|
Bu sayfa araziden güncelleniyor. |
|
|
|
|
|
||||||||||||
KARADENİZ
- D. ANADOLU KEŞİF GEZİSİNDEN |
FOTOĞRAF
VE NOTLAR (Eskiden yeniye) |
||||||||||||
Günlerden
16 Haziran... |
|||||||||||||
Çerkeş/Yalçınlar
Dinlenme Tesisleri'nde tas kebabı + pilav. Bu sene toplam 25 kişi TAYEx'e katılacak. 1. Ekip (soldan sağa) İlkay, Deniz, Oğuz, Kahraman, Özgür ve Sezai (ya da Selami)... |
|||||||||||||
Dev gibi bir tankerden yalnizca 20 cm farkımız var... Yakıt taşımacılığına mı girsek? |
|||||||||||||
bir "aranjman" yaptıktan sonra Kahraman Bey'e veriyor... |
|||||||||||||
Önce Kahraman Bey'in zulasından düzgün bir çaput istenir; Ardından belgeleme aparatları hazırlanır ve çalışmaya başlanır; Sonra masa görevi görmek için seçilen ekip üyesinin sırtında, TAY Projesi için tutulan dilek (ki ne olduğunu, tarih boyunca yalnizca 6 kişi bilecek), düzgün bir biçimde ve gözlemci eşliğinde çaputa yazılır.. Sonra ne mi olur?... |
|||||||||||||
...biraz
önce masa görevi gören ekip üyesi arkadaş, sıcak bir destekle çıkartıldığı, 865m rakımdaki Dilek Ağacı'na TAY çaputunu asar... Ve artık, gerçekleşme olasılığı yüzde yüz olan bu dilek için bekleme zamanıdır... |
|||||||||||||
Beyseki
Yaylası |
|||||||||||||
Pembe teyze (Birdal), bizi evine götürerek dokuduğu kilimleri gösterdi. Bu fotoğrafın ardından da yanımıza bir torba ceviz vererek bizi yolcu etti. Soldan sağa üst sıra: Kahraman, Sezai (ya da Sezay), İlkay, Özgür; alt sıra Deniz, Pembe, Oğuz |
|||||||||||||
bize hediye ettiği, kurşunsuz benzinle çalışan kampçı ocağını yakma denemesini, Üçyol köyünün yaylasında gerçekleştirdik. Kaptanımız Kahraman Bey'in elindeki yangın söndürme aleti ne yazık ki (!) bir işe yaramadı... Meraklılara duyurulur: Yayla evleri hala yerinde... |
|||||||||||||
Deniz, İlkay, Kahraman Sezai (ya da Seza), Özgür |
|||||||||||||
hala hayatta olan ve sürekli "biz geçmişin envanterini yapıcaz!" diye tutturmuş Homo sapiens sapiens'lerle karşılaştık. Hatta birisi "iki çift göz görüyorum, derinlerde iki çift göz görüyorum" diye bir şeyler mırıldanıyordu... Sezai (ya da Sez!), Deniz, İlkay. |
|||||||||||||
Tarih: 27.6.2003 |
|||||||||||||
|
|||||||||||||
çalışma var! Konu mankeni: Sezai (ya da Sazani) |
|||||||||||||
Bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil'de kulak ver, bu sessiz yığın bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun solunda gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda istiklal uğrunda, namus yolunda can veren Mehmet'in yattığı yerdir. |
|||||||||||||
diesel'den anlamayan yoktur! Kahraman Bey hariç :-))) |
|||||||||||||
sekizyüzyirmibeş yılında Urartu Kralı Sardur bir tarafından inşaa edilmiş..." Kalenin tüm hikayesini, küçük bir rehberden Türkçe, Kürtçe ve İngilizce dinlerken, filme çektik. |
|||||||||||||
Kars'ta
bir benzinlikte kalıyoruz (Bu seneki Karadeniz-Doğu Anadolu TAYEx operasyonunun kaderi bu...). Yemek öncesi, titreyerek, http://tayproject.org'u güncelliyoruz. |
|||||||||||||
prehistoryacı Zafer'i (Örenlili), 1 kilo kuru pasta alarak ziyarete gittik ve komutanlarıyla da sohbet ettik. Hatta ayrılırken, "hafifce" kilo aldığını gözlemlediğimiz Zafer'i sabah akşam koşturmalarını komutanlarından rica ettik :-))) Soldan sağa: İlkay, Selami (ya da Sezalim), Kahraman Bey, Komutan, Zafer, Oğuz, Nazmi... |
|||||||||||||
hepsini bir dükkandan toparladık. Alış-veriş listesi: Taze kaşar, orta eski kaşar, eski kaşar, civil peyniri, zeytin, bal, yumurta... Soldan sağa: Kahraman Bey, İlkay, Oğuz,... |
|||||||||||||
Bu
seneki rotanın ilk etabında, kamp yerleri arası 200 km'den aşağı düşmedi doğrusu. (Şaka bir yana 19 gunde, tam 5000 km yol yaptık...) Biz de tüm "veri işlerimiz"i yollarda hoplaya zıplaya yapmak zorunda kaldık... Soldan sağa: İlkay, Deniz, Oğuz... |
|||||||||||||
TAYmobil'i
çeken TAYvan'ın, karavan topuzunun bağlı olduğu boru kırıldı (Eee! oluyor böyle şeyler; 4 yıldır, biz ve TAY filosu, tüm Anadolu'da, TAYEx'in zorlu koşullarında çalışıyoruz...). Iğdır'lı usta bir ustanın becerisi ve de Kahraman Bey'in sıkı denetimi, müdaheleleriyle tamirat başarıyla gerçekleşti ve yollara devam edildi... Bilginize. |
|||||||||||||
Kamp yerinde dirhem su yok... |
|||||||||||||
İstanbul'dan yola çıkışımızdan beri -bu temsili fotoğrafta görüldüğü gibi- sabah öğlen akşam, tir tir titriyoruz. Ne zaman ki Siirt'e geldik ve gölgede 45 derece ile karşılaştık, biraz kemiklerimiz ısındı doğrusu!!! |
|||||||||||||
Kahraman
Bey'in sırtından arı sokar, önce iğne kontrolü, ardından TAYvan ecza çantasından amonyak müdahelesi yapılır. 15 dakika içinde herşey normale döner. Kaptanımıza allah başka zeval vermesin! |
|||||||||||||
TAYEx
2003 ekibinden tarihi bir fotoğraf daha: 1. Ekip ve TAY filosu Ağrı Dağı'nın eteklerinde. Tarih: 1.7.2003, Saat:17:41 |
|||||||||||||
Bu
yıl devreye soktuğumuz karavanın gölgeliği oldukça verimli oldu doğrusu: 22 cm'lik bir gölgede, Sezai (ya da Sezar) kaşarlı ekmeğini miğdesine indirirken, Kahraman Bey de kahvesini afiyetle yudumluyor... |
|||||||||||||
Siirt
sıcağı ardından püfür püfür Ahlat ve Adilcevaz'da çalışmaya başladık. Ekip meşhur Ahlat Selçuklu mezarlığında. Soldan sağa: Gizem, İlkay, Nazmi, Kahraman Bey. |
|||||||||||||
Arazide
kullandığımız en temel araçlardan biri de pusulalar. Ama bazen biz de "pusulayı şaşırabiliyoruz!" Böylesi durumlarda kullandığımız tüm pusulalar biraraya toplanıp kalibre ediliyor... |
|||||||||||||
Siirt,
Gürgöze Köyü'nden çocuk manzaraları... |
|||||||||||||
Höyüklere
ulaşmak her zaman o kadar kolay olmuyor; ulaştıktan, belgeledikten sonra ayakkabıların içindeki buğdayı, otu, ısırganı ayıklamak da... Soldan sağa: Lerzan, Gizem. |
|||||||||||||
Durugöze
Köyü'nde, geleceğin TAYEx'cileri, Lerzan ablalarından tekerlek ile höyük ölçme dersleri alıyor... |
|||||||||||||
Doğu
Anadolu'ya bereketi getirirken, binlerce senelik yerleşmeleri yok eden Keban Baraj Gölü'nün önünde hatıra fotoğrafı çektirmeden geçmek olmazdı. Soldan sağa: Kadri, Kahraman, Serhan, Nazmi, Lerzan. |
|||||||||||||
"Heykeltraş
Isidor Bonhevi tarafından 1864'te Paris'te yapılan güç simgesi boğa heykelini, II. Wilhelm, 1917'de Türkiye'ye armağan eder... Bu boğa heykeli İstanbul'da çeşitli yerleri dolaştıktan sonra 1969'da Kadõköy'deki yerini alır..." Bu da Muş'un tam merkezinde, döner kavşaktaki çimenlerden sebeplenen Beşiri dayının Montafon ineği... |
|||||||||||||
Yetersiz
tariflerle başa çıkmak için bazen, eldeki "bilgi"leri muhtar veya köylülerle birlikte yorumluyoruz. Bir örnek: (Yağmurlu Tepe'yi ararken bir köylüyle konuşma) İlkay: Amca, sizin köyde bir tepe varmış. Amca: Bizim köyde tepe çoook! İlkay: Öyle değil amca bizim aradığımız Yağmurlu... Amca: Evladım bizim köye yağmur yağdımıydı tüm tepeler yağmurlu olur... Ekip: Nası yani?!... |
|||||||||||||
"Tatlı
yiyip, tatlı konuşalım(!)" Bir gezici Malatya tatlıcısının vitrininden... |
|||||||||||||
Malatya'daki
sıcaklardan bunalan ekip (Kampın 50 m yanında |
|||||||||||||
Yollar biter, TAYEx bitmez... (Feribot takviyesi ile olsa bile...) |
|||||||||||||
Kavaklısu
Köyü'nde yer alan Armutak Höyüğü, köy halkının merak konusu. Bir höyüğün nasıl oluştuğunu soranlara anlattıktan sonra, kendi köylerinin de uzun bir dönem yerleşilmemesi durumunda höyükleşebileceği üzerine sohbet ettik. |
|||||||||||||
Üyük
Yaylası köyündeki yerleşmemize Rahmi Öztürk rehberliğinde gittik. Tam temiz yayla havası alarak Özgen, Karhraman Bey, Rahmi Bey bir durum değerlendirmesi yapalım derken, Serhan ayağına musallat olan bir taşı def etmek için ayakkabısını çıkardı... Tabii o andan sonra ne durum değerlendirmesi, ne de yayla havası kaldı! |
|||||||||||||
Sivas
merkezde, İzcilik Kampı'nda konakladık. Daha kampı bile kuramadan Sivas yerel basınında, manşetten haberimiz çıktı. TAY Projesi'ne ilginin en üst düzeyde olduğu şehirde, özellikle, Jandarma Astsubay Mehmet Yılmaz'a, geceyarısı operasyonuyla hallettiği bilgisayarımızın kablosu için ayrıca teşekkür ediyoruz. |
|||||||||||||
Sivas'ta
verdiğimiz bir günlük tatil sırasında, etrafı gezerken satın aldığımız Kenger Sakızı'nı çiğnemeyi denedik. Sonuç: Mandibula'da oluşan şiddetli rahatsızlıktan dolayı 2 yaralı... Sakızın ancak bir haftada yumuşadığını unutmuşuz!.. |
|||||||||||||
Alacahöyük'ün
ikisi emektar, üçü yeni kadrolu 5 kapı sfenks'i 3-5 nöbetinde... Soldan sağa: Emektar-1, Ebru, Kahraman, Pınar, Emektar-2. |
|||||||||||||
TAY
Projesi'nden yepyeni bir hizmet daha: Tapu-kadastroculara kolaylık olsun diye nirengilerin boyunu uzatıyoruz... Uzatma aparatı: Ahmet Boratav |
|||||||||||||
VKYYRTÇ?! (Vezirköprü-Köprübaşı Yukarıbük Yaylası Rota Tespit Çalışması) Sert Gülay, Kandal Pınar ve Değerli Abdullah Köprübaşılılarla |
|||||||||||||
TAY
ekibi, Amasya dolaylarındaki meşhur "Dizme Taş Anıtı" önünde. Soldan sağa: Kahraman, Pınar, Saner, Muhtar, Ebru ve Gülay |
|||||||||||||
Horoztepe
Sürücü Kursu'ndan ehliyetini yeni alan Ebru, tekerleğiyle ilk kez trafiğe çıkıyor... |
|||||||||||||
Kahraman
Bey'den Türk Telekom'a bir katkı: Telgırafın tellerine takılan ağaç dalı oradan indirilir... |
|||||||||||||
Borabay
(Gölü) Rock Grubu: Soldan sağa: Tülay (Vokallerde), Gülay (Mezzo sopranı), Kahraman (Bas gitar), Saner (Ney) ve Apo (Perküsyon) |