunmadığı için çevre esnafıyla şoförlerin, kişi başına her defasında 10 YTL ödeyerek antik kente gireceği, ayrıca tuvalet giriş ücreti ödeyeceği belirtildi.
Efes Antik Kenti girişinde turistik eşya satan 55 işyerinin sahip ve çalışanları ile ören yerine çevre illerden ve Kuşadası Limanı'na demirleyen gemilerden turist getiren otobüs ve taksi şoförlerini mağdur eden karar Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından alındı.
Bakanlık Teftiş Kurul Başkanlığı'nın gönderdiği uyarı yazısı üzerine, Selçuk Müze Müdürlüğü, kaymakamlık kanalıyla esnafa yazı gönderdi. Uyarı yazısında esnafın girişteki turnikelerden ücretsiz bilet alarak veya yan kapıdan girerek tuvaletleri kullandığına dikkat çekildi, “Bakanlığımız Teftiş Kurul Başkanlığı'nın ilgi yazısında, esnafın tuvaletleri kullanmak amacıyla ören yerine ücretsiz girişlerinin devam ettiği belirtilmekte ve önlem alınması istenmektedir. Bakanlığımız talimatı gereği bundan sonra esnafın ücretsiz bilet alarak veya tel örgüden atlayarak içeri girmelerine izin verilmeyecektir” denildi. Esnafın girmemesi için turnikelerin yanındaki giriş kapıları asma kilitlerle kapandı.
Bazı şoförler, tuvalet ihtiyaçlarını çalılar arasında gidermeye başlarken, karara tepki gösteren esnaf, ören yeri olduğu için başka tuvalet yapılmasına izin verilmediğini, ne yapacaklarını bilmediklerini söyledi. Selçuk Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve ve çarşı esnafı Yusuf Dereli, kararı üzüntüyle karşıladıklarını belirterek “Üzücü bir karar. Buradaki çarşıda çalışanlar ve işyeri sahipleri 350 kişiden oluşuyor. Otobüsler ve taksicilerle birlikte bu sayı 500 e ulaşıyor. Bunların tuvalet gereksinmeleri için bu turnikeleri kullanmaları, turnikelerden geçmek için de Efes'e giriş ücreti ödemeleri gerekiyor. Bu parayı ödemeyenler ne yapacak, tuvalet ihtiyaçlarını nerede giderecek. Bu kararın mantığını anlamak mümkün değil” dedi. Esnaftan Mustafa Dereli de “Burası şimdi Türkiye'nin en pahalı tuvaleti oldu.
Turnikelerin hemen arkasındaki tuvalete gitmek için önce 10 YTL'lik Efes giriş ücretini ödeyeceğiz. Sonra tuvalet giriş ücreti olan 50 YKR'yi ödeyeceğiz. Günde 3 defa ihtiyaç duysak 31 YTL 50 Ykr ödemek zorunda kalacağız. Burada büyük bir tuvalet var ama bizlere yasak” diye konuştu.
Antalya, Bodrum, Bergama, İzmir ve Kuşadası'na gelen turistleri önce Meryemana evine, sonra Efes'e getirip gezmelerini bekleyen otobüs ve taksi şoförleri de uygulamayı eleştirdi. Şoförler “Bergama'dan, Bodrum'dan geliyoruz. Burada turistlerin Efes'i gezmesini bekliyoruz ve sonrasında tekrar yola çıkıyoruz. Doğal olarak ihtiyaçlarımız oluyor. Bazen hava sıcak olunca bazı yaşlılar araçta beklemeyi tercih ediyor. Bizim gibi onlar da 10 YTL'lik giriş bileti alacak” diye konuştu.
Kararın bir sorun yarattığını kabul ettiklerini söyleyen müze yetkilileri ise “Burada bir sorun var. Ancak ören yeri olduğu için yeni tuvalet kazılması mümkün değil. Esnaf burada para kazanıyorsa elini taşın altına koyacak. Seyyar mobil tuvaletler var. Birleşip bir tane alabilirler” dedi. TürkiyeTurizm.com, 22.05.2007 |
|
ESKİ BESNİ'DE TARİHİ ESERLER GÜN YÜZÜNE ÇIKARILIYOR
Adıyaman'ın Besni İlçe Belediyesi, ilçenin belleği olan Eski Besni'deki tarihi eserleri gün yüzüne çıkartmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Besni Belediyesi'nin daveti üzerine Çukurova Üniversitesi Mimarlık Bölümü'ndan gelen bir ekip, eski Besni ören yerinde çalışmalar yaptı. Belediye Başkanı İbrahim Öztürk'ün daveti üzerine Çukurova Üniversitesi Mimarlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erkin Erten, Yrd.Doç. Dr. Mustafa Yeğin, Çukurova Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gülertan Akyüzlüer ve Çukurova Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencilerinden oluşan toplam 27 kişilik bir ekip, 2 gün boyunca Eski Besni ören yerindeki Meydan Hamamı ve Tahtaoba Camisi'nin plan ve röleve çizimlerini yaptı.
Çalışmaları yerinde inceleyen Belediye Başkanı İbrahim Öztürk, şehrin belleği olan Eski Besni'yi tekrar canlandırmak ve burayı bir cazibe merkezi haline getirmek için bütün imkanlarını seferber ettiklerini kaydetti. Buradaki eserlerin restore edilmesi için birkaç koldan çalışma yürüttüklerini belirten Öztürk, Çukurova Üniversitesi'nden gelen ekibinin de bu çalışmaların bir parçasını teşkil ettiğini kaydetti.
Yaklaşık bir yıl önce Belediye Başkanı İbrahim Öztürk'ün talebi üzerine Besni ile ilgili araştırma yapmaya karar verdiklerini dile getiren Çukurova Üniversitesi Mimarlık Bölümü Başkanı Prof.Dr. Erten, Eski Besni ören yerinin yerleşim planlarını çıkarmak ve burada yer alan binaların rölevelerini, yani hali hazırdaki planlarını ve bulundukları durumu belirlemek üzere bir çalışma yaptıklarını söyledi. Erten, yaptıkları çalışmaları Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kuruluna belge olarak sunacaklarını ifade etti. Zaman, Haber. M. Şerif Kaya, 21.05.2007 |
|
BELEDİYEYE TARİHİ HİZMET BİNASI
Amasya'nın
Merzifon İlçe Belediyesi, tarihi bir binayı onararak
hizmet binası haline getirme çalışmalarını
sürdürüyor. |
|
TARİHİ ODUNPAZARI EVİ, KÜLTÜR HİZMETLERİ MÜZESİ OLDU
Eskişehir'de, Beylerbeyi Kültür Hizmetleri Müzesi açıldı. Osmangazi Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Niyazi Çapa tarafından açılan ve 6 ayrı bölümden oluşan müzede, geçmişte kullanılan eşyalar, eski eczacılık malzemeleri ve Eskişehir fotoğrafları sergileniyor.
Tarihi Odunpazarı evlerinden birini restore ederek Beylerbeyi Kültür Hizmetleri Müzesi'ni oluşturan Çapa, basın mensuplarına müzeyi gezdirdi. Niyazi Çapa, yaklaşık 50 yıldır biriktirdiği malzemelerin yer aldığı müzenin geçmiş ve gelecek arasında köprü kuracağını ifade ederek, "Müzenin şark köşesinde eski Türk insanının yaşam şeklini, nostaljik giysiler bölümünde atalarımızın giyim tarzını görüyoruz. Müzenin bahçesine kurulan yörük Türkmen çadırında, göçebe hayatı canlandırdık. Müzenin ikinci katında, 1900'lü yıllardan kalma malzemelerin bulunduğu eski eczacılık bölümünde Türkiye'nin çeşitli yerlerinden topladığım ilaçları sergiliyorum. Tıp ve ecza yayınları kütüphanesi ile birlikte eczacılık öğrencilerinin mesleki nostalji yaşamalarını sağlıyoruz" şeklinde konuştu. Zaman, Haber: Emir Yıldız, 21.05.2007 |
|
|
ROMA DÖNEMİNE AİT 307 ADET SİKKE ELE GEÇİRİLDİ
Denizli'de jandarmanın düzenlediği operasyonda, Roma Dönemi’ne ait 307 adet gümüş sikke ele geçirildi. Operasyonda, olayla ilgisi bulunduğu öne sürülen 7 kişi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Valilikten yapılan yazılı açıklamada Denizli İl Jandarma Alay Komutanlığı tarafından, eski eser kaçakçılığını önlemeye yönelik yürütülen istihbarat çalışmaları sonucu, Çardak İlçesi'nde, Y.A., F.A., M.C., M.E., M.T., M.T. ve D.U.’nun hafriyat çalışmaları sırasında tarihi eser buldukları ve satmak için müşteri aradıkları öğrenildi. Adli makamlardan alınan arama kararına istinaden harekete geçen ekipler, şahısların ev ve eklentilerinde yaptıkları aramalarda, Roma Dönemi'ne ait 307 adet gümüş sikke ele geçirdi. Ele geçirilen sikkelerin 2683 Sayılı Kanun kapsamına giren taşınır kültür varlıkları olduğu tespit edildi. Zanlılar adli makamlarca tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı belirtildi. denizlili.net, 21.05.2007 |
90 BİN ŞEHİDE HAREKAT MÜZESİ
Birinci Dünya Savaşı’nda Ruslar’a karşı savaşırken, Allahüekber Dağları’nda donarak şehit olan 90 bin Türk askerinin anısını yaşatmak için ’Sarıkamış Harekat Müzesi’ kurulacak. Hürriyet, Haber: Onur Sağsöz, 21.05.2007 |
![]() |
![]() |
3 BİN YILLIK GEMİYLE 'TARİHİ' YOLCULUK
3 bin 300 yıl önce batan ticaret gemisinin benzerini yaparak denizlerde yol alan araştırma grubu üyeleri Çanakkale’ye geldi. Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan 360 Derece Araştırma Grubu Proje Sorumlusu Arkeolog Osman Erkurt, tarihi Uluburun batığının bir benzerini yaparak 3 bin 300 yıl önce bu ticaret gemisiyle denizlerde nasıl yolculuk yapıldığını öğrenmek istediklerini belirtti. Erkurt, “Bizler 360 Derece Araştırma Grubu olarak Türk ve dünya kamuoyunun dikkatini, bilim adamları ve kurumları aracılığıyla Anadolu tarihi ve Türk denizciliğine çekmeyi hedefliyoruz. Bunun içinde binlerce yıl önce bu tür bir tekneyle denizlerde nasıl bir yolculuk yapıldığını bizzat görmek için projeye katıldık. Günümüzden 3-4 bin sene önce denizciler nasıl seyrediyordu? Bunu öğrenmek için tarihi Uluburun batığındaki geminin bir benzerini yapıp yola koyulduk. Bu gemiyle 2004 yılından bu yana 3 bin mil yol kat ettik. Şu an İstanbul’dan İzmir’e gidiyoruz. Hava muhalefeti sebebiyle bir süre Çanakkale yat imanında beklemek zorunda kaldık. Havanın düzelmesiyle yolumuza devam edeceğiz. Ekibimizde şu an 9 kişi bulunuyor” dedi. Türkiye Gazetesi, Haber: Ayhan Öncü, Fotoğraf: 360derece.info, 21.05.2007 |
ACAİBÜ'L MAHLUKAT'A ALICI YOK, 'NARGİLE İÇEN ADAM'A 400 BİN YTL
Portakal Sanat ve Kültür Evi tarafından düzenlenen ve Raffi Portakal tarafından yönetilen ’İlkbahar Müzayedesi’ Conrad Otel’de gerçekleşti. Müzayedeye gelenlerin yoğun ilgisinin yanısıra telefonla katılım da bir o kadar oldu. Hürriyet, Haber: Neslihan Kara, 21.05.2007 |
![]() |
![]() |
DENİZKIZI'NA YİNE ÇARŞAF GİYDİRDİLER
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’daki Küçük Denizkızı heykeline çarşaf giydirildi. Polis sözcüsü Jorgen Thomsen, "Sabah aldığımız ihbar üzerine olay yerine giden arkadaşlarımız heykelin üzerindeki çarşafı kaldırdılar. Eylemi kimin yaptığı konusunda henüz bir bilgiye ulaşabilmiş değiliz" dedi.
Hürriyet, Haber: Ünsal Turan, 21.05.2007 TAYHaber Bilgi: Danimarka ile özdeşleşmiş olan deniz kızı heykeli Little Mermaid, 1913 yılında heykeltıraş Edvard Ericksen tarafından yapılmıştır. Nyhavn Limanı yakınında bulunmaktadır. Danimarkalı fabl ustası Hans Christian Andersen’in bir hikayesinden esinlenilen heykel, 1,25 metre yüksekliğinde ve 175 kilo ağırlığında. 1960’lı yıllardan beri birçok kez saldırıya uğrayan ‘Küçük Denizkızı’ heykelinin iki kez kafası, bir kez de kolu koparıldı. |
ANKARALI KADINLAR ATA İÇİN KOLLARI SIVADI
Ankaralı
kadınlar, Atatürk’ün Selanik’teki evini yenilemek
için el emeklerini göz nurlarını dökecek. Ankara
Atatürk Evi’ndeki ölçülerden yararlanan kadınlar,
Selanik’teki evde bulunan yıpranmış perde ve
örtüleri döneme uygun biçimde yenileyecek. Hürriyet Ankara, 21.05.2007 |
|
TÜRKİYE'DE MÜZESİZ İL KALMAYACAK
Kültür ve Turizm Bakanlığı, başlattığı proje kapsamında Türkiye'de müzesiz il bırakmayacak. Bu kapsamda müzesi olmayan 20 ilde müdürlük statüsü elde etmek için çalışmalar başlatıldı; birkaç yıl içerisinde de fiziki mekanlar oluşturulacak.
İlk adım olarak Müzeler Haftası sürecinde Osmaniye Karatepe Müzesi, Kocaeli Müzesi açılacak. 2007 içinde İzmir Bergama ile Diyarbakır Arkeoloji Müzesi'nin eserleri yeni müzeye aktarılacak; Konya Akşehir, Afradisia, Kocaeli Arkeoloji ve Etnografya, Van, Balıkesir, Elazığ, Antalya Elmalı, Samsun Bafra müzeleri, Tokat Atatürk Evi, Isparta Yalvaç Kültür Evi; 2008'de Aydın Milet ve Eskişehir müzeleri açılacak.
Türkiye'de halen 94 müze müdürlüğü ve 96 bağlı birim olmak üzere yaklaşık 190 müze bulunuyor. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Müzeler Şube Müdürü Zülküf Yılmaz, yeni müzelerle birlikte Türkiye'nin dünya standartlarını yakalayacağını düşünüyor. Yılmaz, "Müzelerimizdeki eser zenginliği açısından çok ileriyiz. Ancak müze sayımız yeterli değil. Eseri bizden az olup bizden 30 kat müzesi olan ülkeler var." diye konuşuyor. Zaman, Haber: Bahtiyar Küçük, 21.05.2007 |
|
İNGİLTERE'DE, 19. YY'A AİT 'CUTTY STARK' ADLI GEMİ YANGINDA HASAR GÖRDÜ
İngiltere’de, 19.yy'dan kalma "Cutty Sark" adlı gemi yangında hasar gördü. Londra’nın Greenwich bölgesinde demirli gemide yerel saatle 05.00’de çıkan yangında tüplerin patlaması korkusu yaşandı.
Yangın, itfaiye araçlarının çabalarıyla kontrol altına alındı. "Cutty Sark" sözcüsü, geminin yüzde 50’lik bölümünü içeren parça ve aksesuarların, 25 milyon sterlinlik restorasyon çalışması için yangın öncesinde başka yerlere götürülmüş olduğuna dikkat çekerken, kalan bölümde büyük hasar olduğunu söyledi. TürkiyeTurizm.com, Foto: Milliyet, 21.05.2007 |
|
MÜZELERİN EN UZUN GECESİ ERKEN BİTTİ
'Uluslararası Müzeler Haftası Kutlamaları' çerçevesinde ülkemizde ilk defa geçen sene uygulanan, bu yıl da önceki akşama denk gelen 'Müzeler Gecesi', sessiz sedasız, bir o kadar da ziyaretçisiz geçti.
Pera, İstanbul Modern, Ayasofya, Topkapı Sarayı ve İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin, heyecanla beklemelerine rağmen pek gelen gidenleri olmadı. Hem az sayıdaki ziyaretçiyi hem de görevlileri üzen bu tablo, kimilerine göre Fenerbahçe-Galatasaray maçından, kimilerine göre de iyi tanıtım yapılmamasından kaynaklanıyordu.
Müzelerde gündüz yaşanan kalabalık, gece saatlerinde yerini birkaç sanatsevere bıraktı. Müzeler Gecesi'ne katılan ziyaretçilerle konuştuğumuzda ortaya kimi zaman neşeli, kimi zaman üzücü tablolar çıktı. Afişi görüp öylesine giren de, uzun uzun yolları aşıp gelen de vardı ziyaretçiler arasında.
Ziyaretçilerin hikayeleri uzundu ama müzelerin gecesi kısa sürdü. 19 Mayıs akşamı en çok ilgiye mazhar olan İstanbul Modern Müzesi, gençlerin işgali altındaydı. Üniversiteli kalabalık bir grubun yanındaki Sultan teyze dikkat çekiyordu. Kızını da yanına katıp Ankara'dan gelen Sultan teyzenin Topkapı ve Ayasofya'dan sonraki durağı İstanbul Modern'di.
Pera Müzesi'nin saat 01.00'e dek açık olduğunu anlatan gece mavisi afiş dikkat çekse bile afişe her bakan içeriye girmiyordu. Mustafa amca da müzenin boş olmasını yadırgayanlardandı. Kariye Sergisi açıldığından beri gelmek için bugünü bekleyen Mustafa amca, maça yordu tenhalığı. Mustafa amca ve 4 kişilik ailesi hafta içi de Sabancı Müzesi'ne gidecek. İstanbul Modern ve Pera'dan sonra pek çok ziyaretçinin yolu Sultanahmet'e düştü. İlk durak Ayasofya, gün içinde 25 bin ziyaretçiyi ağırladı. Vakit ilerleyince pek geleni gideni kalmadı haliyle. Birkaç delikanlı kapıları açık görüp ne var içeride diyerek içeri girmiş; güvenlik görevlileri ellerine bileti tutuşturunca da hadi gezelim bari demişti mesela.
Gündüz bile yolundan kuş uçmayan, kervan geçmeyen İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde kalabalık bir görevli kitlesi bekledi gece boyu. "Bu saat oldu çalışıyoruz, gelen giden yok." diye sitem eden görevliler haklıydı aslında, zira Kültür Bakanlığı'nın sitesinde bile hangi müzenin ne gün saat kaça dek açık olacağına dair bilgi yok.
Fransa'nın öncülüğünde gerçekleştirilen 'Müzeler Gecesi', Paris ve Berlin gibi Avrupa kentlerine gece boyunca hareketlilik getiriyor, müzelerin çevresinde konserler düzenlenip kapılarında kuyruklar oluşuyor. Etkinlik kapsamında, dünyada 2 bin müze 19 Mayıs'ta 19.00-23.00 saatleri arasında ücretsiz gezildi. Zaman, Haber. Musa İğrek - Jülide Karahan,
21.05.2007 Nano-Yorum: Anlaşılan geçen yıldan bu yana Bakanlık bir arpa boyu yol gitmemiş ki farklı birşey yaşanmamış. Geçen yıl yazdıklarımızı bilmeyenler ya da hatırlamak isteyenler http://www.tayproject.org/Haber.fm$Retrieve?ID=1221&html=haber_detail_tu.html&layout=web adresine göz atabilirler. |
|
HİCAZ DEMİRYOLU, ÖZEL BİR ÇİN ŞİRKETİ TARAFINDAN
CANLANDIRILIYOR
Söz konusu konsorsiyumun, yinelenmiş hattı 30 yıl işleteceğini belirten gazete, Ürdün hükümetinin maliyetin üçte birini karşılayacağına dikkat çekti. The Times, Hicaz Demiryolu projesinin Çin’in Ortadoğu’daki “en iddialı” projelerinden biri olduğunu, Çin’e bölgede görünür bir varlık gösterme olanağını sağlayacağını kaydetti. Hicaz Demiryolu’nun, Osmanlı İmparatorluğu’nun her yerinden hacıları Medine ve Mekke’ye götürmek üzere inşa edildiğini anlatan gazete, demiryoluna, Osmanlılara karşı ayaklanan Arabistanlı Lawrence tarafından birkaç kez saldırıldığını, Türk askerleri taşıyan trenlerin havaya uçurulduğunu anımsattı.
İngiliz gazetesi, Ürdün, Suriye ve Suudi Arabistan’ın Hicaz Demiryolunun büyük turizm potansiyelini görmeye başladığını belirterek Amman ile Zarka arasındaki yeni hattın iki şeritli ve elektrikli olacağını belirtti.
Bu arada, Ürdün yetkilileri projenin iki yıl içinde bitmesini beklendiğini ancak Çin şirketinin işini bir yılda tamamlaması olasılığının da bulunduğunu söyledi. TürkiyeTurizm.com, 21.05.2007 |
|
BEYOĞLU'NDAKİ 4 BİN TARİHİ YAPIYA JET ONARIM
Beyoğlu'nda restorasyon bekleyen binlerce tescilli
tarihi bina, ilçe belediyesinin aldığı yeni yetkiyle
Koruma Kurulları'nın onayını beklemeden onarılmaya
başlanacak.
Beyoğlu Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan gelen yetkiyle birlikte bugüne kadar Kentsel Tasarım Ofisi'nde yürüttüğü çalışmayı, önümüzdeki aydan itibaren KUDEB ofisinde gerçekleştirecek. Basit onarım niteliğindeki binaları kurul onayına sunan ve aylarca izin bekleyen ilçe belediyeleri aldıkları yetkiyle SİT alanı içerisindeki tescilli, tescilsiz binaların yeniden hayat bulmasını hızlandıracak. Beyoğlu Belediyesi Başkanı Ahmet Misbah Demircan, zaman zaman tescilli binaların tadil ve tamirinde zorlandıklarını belirterek "Alınan yetkiyle birlikte işimizi daha çabuk yapacağız" dedi. Avrupa Birliği'nin desteğiyle daha önce Balat ve çevresinde geliştirilen fon sisteminin Beyoğlu'nda da uygulanacağına dikkat çeken Demircan, "Bina sahiplerine her türlü teknik ve hukuki yardımı yapacağız" diye konuştu. İstanbul'da 5 ay önce Beyoğlu dışında 11 ilçede daha KUDEB kuruldu. Sivil mimarlık örneği eserleri onarmak isteyen vatandaş ya da kurumlar, yapının maliki olduğuna dair belgeyi, yapının mevcut durum fotoğrafı ve yapılacak çalışmaya ilişkin ayrıntılı raporu KUDEB'e verecek. İki uzman, başvuruyu inceleyerek fotoğraf ve ayrıntılı inceleme ile durum tespiti yapacak. Yapılacak onarım bakım ve basit onarım ise ön izin belgesi düzenlenerek bakıma hemen başlanıyor.
Beyoğlu Belediyesi, restorasyon çalışmalarının yanısıra, tarihi binaların dış cephelerini boyamak için altyapı oluşturdu. Belediye yetkilileri binasına bakım yaptırmak isteyen vatandaşlardan teknik destek, tadilat ve boya için harç alınmayacağına dikkat çekti. Sabah, Haber: Ercan Sarıkaya, 21.05.2007 |
|
ÇİN'DE BAHAR MÜZAYEDESİ
Çin'de müzayede çekici, bu
kez imparatorluk dönemine ait sanat eserleri için
masaya vuruyor. Bahar müzayedesinde, nadide
eserlerin rekor fiyatlarla alıcı bulması bekleniyor. Trt/Haber, 21.05.2007 |
|
BİR KÜLTÜR BAŞKENTİNDE
Geçen haftanın ilk
günlerini Almanya'nın başkenti Berlin'de geçirdik.
Berlin hemen hemen İzmir büyüklüğünde bir kent, 3.5
milyon kişi yaşıyor ve bunların 140 bini de Türk.
İstanbul 2010'da Avrupa Kültür Başkenti ilan edildi,
önümüzdeki üç yılı iyi değerlendirip bu unvana layık
olmaya çalışıyor, çalışacak. İzmir de kültür
başkenti olsun istiyoruz, bunu canı gönülden
diliyoruz ama bir kültür kenti, kültür başkenti
olmanın yolu nereden geçiyor işte bunun sırlarını
bilemiyoruz. Akşam, Yazı: Nedim Atilla, 21.05.2007 |
|
TÜTÜN DEPOSUNDAN KENTE DOĞRU 'YÜRÜME'
Beşiktaş'ta
Kadıköy İskelesi olarak da bilinen Barbaros
Hayrettin Paşa İskelesi'nin karşısında yer alan
tütün deposu ve arkasındaki eski benzin istasyonunda
neler olduğunu fark etmemiz ve olanlara yakından
bakma ihtiyacımız Oruç Aruoba'nın sorusuyla ortaya
çıktı: "Binaların çevresini kapatmışlar, neler
oluyor orada?" sorusu bir anda günlük işlerin
ötesinde bir farkındalık yarattı. Belki kentte her
an bir şeyler olmasına alışmış halimiz genel bir
yargıyı da beraberinde getirdi ama hep önünden
geçtiğimiz, kimilerimizin okulda proje yaptığı ya da
vapurla geçerken hayaller kurduğu bu bina nasıl olup
da bizden habersiz yaşanan bir sürecin parçası
haline gelmişti? Ve biz bundan nasıl haberdar
olmamıştık? Ya da oldurulmamıştık?
Sonra bir gün sadece tütün deposunun değil
arkasındaki benzin istasyonunu da içine alacak
şekilde tüm alanın kapatıldığını görünce ya da
işitince irkildik. Yine İstanbul'da bir oldubitti
hikayesi yaşandığı refleksi ile neler olduğunu
anlamaya çalıştık. Komşular da süreçten habersizdi.
Ne İDO, ne depo-müze yetkilileri ne de öndeki büfe,
otel olacağından gayri bir bilgi verebildi. Kent
yönetiminin bu denli önemli bir yapıya ne olduğuna
ya da ne olacağına dair bilgiyi paylaşması da
beklenmeyeceğinden gazetelerde çıkan haberleri
taradık. İktidar partilerine ve ideolojisine
yakınlığı ile tanınan bir tekstil firması almıştı
iki yapıyı da.
Diğer yandan Beşiktaş, hep üniversitelere olan
yakınlığı, kullanıcı ve yaşayanlarının da üniversite
öğrencisi ağırlıklı yapısından da kaynaklanan
özellikleri ile kültür-sanat ağırlıklı bir çerçevede
değerlendirilirdi. Taksim kadar kozmopolit değil ama
Taksim'e yakın, kitapçıları, öğrenci evleri, cıvıl
cıvıl çarşısı ile samimi ve hareketliydi. Şimdi ise
bahsi geçen yedi yıldızlı otel, Deniz Müzesi için
geliştirilen proje yarışmasına bağlı olarak
yaşanacak değişim, Akareüer'de yer alan sıraevlerin
lüks konut ve otel olarak projelendirildiği söylemi,
araç yolunun alta alınması ve yeni meydan projesiyle
tamamen yabancı olduğumuz bir Beşiktaş silueti çıktı
önümüze.
Senaryo 1: Birgün, Yazı: Murat Cemal Yalçıntan, 21.05.2007 TAYHaber Bilgi: Tütün Deposu'nun proje ve inşaatı Victor Adaman'a (1880 - 1948) aittir. Ecole Special d'Architecture Paris'den mezun olan Adaman, daha sonra Paris Güzel Sanatlar Akademisi'ne devam ederken ailesinin isteği üzerine bu eğitimini yarıda bırakarak İstanbul'a döndü ve Düyun-u Umumiye ve Tıbbiye yapılarının mimarı Vallaury'nin yanında çıraklıkla mesleki faaliyetlerine başladı. Mimar olarak tasarladığı veya uygulama ve inşaat işlerini üstlendiği yapıtlar şunlardır: İstanbul Vali Konağı Binası (proje ve inşaat), Gölcü Çeşme Fabrikası, Yüksekkaldırım'daki ufak sinema, Haydarpaşa Garı tamiri inşaatı, Luvr apartmanı (proje ve inşaat), Taksim Palas, Kazım Özalp Villası inşaatı, Yeşilköy Hava Meydanı inşaatı, Galata'da Ankara Hanı, Beşiktaş Cami restorasyonu, Melek ve İpek sinema salonları inşaatı, Melek Apartmanı inşaatı, Beşiktaş'ta Tütün Deposu (proje ve inşaat), Yıldız Teknik Okulu binası inşaatı, Üsküdar Şemsipaşa Tütün Deposu inşaatı, Beyazıt Meydanındaki havuz inşaatı, Tekel Tekirdağ Şarap Fabrikası, İkinci Vakıf Hanı inşaatı, Edirne Garı inşaatı. Kaynak: Mimarlık Müzesi |
|
![]() |
GALATAPORT İHALESİ BAŞKA BAHARA KALDI
Kamuoyunda Galataport olarak bilinen ve aylarca tartışılan Salıpazarı-Karaköy Kruvaziyer Liman Kompleksi, özelleştirme kapsamından çıkarılıyor. 1993'te özelleştirme kapsamına alınan liman, Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile tekrar Ulaştırma Bakanlığı'na bağlanacak. Böylece Galataport Projesi'nin ihalesini de Ulaştırma Bakanlığı yapacak. |
15 MİLYON DOLARA SATILIK SARAY
Amerika'nın Massachusets
eyaletinde bulunan 120 yıllık The Searles Şatosu,
satışa çıkarıldı. Sabah, 20.05.2007 |
|
BATIK GEMİNİN MALLARI BUNLAR
Milliyet, 20.05.2007
ABD VE
İSPANYA'NIN ATLANTİK'TE HAZİNE SAVAŞI
İspanyol makamları, deniz dibinde bulunan 'en büyük arkeolojik hazine' olabileceği söylenen Odyssey'in bulduğu geminin muhtemelen 1694 yılında Cebelitarık yakınlarında batan İngiliz bandıralı HM Sussex olduğunu ileri sürdü. Ancak, ABD firması geminin HM Sussex olmadığını açıkladı. Odyssey firması, geçen hafta yaptığı açıklamada, İspanyol karasuları dışında bulduğunu belirttiği geminin adını 'Kara Kuğu' olarak duyururken, gemiden çıkarılan hazinenin 371 milyon Euro değerinde olduğunu bildirdi. Söz konusu ABD firmasının 1996'dan 2006 yılına kadar İspanyol hükümetinin kararıyla HM Sussex gemisini aramakla görevli olması ve 'gerekli koşulları yerine getirmediği gerekçesiyle' 2006 yılında araştırmalarını tamamen durdurmasına karar verilmesi, ortaya çıkarılan geminin kimliği hakkında şüphelere yol açıyor. İspanya Kültür Bakanı Carmen Calvo, bulunan geminin İspanyol karasularında olup olmadığı ya da İspanya'ya ait olup olmadığı konusunda soruşturma başlattıklarını duyurdu. İlk olarak bu geminin ne olduğunu açıklıkla bilmeleri gerektiğini ifade eden Calvo, daha sonra uluslararası ve İspanyol yasalarına göre İspanya'nın mirasını geri alabileceklerini söyledi. Zaman, 23.05.2007 |
|
TARİHİ EVİ ÇEKLER KURTARACAK
Leonardo Da Vinci
mesleki eğitim projesi kapsamında Türkiye'ye gelen
Çek Okulu, Buca'da bulunan ve bir süre SSK'nın da
kullandığı binanın rölöve projesini yapıyor.
Haber Ekspres, 20.05.2007 |
|
İNEGÖL KENT MÜZESİ'NİN MİNYATÜRÜ MÜZELER HAFTASI'NDA SERGİLENDİ
Bursa'nın İnegöl
Belediyesi tarafından iki yıl önce başlatılan İnegöl
Kent Müzesi çalışmaları meyve vermeye başladı.
Önümüzdeki yıl açılışı planlanan İnegöl Kent
Müzesi'nin minyatürü Müzeler Haftası nedeniyle
Belediye Merkez Binası'nda izlenime açıldı.
İnegöl'ün tarihine ışık tutacak Kent Müzesi oluşturma çalışmaları çerçevesinde, İnegöl merkez, belde ve köylerde bulunan Osmanlı dönemine ait sahipsiz mezar taşları için Orhaniye Mahallesi Mezarlığı içinde bir bölüm oluşturarak bu alanı koruma altına aldıklarını kaydeden Başkan Aktaş, şunları söyledi: "Kent Müzesi için bu alandaki çalışmamız da açık hava müzesi konumunda olacaktır. Ayrıca ilçe ekonomisinde iz bırakmış iş dalları da Kent Müzesi ile gün yüzüne çıkarılacak. Kent Müzemiz içerisinde bakırcı, kalaycı, fıçıcı, at arabacısı, semerci, yemenci, semaverci, mobilyacı, sandalyeci, inegöl köftecisi gibi hedeflediğimiz 11 dükkan yer alacak. Bu dükkanlarımızın oluşturulmasında ilçedeki esnaf ve işverenlerin katkıları ile gerçekleşecektir. Dükkanları oluştururken özellikle geçmişte veya şimdi o işle alakası olan esnaf ve işverenleri tercih ediyoruz. Dükkanların oluşumuna şimdiden rağbet edilmeye başlandı. Çilek Genç Odası, Bakırcı ve Kalaycı dükkanını oluşturacak. Besler İnegöl Köftecisi Köfte dükkanını; Erkuşlar Fıçı işletmesi de fıçıcı dükkanını oluşturmayı kabul ettiler. Ben buradan müzemiz bünyesinde kendi levhasıyla dükkan oluşturmak isteyen işverenlerimize, Kent Müzemizde gönüllü görev almak isteyen vatandaşlarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gelsinler Kent Müzesi oluşturma çalışmalarında bizlere destek olsunlar." TürkiyeTurizm.com, 19.05.2007 |
|
ATIŞ: MÜZELERİ HERKESİN GEZECEĞİ YERLER HALİNE GETİRECEĞİZ
Adana Valisi İlhan Atış, müzelerin herkesin ilk önce gezeceği yerler haline getirilmesi için çaba harcayacağını söyledi. Müzeler Haftası dolayısıyla Arkeoloji Müzesi'nde tören düzenlendi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından konuşan Müze Müdürü Kazım Tosun, dünya kültür mirasının korunması ve dünya müzeciliğinin zihinlerde canlı tutulması amacıyla her yıl 18 Mayıs'ın tüm dünyada Müzeler Günü olarak kutlandığını bildirdi.
Müzelerin geçmişin derinliklerine açılan bir pencere olduğunu kaydeden Tosun, "Okullardaki fizik, kimya laboratuvarları gibi müzeler de tarih ve sanat laboratuvarlarıdır." dedi. Kültür ve Turizm İl Müdürü Osman Arık ise müzecilikte eserlerin sergilenmesinin önemli olduğuna işaret ederek, bunun için çalışma yapacaklarını bildirdi. Vali İlhan Atış ise "Genelde il dışından gelen tanıdıklara Adana'nın kebabını tattırmak isteriz. Müzeleri gezdirmek hiç aklımıza gelmez. Müzeleri vatandaşlarımızın da desteğiyle herkesin gezebileceği yerler haline getirerek tarihimizi sevdirmek istiyoruz." dedi. Vali Atış, daha sonra taş eserlerin sergilendiği bölümde açılan Ressam Asuman Sevdinli'nin "Hititlerden Günümüze Kimlik" konulu sergisini açtı. Zaman, Haber: Ziya İpek, 19.05.2007 |
|
TAŞIMIZ TOPRAĞIMIZ TARİH
Edirne Belediyesi
tarafından İller Bankasına yaptırılan Yağmur Suyu
Toplama Kanal İnşaatında büz döşemek üzere yapılan
kazılarda Tarihi Edirne Kalesi'nin surlarına
rastlandı. Edirne Internet Gazetesi, 19.05.2007 |
![]() |
|
![]() |
13 - 19 Mayıs 2007 |
|
ENVER PAŞA KÖŞKÜ RESTORE EDİLİYOR
Tarihi Enver Paşa Köşkü’nde restorasyon çalışmaları başladı. 19. yüzyılın sonlarında Enver Paşa tarafından Büyükçekmece’de yaptırılan ve av köşkü olarak kullanılan yapı, onarım çalışmalarının ardından eski haline kavuşacak. 2005 yılında üst üste geçirdiği yangınlardan büyük zarar gören Enver Paşa Köşkü’nde İstanbul İl Özel İdaresi, tarafından aktarılan kaynakla, restorasyon çalışmalarına başlandı. Mimari ve tarihi açıdan büyük öneme sahip köşkte, öncelikle restorasyonda kullanılacak malzemeler temin edilerek, iş iskelesi kuruldu. Restorasyon çalışmalarında, orijinal mimariye ve Koruma Bölge Kurulu onaylı restorasyon projesine sadık kalınarak, çatı ahşap ve kiremit kaplama, dış cephe onarımları, ahşap döşeme işleri, ısıtma ve yangın söndürme sisteminin düzenlenmesi gibi çalışmalar yapılacak. Tarihi yapıların rölöve, restorasyon ve restitüsyon çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan İstanbul İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya, “İstanbul’da sayısız tarihi eser bulunuyor. Bu eserlerin birçoğu da çeşitli sebeplerden dolayı restore edilmeyi bekliyor. İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti ev sahipliğine eksiksiz olarak hazır olması için çalışmalarımıza olanca hızıyla sürdürüyoruz. Enver Paşa Köşkü’ndeki çalışmaların tamamlanmasıyla İstanbul bir tarihi değerine daha tekrar kavuşacak” dedi. Türkiye Gazetesi, Haber: Ziya Sandıkçıoğlu, Fotoğraf: Büyükçekmece Belediyesi, 19.05.2007 |
![]() |
|
17 TON ALTIN VE GÜMÜŞ PARA
Dün Atlantik Okyanusu'nda su yüzüne çıkarılan gemi batığı, içindeki 17 ton altın ve gümüş parayla tarihe geçmeyi başardı. 400 yıllık altın ve gümüş paraların bulunduğu hazinenin değerinin 500 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu da, 'tarihin en zengin gemi enkazı'nın bulunduğu anlamına geliyor. Odyssey Denizcilik Araştırma Şirketi başkanı Greg Stemm, hazineyi yüzeye çıkarma çalışmalarının sürdüğünü, 500 bin madeni para daha çıkarılacağını söyledi. Nadir bulunan madeni para uzmanı Nick Bruyer'in yorumu da "İnanılmaz bir keşif. Buna eşit ya da karşılaştırılabilecek başka bir şey daha olduğunu düşünemiyorum" şeklinde oldu. Şirket yetkilileri 'Siyah Kuğu' adıyla yürüttüğü proje ve gemi ya da enkaz bölgesi hakkında daha sonra bir açıklama yapacağını belirtti.
Bölge için özel hak isteyen Odyssey'in avukatı, geçen sonbahar federal yargıca şirketin İngiltere'nin güneybatısında değerli eşyalarla batan 17. yüzyıla ait ticaret gemisi enkazı bulduklarını söylemişti. Nadir paralar kontrollü şekilde piyasaya sokulacak. Koleksiyoncuların durumu, yaşı ve hikâyesine göre değeri belirlenen paralara büyük ilgi göstermesi bekleniyor. Radikal, Fotoğraf: AP, 19.05.2007 |
BEYOĞLU'NUN ÇÖKMEK ÜZERE OLAN EŞSİZ BİNALARI
Gençlik anılarımıza ev
sahipliği yapmış olan Beyoğlu, yeniden canlanıyor.
Ama tarihe tanıklık etmiş binaları hâlâ hak ettiği
ilgiyi göremiyor. Sabah, Yazı: Atilla Dorsay, 18.05.2007 |
|
GAP BÖLGESİ'NDE KÜLTÜREL MİRASI GELİŞTİRME PROGRAMI
Avrupa Komisyonu tarafından Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sürdürülen 'Gap Bölgesi'nde Kültürel Mirasın Geliştirilmesi Programı'nda çalışmalar tamamlandı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan
'Kültürel
Mirasın Geliştirilmesi Programı' Direktörü Michael
Jay, kültürel miras ve turizmin insanlarla ilgili
bir konu ve önemli olduğunu belirtti. Açılış
konuşmasının ardından söz alan Program Eş Direktörü
Gökhan Menteş, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, 2003
yılından bu yana 9 ilde uygulanan programda teknik
yardım hizmetlerini sağlayan 49 kişilik uzman
ekibin, 25 Mayıs tarihinde çalışmalarını
sonlandıracağını kaydetti. Menteş, Gaziantep,
Diyarbakır, Şırnak, Kilis, Siirt, Batman, Şanlıurfa,
Mardin ve Adıyaman'da hibe sağlanan 31 kültürel
miras ve turizm projesinin uygulanmasına destek
veren teknik yardım ekibinin, programın
sürdürülebilirliğini sağlamak için Entegre Stratejik
Eylem Planı'nı (ESEP) hazırladığını ifade ederek,
"31 kültürel miras ve turizm projeleri sayesinde,
GAP Bölgesi turizmin cazibe merkezi olacak.
Ekonomiye katkı sağlanacak ve işsizlik
önlenebilecek. Program için AB kaynaklarından 15
milyon euro finans sağlandı. Bunun 3 milyon Avrosu
teknik yardım
ekibi hizmetlerine kullanıldı. Program ile GAP
Bölgesi'nde yaşayanların ekonomik ve sosyal
koşullarını iyileştirmek amaçlandı. Bölge, zengin
uygarlıklara ve büyük kültürel mirasa sahip.
Güneydoğu'da tescilli 558 adet SİT alanı ve 3 bin
646 adet kültürel miras varlığı var. Ancak, bölgenin
turizmden aldığı pay ise sadece yüzde 2" dedi. Haber Diyarbakır, 18.05.2007 |
|
KÜP YAKALANDI
Kastamonu'da jandarma tarafından
yapılan operasyonda 2 adet küp ele geçirildi. Nasrullah Gazetesi, 18.05.2007 |
|
AKŞEHİR'DE MÜZECİLİĞİN TARİHÇESİ VE MÜZELER
Akşehir'deki müzecilik
çalışmaları, 1946 yılına kadar uzanmaktadır.
Belediye Başkanlığı'nca İbrahim Hakkı Konyalı’ya
ilçe tarihini yazma görevinin verilmesi, Konyalı’nın kültür varlıkları üzerinde çalışmalara
başlaması, dikkatlerin bu yöne çekilmesine neden
olmuş ve özellikle mezar taşlarının toplanmasına
başlanılmıştır. Derlenen tüm eserler o günlerde boş
durumda bulunan İmaret Cami'inde korumaya alınmış,
1946’da caminin onarımına başlanması üzerine de,
harap durumdaki Taş Medrese’ye taşınmıştır. 1960
yılına kadar depolama şeklinde olan çalışmalar,
sonunda 08.06.1965 tarihinde resmen Arkeoloji
Müzesi'nin açılmasını sağlamıştır. İlçemizdeki ikinci müze,
yakın tarihimize ait olan Batı Cephesi Karargahı
Müzesi'dir. 1964 yılında eski belediye binası müze
yapılmak kaydıyla Bakanlığımıza devredilmiştir.
Sonra onarılıp, düzenlenen bina, 05.07.1966
tarihinde Atatürk ve Etnografya Müzesi adıyla
ziyarete açılmıştır. 1981 yılında yapılan onarım ve
düzenlemeden sonra da adı, Batı Cephesi Karargahı
Müzesi olmuştur. 1988 yılında, 1995 ile 2001 yılları
arasında tekrar, restorasyon-teşhir-tanzim
düzenlemeleri yapılmıştır. 05.07.2001 tarihinde bu
günkü hali ile ziyarete açılmıştır. Kasım / Aralık
2004'de, basit onarım geçirmiştir. Sakarya Savaşı'ndan sonra,
Batı Cephesi Karargahı Komutanlığı, 18.11.1921'de
Akşehir’e gelerek, o zamanki belediye binasına
yerleşir. Büyük Taarruz'un hazırlıklarının ve
planlarının yapıldığı, kararın verildiği tarihi
belediye binası, umut ve mücadele günlerinin belgesi
olarak müze haline getirilmiştir. Nutuk, Genelkurmay arşiv belgeleri ve fotoğraflardan
yararlanılarak yapılan bu günkü düzenlemede,
ziyaretçiye Batı Cephesi Karargahının Akşehir’e
geldiği 18.11.1921 tarihinden, büyük taarruz için
Akşehir’den ayrıldığı 24.08.1922 tarihine kadarki 9
ay 10 günde geçen tarihi gelişim kronolojik bir
sistemle anlatılmaya çalışılmıştır. Ayrıca Ankara
Anıtkabir Müzesi'nden getirilen Atatürk’e ait özel
eşyalar da sergilenmektedir. Akşehir'in en önemli eksiği, türbesi ilçemizde bulunan Nasreddin Hoca adına bir müze olmayışı idi. Uzun çalışmalardan sonra 1990 yılında Rüştü Bey Konağı kamulaştırılmıştır. Bu tarihten itibaren restorasyon çalışmaları yapılmış olup, binanın onarımı tamamlanmıştır. Bakanlığımızın Oluru ile, “Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi” olarak adlandırılmıştır. İlçemizdeki Arkeoloji (Taşmedrese) Müzesi'nde bulunan eserlerin bir kısmının, bu binaya taşınması, Bakanlığımızca uygun görülmüştür. Teşhir-tanzim çalışmaları tamamlanarak, büyük olasılıkla 2007 yılında, Arkeolojik -Etnografik eserler ve sikkelerimiz, sergilenmeye başlanılacaktır. Pervasız Gazetesi, Yazı: Ömer Faruk Türkan, Arkeolog-Müze Müdürü, 18.05.2007 |
|
SELÇUKLU ÇAĞINDA MİMARLIK SEMPOZYUMU VE SERGİSİ
Mimarlar Odası Konya Şubesi ve Selçuk Üniversitesi tarafından “2007 Mevlana Yılı” dolayısıyla düzenlenen 'Selçuklu Çağında Mimarlık Sempozyumu ve Sergisi' 15-17 Kasım 2007 tarihleri arasında Konya’da gerçekleştirilecek.
Sempozyumda, Selçuklu dönemi mimarisi, mimariye bağlı sanatlar, bu dönem etkileşimleri, Selçuklu yapılarının koruma ve restorasyon sorunları konularında bildiriler ve tartışmalar yapılacak. Mimarlar Odası, 18.05.2007 |
|
SİZ BİRŞEY ANLADINIZ MI? |
|
TARİHİ OKULLAR KORUMA ALTINDA
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü kendisine bağlı 156 tarihi okul binasını koruma altına almak için harekete geçti.
Tarihi okul binaları için 6 ay önce başlayan çalışmalarda sona yaklaşıldı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e sunulacak projenin temel hedefi, tarihi okul binalarının en iyi şekilde değerlendirilmesi. Galatasaray Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Kandilli Kız Lisesi, Özel Dadyan Ermeni Lisesi, Hoca İshak Efendi Lisesi, Özel Alman Lisesi, Adile Sultan Kasrı, Çapa Anadolu Lisesi, Özel Sainte Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Ortaokulu, Özel Sainte Pulcherie Fransız Kız Ortaokulu, İstanbul Lisesi, Beşiktaş Lisesi gibi 156 tarihi yapıya sahip okul koruma altına alınıyor. Kendisine bağlı kurum ve okullar için özel birim kuran İl Milli Eğitim Müdürlüğü, söz konusu yapıların tarihi geçmişini ve fotoğraflarını kitaplaştırdı. Binaların envanterleri ve rölöve projeleri çıkartılıp, dosyalar haline getirildi. Okul müdürlerine tarihi eserlerin nasıl korunucağı yönünde eğitim verilecek. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer söz konusu proje hakkında, tarihin korunması pahasına gerekirse bazı okulların boşaltılabileceğini söyledi. Yeni Şafak, 18.05.2007
İSTANBUL'DA TARİHİ BİNALAR BİR BİR YIKILIYOR
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Tarihi Papazoğlu Medresesi'ni bünyesinde barındıran ve geçtiğimiz ay Malatyalı işadamı Mehmet Çeker tarafından 24 milyon YTL'ye satın alınan Gedikpaşa İlköğretim Okulu binasının, hiçbir komisyon kararı olmaksızın yıkımına başladı.
Koruma Kurulu tarafından, 2003 yılında korunması gereken tarihi eserlerin başında gösterilen ve yıllardır kullanılmayan bina, 'bünyesindeki tarihi eserlerin ihyası koşuluyla' kararına rağmen, tamamen yıkılmaya başlandı. 2,5 dönüm arazisi de bulunan ve metruk halde olmasına rağmen, Anıtlar Kurulu'nun büyük hassasiyet gösterdiği binanın satışının durdurulmasına yönelik, birçok sivil toplum örgütü tarafından dava açılmış, ancak söz konusu davalar usul yönünden bozulmuştu. Birgün, Haber: Boğaç Yüzgül, 18.05.2007 |
|
FRANSIZ ELÇİLİĞİ'Nİ ÇAĞDAŞ SANAT BASTI
Bugünlerde Türkiye'de olduğu gibi, Fransa'da da siyasi ortam oldukça gerilimli geçiyor. Neyse ki sanatsal etkinlikler var, insanın yaşam enerjisinin pozitif imgeleriyle dünyamız renklenmeye devam ediyor.
Radikal, Haber: M. Salim Aktuğ, 18.05.2007
SANATIN 'NESNESİZLEŞTİRİLMESİ'NDEN YANA
Sergi küratörü Marcel
Tave ile yaptığımız konuşmada Ankara'ya çağdaş sanat
yapıtlarını getirmeyi çok önemsediklerini dile
getirdi. İstanbul Bienali'nin Türkiye'ye getirdiği
güncel sanat hareketlerinin Cumhuriyet'in başkentine
de yansıtılmasının gerekliliği üzerinde durdu. Ama
bu etkinliklere yer verebilecek altyapıdan
Ankara'nın yoksun oluşu inkar edilemez bir gerçek.
Radikal, 18.05.2007 |
|
YÜZÜN GİZEMİ ALTIN ORANINDA
Matematik profesörü Fikri Akdeniz, ''altın oran''ının gizemini yazdığı kitapla çözdü.
Akdeniz ''Bu kitapta, altın oran ile
ünlü İtalyan düşünür ve matematikçi Leonardo
Fibonacci'nin Fibonacci sayıları olarak ifade edilen
1,618... sayıları ile bağlantısını buldum'' dedi. Bugün, 18.05.2007 |
ANTİKA ESERLER GÖRÜCÜYE ÇIKACAK
Türk sanatına damgasını vurmuş 28 ressama ait yağlı boya tabloların yanı sıra Osmanlı Dönemi'ne ait tarihi eserler görücüye çıkıyor. Sheraton Hotel Convention Center’de, Arşiv Antik tarafından düzenlenecek müzayedede, 170 adet antika eser sergilenecek. 28 Mayıs 2007 tarihinde gerçekleşecek İlkyaz Müzayedesi’nde Türk sanatına damgasını vurmuş 28 ressama ait yağlıboya tabloların yanı sıra, Osmanlı dönemine ait vazolar, tuğralı kılıçlar, tuğralı kadeh ve bardaklar, tuğralı çamçak, çini süs eşyaları, gümüş kemer ve gümüş kadın kemerleri açık artırma ile satılacak. Müzayedeyi düzenleyen Arşiv Antik’in sahibi Güner Soydemir, İlkyaz Müzayedesi’ni sezon sonu nedeniyle antika meraklılarını bir araya getirerek antika sezonunu kapatacaklarını belirtti. Soydemir, değerli antika eşyaları ise ekenomik fiyatlarla sunmaya çalıştıklarını açıkladı. İlkyaz Müzayedesi’nde en pahalı antika ise Mahmut damgalı, sahlı fildişi tuğralı kılıç 7 bin 200 YTL fiyatla alıcısını bekliyor. Hürriyet, Haber: Hüseyin Özbalı, 18.05.2007 |
BOĞAZ MANZARALI MEZAR ÇILGINLIĞI
Aşiyan
Mezarlığı’ndaki Osmanlı Dönemi'ne ait tarihi
mezarlar, binlerce dolar karşılığında Boğaz
manzaralı mezar isteyenler için yıkılıyor,
parçalanıyor. Sadrazam Ahmet Vefik Paşa’nın kabri
de, kayıp mezarlar arasında.
Geçen yıl Osmanlı Sadrazamı Ahmet Vefik Paşa hakkında yaptığı bir araştırma sırasında eski adı Kayalar olan Aşiyan Mezarlığı'ndaki tahribatı gören Ahmet Almaz, hayretler içinde kaldığını söyledi. Aşiyan Mezarlığı'nda büyük bir tarih kıyımı olduğunu gören Almaz, "Günlerce Ahmet Vefik Paşa'nın mezarını aradım ama bulamadım. Mezarlıktaki manzara beni dehşete düşürdü. Osmanlı dönemine ait eski mezarların yıkılarak yerlerine yeni mezarlar yapıldığını gördüm. Boğaz manzaralı mezarlık için kültür mirasımız feda ediliyor" diye konuştu.
Aşiyan Mezarlığı'nda fiyatların astronomik olduğuna da değinen Almaz, “Tarihi mezarları yok edip, orayı 5-10 bin dolara satıyorlar. Bazı kimseler özellikle Boğaz manzarasıyla ün salan Aşiyan Mezarlığı'na gömülmek istiyor. Aşiyan Mezarlığı İstanbul'un en elit tabakasının mezarlarının bulunduğu yerdir. Bu yüzden burada Osmanlı döneminden kalma 20-30 tane mezar yok edildi."
Topkapı Müzesi Müdürü Prof. Dr. İlber Ortaylı da, yaşanan yağmacılığın sadece Aşiyan Mezarlığı'nda değil, Türkiye'nin her yerindeki mezarlarda olduğunu söyledi. Bazılarının öldüğünde bile statü kaygısı güttüğünü dile getiren Prof. Dr. Ortaylı, "Boğaz manzaralı diye Aşiyan Mezarlığı'na gömülmek istiyorlar. Öldüğünde boğaz manzarasını ne yapacaksın" dedi. Ortaylı, kimilerinin de sevap diye Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı'na gömülmek istediklerini ve buradaki tarihi mezarlara zarar verdiklerini anlattı. Bugün, Haber: İrfan Dumlu, 18.05.2007 |
|
WARHOL'A 71,72 MİLYON DOLAR
"Pop art" akımının
önde gelen Amerikalı ismi Andy Warhol'ün bir
tablosu, New York'ta 71,72 milyon dolara alıcı
buldu. Sanatçının "Mao" adlı tablosu da geçen
Kasım'da
17,4 milyon dolara satılmıştı.
Warhol'ün tablosuna biçilen fiyat, çağdaş bir sanat eserine ödenen rekora yaklaştı. New York'taki Sotheby's Salonu'nda önceki gün yapılan müzayedede Mark Rothko'nun "White Center" adlı tablosu 72,84 milyon dolara satılmıştı. Hürriyet, 18.05.2007 |
|
ATA'NIN KÖŞKÜ'NE ZİYARETÇİ AKINI
1921 ve 1932
yılları arasında 11 yıl boyunca Ata’nın evi olan ve
üç yıllık çalışma sonucunda restore edilen Atatürk
Müze Köşkü, 25 günde 4 bin 377 ziyaretçiyi ağırladı.
Hürriyet Ankara, Haber: Burcu Bilgin, 18.05.2007 |
|
|
RESTORASYON ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Bolu'nun Mudurnu İlçesi'ndeki tarihi evlerde restorasyon çalışmaları sürdürülüyor. Mudurnu Belediye Başkanı Metin Soygür, yaptığı açıklamada, tarihi evlerin restorasyonu ve sokak sağlıklaştırma çalışmasının 4 mahalledeki 16 evde sürdürüldüğünü söyledi. Soygür, ''Evlerin projelendirme çalışmaları yapılıyor. 30 adet evimizin restorasyon projeleri çizildi, uygulama yardımı bekliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na müracaatlarımızı yaptık'' diye konuştu.Çalışmanın yapıldığı evlerin en az 120 yıllık tarihi geçmişi bulunduğunu söyleyen Soygür, şöyle devam etti: ''Bu evlerin tarihi dokuları hiç bozulmamış durumda. Burada bulunan iki ev haricinde diğerlerinde oturuluyor. Bu mahallelerde meydan düzenlemesi yaptık. Burada bulunan havuzun çevre düzenlemesi yapılacak ve buraya yapılacak olan büfede Mudurnu tarihini anlatan ürünler satılacak. Yapılan çalışmalar için 1 milyon YTL para harcandı.''
|
CUMHURİYETİN OKULLARI AYAKTA KALMAK İÇİN DİRENİYOR
Pervasız Gazetesi, 17.05.2007 |
|
MISIR ÇOCUK MUMYASININ İÇİNDE MIZRAK
CT taraması sonucu, antik Mısır’a ait bir çocuk mumyasının vücudunda, kafatası ile omurilik arasında mızrak temrenine benzer bir nesne tesbit edildi. Bilimadamları çocuğun ölümüne bu nesnenin yol açıp açmadığının bilinmediğini söylediler. Carnegie Doğa Tarihi Müzesi sözcüsü Ellen James “Bu nesnenin çocuğun ölümüne sebep olduğu mu, yoksa kafayı sabit tutabilmek için mumyacılar tarafından ölümden sonra mı yerleştirildiği anlaşılamadı” dedi.
Pittsburgh Hastanesi'nde geçen hafta yapılan tarama 2000 yıl önce yaşayan çocuğun yaklaşık 3 ila 5 yaşları civarında öldüğünü belirledi. Halbuki 1986 yılında yapılan röntgen taraması sonrası bilimadamları yaklaşık 8 yaşında olduğunu düşünmüşlerdi.
James’in söylediğine göre, tarama sonucunda çocuğun yüzü dahil son derece temiz görüntüler alındı. Bu görüntüler ileride, mumyalanmış çocuğun mumya sargıları açılmadan yüzünün resmini müzede teşhir edebilme imkanı da verecek.
Ptolemy Dönemi'nde, yaklaşık MÖ 380 ila 250 yılları arasında yaşamış olan çocuğun mumyası müze tarafından 1912'de satın alınmıştı. AP, 04.05.2007 |
![]() |
İSHAKPAŞA SARAYI LAMİNA CAM İLE KORUNACAK
Dünyanın ilk merkezi ısıtmalı sarayı olarak bilinen
tarihi İshakpaşa Sarayı lamina cam örtüsü ile
korunacak.
Rapor doğrultusunda başlanacak olan restorasyon çalışmalarına bu yıl içerisinde başlanacağı ifade edildi. Ağrı Kültür ve Turizm Müdürü Muhsin Bulut bu yıl içerisinde İshakpaşa Sarayı restorasyon çalışmaları için Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ihale yapacağını söyledi. Bilim Kurulu'nun verdiği rapora göre restorasyon çalışmalarının yapılacağını belirten Bulut, "Tarihi saray ilk defa usulüne göre restore edilecek. Bunun ilk adımı olarak sarayın üzeri lamina camla kaplanacak. Artık saray zarar görmeyecek. Çünkü yağmur ve kar yapıya zarar vermeyecek. Yağan kar, ısıtmalı camdan dolayı hemen eriyecek. Daha sonra sarayın içi restore edilerek devam edecek." dedi.
İshakpaşa Sarayı için bilim kurulunun görevlendirildiğini belirten Ağrı Valisi Halil İbrahim Akpınar, "Geçen yıl bilim kurulu İshakpaşa Sarayı için bir rapor hazırladı. Çok ciddi çalışmalar sonucunda hazırlanan rapor Kültür ve Turizm Bakanlığı'na sunuldu. Rapor çerçevesinde ilk defa saray usulüne göre restore edilecek. İlk önce sarayın dış çevresi örtülecek. Daha sonra sarayın içi restore edilecek. Maalesef bu zamana kadar saray usulsüz bir şekilde restore edilmiş. Bundan sonraki bütün restorasyon çalışmaları usulüne göre yapılacak." şeklinde açıklama yapıldı. Zaman, Haber. Orhan Akkurt, 17.05.2007 |
|
|
NUH'UN GEMİSİ AĞRI YOLUNDA
Küresel ısınmaya dikkat çekmek isteyen Greenpeace Çevre Örgütü, Nuh'un gemisinin benzerini Ağrı Dağı'nda yeniden inşa etti. Geminin inşaatı sırasında malzemelerin çevreye zarar vermemesi için, taşıma işleminin atlar ve eşeklerle yapıldığı belirtildi. Gemi, 31 Mayıs'ta açılacak.
Milliyet, Haber: M. Akif Erdem, 17.05.2007 |
"YAPMAYANLAR ANCAK YIKARLAR"
İhalesi geçtiğimiz
aylarda, tek kişilik katılım ve ihaleye katılan
kişinin Kadir Topbaş'ın yakın arkadaşı olduğu
gerekçesiyle iptal edilen 'Kongre Vadisi' projesi
yenilenirken yeni projede de İstanbul'un en önemli
tiyaro sahnelerinen biri olan Muhsin Ertuğrul
Sahnesi'nin yıkılacak binalar içinde yer aldığı
belirtildi. İlk projede yer alan ve büyük tepkilere
yol açan Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin yıkılması ile
ilgili uygulamanın yeni projede de değiştirilmeden
yer aldığı ifade edildi. Birgün, Yazı. Boğaç Yüzgül, 17.05.2007 |
|
MÜZELER HAFTASI'NDA MÜZELERE GENEL BAKIŞ
18-24
Mayıs arası Müzeler Haftası. Uluslararası Müzeler
Konseyi’nin 1977 yılında Moskova’da yaptığı 12.
genel toplantısında 18 Mayıs’ın Uluslararası
"Müzeler Günü" olarak kutlanması kararlaştırıldı. Hürriyet, Yazı: Doğan Hızlan, 17.05.2007 |
|
KARUN DAVASINDA TEK TUTUKLU MÜDÜR
Uşak Arkeoloji
Müzesi’nde Karun Hazinesi’nin en değerli parçası
"Kanatlı Denizatı Broşu"nun sahtesiyle
değiştirilmesi davasının 6’ncı duruşması Uşak Ağır
Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Hürriyet, Haber: Yavuz Kuşdemir, 17.05.2007 |
İZİNSİZ KAZIYA SUÇÜSTÜ
Bursa'da İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Mustafakemalpaşa'ya bağlı Dallıca Köyü`nde izinsiz kazı yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçti.
Köy yakınlarında yerini tespit ettikleri araziye baskın düzenleyen jandarma, burada kazı yapan dört kişiyi gözaltına aldı. Yapılan operasyonda, 34 adet çeşitli kazı malzemelerinin yanı sıra, bir adet bronz heykel, bir adet sürahi, bir adet bardak, bir adet altın arama dedektörü, yedi adet tarihi eser görüntüleri içeren cd ele geçirildi. Bursa Olay, 17.05.2007 |
GLADYATÖR MEZARLIĞI BULUNDU
Efes antik şehrinde bulunan gladyatör mezarlığı arkeoloji dünyasında bir ilk olma özelliğine sahip. İskeletler üzerinde yapılacak çalışmalar bu insanların ne şekilde yaşayıp nasıl öldüklerini açıklığa kavuşturacak. Gladyatörler antik dünyanın kahramanlarıydılar, mozaiklerden graffitilere kadar her yerde onlar vardı. Roma Dönemi'ne ait yağ kandillerinin üçte biri gladyatör motifleri ile bezelidir.
Efes'te bulunan mezarlık bize ilk defa olarak gladyatörlerin arenaya her çıkışlarında ne kadar risk altında olduklarını da gösterecek. Mezarlıkta bulunan binlerce kemik Viyana Tıp Üniversitesi patologları Prof. Karl Grossschmidt ve Prof. Fabian Kanz tarafından geçtiğimiz beş yıl boyunca bu kataloglandı. Bu sırada yaş, yaralanma ve ölüm şekli ile ilgili analizler de yapıldı.
En önemli buluntulardan biri incelenen ve tümü 20 ila 30 yaş arasında olan 67 iskeletin çoğunda iyileşmiş yaralar olmasıydı. Kanz ve Grossschmidt bu şahısların iyi ve masraflı tıbbi yardım gördüklerine inanmaktalar. Kemiklerde karmakarışık yaralanmalar bulunmaması da müsabakaların kör dövüşü gibi olmadığının, daha çok kontrollü ve kurallı bir düello şeklinde geçtiğinin belirtisi.
Öte yandan, bazı iskeletlerde ise gırtlağa veya kalbe doğru derin bir vuruşla açılmış ölümcül yaralar da mevcut. Bunlar da dövüş sonunda iyi dövüşmeyen gladyatörün, seyircinin isteği doğrultusunda öldürülmesi ile açıklanmakta. Eğer bir gladyatör üç yıl boyunca arenada dövüşürse özgürlüğünü kazanıyordu. Bunlar ileri yaşlarda gladyatör okullarında eğitmen olarak çalışıyorlardı. Mezarlıkta bulunan iskeletlerden biri bu şekilde, ileri yaşlarında doğal nedenlerle ölmüş emekli bir gladyatöre ait. BBC, Haber: Monika Kupper - Huw Jones, 02.05.2007 |
![]() ![]() |
|
MONET TABLOLARINDAKİ BUĞUNUN SIRRI KATARAKT
Tablolarına milyon dolarlar üzerinden değer biçilen "İzlenimcilik" akımının önemli temsilcilerinden Fransız Ressam Claude Monet'nin tablolarındaki buğunun sırrının katarakt olduğu tespit edildi.
ABD'deki Standford Üniversitesi'nde Monet'nin hayatı ve resimleri üzerine bir araştırma yapan Prof. Michael Marmor, ressamın Water-Lilly Köprüsü'nün fotoğrafını bilgisayar ortamına alarak, bu fotoğrafı kataraktlı bir gözün nasıl göreceğini tespit etti. Ve son haliyle resmin Monet'nin çizdiği tabloya benzediğini gördü. "Monet gözündeki katarakttan sürekli şikayet ediyordu. Resimlerdeki koyu renkler ve değişik yeşiller de bunun sebebi" diye konuştu.
Katarakt hastalarında göz lensi hasar gördüğü için renkler karışıyor ve görüntü de bulanıklaşıyor. Monet'nin katarakt ameliyatı geçirdiği de biliniyor. Sabah, 17.05.2007 |
AKP 'HAKİMİYET' SEMBOLÜNÜ ABARTMIŞ
AKP'nin inşaatı devam eden yeni genel merkezinin girişine yerleştirilen, içiçe geçmiş iki kareden oluşan 'sekiz kollu yıldız' dikkat çekiyor. 'Masonik sembol' olduğu öne sürülen yıldız aslında Selçuklularda 'hakimiyet ve mükemmellik' anlamına geliyor. Uzmanlar, "Bu sembolden bir tane yeterdi. Sayı artınca anlamını yitirmiş" dediler. Radikal, Yazı: Tarık Işık, Fotoğraf. Ankara Haber, 17.05.2007 |
|
|
BOLİVYA PİRAMİDİNİN İÇİNDE HAZİNELER
Arkeologlar batı Bolivya’da, daha önce defalarca yağmalanmış bir piramitin içinde Tiwanaku Uygarlığı'na ait 1300 yıllık bir yönetici veya rahip iskeleti ile birlikte mücevherler buldular.
Keşfi yapan Bolivyalı arkeolog Roger Angel Cossio kemiklerin son derece iyi durumda olduğunu bildirdi. Mezarda ele geçen altın diadem ve yumruk büyüklüğündeki som altın takı ise yüzyıllarca süren soygunları mucizevi şekilde atlatarak bugüne ulaştı.
Mezarın bulunduğu Akapana Piramiti MÖ 1200 yıllarında inşa edilmiş, 15 m yüksekliğinde bir yapı. Reuters, 03.05.2007 |
80 YIL ÖNCE DİNAMİTLE YIKILAN TÜRBE YENİDEN İNŞA EDİLİYOR
Yaklaşık 80 yıl önce belediye tarafından dinamitle yıkıldığı öne sürülen Şerafeddin Bin Osman Türbesi, Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yeniden inşa ediliyor. Üstü zamanla toprakla kaplanan türbenin mezar kısmı yapılan çalışmalarla ortaya çıkarıldı. Orijinaline uygun olarak yapılacak türbenin 19 Temmuz'da tamamlanması planlanıyor. Kemahlı Şerafeddin tarafından yaptırılan Şerafeddin Bin Osman Türbesi ve yanındaki cami, inşa edildiği 1280 yılından beri 1444 ve 1636 yıllarında onarılarak yıkılmaktan kurtarıldı. Şerafeddin Bin Osman Türbesi, 1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasının ardından zamanın Konya Belediyesi tarafından dinamitle yıkıldığı iddiası İsmail Hakkı Konyalı'nın 'Konya Tarihi' kitabında yer alıyor. Konya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç, Şerafeddin Camii'nin restorasyon çalışmaları sırasında, yanı başında bulunan Şerafeddin Bin Osman Türbesi'nin de ortaya çıkarıldığını ifade etti. Genç, Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nce bakım ve restorasyon çalışmaları sürdürülen Şerafeddin Camii'nin Hükümet Konağı'na bakan kısmında olan türbenin bu yıl içinde projelendirilip bakıma alınarak tarihi eserler arasına kazandırılacağını belirtti. Eski fotoğraflardan da yararlanarak orijinaline uygun bir proje çizdiklerini aktaran Genç, "Eski fotoğraflarda yer alan türbe, camide yapılan onarım çalışmaları kapsamında yeniden inşa edilecek. Türbedeki kazı çalışmaları tamamlandı. Temmuz ayı ortasında bitirmeyi hedefliyoruz" açıklamasında bulundu. Zaman, Haber: M. Ali Poyraz, 16.05.2007 |
![]() |
|
ABD'DE REKORLUK BAHAR MÜZAYEDESİ
New York kentindeki Sotheby's müzayede evinde yapılan bahar satışlarında savaş sonrası sanat eserlerine verilen fiyatlar, müzayede uzmanlarını hem memnun etti hem de çok şaşırttı.
Dünyanın dört bir yanından sanat severlerin katıldığı "Çağdaş Sanat Eserleri Müzayedesi'nde 255 milyon doları bulan satış gerçekleşti. Savaş sonrası eserler için rekor olarak kabul edilen fiyatlardan alıcı bulan tablolardan biri Francis Bacon'a diğeri ise Mark Rothko'ya ait.
Soyut dışavurum hareketinin önemli isimlerinden Rothko'nun 1950 yılında yaptığı, "Beyaz Merkez Sarı, Pembe ve Gül Üstünde Lavanta Çiçeği" adlı tablo, yaklaşık 73 milyon dolara ismi açıklanmayan bir alıcıya satıldı.
Bacon'ın 1962 yılında yaptığı "Masum X'ten Etüd" adlı tabloya ödenen fiyat ise 53 milyon dolar. Trt/Haber, 16.05.2007 |
HAVA KİRLİLİĞİ TAC MAHAL'İ SARARTIYOR
Hindistan
hükümetinin bölgedeki hava kirliliğini kontrol
altına alma çabalarına rağmen, hava kirliliği beyaz
mermerleri ile ünlü Tac Mahal'i sarartıyor. CNN Türk, 16.05.2007 |
|
TARİHİ İSKELEYİ KIRDILAR
Edirne Vakıflar Bölge
Müdürlüğü tarafından Sultan II. Bayezid
Küllliyesi'ni taşkın sularından kurtarmak için
yapılan drenaj sisteminin pompaj istasyonu tarihi
yapının görüntüsünü katlederken, aynı sistem
içerisinde bir tarihi hata daha işlendiği ortaya
çıktı. Edirne Internet Gazetesi, 16.05.2007 |
|
İŞTE İSTANBUL'UN İMAR PLANI
Vatan çalışmaları yaklaşık 2 yıldır devam eden
İstanbul'un 1/25 binlik imar planlarının taslağını
ele geçirdi. İstanbul büyükşehir Belediyesi
uzmanlarının çalıştığı taslak, İstanbul Metropoliten
Planlama Merkezi'ne hazırlatıldı.
Vatan, 16.05.2007 |
|
SANAT TARİHİMİZİN DEMİRBAŞLARI
Özel sanat müzeleri Türkiye'de kendi gündemlerini yaratmaya başladığından beri, Devlet Resim Heykel Müzesi'nin trajik hali iyice çarpıcı bir hal aldı. Bu kurumun akan çatısı, kötü koruma koşulları, olmayan izleyicisi çok eski bir konu. 70'lerde, 80'lerde hep müzeyi daha iyi bir hale getirmek için uğraşılmış, olmamış. 2000'lerde sadece Radikal'de ikişer sene arayla benzer haberler yaptık. 2006'da Mahmut Hamsici'nin yaptığı haber, Müze Müdürü Prof. Ferid Özşen'in gözyaşları içinde durumu anlatmasıyla epey bir ilgi çekmiş, sonunda Devlet Bakanı Abdüllatif Şener durumla ilgilenince iyi kötü bir restorasyon ödeneği çıkartılmıştı.
Radikal, Yazı: Cem Erciyes, 16.05.2007 |
|
BELEDİYE 'KONGRE VADİSİ'NDE ISRARLI
İstanbul
Büyükşehir Belediyesi (İBB), Harbiye Kongre Vadisi
Projesi'nin mekanik, statik ve elektrik işlerini
ihale etti. İlan edilmeden, pazarlık usulüyle
yapılan ihaleye 4 firma teklif verdi. Belediye,
dosyaları inceledikten sonra, firmalarla pazarlık
yapacak. Cumhuriyet, 16.05.2007 |
AP'DEN KÜLTÜREL MİRAS SUÇLAMASI
Avrupa Parlamentosu (AP) Kültür ve Eğitim Komitesi'nde görüşülen Kuzey Kıbrıs'ta kültürel mirasın korunmasına yönelik taslak karar tasarısında Türkiye ve KKTC'ye yönelik suçlamalar yer aldı.
Kültür ve
Eğitim Komitesi Başkanı Yunan Nikolas Sifunakis
tarafından hazırlanan tasarıda Kuzey Kıbrıs'tan son
30 yılda 60 bin kadar sanat eserinin kaçırıldığı
belirtiliyor. Sanat eserlerinin uluslararası antika
kaçakçılık örgütleri tarafından çalındığı savlanıyor
ve bazı AB ülkelerinde Kuzey Kıbrıs'tan kaçırılan
sanat eserlerine rastlandığı kaydediliyor. AB'nin
Kuzey Kıbrıs'tan yapılan sanat eseri kaçakçılığına
göz yummakla suçlandığı tasarıda bu konuda somut
adımlar atılması isteniyor. Tasarıda Konsey'e
KKTC'de kültürel mirasın durumunu tespit edecek
uluslararası uzmanlardan oluşan bir komite
oluşturması çağrısı da yapılıyor. Cumhuriyet, Haber: Elçin Poyrazlar, 16.05.2007 |
LOUVRE İSTANBUL'A TAŞINIYOR
Sakıp Sabancı Müzesi ile Türk Telekom arasında Louvre Müzesi’nin işbirliğiyle Ocak 2008’de gerçekleştirilecek “Louvre’dan İstanbul’a... İslam Sanatının Üç İmparatorluk Merkezi: İstanbul, İsfahan, Delhi” başlıklı serginin sponsorluk anlaşması törenle imzalandı. Sakıp Sabancı Müzesi Yürütme Kurulu Başkanı Güler Sabancı ile Türk Telekom Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Paul Doany arasında gerçekleştirilen imza töreni, Sakıp Sabancı Müzesi’nde yapıldı. Güler Sabancı, müzeyi açarken, dünyanın en iyileri standardına getirme hedefini ortaya koyduklarını ve bu yolda ilerlediklerini söyledi.
Türkiye Gazetesi, 16.05.2007 |
|
KÜLTEPE KAZILARI ANKARA'DA SERGİLENİYOR
Kayseri Sivas karayolunun 15.
kilometresinde bulunan Kültepe ören yerinde yapılan
kazılarda keşfedilen eserlerin büyük çoğunluğunun,
Kayseri´de yeterli müze ve depo imkanı olmadığı için
Ankara´ya gönderildiği bildirildi.
Kayseri Sivas karayolunun 15. kilometresinde bulunan Kültepe ören yeri bir köstebeğin çivi yazılı kil tabletleri yer yüzüne çıkarmasıyla keşfedildi. Kaniş (Saray) ve Karum (alışveriş merkezi) kazı alanlarının bulunduğu Kültepe'de, 1948 yılında merhum Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından ilk resmi kazı başlatıldı. Anadolu'nun yazıyla tanıştığı ilk mekan olarak bilinen Kültepe'den şimdiye kadar 20 binin üzerinde çivi yazılı kil tablet ile 100 bine yakın arkeolojik eser çıkarıldı. Kayseri Gündem, 16.05.2007 |
|
TUNCA NEHRİ'NE YAYA YOLU Edirne Internet Gazetesi, Fotoğraflar: edirneden.com, 16.05.2007 |
|
MİLYON DOLARLIK TARİHİ ESER
Kocaeli İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin düzenlediği operasyonda, yurt dışında milyon dolarlık değerlerle el değiştireceğine kesin gözüyle bakılan, Roma Dönemi'ne ait çok önemli bir tarihi heykel ele geçti.
Alıcı kimliğinde ilişki kuran Jandarma, Çayırköy yakınlarında dört satıcı ile buluştu. Sanıklarla birlikte iki önemli tarihi heykel ele geçti. Jandarma, Gebze Eskihisar’daki benzer bir operasyonda da 29 adet tarihi para ve 10 adet kolye ele geçirdi, 2 sanığı gözaltına aldı. Özgür Kocaeli, 16.05.2007 |
![]() |
AYVANSARAY KENTSEL DÖNÜŞÜM VE YENİLEME PROJESİ Projeyi tasarlarken Tarihi Yarımada için
İMP tarafından yapılan üst ölçekli planlar ne derece
etkili oldu? Arkitera, Haber: Gökçe Aras, 15.05.2007 |
|
IRAKLI AYDINLAR, KÜLTÜREL MİRASI KORUMAK İÇİN ÖRGÜTLENDİ
Iraklı aydınlar, ABD işgali ve işgal sonrasında çıkan mezhep çatışmaları nedeniyle zarar gören Irak kültürel mirasını korumak amacıyla örgütlendi. Şairler, yazarlar, müzisyenler, gazeteciler ve diğer sanatçıların kurduğu Irak Kültür Konseyi ilk toplantısını güvenlik gerekçesiyle Ürdün'ün başkenti Amman'da yaptı.
Kurucu üyelerden Ali Şebo, 3 gün sürecek kuruluş konferansının açılışında yaptığı konuşmada, amaçlarının "kültür, hoşgörü ve demokrasiyi yaymak" ve mezhep çatışmalarına son vermek olduğunu söyledi. Konseyin ayrıca, "işgali sona erdirmeyi ve Irak halkının işgalin etkilerinden kurtarmayı amaçladığını" belirten Şebo, "Konsey Irak sanatını korumayı ve doktorlar, eczacılar, bilim adamları, gazeteciler ve diğerleri de dahil Irak'ın eğitimli ve aydın seçkinlerini hedef alan karanlık güçlere karşı mücadele etmeyi amaçlıyor" dedi.
Haber Ekspres, 15.05.2007 |
|
22 BİN ESERİ BULUNAN ADIYAMAN MÜZESİ ZİYARETÇİ AKININA UĞRUYOR
Adıyaman turizm sezonunda müzesine güveniyor. 667 tescilli eseri bulunan ve sayısız ören yerlerinin bulunduğu Adıyaman'da turizm sezonuna umutla bakılıyor. Türkiye'nin önemli müzelerinden birine sahip Adıyaman'a turist kafileri yavaş yavaş gelmeye başladı. Adıyaman Müzesi'nin arkeolojik eser salonunda, Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağları, Demir Çağı, Hellenistik, Roma, Bizans, İslami, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çeşitli eserlerin sergileniyor. Etnografik eser salonunda ise yörede derlenen halı, kilim ve cicim gibi el dokümanları, kadın ve erkek giysileri, gümüş takılar ile bakır eşyalar açık olarak teşhir ediliyor. Müzede şu anda 22 bin 623 eser bulunuyor. Müze Müdürü Fehmi Eraslan, Adıyaman Müzesi'nin sezonun açılması ile birlikte ziyaretçi akınına uğrayacağını belirterek, "Müzemizi ilk ziyaret edenler beklentilerin çok üzerinde bir yer ile karşılaştıklarını belirtiyorlar. 2007 yılında 2005 ve 2006 yılarına oranla daha çok ziyaretçi bekliyoruz. 2003 yılında 6 bin, 2004 yılında 12 bin, 2005 yılında 12 bin 630 ziyaretçi müzemizi gezmişti. 2006 yılında ise 15 bin kişiyi ağırladık. Bu yılda bu sayının üzerinde ziyaretçi bekliyoruz." diye konuştu. TürkiyeTurizm.com, 15.05.2007 |
|
SİZ BİRŞEY ANLADINIZ MI? |
|
AKM'NİN YIKILMASI TARTIŞMALARI
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Atatürk Kültür Merkezinin (AKM) yıkılma kararıyla ilgili olarak, "Niyetimiz, bir kültür merkezini yok etmek değil; yerine daha ihtişamlı bir projeyi ülkemize kazandırmaktır" dedi.
Haber Ekspres, 15.05.2007
AKM SAĞLAM ÇIKTI
Meclis’te “depreme dayanıklı olmadığı” gerekçesiyle yıkılmasına karar verilen İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nin sağlam olduğunu gösteren raporlar ortaya çıktı. Rapora ulaşan Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB) Başkanı Orhan Kurtuldu, yıkım kararını durdurmak için yasal girişimlerde bulunacaklarını açıkladı.
Rapor şu başlığı taşıyor: “Atatürk Kültür Merkezi Beton Ölçümlerini (Tahripli-Tahripsiz Yöntemlerle) İçeren Teknik Rapor.” İnşaat mühendisleri Ömer Faruk Mökükçü, Özkan Dernek ve Özgür Uğraş’ın imzalarını taşıyan raporda, ayrıntılı okuma sonuçları yer alıyor. Raporun son cümleleri ise AKM’nin depreme dayanıksız olduğu ve “yıkılması gerektiği” iddiasını yalanlar nitelikte: “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik’in ilgili hükümlerine giren ve mevcut şartnamelere göre tahkik edilerek gerekmesi halinde hazırlanacak güçlendirme projelerine göre, takviye edilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır.”
Evrensel, 16.05.2007 |
|
GALERİ NEV TABLOLARI DEPODAN ÇIKARDI
Galeri Nev, Ankara'daki küçük ve mütevazı atölyesinin deposunda sakladığı 200 eseri gün ışığına çıkardı. 11 Mayıs'ta açılan sergide Abidin Dino, Erol Akyavaş, Pablo Picasso, İlhan Berk, Komet, Mehmet Güleryüz, Salvador Dali, Ömer Uluç ve Ercümend Kalmık'ın da aralarında bulunduğu 60 sanatçının eserleri sergileniyor.
Galeri Nev, bugüne kadar kapılarını açtığı sanatçıların çalışmalarından önemli örnekleri sürekli olarak galeride bulundurdu. Kimi sanatçılar zaman zaman eserlerini Nev'e armağan etti; bunlara, Nev'in editörlüğünde gerçekleştirilen özgün baskıların edisyonları da eklendi. Sezon içindeki sergilerin özeti olan sergi ile Ankaralılar 23 yıllık bir yolculuğa çıkacak. Bu vesileyle 2005'te Cenevre'de vefat eden galerici Sami Tarıca'nın anıları yayımlanacak, bugüne kadarki 200 sergiyi anlatan bir gazete hazırlanacak. 200. sergi, 11 Eylül'e kadar Ankara Galeri Nev'de devam edecek. Zaman, Haber: Bahtiyar Küçük, 15.05.2007 |
SULTANAHMET ADLİYESİ MÜZE YA DA OTEL OLACAK
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş,
Adalet Bakanlığı ile yapılan protokolle belediyeye
devredilen Bayrampaşa Cezaevi ile Sultanahmet
Adliyesi ile ilgili özel projeler hazırladıklarını
söyledi. Hürriyet, Haber. Hasan Ay, 15.05.1007 |
|
BİTLİS KALESİ ZİYARETÇİLERİ, GİRMEDEN GERİ DÖNMEK ZORUNDA KALIYOR
Yapılan kazı çalışmalarında çıkarılan eserleri korumak amacıyla kapısına kilit vurulan Bitlis Kalesi'nin ziyaretçileri, içeri giremeden geri dönmek zorunda kalıyor. Bitlis'in en önemli tarihi mekanlarından olan ve MÖ 330 yılında Büyük İskender'in emriyle yaptırılan tarihi Bitlis kalesi, turistlerin ziyaretine açılacağı günü bekliyor. Zaman zaman çeşitli onarımlar geçiren Bitlis Kalesi'nin kapısı, Pamukkale Üniversitesi tarafından yapılan kazı çalışmalarında, çıkarılan eserlere zarar verilmesini engellemek amacıyla geçen yıl kapatılmıştı. Bir türlü açılmayan kapı nedeniyle kaleyi ziyarete gelen turistler, kaleyi gezemeden geri dönmek zorunda kalıyor. Bugün Bitlis'e gelen bir grup turist, kilitli olan kale kapısında uzun süre bekletildi. Anahtarı getirilen kalenin kapısı yine açılamayınca, gelen turistler kalenin kapısından geri dönmek zorunda kaldı.
Muhteşem görüntüsü ile ihtişamlı bir şekilde ayakta duran Bitlis kalesinin durumunun ne olacağı tartışılırken, tarihi mekanın turistlerin ziyaretine ne zaman açılacağı ise merak konusu. TürkiyeTurizm.com, 15.05.2007 |
MÜZELER HAFTASI ÇOCUK FESTİVALİ GİBİ OLACAK
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Müzeler Haftası’nı
çocuklara festival gibi yaşatmak amacıyla kapsamlı
hazırlık yaptı. 5. Çocuk Şenliği kapsamında
çocuklar, arkeolojik eserlerin kazıyla bulunmasından
müzede teşhirine kadar hangi aşamalardan geçtiğini
uygulamalı şekilde öğrenecek. Hürriyet Ankara, 15.05.2007 |
|
TARİHİ HAMAMLAR YOKOLUYOR
Ortaçağ'da
dünyanın bazı bölgelerinde henüz banyo kültürü dahi
oluşmamışken, küçük yerleşim birimlerinde hamam inşa
etmeyi ihmal etmeyen Osmanlılar'dan kalma tarihi
eserler bakımsızlığa terk edildi.
Ordu'da şehir merkezinde bulunan iki kilise restore edilerek kültür merkezi haline getirilirken, Perşembe Yason Burnu'ndaki kilise ise turistik cazibe haline dönüştürüldü. Kiliselere gösterilen ilgiye rağmen Osmanlı eserlerinin kaderine terk edilmesi Orduluların tepkisine yol açtı. Köy tüzel kişiliğinde bulunan Eskipazar Köyü'ndeki iki tarihi hamam, kimliklerini gelecek kuşaklara aktarabilecek bir el bekliyor. Ordu Kent Haber, 15.05.2007 |
|
YEDİ YÜZYILLIK İMPARATORLUK MİRASI: "OSMANLI MİMARİSİ"
Prof. Dr. Doğan Kuban tarafından
kaleme alınan "Osmanlı Mimarisi", bu konuda
şimdiye kadar yapılmış en geniş kapsamlı kaynak olma
özelliğini taşıyor. Hazırlıkları yaklaşık beş yıl
süren kitap, mimar-fotoğraf sanatçısı Cemal Emden
tarafından fotoğraflandı. Yapı-Endüstri Merkezi
tarafından yayınlanan yapıtta yer alan Osmanlı
mimarisinden seçme 300 yapının planları özgün
kaynaklarından yararlanılarak yeniden oluşturuldu.
Kitapta 220 yapıtın fotoğrafına ve yaklaşık 300
yapıtın plan, kesit ve rölövesine yer verildi.
Kitapta ayrıca 1000’e yakın fotoğraf, çizim, gravür,
karşılaştırmalı tablo ve haritanın yanısıra
Osmanlıca-Türkçe Mimarlık Sözlüğü de bulunuyor.
" Osmanlı İmparatorluğu'nun politik yapısına paralel olarak Osmanlı mimarisi de Asya ile Avrupa, İslam dünyası ile Hıristiyan dünyası arakesitinde gelişmiş, Akdeniz çevresi geleneklerini Orta ve Yakındoğu gelenekleriyle buluşturan uzun nefesli ve özgün bir mimari üstluptur. Bu kitapta sunulan "Osmanlı Mimarisi", yarım yüzyıl içinde araştırarak, ders vererek, yazarak geliştirdiğim bir tarih ve sanat yorumunun sonuçlarını içermektedir. Bu boyutta bir yapıtı gerektirdiği didaktik malzemeleri bir araya getirdiğimi sanıyorum.
Yapı, 15.05.2007 |
|
"VALİ TÜRBE İÇİN YER Mİ BULAMADI?"
Edirne
Belediyesi'nin mülkiyetindeki Türkoğlu
Mahallesi'ndeki elektrik fabrikası vasıflı
taşınmazın Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür
Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne tahsisi
talebi, Başkan Hamdi Sedefçi'yi kızdırdı. Alman
Hastanesi gibi Avrupa'da ün salmış ve kente yatırım
gücünü artıracak bir hastanenin kente gelmesinin
engellemeye çalışıldığını öne süren Sedefçi,
'Mezartaşı Müzesi' yapmak isteyen Vali Miroğlu'na
“Türbe yapacak başka yer mi yok” diye sordu. Edirne Internet Gazetesi, 15.05.2007 |
|
|
60 BİN YTL'LİK ESERLER
Devrekani
Kınık kazılarında çıkarılanlar harcanan ödenekleri
ne yazık ki karşılamıyor.
Müze Müdürü Hüseyin Karaoğlu’na göre kazılarda canla, başla çalışanları her türlü zor şartlara rağmen verilen emekten dolayı teşekkür edilirken toprak altından çıkanların yapılan harcama karşısında karşılığını bulmadığı vurgulandı. Nasrullah Gazetesi, 14.05.2007 |
ASPENDOS TİYATROSU'NDAN TARİH FIŞKIRIYOR
Antalya’da yaşayan İrlandalı Selçuklu Tarihi Uzmanı
Mikail Duggan, Aspendos Tiyatrosu’nun 1237-1240
yılları arasında Selçuklu Sultanı 2. Gıyaseddin
Keyhüsrev tarafından saraya dönüştürüldüğünü
hatırlattı. Aspendos’taki sarayın, Selçuklu
Sultanlığı’nın 1243 yılında Moğollarla yapılan
Kösedağ Savaşı’nda egemenliğini yitirmeden önce inşa
edilen son önemli Selçuklu Sarayı olduğunu
vurgulayan Duggan, Selçukluların sarayı 1241 yılında
terk ettiğini belirtti. Mikail Duggan, Aspendos
Tiyatrosu’nun ana yapısının güney tarafındaki
platform köşkü destekleyen bir Selçuklu mimarisi
tuğla kemer bulunduğunu ifade etti. Duggan, köşke
geçişi sağlayan kapının Roma Dönemi özelliğindeki
kapısının üst tacında sola doğru koşmakta olan bur
arslan kabartması bulunduğunu kaydetti. Bu kapının
yanındaki pencerenin altında da dört ayrı hayvan
kabartması bulunduğunu söyleyen Duggan, kapının
altındaki hayvan kabartmalarının ikisinin silinmiş,
ikisinin de hasar görmüş olduğunu ifade etti. Sağlam
kabartmalardan birisinin arslan, diğerinin bir
arslan ve güneş, bir diğerinin geyik, sonuncusunun
da oturan arslanı tasvir ettiğini belirten Duggan,
hayvan kabartmalarının tamamının Roma Dönemi kireç
taşı parçalarının üzerine işlendiğini bildirdi. Akşam Akdeniz, Fotoğraf: Trt/Haber, 14.05.2007 |
|
OSMANLI'NIN 700 YILLIK KÜLTÜRÜ KİTAP OLUYOR
İstanbul İl Özel İdaresi, Osmanlı İmparatorluğu’nun 700 yıllık geçmişini bütün yönleriyle anlatan “Osmanlı Dönemi Kültür Atlası” projesinin tamamlanmasına katkıda bulunuyor. Türk Kültürüne Hizmet Vakfı tarafından hazırlanan ve bugüne kadar ilk 4 cildi basılan Atlas projesi, son iki cildinin İl Özel İdaresi’nin desteğiyle basılmasıyla tamamlanacak. Toplam 6 ciltten ve her bir cildi yaklaşık 500 sayfadan oluşan Kültür Atlası’yla, Osmanlı İmparatorluğu’nun bütün yönleriyle yerli ve yabancı kamuoyuna anlatılması planlanıyor. Atlas’ta, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki, dil, din, edebiyat, sanat, mimari, sanat tarihi, örf ve adetler gibi konular yer alıyor.
Türkiye Gazetesi, 14.05.2007 |
|
SANAT MÜZELERİ İÇİN ZİRVE TOPLANTISI
Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği Türkiye Şubesi (AICA Türkiye) ve Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü (İfea) işbirliğiyle düzenlenen '2010: Avrupa Kültür Başkenti İstanbul' başlıklı atölye dizilerinin ikincisi olan 'İstanbul'da Müzecilik ve Koleksiyon Gelişimi' konulu toplantı, önceki gün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Oditoryumu'nda gerçekleştirildi.
Radikal, Yazı: Burcu Pelvanoğlu, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ü. Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi, Fotoğraf: Muhsin Akgün, 14.05.2007 |
|
HEYKELLERİ DENİZE ATTILAR
İzmir'in Dikili İlçesi'nde geçen yıl düzenlenen Granit Taş Heykel Sempozyumu'nda yabancı heykeltıraşlar tarafından yapılan heykellerden bazıları kırılarak, denize atıldı.
Edinilen bilgiye göre, 1-31 Temmuz 2006 tarihinde düzenlenen 1. Granit Taş Heykel Sempozyumu etkinlikleri kapsamında İspanyol Felipe Guita, Meksikalı İrma Ortega Perez, İtalyan Luca Zupelli, İngiliz Michael Dan Archer gibi tanınmış heykeltıraşların yaptıkları 10 heykel, çeşitli parklara yerleştirildikten sonra saldırıya uğradı. Kimliği belirlenemeyen kişi veya kişiler, bir süre önce heykellerden sekizine kırmızı boyalarla zarar verirken, heykellerden bazılarının da kırılarak, parçalarının denize atıldığı tespit edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatan güvenlik güçleri, yapımı tamamlanmak üzere olan ve bu ay içinde hizmete açılması beklenen Dikili Şehirler Arası Otobüs Terminali'nin ana kapısının da aynı saatlerde tahrip edildiğini belirledi.
Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, olaylardan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Bu olay tek bir cümleyle açıklanabilir, vatan hainliği. Bu eylemleri yapan kişi veya kişiler, yapılan her güzel şeye karşı düşmanca davranıyorlar. Vatanımız ve Dikilimiz için yapılan her güzel şeyi tahrip edenlere, 'vatan haini' denmez de ne denir?" diye konuştu. Olayla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu kaydeden Özgüven, "Suçluların bir an önce bulunmasını ümit ediyorum. Dikili'nin güzelliği ve halkın menfaati için yapılan her şeye, Dikili halkının sahip çıkmasını arzu ediyorum" dedi. Birgün, Haber: Ünal Elitaş, 13.05.2007 |
|
ÜNLÜ LADİK HALISI ARTIK DOKUNMUYOR
Konya'nın Sarayönü
İlçesi'ne bağlı, el dokuması dayanıklı yün halısıyla
ünlü Ladik beldesinde 10 yıl önce üretim yapan
yaklaşık binden fazla tezgah, pazarlama konusunda
yaşanan sıkıntılar nedeniyle artık çalışmıyor. Bugün, 13.05.2007 |
|
SARAYLARA LAYIK
11. Uluslararası Doğu Halı Konferansı münasebetiyle, Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi’nin bir etkinliği olarak düzenlenen “Çatma ve Kemha” - Osmanlı İpekli Dokumaları sergisi, Osmanlı ipekli dokumaları arasında önemli bir yere sahip olan çatma ve kemhaların seçkin örneklerini gün yüzüne çıkarıyor. Sadberk Hanım Müzesi’nde devam eden sergide satın almalar veya hibe yoluyla müze koleksiyonuna kazandırılan eserlerin yanı sıra Ömer Koç Koleksiyonu’ndan örnekler yer alıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun ticari, kültürel ve sosyal dünyasına damgasını vuran ipekli dokumalardan olan çatma ve kemhaların 70 adet örneğinin sergilendiği müzede, kaftanlık ve döşemelik dokuma parçalarının yanı sıra, seccade, duvar panoları ve yastık yüzleri bulunuyor. 15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar tarihlenen örneklerden oluşan bu koleksiyon, sayı bakımından çok olmamakla birlikte desen çeşitliliği ve yüksek kaliteleri ile önemli ve seçkin bir grubu oluşturuyor.
Sergide özellikle 16. ve 17. yüzyıla ait çok sayıda dokuma örneği ile ipekli dokuma sanatının, imparatorluğun siyasi ve ekonomik hayatına paralel olarak yükselerek, 16. ve 17. yüzyıllarda gerek teknik, gerekse sanatsal yönlerden en mükemmel çağını yaşamış olduğu açıkça izlenebiliyor.
18. yüzyılda Avrupa kumaşlarının Osmanlı pazarına girmesiyle beraber ipekli dokumaların unutulduğunu söyleyen Bilgi, “Osmanlı ipekli dokumaları arasında en gösterişli ve tok kumaşlardan olan “kemha” ve kadifenin bir türü olan “çatma” dokuma, saray ve halk tarafından oldukça beğenilen, kaftan yapımında ve döşemede çok sık kullanılan kumaşlardı. Çatma dokumalar yastık yüzleri olarak da yaygın olarak kullanılmıştı. Saraylarda, konaklarda ve evlerdeki divanlarda, ikili veya dörtlü gruplar halinde kullanılan bu yastık yüzleri, aynı zamanda ihracat ürünü olarak Osmanlı ticaretinde önemli bir yer tutmuştu. Bursa şehri daha çok çatma, İstanbul ise 16. yüzyıl ikinci yarısından itibaren kemha kumaşları ile tanınmıştı.” diye konuştu. Sergi, 10 Haziran tarihine kadar açık olacak. Türkiye Gazetesi, Haber: Tolga Uslubaş, 13.05.2007 |
|
|
KAÇAKÇILAR BU KEZ ELLERİNİ SANATA ATTI
Kaçakçılar bu kez de dekoratif sanat ve müzik objelerine el attı. ABD bağlantılı Amsterdam-İstanbul seferini yapan Hollanda Kraliyet Havayolları (KLM) uçağı ile Atatürk Havalimanı’na gelen T.A (36), Dış Hatlar Geliş Salonu’ndan çıkarken, şüphe üzerine durduruldu. Bu yolcunun bagajlarında X-Ray cihazında yapılan kontrolün ardından, çantalarda elle arama yapıldı. Arama sonucu bagajlarda maddi değeri yüksek çok sayıda antika eşya bulunduğu belirlendi.
Piyasada 5-45 dolar arasında satılan Frank Sinatra, Nat King Cole, Elvis Presley, Qeenn ve Beatles’ın de aralarında bulunduğu ünlü sanatçılara ait 900 adet longplay ile üzerinde 1890 Edison kabartması bulunan 2 gramofon, gramofondan daha eski dönemde müzik dinlemek için kullanılan 2 adet ponograf ve 6 adet ponograf plağı ile mumu, altı adet hassas terazi, bir pusula, 18. yüzyıldan kalma bir adet antika teneke kutu, iki adet gümüş tepsi ve 11 adet cam eşyaya el kondu. Zanlı adliyeye sevk edildi. Akşam, Haber: Yalçın Özmen, 13.05.2007 |
DEPREMDE HASAR GÖREN TARİHİ CAMİ RESTORE EDİLİYOR
Tarihi yarımada içindeki önemli eserlerden biri olan ve 1999 Marmara Depremi'nde hasar gördüğü tespit edilen Yavuz Sultan Selim Camisi restore ediliyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgilere göre, Fatih İlçesi Çarşamba semtinde bulunan ve 1534 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından babası Yavuz Sultan Selim için yaptırılan camide, 1999 depreminden sonra yapılan incelemelerde hasar gördüğü tespit edildi. Rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin hazırlanmasının ardından Kültür ve Tabiat Koruma Kurulu'ndan onay alındı. Camide gerçekleştirilecek restorasyon çalışmaları için 14 Eylül 2006 tarihinde ihale yapıldı ve ardından da caminin iç, dış, kubbe ve minarelerinde restorasyon çalışmalarına başlandı. Restorasyon dolayısıyla ibadete kapatılan camideki çalışmaların bu yıl sonuna kadar tamamlanması öngörülüyor.
Osmanlı Devleti'nin dokuzuncu padişahı olan Yavuz Sultan Selim'in adını taşıyan Yavuz Sultan Selim Külliyesi'nde caminin yanı sıra türbeler, mektep, imaret ve hamam bulunuyor. Sabah, 13.05.2007 |
|
SAATÇİ KÖŞKÜ'NDE RESTORASYON TAMAM
Ormancılığın tarihsel gelişimini tanıtmak ve halka ormanlar hakkında bilgi vermek amacıyla Bursa'da 1989 yılında kurulan Türkiye'nin ilk ve tek 'Orman Müzesi'ne ev sahipliği yapan tarihi 'Saatçi Köşkü' restore edildi.
Çekirge Caddesi üzerinde
19. yüzyılda barok tarzında yaptırılan, 1934-1949
yılları arasında Bursa Orman Okulu, ardından Orman
Bölge Müdürlüğü binası olarak kullanılan, 1989
yılından bu yana da Türkiye'nin ilk ormancılık
müzesine ev sahipliği yapan tarihi bina, Orman Genel
Müdürlüğü'nce geniş kapsamlı bir restorasyondan
geçirildi. 220 bin YTL'ye mal olan restorasyon
kapsamında çürüyen tahtaları değiştirilen, dökülen
kısımları tamir edilen, elektrik ve kalorifer
tesisatı yenilenen köşk, eski ihtişamlı görünümüne
kavuştu.
Bursa Hakimiyet, 13.05.2007 |
|
ZENGİN HİNTLİLER TABLO PİYASASINI YÜKSELTİYOR
Küresel ekonomide kendilerine önemli yer edinen Asyalı ülkelerin sanat eserleri uluslararası piyasaların en hızlı değer kazanan parçaları konumuna yükseldi. Özellikle zenginleşen Hintlilerin ve yurtdışında yaşayan Hint asıllı sanat severlerin, ilgisi ile ortaya çıktığı düşünülen değerlenme uzmanlara göre modern Hint resimlerinin fiyatlarını son 10 yılda yüzde 480 oranında arttırdı. Bu ay Londra’nın en önemli müzayede salonlarında düzenlenecek olan Asya sanatı programında, 2000 yılında 2 bin sterlin değer biçilen Francis Newton Souza eserlerine 80 bin ile 100 bin sterlin arasında değer biçilmesi bekleniyor. Souza’nın müzayede evine 50 sterline bağışlanan bazı eserlerinin ise 400 bin sterlinden alıcı bulacağı düşünülüyor. Uluslararası sanat piyasasının gözdeleri haline gelen Hintli sanatçılar arasında Mahisasura adlı eseri 1,58 milyon dolara satılan Tyeb Mehta, Syed Haider Raza ve Vasudeo Gaitonde gibi isimler bulunuyor. Hürriyet, 13.05.2007 |
AKDAMAR'A AB DESTEKLİ TEKNE
Restore edilip müze olarak ziyarete açılan Van Gölü'ndeki Akdamar Adası'ndaki Ermeni Kilisesi'ne ulaşım amacıyla Hatay'ın İskenderun ilçesinde 110 kişilik tekne yapıldı.
Yerli ve yabancı turistleri adaya çekmek için hazırlanan Doğu Anadolu Kalkınma Projesi, Avrupa Birliği'nden (AB) destek gördü. Akdamar Adası'na gezi amacıyla tekne yapılması da yer alan projeye AB'den 60 bin avro destek geldi. Önümüzdeki günlerde Van Gölü'ne götürülecek tekneyle turistler adaya taşınacak. Radikal, 13.05.2007
|
|
TARİHİ MEZARLARA DEFİNECİ DARBESİ
Bartın merkeze bağlı Kaman Köyü'nde, İtalyanların gömüldüğü iddia edilen mağaralardaki tarihi mezarlar define avcıları tarafından talan edildi. Bartın Kent Haber, 13.05.2007 |
AKADEMİSYENLER OSMANLI DÖNEMİNDEKİ SİVAS'I ANLATACAK
Sivas'ta 21-25 Mayıs tarihleri arasında "Osmanlı dönemi Sivas" konulu sempozyum düzenlenecek. 102 akademisyenin katılacağı sempozyumda, ildeki Osmanlı izleri masaya yatırılacak.
Sivas'ta daha önce de "Selçuklu döneminde Sivas" sempozyumu düzenlenmişti. Alanında uzman 102 akademisyen; Anadolu'da Osmanlı-Akkoyunlu mücadelesi ve Sivas, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde Sivas, Fatih Sultan Mehmet'in Sivas'a gelişi, Sivas havalisindeki ayaklanmalar ve Sivas'taki Osmanlı mimarisi gibi konularda davetlilere bilgiler verecek. Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Sivas Valisi Veysel Dalmaz, uzun bir geçmişi olan ilin çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptığını ifade etti. Bütün vatandaşları, sempozyuma davet eden Dalmaz, öğrencilerin de sempozyuma katılımının sağlanacağını kaydetti.
Basın toplantısında Vali Dalmaz'ın yanı sıra, Belediye Başkanı Sami Aydın, C.Ü. Rektörü Mehmet Bakır ile Kültür ve Turizm İl Müdürü Kadir Pürlü de hazır bulundu. Zaman, Haber: İsmail Yıldız, 12.05.2007 |
|
MEDRESE ASLINA UYGUN RESTORE EDİLMELİ
Mardin'de Akkoyunlar Dönemi'nden günümüze kadar dimdik duran 940 yıllık tarihi Kasım Paşa Medresesi'ndeki bakım onarım çalışmaları sürürken, şehit kanının savrulduğu eyvan kısmındaki duvara dikkat edilmesi istendi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından UNESCO'ya dünya kültür mirasına aday gösterilen 7 bin yıllık tarihi şehir Mardin'de, son 7 yıldır sürdürülen restorasyon çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalar kapsamında medresenin eyvan kısmında 940 yıl önce şehit edilen Kasım Paşa'nın şahadet kanı ise ilk günkü gibi taze duruyor. Mardin Mimarlar Odası Şube Başkanı Yılmaz Altındağ, Kasım Paşa'ya ait olduğu bildirilen şahadet kanının yer aldığı medrese bahçesinin çeşme başının bulunduğu eyvan kısmının duvarlarına dayanan bakım-onarım çalışmalarında gerekli hassasiyetin gösterilmesini istedi.
Altındağ, "Efsaneye göre, medrese bahçesinin eyvan kısmında kafası kesilen Kasım Paşa, kellesiz bir şekilde 5-6 metre yürüyerek duvara yaslanmıştır. Bunu duyan kız kardeşi Esma Hatun duasında 'Allah'ım ağabeyim Kasım Paşa şehit ise eyvanın duvarlarına savrulan kan damlacıklarını kıyamete kadar kurutma ve ibret olarak muhafaza eyle' şeklinde dua eder. Duası kabul olan Esma Hatun'un ağabeyi Kasım Paşa'ya ait şahadet kanı o gün bu gündür duvarda taptaze bir biçimde duruyor. Bu ibretlik efsaneyi öldürmememiz için duvardaki kana dikkat edilmesi gerekir. Restorasyon çalışmasında çok dikkat edilmesi gereken Kasım Paşa medresesine ait şehit kanıdır." dedi. Zaman, Haber: Şeyhmus Edis, Fotoğraf: haberler.com, 12.05.2007 |
![]() ![]() |
|
LİDYALILAR DÖNEMİNE AİT KREMNA ŞEHRİ BAKIMSIZLIKTAN YOKOLUYOR
Burdur'un Bucak İlçesi'ne bağlı Çamlık beldesinde bulunan Lidyalılar dönemine ait Kremna Antik Kenti'ndeki işlemeli taşların bakımsızlık nedeniyle kırıldığı, tiyatro kısmı da yıkılmaya başladı.
Belde Belediye Başkanı Mahmut Çelikdemir, antik kentte bir an önce restorasyon çalışmaların başlatılması, geç kalınması halinde bu tarihi eserin yok olabileceği uyarısında bulundu. Ülke kültür mirası açısından Kremna'nın ayrı bir yeri olduğunu belirten Çelikdemir, "Antik şehrin büyük bir kısmı yeraltında. Bu tarihi şehir uzmanlar eşliğinde yapılacak kazılarla ortaya çıkarılması mümkün. Ama bu nedense yapılmıyor. Biz buna anlam veremiyoruz. Zaten şehir yıllarca birçok definecinin uğrak yeri olmuş. Defineciler bu tarihi şehri hep talan etti. Vatandaşlarımız da şehri gereği gibi koruyamadığından birçok kitabe ve kabartma yok oldu. Hatta bu önemli mirasın en önemli parçası Zeus kabartması bile tahrip edilmiş durumdadır." diye konuştu.
Bucak'a 15 kilometre uzaklıktaki Kremna Antik Şehri'nde Hellenistik ve Roma dönemine ait yapılar bulunuyor. Asar Harabeleri olarak da bilinen Kremna şehrinin MÖ 4. yüzyılda Lidyalılar döneminde kurulduğu biliniyor. Şehir sırasıyla Persler (MÖ 546), Büyük İskender (MÖ 333), Bergama Krallığı (MÖ 188), Roma İmparatorluğu (MÖ 64) ve Bizans İmparatorluğu'nun (MS 395) hakimiyetinde kaldı. Şehir, Türk hakimiyetine ise ancak MS 11. yüzyıl sonunda girdi. Tarihi Kremna şehri yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği mekanlardan. Antalya-Isparta karayolu üzerindeki Kremna'nın ülke turizmine kazandırılması durumunda her gün binlerce turistin akınına uğrayabileceği belirtiliyor. TürkiyeTurizm.com, 12.05.2007 |
"ELİMİZİ ATIYORUZ, TAPU BAŞKASININ"
Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Vakıflar Haftası nedeniyle Battalgazi İlçesi'nde restorasyonu yapılan eserlerin gezilmesi ile ilgili olarak basın mensupları için bir gezi düzenlendi.
Malatya Haber, 12.05.2007 |
![]() |
|
ROMA DÖNEMİ'NE AİT TARİHİ ESER ELE GEÇTİ
Denizli Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Denizli İl Jandarma Alay Komutanlığı tarafından tarihi eser kaçakçılarına yönelik yürütülen istihbari çalışmalar neticesinde, kaçak kazı yapan S.A. isimli şahsın elindeki tarihi eseri satmaya çalıştığı tespit edildi. Gerekli izinlerin alınmasının ardından şahsa ait ev ve eklentilerinde yapılan aramada, evin bahçesinde üzeri otlarla örtülmüş vaziyette üzerinde insan figürü bulunan tarihi eser ele geçirildi.
Denizli İl Müze Müdürlüğü görevlileri tarafından yapılan incelemede, eserin Roma Dönemi'ne ait mezar steli olduğu belirlendi. Firari durumda olan S.A.'nın yakalanması için çalışmaların devam ettiği belirtildi. Denizlili.net, 12.05.2007 |
EDİRNE MÜZESİ KAÇAK ZENGİNİ
Yerli ve yabancı konuklarının ziyaretine 36 yıldır kapılarını açık tutan Edirne Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi 26'ncı Müze Haftası kutlamalarına hazırlanıyor. Gümrük kapılarından kaçırılmak istenirken yakalanan eserlerin, son günlerde zenginliğini artırdığı müzeye son olarak Hamzabeyli Sınır Kapısı'nda TIR'da yakalanan Geç Hitit dönemine ait iki eserle, Roma dönemine ait erkek kabartmalı bir heykel teslim edildi. Kaçak yollardan yurt dışına çıkarılmak istenen eserler halen Edirne Müzesi'nde sergileniyor.
|
![]() |
|
![]() |
6 - 12 Mayıs 2007 |
|
"MOZAİK SANATINI EN ÇOK TÜRKİYE İHMAL EDİYOR"
Uludağ Üniversitesi Mozaik Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin, sahip olduğu zenginlik bir yana mozaik sanatının en fazla ihmal edildiği ülkenin de Türkiye olduğunu söyledi. Şahin, "Kültür varlığı açısından, sahip olduğumuz zenginliği bir sistem dahilinde tanıtamadık. Bu eksikliği giderme çabası içinde olduğumuzu belirtmek isterim" diye konuştu. Ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak geniş çaplı araştırmalar ve eğitim faaliyetleri gerçekleştirme yanında, mozaikler konusunda kamuoyunun bilinçlenmesini sağlamaya çalıştıklarını ifade eden Şahin, ''Gaziantep'te gerçekleştireceğimiz 4. Türkiye Mozaik Sempozyumu'yla dünyanın en önde gelen mozaik uzmanlarının dikkatini Zeugma mozaiklerine çekeceğiz'' diye konuştu.
Şahin, Zeugma mozaiklerinin tanıtımı için yürütülen çalışmalarda bir eksiklik görmemelerine karşılık, bu eserlerin sempozyumda bilimsel yaklaşımla değerlendirileceklerini kaydetti. 4. Türkiye Mozaik Sempozyumu, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) tarafından yürütülen ve Avrupa Komisyonun Türkiye Delegasyonu ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi işbirliğiyle finanse edilen Gaziantep-Halfeti ve Rumkale'de Turizm Potansiyelinin Artırılması Projesi kapsamında, 5-10 haziranda Gaziantep'te yapılacak. Türk ve yabancı bilim adamlarının katılımıyla gerçekleştirilecek sempozyumda ''Arkeolojik Açıdan Mozaikler'', ''Mozaik Konservasyonu'', ''Modern Mozaik Teknikleri'', ''Modern Mozaik Uygulamaları Karşılaştırmalı Yaklaşımlar'' konularında sunumlar yapılacak, Gaziantep Mozaik Merkezi gezilecek. Gaziantep 27 Gazetesi, 12.05.2007 |
![]() |
PERGE'DE İKİ BİN YILLIK PAZAR
Antalya'nın Aksu beldesi'ndeki Perge antik kentindeki sütunlu caddenin çevresinde yaklaşık 2 bin yıl önce inşa edilen dükkanlar bulunuyordu. Perge'de düzenlenen etkinliklere katılmak için şehre gelenler, buradaki dükkanlardan alışveriş yapıyordu. Bu dükkanlar zamanla yıkıldı. Geriye bu yapıların kalıntıları kaldı. Şimdi de sütunlu caddede, Aksu'daki köylüler aynı misyonu devam ettiriyorlar. antik çağda inşa edilen dükkanlar yıkıldığı için sütunlu caddede yere tezgah açan köylüler, antik kenti ziyarete gelen turistlere hediyelik eşya satıyorlar. Tarihi mekanda kurulan çarşı, turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Ancak, Kültür ve Turizm Bakanlığı köylülerin burada faaliyet göstermesine izin vermiyor. Çalılıkların ve sazlıkların arasından gizlice antik kente giren köylü kadınlar, bir yetkili geldiği zaman çevredeki bitkilerin arasına gizleniyorlar.
Antik şehirde tezgah açan köylü kadınları, 'Perge Antalya'nın en fazla turist çeken ören yerlerinin başında geliyor. Ama, Aksu beldesi turizmden hiçbir gelir elde edemiyor. Otobüslerle ören yerine gelen turistler, beldemizden transit olarak geçiyorlar. Turistin alışveriş yapamamasından yakınan Türkiye'ye bizler burada tezgah açarak katkıda bulunuyoruz. Aslında Perge'de otantik bir çarşı kurulmalı. Bizlere küçük küçük dükkanlar verilip satış yapmalıyız. Bugün Antalya'ya gelen turistin gerçek anlamda Türk kültürünü tanıyabileceği bir pazar yok. Bizler burada el işi, dantel, oya, el yapımı takılar yapıp satıyoruz. Böylece ülkenin tanıtımına katkıda bulunduğumuz gibi ülkemize döviz de kazandırıyoruz' diye konuştular. Akşam Akdeniz, Haber: Mustafa Kozak, 12.05.2007 |
|
ELÇİLİKTEKİ HEYKEL BAHÇESİ
Ankara Fransız Kültür Merkezi'nin düzenlediği "Quintette / Beşli", Laurent Le Bon küratörlüğünde, çağdaş sanata farklı yaklaşımları bir araya getiriyor. Tanınmış beş heykeltıraş; Daniel Buren, Jean-Michel Othoniel, Alain Sechas, Marc Couturier ve Jean-Pierre Raynaud en yeni yapıtlarıyla birlikte Ankara'nın yolunu tuttu.
Milliyet Cumartesi, Haber: Fatih Türkmenoğlu, 12.05.2007 |
|
|
MÜZAYEDENİN YILDIZI HOCA ALİ RIZA
Son dönemde müzayedelerin gözdesi olan Hoca Ali Rıza'nın bir manzarası, 13 Mayıs'ta saat 14.00'te Mövenpick Hotel'de yapılacak Artium Bahar Müzayedesi'nde 200 bin YTL mahammen bedelden açık artırmaya sunulacak.
Türk resim sanatında açık hava manzara geleneğinin öncüsü kabul edilen Hoca Ali Rıza'nın fıstık çamlarını betimlediği eski Türkçe imzalı bu tablosu 65x92 cm ölçülerinde. Türk resim sanatının erken döneminden günümüze toplam 326 eserin satışa sunulacağı müzayedede aralarında 50 bin YTL muhammen bedelli 'Şelale'nin de yer aldığı yedi Hoca Ali Rıza tablosu yer alıyor.
Radikal, 12.05.2007 |
DOĞALGAZ ÇALIŞMASINDA MEZAR ÇIKTI
Doğal gaz ana boru hattının inşaatı sırasında Roma dönemi ve Tunç çağına ait mezarlar bulundu.
Sam Köyü'nden geçen ana borularının toprak altına gömülmesi için yapılan kazı çalışmaları sırasında antik mezarlara rastlandı. Doğal gaz çalışmalarını yürüten firma yetkililerinin Gaziantep Müze Müdürlüğü'ne durumu bildirmesi üzerine Sam Köyü'ne gelen uzmanlar, ortaya çıkarılan 3 mezar odasının ikisinin Roma dönemine birinin de Tunç Çağı'na ait olduğunu belirledi. Mezar odalarından çıkan çeşitli seramik buluntular da incelenmek üzere Gaziantep Müzesi'ne götürüldü. Sam Köyü'ndeki doğalgaz çalışmalarına ise ara verildiği bildirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvuran Gaziantep Müzesi'nin, acil kurtarma kazısı onayı aldığı belirtildi.
Müze Müdür Yardımcısı Seval Tan, şimdilik 3 mezarın bulunduğunu ifade ederek, bölgede çok sayıda mezar odası olabileceğini söyledi. Çalışmaların devam ettiğini kaydeden Tan, "Buluntuları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan aldığımız yetkiyle müzemize getirdik ve koruma altına aldık. Kalıntılar burada arkeologlarımız tarafından temizlenerek incelenecek. Çalışmalar bittiğinde bakanlığımız uygun gördüğü takdirde bu eserleri müzemizde sergileyebiliriz" dedi. Gaziantep 27 Gazetesi, 12.05.2007 |
![]() |
|
BATMAN'DA KELEPÇELİ MEZAR
Batman’ın Sason İlçesi'nde taşları birbiriyle kelepçelenmiş mezar ortaya çıktı. Mezarın yaklaşık yüz yıllık olduğu belirtildi. |
EMRUL GAZİ TÜRBESİ RESTORE EDİLİYOR
Vakıflar Genel Müdürlüğü vasıtasıyla ödenek ayrılan Konya’nın Emirgazi İlçesi'ndeki Emrul Gazi Türbesi, Emirgazi Kaymakamı Mustafa Fırat Taşolar’ın talimatları doğrultusunda restore ediliyor.
Çevre düzenlemesi için çalışmaların devam ettiğini belirten Emirgazi Özel İdare Müdürü Hikmet Güneş “Çevre düzenlemesiyle beraber türbenin restoresi çok yakında tamamlanacaktır. Bu arada türbe çevresinde bulunan 5 adet kimin olduğu henüz belli olmayan mezarlar var, Belediyemizin de yardımlarıyla mezarların kime ait olduğunun tespiti yapılacak, eğer bulunamaz ise Emirgazi İlçemizdeki şehitlerimiz için buraya anırt mezarlar yapılacaktır” dedi. Konya Hakimiyet, 11.05.2007 |
|
|
ABACIOĞLU HAN'IN ONARIMI TAMAMLANDI
İzmir'de, Kemeraltı Çarşısı'ndaki tarihi Abacıoğlu Hanı'nda Konak Belediyesi ve esnaf işbirliği yürütülen onarım çalışmalar tamamlandı. Han, baştan sona yenilendi. Binadaki yeni işyerleri, önümüzdeki gnülerde hizmet vermeye başlayacak. Yenileme çalışmaları sırasında hana çiçekler dikildi, dış cephe boyaları tamamlandı. Binaların gölgelikleri aslına uygun olarak yerleştirildi ve tarihi Abacıoğlu Han, 18. yüzyıl başlarındaki görünümüne kavuşturuldu. Önümüzdeki günlerde çeşitli işyerlerinin hizmet sunmaya başlamasıyla birlikte han nefes almaya başlayacak. Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ, handa, kafeterya, internet kafe ve ocakbaşı restoran da olacağını bildirdi. Yeni Asır, 11.05.2007 |
RİZE'DEKİ PİLEKİ MAĞARASI TURİZME KAZANDIRILACAK
Rize'nin İyidere İlçesi Çiftlik Köyü'nde bulunan ve eskiden mısır ekmeğinin yapımında kullanılan pileki taşının çıkarıldığı, insanlar tarafından oyularak oluşturulan mağaranın turizme kazandırılması için çalışma başlatıldı.
Rize Valisi Kasım Esen, Garnizon Komutanı Albay Erol Çelik, İyidere Kaymakamı Bülent Uygun, Belediye Başkanı Ahmet Mete, Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu ile birlikte mağarayı gezerek incelemelerde bulundu.
Rize'de turizmi geliştirmek için arayış içinde olduklarını ifade eden Esen, ''Rize'de çayın dışında halkın gelir kaynağı olabilecek konularda arayış içindeyiz. Bu konulardan birisi de turizmdir. Bu nedenle Pileki Mağarası'nın turizme kazandırılmasına önem veriyoruz'' dedi.
Pileki Mağarası'nın Türkiye'de ender görülen yapay mağaralardan biri olduğunu dile getiren Esen, şunları söyledi: ''Bu mağara bölge halkı tarafından pileki taşı çıkartılmak için yüzyıllar boyunca oyulmuştur. Bugün yaklaşık bir buçuk kilometre kadar uzunluğa ulaşan mağaradan 30-40 yıl öncesine kadar taş çıkartılıyordu. Fakat teknolojinin gelişmesi ve alışkanlıkların değişmesi nedeniyle artık buradan taş çıkartılmıyor. Uzun yıllardır kullanılmaması nedeniyle de mağaranın içi toprak doldu. Bu toprağın çıkartılıp mağaranın turizme kazandırılması için çalışacağız.'' Turizm Gazetesi, 11.05.2007 |
|
SULTAN REŞAD'IN TÖREN KILICI AÇIK ARTTIRMAYA ÇIKIYOR
Türkiye'nin en eski müzayede şirketi Portakal Sanat ve Kültürevi, Vahdeddin'in mühründen sonra Osmanlı padişahları Sultan V. Mehmed Reşat'ın tören kılıcını da satışa çıkarıyor. 14 ayar altın ve 900 ayar gümüşten yapılan kılıç, teklif usulüyle satılacak.
Bahar müzayedesinde dünyada 3 tane bulunan biri Topkapı Sarayı, diğeri Londra'daki British Library'de yer alan Türkçe yazılmış Acaibü'l Mahlukat adlı Osmanlı atlası da 550 bin YTL açılış fiyatıyla açık artırmaya çıkarılıyor. 145 tane minyatürle anlatımın güçlendirildiği coğrafya ve seyahat kitabı olan Acaibü'l Mahlukat 16'ncı yüzyıldan kalma.
Portakal Sanat ve Kültür Evi, bahar müzayedesini 20 Mayıs'ta Conrad Otel'de gerçekleştirecek.
Vahdeddin mührünün devlet tarafından sahibine iade edildiğini belirten Raffi Portakal, Sultan Reşad'ın kılıcıyla ilgili benzer bir sorunun ise çıkmayacağını belirterek, "Bu kılıç devlet malı sınıfına girmiyor" dedi. Sabah, Haber: Bülent İpek, 11.05.2007 |
|
AYDIN MÜZE MÜDÜRÜ YENER, UŞAK MÜZE MÜDÜRLÜĞÜ'NE ATANDI
Aydın Müze Müdürlüğü görevini 12 yıldır yürüten Emin Yener, Karun Hazinesi'nin en değerli parçalarından olan ''Kanatlı Deniz Atı Broşu''nun sahtesiyle değiştirilmesiyle gündeme gelen Uşak Müze Müdürlüğü'ne atandı.
Aydın Denge, 11.05.2007 |
|
"SOYULAN MÜZEYE ALARM SİSTEMİ KURDURAMADIM"
Didim’deki Milet
Müzesi’nin emekli müdürü Ahmet Semih Tulay’ın, ’Eski
Eser Yağması’ adlı kitabı piyasaya çıktı. |
|
![]() |
SİVAS'TA TARİHİN ÖNE ÇIKARILMASI KANGAL AĞA KONAĞI İLE BAŞLADI
Sivas'ta tarihi eserlerin korunması amacıyla alınan kararlar uygulanmaya başladı. İlk olarak belediye ekipleri, Kangal Ağası Konağı'nın önünü kapatan işyerini istimlak ederek yıkımını gerçekleştirdi.
Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, tarihi eserlerin korunması amacıyla il genelinde bir çalışma başlattı. Bu kapsamda, konak, cami ve taş binalar çevresine sonradan yapılan yapıların yıkılması yönünde karar çıkarıldı. Belediye tarafından da desteklenen kararın ilk uygulaması bugün yapıldı.
Belediye Başkanlığı, tarihi Kangal Ağası Konağı'nın dibine yapılan fırının yerini istimlak ederek yıkılmasını sağladı. Konağın önünü kapatan işyeriyle ilgili yıkım kararı hayata geçirildi. Yıkım öncesi olay yerinde polis ve zabıta ekipleri geniş çaplı güvenlik tedbiri aldı. Konağın önünden geçen yol araç trafiğine kapatıldı.
ÇEDAŞ tarafından da işyerinin elektirik bağlantısı kesildi. Ardından belediye ekibi yıkıma geçti. Kepçe yardımıyla tek katlı işyeri 1 saat içinde yerle bir edildi. Yıkım sırasında direnişle karşılaşılmaması, polis, zabıta, çevre esnafı ve vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Yetkililer, benzer yıkım kararlarının, diğer tarihi eserler önünde de uygulanmaya devam edeceğini açıkladılar. TürkiyeTurizm.com, 11.05.2007 |
CEZANNE'IN SULUBOYASI 25 MİLYON DOLARA GİTTİ
Fransız ressamı Paul Cezanne'ın suluboya tablosu 25,5 milyon dolara satıldı. New York'ta dün gece Sotheby's şirketince düzenlenen müzayedede, modern sanatın babası sayılan post-empresyonist sanatçının natürmort tablosunu satın alanın kimliği açıklanmadı. Aynı müzayedede, ayrıca Alman-Amerikan ressamı Lyonel Feininger'in bir tablosu 23,2 milyon dolara, Picasso'nun bir tablosu 15,1 milyon dolara, Matisse'nin bir tablosu da 14,7 milyon dolara satıldı. New York'taki modern sanat eserleri müzayedesi, hafta sonuna kadar sürecek. Birgün, 10.05.2007 |
|
İNÖNÜ KONAĞI YAKIN ZAMANDA HİZMETE GİRECEK
İnönü Konağı en kısa süre içinde yeniden vatandaşlarımızın hizmete girecek.
Türkiye’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 1891-1897 yılları arasında Sivas’ta orta öğrenimini yaptığı dönemlerde oturduğu ev olan İnönü Konağı’nın önümüzdeki günlerden itibaren ev yemeklerinin yanı sıra çay bahçesi olarak hizmete açılacağı öğrenildi. İnönü Müzesi’nde tarihi değer taşıyan silah, bakır, küçük el sanatları, sikkeler, İnönü’nün fotoğrafları, evde kaldığı süre içinde kullandığı eşyalar, üç etek elbiseler ve el işlemeli etnografik eserlerin sergileneceği İnönü Konağı’nın iç kısmını vatandaşlar gezecek olurken, dış mekanda ise önümüzdeki günlerden itibaren Sivas’ın ev yemeklerinin yanı sıra çay bahçesi olarak da hizmet verecek. Sivas Hürdoğan, Fotoğraf: Sivas Valiliği, 10.05.2007 |
|
TARİHİ EVLERİN ONURSAL BAŞKANI
Yıl 1965...
Televizyon yok; tek kanal radyo yetmiyor; sanat
etkinlikleri sadece basından duyurulabiliyor...
İstanbul'daki bir "fotoğraf sergisi"ne ise ne
gazetelerden ilgi var; ne dergilerden... Sergiyi
açan Perihan Balcı'nın ısrarlarıyla galeriye gelen
birkaç gazeteci, beton "apartmanlar" için durmadan
yıkılan eski evlerin "zarafet ve insancıllıkları"
karşısında şaşkındır. Yitirilenlerin sıradan binalar
değil, "kültür zenginliği"miz olduğunu anımsatan
sergiye sayfalar ayrılır. Cumhuriyet, Yazı: Oktay Ekinci, 10.05.2007 |
|
"CUMHURİYETİN KÜLTÜR VE SANAT DEVRİMİ SÜRDÜRÜLMELİDİR"
Kültür ve Turizm Bakanı'nın
İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkıp yerine
daha iyisini yapacaklarını her söyleyişinde ben
mimar Özgür Ecevit 'i düşünüyor, onun bu konudaki
görüşünü öğrenmek istiyordum. Çünkü bir opera, bir
tiyatro, bir de kongre yapısından oluşan Ankara
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi için açılan
yarışmayı kazanan mimardı Özgür Ecevit. Ve eşi mimar
Azize Ecevit 'le birlikte hazırladıkları proje
2001'den beri ihaleye çıkarılmayı beklerken, Kültür
ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanlığı, yeri yasayla ayrılan projeyi iptal
ettirmeye uğraşıyorlardı. Cumhuriyet, Haber: Egemen Berköz, 10.05.2007 |
|
|
TARİHİ ESER KAÇAKÇISINA SUÇÜSTÜ
Bilecik'in Osmaneli
İlçesi'nde, çeşitli dönemlere ait gümüş ve bronz
sikkeleri satmaya çalıştığı iddia edilen kişi
yakalandı. |
KARAR ÇIKTI; AKM YIKILIYOR
Atatürk Kültür
Merkezi'nin yıkılarak, yerine yenisinin yapılmasını
öngören İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Kanunu
Tasarısı, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonunda kabul edildi. Vatan, 10.05.2007 |
|
ADIYAMAN KALESİ'NİN ETRAFINDAKİ EVLERİN YIKIMINA BAŞLANDI
Adıyaman Belediyesi'nin Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında ele aldığı proje çerçevesinde kale etrafındaki evlerin yıkımına başlandı. Şu ana kadar kale etrafındaki evlerin büyük bir bölümünün istimlak işleri tamamlandı ve birçok hak sahibine Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından verilen evlerin anahtarları sahiplerine teslim edildi.
Adıyaman kamuoyunun büyük bir beklentisi olan Kale Projesi'ne resmen start verilmiş oldu. Fen İşleri Müdürlüğü'nün yürüteceği yıkım işleminde öncelikli olarak TOKİ konutlarından anahtarları verilmiş olan hak sahiplerinin evleri yıkılacak. Bu çerçevede yıkım işlemleri etap etap sürdürülecek. Belediye Başkanı Necip Büyükaslan, tarihi Kale Projesi'nde önemli bir sürece girdiklerini belirterek, "Daha önce başlatmış olduğumuz istimlak işlemleri çerçevesinde birçok vatandaşımızın TOKİ'den evlerini teslim ettik. Kalan evler içinde çalışmalarımız sürüyor. Amacımız en kısa sürede buradaki alt yapı çalışmalarını tamamlayıp proje uygulamasına başlamak. Bu çerçevede kalede yıkım işlemlerine resmen başladık. Yıkım işlemleri belirli bir program dahilinde devam edecek. Kale Projesi tüm Adıyaman kamuoyunun beklentisiydi. Böyle bir beklentinin karşılanması noktasında yaptığımız bu çalışmadan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Yıkım işlemlerini de tamamladıktan sonra en kısa sürede proje uygulamasına başlayacağız. Bu projeyle inşallah bir ilke daha imza atacağız" diye konuştu. Adıyaman Haber, 10.05.2007 |
|
TROIA ANTİK KENTİ'NDE KAÇAK REHBER İDDİASI
Türkiye'nin en önemli tarihi ve turistik mekanları arasında yer alan Troia Antik Kenti'nde denetimlerin yetersiz olduğu ve bölgede kaçak rehber sorununun yaşandığı iddia edildi.
Çanakkale Profesyonel Rehberler Derneği (ÇARED) Başkanı Sevil Demir, Troia Antik Kenti'ndeki denetim yetersizliğini fırsat bilenlerin, ülke turizmini olumsuz yönde etkilediğini savundu.Troia Antik Kenti'nin girişine, ziyaretçileri uyarmak amacıyla, üzerinde ''tur rehberiniz kokartlı mı?'' yazan bir tabela astıklarını anlatan Demir, ancak bir süre sonra bu tabelanın kaldırıldığını belirtti. Troia Antik Kenti'ndeki kaçak rehberlerin, turlarla birlikte alana girdiklerini, birçoğunun tarihi mekanları göstermeyerek yalnızca Troia Atı'nı göstermekle yetindiğini ifade eden Demir, bu hizmetin ülke turizmine hiçbir şey kazandırmadığını savundu.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'nda alan kılavuzluğu yapan bazı kişilerin de tur kapsamında Troia Antik Kenti'ni gezdirdiğini belirten Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Troia Antik Kenti'ndeki denetim yetersizliğini fırsat bilenler, ülke turizmini olumsuz yönde etkiliyor. Birçoğu Troia'nın tarihini doğru şekilde anlatamıyor, ziyaretçilere doğru bilgiyi aktaramıyor. Çanakkale'deki profesyonel turist rehberleri de kaçak rehberler nedeniyle sıkıntı yaşıyor. Yerli kaçak rehberlerin yanı sıra yabancı kaçak rehberler de yabancı gruplara antik kenti gezdiriyor. Kültür ve Turizm Müdürlüğünce, Troia Antik Kenti'ndeki denetimlerin arttırılmasını, gezi alanına girerken, görevlilerin rehberlerin kokartlarını kontrol etmesini istiyoruz.''
Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Özcan Alarslan ise Kültür ve Turizm Bakanlığında görevli 5 kişilik heyetin Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı ile Truva Antik Kenti ve diğer ören yerlerinde denetimlerini sürdürdüğünü, bu denetimler sonunda kaçak rehberler konusunda bir rapor hazırlanacağını kaydetti. Turizm Gazetesi, 10.05.2007 |
|
|
RESTORASYON BİTTİ, TARTIŞMASI SÜRÜYOR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce yaklaşık 5 yıl önce başlatılan ancak bazı üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının eleştirilerine hedef olan Küçükayasofya Camii'nin restorasyon çalışmaları kısa bir süre önce tamamlanmasına rağmen projeye yönelik tartışmalar devam ediyor. Yeni Şafak, 10.05.2007 |
TOPKAPI VE EFES'İ ROBOT REHBERLER ANLATACAK
Topkapı Sarayı ve Efes Ören Yeri'ni gezen turistlere bundan böyle son model teknolojik bir rehber eşlik edecek. Robot rehberler, eserlerle ilgili tanıtım bilgilerini Türkçe dışında, İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça, Japonca ve İspanyolca anlatacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yeni projesi çerçevesinde, müze ve ören yerinde kurulacak sistemle turistlere müze girişlerinde birer kulaklık verilecek. Ziyaretçiler, önüne geldikleri her nesnenin özelliklerini kulaklıktan seçecekleri lisanla dinleyebilecek. Topkapı'da Harem ve Hazine bölümü dahil 100 eser, Efes'te de Yamaç Evleri dahil 40 eser 7 dilde anlatılacak. Böylece turistler, görünmez rehber robotlar eşliğinde gezilerini tamamlayacak. Bakanlık, söz konusu sistemi kuracak şirketi ihale yolu ile belirleyecek. Mevcut durumda müzelerde, eserin tarihini anlatan Türkçe ve İngilizce tabelalar bulunuyor. Ancak turistler buraları gezerken eserin tarihini okumaya vakit ayıramıyor. Rehberler de her eserin tarihini bilmiyor. Bu nedenle Topkapı ve Efes'e yerleştirilecek yeni sistem, turistlerin eserlerin tarihini öğrenmesi açısından büyük önem taşıyor. Bakanlık yetkilileri, bu çalışmayla turistlerin vakit kaybetmeden eserlerin tarihini en doğru şekilde öğreneceklerini aktardı. Yetkililer, söz konusu sistemin kapsamının genişletilerek, ilerde diğer müzelerde de uygulanacağını bildirdi. Zaman, Haber: Aslıhan Aydın, 10.05.2007 |
|
SEYİTÖMER'DE 5 BİN YILLIK TARİH GÜNYÜZÜNE ÇIKARILIYOR
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Arkeoloji Bölümü tarafından yürütülen tarihi höyükteki kazı çalışmaları, 5 bin yıllık geçmişe ışık tutuyor.
Kazı çalışmalarıyla ilgili bilgi veren DPÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, yapılan kazılar sonucunda, höyüğün 5 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğunu hatırlattı. Bütün kültür katmanlarında saptanan sur duvarları, maden atölyelerinin varlığı ve benzersiz bazı küçük buluntularla Seyitömer Höyüğü'nün Anadolu arkeolojisi içinde çok önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bilgen, bu dönemde seramik üretim atölyelerinin varlığını gösteren seramik kalıpların bulunduğunu kaydetti. Zaman, Haber: Cemil Türken, 10.05.2007 |
|
AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ İÇİN TÜSİAD'LA İŞBİRLİĞİ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş,
dün Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin
(TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ı ziyaret
ederek başkanlığa seçilmesini kutladı. Hürriyet, Haber: Hasan Ay, 10.05.2007 |
|
![]() |
KÜLTÜR EVİ'NE DÖNÜŞÜYOR
Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Yöneticisi Edip Sevgican, 800 yıllık tarihi geçmişi olan ve Diyarbakır’daki 6 köşkten biri olan Erdebil Köşkü’nü restore ederek turizme kazandırmak istediklerini söyledi.
Dicle Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nce hazırlanan projenin Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nca onaylandığını ifade eden Sevgican şöyle dedi: ’’Restorasyon çalışmalarını gerçekleştirirken tarihi dokunun korunmasına özen gösteriyoruz. Unutulmaya yüz tutmuş ve zaman içinde değişime uğramış köşkün mimari yapısında düzenlemeler yaptık. Çevre düzenlemesi yapılacak. Yıkılan kısımları onarabilmek için Suriçi Belediyesi'nden Diyarbakır’a özgü bazalt taş talebimiz oldu. Köşkün bahçesindeki havuzu bazalt taşlarla döşedik. Atatürk’ün Diyarbakır’da kaldığı sürece konakladığı Gazi Köşkü, Erdebil Köşkü’nden esinlenerek yapılmış. 800 yıllık bir tarihe sahip. Biz bu mirasımıza sahip çıkarak bu yapıyı kültür evi olarak turizme kazandırmaya çalışıyoruz.’’
Köşkün konum itibariyle bütün Diyarbakır’ı kucakladığını kaydeden Sevgican, ’’Bir tarafta Ongözlü Köprü, önünde Dicle Nehri, karşısında Kırklar Dağı ve bütün ihtişamıyla tarihi Diyarbakır surları. Diyarbakır’da bu manzarayı görebileceğiniz ikinci bir yer daha yok’’ dedi. Projenin maliyetinin yaklaşık 350 bin YTL olduğunu kaydeden Sevgican, şöyle devam etti: ’’Vakıf olarak köşkün restorasyonuna finans sağlamak amacıyla İstanbul’da bir gece düzenledik. Eylül ayında açılışı yapılacak köşkün bakımı ve güvenliğinin sağlanması için gelire ihtiyacımız olacak. Köşkün içinde eski Diyarbakır evi görünümünde dizayn edilmiş odalar düzenlenecek. Turizm amaçlı gezi ve ziyaretlerin yanı sıra köşkün bahçesi halka açık kafeterya olarak düzenlenecek. Amacımız Diyarbakır’ın turizm potansiyelini tam olarak gün ışığına çıkarmaktır. Bu mekanla Diyarbakır’ın bir kültür varlığı daha turizme kazandırılmış olacak.’’ Diyarbakır Söz, 10.05.2007 |
RESTORASYON HAMLESİ
Vakıflar Genel Müdürlüğü, 2007 yılındaki 400 milyon YTL'lik bütçesinin yarısını 750 tarihi eserin onarılmasına ayırdı. Bursa'da Yeşil ve Şehadet Camileri ile çok sayıda han, hamam ve kale duvarları Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilecek. Vakıflar Bölge Müdürü Mürsel Sarı, vakıfların toplumun sosyal bünyesinde daima birleştirici ve kaynaştırıcı rol oynadığını, Osmanlı'da sadece insanlar için değil, çevre ve hayvanlar için de vakıf tesisleri meydana getirildiğini bildirdi.
Bursa Hakimiyet, 09.05.2007 |
![]() |
|
SADDAM'IN SARAYI'NDAN 15 BİN DOLAR DEĞERİNDE ESER ÇALDILAR
Saddam'ın Irak'taki tarihi eserlerini piyasaya sürmek üzere iken Adıyaman ve Adana Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı ortak çalışma sonucu 6 kişi ile birlikte eserler ele geçirildi.
Devrik Irak Lideri Saddam Hüseyin'in Sarayı'ndan hangi döneme ait olduğu henüz tespit edilmeyen 6 parça eser çalındı.
Adıyaman suç organizasyonlarına yönelik Kaçakçılık ve Mali Suçlar Birimi ekipleri yaptıkları istihbari çalışma sonucu, Adıyaman'ın Besni İlçesi'nde ikamet eden Ş.B. isimli bir şahsın asal olmayan işlerde aracı konumunda çalıştığı ve yapmış olduğu aracı işlerden yüzde karşılığı para aldığı, ayrıca şahsın tarihi eser kaçakçılığı yapan kişilerle irtibatlı ve Adıyaman'daki tarihi eserlerin yurt dışı ve yurt içinde satışlarında yardımcı olduğu yönünde bilgiler alındı. Daha sonra ise Ş.B ile diğer arkadaşları takibe alındı. Silopi'ye ulaşan Ş.B ve arkadaşları burada bir dizi pazarlıklar yaptı. Pazarlık neticesinde Irak Zabo'ya geçtiler. Burada gümrükten değişik parçalar halinde tarihi eserler alan şahıslar, yeniden Silopi'ye oradan da Gaziantep ve Adana illerine geldiler.
Adıyaman ve Adana ekiplerince takibe alınan şahıslara, Adana Otogarı karşısında operasyon düzenlendi. Operasyon sonunda Ş.B, AA., O.B , M.B ve İ.P isimli şahıslar yakalandı. Şahıslar ile birlikte 1 adet çift yüzlü bronz heykel, 1 adet gözyaşına benzer taştan şişe,1 adet sakallı erkek figürü olan yontma taş, 1 adet bronz oturur vaziyette heykelcik 1 adet pirinç adak plakası üzerinde erkek figürü 1 adet pirinç adak plaka üzerinde insan ile hayvan figürleri olan tarihi eserler ele geçirildi. Adıyaman Haber, Haber: Yılmaz Çoban, 09.05.2007 |
SELÇUKLULARDAN KALMA TARİHİ YAPI BİLGİSAYARLARLA DONATILDI
Tokat'ta, Anadolu Selçukluları devrinde inşa edilen yapı, restorasyonun ardından bilgisayar ve internet destekli kütüphane olarak hizmete açıldı.
1291 yılında Halef bin Süleyman adına inşa edilerek Dar'ül-İlim yani "bilgi evi" olarak kullanılan bina, Halef Sultan Bilgievi olarak yeniden bilimin hizmetine sunuldu. Toprak altından gün yüzüne çıkarılarak onarılan tarihi bina için, 800 bin YTL harcandığı bildirildi.
Gülbahar Hatun Mahallesi Emniyet arkasında bulunan bina, Anadolu Selçuklu Sultanı 2. Mesud zamanında, 4. Rukneddin Kılıçarslan'ın kızı Hunat Hatun'un hizmetkarlarından Halef bin Süleyman adına, kubbeleri tuğla olarak, kesme ve moloz taştan inşa edilmiş. 1949 yılında Behzat Çayı'nın taşması sonucu büyük zarar gören bina, 1998 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonuna başlanılarak, 2005'te onarımı tamamlanmıştı. Toprak altından gün yüzüne çıkarılarak onarılan tarihi bina için, 800 bin YTL harcandığı bildirildi. Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından, Halef Sultan Vakıf ve Kültür Salonu adıyla, internet destekli olarak işletilecek kütüphaneden herkesin istifade edebileceği bildirildi. Zaman, Haber: Ahmet Taş, 09.05.2007 |
![]() |
|
TARİH YENİDEN CANLANIYOR
Gemlik'e bağlı Gürle Köyü'nde tarihi cami ve hamamın restorasyonu devam ediyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından koruma programına alınan Orhan Bey Camii ve hamamı, restorasyon çalışmaları sonrası yeniden eski günlerine dönecek. 1362 yılında yapılan tarihi cami ve hamamın restorasyonu hızla devam ediyor. 1960 yılında köye yapılan yeni cami ile boş kalan Orhan Bey Camii ilgisizlik yüzünden yıkılmaya yüz tutmuştu. 1980 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tarihi eserler statüsüne alınan cami ve hamamın restorasyon çalışmaları 2006 yılında başladı. Hamam restorasyonunun büyük ölçüde tamamlandığı öğrenildi.
Orhan Bey Camii'nin minaresi ve sol köşe duvarı ilk günkü hali ile tam 645 yıldır ayakta duruyor. Restorasyon çalışmalarına Gürle Köyü sakinleri de maddi ve manevi destek veriyor. Yaklaşık 500 bin YTL'ye mal olacak restorasyon çalışmalarının bu yıl sonuna kadar bitirilmesi planlanıyor. Bursa Hakimiyet, 09.05.2007 |
KIRŞEHİR'DE TARİHİ KONAKLAR İLGİ BEKLİYOR
Kırşehir'de tarihi konaklar ilgisizlik nedeniyle yıkılırken, Atatürk'ün kaldığı konak da tinercilerin mekanı haline geldi.
Kırşehir'de bulunan tarihi konaklardan Hacıbey Konağı, Ağalar Konağı ve Bekir Efendi Konağı, yetkililerin ve konak sahiplerinin ilgisizliği nedeniyle yıkılma tehlikesi yaşıyor. 1925 yılında Kırşehir Muhasebe Müdürü Hacı Bey tarafından Yenice Mahallesi'ne yaptırılan ve Büyük Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı yıllarında Kırşehir ziyareti sırasında konakladığı Hacıbey Konağı da tinercilerin mekanı haline geldi. Kamulaştırılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı mülkiyetine geçen Hacıbey Konağı'nın yıkılmaya yüz tutması mahalle halkını oldukça üzerken, akşam saatlerinde konakta barınan tinercilerin büyük tehlike oluşturduğu ileri sürüldü.
Turizm Gazetesi, Fotoğraf: Kırşehir Defterdarlığı, 09.05.2007 |
![]() Hacıbey Konağı |
|
HARPUT KALESİ KAMERAYLA İZLENİYOR
Elazığ'ın en eski yerleşim yeri olan Harput kameralarla izleniyor. Kültür ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk, 4 kamera kalede olmak üzere Harput'un 17 kamera ile izlendiğini belirtti. 4 kameradan oluşan sistemle Harput Kalesi ve içindeki kazı alanının izlendiğini anlatan Tahsin Öztürk, "Çok sayıda uygarlığın yaşandığı ve döneminde yoğun bir sosyal hayata ev sahipliği yapan Harput'ta birçok tarihi ve kültürel değer bulunmakta. Bunların da geçmişimizi geleceğe taşıma adına korunması büyük önem arzetmektedir." dedi. Harput'un büyük değer taşıyan tarihi mekanları dolayısıyla kötü niyetli kişilerin hedefi olduğuna işaret eden Öztürk, buraların korunması için bir dizi çalışma yaptıklarını belirtti.
Öztürk, şöyle dedi: "Harput Kalesi 4 kameradan oluşan sistemle 24 saat izleniyor. Bu da art niyetli kişiler için bir caydırıcılık özelliği taşıyor. Gece ve gündüz görüş özelliğine sahip sistem, jandarma tarafından takip ediliyor." Öztürk, geleceğe Elazığ tarihi adına bırakılacak en önemli tarihi miraslardan biri olan Harput Kalesi'nin korunması adına kale girişine bir de kapı yapılması yönünde proje hazırladıklarını sözlerine ekledi. Zaman, 09.05.2007 |
İSHAK PAŞA SARAYI YENİLENİYOR
İshak Paşa Sarayı'nın üzerinin, cam çatı ile kaplanacağı bildirildi.
Kaymakam Cemalettin Demircioğlu, sarayın güvenli ve temiz kalması için çalışıldığını söyledi. Sarayın temizlik ve güvenlik ihalesinin Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından yapıldığını ifade eden Kaymakam Demircioğlu, şöyle dedi: ''İhale sonrasında 7 kişilik bir temizlik ekibi oluşturuldu. Oluşturulan bu ekiple sarayın sürekli temiz kalması sağlanıyor. Gelen turistlerimiz nezih bir ortamda bu tarihi güzellikleri ziyaret etmenin tadını çıkaracak.''
İshak Paşa Sarayı'nın 5 güvenlik görevlisi tarafından gece gündüz korunduğunu belirten Demircioğlu, şunları söyledi: ''Bu personel, gece ve gündüz sarayın güvenliğini sağlıyor. Sarayı ziyarete gelenlerin rahat ve güvenli bir şekilde ziyaret etmeleri sağlanacak. Özellikle saray etrafında bulunan seyyar satıcıların turistleri rahatsız etmesi de önlenecek.''
Sarayın restorasyonu için geçen yıl hazırlanan projenin Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Erzurum'daki Koruma Kurulu tarafından kabul edildiğini bildiren Kaymakam Demircioğlu, şöyle devam etti: ''Proje ihale aşamasına getirilmiştir. Sarayın çatı kısımlarında yeniden bir düzenleme yapılacak. Mevcut çatı kaldırılıp üzerine rezistanslı cam bir çatı inşa edilecek. Bu sayede saraya kışın önemli ölçüde zarar veren buz ve kar gibi olumsuz etkenlerden korunmuş olacak. Rezistanslı çatının üzerine düşen kar eritilecek ve çatıdan akan su sarayın yüzyıllar önce yapılmış kanalizasyon sistemine verilerek dışarıya akıtılması sağlanacak. Bu sayede sarayın ayakta kalması sağlanacak ve zarar görmesi önlenecek. Sarayın proje ihalesi bu ay içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılacak.'' Turizm Gazetesi, 09.05.2007 |
|
TURİZM BÜROKRATLARI ADAY OLABİLMEK İÇİN İSTİFA ETTİLER
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Mustafa İsen, Ankara Vali Yardımcısı ve Esenboğa Havalimanı Mülki İdare Amiri Hayati Soylu, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili milletvekili adayı olabilmek için görevlerinden ayrıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Yardımcısı Savaş Bozdağ, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Kurt da görevlerinden ayrılan kamu personeli arasında yer aldı. Turizm Gazetesi, 09.05.2007 |
HIRSIZLAR TARİHİ EVİ SOYDU
Niğde'de 250 yıllık tarihi eve giren hırsızlar, antika değerindeki elektrik lambalarını çalarak kayıplara karıştı.
Alınan bilgiye göre, Niğde'nin Yukarı Sokubaşı Mahallesi'nde bulunan O.G.'nin annesine ait olan 250 yıllık eve giren kimliği belirsiz kişilerin, ilk olarak evde bulunan elektrik tesisatını söktüğü, evin tavanındaki elektrik lambasını aldıkları ve ev içerisinde kazı yaptıkları ifade edildi. Zaman, 09.05.2007 |
SULTANAHMET'İN ŞADIRVANI YATIYOR
Sultanahmet Camii avlusundaki şadırvan, 4-5 derece eğildi. Bir cami görevlisi, bahçenin altındaki devasa sarnıcın su kaçırdığını, caminin temellerinin de sular içinde olduğunu söyledi. Hürriyet, Haber: Ali Dağlar - Serkan Akkoç, 09.05.2007 |
![]() |
|
YAHUDİ KRALI'NIN MEZARI BULUNDU
İsrailli arkeologlar, Yahudi tarihinin en önemli isimlerinden Kral Herod'un mezarını ortaya çıkarmanın heyecanını yaşıyor. Mezar, Kudüs'teki İbrani Üniversitesi arkeologlarından Prof. Ehud Netzer'in 35 yılık araştırmaları sonucu, Kudüs'e 12 km. uzaklıkta, Kral Herod Sarayı kalıntılarının bulunduğu Herodyum adlı tepedeki kazı çalışmaları sırasında bulundu. Kral Herod'la ilgili çalışmalarıyla dünyaca isim yapan Prof. Netzer, keşfi 'çok önemli bir olay' olarak niteledi. Prof. Netzer, lahtin muhtemelen Herod'dan intikam almak isteyen biri tarafından, kralın gömülüşünden kısa süre sonra tahrip edildiğini söyledi.
MÖ 40'lı yıllarda Roma Senatosu'nun 'Yahudilerin kralı' olarak atadığı Herod'un bölgeye gömüldüğü, MS 1. yüzyılda Yahudi tarihçisi Flavius Josephus'un yazılarında yer almıştı. 34 yıl başta kalan Herod'un, Eriha'da uzun süren bir hastalığa yenildiği biliniyor. Radikal, Fotoğraf: AFP, 09.05.2007 |
VAKFİYELER TÜRKÇEYE ÇEVRİLİYOR
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, TOBB Üniversitesinde "Geleneksel Vakıf Kültüründe Çevre ve Çevre Vakıfları" ile "Çevre Sorunlarının Çözümünde Vakıfların Rolü" konulu sempozyumlar düzenlendi.
Sempozyum sırasında, Osmanlı
vakıflarının yaptığı çalışmaların, tercüme edilen
vakfiyelerden öğrenilenlerle sınırlı olduğunun
söylenmesi üzerine söz alan Beyazıt, genel müdürlük
olarak yürüttükleri Vakıf Arşiv Yönetimi Sistemi
projesiyle (VAYS) Osmanlı vakıflarına ait
vakfiyeleri Osmanlıca’dan Türkçe’ye tercüme etmeye
başladıklarını bildirdi. Beyazıt, 12 milyon
vakfiyenin Osmanlıca’dan Türkçe’ye çevrilmesinin
yanı sıra diğer dillere de tercüme edilerek yabancı
araştırmacıların bilgisine sunacaklarını söyledi.
Hürriyet, 09.05.2007 |
VAKIF ESERLERİ MÜZESİ TÖRENLE AÇILDI
Vakıflar
Genel Müdürlüğü'nce restorasyon çalışmaları
tamamlanan, tarihi halı, kilim ve el yazması eserler
ile paha biçilmez çini ve panoların sergilendiği
Vakıf Eserleri Müzesi, törenle açıldı. Başbakan
Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, müzenin açılışı
dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada,
bugüne kadar karanlık depolarda tutulan binlerce
tarihi vakıf eserini gün yüzüne çıkardıklarını
söyledi. Hürriyet, 09.05.2007 |
OSMANLI MİMARİSİ UNUTULMUYOR
Balkanlarda, yaklaşık 550 yıl hüküm süren Osmanlı'nın izlerini hemen her yerde görmek mümkün.
Osmanlı mimarisinin tüm görkemiyle yansıtıldığı hanlar, hamamlar, camiler, şimdi tek tek onarılıp hizmete açılıyor.
Makedonya'nın başkenti Üsküp'te, 1963 depreminde yıkılan Dükkancık ve Raduşa Köyü Camii bunlardan sadece ikisi...
Her iki cami de Rumeli Türkleri Vakfı'nın öncülüğünde, aslına uygun bir şekilde yeniden yapıldı. Trt/Haber, 09.05.2007 |
KARESİ TÜRBESİ RESTORE ETTİRİLECEK
Balıkesir Vakıflar Bölge Müdürü İslam Emiroğlu, Karesi Türbesi'nin bu yıl restore ettirileceğini söyledi.
Vakıflar Haftası dolayısıyla Bölge Müdürü Emiroğlu, vakıf temsilcileriyle birlikte Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu'nu makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Emiroğlu, şehir merkezi ve ilçelerdeki eski eserlerinin tamamına yakınının vakıf eseri olduğunu ifade etti. Eserlerin tamiratı ve bakımını yapmakla mükellef olduklarını dile getiren Emiroğlu, geçen yıllarda ilçelerde yaptıkları restorasyon işlemlerinin bu yıl şehir merkezine kaydığını anlattı. Zaman, 08.05.2007
|
SAHİBİNDEN KİRALIK MEDRESE
Kayseri'de 6 asırlık medrese binası kiraya çıkarıldı. İnşaat malzemelerinin satışının yapıldığı dükkan olarak kullanılan medrese sahibi tarafından kiralanacak.
Dulkadiroğullarından Nasreddin Mehmed tarafından 1432 yılında yapılan asırlık medreseyi 1977 yılında devletten izali şuyu ile satın alarak kaba inşaat malzemeleri satmaya başladıklarını aktaran medrese sahibi Mustafa Tatar, artık işletemediği ve para kazanamadığı için kiralamak istediğini söyledi. Medresenin restorasyonu için 1992 yılına kadar harcama yaptıklarını kaydeden Tatar, bu çalışmaları yaparken devletten bir kuruş destek görmediklerini, hiç kimsenin de kendilerine gelerek eseri ayağa kaldırdıkları için teşekkür etmediğini söyledi. Medreseyi ilk satın aldıklarında içerisinden 350 kamyon hayvan pisliği çıkardıklarını anlatan Tatar, "Buranın restorasyonu için trilyonlar harcadık. Tarihi binayı resmen delik deşik etmişler içerisinde hayvan barındırmışlar. Bizim hesabımıza göre buraya harcadığımız para 10 fabrika yaptırabilecek maliyette. Ama artık yaptığımız iş çalıştırdığımız işçilerin masraflarını dahi karşılayamaz hale geldi ve kiralamak istiyoruz." diye konuştu.
Şu anda kendisinin medresede kaba inşaat malzemeleri sattığını ifade eden Tatar, burayı kapatması halinde yine eski haline dönmesi ve park yeri haline getirilmesinden korktuğunu aktardı. Kullanılmayan ve bakımı yapılmayan eserlerin daha çabuk çürüdüğünü belirten Tatar, "Babam bu medresenin alınması için çok çaba sarf etti. Burası 170 ortaklı bir yer olmasına rağmen hem ayağa kaldırmak hem de işyeri yapmak amacıyla satın aldı ve içerisinde çok ciddi çalışmalar yaptı. O nedenle burasını terk edip kapatarak kaderine teslim etmek istemiyorum. İyi bir kiracı bulup kiralamayı düşünüyorum" dedi.
Bu zamana kadar 15-20 kişinin kiralamak için talepte bulunduğunu belirten Tatar, mekanın tarihi bir yer olması nedeniyle içkisiz lokanta olmasını istediğini ifade etti. Yıllık kira bedeli olarak 25 bin Euro istediğini kaydeden Tatar, iyi bir kiracı bulup anlaşması halinde bu fiyatı düşürebileceğini sözlerine ekledi. Tarihi medreseyi 575 yıl önce Dulkadiroğullarından Nasreddin Mehmet Bey, eşi Hatice Hatun için yaptırmış. Beylik o tarihlerde Şam Emirleri'nin altında kaldığı için Şamiler Medresesi olarak biliniyor. Mülkü Hacı Tataroğlu'na ait olan medrese en son 1980 yılında Hacı Mustafa Tatar Vakfı tarafından restore ettirilmiş. Yeni Şafak, 09.05.2007 |
![]() |
OSMANLI YADİGARI KÜTÜPHANE ONARILDI
Osmanlı’dan kalma tarihi eserlerle zengin olan Prizren şehrinde aralarında 400 yıllık Kur’an-ı Kerim ve Osmanlı kitaplarının da bulunduğu tarihi kütüphane onarıldı.
ABD’nın Priştine Ofisi tarafından restorasyonu desteklenen Gazi Mehmet Paşa Camii'nin avlusundaki aynı isimli kütüphanede çürümekten kurtarılan Osmanlı döneminden kalma çok değerli el yazma Kur’an-ı Kerim ve diğer kitaplar halkın hizmetine sunuldu. Onarımı 17 bin 500 Dolara mal olan kütüphanenin açılışını yapan ABD Priştine Ofisi şefi Büyükelçi Tina Kaidanowa, yok olmaktan kurtarılan bu kitaplardan üniversite öğrencileri, akademisyenler ve tarihçilerin yararlanacağını söyledi. Prizren Müftüsü Ali Efendi Vezaj da, Prizren İslam Birliği’nin Osmanlı eserleri ve kültürünün korunması için büyük gayret gösterdiğini belirterek, Osmanlı kültürü ve eserlerinin mutlaka korunması gerektiğini kaydetti. Türkiye Gazetesi, Haber: Ercan Kasap, 09.05.2007 |
|
TARİHİ ESER KAÇAKÇILARI TUTUKLANDI
Balıkesir'in Bandırma ve
Susurluk İlçeleri, Bursa'nın Mustafa Kemalpaşa
İlçesi, Kırıkkale, Kırklareli ile Muğla ve Aydın'da
jandarma tarafından düzenlenen operasyonda, çete
olarak tarihi eser kaçakçılığı ve dolandırıcılık
yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan zanlılardan
4'ü, çıkartıldıkları mahkemece tutuklanarak
cezaevine gönderildi. Balıkesir Kent Haber, 09.05.2007 |
|
TARİHİ KALINTILAR KAÇAK KAZIYLA ORTAYA ÇIKTI
Kastamonu'nun Hanönü İlçesi'nde kaçak kazı yapılan tarlada, tarihi kalıntılar ortaya çıktı. Kaçak kazıda bulunan tarihi eserlere el konulurken, bölgede Kastamonu Kültür ve Turizm Müdürlüğü kazı çalışması yapacak.
Alınan bilgiye göre, yapılan bir ihbarı değerlendiren Hanönü İlçesi Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçeye bağlı Yenice Köyü'nde düzenledikleri operasyonda, Sabri D'yi kaçak kazı yaparken yakaladı. Jandarma ekipleri, Sabri D'nin izinsiz olarak çıkarttığı tarihi eserlere el koydu. Sabri D, ifadesi alındıktan sonra savcılığın talimatıyla serbest bırakıldı. Hanönü İlçe Jandarma Komutanlığı'nın resmi yazıyla Kastamonu Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden kaçak kazı yapılan yerde araştırma ve inceleme yapılmasını istedi. Kastamonu Müze Müdürlüğü'nde görevli arkeolog Nimet Bal ve beraberindeki heyet kaçak kazı yapılan yerde yaptığı incelemede, 'kültür varlığı' tespit etti. Nimet Bal, yaptıkları araştırmada, 'bölgede eski yerleşim yeri bulunduğu kanısına vardıklarını, net olarak tarihi bir kalıntıya ulaşılabilmesi için arkeolojik kazı yapılması gerektiğini rapor ettiklerini' ve bunu da Kastamonu Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile jandarmaya bildirdiklerini söyledi. Zaman, 08.05.2007 |
|
MAĞARADA KAYBOLAN VALİ VATANDAŞLARI UYARDI: KILAVUZSUZ BURALARA GİRMEYİN
Renkli kişiliği ve maceraperestliği ile tanınan Aydın Valisi Mustafa Malay, bu defa macera sevdasının kurbanı oldu. Aydın'ın Karacasu İlçesi'nde incelemek için girdiği Sırtlanini Mağarası'nda kaybolan Vali Malay, 2 saatlik aramanın ardından bulunabildi. Oldukça bitkin halde mağaradan çıkan Vali Malay, vatandaşların bu tür yerlere kılavuzsuz ve ışıksız girmemesini istedi.
Karacasu İlçesi'ne bağlı Çamarası Köyü'nde bulunan ve uzmanların bir milyon yıllık olduğunu açıkladığı Sırtlanini Mağarası'nı görmek ve turizme kazandırmak için bölgeye giden Aydın Valisi Mustafa Malay'ın başına gelmedik kalmadı. Bölgeye eşofmanları ile giden Vali Malay, 59 yaşında olmasına rağmen kendisine çok güvendiğini belirterek mağaraya korumasız girdi. İnceleme gezisi sırasında Malay'a; Kaymakam Vekili Hüseyin Öner, Belediye Başkanı Emin Mete, İl Kültür ve Turizm Müdürü Nuri Aktakka, Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birlik Başkanı Hulusi Akşit, Türkiye Mağara Turizmi ve Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Jeomorfolog Yılmaz Güner, Jeoloji Mühendisi Dr. Fuat Şaroğlu, Speleolog Dr. Bekir Aksoy, Cenevre Üniversitesi Mineroloji Bölümü emekli Başkanı Prof. Dr. Halil Sarp, Çamarası Köyü Muhtarı Ahmet Sevim ve bir grup vatandaş eşlik etti. Özel arazi araçları ile bölgeye giden ekip, kayalıklardan bir müddet yürüdükten sonra, sarkıt ve dikitleri ile görenleri büyüleyen Sırtlanini Mağarası'na ulaşabildi. Mağarada bir müddet incelemelerde bulunan Vali Malay yetkililerden mağara hakkında bilgi aldıktan sonra grupla birlikte mağara içerisinde gezmeye başladı. Karanlık olması nedeniyle kimsenin kimseyi tanıyamadığı mağarada bir müddet sonra gezi sonlandırılarak herkes mağaradan çıktı.
Vali Mustafa Malay, yaşadığı olayı "Mağara muhteşem bir mağara. Başıma gelenler biraz da meraktan oldu. Dehlizden dehlize geçiliyor. Tabii insan o güzellikleri görünce gerisine bakmadan gidiyor. Biz herhalde biraz macera aradık. Yanımda arkadaşlar vardı, ama geride kaldılar. Gidince bir yerde yolu kaybettik. Jandarma ve diğer arkadaşlar geldi. Seslenerek buluştuk. Yoksa karanlıkta çok zor. Çünkü her tarafta dehliz var. Bir tarafa gidiyorsunuz orada odalar salonlar. Başka tarafa geçiyorsunuz. Onun için tek başına gitmemek lazım. Mutlaka ışık eşliğinde girmek lazım. İçeride yaklaşık 2 saat kaldım" dedi.
Kaybolmasına rağmen mağarayı çok beğendiğini belirten Vali Mustafa Malay, Sırtlanini Mağarası'nın bir an önce turizme kazandırılması için her türlü yardımı yapmaya söz verdi. Zaman, Haber: Mehmet Barlas, Fotoğraf: Karacasu Belediyesi, 08.05.2007 |
|
|
ŞAKA DEĞİL GERÇEK
Uyuşturucu tacirlerinin cesareti 'bu kadar da olmaz' dedirtiyor. İstanbul'un göbeğinde, Rumeli Hisarı'nın surlarında pet bardaklara dişi hintkeneviri ektiler.
Dün ortaya çıkarılan olayda, hisarı gezmeye gelen bir vatandaş, kalenin en yüksek tepelerinde pet bardaklara fidelenmiş otlar gördü. Durumdan şüphelenen kişi, içlerinden birini alarak Rumeli Hisarı'nın güvenlik görevlilerine götürdü. Olay hemen polise haber verildi. Yapılan incelemede, 32 adet pet bardağa ekilmiş esrarengiz otun, uyuşturucu yapımında kullanılan dişi hintkeneviri olduğu ortaya çıktı. Olay yerinde geniş çaplı araştırma başlatan polis ekipleri, zehir tacirlerinin bulunabilmesi için pet bardaklarda parmak izi aradı. Hisar'da kenevir yetiştirenleri bulmak için operasyon başlatan polis, bu kapsamda güvenlik görevlilerinin de ifadelerine başvurdu. Bugün, 08.05.2007 |
"AĞLAYAN VAKIF ESERİ KALMAYACAK"
Vakıflar Haftası nedeniyle Vali Mustafa Malay’ı makamında ziyaret eden Vakıflar Bölge Müdürü Seyfullah Öztürk, bölgede 21 proje bulunduğunu belirterek “Artık ağlayan vakıf eseri kalmayacak” dedi.
Aydın Denge, 08.05.2007 |
|
DENİZLİ'DE TARİHİ ESER OPERASYONU
Denizli'de, jandarmaya tarihi eser satmak istediği iddia edilen 3 kişi yakalandı.
Bir istihbaratı değerlendiren jandarma ekibi, alıcı gibi davranarak ellerindeki tarihi esere müşteri arayan B.T, Y.Y. ve R.T. ile buluştu. Jandarma ekibine üzerinde insan figürleri olan 1 kabartma ile 1 kadın heykelini teslim eden 3 kişi yakalandı.
Denizli Müze Müdürlüğü'nde yapılan incelemede, kabartmanın Roma dönemine ait olduğu, kadın heykelinin ise tarihi eser niteliği taşımadığı belirlendi. Zaman, 08.05.2007 |
ESKİ ANTALYALILAR ŞARABI SICAK İÇERDİ
İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Dr. İnci Delemen, antik çağda eski
Antalyalı'nın temel içeceğinin şarap olduğunu
söyledi. Delemen, “Eski Antalya’lılar yemeği
uzanarak, şarabı sıcak suyla karıştırıp içiyordu”
dedi. Akşam Akdeniz, Haber: Mustafa Kozak, 08.05.2007
|
TUNÇ DEVRİ'NE AİT TOPLU MEZARLAR BİLİM ADAMLARINI HEYECANLANDIRDI
Antalya'daki bir mağarada, Tunç
Devri'ne ait olduğu tahmin edilen mezarlık bulundu.
Prehistorik döneme ait olduğu söylenen mezarın
antropoloji ve arkeoloji bilimleri açısından büyük
öneme sahip olabileceği bildirildi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın, basın toplantısı düzenleyerek Su Altı Sporları Kulübü tarafından Karain mağarası yakınlarında bir başka mağarada insan mezarlarının bulunduğu bir mağara tespit ettiklerini açıkladı. Su Altı Sporları Kulübü üyelerinin ve Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu'nun yanı sıra kendisinin de katıldığı mağara dalışı hakkında bilgi veren Akaydın, bulguların Tunç devrine ait olduğunu tahmin ettiklerini söyledi. Mağaranın bir bölümünün su altında olduğunu, her iki kısma da dalındığını söyleyen Akaydın, mağarada, Prehistorik döneme ait büyük bir mezarlık bulduklarını söyledi.
Mağaraya daha önce hazine avcıları tarafından girilmiş olduğunu ve bu nedenle de tahribatlarla karşılaştıklarını aktaran Akaydın, "Mağarada çok büyük ve çok sayıda iskelet bulunmakta. Mağaranın aktifliği nedeniyle kemiklerin üzeri adeta kar altında kalmış gibi minerallerle kaplanmış. Bu yüzden çoğu iskelet fark edilemiyor. Mağara içinde su altında kalan 3-4 metrekarelik bir alanda 20 kadar kafatası görüntüledik. Mağara antropoloji, arkeoloji, jeoloji ve biyoloji açısından çok önemli bulgular içermektedir. Burada yapılacak çalışmalar belki de insan uygarlığına çok büyük ışık tutacaktır. Bilindiği üzere insanlığa ait en eski buluntular Karain mağaralarında tespit edilmiştir. Girilen mağaranın da aynı bölgede olması önemini daha da artırmaktadır." dedi.
Mağara hakkındaki ilk izlenimlerinin Prehistorik dönemlerde mezarlık olarak kullanıldığı yönünde olduğunu belirten Akaydın, şöyle devam etti: "İskeletler incelendiğinde bazılarının mağara içindeki boşluklara olduğu gibi bırakılmış, bazılarının da üzerlerinin taşlarla örtülmüş olduğunu gördük. Mağara içerisinde çok dar tünellerden geçirilen ölülerin başına, çok basit yöntemlerle pişirilmiş, testiler bırakılmış. Buradan da şunu anlıyoruz ki cenazeler mağara içerisinde en ücra köşelere kadar taşınmış ve törenler yapılmış." Zaman, Haber: Kenan Baş, 08.05.2007 |
|
KÜÇÜK 'KAŞIKÇI ELMASI' 100 BİN YTL'YE SATILACAK
Form ve kalite açısından "Kaşıkçı Elması" ile benzerlikler taşıyan Osmanlı hanedanına ait "elmas kolye ucu," 13 Mayıs'ta İstanbul'da açık artırmaya çıkarılacak.
Kocabaş Müzayede tarafından yapılan yazılı açıklamada, yaklaşık 10 kıratlık "elmas kolye ucu"nun MİM Otel'de düzenlenecek açık artırmada 100 bin YTL'den satışa sunulacağı bildirildi.
Açık artırmanın ilgi çekici parçaları arasında saray mücevherleri ile Türk resim sanatının ustalarından Hasan Vecih Bereketoğlu'nun "Kurbağalıdere" yapıtı ve Tevfik Paşa'nın "Osmanlı Satıcı" isimli tablosunun da yer aldığı belirtildi. Ayrıca aralarında takribi 60 kıratlık elmas bir taç, elmas padişah sorgucu, tuğralı gümüş eser koleksiyonunun da bulunduğu 300 eserin satışa sunulacağı ifade edildi. Açık artırmaya sunulacak bazı eserlere yurtdışı katılımın kabul edilmeyeceği bildirildi. Sabah, 08.05.2007 |
|
HAMZABEYLİ'DE TARİHİ ESER YAKALANDI
İstanbul'dan yüklenen
mobilya malzemelerini Almanya'ya götüren TIR'ın
içinden Geç Hitit dönemine ait olduğu belirlenen ve
maddi değeri biçilemeyen üç adet ortastat tarihi
eser ele geçirildi. Edirne Internet Gazetesi, 08.05.2007 |
|
TARİHİ EV YANGININA İKİ TUTUKLAMA
Edirne'de Eski İstanbul Caddesi,
İnönü İlköğretim Okulu yanındaki sivil mimarlık
örneği tarihi evdeki yangının bilerek çıkarıldığı
tespit edildi. Edirne Internet Gazetesi, 08.05.2007 |
|
![]() |
ACİL ÖNLEMLER PAKETİ DEVREDE
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası için hazırlanan acil önlemler paketi çerçevesinde tarihi yapıda onarım çalışmaları başlarken, Vakıf Haftası nedeniyle düzenlenen törende Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası ile ilgili açıklamalarda bulunan Vali Veysel Dalmaz, tarihi yapının küçük onarımının yapılacağını büyük onarım içinde çalışmaların devam ettiğini söyledi. Memleket Sivas, 08.05.2007 |
TOKİ'DEN TARİH KREDİSİ
Toplu Konut İdaresi’nin
(TOKİ) geçtiğimiz sene 75 bin YTL olan tescilli
taşınmaz kültür varlıklarının bakım ve onarımı için
kullandırılabilecek kredi üst limiti, bu yıl 80 bin
YTL’ye çıkarıldı. Bu krediden yararlanmak için
tescilli kültür varlığı olanlar, bugünden itibaren
15 Haziran’a kadar TOKİ’ye başvurabilecekler. Türkiye Gazetesi, 07.05.2007 |
|
ÜSKÜDAR'IN ÇEHRESİ DEĞİŞİYOR
'Eğer dünya tek bir
ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu.' İşte ünlü
Fransız İmparatoru Napoleon Bonaparte İstanbul'u
gördüğünde hayran kaldığı şehir için böyle övgüler
yağdırmış. O zamandan günümüze neredeyse 200 sene
geçti. Kuşkusuz iki asır İstanbul'un güzelliğinden
çok şey aldı götürdü. Çarpık kentleşmeye bağlı
olarak tarihi eserlerin hoyratça yok edilmesi, artan
nüfusla birlikte her biri başlı başına birer sanat
eseri olan geleneksel Osmanlı ahşap evleri ve
yalılarının yerini alan estetikten yoksun çok katlı
apartmanlar bu güzelliğe gölge düşürmek için adeta
birbiriyle yarıştı. Akşam, Yazı: Ahu Uz, 07.05.2007 |
|
BOLU'NUN ARIZONA'SI ÇÜRÜYOR
Ünlü Arizona çöllerini anımsatan coğrafi konumu ile 7’den 70’e herkesi büyüleyen Solaklar Kaya Evleri bakımsızlıktan çürümek üzere.
Seben’e sadece 8 kilometre uzaklıkta bulunan Solaklar Kaya Evleri'ni her gün onlarca turistin ziyaret ettiğini vurgulayan köylüler kaya evlerine yetkililerin gerekli ilgiyi göstermediğini ifade ettiler. MÖ 1200'lü yıllarda bölgede yaşayan Frigyalılar’ın düşman saldırılarına karşı savunma amacıyla yaptığı sanılan Seben Kaya Evleri'nin bulunduğu alandaki kayalar düşme riski taşıyor. Duvarlarının çatlak olması nedeniyle tehlikeye davetiye çıkartan kaya evlerinin durumuna yetkililerin gerekli ilgiyi göstermemesi kaya evlerini ziyaret edenlerin tepkisini çekiyor. Kaya evlerini ziyaret eden vatandaşlar, kaya evlerinin çok güzel olduğunu, ancak ziyaret esnasında çok dikkatli olunması gerektiğini ifade ettiler. Kaya evlerinin bulunduğu bölgenin tehlikeli olduğuna dikkati çeken vatandaşlar, ''Yukardan kayalar kayarak insanların üzerine düşebilir. Ayrıca evlerin duvarları da çatlamaya başlamış. Buraların tehlikeli olduğunu söyleyecek bir yetkilinin olmaması çok kötü bir durum. Burada birinin başına bir şey gelse sorumlusu kim olacak'' diye konuştular.
Seben'in turizmine büyük katkı sağlayan kaya evlerinde, civar köylerdeki köylüler hayvanlarını barındırıyor. Hayvanların kaya evlerini pisletmesi, gerekli ilgi ve duyarlılığın gösterilmemesi Kaya Evleri'ni ziyaret edenlerin tepkisine yol açıyor. Bolu Olay, 07.05.2007 |
|
SELÇUK KALESİ'NDE TEKRAR YANGIN ÇIKTI
İzmir'in
Selçuk İlçesi'nde, 3 gün önce ot yangını çıkan tarihi
Selçuk Kalesi'nde dün gece tekrar yangın çıktı.
3 gün önce otların tutuşması sonucu çıkan ve kale
duvarlarına zarar veren yangının ardından dün gece
de kale çevresindeki kurumuş otlar tutuştu.
Yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu kısa
sürede kontrol altına alınarak söndürüldü. Haber Ekspres, 07.05.2007 |
|
|
ÇOBANLARIN BULDUĞU MAĞARA BÜYÜLÜYOR
Adana'nın Saimbeyli
İlçesi'ne bağlı Himmetli Köyü'nde çobanlar tarafından
geçen yıl bulunan mağara, Maden Tetkik Arama (MTA)
Karst Ve Mağara Araştırma Birimi ekipleri tarafından
incelendi. Bugün, 07.05.2007 |
'BOĞAZİÇİ'NDE BALIKÇILAR' 550 BİN YTL'YE SATILDI
Antik A.Ş. tarafından düzenlenen müzayedede Fabius
Brest'in “Boğaziçi'nde Balıkçılar” adlı yağlıboya
tablosu, 550 bin YTL'ye, üzerinde Osmanlılar'ın
Oğuzlar'ın Kayı Boyu'ndan geldiğini simgeleyen damga
bulunan tombak kalkan ise 350 bin YTL'ye satıldı.
Müzayedede, ünlü Fransız oryantalist Fabius Brest'in 375 bin YTL başlangıç fiyatıyla artırmaya çıkarılan “Boğaziçi'nde Balıkçılar” adlı yağlıboya tablosu, 550 bin YTL'ye alıcı buldu.
Üzerinde Osmanlılar'ın Oğuzlar'ın Kayı Boyu'ndan geldiğini simgeleyen Kayı Boyu damgası bulunan tombak kalkan ise 350 bin YTL'ye satıldı.
Müzayedede, Şeker Ahmet Paşa'nın natürmortu 275 bin YTL'ye, 90 bin YTL başlangıç fiyatıyla artırmaya çıkarılan Ali Çelebi'nin “Balıkçılar” adlı yağlıboya tablosu 260 bin YTL'ye, İbrahim Çallı'nın “Üsküdar” adlı yağlıboya tablosu 150 bin YTL'ye, 15 bin YTL başlangıç fiyatıyla satışa sunulan Cihat Burak'ın “Kediler” adlı yağlıboya tablosu ile Neşet Günal'ın “Kız Çocukları” adlı yağlıboya tablosu ise 115'er bin YTL'ye alıcı buldular.
İngiliz 3'lü gümüş şamdan takımının 180 bin YTL'ye, Avusturya-Macaristan imalatı “gümüş şamdan ve centerpiece” takımının ise 140 bin YTL'ye satıldığı müzayedede, Hafız Osman ketebeli bir Hilye-i Şerif 110 bin YTL'ye, Kazasker Mustafa İzzet ketebeli bir Hilye-i Şerif de 60 bin YTL'ye yeni sahiplerine gitti.
Müzayedede, “Mustafa Kemal Atatürk” imzalı bir “tayin emirnamesi” 25 bin YTL'ye, Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın yazdığı bir mektup da 7 bin YTL'ye alıcı buldu. Hürriyet, Fotoğraf: antikalar.com, 07.05.2007 |
|
SİVAS'IN DÜNYACA ÜNLÜ BİR 'AZİZ'İ VAR
Hıristiyanlar için çok
önem taşıyan bir aziz olduğu belirtilen Aziz Vlas'ın
Sivas'ta bulunan mezarı, inanç turizmine
kazandırılmayı bekliyor. Bugün, 07.05.2007 |
|
![]() |
TARİHİ CUMHURİYET OKULU RESTORE EDİLİYOR
Konya Akşehir’deki tarihi Cumhuriyet İlköğretim Okulu binası restore edilerek, ''Kent Müzesi ve Konuk Evi'' olarak kullanılacak.
Akşehir Belediye Başkanı Mustafa Baloğlu, 1927 yılında yaptırılan Cumhuriyet İlköğretim Okulu binasının, 2000 yılındaki Sultandağı depreminden sonra orta hasarlı hale geldiği için boşaltıldığını bildirdi. Tavanı ve döşemesi ahşap kaplı binanın, İl Özel İdaresi'nin hesabında toplanan emlak vergilerinin yüzde 10'luk kısmıyla, Akşehir Belediyesince hazırlanan proje kapsamında restorasyon işlemlerinin yapılacağını belirten Baloğlu, restorasyonun tamamlanmasının ardından binanın ''Kent Müzesi ve Konuk Evi'' olarak hizmet vereceğini söyledi.
Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nun restorasyonu için 767 bin 325 YTL ödenek ayrıldığını belirten Baloğlu, şunları kaydetti: ''Atıl vaziyette bulunan tarihi binanın Akşehir'e kazandırılması için belediye tarafından hazırlanan projenin Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nca onaylanmasıyla, restorasyon çalışmaları başlatıldı. Yaklaşık 1 ay önce başlatılan restorasyon çalışmaları kapsamında, binanın çatısı yeniden yapıldı. İç ve dış kısmının tadilatı ise devam ediyor.'' Merhaba Gazetesi, Fotoğraf: Pervasız Gazetesi, 07.05.2007 |
52 ÖZGÜN ESER SANATSEVERLERİN BEĞENİSİNE SUNULDU
Erzurum Resim Heykel ve Galerisi Müdürü Şahin Özbey, resim müzesinde 52 eserin sanatseverlerin beğenisine sunulduğunu belirterek, müzede Cumhuriyet dönemi eserlerinin sergilendiğini kaydetti.
Profesyonel ressamların eserlerinin resim müzelerinde sergilendiğini belirten Özbey, “Müzemizi Mart ayında açtık. 52 eser sergileniyor. Cumhuriyet dönemi eserler yer alıyor. Her gün yaklaşık 40 kişi müzemizi ziyaret ediyor. Sergi her gün 9 ila 16 saatlerine açık tutuluyor” dedi.
Sergilerin 30 Haziran'a kadar devam edeceğini belirten Özbey, “Sergilerimiz 30 Haziran 2007 tarihine kadar devam edecek. 3 ila 10 Mayıs 2007 tarihleri arasında Güzel Sanatlar Fakültesi Fevzi Eygör atölyesinde resim sergisi devam edecek. Amacımız sanatsal faaliyetlerin hak ettiği konuma gelebilmesi” dedi. Erzurum Gazetesi, 07.05.2007 |
|
726 YILLIK KEBİR CAMİİ RESTORE EDİLDİKTEN SONRA İBADETE AÇILDI
Isparta'nın Şarkikaraağaç İlçesi'ndeki Kebir (Merkez) Camii ibadete açıldı.
Selçuklular zamanında yapılan ve günümüze kadar çeşitli dönemlerde tamir ve bakımı yapılan cami, 2006 yaz döneminde tekrar restoresi yapılmak üzere ibadete kapatılmıştı. Selçuklulardan kalan 726 yıllık tarihi caminin restorasyonu için yaklaşık olarak 350 bin YTL harcandığı bildirildi. Altı ay süren restorasyon çalışmalarıyla cami eski görünümüne kavuşturuldu.
Caminin tarihi kayıtlara göre 1281 yılında 3. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapıldığını belirten İlçe Müftüsü Seyfettin Kocaoğlu, "1456'da Fatih Sultan Mehmet'in onardığı cami 1786'da tekrar tamirat gördü. Yakın bir zamanda da tamirat geçirmiştir. Son olarak Vakıflar Antalya Bölge Müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak restore edildi." dedi. Zaman, Haber: Savaş Karaman, Fotoğraf: Gürses Gazetesi, 06.05.2007 |
|
BODRUM MÜZESİ DE SANAL ZİYARETE AÇILIYOR
Bodrum Kalesi ve Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürü Yaşar Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca görevlendirilen bir ekibin müzenin sanal ortamda gezilebilmesi için çalışma başlattığını kaydetti.
Çalışmalar kapsamında hazırlanan CD'lerin ilgili kurumlara gönderildiğini belirten Yıldız, "Çalışmaları Muğla Valisi Temel Koçaklar'a da gönderdik. Müze sanal ortamda ziyaret edilirse gerçek ziyaretçi sayısında düşme yaşanmayacağı kanısına vardık" dedi. Yıldız, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği müzenin sanal ortamda gezilebilmesi için birkaç proje olduğunu ve bunların arasından yetkililerle birlikte seçim yapacaklarını kaydetti. Geçtiğimiz günlerde de Ayasofya Müzesi internet ortamına taşınmıştı. Birgün, 06.05.2007 |
|
MAKİNEYE PARA ATAN PAMUKKALE VEYA ZEUS'U CEBİNDE GÖTÜRÜYOR
Yaklaşık 100 yıldır Amerika'da uygulaması olan hatıra madalyon makineleri artık Türkiye'de de kullanılmaya başlandı.
Uşaklı bir firma olan Mısırlı Limited Şirketi'nin üreterek Türkiye'nin turistik bölgelerine yerleştirdiği makineler Marko-Box adıyla anılıyor. Elektriğe ihtiyaç duyulmayan Makro-Box makineler, içine atılan parayı ezerek bir hatıra madalyona çeviriyor. Firma yetkilisi Mehmet Mısırlı, bugüne kadar Zeus, Pamukkale, İstanbul Topkapı Müzesi, Mevlana, Çanakkale Şehitliği, Kapadokya, Galata Köprüsü, Rahmi Koç Müzesi, İstanbul Oyuncak Müzesi, Antalya Aspendos, Bursa Teleferik gibi tarihi mekanların hatırasını madalyona çevirerek turistlere sattıklarını söyledi.
Elektriğe ihtiyaç duyulmayan Makro-Box makineler, içine atılan 2 'euro cent'i ezerek bir hatıra madalyona çeviriyor. Makinenin yanına gelen bir ziyaretçi, makineye belli bir miktarda madeni Türk parası atarak 2 cent temin ediyor. Makinenin kolunu çevirdiğinde, bulunduğu mekanın resmini veya önemli bir özelliğini bir hatıra madalyon olarak alıyor. Bu madalyon o ziyaretçinin o mekana gittiğini gösteren en önemli hatıralardan biri oluyor. Her makine, sadece bulunduğu mekanla ilgili hatıra madalyon basıyor. Pamukkale'ye giden biri Kapadokya ile ilgili bir madalyon bastıramıyor.
Turizme büyük katkıda bulunduklarını söyleyen Mehmet Mısırlı, "Avrupa ülkelerinin tamamına ve Amerika'ya giderek araştırmalarda bulundum. Amerika bu yöntemi bir asırdan beri kullanıyormuş. Biz de ülkemizde daha iyisini geliştirerek turistik alanlarda satıyoruz. Bunu ilk ve tek yapan biziz. Turistik ve tarihi değeri olan sanatsal yapıları figürize ederek hatıralaştırıyoruz." dedi.
Rahmi Koç Müzesi, Oyuncak Müzesi, Atakule, Antalya Havalimanı gibi yerlere bu makinelerden yerleştirdiklerini belirten Mehmet Mısırlı, giderek bu sayıyı artırmayı planladıklarını ifade etti. Makineleri ücretsiz olarak yerleştirdiklerini, özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü (DÖSİMM) ile görüşmeler yaptıklarını ifade eden Mısırlı, elde edilecek gelirin bir kısmını DÖSİMM'e aktarmayı taahhüt ettiklerini söyledi. DÖSİMM'den bir sonuç alamadıklarını ifade eden Mısırlı, bu konuda bakanlığın kendilerine yardımcı olmasını istedi. Ayasofya, Kapadokya, Mevlana, Topkapı, Bodrum Sualtı Müzesi, Antalya Müzesi, Bergama Ören Yeri, Efes Açık Hava Müzesi gibi yerlerdeki bilet gişelerinin yanına bu makineleri yerleştirmek istediklerini belirten Mısırlı, "Belli bir zaman sonra ziyaretçiler gezdikleri mekanlarda bu makineleri arayacaklar ya da bu makineyi uzaktan gördüğünde başka bir hatıra madalyona sahip olma arzusunda olacaklar. Nitekim Amerika'dan gelen bazı turistler bizden makinelerin bulunduğu açık adresleri talep ettiler." şeklinde konuştu. Zaman, Haber: Melik Evren, 06.05.2007 |
|
TARİHİ TUZ HAN'IN RESTORASYONU TAMAMLANDI
Tuz Han'ın restorasyonu kapsamında üst katta çatı örtüsü kaldırılarak kurşun kaplaması yenilendi. Revaklı kısımdaki demir doğramalar ve duvarlar kaldırılarak yapı özgün haline döndürüldü. Revaklı kısımdaki eksik olan tonoz da yapıldı. İki kattaki dükkanların kapı ve pencere doğramaları kaldırılarak tarihi yapının dokusuna uygun ahşap doğramalar takıldı. Tarihi yapının Uzunçarşı'ya cephe olan bölümündeki dükkanlar da yine tarihi dokuya uygun hale getirildi. Tuz Han yeni yüzüyle çarşının en sıcak ve güzel hanı olmaya aday.
Uzunçarşı'da Tuzpazarı Caddesi'nde yer alan Tuz Han, Timurtaş Paşa'nın oğlu Umur Bey tarafından camisine gelir temini amacı ile 1454 yılında yaptırıldı. Duvarları kesme taş ve tuğla ile örülen yapı, dikdörtgen avlu etrafında iki katlı olarak sıralanan; üzerleri beşik tonoz ile örtülü odalardan oluşuyor. Toplam alanı 1.100 metrekare olan han, yeni yüzüyle bölgenin cazibe merkezlerinden biri haline gelecek.
Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepe, restorasyonun tamamlanması nedeniyle tarihi yapıda inceleme yaptı. Han esnafının da katıldığı inceleme gezisinde konuşan Altepe, yaklaşık 600 yıldır bu kente hizmet veren tarihi yapının kapsamlı bir şekilde elden geçirildiğini söyledi. Restorasyon öncesi yapılan kazı çalışmaları sonucunda, yüzyılların yorgunluğunu taşıyan tarihi yapının ayakta duramayacak hale geldiğinin tespit edildiğini kaydeden Altepe, "Yüzyıllardır içinde bulunan insanlara ve Bursalılara hizmet etmiş olan bu tarihi yapıya müdahale etmeseydik belki de çökebilirdi. Şimdi bütün taşıyıcı sistemleri güçlendirildi ve han yeniden doğdu." diye konuştu. Handa işyeri olan bazı esnafların, çalışmaların uzayabileceği endişesini dile getirdiğini de hatırlatan Altepe şöyle konuştu; "Daha önce restorasyon çalışmaları çok uzun sürüyordu. Örneğin Pirinç Han örneği var zihinlerde, restorasyonu yıllarca sürdü. Tuz Han'daki bazı esnaflarımız da bu endişelerini dile getirmişlerdi. Biz de onlara söz vermiştik, mağdur edilmeyecekleri konusunda. Restorasyonu normalinden 4 ay daha erken tamamlayarak bu sözümüzü tuttuk. Haziran 2006'da başlayan çalışmalar, 2007 Nisan sonu itibarıyla tamamlandı."
Alt katında 23, üst katında 22 olmak üzere toplam 45 dükkan ile wc'lerin yer aldığı tarihi yapıdaki çalışmalar Osmangazi Belediyesi'ne yaklaşık 1 trilyon 300 milyar liraya mal oldu. Başkan Altepe ile birlikte handa inceleme yapan Tuz Han Derneği Başkanı ve aynı zamanda han esnafı İsmet Zümrüt, muhteşem bir yapı kazandıklarını söyledi. Restorasyon öncesi 100-150 milyon lira arasında olan dükkan kiralarının şimdi 600-700 milyon TL civarına yükseldiğini kaydeden Zümrüt, "Esnaf arkadaşlarımız bugünlerde dükkanlarına yerleşmeye başladı. Ne kadar teşekkür etsek azdır. Hem esnafımız, hem de Bursa eşsiz bir yapı kazandı." dedi. Zaman, Haber: Adem Elitok, 06.05.2007 |
|
DAYI AHMET AĞA KONAĞI KİRAYA VERİLECEK
Gaziantep'te restorasyonu yapılan ''Dayı Ahmet Ağa
Konağı''nın 5 yıl süreyle kiraya verileceği
bildirildi. İhale, 15 Mayıs 2007 salı günü saat
14'te yapılacak. İhalenin, 15 Mayıs 2007 salı günü saat 14.00'de İl Özel İdaresi hizmet binası İl Encümeni toplantı salonunda, İl Encümeni huzurunda yapılacağı, taşınmazın yıllık muhammen kira bedelinin 60 bin YTL olup, yüzde 3 geçici teminatının ise bin 800 YTL olduğunu kaydedildi.
Tarihi Göğüş Konağı'nın ve Gaziantep İl Özel İdaresi tarafından hayata geçirilen, İl Özel İdaresi ile Avrupa Birliği'nin GAP Bölgesi'nde Kültürel Mirası Geliştirme Programı'ndan sağlanan mali destekle gerçekleştirilen tarihi ''Dayı Ahmet Ağa Konağı'nın Restorasyonu'' işinin geçen yıl ihale edildiğini, çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu bildiren Güzelbey, burasının butik otel olarak işletileceğini söyledi. Güzelbey, 620 bin avro bedelle ihale edilen ve restorasyon çalışmaları tamamlanmak üzere olan ''Dayı Ahmet Ağa Projesiyle'' tarihi bir Antep konağının yok olmaktan kurtarıldığını belirtti.
Asım Güzelbey, konağın, öncelikle bir kültür varlığı olarak gelecek nesillere intikalinin sağlanması, Gaziantep Mutfağı'nın ve kültürel değerlerinin tanıtılacağı, yöreye özgün ağırlamanın yapılacağı bir lokanta ve butik otel olarak kullanılmasının amaçlandığını ifade etti. Turizm Gazetesi, 05.05.2007 |
|
![]() ![]() |
TARİHİ TAŞÇI HAMAMI ÖDENEKSİZLİK SEBEBİYLE ONARILAMIYOR
Osmanlı döneminde Erzincan'da yapılan tarihi Taşçı Hamamı, yaklaşık 16 yıldır ödenek gelmemesi sebebiyle onarılamıyor. Tarihi hamam yıkılma ile karşı karşıya bulunuyor.
19. yüzyılın başlarında Osmanlılar tarafından Erzincan'da yaptırılan 600 metrekare alan üzerindeki tarihi Taşçı Hamamı, 1991 yılında tarihi eser olarak kabul edilmesinin ardından bir türlü ödenek gelmemesi nedeniyle onarıma alınamıyor. Tarihi Taşçı Hamamı, önünde büyük bir avlusu ve bu avludan ılıklık, dört eyvanlı sıcaklık ve külhan bölümlerine geçiş yapılabiliyor. Taşçı Hamamı'nın soğukluk bölümü bulunmazken, duvar kalınlıkları yaklaşık bir metre civarında. Hamam, dönemin mimarları tarafından, köşelerde koyu rekli kesme taş, diğer yerlerde sıra moloz taş ve üç sıra tuğla kullanılarak yapılmış.
Erzincan'a 1 kilometre uzaklıkta, Kemah yolu üzerindeki Orman Fidanlık Müdürlüğü'nün bahçesinde bulunan Taşçı Hamamı, 1800'li yılların başından itibaren, 1939 yılına kadar faaliyet gösterdi. 1939 depreminin ardından kullanılmayan Taşçı Hamamı, Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü tarafından 1991 yılında tarihi eser olarak tescillendi. Taşçı Hamamı'nın bu tarihten sonra onarımının yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı'na yüzlerce yazı yazılmasına rağmen, Bakanlık'tan bütçenin yeterli olmaması sebebiyle, bu tarihi eserin yerel imkanlar dahilinde yapılması istendi. Erzincan Valiliği ve Belediyesi ise ödenek sıkıntısı sebebiyle, bu tarihi binada sadece 1997 yılında, sıvaların kazınma işlemi ve kubbelerin üzerindeki topraklar temizlendi.
16 yıldır tarihi Taşçı Hamamı için herhangi bir ödeneğin gelmediğini açıklayan Erzincan Kültür ve Turizm Müdürü Metin Çankaya, Orman Genel Müdürlüğü mülkiyetindeki tarihi Taşçı Hamamı'nın 2005 yılında Özel İdare tarafından satın alınarak, onarılması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'na 49 yıllığına devredildiğini belirtti. Ancak bu tarihten sonra takip eden yazışmalar neticesinde, bakanlık tarafından 379 bin 353 YTL onarım ödeneğinin öngörüldüğünü ifade eden Çankaya, bu ödeneğin halen Erzincan Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne intikal etmediğini belirterek, "Geçen yıl Erzincan'ı ziyarete gelen Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ödeneğin çıkarılacağını bizlere iletti. Bu tarihi eserin korunabilmesi ve onarımının yapılması için 16 yıldır ödenek bekliyoruz." şeklinde açıklamada bulundu. Zaman, Haber: Burhan Torunlar, Fotoğraf: haberler.com, 05.05.2007 |
ESKİ ÇAĞA AİT KALINTILAR BULUNDU
Sinop'ta eski çağlara ait kalıntılar bulundu. Ada Mahallesi'nde bir arsada yapılan hafriyat çalışmaları sırasında eski çağlara ait bazı kalıntıların bulunması üzerine Müze Müdürlüğü'ne haber verildi.
Hafriyat çalışması, çıkan yapı kalıntıları nedeniyle durdurularak Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan kurtarma ve sondaj kazısı izninin alınması sonrası alanda kazı çalışmalarına başlandı. Çalışmalar sırasında Hellenistik döneme ait çöplük, Roma dönemine ait kanalizasyon ve avlu duvarıyla amfora fırını bulundu. Zaman, 05.05.2007 |
DİYARBAKIR'DA TARİHİ ESER OPERASYONU
Diyarbakır İl Jandarma
Komutanlığı ekiplerince yapılan operasyonda, tarihi
eser değerinde 1 adet altın tas ele geçirildi. Haber Diyarbakır, 05.05.2007 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
TAY Projesi . Kuruçeşme Cad. 67/B 34345 Kuruçeşme İstanbul Tel: 0 (212) 265 7858 - Faks: 0 (212) 287 1298 e.posta: info@tayproject.org |
Copyright©1998 TAY Projesi |