Haberler logo Arşiv

SEDDÜLBAHİR KALESİ KOÇ GRUBU TARAFINDAN RESTORE EDİLECEK

1659 yılında 4. Mehmet Han döneminde Frenk Ahmet Paşa tarafından mimar Mustafa Ağa'ya yaptırılan ve günümüzde harap bir halde bulunan Seddülbahir kalesi, restore edilerek turizmin hizmetine sunulacak.

Yetkililer, Çanakkale Boğazının girişinde yer alan ve harap bir haldeki görüntüsü ile dikkatleri üzerine çeken Seddülbahir kalesindeki restorasyon çalışmaların kısa sürede başlayacağını belirterek, bu çalışmaların 4-5 yıl içerisinde tamamlanacağını açıkladılar.
www.burasicanakkale.com 28.05.2005

TEKIRDAĞ'DA TARİHİ SU KEMERİ BULUNDU

Tekirdağ'ın Altınova Vadisi'nde Geç Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen su kemeri bulundu. Su kemeri, Tekirdağ'a 3 kilometre uzaklıktaki Altınova Vadisi'nde gidilmesi zor bir yerde ve 15-20 metre uzunluğunda. Kanal bağlantıları ve nereden gelip nereye gittiği konusunda şimdilik bir bilgi yok.
Hürriyet 26.05.2005

TARİHİ ERZURUM EVİ'NİN YIKILMASINA
SEYİRCİ KALINDI

Yeğenağa Mahallesi'nde bulunan ve ayakta kalan nadir tarihi Erzurum evlerinden birisi daha yok edildi. Kırmızı kesme kamber taşından yapılmış olan ve 19. yüzyıl Erzurum mimarisini yansıtan ev, taşları numaralandırılarak koruma altına alınmasına rağmen, meçhul bir şekilde yıktırıldı.

Evin yıkılması konusunda yetkililerin, özellikle de Erzurum'daki tarihi dokuyu tescil eden Anıtlar Yüksek Kurulu'nun herhangi bir girişim yapmaması da dikkatleri çekti.
Erzurum Gazetesi, 26.05.2005

SİNOP MÜZESİ YIL SONUNDA AÇILIYOR

Kültür ve Turizm Bakanlığı, ödeneksizlik yüzünden tadilatı yıllardır bitirilemeyen Sinop Müzesi'ni (tarihi Sinop Cezaevi) onarımları tamamlayarak yıl sonunda ziyarete açmayı planlıyor.
Hürriyet 25.05.2005

27. ULUSLARARASI KAZI, ARAŞTIRMA VE ARKEOMETRİ SEMPOZYUMU

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafindan her yıl düzenlenen Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu'nun 27.'si bu yıl 30 Mayıs-3 Haziran tarihleri arasında Antalya, Akdeniz Üniversitesi'nde gerçekleştiriliyor. Sempozyumda, 2004 yılında gerçekleştirilen arkeolojik kazı, yüzey araştırması ve bu çalışmalardan elde edilen buluntular üzerindeki arkeometrik çalışmalara ilişkin toplam 252 bildiri sunulacak.
TAY Haber 24.05.2005




BEŞKONAKLAR'IN KAMULAŞTIRMASI TAMAMLANDI

Malatya'nın tarihi evlerinden olan Beşkonaklar'ın kamulaştırması tamamlanarak, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne devredildi. Beşkonaklar, 5 ayrı bahçeli tarihi evden oluşuyor.
Malatya Haber, 24.05.2005

DÜNYANIN EN ESKİ KRAL MEZARI YENİDEN SERGİLENİYOR

Malatya'da Arslantepe Höyüğü'nde yapılan kazı çalışmaları sonrasında bulunan ve tarihçiler tarafından "muhteşem" olarak adlandırılan dünyanın en eski kral mezarı, aslına uygun olarak Malatya Müzesi'nde sergileniyor. 1996'da bulunan mezar, 7 bin dolayında eserin yeraldığı Malatya Müzesi'nin en önemli eserleri arasında. 3 yıl aradan sonra yeniden ziyarete açılan müzede, yine en büyük ilgiyi bu kral mezarı ile Arslantepe'de bulunan "dünyanın en eski kılıcı" görüyor.

Müze uzmanları Arslantepe Höyüğü'nde bulunan ve aslına uygun olarak orijinal eşyalarıyla sergilenen kral mezarının M.Ö. 3 bin yıla tarihlendiğini ve şu ana kadar en eski kral mezarı olduğunu belirtiyorlar.

Kral mezarının yaklaşık 5 metre genişlikte sanduka mezar tipine örnek olduğunu belirten Müze Uzmanı Etnoarkeolog Hüseyin Şahin, "Mezarda bulunan iskelet 35-45 yaş arasında bir erkeğe ait olup mezar hediyeleri olağanüstü zengindir. İkişer adet gümüş iğne ve kırmızı akik kolye, kaya kristali, altın ve gümüş boncuklar bulunmaktaydı. Ölünün omuzları ve boynunun yanındaki tekstil izleri, çok sayıda ufak taşla bir arada bulunmuştur. Diğer madeni objeler (Arsenikli bakır, altın, gümüş ve bir gümüş-bakır alaşımından silahlar, aletler, süsler ve vazolar) mezarın taş duvarları karşısında, başın çevresinde dizilmiş olan 7 mızrak başı dışında, ölünün sırtının gerisinde yığılı bir define olarak bulunmuştur. Şefin bakır-gümüş alaşımı kabartma dekorasyonlu diademi, yüksek mevkiini sembolize etmek için, bükülerek sırtının gerisindeki define objelerinin üzerine bırakılmıştır" şeklinde bilgi verdi.

Kral mezarının üzerinde 4 de ceset bulunduğunu belirten Şahin, bu durumu ise şu şekilde anlattı: "Taş sandukayı kapatmak için kullanılan iki büyük taş parça üzerinde dört genç gömülmüştür. (veya ölmeye bırakılmıştır) bunlardan ikisi -14 ve 16 yaş arasında bir erkek ve bir kadın-taş parçaların üzerinde yüz yüze bakar şekilde yerleştirilmiştir. Diğer iki iskelet, diğerlerinin ayaklarının yanına taş sanduka alanının dışında hediyesiz olarak yerleştirilmiş 13-25 yaşlarında iki genç kadındır. Bütün iskeletler doğal olmayan durumlarda bulunmuştur. Bu mezarın yüksek mevki sahibi bir erkeğe, belki bir şefe kurban edilen insanların eşlik ettiği gömü olduğu anlaşılmaktadır".
Malatya Haber 24.05.2005

31 YILLIK MÜZECİYE GÖREVİ İHMAL DAVASI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca tamamlanan soruşturmaya göre, halen Sabancı Müzesi Müdürü olan, Londra'da Kraliyet Akademisi'nde açılan ve tüm dünyada büyük yankı yapan 'Türkler: Bin Yıllık Yolculuk' sergisinin düzenleyicilerinden 31 yıllık müzeci Raibe Nazan Ölçer'in Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürlüğü görevinden 2003 yılında emekliye ayrılmasından bir yıl sonra yapılan sayımda, 1988'de ölen koleksiyoner Varlık Sadıkoğlu'na ait 11 eserin kaybolduğu, 4'ünün de kırık olduğu belirlendi. Koleksiyon denetimi için görevlendirilen arkeolog Süheyla Murat'ın tespitine göre, Varlık Sadıkoğlu'na ait koleksiyonun 11 Mart 1985'ten itibaren hiç denetlenmediği de ileri sürüldü. Bunun üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 'Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koleksiyonculuğu ve Denetimi Hakkındaki Yönetmelik'e aykırı davrandığı gerekçesiyle Nazan Ölçer hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Ölçer'in yönetmeliğin 13. maddesince, her sene en az bir defa denetlenmesi gereken kültür varlıklarını denetlemeyerek veya denetlemesi için herhangi bir uzman yetkilendirmeyerek görevini ihmal ettiği iddia edildi.

1972 yılında çalışmaya başladığı Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin 1978 yılından 2003 yılına kadar müdürlüğünü yapan Nazan Ölçer, bu müzeye ilk kez bir Türk müzesine verilen 'Avrupa Konseyi Yılın Müzesi' ödülünü kazandırarak pek çok önemli serginin Türkiye'ye getirilmesini sağladı. Hakkında açılan dava nedeniyle görüşünü sorduğumuz Ölçer, mahkemeye aksetmiş bir konu hakkında konuşmayı doğru bulmadığını belirtti.
Hürriyet 23.05.2005

SİNEK AVCILARI

Diyarbakır Çevre Gönüllüleri Derneği (ÇevGön) ve Dicle Üniversitesi Kuş Gözlem Topluluğu'ndan (DicleKuş) bir araştırma ekibi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kuşlarını konu alan bir proje kapsamındaki arazi çalışmaları sırasında, bugüne dek gizli kalmış bir arkeolojik kalıntıya rastladı.
Diyarbakır'ın Çüngüş ve Çermik ilçeleri arasından Fırat'a akan Sinek Çayı'nın vadisindeki kayalıklarda, düzgünce bir yüzey üzerine kazınmış büyüleyici av sahneleri henüz yöre halkı tarafından bile pek bilinmiyor.
Ergani'deki Neolitik Çağ yerleşmesi Çayönü'ne yalnızca yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta bir başka önemli arkeolojik buluntu böylece gün yüzüne çıkmış oldu. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi'nce tescili yapılan alan şimdi bilimsel yöntemlerle araştırılıyor. Müze arkeologlarından Şeref Yumruk'a göre ilk tahminler bu resimlerin Neolitik Çağ sonrası çizilmiş olabileceği yönünde. Resimlerde ilk göze çarpan figürler irili ufaklı onlarca dağkeçisi. Bunların arasına serpiştirilmiş çok sayıda avcı, hayvanlara oklarını yöneltmiş. Kış ve bahar aylarında ulaşılması güç konumundan dolayı gözlerden uzak kalan alana, daha çok civar köylüler, özellikle sıcak yaz günlerinde çayın berrak sularına girip serinlemek ve piknik yapmak için uğruyor. Ancak ziyaretçilerden bazıları bu "geyiklerin" olsa olsa bir gömüyü işaret ettiğini, belki de resimli kaya duvarın arkasında küpler dolusu altının saklı olduğunu düşünüyor. Hatta avcılardan bazılarının oklarını çevirdiği yakın yamaçlar define avcıları tarafından kazmalarla yer yer yoklanmış durumda!
Yazı ve fotoğraf: Murat Biricik - Atlas, Sayı 146/Mayıs 2005


MÖ 2000 YILINDAN ŞARAP SİMGELİ VAZO

İtalyan arkeologların Kıbrıs'ta yaptıkları kazılardan 'şarap' fışkırıyor! Kazılarda Kıbrıs'ın Akdeniz'deki en eski şarap üretim yeri olduğu anlaşılmıştı. Kazı yerinden çıkan eserler de bu fikri güçlendiriyor. M.Ö. 2000 yılından kalma antik Kıbrıs vazosunun üzerindeki figürler, tüm dünyada şarap üretimiyle ilgili en eski simgeler. Kıbrıslılar kadeh ve şarap testileriyle de komşularından en az 1500 yıl önce tanışmış.
Radikal. 21.05.2005

EVDE 720 YILLIK TARİHİ SAKLAMIŞ

Develi ilçesinde besicilik yapan Abidin Taşöz adlı bir kişi Selçuklulardan kalma 720 yıllık vakıf belgeleri, Osmanlı döneminden iki ferman ve bir kayıt beyanını Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne verdi.
Taşöz'ün dedesinden kaldığını söylediği belgelerin varlığı, ilçedeki Kültür Haftası sayesinde Develi Lisesi'nde sergilenirken ortaya çıktı. Sergiyi gezen Kayseri Vakıflar Bölge Müdürü İsa Güven, çok az sayıda bulunan Selçuklu dö-nemine ait vakıf senetleri ile fermanlarının, incelenip satın alınmaları için Taşöz'den tutanakla teslim aldı. Mehmet Eratna Vakfı'na ait ceylan derisi üzerine yazılmış 720 yıllık vakıf senedi ile iki adet padişah fermanı ile bir adet Osmanlıca düzenlenmiş kayıt beyanı incelenmek üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne gönderildi.
Radikal 21.05.2005

KASTAMONU ARKEOLOJİ MÜZESİ ZİYARETE AÇILDI

Yedi yıldır yapım ve onarım çalışmaları süren Arkeoloji Müzesi dün ziyarete açıldı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Zühtü Yaman tarafından yapılan açıklamada “İlimiz Müze Hizmet Binası ve Arkeoloji Müzesi'nin bulunduğu yapı; 1914-1917 yıllarında mimar Kamalettin Bey tarafından İttihat ve Terakki Fıkrası Binası olarak yapılmış, 1945 yılında Müze Deposu, 1952 yılında da müze müdürlüğü açılarak hizmette bulunmuştur. Büyük Önder Atatürk'ün 23-31 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu ve İlçelerini ziyareti gezisinde 30 Ağustos 1925 gününde “Kastamonu Nutku'nu bu binada söylemiştir. Bakanlıkça 1998 yılında, onarım, restorasyon ve yeniden teşhir-tanzim çalışmaları yapılmak üzere ziyarete kapatılan Arkeoloji Müzesinde çalışmalar tamamlanmıştır. Bina içerisinde yeni müzecilik sisteminde ilimizde bulunan satın alınan ve koleksiyon da mevcut karakteristik arkeolojik eserler vitrinlerde yeniden düzenlemiş bitişiğinde yer alan parsellerin kamulaştırılması sonrası genişletilmesi ile bahçe yeniden tanzim edilerek taş eserler sergilenmiştir” açıklaması yapıldı.
Kastamonu Postası 21.05.2005

RIFAT ILGAZ EVİ RESTORE EDİLECEK

Ünlü yazar Rıfat Ilgaz'ın Cide İlçesi'nde doğup büyüdüğü tarihi konağın restorasyon projesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca onaylandığı bildirildi.
Kastamonu Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, bakım ve onarıma ihtiyacı olan konağın, restorasyonunun Bakanlık tarafından onaylandığı ve Cide Belediyesi'nin Ankara Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kurulu'ndan, binanın onarımını yapmak üzere devrini istediği bildirildi. Açıklamada konağın devriyle ilgili talebin değerlendirmeye alındığı kaydedildi.
Kastamonu Postası 21.05.2005

MARMARAY ÜSKÜDAR KAZISINDA İŞ MAKİNELERİ Mİ ÇALIŞMAYA BAŞLADI?

Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi, Marmaray Üsküdar kazılarındaki gelişmeler üzerine bir bildiri yayınlamış ve bu bildiriyi çeşitli resmi kurumlara göndermiştir. Bildiride özetle şu görüşlere yer verilmektedir:


"Marmaray Tüp Geçit ve Gebze-Halkalı Yüzey Metro Sistemleri çerçevesinde, Üsküdar, Sirkeci, Cağaloğlu ve Yenikapı'da, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü denetiminde, alanların bağlı bulundukları Bölge Kurullarının onayıyla, arkeolojik kurtarma kazıları sürdürülmektedir.

Bu kazıların amacı, yukarıda adı geçen tüp geçit ve metro sisteminin istasyon ve servis tünelleri güzergâhında ortaya çıkacak, İstanbul kentinin yakın ve uzak geçmişine ait taşınmaz arkeolojik kalıntıların ve taşınabilir kültür varlıklarının, kapsamlı biçimde, bilimsel araştırma teknikleri uygulanarak, gelecek nesillere aktarmak üzere belgelenmesi olmalıdır.

Ancak bilindiği üzere, üzerinde arkeolojik çalışma yapılan her alan, sit alanı niteliği kazanır. Üsküdar'da yaklaşık iki aydır, arazi çalışması durdurulmuş olan kazı alanında mimari kalıntılar, arkeolojinin kuralları ve etiğine aykırı, bilgi kaybına yol açan bir yöntemle, iş makineleriyle kaldırılmasına başlanmıştır. Konuyla ilgili olarak Müze Müdürlüğü, bir çok kez sözlü olarak uyarılmış, benzer uyarılar gene sözlü olarak, ilgili İstanbul 3. KTVK kuruluna da iletilmiştir. Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi, 20.05.2005".

'SANAT TERÖRİSTİ' YİNE İŞBAŞINDAYDI

En prestijli sanat galerileri ve müzelere girip sahte eserler yerleştiren İngiliz'in son tercihi British Museum oldu. Kimliğini açıklamayan ancak medyada gerçek adının Robert Banks olduğu yolunda yaygın bir kanı bulunan İngiliz 'sanat teröristi', son eserini British Museum'un duvarlarından birine yerleştirdi. Bir kaya parçası üzerine kazılan ilkel resimde bir mağara adamı, market arabası kullanırken görülüyor.
Milliyet 20.05.2005

TEHLİKE ALTINDAKİ 100 ANITIN 5'İ TÜRKİYE'DE

Merkezi New York'ta bulunan ve dünyadaki anıt eserlerin korunması konusunda çalışmalar yapan Dünya Anıtlar İzleme Örgütü (World Monuments Watch), 2004 yılı itibarıyla 'Dünyanın En Tehlikedeki 100 Anıtı Listesi'ni yayınladı. Listeye Türkiye'deki 5 anıtsal eser de girdi.
Söz konusu tarihi anıtsal eserleri, İzmir'in merkezindeki sinagoglar, Selçuk'taki Efes Antik Kenti, İstanbul'daki Küçük Ayasofya Camii, Kariye Müzesi ve Ankara'daki Agustus Tapınağı oluşturuyor. Listede anıtsal eserleri bulunan ülkeler arasında Afganistan, Çin, Küba, Yunanistan, Irak, İngiltere ile ABD de bulunuyor. Ancak Türkiye'nin, listede en çok anıtsal eseri olan ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekiliyor.
Hürriyet 19.05.2005

ZEUGMA'YI ÇİNGENE YAPTI

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç bu kez de 'tarihi' pot kırdı. Müzeler Haftası nedeniyle Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ni gezen Koç, Zeugma mozaiğindeki ünlü Çingene kızının (Gaia) önünde durarak, 'Zeugma Çingene demektir' dedi. Oysa Zeugma, 'köprübaşı, geçit yeri, geçit' anlamına geliyor.
Hürriyet 19.05.2005

TARİHİ MEKÂNLAR ÇOK UCUZA KİRALIK

Turizm Bakanlığı, 15 Haziran-1 Ekim tarihlerinde, Bakanlığa bağlı 12 antik tiyatro, müze ve örenyerlerini ücret karşılığında kiralayacak. Kira bedelleri ise sudan ucuz

Aspendos Antik Tiyatrosu: Cts-Pz. 10 bin, diğer günler 7 bin 500 YTL.
Side Antik Tiyatrosu: Cts.-Pz. 7 bin, diğer günler 5 bin 250 YTL.
Aya İrini Müzesi: Cts.-Pz. 3 bin, diğer günler 2 bin 250 YTL.
Yıldız Sarayı Müzesi: Cts.-Pz. 3 bin, diğer günler 2 bin 250 YTL.
Topkapı Sarayı Müzesi ve Avlusu: Cts.-Pz. 3 bin, diğer günler 2 bin 250 YTL.
Mecidiye Köşkü: Cts.-Pz. 3 bin 500, diğer günler 3 bin YTL.
Rumeli Hisarı: Cts.-Pz. 10 bin, diğer günler 9 bin YTL.
Yedikule Surları: Cts.-Pz. 5 bin, diğer günler 3 bin 500 YTL.
Arkeoloji Müzesi Bahçeleri: Cts.-Pz. 1500 YTL, diğer günler 1000 YTL.
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi İngiliz Kulesi: Cts.-Pz. 2500, diğer günler 1500 YTL.
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Kuzey Hendeği: Cts.-Pz. 8 bin, diğer günler 6 bin YTL.
Efes Antik Tiyatrosu: Cts.-Pz. 20 bin, diğer günler 15 bin YTL.
Radikal 19.05.2005

MÜZELERİ GEZME VAKTİDİR

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla, 18 - 24 Mayıs arasında Müzeler Haftası kutlanacak. Her yıl olduğu gibi yine birçok müze, hafta dolayısıyla ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
Milliyet 17.05.2005

CAMİNİN TARİHİ ÇİNİLERİNİ ÇALDILAR

İstanbul Fatih'te, Sultan III. Murat dönemi veziri azamlarından Hadım Mehmet Mesih Paşa'nın 1585-1586 yıllarında yaptırdığı Mesih Ali Paşa Camii'nin mihrap bölümünü süsleyen tarihi çiniler çalındı. Sabah namazına gelen müezzin Enver Çalışkan ile imam Abdullah Aydal, cami kapısının zorlanarak açıldığını görerek durumu polise bildirdi. Polis, 420 yıllık, yaklaşık 80 çininin çalındığını açıkladı.
Milliyet 18.05.2005

ALLIANOI'UN KARNI AÇ!

Bergama'deki Allianoi Antik Kenti'nde bu yıl yapılacak kurtarma kazıları için Bergama Müze Müdürlüğü'nden ödenek gönderilmeyince işçilerin günlük yemek ihtiyacının karşılanması amacıyla gıda yardımında bulunacak 'sponsor' aranmaya başlandı.
Allianoi Girişimi Grubu Sözcüsü Arif Ali Cangı, Yortanlı Barajı'nda gövde inşaatının kasım ayına kadar bitirilmesinin planlandığını ve bu tarihten sonra antik kentin sular altında kalacağını belirterek kazının 'ivedi olarak' tekrar başlaması gerektiğini söyledi.
Radikal 17.05.2005

İSTANBUL'UN MİMARİ BELLEĞİ OLUŞUYOR

Mimarlar Odası İstanbul Şubesi, Prof. Afife Batur editörlüğünde, yaklaşık 950 yapıt hakkında bilgi içeren ve bugüne kadar benzeri yayımlanmamış kapsamlı bir İstanbul Mimarlık Rehberi hazırlıyor. Temmuz ayında İstanbul'da yapılacak Dünya Mimarlık Kongresi kapsamında hazırlanan dört ciltlik rehber, kongreye farklı ülkelerden katılacak mimarların rahatça yararlanabilmesi için İngilizce basılacak. Rehberin Türkçe yayımlanması ve ileride başka dillere de çevrilmesi düşünülüyor.

Bilimsel yöntemle hazırlanan İstanbul Mimarlık Rehberi, günümüzde gezilip görülebilecek kadar ayakta duran, tarihi, estetik, mimari açıdan nitelikli, İstanbul'un metropoliten alanındaki anıtsal ve sivil mimarlık yapıtları ile açık alan anıtları arasından seçilmiş yapıtlar hakkında bilgi içeriyor. Yapıtların 1/10.000 gerçek ölçekli kent planları üzerlerinde işaretlendiği rehberde, yapıların belgesel nitelikli ve güncel fotoğrafları, çizimlerinin yanı sıra ilgili kısa metinler yer alıyor. İlgili metinler, yapıtın tarihini, mimarını, yaptıranını ve geçirdiği onarımları, yıkımları içermekle beraber, mimari özelliklerini de özetliyor.

Prof. Afife Batur yönetiminde hazırlanan rehbere aralarında Prof. Doğan Kuban, Prof. Nuran Zeren Gülersoy, Prof. Tülay Kılınçaslan, Prof. Ayla Ödekan, Prof. Zeynep Ahunbay, Prof. Nur Akın, Prof. Yavuz Tanyeli'nin de olduğu birçok mimar destek veriyor. 'Tarihi Yarımada' (Historic Peninsula) adını taşıyan birinci ciltte, İstanbul'un tarihi yarımadası, Eyüp-Silahtarağa, Bakırköy ve Yeşilköy'ü içeren bölgedeki, 1930'lara kadar olan dönemdeki tarihi ve mimari nitelik taşıyan yapıtlar tanıtılıyor. İkinci cilt 'Galata' adını taşıyor. Bu ciltte Galata, Taksim, Kurtuluş, Nişantaşı, Beşiktaş, Dolapdere ve Sütlüce'yi içine alan bölgedeki yine 1930'lara kadarki dönemlerden özel nitelik taşıyan yapıtlar ele alınıyor. Rehberin üçüncü cildi 'Boğaziçi ve Adalar'a (Bosphorus and The Prince's Islands), dördüncü cildi ise 'Modern' (Modern and Contemporary) mimariye ayrılmış.
Radikal 17.05.2005


ZENGİBAR KALESİ KURTARILACAK

Darende'de bazı inceleme ve temaslarda bulunan Malatya İl Kültür ve Turizm Müdürü Derviş Özbay, ilçedeki önemli tarihi eserlerden birisi olan Zengibar Kale Kapısının onarılması için çalışmaları başlattıklarını bildirdi.
Darende Haber 14.05.2005

HAMAM ÜSTÜ APARTMAN

Büyükçekmece Atatürk Caddesi'ndeki koruma altındaki tarihi Postabaşı Hamamı'nın üzerine apartman inşa edildi. Koruma altındaki hamama, 1994'te Anıtlar Kurulu tarafından 'restore edilmesi şartıyla' inşaat izni verilince ortaya şu anki ilginç görüntü çıktı.
Vatan 13.05.2005

2 BİN YIL ÖNCE GİYİLMİŞ

Arkeologlar, Britanya'nın güneybatısındaki Wellington yakınlarında 2 bin yıllık bir ayakkabı buldu. Kazı ekibinin başkanı Stephen Reed, bina yapmak için kullanılan bir ağacın kovuğunda gizlenmiş şekilde bulunan ayakkabı için "Birleşik Krallık'ta bulunmuş olan en eski ayakkabı" dedi. Deri üzerindeki bağcık ve iplik deliklerinin halen görüldüğü ayakkabı, zamana karşı çok iyi korunmuş. Büyük olasılıkla demir çağının erken dönemlerine ait olduğu düşünülen ayakkabı 30.48 cm uzunluğa sahip. Arkeologlar ayakkabı sahibinin erkek olduğunu tahmin ediyor.
Radikal 12.05.2005

TARİHİ EVLER ONARILMAYI BEKLİYOR

Çukurca İlçesi'nde 1500 yıllık olduğu belirtilen tarihi taş evler bakımsızlıktan yıkılırken, ilçe halkı bu yapıların onarılıp turizme kazandırılmasını bekliyor.

Irak sınırındaki Çukurca İlçesi'nde ilk yerleşim yeri olan tarihi taş evler, aynı zamanda bölgenin karargahı olarak da yıllarca hizmet verdi. Taş evlerde halen yaşamını sürdürenler tarihi evlerin korunma altına alınması için yetkililerin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini söylüyorlar. Taş evler çok katlı ve ayrı ayrı girişlere sahip. Buarda yaşayanlar dünyada ilk defa 2 katlı mülkiyet uygulaması bu evlerle başladığını belirtiyorlar. Çukurca Kaymakamı Ünal Coşkun ise, "Van'dan bir grup öğretim görevlisi geldi, buranın restorasyonuyla ilgili bir proje hazırlıyorlar. Bu da önümüzdeki günlerde netleşecektir" şeklinde konuştu.
Yüksekova Haber Gazetesi, 12.05.2005

TUTANKAMON'A SİLİKON YÜZ

Mısırlı, Fransız ve Amerikalı uzmanlar ilk kez, ünlü Mısır firavunu Tutankamon'un, silikondan bir yüzünü yaparak, firavunun “neredeyse kesin” yüz hatlarını oluşturmayı başardılar. Mısır Eski Eserler Yüksek Konseyi Başkanı Zahi Havas, uzmanların, yapılan yüzün şekli ve yüz hatları konusunda hem fikir olduklarını, ancak kulaklar ve burnun şekli konusunda fikir ayrılıkları yaşadıklarını belirtti.
Öte yandan Mısırlı uzmanların, Tutankamon'un, sol bacağından aldığı yaranın mikrop kapması nedeniyle kangren olduğunu ve ünlü firavunun bu nedenle hayatını kaybettiğini belirttiler. Böylece, Tutankamon'un ensesine aldığı darbe sonucu öldüğüne ilişkin varsayım da ortadan kalkmış oldu.
Mısır hanedanının 12. firavunu olan ve 3 bin 300 yıl önce, 9 yaşında taç giyerek 10 yıl hüküm süren Tutankamon, 19 yaşında ölmüştü. Son derece zengin olan ve hırsızların soygununa uğramayan Tutankamon'un mezarı, 1922 yılında İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından bulunmuştu.
Hürriyet 11.05.2005

UĞUR MUMCU'NUN DOĞDUĞU EV YIKILIYOR

Bakanlıkca müze yapılması için karar alınan evin bulundugu, tarihi Kırşehir evlerinin görüldüğü Ağalar Sokağı 1. dereceden sit alanı yapılmıştı. Bunlara rağmen şu anda evin yıkımına başlanmış olup Müze Müdürlüğü'ne başvurulmasına karşın konuya ait herhangi bir düzeltme yapılmamıştır.
Haber : Cevat Kurutlu 11.05.2005, Kırşehir

PAKİSTAN DEĞİL TOPKAPI

Yıllardan beri surların dibinde her pazar günü kurulan ve halk arasında Topkapı Bit Pazarı olarak bilmen rezalete "dur" diyen yok. Tarihi surlar ayaklar altında eziliyor. Dibinde ateşler yakılıyor.
Vatan 11.05.2005

DİVAN ŞAİRİ ŞEYH GALİP'IN EVİ YIKILDI

Asıl adı Mehmet Galip olan divan şairi Şeyh Galip'in bir süre yaşadığı ev, apartman inşa edilmek üzere yıkıldı. Şehri İstanbul Derneği suç duyurusunda bulunurken, arsanın sahibi 30 yıl önce satın aldığı arazide böyle bir tarihi eserin bulunmadığını savundu.

Şeyh Galip, Galata Mevlevihanesi'ne şeyh olmadan önce tarikat büyüklerinden Yusuf Şineçak'ın mezarını gören bu evi satın almış, ailesiyle birlikte bir süre burada yaşamıştı. 1799'da ölen Şeyh Galip'ten sonra, 19. yüzyılda yeniden inşa edilen ev, 1980'lerde yarı betonarmeye çevrildi. Şeyh Galip'in bir süre yaşadığı, Elif Efendi Sokak No: 2'deki ev, yerine apartman inşa edilmek üzere dün yıkılırken, Şehri İstanbul Derneği evin izinsiz yıkıldığını belirterek savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını ve İstanbul 1 No'lu Koruma Kurulu'na başvurduklarını söyledi. Dernek "Bina halen Anıtlar Yüksek Kurulu'nda görüşülüyordu. Daha karar çıkmadan yerle bir edildi" dedi.
Radikal 11.05.2005

ANTİK KENTİ GÖMÜN

Bergama'da baraj gölü suları altında kalacak olan Allianoi antik kenti için, Devlet Su İşleri (DSİ), kalıntıların üzerinin mil tabakasıyla örtülmesini önerdi. Öneriye tepki gösteren Kazı Başkanı Yard. Doç. Dr. Ahmet Yaraş, şunları söyledi. "Önerinin bilimsel mantığı yok. Kentin üstünün mille kapatılması ve 50-60 yıl sonra tekrar açılabileceğinin düşünülmesi tamamen hayal. Allianoi'nın üzerine gelmesi planlanan 17 metre yüksekliğindeki su, zaman içinde en az 10-12 metre yüksekliğindeki alüvyonu beraberinde getirir. Daha sonra bu kütleyi kaldırıp kültür tabakasına ulaşıp Allianoi'nın tekrar gün yüzüne çıkarmak mümkün değil."

Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ise, Allianoi antik kenti için son kararı İzmir 2 Nolu Koruma Kurulu'nun vereceğini söyledi. Kazı ekibi, baraj gövde yerinin kuzeye alınması ya da antik kentin etrafının yüksek beton duvarlarla çevrilmesini istiyor.
Milliyet 09.05.2005

SİLAHTAR MUSTAFA PAŞA KERVANSARAYI RESTORE EDİLECEK

Vakıflar Haftası nedeniyle Vakıflar Malatya Bölge Müdürlüğü tarafından Özel İdare Salonu'nda bir toplantı düzenlendi. Belediye Başkanı Cemal Akın, Battalgazi ilçesindeki Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi vererek Malatya Belediyesi tarafından Kervansarayı restore etmek için çalışmaların başlatıldığını ve projenin ihaleye çıkartıldığını söyledi.
Malatya Haber 09.05.2005

İSHAK PAŞA SARAYI 'PIRIL PIRIL' OLACAK

Doğubeyazıt'ın 5 km. doğusunda, bir dağın yamacındaki tepe üzerine kurulan İshak Paşa Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devri'ndeki son büyük anıt yapısı olan Doğubeyazıt'taki İshak Paşa Sarayı'nın restorasyon çalışmaları, ödeneksizlikten verilen beş yıl aradan sonra yeniden başlıyor.
Anıt eserin restorasyonuna, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nin (TÜRSAB) sponsorluğunda haziran ayında başlanacak. Çalışmaya önce sarayın çökme belirtisi gösteren avlusundan başlanacağını, daha sonra diğer eksikliklerin tamamlanacağını belirten Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Kurt, sorunların en kısa sürede giderileceğini söyledi.
1990'lı yıllarda kazı ve onarım çalışmalarını yürüten Atatürk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, definecilerin saraya büyük zarar verdiğini belirtti. Gündoğdu, 1999'daki restorasyon çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi: "Sarayın çatısının bakır sac yapılması gerekiyordu. Ancak alttaki yapı bilinmediği ve hasar verebileceği düşüncesiyle 1999'da kaplama işleminde galvanizli sac kullanıldı. Kurşun ağır gelirdi. Bu yüzden yaptırılan normal sac, görüntü itibarıyla kötü olsa da eseri tahrip etmeyecek."
Çıldıroğullarından 2. İshak Paşa ile Çolak Abdi Paşa tarafından 1685'te yaptırılan saraya son şekli 1784'te verildi. 18. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en seçkin örneklerinden olan ve Selçuklu mimarisinin etkilerini de taşıyan yapı, 115x50 metre ölçülerinde bir alanın üzerinde kurulu.
Radikal 09.05.2005



MEDRESEDE ÜNİVERSİTE KURULDU

Kapadokya'ya gönül verenlerin kurduğu İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı, "Güzel Atlar Ülkesi" Kapadokya'da Kapadokya Üniversitesi'ni 18 Mayıs günü açıyor. Mehmet Şakir Paşa Medresesi'nde açılacak üniversitede, bu yıl konuk ağırlama yönetimi, mutfak sanatları yönetimi, turizm rehberliği ve bilgisayar programcılığı bölümlerinde eğitim verilecek. Ayrıca Rusya'nın ikinci büyük üniversitesi olan Kazan Devlet Üniversitesi ile hem öğrenci hem de öğretim üyesi değişimi yapılacak.
Mustafapaşa Belediyesi, kendilerine ait Mehmet Şakir Paşa Medresesi ve eski Rum konaklarından birini 25 yıllığına üniversite için tahsis etti. Erciyes Üniversitesi ise Kapadokya Üniversitesi'nin hamisi oldu.
Sabah 08.05.2005

ERMENİ MAHALLESİ YENİDEN DOĞUYOR

Beykoz Eski Ermeni Mahallesi'nin iki sokağındaki 22 tarihi ev, Beykoz Belediyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nin ortaklaşa yürüttüğü "Eski Eserleri Koruma Projesi" kapsamında yenileniyor. Mehmet Yavuz ve Şahinkaya adlı tarihi sokaklarda bulunan evlerin rölöve, restütisyon ve restorasyon çalışmalarını Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Ana bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmet Ağaryılmaz başkanlığında 12 yüksek lisans öğrencisi yapıyor. Beykoz'da tarihi sokaklarda bulunan 22 evin mimari özellikleri muhafaza edilerek, hazırlanmış yeni projelere uygun yapılandırılmasıyla koruma altına alınması amaçlanıyor. Geçtiğimiz Mart ayında başlanan çalışmanın yapıldığı Şahinkaya ve Mehmet Yavuz sokakları, Sultan Abdülaziz'in Ermeni asıllı veziri Abraham Paşa'nın yaptırdığı Abraham Paşa Korusu'nun yakınında yer alıyor. Osmanlı'nın son döneminde Ermeniler bu bölgeye toplanmaya başlayınca bölge eski Ermeni Mahallesi olarak anılıyor.
Sabah 08.05.2005

MİLLİ SARAYLARDA SORUN ÇOK

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hesaplarını İnceleme Komisyonu üyeleri, milli saray, köşk ve kasırlarda 2 Mayıs'ta başlattığı inceleme ve denetlemelerini tamamladı. 6 Mayıs 2005 tarihinde Dolmabahçe Sarayı'nda bir basın toplantısı düzenleyen komisyon üyeleri, inceleme sonucu bir dizi eksikliği içeren öneri raporunu açıkladı.
Komisyon başkanı, AKP Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün, yaptıklarının herhangi bir ihbar nedeniyle değil, rutin bir inceleme ve denetim olduğunu, hesap incelemelerinde gelirin arttığı, giderde dikkatli davranıldığını saptadıklarını anlattı.
Özgün'ün, milli sarayların daha iyi duruma gelmesi için uygun gördükleri ve TBMM Başkanlığı'na iletilecek rapordaki öneriler şöyle:
- Restorasyonu oldukça uzun süren Yıldız Sarayı, ya Milli Saraylar Daire Başkanlığı'na bağlanmalı ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tahsis edilecek ödenekle kurtarılması için çalışma başlatılmalı.
- Dolmabahçe Sarayı'nda başlatılan kurşun çatı onarımı tamamlanmalı, gezi güzergâhına yeni mekânlar eklenmeli.
- Depo Müze Projesi acil hayata geçirilmeli ve depolardaki objeler sergilenmeli.
- Beylerbeyi Sarayı'nda bulunan Mermer Köşk'ün restorasyonu tamamlanmalı ve bir an önce halkın ziyaretine açılmalı.
- İSKİ tarafından Küçüksu Deresi'nde başlatılan ıslah çalışması tamamlanmalı ve bu mevkideki Milli Saraylar'a ait bahçe düzenlenerek TBMM Parkı olarak açılmalı.
- Aynalıkavak Kasrı'nın restorasyonu tamamlanarak Haliç kıyısına geçişi sağlanmalı. Kasır, Musiki Müzesi olarak açılmalı.
- Ihlamur Kasrı duvarları, dışarıdan görünümü kolaylaştırılacak şekilde düzenlenmeli. Duvarların eksiği tamamlanmalı.
- Beykoz Kasrı'nın restorasyonu bitmeli.
- Florya Atatürk Deniz Köşkü'nün ayaklarındaki güçlendirme işi hızlanmalı.
- Yalova Atatürk Köşkü bünyesinde bulunan sinema binası restorasyonu tamamlanmalı. Köşkün arazisinin, yıllardır sürmekte olan mülkiyet sorunu çözülmeli.
- Hereke ipekli dokuma koleksiyonu özel hazırlanacak bir mekânda korunmalı.
- Milli Saraylar bünyesinde bulunan tarihi halılar, Yıldız Şale Köşkü'nde kurulması planlanan yıkama ve onarım atölyelerinde bakıma alınmalı, yıpranması önlenmeli.
TBMM Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Cemal Öztaş da, güvenlik için teknolojinin önemine değinerek, kapalı devre izleme sisteminin ihale aşamasına geldiğini söyledi. Bütün saray, köşk ve kasırların bilgisayarla entegrasyonu için çalışmaların sürdüğünü belirten Öztaş, obje takibi için korumacılık sistemini kuracaklarını ifade etti.
Radikal 07.05.2005


POLİS GÖZETİMİNDE TARİHİ KAZI ÇALIŞMASI

Bolu, Tabaklar Mahallesi'ndeki bir iş merkezinin temel kazısı sırasında Roma dönemine ait tarihi üç mezar bulundu. Müze Müdürlüğü'nün isteği üzerine, kazı çalışmaları, polis kamerası eşliğinde yapılmaya başlandı. Müze Müdürü Mustafa Güneş, "Daha önce de aynı bölgede Roma dönemine ait 13 mezar bulundu. Mezarlardan gözyaşı şişeleri ve kişilere ait özel eşyalar çıktı. Bu alanın mezarlık olduğu artık kesinlik kazandı. Kazı çalışmalarımızı güvenlik nedeniyle polis gözetiminde yapıyoruz" dedi
Radikal 07.05.2005

MALATYA'NIN BATTALGAZİ İLÇESİ DE TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ ÜYESİ

Tarihi dokuya sahip çıkmak ve kültürel değerleri yaşatma amacı ile 2000 yılında 16 Belediyenin girişimi ile kurulan ve daha önce Malatya ile Darende İlçesi Balaban Beldesinin üyesi olduğu Tarihi Kentler Birliği'nin 29 Nisan'da Muğla'da başlayan ve 1 Mayıs'ta sona eren toplantısında, üyelik başvurusu olan Battalgazi Belediyesi de oy birliği ile üye oldu.

Toplantıda; Battalgazi ilçesi ile ilgili tarihsel ve kültürel dokuyu anlatan sunum İnönü Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Göknur Göğebakan tarafından gerçekleştirildi.
Malatya Haber 07.05.2005


ÇEMBERLİTAŞ 3 YILDIR DEMİR KAFESTE KAPALI

Büyükşehir Belediyesi kentin tarihi sembollerinden biri olan Çemberlitaş Sütunu'ndaki temizlik çalışmalarını tamamladı. Ancak sütun yüzeyini kaplayan kir tabakası temizlenince tarihi anıtın geleceğini tehdit eden derin çatlaklar oluştu.

Belediye bunun üzerine sütunu kurtarmaya yönelik yeni bir proje hazırladı. Yeni projeyle sütuna adını veren demir çemberlerin yerleri değiştirilerek çatlakların büyümesi önlenecek. Anıtlar Kurulu onay verirse çalışmalara başlanacak.
Vatan 06.05.2005


12 METRELİK MOZAİK BÜROKRASİYE TAKILDI

Mersin'in Aydıncık ilçesinde 1996'da ortaya çıkarılan ve sadece Mısır'dan 9 yılda 200 otobüs dolusu ziyaretçinin geldiği Kelenderis Antik Kenti'nin resmedildiği dev mozaiğin, kamulaştırma sorunu nedeniyle üstü kapatıldı. Kazı çalışmalarının başkanlığını üstlenen Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Zoroğlu, antik Kelenderis (Gilindire) kentinin kamulaştırılması için başvurduklrını ancak cevap alamadıklarını belirtti.
Prof. Dr. Zoroğlu, kazı alanının kamulaştırılması için yaklaşık 10 yıl önce Kültür Bakanlığı'na başvuruda bulunduklarını ve açılan dava sonucu mahkeme tarafından kamulaştırma için karar verildiğini belirterek, “Ancak daha sonra arsa sahipleri, karara itiraz ettiler. Aradan geçen süre içinde yetkililer davaya gerekli ilgiyi göstermediler. Hatta bankada bloke edilen paranın sahiplerine ödenmesi için bürokratik işlemler bile tamamlanamadı” dedi.
Bunun üzerine kazı sırasında yıllarca süren çalışma sonucu büyük bölümü ortaya çıkarılıp koruma altına alınan zemin mozaiğinin bulunduğu parsellerin kamulaştırılmasının Danıştay tarafından durdurulduğunu belirten Zoroğlu, şunları söyledi: "Birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescili bulunan istimlak alanındaki mozaik, 12 metre uzunlukta ve 3 metre genişlikte. Dünyada başka bir benzeri bulunmayan mozaiğin 3x3 metrelik bölümünde Kelenderis antik kentinin M.S. 6. yüzyıldaki manzarası resmedilmiş. Burada etrafı sur duvarlarıyla çevrilmiş bir şehir manzarası bulunmakta. Deniz kıyısında olan bu şehrin limanına 2 adet yelkenli yaklaşmış olarak tasvir edilmiş. Kamulaştırma sorunu nedeniyle bu dev mozaiğin üzeri şu anda kapalı tutuluyor. Şahıs malı üzerinde olduğu için de mozaiğin üzerini açıp yeniden çalışma yapabilmemiz ve çevresindeki kazıyı sürdürmemiz zor. Çünkü büyük emeklerle ortaya çıkardığımız 1600 yıllık antik kentte kazı yapmamız, mülk sahibinin onayına bağlı. Oysa her yıl olduğu gibi bu yıl da kazı çalışmalarını Temmuz ayında başlatmayı planlıyorduk.”

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yeni bir istimlak kararı alıp bu alanı kamulaştırmak zorunda olduğuna işaret eden Zoroğlu, “Biz doğal olarak projemizin bilimsel tarafıyla ilgileniyoruz. Gerisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve yerel makamların bileceği bir iş” diye konuştu.
Mersin Kültür ve Turizm Müdürü Osman Arık ise daha önce kamulaştırmayla ilgili mahkeme kararının, Kültür ve Turizm Bakanlığı lehine olduğunu anımsatarak, “Daha sonra Danıştay tarafından alınan ve aleyhimize çıkan kararın, evrak eksiğinden ve gecikmeden kaynaklandığını düşünüyorum. Kazı başkanı yeniden başvuruda bulunduğu takdirde, bölgenin kamulaştırılması için yeni bir girişimde bulunabiliriz” dedi.
Hürriyet 06.05.2005


9 KİLOMETRELİK TARİH VE KÜLTÜR YOLU

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Fatih Belediyesi ortaklaşa yapacakları bir çalışmayla Tarihi Yarımada'nın batısındaki gizli İstanbul'u ortaya çıkaracak. Projeye göre, 9 kilometrelik bu yol, farklı renkte bir granit taşla döşenecek, güzergaha ilk kez gelen biri bile yönünü kaybetmeden Edirnekapı'dan girip Fener'e uzanabilecek.

Yolun ikinci kademesi Cibali'yi geçerek Zeyrek'e ulaşacak. Kültür ve tarih yolu faytonların rahatlıkla geçebileceği bir genişlikte olacak. Zorunlu haller dışında trafiğe kapalı tutulacak. Yolun geçeceği güzergahtaki sur duvarları 50 metre genişliğinde açılacak, bu alandaki tescilli yapılar dışındaki tüm binalar yıkılacak. Buradaki evler mal sahipleri mağdur edilmeden kamulaştırılacak. Bu yıkım için Anıtlar Kurulu'ndan yıllar önce izin çıkmış. Tur yolu Edirnekapı girişinden başlayacak ve ilk durak Kariye Müzesi olacak.

Kariye'den sonra yol, sizi projenin en önemli ayaklarından biri olan Tekfur Sarayı'na ulaştıracak. Blakhernai saray kompleksinin günümüze gelen iki pavyonundan biri, surlara bitişik olarak 12 yüzyılda inşa edilmiş Tekfur Sarayı'nın onarımını Büyükşehir tarafından yaz ortasında başlanacak.
Blakhernai Sarayı'nın ikinci pavyonu hakkında henüz bir proje yok. Tepelerden aşağılara doğru altı katlı bir yapı olan bu pavyon yer yer işgal edilmiş 18 dönümlük bir arazide kurulu. Bulunduğu arazinin bir tarikat vakfına kiralandığı söyleniyor.

Tekfur Sarayı'nın bulunduğu sokakta Hatice Sultan Camii var. Yolun bundan sonrası gecekondularla kapanmış sur dibinden Eğrikapı'ya ulaşıyor, Kandilli Türbe Sokak'tan geçilerek Çukur Mahalle'ye uğranıyor. Mahallenin bahçe içindeki ahşap konakları son 5-6 yılda peşpeşe yandı. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, bu mahallenin de restore edilerek yeniden konut alanı ve turizm amaçlı kullanılacağını söyledi.

Çukur Mahalle, Dervişzade İbrahim Sokak'a bağlanıyor. Sadettin Tantan'ın Fatih Belediye Başkanı olduğu dönemde yeniden düzenlenen bu sokağın ortasında Altıçeşme denilen ve 16. yüzyıl sonlarında inşa edilen çok güzel bir çeşme var. Çeşmenin sağında ise Mimar Sinan'ın elinden çıkan İvaz Efendi Camii bulunuyor.

Büyükşehir, Balat'taki Yusuf Şucaattin Camii'nin önünden Fener durağına kadar uzanan yolu yayalaştırıp trafiği deniz tarafına taşımayı planlıyor. Böylece, tarih ve kültür yolundan geçen faytonlar denizi de görerek Zeyrek'e ulaşacak.

Bu Turda Göreceğiniz Eserler : Kariye Müzesi, Tekfur Sarayı, Kastorya Sinagogu, Altıçeşme, İvaz Efendi Camii, Anemas Zindanları, Emir Buhari Tekkesi, Ayia Maria Kilisesi, Fener Rum Patrikhanesi, Bulgar Kilisesi, Kadın Eserleri Kütüphanesi, Ahrida Sinagogu, Aya Yorgi Manastırı, Yanbol Sinagogu, Ferruh Kethüda Camii, Tahta Minare Camii ve Hamamı, Blacherna Saray kalıntıları ve Ayazması, Tokludede Hisarı ve Mahallesi, Balat Çarşısı, Fener Rum Erkek Lisesi, Dimitri Kantemir Evi, Surp Hraştagabet Ermeni Kilisesi, Hızır Çavuş Mescidi.

Projenin ikinci büyük ayağı olan Anemas Zindanları, Haliç'e yakın eski sur duvarlarına bitişik olarak inşa edilmiş, bir asır saray olarak kullanılmış, sonra cezaevine dönüştürülmüş. Yerin altında dört dönümlük bir araziye yayılmış olan eski saray dört katlı. Anemas Zindanı, adını Arap asıllı Bizans askeri olan Mihael Anemas'tan alıyor. Anemas'ın restorasyon ihalesi mayısın ikinci haftasında yapılacak.
Projenin üçüncü ayağında ise 500 yıllık Toklu Dede Mahallesi'nin restore edilmesi düşünülüyor. Fatih Belediyesi, Tokludede Mahallesi Kentsel Rehabilitasyon Projesi Atölyesi adı altında bir ekip oluşturdu. Atölyede, mimarlar, şehir plancıları ve üniversite öğrencileri çalışıyor. Demir, mahalle sakinleriyle tek tek görüşülüp, mülklerini projeye uygun olarak restore etmelerini ve belirlenen fonksiyonlara sadık kalmalarını isteyeceklerini söylüyor. Projenin gereklerini kabul eden ev sahipleri bir yıl içinde yapılarını onaracak. Kabul etmeyenlerin evleri kamulaştırılarak restore edilip, ihale yoluyla satışa çıkarılacak.
Hürriyet 06.05.2005


MİMAR SİNAN'IN KEMİKLERİ SIZLIYOR

İstanbul'u, Avrupa'ya bağlayan tarihi ticaret yolu üzerinde inşa edilen Büyükçekmece'deki Mimar Sinan Köprüsü'nün devamı niteliğindeki çeşme bakımsızlık, ilgisizlik ve sorumsuzluk sonucu yok olmak üzere. Birçok kişi çeşmenin üzerine yazı yazarak tarihi dokuyu öldürüyor. Tepecik'teki dolgu çalışmalarıyla da kumların altında kalacak Mimar Sinan hatırası, Büyükcekmece ve Tepecik belediyelerinin çöp araçlarıyla aynı mekanı paylaşıyor. Kanuni Sultan Süleyman'ın Zigetvar Seferi'ne çıkarken Büyükcekmece Lagün Gölü'nün Marmara Denizi ile birleştiği noktada yaptırdığı köprü ile birlikte yapılan çeşme, 1567 yılında II. Selim zamanında tamamlanmış. Üstat Mimar Sinan tarafından 636 metre uzunluğundaki, 7,17 metre genişliğindeki köprünün baş tarafında restore edilen üçlü çeşmeyle aynı özellikleri taşıyor. Kitabesi de çalınan çeşme, sahip çıkılmadığı gibi sanayicilerin yağ deposu olarak da kullanılıyor.
Vatan 05.05.2005

TARİHİ OKUL SONUNDA OTOPARK OLDU!

Tam üç yıl önce kundaklanan Ortaköy'deki Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu'nun (Naime Sultan Yalısı) bahçesi şimdi İstanbul Trafik Vakfı tarafından otopark olarak işletiliyor.

Sultan Abdülmecit'in Gaziosmanpaşa'ya hediye ettiği bilinen ve daha sonra Cumhuriyet devrinde okul haline getirilmiş olan tarihi binaya yangından sonra hiç el değmedi.
Vatan 04.05.2005

2 BİN 300 YAŞINDA VE 'EN GÜZEL' MUMYA...

Mısır'da 'mükemmel korunmuş' bir mumya gün ışığına çıkarıldı. Bilim dünyasında yankı uyandıran kazıyı gerçekleştiren Japon kazı ekibi, mumyanın Mısır'da şimdiye kadar çıkarılmış en 'güzel' mumya olabileceğini söylüyor.
Kuzey Mısır'ın Dahshur bölgesinde, Saccara'da piramitlerin bulunduğu bir alanda ortaya çıkarılan mumyanın 2 bin 300 yıllık olduğu sanılıyor. Bu dönem firavun Tutankamon'dan da önce, 380 ve MS 343 tarihleri arasında ülkeyi yöneden 30'uncu hanedanlık dönemine rastlıyor. Mavi ve kırmızı renklerde bir maske giydirilmiş olan mumya, tahta bir mezara oturtulmuş şekilde bulundu.
Japon Waseda Üniversitesi uzmanları, sarıya boyalı ve üzerinde açık mavi hiyeroglifler bulunan mumyanın önemli bir yönetici olma ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyor. Mezarın üzerindeki renkli süslemelerin firavun mezarlarındakilere benzediği belirtildi. 100 yıldır böyle bir mumya çıkarmadıklarını söyleyen arkeologlar, mumyanın soyunu öğrenmek için tarama sonuçlarını bekleyecek.
Radikal 04.05.2005

BİR TARİH DAHA GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR

Erzurum Büyükşehir Belediyesi, “Tarihi gün yüzüne çıkarma” çalışmalarına Tarihi Vani Efendi Cami'ni de ekledi. Belediye Cami etrafındaki 20 harabe evin kamulaştırmasını yaparak sökümüne başlandı.

Erzurum Tarihini Araştırma ve Tanıtma Derneği'nin yayınları arasında çıkan İbrahim Hakkı Konyalı'nın kaleme aldığı “Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi” isimli kitaba göre, Vani Efendi Cami'nin yapım tarihi kesin değil. Yaklaşık 400 yıllık bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilen Vani Efendi Cami, Mehmet Efendi tarafından yaptırılmış. Son cemaat yerinin sağında yer alan minaresi küp kısmına kadar taşla kalan kısmı ise tuğla ile yapılmış. Vakfiyesi tesbit edilemeyen caminin kitabesinin çalınmış olabileceği tahmin ediliyor. Bir dönem hasar gören cami minaresi söylendiğine göre, “Kel Hacı” şöhretli bir hayırsever tarafından tarafından yaptırılmış.
Erzurum Gazetesi 03.05.2005


KASTAMONU, ÇATALZEYTİN'DEKİ TARİHİ HAMAM RESTORE EDİLDİ

Çatalzeytin İlçesi'ndeki tarihi hamam gerekli izinler alındıktan sonar Belediye tarafından restore edilerek 1 Mayıs tarihinde açıldı.
Kastamonu Postası 02.05.2005


BİN YILLIK CAMİYE OLİMPİYAT MAKYAJI

Çin'in başkenti Pekin'de bin yıllık tarihi cami, 2008'de düzenlenecek Pekin Olimpiyatları için başlatılan çalışmaların bir parçası olarak restorasyona alındı. MS. 996'da Çin'in Liao Hanedanlığı döneminde yaptırılan Niujie Cami için Çin hükümeti 20 milyon yuan (2.4 milyon dolar) ayırdı.
Milliyet 02.05.2005


BÖLMELER AÇILDI RAĞBET DE ARTTI

İstanbul Arkeoloji Müzesi, personel yetersizliği nedeniyle yıllardır kapalı duran sekiz bölümünü açınca geçen yıla göre ziyaretçi sayısını üçe katladı.
İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde personel yetersizliği nedeniyle kapalı bulunan bölümler, 2004'ün son ayında atanan 10 personelle yılbaşında yeniden ziyaretçilere açıldı. Böylece Trakya, İstanbul, Troya, Filistin, Suriye, Kıbrıs, Çocuk Müzesi bölümleri kilit altında kalmaktan kurtuldu. Osmanlı topraklarından toplanan arkeolojik eserler ve Cumhuriyet döneminde bulunan antik yapıtlarla birlikte görkemli bir koleksiyona sahip olan İstanbul Arkeoloji Müzesi, bu alanda dünyanın en önemli kurumlarından biri.

İlk yazılı anlaşma kabul edilen Kadeş Antlaşması'nı içeren kil tabletten, Büyük İskender'in MÖ.3'üncü yüzyıla ait büstüne, kabartmalarıyla ünlü İskender Lahti'nden pek çok sikke ve heykele eşsiz yapıtlar barındıran müze, uzun bir süre ziyaretçilerini hayal kırıklığına uğratmıştı. Artık, MÖ. 920 yılına ait olan Kudüs'teki Süleyman Tapınağı'na Yahudi olmayanların girmesini yasaklayan kitabe Filistin Bölümü'nde, kuşatma sırasında Haliç'e çekilen dev zincir, Sultanahmet'teki Hipodrom'un iki dikilitaşı İstanbul Bölümü'nde, 19. yüzyılda Truva'da bulunan kalıntılar ise Truva Bölümü'nde ziyaret edilebiliyor.

Müze, Arkeoloji, Çinili Köşk ve Şark Eserleri isimlerini taşıyan üç ana yapıdan oluşuyor. Türk-İslam eserlerinin bulunduğu Çinili Köşk de 2002 yılından bu yana onarım nedeniyle kapalı bulunuyordu. Fatih Sultan Mehmet'in Topkapı Sarayı'nda yaptırttığı ilk bina olan Çinili Köşk, şimdiki bina yapılmadan önce İstanbul Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmıştı. Uzun süredir 13-19 yy. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait seramik ve çinileri ağırlıyor. 16. yüzyıla ait en güzel İznik çinileri ve Karamanoğlu İbrahim Bey imarathane mihrabını da barındıran Çinili Köşk'ün onarımı tamamlandı ve ziyarete açıldı.
Radikal 01.05.2005


TÜRKİYE'DE TARİH BÖYLE 'KORUNUR'

Tarihi Kentler Birliği Buluşması'nda, 2 belediye başkanı da konuşmak için kürsü yerine, bir tarihi eserin üzerini seçti.

Muğla Müzesi bahçesinde düzenlenen Tarihi Kentler Birliği Muğla - Milas Buluşması'nda, Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün ile Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz, konuşmak için binlerce yıllık, Roma döneminden kalma tarihi bir eserin üzerine çıktı.
Gürün, "Belediye, valilik ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesiyle kurulan Tarihi Kentler Birliği'nin hedefi, tarihe ve kültüre sahip çıkmaktır" dedi.
Milas'ın bir tarih hazinesi olduğuna dikkat çeken Topuz da, "Milas, Karya uygarlığına başkentlik yaptıktan sonra Osmanlı döneminde de önemli bir konumdaydı. Gezilerimizle sizi tarihle buluşturmayı hedefledik" diye konuştu.
Milliyet 01.05.2005

ULUBURUN II'YE UĞURLAMA TÖRENİ

Dünyanın en eski batığı Uluburun'dan esinlenerek hazırlanan Uluburun II'nin, mayıs sonunda çıkacağı Akdeniz yolculuğu için temsili uğurlama töreni düzenlendi. Uluburun II, Marmaris'ten Rodos ve Girit'e, oradan da İskenderiye, Mısır Nil ağzı, İsrail üzerinden Kıbrıs Karpaz ve oradan Bodrum'a gelecek.
Milliyet 01.05.2005

1 TONLUK MEZAR TAŞINI ÇALDILAR

Akşehir Müze Müdürlüğü bahçesinde sergilenen Roma dönemine ait 1 tonluk mezar taşı çalındı. Önceki gece bahçeye giren hırsızlar, Roma döneminde zengin bir tüccara ait olduğu tahmin edilen 80 santimetre genişliğinde, 1 metre 20 santim uzunluğunda, yaklaşık 1 ton ağırlığındaki üzeri fresklerle süslenmiş mezar taşını yerinden kaldırarak, yan taraftaki okulun bahçesine attı. Taş, buradan bir kamyonete yüklenerek götürüldü. Müze müdürlüğü yetkilileri, yaklaşık 1 tonluk mezar taşının, daha önce bahçeye vinç yardımıyla yerleştirildiğini belirterek, çalınmasını şaşkınlıkla karşıladı.
Radikal 30.04.2005

AVRUPA MÜZE ÖDÜLÜ TESLİM EDİLDİ

Avrupa Konseyi'nce 2004 yılının en iyi müzesi seçilen Trakya Üniversitesi (T.Ü) Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi'ne verilen Avrupa Müze Ödülü'nün, Almanya'nın Strasbourg kentindeki Rohan Sarayı'nda düzenlenen bir törenle Yunanistan'ın Selanik Bizans Kültür Müzesi'ne teslim edildiği bildirildi.

Joan Miro Heykeli'ni, Bizans Kültür Müzesi Müdürü Dr. Anastasia Tourta'ya teslim eden T.Ü. Rektörü Prof. Dr. Enver Duran'ın, böyle bir ödülü 1 yıl boyunca sergilemekten mutluluk duyduklarını, kazanılan başarının, Doğu ve Batı Avrupa kültürleri arasında önemli bir köprü oluşturacağına inandığını söylediği bildirildi.
www.edirneninsesi.com 30.04.2005

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ VE MÜZE MÜDÜRLÜĞÜ TARİHİ ÇALIŞMA GERÇEKLEŞTİREREK'' KÜLTÜR PROFİLİ''MİZİ BELİRLEDİLER

Atatürk Üniversitesi (A.Ü) ve Müze Müdürlüğü işbirliğiyle 10 yıldır sürdürülen ve büyük ölçüde tamamlanan ''Erzurum Kültür Profili'' isimli çalışmada, Erzurum ve çevresinde yer alan 8 binin üzerinde arkeolojik eser kayıt altına alındı.

A.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alpaslan Ceylan, yaptığı açıklamada, Paleolotik Çağ'dan itibaren yerleşimlerden bahsedilecek olan ''Erzurum'un Kültür Profili'' çalışmasının, bölge genelinin tarihi geçmişine ışık tutacak bir çalışma olduğunu bildirdi. Erzurum'da, 7 bin yıllık tarihi kapsayan arkeolojik eserlerin 5 ciltte toplanması çalışmasında sponsora ihtiyaç duyulduğu bildirildi.

Erzurum Müze Müdürü Mustafa Erkmen ve kendisinin başkanlığında, 10 kişilik ekiple, yaklaşık 10 yıldır sürdürdükleri araştırma çalışmalarının tamamlandığını anlatan Ceylan, şunları kaydetti: ''Bölgemizdeki arkeolojik eserleri 5 ciltlik Erzurum Kültür Profili çalışmasında toplamayı düşündük. Arazi ve müzede bulunan 8 binin üzerinde arkeolojik eseri kayıt altına almayı başardık.

Ceylan, yaptıkları çalışmanın Türkiye'de ilk sayılabilecek bir nitelikte olduğunu belirterek, eldeki bulguların dönemlere göre, fotoğraflarla birlikte tanziminin yapıldığını ifade etti.
Erzurum Postası 30.04.2005

“TAY PROJESİ VE TÜRKİYE'DE SÜREGİDEN ARKEOLOJİK TAHRİBAT”

Edirne'de, ''TAY Projesi ve Türkiye'de Süregiden Arkeolojik Tahribat'' konulu konferans yarın (28 Nisan 2005 Perşembe) yapılacak

Trakya Üniversitesi'nin (T.Ü.) açıklamasına göre, T.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından düzenlenen konferans, saat 15.00'te Türkan Sabancı Konferans Salonu'nda başlayacak. Konferansa İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı'ndan Oğuz Tanındı konuşmacı olarak katılacak.

Bu arada, T.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından hazırlanan ''Tahribatın Resmidir'' konulu TAY Projesi Belge Sergisi de saat 16.00'da Merkez Kütüphane Sergi Salonu'nda açılacak.
www.edirneninsesi.com 28.04.2005

"MİTOLOJİ SÖZLÜĞÜ" ÇIKTI

"Mitoloji Sözlüğü / Klasik Mitologyada Tanrılar - Olaylar - Kahramanlar" isimli kapsamlı çalışma, Derman Bayladı imzasıyla Say Yayınları'ndan çıktı. Evrenin düzenini yorumlayan mitolojiyle ilgili çalışmalar, Türkiye'de özellikle Cumhuriyet döneminde Milli Eğitim Bakanlığı'nın çevirileriyle gündeme geldi. Mitoloji sözlükleriyle ilgili çalışmalarsa görece zayıf. Ancak Azra Erhat'ın "Mitoloji Sözlüğü", bu alanda hazırlanmış en kapsamlı kitaplardan biri. Derman Bayladı da, çalışması sırasında Erhat'ın "Mitoloji Sözlüğü"nden yararlandığını belirtiyor.
Milliyet 28.04.2005

KAPADOKYA'NIN KÜLTÜR ENVATERİ ÇIKARILIYOR

Dünyanın en önemli yeryüzü oluşumlarından birine sahip Kapadokya bölgesinin merkezi Nevşehir'de yapılacak çalışmayla kültür ve turizm varlıklarının envanteri çıkarılacak. Nevşehir Valisi Alaattin Turhan'ın desteğiyle İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü başkanlığında hafta sonu başlatılacak ve 3 ay sürecek.
Çalışma kapsamında, Kapadokya'nın tespit edilen, ancak kayıt altına alınmayan bütün kültür ve turizm eserleri, resmi kayıtlara geçirilecek. Çalışma için oluşturulan komitede İl Kültür müdür yardımcıları Hüseyin Sulhan ve Duran Binici, Nevşehir Müze Müdürü Halis Yenipınar, müze müdürlüğünden arkeolog Murat Gülyaz, İl Kütüphane Müdürü Ahmet Rehber, Erciyes Üniversitesi Nevşehir Turizm Otelcilik Yüksekokulu öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim İlhan ile Hacıbektaş ve Ürgüp müzelerinden yetkililer yer alacak.
Hürriyet 26.04.2005

ISSIZ HAN KURTULUYOR

Bursa'da, Uluabat Gölü'nün kıyısındaki asırlarca İpek Yolu yolcularına hizmet eden ancak bakımsızlıktan dolayı çürümeye yüz tutan Issız Han, yıllar sonra restore ediliyor
Yıldırım Beyazıt tarafından 1394 yılında Celalüddin Eyne Bey'e yaptırılan ve kapısının üzerinde, "Yolcuların parasız yiyecek, içecek ve yatacak yer olarak hizmet verdiği' belirtilen Issız Han restore ediliyor. Osmanlı devrinin ilk mimari eserlerinden olan 1250 metrekarelik bir alan üzerine kurulu bulunan hanın restore edileceği haberi Gölyazılılar'ı sevindirdi.
Yeni Bursa 23.04.2005

TAHTAKALE HANI AÇILDI

Bursa'nın en eski çarşılarından 120 yıllık Tahtakale Hali, Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 7 yıllık restorasyon sonrasında hizmete girdi.
Bursa Olay Gazetesi 23.04.2005

TROYA KENTİNİN MAKETİ HAZIR

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Sipahioğlu ile ekibi tarafından yapımı üstlenilen "Troya Minia" adlı maket, önümüzdeki günlerde Morabbin Parkı'na monte edilecek.
Çanakkale Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Tunca Yüğnük, poliüretandan yapılan makette, Troya Antik Kenti'nin 6. katmanının sembolize edildiğini bildirdi.

Homeros'un "İlyada" adlı eserinde, Troya Savaşları'nın 6. katmanda olduğu değerlendirildiği için bu katmanın maketinin yapılmasına karar verildiğini vurgulayan Yüğnük, 7 aylık çalışma sonucu tamamlanan maketin, 3 parça halinde Çanakkale'ye getirilerek, monte edileceği ve cam fanusla koruma altına alınacağını söyledi.

Troya'nın dünya mirası olarak kabul edindiğini vurgulayan Yüğnük, "Troya, 5 bin 200 yıllık tarihiyle, insanlığın kültürü ve medeniyetiyle yakından ilgilidir. Troya Antik Kenti'ni olduğundan daha fazla vurgulamak gerekiyor. Bu çalışmayı yapmadaki hedefimiz ikinci bir Troya yaratmak değil, insanları bu tarihe yönlendirerek, daha fazla zaman ayırmalarını sağlamak" dedi.
Bursa Olay Gazetesi 23.04.2005

KURŞUNLU HAN'A DESTEK

1460 yılında Candaroğlu İsmailbey tarafından yaptırılarak günümüze kadar gelebilen tarihi Kurşunlu Han için geri sayım başladı. Tabiat varlıkları Anıtlar Kurulu onayından çıkan restorasyon projesi için Kastamonu Mimarlar Odası tarafından bir dizi destekleme yapılacağı bildirildi.
Kastamonu Postası 23.04.2005

TAKSİM SARNICI MÜZE OLUYOR

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Taksim Meydanı'ndaki 1200 metrekarelik tarihi sarnıcın boş ve kullanılmaz durumda olduğunu belirterek 'Anıtlar Kurulu'na başvuruylduğunu, izin verilmesi halinde bu alanı galeri ya da müze olarak kullanmayı planladıklarını belirtti.
Hürriyet 23.04.2005

RÜSTEM PAŞA'DA ÇİRKİN GÖRÜNTÜ

Erzurum'da önemli tarihi eserlerinden biri olan ve yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan Rüstem Paşa Bedesteni etrafındaki işyerlerinin sökülmesi, hem çevre hem de görüntü kirliliğine neden oluyor. Sökülen inşaatın yanındaki çöp yığınları da dikkatlerden kaçmıyor.
Erzurum Gazetesi 22.04.2005

AKADEMİSYENLER ARKEOLOJİ SEMPOZYUMUNDA BULUŞTU

Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından organize edilen '9. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları, Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu' Erzurum'da başladı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, sempozyumun amacının, Ortaçağ boyunca oluşan kültür mirasını tanımak, tanıtmak, bakım ve restorasyonlarını yaptırarak, sorunlar üzerinde tartışmak ve değerlendirmelerde bulunmak olduğunu söyledi. Gündoğdu, bir kısmı ayakta, bir kısmı tarihin derinliklerine gömülmüş olan kültür mirasını, bilimsel kriterler içerisinde inceleyip, genç nesillere aktarmak için toplandıklarını açıkladı. Gündoğdu, ayrıca sempozyumun tarihi eserlere karşı ulusal bir bilinç oluşturmak adına da verimli geçeceğini sözlerine ekledi.

'9. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu'nda, Türkiye'nin değişik üniversitelerinden gelen 50'ye yakın akademisyen bildiri sunacak. 2 gün boyunca, sanat tarihi ve kazılar konusunda bilimsel çalışmaları değerlendirecek olan akademisyenler 3. gün, Erzurum gezisi yapacak.
Erzurum Gazetesi 22.04.2005

OTOBÜSLER, SULTANAHMET MEYDANI'NA GİREMEYECEK

Tarihi yarımadayı karmaşadan kurtarmak amacıyla gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde artık turist otobüsleri Sultanahmet Meydanı'na giremeyecek. Bundan böyle Çatladıkapı'ya kadar gelen turistler, shuttle adı verilen gezi araçları ile meydana gelecek. Proje sayesinde otobüslerin bölgenin dokusuna zarar vermesi önlendiği gibi, Meydan'daki karışıklık da giderilmiş olacak.

Turist otobüslerinin duraklama alanı için Çatladıkapı'nın seçilmesinin nedeni, şehiriçi ulaşıma yakın, yeterli alana sahip ve zarar görmeyecek özelliklere sahip olması. Çatladıkapı'ya denizyolu entegrasyonu da sağlanacak. Böylece turistler, belirlenecek bir zaman dilimi içerisinde gezilerini tamamlayıp tekrar denizyolu ile çeşitli merkezlere taşınabilecek. Bölgede, turistlerin ihtiyaçlarını karşılaması için döviz bürosu, postane, kartpostal, harita ve kitap satış yerleri, tuvalet, hediyelik eşya mağazaları, iturizm enformasyon, dijital İstanbul tanıtım ofisi, sağlık birimi, oturma alanları, şoför bekleme ve hizmet birimi, bankamatik, taksi durağı ve turizm acentelerinin temsilcileri yer alacak.

Proje, kısa süreli konaklama sırasında doğabilecek ihtiyaçlara cevap vererek, yerli turistlere de açık bir merkez haline gelecek. Proje için düşünülen diğer alternatif mekânlar ise Yenikapı, Sirkeci ve Cankurtaran. Projenin işletim modelinin ise henüz belli değil. Büyük ihtimalle Büyükşehir tarafından ya da yap-işlet yöntemiyle gerçekleştirileceği ifade ediliyor.
Vatan 21.04.2005

SAİT HALİM PAŞA YALISI AÇILIYOR

On yıl önce geçirdiği yangından sonra restore edilen ve özel bir şirket tarafından 49 yıllığına kiralanan Sait Halim Paşa Yalısı, önümüzdeki ay açılacak.

İç dekorasyonu tarihi özelliklerine uygun olarak yapılan yalıda özel davetler, müzayedeler, defileler, sergiler düzenlenecek. Yalıdaki en önemli orijinal eserin 1865 tarihli Felix Auguste Clement imzalı 'Çölde Av Sahnesi' adlı tablo ile 2 aslan heykeli ve sütunlar olduğu kaydedildi.
Hürriyet 20.04.2004

"KAMONDO AİLESI" ANISINA MERDİVENLERE PLAKET ÇAKILDI

İstanbul'un gelişmesi ve modernleşmesine katkıları bulunan Kamondo Ailesi'ni anmak amacıyla Karaköy Bankalar Caddesi'ndeki Kamondo Merdivenleri'nde tören yapıldı.
Vatan 20.04.2005

MALATYA MÜZESİ 3 YIL SONRA AÇILDI

Malatya Müzesi düzenleme çalışmalarının ardından üç yıl sonar ziyaretçilere açıldı. Resmi açılışı Müzeler Haftası'nda yapılacak olan müze bölgenin en modern müzesi haline getirildi.

Arslantepe Höyüğü'nde 1962 yılından beri İtalya Roma Üniversitesi Arkeoloji Bölümü görevlileri tarafından çıkarılan eserler de yer alıyor. Malatya Müzesi'nde M.Ö. 1900 - 1200 yılları arası Hitit, Neolitik, Geç Kalkolitik, Eski Tunç, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait yaklaşık 17 bin eser sergileniyor.
Malatya Haber 20.04.2005

MARMARAY BU KEZ BATIĞA TAKILDI

Marmaray'ın güzergáhı üzerinde 11. yüzyıldan kalma bir gemi batığına rastlandı. Yenikapı açıklarında rastlanan batığın çıkartılması için arkeolojik kazılara başlandı. Doğu Roma İmparatorluğu dönemine ait olduğu sanılan batığın henüz sadece burun kısmı açıkta bulunuyor. 11. yüzyılın sonuna kadar liman olarak kullanılan Yenikapı'da rastlanan batığın, daha önceki dönemlere ait olup olmadığı kazı çalışmasının tamamlanmasının ardından ortaya çıkacak.
Hürriyet 19.04.2005

TARİHİ HAMAM ÇÖKÜYOR

Mülkiyeti İstanbul Üniversitesi'ne ait Beyazıt Hamamı çökme tehlikesiyle karşı karşıya. Harabeye dönüşen hamamın kubbelerinde ve duvarlarında derin çatlaklar oluştu. Kaynak yetersizliğinden dolayı kaderine terk edilen bina kurtarılmak için valiliğin ekonomik desteğini bekliyor.

40 yıl süren bir hukuk savaşının ardından binanın mülkiyetini Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden alan İstanbul Üniversitesi'nin o dönemki rektörü Kemal Alemdaroğlu hamamı bir uzay eğitim merkezi haline getireceklerini açıklamıştı. Ancak 4 yıldır binaya tek bir çivi bile çakılmadı.
VATAN 17.04.2005

BODRUM'DA HAFRİYAT ÇALIŞMASI SIRASINDA TARİHİ ESER BULUNDU

Bodrum'da hafriyat çalışması yapılan inşaat alanında, tarihi kalıntılara rastlandı. Bodrum'un önemli tarihi yapılarından olan Mars Mabedi'nin yanındaki arsaya yapılacak konut inşaatının devam eden hafriyat çalışması sırasında, 2 sütun altı ve 2 sütun başlığı bulundu.
ANADOLU AJANSI 15.04.2005

ESKİ VAN YENİDEN KURULUYOR...

1915'te Ermenilerin işgal ettikten sonra yakıp yıktığı eski Van kenti günyüzüne çıkıyor. Eski Van, 'Tuşba Sanat Kenti' projesiyle yeniden kurularak turizme kazandırılacak.
Ruslarin 1915 yılında işgal etmesinin ardından Ermeni çetelerin yakıp yıktığı Van Kalesi arkasında bulunan eski Van kenti, Valilik tarafından hazırlanan 'Tuşba Sanat Kenti' projesiyle yeniden canlılığa kavuşturulacak. Van İl Kültür ve Turizm Müdürü İzzet Kütükoğlu, projenin bakanlığa sunulduğunu ve onay beklediklerini belirterek, tüm hazırlıkların tamamlandığını söyledi.
Projenin Van'ın tarihi açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Kütükoğlu, 'Rus ve Ermeni işgaliyle 1915 yılında yakılıp yıkılan Eski Van şehrinde tüm kültürümüz ve tarihi mekanlarımız toprak altında yatıyor' dedi. Kütükoğlu'nun verdiği bilgiye göre işgal yıllarında İç Anadolu, Güneydoğu ve Batı illerine göç etmek zorunda kalan Vanlılar, işgal sonrası kente döndüklerinde her yerin yakılıp yıkıldığını görünce, bugünkü kenti kurdu.

Kültür Müdürü İzzet Kütükoğlu, 'Şimdiki Van, Cumhuriyet dönemi sonrası kurulmuştur. Bu durum Türkiye'nin hiçbir yerinde yoktur. Proje kapsamında eski Van şehrinde bulunan çarşı, pazar, cadde ve sokaklar, işyerleri, camiler, kiliseler, evler ortaya çıkarılacak. Daha sonra da turizmin hizmetine sunulacak' diye konuştu.

Mimar, sanat tarihçi, arkeolog ve restorasyon uzmanından oluşan 5 kişilik bir ekibin hazırladığı projeye, Alman Araştırmacı Walter Bachman'ın fotoğrafları ışık tutacak. Projenin ön hazırlık çalışmalarında bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Mehmet Top, Bachman'ın 1903'te çektiği fotoğraflarının temel kaynakları olduğunu söyledi.

Yard. Doç. Dr. Top, proje kapsamında öncelikle sur duvarlarının rölöve projelerini hazırlamaya başladıklarını belirterek, 'Sonraki aşamalarda kazı ve temizlik çalışmasına başlayacağız. Surların aslına uygun onarımı için projeler de hazırlandı. Projemizde Osmanlı arşivleri, Alman, İngiliz ve Fransız seyyahların fotoğraflarından yararlanacağız. Haritaların çıkarılması için de uydu fotoğraflarını kullanacağız' dedi.

Ermenilerin 1915'teki işgalinden önce Alman araştırmacı Walter Bachman'ın 1903'te çektiği fotoğraflarda, sur duvarları, cami, kilise, yüzlerce ev, resmi kurumlar, caddeler, sokaklar ve iş yerleri açıkça görülüyor. Ermeni çetelerinin işgalinin ardından 1920'li yıllarda çekilen fotoğraflar ise kentin harabeye çevrildiğini kanıtlıyor. 90 bin metrekarelik alana sahip eski Van'da yaşayan yaklaşık 13 bin Müslümanın bir kısmı Ermeni çeteleri tarafından öldürüldü, sağ kalanlar da yıkılan kenti terk etmek zorunda kaldı.
HÜRRİYET 15.04.2005

ANTİK KENTİN BEKÇİSİ TARİHİ ESERLE YAKALANDI

Denizli'de 55 yaşındaki Ali Salim Munis, kendilerini alıcı gibi tanıtan jandarmalara Roma döneminden kalma 167 sikkeyi satmak isterken suçüstü yakalandı. Munis'in ifadesi üzerine Laodikya Antik Kenti'de bekçilik yapan 48 yaşındaki İdris Kuş da gözaltına alındı. Bekçinin evinde, pişmiş topraktan iki aslan figürü bulundu.
HÜRRİYET 14.04.2005

2000 YILLIK LAHİTTE 100 YILLIK KEMİK

İzmit'te tesadüf sonucu ortaya çıkartılan lahitten topluca yakılıp öldürülmüş insan kemikleri çıktı.

İzmit'in Kullar Beldesi'nde, belediyenin yaptığı toprak hafriyat çalışması sırasında 2 bin yıllık olduğu belirlenen kapağı açık taş lahit içinde, yakılarak öldürülmüş toplu insan kemikleri bulundu. Yapılan ilk tespitte lahitin 2 bin yıllık olmasına karşın içinden çıkan kemiklerin yaklaşık 100 yıl öncesine ait olduğu belirlendi.

'Türk kemikleri' iddiası çalışmaları izleyen 1. Dünya Savaşı'nda Ermeni Katliamına Uğramış Mağdurlar Derneği Başkanı Ömer Güvercin, bu bölgede Ermenilerin Türkleri katlettiğini ve lahitteki kemiklerin de Türkler'e ait olduğunu iddia etti. İzmit Müze Müdür Vekili Zeynep Demir ise, detaylı inceleme yapılacağını söyledi.
MİLLİYET 14.04.2005

YERLİ-YABANCI TURİST AYRIMI SONA ERİYOR

Müzelerdeki yerli ve yabancı turist ayrımı kaldırılarak, giriş ücretleri standart bir düzeye getirilecek. Uygulamanın Avrupa Birliği müzakereleri öncesi yapılması planlanıyor

Müze girişlerinde yerli ve yabancı turistlere uygulanan farklı ücretlendirme sistemi kaldırılıyor. Avrupa Birliği müzakeleri öncesi yapılması planlanan uygulamaya göre, yerli ve yabancı turistler aynı ücreti ödeyerek müzeleri gezebilecekler.

Hiçbir Avrupa ülkesinde böyle bir uygulamanın olmadığına dikkat çeken Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen "Avrupa Birliği'ne girdiğimiz zaman zaten bu fark ortadan kalkacak. Ama, biz bu uygulamayı şimdiden yapmayı planlıyoruz. Fark ortadan kalktığında müzelerin geliri düşecek. Yaşanacak gelir kaybını önlemek için bankalarla sponsorluk anlaşmaları imzalacağız" dedi. Turist Birliği Başkanı Şerif Yenen ise uygulamaya turistlerin tepki verdiğinin altına çizerek "Turlarla gelen turistlerin yanında binlerce turist de ailesiyle geliyor. 3 kişilik bir ailenin Topkapı Müzesi'nde gezmesinin bedeli 100 YTL'yi buluyor.

Fiyatın yüksekliği nedeniyle tepki gösterip, müzelerin kapısından dönen turistlere rastlıyoruz. Bin bir zahmetle ülkemize gelenlerin kültürel zenginliklerimizi görmesine engel oluyoruz. Belki müze girişlerinde fiyat düşürülmeyebilir. Ama orta bir yol bulunabileceğine inanıyorum" dedi
VATAN 14.04.2005

ALLİANOİ BÜYÜK TEHDİT ALTINDA!

Bergama'daki Allianoi Antik Kenti'ni su altında bırakacak Yortanlı Barajı'nın yapımına hız verilmesi, arkeologları endişelendiriyor. Arkeologlar, Allianoi'un koruma altına alınmadan, su altında bırakılmasını katliam olarak değerlendirdi.
7 yıl önce kazı çalışmalarına başlanan Allianoi Antik Kenti günışığına çıkarılamadan su altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya. 1800 yıllık tarihi olan Allianoi halen kullanılabilecek sıcak suya sahip. Dünyanın en iyi korunmuş sağlık yurtlarından biri olan antik kent, yapımına hız verilen Yortanlı barajı'nın suyu altında kalabilir.
Yortanlı Barajı'nın 7 ay içinde tamamlanması planlanıyor. Arkeologlar bu süre içinde antik kenti kurtarmak için çalışmaları hızlandıracaklarını belirtiyor.

“Bu yıl Haziran başında ödenek gelsin ki kazı çalışmalarına başlayıp mesafe kat edelim. Belgelenmeden su altında kaldığı takdirde bu tam bir katliam olur. Su altında kalması da bir katliamdır. Yani barajın yapılmasına karşı değiliz ama Allianoi'un koruma altına alınarak yapılması çağdaşlıktır.”

Allianoi'un su altında kalma olasılığı Bergamalılar'ı da endişelendiriyor. 5 yıl önce bir Afrodit Heykeli'nin ortaya çıkarıldığı antik kent önemli bir gelir kaynağı.

“Bergamaya 600 bin civarında kültür turisti geliyor. Bergama'da bir turizm gerçeği var. 600 bin turist potansiyeli var. Bu insanların Allianoi'e çekilmesi demek ilçe ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır. Tarım önemlidir yadsımıyoruz ama turizm gelirlerinin Bergama için çok daha fazla katkı sağlayacak.”
NTV 14.04.2005

İSTIKLÂL'İN EN BÜYÜK BİNASI SATILIK

İstiklal Caddesi üzerindeki tarihi Büyük Kulüp Binası, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından satışa çıkarıldı. Binaya yaklaşık 60 trilyon liranın üzerinde değer biçiliyor

İstanbul'un eğlence ve ticaret merkezi İstiklâl Caddesi üzerindeki Serkldoryan İşhanı'na uzmanların biçtiği değer 60 trilyon liradan fazla. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından satışa çıkarılan bina İstiklal Caddesi'nin en büyük binası olarak kabul ediliyor. İstiklal Caddesi ile Yeşilçam Sokak'ın kesiştiği noktadaki bina 4 bin 103 metrekare arsaya ve 9 bin 873 metrekare net kullanım alanına sahip. Binada 2 sinema, 12 dükkan, 13 daire, 1 teras, 1 büfe ve 6 teşhir vitrini bulunuyor. Tahmini bedeli açıklanmayan ancak geçici teminatı 6 trilyon lira olarak belirlenen binanın ihalesi 28 Nisan'da Ankara'da Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nde gerçekleştirilecek. 1880'li yıllarda Abraham Paşa tarafından ünlü mimar Alexsandre Vallaury'e yaptırılan binanın, caddede kendisinden sonraki en büyük binanın iki katı büyüklüğünde olduğu belirtiliyor. Şimdi Kadıköy Çiftehavuzlar'da bulunan Büyük Kulüp, 1970'lere kadar bu binada faaliyet göstermişti. Binanın altında bugün İnci Pastanesi ve Rüya Sineması bulunuyor.
VATAN 14.04.2005

HAMDİ BEY'E SAHİP ÇIKILDI

DHA - MUĞLA - İlk Türk müzecisi ve ressam Osman Hamdi Bey'in, Turgutlu beldesinde bir dönem yaşadığı ve şu an ahır olarak kullanılan konak kurtarılıyor. Muğla Valisi Hüseyin Aksoy, 200 yıllık konağın restore edileceğini açıkladı. Aksoy, "Konağın önce tescilini yaptırıp koruma altına alacağız. Sonra da sponsorlar aracılığıyla gerekli parayı bulup, Osman Hamdi Bey'in anılarını yaşatacağız" dedi.
RADİKAL 13.04.2005

'TÜRKLER, BİN YILIN YOLCULUĞU'NU 250 BİN KİŞİ GEZDİ...

İngiltere'nin en saygın sanat ve tarih kurumlarından biri olan Kraliyet Sanat Akademisi'nde 22 Ocak-12 Nisan arasında düzenlenen ''Türkler; Bin Yılın Yolculuğu 600-1600'' sergisini 250 bini aşkın kişi gezdi.

Akademi tarafından yapılan açıklamada, serginin sağladığı başarı övülürken, açılış ve tanıtım konusunda emeği geçen Türk makamları ve sponsor firmalara teşekkür edildi.
Yaklaşık 2,5 aylık sürede 250 bini aşkın kişinin gezdiği serginin, daha önce düzenlenen ve 4 ayda 400 bin kişi tarafından gezilen Aztekler sergisinin başarısını yakaladığı, Kraliyet Sanat Akademisi tarihinin en başarılı sergilerinden biri olduğu belirtildi.
MİLLİYET 13.04.2005

BELEDİYELERE KÜLTÜR VARLIKLARI İÇİN KATKI PAYI

Belediyeler, görev alanlarında kalan taşınmaz kültür varlıklarının korunması amacıyla emlak vergisinin yüzde 10'u oranında katkı payı alacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca hazırlanan ''Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Ait Katkı Payına Dair Yönetmelik'' Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Yönetmelik, belediyelerin görev alanlarında kalan taşınmaz kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi amacıyla emlak vergisinin yüzde 10'u oranında tarh, tahakkuk ve tahsil edilecek Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payının uygulama esaslarını belirliyor. Belediyelerce tahsil edilen katkı payları özel bir hesapta toplanacak ve en geç tahsilatı takip eden ay sonuna kadar doğrudan il özel idarelerince bu amaçla açılan Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı hesabına yatırılacak.
ANADOLU AJANSI 13.04.2005

DİYARBAKIR SURLARINDA HUMMALI ÇALIŞMA

Tarihi Diyarbakır surlarının çekirdek kısmını oluşturan İçkale'deki yapıların turizme kazandırılması için hummalı bir çalışma başlatıldı.
AKŞAM 13.04.2005

3.400 YILLIK TARİH ATAKÖY'DE

Kaş açıklarında batan Uluburun yelkenlisinin tıpatıp benzeri olarak inşa edilen Uluburun II, önce Rahmi Koç Müzesi'nde ardından Almanya'da sergilenecek

Derece Araştırma Grubu'nun, dünyanın bilinen en eski deniz batığı Uluburun'dan esinlenerek yaptığı ''Uluburun II' yelkenlisi, ilk seyrini gerçekleştirerek İstanbul'a geldi. Ataköy Marina'da demirleyen yelkenliyle ilgili basın toplantısında konuşan arkeolog Osman Erkurt, 3 bin 400 yıl önce, Kaş açıklarında batan Uluburun yelkenlisinin, dünyanın bilinen en eski batığı olduğunu ve kendilerinin de bu yelkenliden yola çıkarak, 'Uluburun II'yi inşa ettiklerini açıkladı.

Yelkenli, İstanbul Boğazı'nda bir seyir gerçekleştirdikten sonra Rahmi Koç Müzesi'nde ziyarete açılacak. Ekim ayında ise Almanya-Bochum'a götürülerek Deutches Bergbau Müzesi'nin düzenlediği "Uluburun Gemisi ve 3 bin Yıl Önce Dünya Ticareti" sergisinde 9 ay boyunca sergilenecek.
VATAN 12.04.2005

MİMAR SİNAN'A HEM MÜZE HEM BELGESEL HAZIRLANIYOR

Hayatına cami, mescit, medrese, türbe, su kemeri, köprü, kervansaray, hamam, köşk ve saray gibi 477 eser sığdıran Mimar Sinan, ölümünün 417. yıldönümünde, kendi imzasını taşıyan Süleymaniye Külliyesi'nin içindeki türbesi başında dualarla ve konuşmalarla anıldı

Törende istanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Ramazan Evren ile Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı da yer aldı. Törende konuşan Turizm Bakanı Atilla Koç, "Tanıtma Fonu, 'Mimar Sinan Belgeseli' için 500 bin dolar ayırdı ve 2006'dan itibaren bütün dünyada bu belgesel gösterilecek. Bakanlığımızın Mimar Sinan adına düzenlediği ödül de 2006'dan itibaren verilecek. Süleymaniye Külliyesi'nin bir bölümü Mimar Sinan Müzesi olarak 2005'in sonuna kadar açılacak. Mimar Sinan Enstitüsü de bu yılın sonuna kadar kurulacak" müjdesini verdi.
VATAN 12.04.2005



.. TAY Projesi . Kuruçeşme Cad. 67/B
34345 Kuruçeşme İstanbul
Tel: 0 (212) 265 7858 - Faks: 0 (212) 287 1298
e.posta: info@tayproject.org

Copyright©1998 TAY Projesi