©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Ainos

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Ainos
Türü:
Kent
Rakım:
m
Bölge:
Marmara
İl:
Edirne
İlçe:
Enez
Köy:
Merkez
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Klasik Arkaik

     


Yeri: Bugünkü adı Enez olan Ainos, Saros (Melas) Körfezi'nin batısında, Sarpedon Burnu'ndan sonra, Meriç (Hebros) Nehri'nin denize döküldüğü ağzın güneyindedir. Thrak dilinde "bria" sözcüğünün "polis" anlamına geldiği ve Ainos'un Thrakia'nın efsanevi kralı Poltys'in adından dolayı bir zamanlar Poltyobria olarak adlandırıldığı bilinmektedir. Yerleşme, yerli Apsinthii boyunun toprakları üzerinde yer alıyordu [Sevin 2001a:25]. Plinius ise bu yörenin önceleri Kikon boyuna ait olduğunu bildirmektedir [Plinius, N.H. IV, 43]. Ainos'un kuruluşuna ve konumuna ait bilgilere antik kaynaklarda ayrıntılı olarak değinilmiştir [Homeros, Iliada IV, 520; Herodotos, VII, 58].
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Deniz seviyesinden 25 m yükseklikte, Orta Miyosen'de oluşmuş bir yarımadanın üzerinde kurulmuş olmakla birlikte, deniz seviyesinden günümüzde 3500 m uzaklaşmış durumdadır [Başaran (S) 1996:106]. Denizden çok kolay ulaşılabilen yarımadanın güney ve batısında iki liman bulunmaktaydı. Meriç Nehri'nin taşıdığı alüvyonlarla denizden kopan bu limanların kalıntısı olarak günümüze Dalyan ve Taşaltı gölleri kalmıştır. Herodotos, Melas'ı (Kavak Suyu) geçip batıya yönelerek Aiol kenti Ainos'a ve Stentoris (Gala) Gölü'ne ulaşılacağını söyler [Herodotos, VII, 58]. Ainos MÖ VII. yüzyılda, önce Thrakia Khersonesosu'ndan gelen Alopekonnesoslular, sonra da Mytilene ve Kymeliler tarafından yerleşim görmüştür [Strabon, VII, 51].
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Ainos'ta ilk kazılar A. Erzen başkanlığındaki bir ekip tarafından 1971-72 yıllarında yapılmıştır. 1979 yılında tekrar başlatılan kazı çalışmaları günümüzde de devam etmektedir. Kazılar, 1994 yılından itibaren S. Başaran başkanlığındaki ekip tarafından yapılmıştır.
Tabakalanma: 1971-94 yıllarında yapılan kazılarda 5 yapı katı ortaya çıkarılmıştır [Başaran 1996:105-123]. I. Yapı katı: Trak Yerleşmeleri II. Yapı katı: Aiol Yerleşmeleri III. Yapı katı: Roma Dönemi IV. Yapı katı: Bizans Dönemi V. yapı katı: Osmanlı Dönemi
Buluntular: Mimari: Roma kültür tabakasının altında ve ortalama 6 m derinlikte MÖ 6. yüzyıla ait olduğu sanılan bir Yunan yapısının sağlam olarak korunmuş kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Bu yapı 4.8x2.5 m boyutlarında, dikdörtgen planlıdır [Erzen 1981a:158]. Grek Dönemi'ne ait olan miyosen kalkerden oluşan anakayanın işlenmesiyle meydana getirilmiş bulunan dikdörtgen planlı bir bina açığa çıkarılmıştır. 3 m yüksekliğe varan ve tamamen kayadan oyulmuş mekanın tavana yakın kısımlarında ahşap kiriş yuvaları bulunmuştur. Yapıya 1 no'lu merkezi mekan denmiştir. Batıya doğru ilerlendiğinde daha derine giden ve anakayanın işlenmesiyle meydana getirilen, mahzenlere ulaşan merdiven ve kemerlere rastlanmıştır [Erzen 1984b:7]. Akropolde yer alan Aiol yerleşmesinde (II. Yapı katı) anakaya düzeltilerek değişik boyut ve biçimlerde mekanlar oluşturulmuştur [Başaran 1996:109-11]. Bunun yanında bulunan, büyük bir tapınağa ait olduğu anlaşılan, aiol sütun başlıkları, Ainos'un MÖ 6. yüzyılın ikinci yarısında mimari alanındaki gelişkinliğini yansıtmaktadır [Başaran 1996:114]. 2011 yılı çalışmalarında Su Terazisi Nekropolisi'nin en alt tabakasında, karışık olarak Arkaik ve Klasik dönemleri içeren mezarlar ortaya çıkarılmıştır. Çanak Çömlek: 1979 yılı kazılarında mühürlü amphora kulpları bulunmuştur. 1980'de, bir önceki kazı döneminde ortaya çıkarılan anakayaya oyulmuş yapı ve buna bağlı olan mahzende çalışmalar yapılmış ve bu alanda Hellenistik ve Klasik Dönem seramikleri ele geçmiştir [Erzen 1981b:87]. 1981 yılında, MÖ 4. yüzyıla ait çok miktarda kantharos, balık tabakları, kapaklı tencere ve sahanlar bulunmuştur [Erzen 1984b:8]. 1984 yılı çalışmalarında IVab sahasında ortaya çıkarılan anakayaya oyulmuş yapıda ele geçen seramikler arasında MÖ 8. yüzyıla ait olanlar çoğurluktadır. Buluntular arasında, naukratis grubu olarak adlandırılan parçalar da vardır. Korinth miğferli bir savaşçı ile karşısında duran bir kadının baş kısmını gösteren parça, siyah figür tekniğinin kaliteli örneklerinden biridir. Diğer bir parçaysa Enez'deki ithal malı seramiğin kalitesini göstermesi bakımından önemlidir. Üzerinde, sıra halinde otlayan hayvanların tasvir edildiği parçanın Korinth'in VII. yüzyıl sonuna tarihlenen ihraç mallarından olabileceği belirtilmiştir [Erzen 1986b:605, res. 8-11]. 1985 yılında kale içinde gerçekleştirilen çalışmalarda, değişik sektörlerde siyah figürlü Yunan seramiği parçaları, MÖ 5. yüzyıla ait kantharos, amphora, kandil ve tabak parçaları ele geçmiştir. Bunların yanı sıra Hellenistik ve Roma dönemlerine ait parçalar da bulunmuştur. Aynı yıl yapılan kazı çalışmalarında mozaik alanın batısında I. ve II. açmada Yunan ve Roma seramikleri karışık olarak ele geçmiştir [Erzen 1987:274-77]. 1986 yılı kale içi çalışmalarında D Açması'nda, savaş sahneleri ve masklı figürler içeren siyah figürlü seramikler, aslanlar ve otlayan keçiler bulunan Doğu Grek Grubu'na giren parçalar bulunmuştur [Erzen 1988:280, res.3]. 1989'da kale içinden MÖ 5. yüzyıla ait kırmızı figür tekniği ile yapılmış iki erkeğin veda sahnesi betimi yer alan seramik parçası bulunmuştur [Erzen 1991:156, res 3]. 1991'de Taşaltı Nekropolü kazılarında çok miktarda siyah ve kırmızı firnisli, MÖ 5. ve 4. yüzyıla tarihlenen seramik parçaları bulunmuştur [Erzen-Başaran 1993:206]. 1992'de yapılan nekropol kazılarında, mezar hediyesi olarak kırmızı astarlı çömlek ve tek kulplu maşrapa bulunmuştur. II. Yapı katı, Ainos kentinin Doğu Yunan Stili'nde üretilmiş en güzel seramik örneklerini içermektedir. MÖ 7. yüzyılın 2. yarısı ile 6. yüzyıla tarihlenen seramik grupları içinde en erken seramik malzeme Kuşlu Kase gruplarına aittir. Açık kahverengi zemin üzerinde fırça kullanılarak koyu kahverenginin değişik tonları ile dil motifleri arasında kuş (ördek olabilir) ile doldurma motifleri yapılmıştır. Bu kasenin, bugüne kadar Ainos'ta bulunan tek örnek olması nedeniyle ithal mal olabileceği düşünülmüştür. Ana kayanın hemen üzerindeki 0.75 m kalınlığındaki tabakadan MÖ 630-600 yılları arasına tarihlenen Yaban Keçisi Stili'nde dinos parçaları ele geçmiştir. Aynı tabakadan ele geçen bir grup eser Orta Oryantalizan Dönem'e (MÖ 600-575) tarihlenir. Ayrıca Ainos'ta Fikellura seramiğinin örnekleri de çıkarılmıştır. 1992 yılı kazılarında Taşaltı Nekropolü'nde yapılan çalışmalarda Arkaik ve Klasik Dönem'e ait pek çok seramik bulunmasına rağmen bunların hiçbirisi mezar içi buluntusu değildir. Nekropolde atılan toprakta dağınık olarak Korinth üretimi kap parçaları ele geçmiştir [Erzen 1994a:457-59]. 1993'te de atılan moloz içinden çok miktarda siyah ve kırmızı firnisli MÖ 5. ve 4. yüzyıla tarihlenen seramik parçası bulunmuştur [Erzen-Başaran 1993:206]. Ainos'un MÖ 6. yüzyılın başlarından itibaren Attika'nın etkisinde kaldığı ve bu tarihten sonra da Attika malı seramik eserlerde artış olduğu görülmektedir. Bu döneme ait pek çok kyliks dikkat çekicidir. Değişik betim sahneleri içeren bu kylikslerin birinci bant kuşakları, parlak firnisli, ikinci kuşak kırmızı astarlıdır [Başaran 1996:111,114]. Ainos'ta MÖ 5. ve 4. yüzyıla tarihlenen tabaka içinde ve özellikle mahzende bölümünde, kırmızı figür tekniği ile yapılmış Attika malı seramik buluntuları ile çok sayıda siyah parlak boyalı kap ele geçmiştir [Başaran 1996:115]. 1995 yılında kale içinde yapılan kazı çalışmalarında ele geçen seramik buluntular bu alanın tabakalanmasını değiştirmemiştir. Açmanın en üst kesiminde Osmanlı ve Bizans Dönemi'ne ait seramikler karışık olarak ele geçmiştir. Bunun altında ise Roma Dönemi'ne ait seramikler vardır. Anakayanın üzerinde Arkaik, Klasik ve Hellenistik Dönem'e tarihlenen seramikler ele geçmiştir [Başaran 1997:490, res1]. 2000 yılı kazı çalışmalarında, kale içinde 4ac adı verilen açmada, dolgu tabakasının hemen üzerinde Arkaik Dönem'e tarihlenen çok sayıda kap parçası ele geçmiştir. Bunlar içinde en karakteristik olanı MÖ 7. yüzyıla tarihlen kuşlu kase parçasıdır. Bunun yanında ele geçen diğer bir örnek ise siyah figür tekniği ile yapılmış koşucu figürünün olduğu kap parçasıdır [Başaran 2002a:374-75]. Ainos'ta 2003 yılı kazılarında, Akropolis'te yapılan çalışmalarda, Klasik Dönem tabakalarından çok sayıda Attika üretimi seramik ele geçmiştir. En alt tabakada ise, Orientalizan, Korinth ve Attika üretimi seramikler beraber ele geçmiştir [Başaran 2005:117-18]. Ainos'un en yüksek tepelerinden olan Killik Tepesin'de yapılan kazılarda, MÖ 6-5. yüzyıla ait çok sayıda gri perdahlı seramik bulunmuştur. Ainos gri seramikleri için yapılan gözlemlere göre, MÖ 7. yüzyılda bu seramiklerin tüm malzemeye oranı %59 veya biraz daha fazladır ve seramikler oldukça kaliteli görünüme sahiptir. MÖ 6-5. yüzyılda gri seramiğin oranında bir değişiklik olmamakla birlikte, seramiğin kalitesinde bir düşüş vardır. MÖ 6-5. yüzyılda gri seramiğin kullanıldığı pek çok merkezde görülen klasik Yunan formlarının gri uygulamaları, Ainos için de geçerlidir [Polat 2002:193-4]. 2011 yılı çalışmalarında Su Terazisi Nekropolisi'nde Arkaik Dönem'e ait mezar buluntuları arasında oryantalizan stilde bezenmiş tabak ve kaseler, Korinth, Attika ve yerli üretim mallar yer almaktadır. Klasik Dönem'e ait mezar buluntuları arasında ise siyah ve kırmızı figür tekniği ile mitolojik sahnelerin yer aldığı ya da geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiş olan lekythoslar, yine mitolojik sahnelerin dekore ettiği Attika ve Ainos üretimi kyliksler, Suriye malı cam eşyalar ve pişmiş topraktan yapılmış Geç Arkaik ya da Erken Klasik Dönem'e ait olan bir genç kızın büstü yer almaktadır. Figürin: 1981 yılı kazı sezonunda, kale içinde yapılan kazılar sırasında 11.5 cm yüksekliğinde bir satyr başı bulunmuştur. Bu eser şimdiye kadar Trakya'da bulunmuş en güzel terrakotta heykeltraşı eserlerinden biri olarak yorumlanmıştır [Erzen 1983:285; Erzen 1984b:8, res.7]. 1989 yılı kazı çalışmalarında kale içinde MÖ 5. yüzyıla ait pişmiş topraktan yapılmış beyaz boyalı, yüksek miğferli (?) başta palmet motifli tacı bulunan figürin başı bulunmuş, büyük olasılıkla Athena'ya ait olduğu düşünülmüştür [Erzen 1991:156, res.4]. Aynı yıl şehir içindeki açmada MÖ 5. yüzyıla tarihlenen ve olasılıkla tanrıça Hera'ya ait olan kırık pişmiş toprak figürin bulunmuştur [Erzen 1991:159, res.22]. Arkaik Dönem'de Ainos, plastik eserler bakımından fakir bir görüntü çizmektedir. Bu döneme ait tabakaların hiçbirinde plastik esere rastlanmamıştır. Sadece, MÖ 7. yüzyılın özelliklerini yansıtan pişmiş topraktan yapılmış erkek başı ile oturur durumda betimlenmiş heykelcikler bulunmuştur [Başaran 1996:114]. 1992 yılı Taşaltı Nekropolü kazılarında yapılan çalışmalarda Grek Dönemi'ne tarihlenen pişmiş toprak heykelcik parçaları ele geçmiştir [Erzen 1994a:457-59]. 2003 yılı Akropol kazılarında arkaik özellikler gösteren kadın kadın portresi ve kale önündeki kazıda pişmiş toprak bir satyr maskı ile figürin parçaları bulunmuştur [Başaran 2005:118, 119, res.5]. Heykel/Kabartma: Kale dışında, Mozaik Alanı'nda 1983 yılında yapılan kazılarda, mozaik zeminin üzerinde bronz kaideli Nike (zafer tanrıçası) bulunmuştur. Kaideyle birlikte 19.5 cm yükseklikte olan heykelin bir kanadı kırıktır. Mozaik zemin üzerinde bulunan diğer bir bronz heykel, bir kadın heykelidir. 31 cm yüksekliktedir ve tam olarak ele geçmiştir. Aynı yerden bulunan üçüncü bir bronz heykel ise Serapis'e aittir. 24 cm yüksekliğindedir [Erzen 1984b:9-10]. 1991 yılı kazılarında Taşaltı Nekropolü kazılarında mermer kadın başı bulunmuştur. Normal boyutlarda olup, boyun seviyesinden kırılmış durumdadır. Yüz ve burun kısmı aşınmış durumda olan portrenin saçları bir örtü ile örtülmüş, alın üzerinde açık olan kısım ise ortadan ayrılarak iki yana taranmıştır [Erzen-Başaran 1993:207, res. 6]. Sikke: 1979 yılı kazılarında ön yüzünde profilden bir Hermes, arka yüzünde ise Kerykeion tasvir edilmiş tunç bir Obol, akropoliste elde edilmiş ilk Ainos sikkesi olması nedeniyle dikkat çekicidir. Ayrıca bu parçanın Ainos'un MÖ 411'de Khios standartlarını benimsemesinden önceki bir tarihe ait olduğu açıktır [Erzen 1981a:159]. 1991 yılı Taşaltı Nekropolü kazılarında bronz sikkeler bulunmuştur [Erzen-Başaran 1993:207]. 2003 yılı Akropol kazılarında MÖ 5. ve 4. yüzyıllara ait olduğu anlaşılan 6 adet bronz sikke bulunmuştur [Başaran 2005:118]. Aynı yıl Çakıllık Nekropolü'nde de üzerinde profilden Hermes portresi olan ve MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen 3 adet bronz sikke bulunmuştur [Başaran 2005:122]. Mühür/Mühür Baskısı: 1979-80 kazılarında çok sayıda amphora üzerinde mühürlere rastlanmıştır. Bu mühürler Ainos kentinin MÖ 5. yüzyıldan itibaren Taşoz Adası'ndan şarap ithal ettiğini göstermektedir [Erzen 1981a:159]. Söz konusu bu mühürler MÖ 4. yüzyılın başlarına tarihlenir [Erzen 1981b:88]. 1982 yılında anakayaya oyulmuş mahzende yapılan çalışmalarda 8 adet mühürlü amphora kulbu ele geçmiştir. Klasik Dönem'e tarihlenen bu örnekler, Taşos (Thasos) kökenlidir [Erzen 1984a:297]. 1991'de Taşaltı Nekropolü'ndeki kazılarda da damgalı amphora kulpları bulunmuştur. Grek şehirlerinden bazılarının armaları ile isimleri bulunmakla birlikte, bazı kulplar üzerinde de Ainos yazısı da okunmaktadır. Bunlar arasında ele geçen bir kulp üzerinde; alnında diademi bulunan sakallı, profilden yapılmış bir portre (olasılıkla Dionysos) betimlenmiştir [Erzen-Başaran 1993:207, res.4]. Kale önünde yapılan kazılarda ise Grek Dönemi'ni simgeleyen damgalı amphora kulpları bulunmuştur [Başaran 2005:119]. 1982 yılında anakayaya oyulmuş olan mahzende yapılan çalışmalarda, 8 adet Klasik Dönem'e tarihlenen mühürlü amphora kulbu ile birlikte, 5 adet graffitolu kap parçası ele geçmiştir [Erzen 1984a:297]. Mezar: 1992 yılı kazılarında Taşaltı adı verilen değişik gömü tiplerinin görüldüğü nekropolis alanında Arkaik ve Klasik Dönem'e ait mezarlar açığa çıkarılmıştır. Bu alanda yapılan çalışmalarda Arkaik ve Klasik Dönem'e tarihlenen çok sayıda seramik bulunmasına rağmen, bunların hiçbiri mezar içi buluntusu değildir. Nekropol alanında, Korinth üretimi seramikler, mühürlü amphora kulpları ve pişmiş toprak heykelcikler ele geçmesine rağmen, erken dönem gömülerinin bulunmaması, mezarların Geç Hellenistik ve Roma dönemlerinde tahrip edilmiş olabileceğini düşündürmektedir [Erzen 1994a:457-59]. Mozaik: 1982 yılı kazılarında, kale dışında Maarif Sokağı No. 54'te oturan Mustafa M. Meriç'in -kendi ihbarıyla- bahçesinde 3x3 m boyutunda mozaik kazısına başlanmış ve yüzeyden 1.5 m derinde orta boy renkli taşlardan meydana getirilmiş, geometrik şekiller içeren bir mozaik sahası açığa çıkarılmıştır. Yeşil, beyaz, kırmızı ve sarı renkleri içeren mozaik üzerinde, baklava dilimi, çift S'ler, spiraller ve başka geometrik şekiller içeren bir pano içinde bir kadın figürü görülmektedir [Erzen 1984b:9].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Mühürlü amphora kulpları, MÖ V. yüzyıldan itibaren Ainos kentinin Thasos Adası'ndan şarap ithal ettiğinin göstermektedir [Erzen 1981a:159]. 1981 yılı kazı sezonunda ele geçen figürin, Satyr ve Mainad resimleri, Ainos'ta bir Dionysos kültünün varlığına işaret eder [Erzen 1983: 287]. Kale içindeki açmaların çoğunda yerli kayanın yaklaşık 0.8 m ile 1 m üzerindeki seviyesinde, ince bir yangın tabakası gözlenmiştir. Bu tabaka, Pers-Yunan arasındaki savaşların sonucu meydana gelmiş olmalıdır. Ainos, Persler ile Yunanlılar arasında yapılan ve Yunanlılar'ın zaferi ile sonuçlanan Salamis, Plataia ve Mykale savaşlarının ardından (MÖ 480-479), Attika Delos Deniz Birliği'ne katılmıştır. Bunun sonucunda, Attika Sanatı'nın etkisinde ürettiği eserler, Atina ile rekabet edecek duruma gelmiştir. Bu durum kentin bastırdığı gümüş sikkeler ve diğer sanat eserlerinden anlaşılmaktadır [Başaran 1996:114-5]. Ainos'ta bulunan bitkisel motiflerle dekore edilmiş seramiklerin büyük bir bölümü üzerinde lotus betiminin sevilerek kullanıldığı anlaşılmış ve diğer merkezlerde bulunanlardan farklı biçimde ve daha özenli oldukları belirtilmiştir [Başaran 2002c:66, şek.1]. Ainos MÖ IV. bine ulaşan buluntulara sahip olmakla ve Ion koloni çağı öncesinde de yerli halklar tarafından yerleşim yeri olarak kullanılmakla beraber, arkeolojik bulgular ve tarih verileri buranın MÖ 7. yüzyıldan başlayarak gerçek bir polis olarak geliştiğini gösterir [Özyıldırım 2002:91]. Mezar hediyeleri, mezartaşları, yazıtlı steller, Taşaltı Nekropolü'nün Klasik Dönem'den, Bizans Dönemi'ne kadar mezarlık olarak kullanıldığını göstermektedir [Erzen 1994:305]. 2011 yılı çalışmalarında Su Terazisi Nekropolisi'nde Arkaik Dönem'e ait mezarlardan ele geçen hediyeler, Ainos'un kuruluşundan itibaren Anadolu, Ege Adaları, Korinth ve Atina ile ticari ilişkilerde bulunduğunu ve çömlek üretiminde komşularıyla rekabet edebilecek düzeyde olduğunu göstermektedir.


Liste'ye