©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Pınarbaşı

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Pınarbaşı
Türü:
Kaya Sığınağı ve Düz Yerleşme
Rakım:
1085 m
Bölge:
İç Anadolu
İl:
Karaman
İlçe:
Merkez
Köy:
Ortaoba
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Çanak Çömlekli Çanak Çömleksiz

     


Yeri: Karaman il merkezinin kuzey-kuzeybatısında; ilin kuşuçumu 39 km uzağında; Süleymanhacı Köyü'nün 5-5.5 km kuzeybatısında; Ortaoba Köyü'nün yaklaşık 7 km kuzey-kuzeydoğusunda yer almaktadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Karaman kentinin kuzeyinde; 2.271 rakımlı volkanik kökenli Karadağ kütlesinin kuzeybatıya doğru bir çıkıntısı olan kalker oluşumlu Bozdağ'ın kuzeybatı ucunda Pınarbaşı Mevkii'ndedir. Günümüzde kısmen kurutulmuş olan Eski Hotamış Gölü'nün kıyı çizgisinde olan bu burunun hemen altında yüzey bulguları açısından çok zengin olan bir düz yerleşme/kamp yeri; kalker kayalığın alt yamacında da birkaç tane kaya sığınağı bulunmaktadır. Göle ve bataklığa yakın oluşu; hemen yanında bir pınarın ve küçük göletin bulunuşu; çevrenin av hayvanı açısından çok zengin oluşu; gene çevrede yabani tahılların kendiliğinden bitmesi insanların burayı yerleşme yeri olarak seçmelerinde büyük rol oynamıştır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Çatalhöyük kazılarının uzun yıllar sonrasında tekrar başlaması ile Çatalhöyük Neolitik Çağ kültürünün kökenini; yayılımını aramak amacıyla Çatalhöyük merkez olmak kaydıyla 1993 yılında yüzey araştırmalarına da başlanmıştır. French ve Hillmann yönlendirmesi ile 1993 yılında Çatalhöyük'ün doğu kesiminin taranması tercih edilmiştir. Bu araştırmada saptanan Pınarbaşı çok zengin yüzey buluntuları ile dikkat çekmiştir. Gerek açık hava yerleşmesinde gerek kaya sığınağında Karaman Müzesi ile Edinburg Üniversitesi adına T. Watkins yönetiminde 1994 ve 1995 yıllarında kazı yapılmıştır [Watkins 1995a:9-11]. Pınarbaşı ve çevresinin MÖ 11.000-5.000 yılları arasındaki ekolojik durumunu saptamak amacıyla kaya sığınağının yakınında ve Süleymanhacı Gölü'nden örnekler toplanmıştır [Roberts 1996:376-377]. Kazılar 2003 yılında D. Baird'in de katılımıyla; gerek MÖ 9. binyıl yerleşimiyle ilgili bilgileri netleştirmek; gerekse de İTÇ ve Roma-Bizans yerleşmelerinin yapısı ve tarihlemesi hakkında daha fazla bilgi edinmek amacıyla devam ettirilmiştir [Baird 2003]. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Pınarbaşı çevresindeki kazılar iki alanda gerçekleştirilmiştir: A Alanı/Açık Hava Yerleşmesi: İlk gözlemlere göre; 9 evre olduğu saptanan açık hava yerleşmesinin ilk üç evresi; İlk Neolitik Çağ'a tarihlenmektedir. B Alanı/Kaya Sığınağı: 1994 ve 1995 yılları arasında kazılan B alanında; 7 stratigrafik evre saptanmıştır. Kaçak kazı çukurlarıyla tahrip olmuş kültür dolgularının üst kısmı MÖ 5. ve 4. bine tarihlenmektedir; alt kısım ise Son Neolitik Çağ dolgularına aittir.
Buluntular: Mimari: A Alanı'nda İlk Neolitik Çağ'a ait olduğu saptanan üç evreden ilkinde (en eskisinde); 3 yapı öğesi ortaya çıkarılmıştır. Bunlardan biri taştan yuvarlağımsı bir öğe; diğeri küçük ve orta boy taşlardan oluşan ve çamurun harç gibi kullanılarak oluşturulduğu bir döşeme (?); diğeri ise üstüste 3 sıradan oluşan olası bir yapı öğesidir. Bunun üstünde yer alan ikinci evrede ise küçük bir çocuk mezarı bulunmuştur. Üçüncü evre ise koyu kahve renkli; kumlu bir dolgu ihtiva eder. 2003 yılında kaya sığınağının batısındaki az daha yüksek alanda; üç açma (A; C ve D alanları) açılmıştır. Tahminen 0.25 hektarlık bir alanda MÖ 9. binyıla ait bir yerleşim açığa çıkarılmıştır. A alanı 1994'de açılan açmanın devamıdır. MÖ 9. binyıl yerleşimi A ve D alanlarında en az 0.7 m derinliktedir. A ve D açmalarında yapılar birden fazla elemandan oluşmaktadır. Hiç bir yapı bütün olarak ortaya çıkarılmadığından bu elemanların birbirine benzer nitelikteki yapılara mı ait olduğu ya da binaların özelliklerinin birbirinden oldukça farklı mı olduğu tam olarak anlaşılamamıştır. Bu elemanlar büyük; eğri çizgisel sıva astarlı parçalardan oluşmaktadır. Buna ek olarak; A alanının güney batı köşesinde; saz/kamış ve tahta izlenimli kil/kireç parçalarının oluşturduğu kalıntı kitlesinden de anlaşılacağı gibi; bazı yapıların dal örgüden oluşan üst yapıları olduğu varsayılmaktadır. A alanının doğu kısmında yer alan dikdörtgen şeklindeki killi/kireçli toprak malzemeden yapılmış bir dikmenin özellikleri bunun da bir 9.binyıl yapısına ait bir parça olduğunu düşündürmektedir. Bununla birlikte; bir yarıkta bulunduğu için ve 9. binyıl katmanının üst kısmında yer almasından dolayı; kazının bu aşamasında; bunun İTÇ'ye ait olması olasılığı da göz önünde bulundurulmaktadır. Açmanın güney doğusunda büyük; yassımsı bir taş görülmüştür. Açmanın güney batı köşesinde; dal örgü yıkıntısının üzerindeki bir çukurun içinin çoğunlukla yaban öküzü (aurochs) ve yaban atı (equid)'ndan oluşan taş ve hayvan kemikleri ile dolu olduğu görülmektedir [Baird 2003]. B Alanı'nda ise; kaçak kazı çukurlarının altındaki dolguların üst kısmı; küçük ocak ve ateş çukurları gibi yapı öğeleriyle bilinir ve 14C sonuçlarına göre MÖ 5. ya da 4. bine tarihlendirilir. Alt kısım ise; olasılıkla bir Bizans gömütüyle tahrip olmuştur. Sağlam olarak ele geçen; üstüste 3/4 sıralı; çok iri taşlardan; kuru taş tekniğiyle yapılmış; olasılıkla yuvarlağımsı bir taş yapıya ait bir duvar parçasıdır. Araştırmacılarca her iki kısım da Neolitik Çağ'a tarihlendirilmektedir. Kaya barınaktaki 7. binyıl Neolitik yerleşimi, Çatalhöyük Neolitik'inin geç dönemleriyle karşılaştırılabilir. Burada, alttaki yıkıntının üzerine oturan ve üzeri taşlarla sınırlandırılmış eğrisel bir yapı bulunmaktadır. Yapıda ocaklar, fırınlar ve ateş yakılan çukurlar vardır [http://cat.une.edu.au/page/pinarbasi; 16.11.2009, 14:30]. Yontma Taş: A Alanı olarak adlandırılan açık hava yerleşmesinin İlk Neolitik'e tarihlenen ilk üç evresinde ortaya çıkarılan yontma taş alet endüstrisi ürünlerinin hammaddesi obsidiyen ve çakmaktaşıdır. Kaya sığınağından farklı olarak; burada obsidiyenin yanısıra çakmaktaşı da bol miktarda kullanılmıştır. Geometrik biçimliler sayıca azdır; uzun; asimetrik üçgen biçimli mikrolitler vardır [Watkins 1996:53; 55]. B Alanı'nda ele geçen mikrolitler; küçük dilgi endüstrisi ürünleri; A Alanı'ndakilerden farklılık gösterir; çalışmalar henüz sonuçlanmamıştır [Watkins 1996:53; 55]. 2005 sezonunda kaya barınakta (B Bölgesi) bulunan Epipaleolitik malzemeler, yontmataş buluntular arasında obsidiyenin ağırlıkta olduğunu göstermiştir. Mikrolitleri yerinde şekillendirdiklerine dair fazla kanıt yoktur ancak Epipaleolitik'in daha geç dönemlerinde açık alanda (A ve D bölgeleri) bu işi yaptıkları anlaşılmaktadır. Pek çok farklı tipte mikrolit üretildiği anlaşılmaktadır; artıkların tasnifi sırasında da küçük, yeşil taş baltalar ile yüzeylerinin rengi değişecek şekilde işlem görmüş dekoratif taş parçaları tespit edilmiştir [http://cat.une.edu.au/page/pinarbasi; 16.11.2009, 14:30]. Sürtme Taş: A Alanı'ndaki kazılarda ele geçen taştan; bezeli bir biley taşı; 1993 yılında yüzey malzemesi olarak bulunanlara benzer. Öğütme taşı ve havan parçaları; ikinci evredeki çocuk gömütünün yakınında ele geçen bir balta; bazalttan bir nesne ve yine bazalttan bir öğütme taşı; A Alanı'nda bulunmuş sürtme taş aletleri oluşturur [Watkins 1996:53; 54]. İnsan Kalıntıları: MÖ 9. binyıl kalıntılarının üst kısmında; 1994'de kazılan 10 yaşındaki bir çocuğa ait gömünün yakınında; kısmen mafsallı; insan kemiklerinin olduğu bir gömü mezar ortaya çıkarılmıştır. Bu alanın küçük bir mezarlık olduğu düşünülmektedir. Bu 18-20 yaşlarındaki iskeletin kafatası yoktur ve iskelet sıkıca birbirine bağlanmış vaziyettedir. Bulunan bu iskeletin güneyinde obsidiyen kalıntı konsantrasyonu bulunmuştur. 2005 yılında ele geçen insan kalıntıları erkeklerin oldukça kaslı olduğuna işaret etmekte ve birinin dişlerinin aşınmış olması da dişlerini bir alet gibi kullandıklarını düşündürmektedir [http://cat.une.edu.au/page/pinarbasi; 16.11.2009, 14:30]. Kemik/Boynuz: Bir spatula parçası ile bir iğne ucu ele geçen kemik buluntulardır. Hayvan Kalıntıları: A Alanı'nda gayet iyi korunagelmiş sığır; at; kuş ve az sayıda balık kemikleri ele geçmiştir. 2005 yılında tespit edilen balık kemikleri, balıkçılığın önemli bir faaliyet olduğunu göstermektedir [http://cat.une.edu.au/page/pinarbasi; 16.11.2009, 14:30]. B Alanı'nda ise; sığır; at (Equus hydrontinus); küçük memeliler; kuşlar; kaplumbağa; yılan; tilki; tavşan ve koyun-keçi gibi çok çeşitli hayvan kalıntıları saptanmıştır [Watkins 1996:55; 56]. Bitki Kalıntıları: Halen incelenmekte olan botanik malzeme arasında çok sayıda kömürleşmiş ağaç parçası ve çok az sayıda tohum bulunmaktadır. Bu bölgede yetiştirilen tahıl cinslerinin atalarına dair henüz bir kalıntı bulunmamakla birlikte, toplumun daha çok kabuklu yemişleri (badem ve sakız ağacı gibi) toplamaya odaklandığı sanılmaktadır [http://cat.une.edu.au/page/pinarbasi; 16.11.2009, 14:30].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Açık hava yerleşmesi ve kaya sığınağı ile beraber Pınarbaşı'nın Neolitik Çağ'da iskan gördüğü ve A Alanı'nın; kalibre edilmemiş 14C tarihlerine göre; MÖ 8. binin ikinci yarısına; B Alanı'nın ise yine kalibre edilmemiş 14C tarihlerine göre MÖ 6. bine tarihlendiği bildirilmektedir [Watkins 1996:57].


Liste'ye