TAYEx KEŞİF GEZİSİ
  Bu sayfa araziden güncelleniyor.
KARADENİZ - D. ANADOLU ETABI KEŞİF GÜZERGAHI
| TAY anasayfa | TAYEx hakkında | Tahribat | İhbar |



Kahraman
 
Karadeniz - D. Anadolu ekibinde kimler vardı? Oğuz Tanındı, Gülay Sert, Serhan Mutlu, Fırat Daltaban, Kahraman Yayla, İlkay Ivgın, Deniz Uygun, Gizem Baş, A. Bülent Cennet, Nazmi Üney, Abdullah Değerli, Sezai Aydemir, Ebru Lafçı, Memetcan Biber, Kadri Kaya, Saner Gülsöken, Lerzan Akkaplan, Ayşe Dilsiz, Özgen Kurt, Pınar Kandal, Tülin Avcı, Özgür Parlak,Serkan Gürhan...
Bulunduğumuz yer İstanbul
TAYvan Araç Tel Haziran'a kadar kapalı
Arazi Cep Tel
Haziran'a kadar kapalı
Tel (İstanbul) 0212 265 7858 - 0212 263 1758
e.posta info@tayproject.org
KARADENİZ - D. ANADOLU KEŞİF GEZİSİNDEN
FOTOĞRAF VE NOTLAR (Eskiden yeniye)

Günlerden 16 Haziran...
TAYEx Karadeniz ve
Doğu Anadolu araştırması başlıyor.
Ekip ile TAYvan (minibüs),
TAYmobil'den (karavan) oluşan
TAY Filosu hazır.
Geleneksel OPET çay molası...
Kahraman Bey'in eşinin nefis börekleri...
Deniz'in elceğizleriyle yaptığı (!)
Croissant'lar ve tahinliler...
Son kontroller veee "vira demir"...
İlk nokta Vezirköprü.

Çerkeş/Yalçınlar Dinlenme Tesisleri'nde
tas kebabı + pilav.

Bu sene toplam 25 kişi TAYEx'e katılacak.
1. Ekip (soldan sağa)
İlkay, Deniz, Oğuz, Kahraman, Özgür
ve Sezai (ya da Selami)...
Eee! Bizim filo da filo hani!
Dev gibi bir tankerden
yalnizca 20 cm farkımız var...
Yakıt taşımacılığına mı girsek?
Deniz höyükten topladığı çiçekleri
bir "aranjman" yaptıktan sonra
Kahraman Bey'e veriyor...
Hikaye şöyle gelişir:
Önce Kahraman Bey'in zulasından
düzgün bir çaput istenir;
Ardından belgeleme aparatları hazırlanır
ve çalışmaya başlanır;
Sonra masa görevi görmek için seçilen
ekip üyesinin sırtında,
TAY Projesi için tutulan dilek
(ki ne olduğunu,
tarih boyunca yalnizca 6 kişi bilecek),
düzgün bir biçimde ve gözlemci eşliğinde
çaputa yazılır..
Sonra ne mi olur?...
...biraz önce masa görevi gören
ekip üyesi arkadaş,
sıcak bir destekle çıkartıldığı,
865m rakımdaki Dilek Ağacı'na
TAY çaputunu asar...
Ve artık,
gerçekleşme olasılığı yüzde yüz olan
bu dilek için bekleme zamanıdır...

Beyseki Yaylası
Tarih: 23.6.03
Saat: 07:55
Rakım: 1650 m

Ciğerlerimize derinlemesine nüfuz eden
yoğun oksijenin verdiği sarhoşlukla,
rota düzeltmesi yapıyoruz...

Cengerli Höyük rehberimiz
Pembe teyze (Birdal),
bizi evine götürerek
dokuduğu kilimleri gösterdi.
Bu fotoğrafın ardından da
yanımıza bir torba ceviz vererek
bizi yolcu etti.

Soldan sağa üst sıra:
Kahraman, Sezai (ya da Sezay),
İlkay, Özgür;
alt sıra Deniz, Pembe, Oğuz
İstanbul'da dostumuz Mehmet Çelikel'in
bize hediye ettiği,
kurşunsuz benzinle çalışan kampçı ocağını
yakma denemesini, Üçyol köyünün
yaylasında gerçekleştirdik.
Kaptanımız Kahraman Bey'in elindeki
yangın söndürme aleti
ne yazık ki (!) bir işe yaramadı...
Meraklılara duyurulur:
Yayla evleri hala yerinde...
Heyet-i TAYEx bir kuşluk vaktinde...

Deniz, İlkay, Kahraman
Sezai (ya da Seza), Özgür

Yontma Taş Çağı'na ait Killiğin Mağarası'nda,
hala hayatta olan ve sürekli
"biz geçmişin envanterini yapıcaz!" diye tutturmuş Homo sapiens sapiens'lerle karşılaştık.
Hatta birisi "iki çift göz görüyorum,
derinlerde iki çift göz görüyorum"
diye bir şeyler mırıldanıyordu...

Sezai (ya da Sez!), Deniz, İlkay.

Tarih: 27.6.2003
Saat: 09.04
Yer: Kop Geçidi/Erzurum il sınırı

2000 yılından bu yana
tüm Türkiye'deki arkeolojik yerleşmeleri
tarayan TAY Keşif Gezisi'nin
ulaştığı en yüksek nokta...

büyük aşklar yolculuklarla başlar
ve serüvenciler düşer yollara
onlarki dünyanın son umudu
soyları tükenmeyen birer çılgındırlar,
ne bir adresleri vardır onların
ne de aşktan başka bir sığınakları
ama yaşarlar dünyanın dörtbir yanında
hayatla alay ederler sanki...

Ahmet Telli

Cafer bu şiiri önceki gün bize gönderdi, biz de sevgilerimizi gönderiyoruz...
Yolda
çalışma
var!

Konu mankeni: Sezai (ya da Sazani)
Dur Yolcu!

Bilmeden gelip bastığın bu toprak,
bir devrin battığı yerdir.
Eğil'de kulak ver,
bu sessiz yığın bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız,
gölgesiz yolun solunda gördüğün bu tümsek,
Anadolu'nda istiklal uğrunda,
namus yolunda can veren
Mehmet'in yattığı yerdir.
Bizim ekipte
diesel'den anlamayan yoktur!

Kahraman Bey hariç :-)))
"Vuan kalesi, milattan ünce
sekizyüzyirmibeş yılında
Urartu Kralı Sardur bir tarafından
inşaa edilmiş..."
Kalenin tüm hikayesini,
küçük bir rehberden Türkçe, Kürtçe
ve İngilizce dinlerken, filme çektik.
Kars'ta bir benzinlikte kalıyoruz
(Bu seneki Karadeniz-Doğu Anadolu
TAYEx operasyonunun kaderi bu...).
Yemek öncesi,
titreyerek,
http://tayproject.org'u güncelliyoruz.
Ağrı'da topçu olarak askerliğini yapan
prehistoryacı Zafer'i (Örenlili),
1 kilo kuru pasta alarak
ziyarete gittik ve komutanlarıyla da
sohbet ettik.
Hatta ayrılırken,
"hafifce" kilo aldığını gözlemlediğimiz
Zafer'i sabah akşam koşturmalarını
komutanlarından rica ettik :-)))

Soldan sağa: İlkay, Selami (ya da Sezalim),
Kahraman Bey, Komutan,
Zafer, Oğuz, Nazmi...
Kars'ın nesi meşhursa
hepsini bir dükkandan toparladık.

Alış-veriş listesi:
Taze kaşar,
orta eski kaşar,
eski kaşar,
civil peyniri,
zeytin,
bal,
yumurta...

Soldan sağa:
Kahraman Bey,
İlkay, Oğuz,...
Bu seneki rotanın ilk etabında,
kamp yerleri arası
200 km'den
aşağı düşmedi doğrusu.
(Şaka bir yana
19 gunde, tam 5000 km
yol yaptık...)
Biz de tüm "veri işlerimiz"i yollarda
hoplaya zıplaya yapmak zorunda kaldık...

Soldan sağa:
İlkay, Deniz, Oğuz...
TAYmobil'i çeken TAYvan'ın,
karavan topuzunun bağlı olduğu
boru kırıldı
(Eee! oluyor böyle şeyler;
4 yıldır, biz ve TAY filosu,
tüm Anadolu'da,
TAYEx'in zorlu koşullarında çalışıyoruz...).
Iğdır'lı usta bir ustanın becerisi
ve de Kahraman Bey'in sıkı denetimi,
müdaheleleriyle tamirat başarıyla gerçekleşti
ve yollara devam edildi... Bilginize
.

Kamp yerinde dirhem su yok...
Yolun karşısında,
Kars Belediyesi İtfaye Müdürlüğü'nün
tankerini gördük, rica ettik veee...
ilk kez,
karavanın deposu,
bir tankerin suyuyla dolduruldu.

16 Haziran'da,
İstanbul'dan yola çıkışımızdan beri
-bu temsili fotoğrafta görüldüğü gibi-
sabah öğlen akşam,
tir tir titriyoruz.
Ne zaman ki Siirt'e geldik
ve gölgede 45 derece ile karşılaştık,
biraz
kemiklerimiz ısındı doğrusu!!!
Kahraman Bey'in sırtından arı sokar,
önce iğne kontrolü,
ardından TAYvan ecza çantasından
amonyak müdahelesi yapılır.
15 dakika içinde herşey normale döner.
Kaptanımıza allah başka zeval vermesin!
TAYEx 2003 ekibinden
tarihi bir fotoğraf daha:
1. Ekip ve TAY filosu
Ağrı Dağı'nın eteklerinde.

Tarih: 1.7.2003,
Saat:17:41
Bu yıl devreye soktuğumuz
karavanın gölgeliği
oldukça verimli oldu doğrusu:
22 cm'lik bir gölgede,
Sezai (ya da Sezar) kaşarlı ekmeğini
miğdesine indirirken,
Kahraman Bey de
kahvesini afiyetle yudumluyor...
Siirt sıcağı ardından
püfür püfür Ahlat ve Adilcevaz'da
çalışmaya başladık.
Ekip meşhur Ahlat Selçuklu mezarlığında.

Soldan sağa:
Gizem, İlkay, Nazmi, Kahraman Bey.
Arazide kullandığımız
en temel araçlardan biri de
pusulalar.
Ama bazen biz de
"pusulayı şaşırabiliyoruz!"

Böylesi durumlarda
kullandığımız tüm pusulalar
biraraya toplanıp kalibre ediliyor...
Siirt, Gürgöze Köyü'nden
çocuk manzaraları...
Höyüklere ulaşmak
her zaman o kadar kolay olmuyor;
ulaştıktan, belgeledikten sonra
ayakkabıların içindeki
buğdayı, otu, ısırganı ayıklamak da...

Soldan sağa:
Lerzan, Gizem.
Durugöze Köyü'nde,
geleceğin TAYEx'cileri,
Lerzan ablalarından
tekerlek ile höyük ölçme dersleri alıyor...
Doğu Anadolu'ya bereketi getirirken,
binlerce senelik yerleşmeleri yok eden
Keban Baraj Gölü'nün önünde
hatıra fotoğrafı çektirmeden geçmek olmazdı.

Soldan sağa:
Kadri, Kahraman, Serhan, Nazmi, Lerzan.
"Heykeltraş Isidor Bonhevi tarafından
1864'te Paris'te yapılan
güç simgesi boğa heykelini,
II. Wilhelm, 1917'de Türkiye'ye armağan eder...
Bu boğa heykeli İstanbul'da
çeşitli yerleri dolaştıktan sonra
1969'da Kadõköy'deki yerini alır..."

Bu da Muş'un tam merkezinde,
döner kavşaktaki çimenlerden sebeplenen
Beşiri dayının Montafon ineği...
Yetersiz tariflerle başa çıkmak için
bazen, eldeki "bilgi"leri
muhtar veya köylülerle birlikte yorumluyoruz.
Bir örnek:
(Yağmurlu Tepe'yi ararken bir köylüyle konuşma)

İlkay: Amca, sizin köyde bir tepe varmış.
Amca: Bizim köyde tepe çoook!
İlkay: Öyle değil amca bizim aradığımız Yağmurlu...
Amca: Evladım bizim köye yağmur yağdımıydı
tüm tepeler yağmurlu olur...
Ekip: Nası yani?!...
"Tatlı yiyip, tatlı konuşalım(!)"

Bir gezici Malatya tatlıcısının
vitrininden...

Malatya'daki sıcaklardan bunalan ekip
çareyi kendi olimpik havuzunu
yapmakta bulur...

(Kampın 50 m yanında
yüzme havuzu bulunmasına rağmen!)

Yollar biter, TAYEx bitmez...

(Feribot takviyesi ile olsa bile...)

Kavaklısu Köyü'nde yer alan
Armutak Höyüğü,
köy halkının merak konusu.
Bir höyüğün nasıl oluştuğunu
soranlara anlattıktan sonra,
kendi köylerinin de
uzun bir dönem yerleşilmemesi
durumunda höyükleşebileceği
üzerine sohbet ettik.
Üyük Yaylası köyündeki yerleşmemize
Rahmi Öztürk rehberliğinde gittik.
Tam temiz yayla havası alarak
Özgen, Karhraman Bey, Rahmi Bey
bir durum değerlendirmesi yapalım derken,
Serhan ayağına musallat olan
bir taşı def etmek için
ayakkabısını çıkardı...
Tabii o andan sonra
ne durum değerlendirmesi,
ne de yayla havası kaldı!
Sivas merkezde,
İzcilik Kampı'nda konakladık.
Daha kampı bile kuramadan
Sivas yerel basınında,
manşetten haberimiz çıktı.
TAY Projesi'ne ilginin
en üst düzeyde olduğu şehirde,
özellikle, Jandarma Astsubay
Mehmet Yılmaz'a,
geceyarısı operasyonuyla hallettiği
bilgisayarımızın kablosu için
ayrıca teşekkür ediyoruz.
Sivas'ta verdiğimiz bir günlük tatil sırasında,
etrafı gezerken satın aldığımız
Kenger Sakızı'nı çiğnemeyi denedik.
Sonuç:
Mandibula'da oluşan
şiddetli rahatsızlıktan dolayı
2 yaralı...
Sakızın ancak bir haftada
yumuşadığını unutmuşuz!..
Alacahöyük'ün ikisi emektar,
üçü yeni kadrolu
5 kapı sfenks'i
3-5 nöbetinde...

Soldan sağa:
Emektar-1, Ebru, Kahraman, Pınar, Emektar-2.
TAY Projesi'nden
yepyeni bir hizmet daha:

Tapu-kadastroculara kolaylık olsun diye
nirengilerin boyunu uzatıyoruz...

Uzatma aparatı:
Ahmet Boratav
VKYYRTÇ?!

(Vezirköprü-Köprübaşı Yukarıbük Yaylası
Rota Tespit Çalışması)

Sert Gülay, Kandal Pınar
ve Değerli Abdullah Köprübaşılılarla
TAY ekibi,
Amasya dolaylarındaki
meşhur "Dizme Taş Anıtı" önünde.

Soldan sağa: Kahraman, Pınar, Saner,
Muhtar, Ebru ve Gülay
Horoztepe Sürücü Kursu'ndan
ehliyetini yeni alan Ebru,
tekerleğiyle ilk kez trafiğe çıkıyor...
Kahraman Bey'den
Türk Telekom'a bir katkı:
Telgırafın tellerine takılan ağaç dalı
oradan indirilir...
Borabay (Gölü) Rock Grubu:

Soldan sağa: Tülay (Vokallerde),
Gülay (Mezzo sopranı), Kahraman (Bas gitar),
Saner (Ney) ve Apo (Perküsyon)